Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 ŞUBAT 1996 PERŞEMBE
HABERLERIN DEVA3H
Ozel tim görevden
• Baştarafi 1. Sayfada
SoysaJ, milletvekillerineko-
misyon çalışmalanna katıl-
mak için mutlaka komisyon
üyesi olmak gerekmediğini
anlattı.
Soysal. "Bugün sevgi gü-
nü, ama sevgiyi vatandaşlar
arasında bir konu olarak sA-
gıladıgımız için Sıvas konu-
sunu ete alacâğtz" dedi. Tar-
tan da gruba, hazırladıklan
Sıvas raporu konusunda bil-
gi sundu. Tartan, "3-5 tele-
fon konuşmasından sonra,
vatandaşla konuşmadan ya-
pıian değerlendirmelerden
bölgedeki insanların da şi-
kâyctçi olduğunu" söyledi.
En büyük sıkıntinın özel
timden kaynakJandı|ını yi-
neleyen Tartan, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"SıvasValisiuegörüştüın.
Özel tim Srvas merkezine çe-
kilmiş, sıcak çadşmanın dı-
şındaolacağmı,özdlikJe Ale-
vi köyierindeki operasyon-
lara kaülmayacağını ifade
etti. Komculuk müessesesi
de ciddi bir sorun. Bu miies-
sesenin terörü önlemede ba-
şanlı olmadığı ortada. Ayn-
ca bu müessese insanlar ara-
sındaki bireysel çekişmeler-
de de gündeme geiiyor. Kişi-
sd çekismeler koruculuk si-
lahı arkasında dile getirili-
yor. Örneğin bir korucu, ko-
rucu olmavan bir başka va-
tandaşın nişanhsına göz ko-
yuyor ve nahoş olaylar mey-
dana geByor." Tartan, sorun-
lann çözümü için yörenin
ekonomik sorunlan üzerin-
de de durulması gerektiğini
sözlerine ekledi.
'Insan haklan heyeti'
Ekmen, Sıvas'ın bazı ilçe
ve köylerinde meydana ge-
len insan haklan ihlali iddi-
alannı arastırmak üzere ba-
kanhk bünyesinden 2 kişiyi
gönderdiğini söyledi.
Sıvas'ta meydana gelen
hak ihlalleri konusunda bir
çalışma yapacaklannı ve
bunu lçişleri Bakanlığı'na
sevk edeceklerini vurgula-
yan Ekmen. " Sıvas Valisi ile
sürekli göhişüyorum. İnsan
haklanna riayet edilmesini,
soruşturmalann amacına
uygun veçabuk yapdmasuu.
gözalti sürelerinln kısa tutul-
masuıı söylüyorum. Vaü de
bu konularda gereken kuraJ-
lara uyduklannı söylüyor'"
diye konuştu.
'Herkes bu ülkenin
vatandaşı'
Güçlü, son günlerde Sı-
vas üzerinde yeni bir senar-
yo uygulanmak istendigini
İcaydederek, Türkiye top-
raklan üzerinde yaşayan
herkesin bu ülkenin vatan-
daşı olduğunu ve devletin
koruması altında bulundu-
gunu söyledi.
Güçlü yaptığı açıklama-
da, son günlerde Sıvas'ta
yörenin yapısı itibanyla
Alevi-Sünni olaymı sık sık
gündeme getiren gruplann
gerçek amacının, son bir ay
içinde güvenlik güçlerince
bölücü terör örgütüne yöne-
lik olarak gerçekleştirilen
başanlı operasyonlara göl-
ge düşürmek olduğunu kay-
dctti. Sıvas'ın 1269 köyü,
750 mezrası ile Türkiye'nin
en fazla yerleşim birimine
sahip bulundugunu anlatan
Güçlü, "Srvas, tarihinde ta-
lihsiz oiaylar yaşamışnr.
ÖzeUikleAlevi-Sünni ayrunı
yapılmak isteıuniş ve bu olay
kasınnuştır. Bu kasıma da
dışandan kaynaklanmakta-
dır. 2 Temmuz ola\!annın
tahliline baktığmuz gibi, bu-
gün de ortaya konnıak iste-
nen senaryolarda, yöre va-
tandaşlarımızın tek bir so-
rumluluğu yoktur" diye ko-
nuştu.
Türkiye topraklan üzenn-
de yaşayan herkesin bu ül-
kenin vatandaşı olduğunu
ve devletin koruması altın-
da bulundugunu kaydeden
Vaü Güçlü, Sıvas'ta 1993-
95 yıllan arasında Imranlı,
Şarkışla, Suşehri. Kangal,
Yıldızeli, Gürün, Zara, Ha-
Fık ve Divriği ilçelerindeki
bazı köylere köy konağı, fı-
nn, değirmen, boğa banna-
ğı ve iş merkezleri yapıldı-
ğını, bu köylerin U'inin
Alevi, 8'inin Sünnilerin
oturduğu köyler olduğuna
değinerek. bunun. hizmet-
lerde aynm yapılmadığının
bir göstergesi olduğunu vur-
guladı.
6
Demir Operasyonu'
AĞILCIK KÖYÜ (AA) -
Güvenlik kuvvetlerinin
"Demir Operasyona" kap-
samında Sıvas'ın Divriği il-
çesi kırsal alanındaki ope-
rasyonunun sürdüğü bildi-
rildi.
Divriği'nin Dazlak ve Ge-
ziye kırsalında bulunduğu
sanılan 27 teröristin ele ge-
çirilmesi amacıyla güvenlik
kuvvetlerince dün sabah
başlatılan operasyonlar sü-
rüyor. Teröristlerin banndı-
ğı tahmin edilen 30 dolayın-
da mağaradaki arama-tara-
ma çalışmalanna 2 tabur ka-
tılıyor.
Operasyonlan yerinde in-
celemek üzere helikopterle
bölgeye gelen 3. Ordu Ko-
mutanı Orgeneral Necati
Özgen, Dazlak ve Geziye
kırsalında birliklerin kuzey
ve güneyden başlayan hare-
kâtıyla ilgili olarak komu-
tanlardan bilgi aldı. Operas-
yonlannı sürdüren güvenlik
kuvvetlerinin hedeflerine
mutlaka ulaşacağını belirten
Orgeneral Ozgen, daha son-
ra Ağılcık Köyü'ne giderek
vatandaşlarla sohbet etti.
Köyde incelemelerde bulu-
nan ve köy halkana "istekle-
ri ohıp olmadığını'' soran
Orgeneral Özgen, yurttaşlar
taranndan köyde yapımına
başlanan, ancak tamamlana-
mayan sağhk ocağı inşaatı-
nın bitirilmesi için gereken
malzemeyardımıni sağlaya-
cağım söyledi. Köydeki
gençlerin yararlanması için
bir spor alanı yapılması ge-
rektiğini de ifade eden Or-
general Necati Özgen, Ağıl-
cık Köyü Muhtan Muhar-
rem Kılıç'ın tahsıs edeceği
bir yere spor alanı yaptıra-
catdannı bildirdi. Orgeneral
Özgen, "Devletiniz her za-
man yanınızda, hiç merak
etmeyin" diye konuştu.
Köydeki incelemelerini ta-
mamlayan Orgeneral Öz-
gen, daha sonra helikopter-
le Erzincan'a hareket etti.
Bu arada. 60 haneli, yak-
laşık 350 nüfuslu Agılcık
Köyü sakinlerinden Ibra-
him Koca ve Rıza Gök, gü-
venlik kuvvetlerinin bölge-
deki bazı köyleri boşalttığı
yolundaki iddialann gerçek-
lerle ilgisi bulunmadığını
belirttiler.
Vatandaşlar, "Bu asılsız
iddiaian biz de radyo \e te-
levizyonlardan duyuyor ve
çokşaşmyoruz. Böyle bir şey
yok" dediler. lbrahim Koca,
köy halkının bölgede ağıl
olarak kullandığı mağarala-
nn, teröristlerin bannmasmı
önlemek amacıyla güvenlik
kuvvetlerince imha edildi-
ğini, bunun dışında başka
gelişme olmadığını söz-
lerine ekledi.
3. oyun berabere
Dış Haberier Servisi -
Dünya Sarranç Şampiyonu
Garry Kasparov ve
IBM'in süper bilgisayan
Deep Blue (Koyu Mavi),
üçüncü karşılaşmalannda
berabere kaldılar. 39'uncu
hamlede kararlaştınlan
beraberlikten sonra her iki
tarafın da birer buçuk
puanı oldu. Turnuva altı
maç üzerinden yapılıyor
llk karşılaşmada makineye
karşı sürpriz bir yenilgi
alan Kasparov. ikinci
karşılaşmada bilgisayan
yenmişti. Son maçta beyaz
taşlarla oynayan Koyu
Mavi. zamanının 1 saat 23
dakikasını, Kasparov ise 1
saat 45 dakikasını kullandı.
Turnuvanın yorumcusu
Maurice Ashky,
Kasparov'un ilk yenilginin
şokunu üzerinden
atamadığını ve yeniden
tahta başına oturup bu
"her şeyi görebilen
canavarla" karşılaşabilmek
için bir dizi kişisel
hesaplaşma geçirdiğini
söyledi.
Kasparov'un başmdan beri
avantajh durumda
bulunduğuna inandıldanm
açıklayan yorumcu,
bilgisayann bu kadar güzel
savunma yapmasını
beklemediklenni belirtti.
Koyu Mavi'nin alışılmamış
bir savTonma yöntemi
kullandığı ve kımsenin, hiç
bir ustanın düşünmediği
hamleleri
gerçekleştirdiğini kaydetti.
Üçüncü o>ıınun
hamleleri:
Beyaz Siyah Koyu
Mavi Kasparov l-e4 c5
2-c3 d5 3-exd5 Vxd5
4-d4 Af6 5-Af3 Fg4
6- Fe2 e6 7- 0 0 Ac6 8-
Fe3 cxd4 9-cxd4 Fb4
10-a3 Fa5 Il-Ac3 Va6
12-Ae5 dxe2 13-Vxe2
dxc3 14-Fxc3 Axe5 15-
Ff4 Af3(kış) 16-Vxf3
Vd5 17-Vd3 Kc8 18-
Kfcl Vc4 19-Vxc4
Kxc4 20-Kcbl b6 21-
Fb8 Ka4 22-Kb4 Ka5
23-Kc4 0 0 24-Fd6
Ka8 25-Kc6 d5 26-Şn
Ka4 27-Kbl a6 28-Şe2
h5 29-Şd3 Kd8 30-Fe7
Kd7 31-Fxf6 gxf6 32-
Kb3 Şg7 33-Şe3 e5 34-
g3 exd4 (kış) 35-cxd4
Ke7 (kış) 36-ŞO Kd7
37-Kd3 Kaxd4 38-Kxd4
Kxd4 39-Kxa6 b4
Beraberliğe karar verilir.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
şıya geçecek... Tam bu sırada köprü yı-
kılmış. Damat bir tarafta gelin bekliyor,
kız evinin gözü yaşlı içi şen yakınları di-
ğer tarafta...
Bir eşek bulmuşlar, herkes tek tek bi-
nip karşıya geçmiş. Eşeğin huyundan
anlayan sahibi de tabana kuvvet gidip
gelmiş. Sıra köyün imamına gelince,
eşek başlamış huysuzlanmaya.
Bir türlü durmuyor. Imamın canı sıkıl-
mış. Sahibine çıkışmış:
- Sor bakalım şu eşeğine, beni niye
sırtınaalmıyor...
Başeğmez Hayri Dede, eşeginin ku-
lağına eğilip sormuş:
- Herkesi geçirdin. Imamdan ne isti-
yorsun? Beni rezil edeceksin...
Eşek, Hayri Dede'nin kulağına eğilip
derdini anlatmış:
- Bu imama güvenmiyorvm. Bindimi
inmek bilmez...
Üç şubat cumartesi günü Cumhur-
başkanı Süleyman Demirel'den hükü-
meti kurma görevini alan Yıfmaz, Çil-
ler'le birkaç tur attıktan sonra Hoca'ya
geldı. Iki liderin geçen cumartesi günü
görüşmesi bekleniyordu. Olınadı, pa-
zartesi dediler, pazargecesi de çarşam-
baya ertelediler. Dün de "Yanna (bugü-
ne) kaldı" dediler.
Görüşme sonrası yapılan açıklamaya
bakılırsa, Yılmaz ve Erbakan, konuştuk-
ları her konuda başa dönmüşler, "Şim-
di diğer konuyu konuşalım " demişler.
Iki lider baş başa idi. Üçüncü bir kişi
Hoca Efendi ve Henr Yılmaz...
yoktu. Görüşme sonrası yapılan açıkla-
ma her yöne çekilebilir:
- Yann bir kez daha bir araya gelme
karan aldık. Görüşmenin içeriğiyle ilgi-
li hiçbir açıklama yapmama karan aldık.
Belli bir noktaya geldiler de mi açık-
lama yapmıyorlar? Yoksa, temel sorun
olduğu bilinen başbakanlık konusunda
hiçbir gelişme olmadı mı?
Iki lider, gazetecilerin bu ve benzeri
sorulan karşısında, "f/p" oyunu oynar
gibiydiler.
O zaman biz Yılmaz - Erbakan buluş-
masını,"bu köşenin diline" çevirip ak-
tarmaya çalışalım.
Erbakan- Esselamün aleyküm...
Yılmaz- Hayır...
Erbakan- Ne hayır?
Yılmaz- Hayır yahu...
Erbakan- Ecevit sana, "Ûnce sen
başbakan ol" dedi. Şimdi sen buna ha-
yır diyorsun değil mi?
Yılmaz-...
Erbakan- Muhterem kardeşim, anlı-
yorum ki benim başbakanlığımı onaylı-
yorsun...
Yılmaz- Hayır... Bizim önerimiz şu,
başbakanlık dönüşümlü olsun. Arka-
daşlanm önce benim başbakan olma-
mı istiyorlar...
Erbakan- Bunu duymamış olayım...
Yılmaz- O zaman tekrar ediyorum;
Refah Partisi ile koalisyon yapmamızın
birinci koşulu başbakanlığın dönüşüm-
lü olmasıdır...
Erbakan- (Görüşme sırasında ruh ha-
li yedi kez değişir. Bu aşamada sinirlen-
meye başlar.) Uyy sen ne diyorsun?
Ecevit düşkünü... Geri zekalı mısın ne-
sin?
Yılmaz- Tamam konuşmayı kesin...
Erbakan- Bak güzel kardeşim, muh-
terem kardeşim... Halk güldür güldür
Refah'a akmış. Tercihini yapmış...
Yılmaz- Beni güldürmeyin...
Duble turlar
Erbakan- Hele bir gül. Gül, gül, bak
açılacaksın...
Yılmaz- Hayır yahu...
Erbakan- Anladım, hayırlı bir iş isti-
yorsun. Işte fırsat ayağına geldi. Şu ko-
alisyonu kuralım, dünyanın en hayırlı işi-
ni yapalım. Bu koalisyon kurulursa bil ki
dünyanın en önemli icraatı olacak. Ka-
inatın gelmiş geçmiş en hayırlı işlerin-
den birine imza atmayı tabii ki sen de
istersin... Biz bu koalisyonu kurunca
çağ değişecek. Diğer galaksilerde mev-
sim dönecek. Tarihin en büyük işine ha-
zırlanıyoruz...
Yılmaz- Sizinle koalisyon kurmanın
çeşitli zorlukları var. Partim dahil pek
çok çevre sizi istemiyor...
Erbakan- (Görüşme başlayalı iki sa-
at olmuştur) Şimdiye kadar söyledikle-
rini ve söylediklerimi unut. Sözlerime
yeniden başlıyorum... Seni çok güçlü
başbakan yardımcısı yapacağım. Yet'
kilerin nah bu kadar olacak. Bir sür^
bakanın olacak. Gübreden sorumlı'
devlet bakanlığı...
Yılmaz- Çek gözümden şu parma-
ğr-
Erbakan- (Gülerek) Canın dayak m'
istiyorsenin? Bu koalisyon olacak. Na-
sıl olacağı karannı sen vereceksin... Ka-
rar ver... Kanlı kı kansız mı? Sancılı mı
sancısız mı?
Yılmaz- Görüşme bitmiştir. Dışan çı-
kıp anlaşamadığımızı açıklayalım...
Erbakan- Canım kardeşiiim, ne bu
acele... Ecevit'e kelle mi yetiştirecek-
sin? Hayatta salmam. Bak, burası be-
nim odam. Şimdiye kadar söylediğim
her şeyi bir kenara bırakalım. Onlan
unut. Yeniden başlayalım...
Yılmaz- Bizim önerimiz açık...
Erbakan- Tamam, tamam. Şimdi bu-
rada keselim. Ama bitirmeyelim. Yann
bir kez daha bir araya gelelim...
Görünen o ki görüşme böyle geçmiş.
Dün kulislerde her şey, ama her şey var-
dı. "Anlaştılar, parti organlanna sora-
caklar", "Hayır, yann bitirecekler", "Çil-
ler, dönüşümlü olabilirdiyormuş"...
Temel sorun, başbakanlık dönüşüm-
lü mü olsun, bölüşümlü mü?
Çiller - Yılmaz buluşması da bu nok-
tada düğümlenmişti...
Nafile, defile ve kafile turlarından son-
ra şimdi de duble turlar dönemindeyiz...
Dönüşümlü - bölüşümlü derken dile-
yelim ki 'güdümlü' başbakanlık günde-
me gelmesin.
'Polat, iltica talebinde bıdunınadı
9
• Almanya, gazetemiz yazan Uğur Mumcu ile öğretmen Sıddık
Tan'ın öldürülmesi olaylanna adı kanşan Şefık Polat'ın iltica
talebinde bulundugunu doğrulamadı. Türkiye'nin Bonn
Büyûkelçisi Volkan Vural, konu hakkında Alman lç Istihbarat
Örgütü'nden bilgi istediklerini; ancak Alman makamlannın
cınayet zanlısı Polat'ın iltica talebinde bulunmadığını
söylediklerini bildirdi. Polat'ın Almanya'da olduğunun bile
şüpheli olduğu kaydedildi.
SERKAN DEMİRTAŞ
ANKARA-Almanya'nın, gaze-
temiz yazan Uğur Mumcu ile öğ-
retmen Sıddık Tan'ın öldürülmesi
olaylanna adı kanşan Şefîk Poiat'ın
iltica talebinde bulundugunu doğ-
rulamadığı öğrenıldı. Türkiye'nin
Bonn Büyûkelçisi Volkan Vural,
konu hakkında Alman lç tstihbarat
Örgütü'nden bilgi istediklerini; an-
cak Alman makamlannın cinayet
zanlısı Polat'ın iltica talebinde bu-
lunmadığını söylediklerini bildir-
di. Polat'ın Almanya'da olduğunun
bile kuşkulu olduğu kaydedildi.
Cumhuriyet'ın sorulannı yanıt-
layan Vural, Polat'ın Almanya'ya
ilticası ile ilgiJi bir talebin Alman
makamlan tarafindan doğrulanma-
dığını bildirdi.
Alman îç lstihbarat Örgütü'nden
bu konuda bilgi istendigini vurgu-
layan Vural, "Bu konuda bir doğ-
rulama söz konusu değil. Buradaki
konsolosluklanmız da konu üstün-
de hassasiyetle duruyorlar ve bü-
tün ihbaıian değeıiendirmeyecan-
şıyorlar" diye konuştu. Frankfurt'ta
önceki gün yayımlanan Ozgür Po-
litika gazetesinde. Mumcu cınaye-
tinın ardından ortaya çıkanlan ve
bütün dıkkatlen üzenne çeken is-
lamı Hareket Örgütü İHÖ'nün üye-
si "Kerün" kod adlı Polat'ın, Hol-
denburg kentınde Almanya'ya ıltı-
ca talebinde bulunduğu savlanmış-
tı. İHÖ'nün "icraşürasaü>%sin
olan
Polat, UğurMumcu'nun katledildi-
ği 24 Ocak 1993'ten iki gün sonra
yakalanmış; ancak gözaltına alın-
mayarak serbest bırakılmıştı. 1991
yılında da Batman'da İnsan Hakla-
n Derneği Yönetim Kurulu üyesi
öğretmen Sıddık Tan'ın öldürül-
mesi olayı nedeniyle de gözaltına
alınan, ancak daha sonra serbest bı-
rakılan Polat, adının kanştığı cına-
yetler nedeniyle aranıyor.
Volkan Vural, bir başka soru üze-
rine. Almanya'da PKK'nin terör fa-
alıyetlenni yeniden antıracağı yö-
nünde duyumlar alındığını vurgu-
ladı. Alman makamlan ile 13-14
Köy boşaltmaya tepkiler
, Türkiye'yi
ayıplı yapıyor'
Haber Merkezi - Sıvas'ta-
kı köy boşaltma olaylanna
tepkiler sürüyor. Kültür Ba-
kanı Fikri Sağlar, ınsanlann
yasanıa haklannı kullanama-
dıklan ıçın yaşadıklan yörele-
ri teric etmek zorunda kaldık-
lanm ifade ederek. "Zorunlu
göç. Türldye'yi dünya ulusiar
ailesi içinde ayıpb ülke konu-
muna soknıaktadır" diye ko-
nuştu.
Divnği Demokrasi Platfor-
nıu tarafmdan "Kamuoyunun
dikkatiue'" başlığıyla yayım-
lanan bildıride de. yörede ya-
şananlann uzun süreden beri
görülen baskı ve saldınlann
devamı olduğu belirtildı.
RP Genel Başkan Yardım-
cısı Musa Demiıri ise Sıvas'ın
hassas birbölge olduğunu ifa-
de ederek, yörenin bu özelli-
ğınden yararlanmak ısteyen-
lerin haikın huzurunu boza-
cak bırtakım senaryolar üret-
meye çalıştıklannı ve Alevı-
Sünnı çatışmasının yaratıl-
mak istendigini söyledi.
Alman Yeşiller Partisi tem-
silcisı Cem Ozdemir, Avrupa
Alevi Birlıklen Federasyonu
Genel Başkanı Ali Rıza Gül-
çicek, HADEP Genel Başkan
Yardımcısı Ismail Arslan. Pir
Sultan Abdal Kültür Dernek-
leri Genel Başkanı Murtaza
Demir ile lstanbul Kadıköy
Beledıye Başkan Yardımcısı
Bahrettm Kayhan'ın da arala-
nnda bulunduğu birheyet, Sı-
vas'ta incelemelerini sürdürü-
yor.
Pir Sultan Abdal Kültür
Denıekleri Genel Başkanı
Munaza Demir, yaptığı açık-
lamada Sıvas'a önyargılı gel-
mediklerini söyledi. Demir,
söylenenleri tamamen bir id-
dıa olarak algıladıklannı be-
luierek. "Yellice'deolduğu gi-
bi boşalrjldığı iddia edilen di-
ğer köy lene de ulaşarak, arka-
daşlanmızla buiikteinceleme-
de bulunacagız. Sonucu rapor
haline getirerek ilgili yerlere
verirken kamuoyuna da apk-
layacağız" dedi.
Taksim V umumi tııvalet
lstanbul Haber Servisi - Alman Wall
fırması Uıranndan Taksim Meydanı'na
umumi tuvalet yapılıyor. Firmanın basm
sözcüsü Dierk Zeigert, Büyükşehir
Belediyesi'nin actığı ihaleyi
kazandıklannı söyleyerek, "Istanburun
kalabalık semtlerine 30 tuvalet daha
yapacağız" dedi. Istanbul'un en ışlek
semtlerinden biri olan Taksim'deki Istıklal
Caddesi'nin girişine Alman Wall fınnası
tarafindan umumi tuvalet
yapılıyor.Tuvaletin yapımı, vatandaşlar
şubat günlerinde geniş kapsamh bir
toplantı yapıldığını belirten Vural.
şu görüşleri dile getirdi: "Alman-
ya'dan güvenlik önlemlerinin arttı-
nlmasını istedik. Bu toplanülarda,
Türk y urttaslannın can güvenliği-
nin korunmastnı gündemegctirdik.
Almanya'daki orgütlcr, nöbedeşe
çalışryor gibiler. Gecen yıl temmuz
ve ağustos ayında PKK'nin faali-
yetk'ri çok artmışü. Sonra onlar
durdu. DHKP-C (Devrimci Halk
Kurtuluş Partısı-Cephesı) başladı.
Şimdi onlarda azaltular. Hatta dur-
dular. Bu aylarda da PKK'nin fa-
aiiyetlerinin duyumunu alıyoruz.
Bunlar kendi aralannda koordineii
çalışıyorlar."
Ankara
sert çıktı
• Baştarafi 1. Sayfada
-Türkiye, tehdh edilecek
bir ülkedeğOdir. Başka ülke-
leri arkasına almak, sorunu
ııluslararası alana çekme
fayda getirmez. Türkiye, su
sorununun çağdaş ve opti-
mal bir şekilde çözümlenme-
si için 3 aşamalı bir plan
önerdL Kendi halkımız için
gerekli projeleri uygulayaca-
ğız. Fırat'ın üzerine kurulan
barajlar sayesinde Suriye ve
Irak'a su akışını daha dü-
zenli hale getirdik. 1995 yı-
lında Suriye'ye akıtılan su,
1987 protökolünde beürle-
nen sanay kle S00 metrekiip-
ten çok fazladır. Bu yüzden,
Suriye'nin yakınmalan mes-
netsizdir."taranndan şaşkınlıkla izleniyor.
Tuvaletin yapımına tepki gösteren -; ;
vatandaşlar, "Taksim'e cami yapmadılar, Israil'e u y a n
tuvalet yapıyorlar" diye konuştular.
Belediyenin açtığı ihaleye ekimde
girdiklerini, altı ay sonra da kazandıklannı
belirten Zeigert, tuvaletlerin Avrupa
standartlannda olacağını vurguJayarak
"Beledjyeye bunlan bedava yapacağız,
karşılığında reklam panosu kuracağız ve
gelir sağlayacağE" dedi.
(Fotoğraf: HULYA TOPCU)
INGILIZCE-ALMANCA
1996'da
1995 Ücreti
Kış döneminde kurslarımıza yeni
öğrenciler alınacaktır.
Kontenjanlarımız dolmadan
zamsız ücretlerimizden yararlanın
/"' Kursların Başlama Tarihleri: .,
Gündüz, Akşam ve Gece :19, 26 Şubat - 4,11 Mart
Cumartesi-Pazar : 17, 24 Şubat - 2, 9 Mart
BİL
TAKSİM
LALELİ
BAKIRKÖY-1
BAKIRKÖY-2
KADIKÖY-1
KADIKÖY-2
FOREIGN LANGUACE CENTRE
: Taksim Cad. No : 71 ( Zlraat Bank Taksim Şubesr Karşısı)
Tel: 250 47 47 - 237 66 81 - 253 00 03
: Kurultay Sk. No : 10 (Antik Merlt Otel Sırası)
Tel: 520 11 41 - 520 11 42 - 527 62 14
: İstanbul Cad. Dantelacı Sk. No : 7 (Çarşı Cami Karşısı)
Tel: 571 27 83 - 583 68 40 - 583 48 29 1
: Hatboyu Cad. No : 36 Tel: 543 83 97 - 570 18 49 <
: Kuşdili Cad. Dilek Han No: 67 Tel: 338 03 47 - 345 18 96
: Erenköy, Şemsettin Günaltay Cad. Feritbey Sk. No : 2
Tel: 386 76 78-411 71 52-411 71 53 (Minibüs Cad.)
BÜYUK KAYBIMIZ
Rahmetli Prof. Doktor Cavit Orhan
Tütengil'in eşi, Kaya-Ayşe ile Deniz-
Süleyman'ın sevgili anneleri, Ali ve
Zeynep'in büyükanneleri, Tütengil ve
Urubay ailelerinin büyüğü,
Emekli Felsefe Öğretmeni
ŞÜKRİYE
TÜTENGİL'i
13 Şubat 1996 günü Ankara'da kaybettik.
Cenazesi 15 Şubat 1996 Perşembe günü
(bügün) İstanbul Levent Camii'nde
kılmacak öğle namazından sonra
Zincirlikuyu Aile Mezarlığı'nda toprağa
verilecektir.
Allah rahmet eylesin.
ELMA\
Seyahat Aeentast
Şeker Bayramı'nda A S S 0 S
17-20 Şubat YP 7,500,000TL
20-25 Şubat YP 13,500,000TL
Antik üman'da Hotel Assos
Eapadoüya Lodge
Couptry Bub
3
^u
turu, Şarapevl zıyaretl
dahn 5 500 OOCTL
Şeker
Bayramı'nda
İTALYA
FLORANSA 345S
BOMA 375S
21-25 Şubat
özcl uçak ile üiasım
y oteîdc OK konaklama
şehır gezıten
YURT İÇİ/VURT DIŞI EKONOMİK UÇAK BİLFTLERİ
Isüklal Cad. 61/1 BeyoŞlu-ıST Ter 0212 249 52 11 fax 0212 293 20 76
Nurettin Nurkan, lsraıl
Başbakanı Şimon Peres'in
önceki gün yaptığı "Orta-
doğu'da banş suya baglıdır.
Suriye, Türkhe'den su ahr;
biz de elimizdeki mevcut
kaynaklan koruruz" açıkla-
ması ile ilgili olarak şu gö-
rüşleri iletti: "Dicle ve Fı-
rat'ın sulannın. Ortadoğu
banş süreci ile ilgisi yoktur.
Dışişleri Bakanlığı Müsteşa-
n Onur Öymen İsrail'e yap-
tığj geade, Türkiye'nin gö-
rüşlerini iist düzey İsrailli
yetkililere iletmişti. Ortado-
ğu banş sürecinde, Türkiye
üzerinden bir ileıiemedüşü-
nülemez. İsrail. Suriye'nin
teröre verdiği destekten vaz-
geçmemesi durumunda bir
banş anlaşmasuun imzala-
namayacağmı bildirnuştL"
Toplantı sürüyor
Fırat nehrinin sulan konu-
sunda Türkiye'ye karşı or-
tak tavır sergileyen Irak ve
Suriye'nin Şam'da yaptıkla-
n toplantının sürdüğü belir-
tıldi.
Arap ülkelerinde yayım-
lanan El Hayat gazetesi, iki
ülke heyetlerinin, Türkiye'yı
Fırat'ın sulannın "üçlû pay-
laşımına" ikna etmek için
"tam koordineii'' hareket et-
mek için anlaştıklannı bil-
dirdi. Iki ülkenin Türkıye'ye
baskı yapmak için anlaştığı-
na dikkat çeken gazete, ko-
nuyla ilgili kaynaklann "Bo
konudaki anlaşma, üçlü ol-
mabdır. Paylaşım ilkcsinin
kabul edilmesini isthonu.
Türkleri, bu ilkeyi kabul et-
meleri için ikna etmek şart-
tır" dedıklerini bildirdi.
Türkiye, sulann paylaşunı-
nın söz konusu olmadığını, 3
aşamalı plan kapsamında
yapılacak bilimsel çalışma-
lardan sonra belirlenecek
miktarda suyun "aşağı layı-
daş" ülkelere "tahsJs" edile-
bileceğini vurgulamıştı.
OLAYLARIN
ARDEVDAKI
GERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
barışın suya bağlı olduğu-
nu, Türkiye'nin Suriye'ye
yeterince su vermesi ge-
rektiğini söyledi.
Görünen o ki, Türkiye is-
tese de istemese de su so-
runu uluslararası platforma
taşınacak. Zira Suriye, Arap
Birliği üyesi ülkelerin des-
teğini almış görünüyor.
Bu süreçte Türkiye'nin,
"Böyle bir sorun yoktur" gi-
bi bir yaklaşımla sonuç al-
ması güç. Ortaya ciddi bir
sorun çıkınca, "arşivde bu
konuda bir şey var mıydı"
dememeliyiz. Gerçi Dışiş-
leri Bakanlığı bu konuda
donanımlı, ama "çok se-
çenekli" düşünmek duru-
mundayız.
Güneydoğu Anadolu
Projesi, sadece bu bölge-
nin değil, tüm Türkiye'nin
geleceğini etkileyecek, göz
kamaştıncı bir yatınm. Tür-
kiye, konuya biraz daha ge-
niş bakarak Suriye ve I-
rak'la da ortak yatınmın yol-
lannı arayabilir.
Böylece su, bölge ülkele-
ri arasmda sorun kaynağı
olmaktan çıktığı gibi, dost-
luk köprülerinin kurulması-
nı da sağlayabilir.
Öğrenciler
yıbmyor
• Baştarafi 1. Sayfada
Sabah saatlerinde l.Ü.
Edebıyat Fakültesi'nde top-
lanan yaklaşık 200 kişilik
grup "Harçlan ödemiyo-
nız", "Fennan devletinse
üniversiteler bizûndir" şek-
linde slogan atarak dışanda
bekleyen ve ıçeri alınmayan
diğer öğrencılerle buluştu-
lar. Bu sırada okulun kapı-
sında beldeyen çevik kuvve-
te bağlı polisın engelleme-
siyle karşılan öğrenciler, ka-
pıyı zorlayarak içeri girdi.
Bir süre fakülte dekanı Sü-
ha Güney'ın kapısında bek-
leyen öğrenciler ıçen gıre-
rek Güney'e sorunlannı an-
lattı. Harçlannkaldınlması-
ni istediklerini belirten öğ-
renciler, okul içinde yapmak
istedikleri etkinliklerin de
engellendiğini söylediler.
Öğrenciler aynca Güney'e
okuida yaşanan sonınlarla
ilgili topladıklan imzalan da
ilettiler.
Öğrencilerin sorunlannı
dinleyen IÜ Edebiyat Fakül-
tesi Dekanı Güney, "Edebi-
yat Fakültesiöğrencileri üret-
ken olmaİL, çtgırtkan degil"
dıyerek, kendi fakültelerine
yapılan zammın çok büyük
olmadığını savundu. "Sene-
de 7 miKon lira olan harç üc-
retini öğrenciler ailelerine
>ük olmadan kendi kazan-
dıklan parayla ödeyebilir-
ler" diye konuşan Güney, di-
ğer sonınlarla da ilgilenece-
ğini belirtti.
Öğrenciler, daha sonra
Yüksek Öğrenim Kredi ve
Yurtlar Kurumu'nun Cağa-
loğlu'ndaki lstanbul Bölge
Müdürlüğü binasına geldi-
ler. Öğrenciler, "Müşteride-
ğiliz öğrenciyiz" sloganlan
altında binanın önünde bir
basın açıklaması yaptı. Bi-
nanın girişindeki tabelaya
"Geieceğiııiz itinayla ipotek
edilir'* yazısmı yapıştıran
öğrencilerden 15 laşi verdik-
leri dilekçeyle Yüksek Öğre-
nim Kredı ve Yurtlar fCuru-
mu'nun ödediği katkı payı
kredisini reddettiler. Bu ara-
da, Ozgür Ergün adlı öğren-
cı, kredı katkı payı kartını
yakarak protesto etti. Ayn-
ca, dılekçede şu sözlere yer
venldi: "Kurumunuz tara-
findan bir süredir şahsuna
verilen katkı payı kredisini,
tefeci ve bezirgân anlayışla
yürütülmek istenen milli'
egitim poJitikasını meşrulaş-
nran bir' rüsvet'edönüştüğü
için reddedryorum.''
Çeşitli üniversitelerde gö-
revli bir grup araştırma gö-
reviisi. üniversite, yüksek li-
sans ve doktora öğrenimi
için harç alınmasını, Sirke-
ci Büyük Postanesi önünde
düzenledikleri eylemle pro-
testo etti. Araştırma Görev-
lileri Derneği ve Eğitim-Sen
6 No'lu Üniversite Şube-
si'nin düzenlediği eylemde,
basın açıklamasından sonra
toplanan bin imzalık dilek-
çe TBMM'ye gönderildi.
JASMINE CAFE BAR
Bağlama üstadlanndan
her gün
canlı halk müziği
her perşembe
Latife Geçkin
ve grubundan
çağdaş halk
müziği
Yap, Krat KHaa MtHun- Mm
AJUTO.SI4.ND. 10 Odauama,
R«: Td; 252 72 66 - 252 89 74