05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmriyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmem Orhan Erinç 9 Genel Yaym Koordınatörü Hikmet Çetinkaya 0 Yazuşlerı Müdurlerı fbrahim Yıldız (Sonımlu), Dinç Tavanç # Haber Merkezı Mudunr Hakan Kara 0 Görsel Yonetrnen Fikret Eser Dış Haberler Yıldırım • Ergun Balcı • Istıhbarat Cengiz Yayın Kurulu. ÜhaııSetçuk(Başkan), Ekonomı Bûlent Kızanlık orhan Erinç, Ofctav Kurtböke. w Kultür Handan Şenkoken 9 Spor: Abdülkadir Yücelman • Makaleler Sami Karaören 9 Duzeltme Abdullah Yaacı • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yun Haberlen Mehmet Faraç Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun Bata. DinçTayanç, Ibrahira Yîldı/, Orhan Bursalı. Mustafa Balba>, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Muslafa Balbay 0 Haber Mudürü Doğan Akın Atatütk Bulvan No- 125, Kat.4, Bakanlıklar- Ankara Tel 4195020 (7 hat), Faks 4195027 • lzmır Temsılcısı. Serdar Kmk, H. Zıya Blv 1352 S 2 3 Tel 4411220, Faks: 4419117«Adana Temsüeıa: Çetin Yigenoglu, Inonü Cd. 119 S Nol Kat.l, Tel. 3522550, Faks 3522570 Müessese Müdürü. EroiErkut* MEDYA C: • Yönetun MEDYA G : • Kooniınatör Ahcnet Korukan • Kurulu Başkanı-Genel Yönetım Kurulu Muhasebe BûtentYeDer01dare Müdur Gâlbin Erduran Başkanı - Genel HibeybıGûrerVlşletme Önder • Koordınator Reha Müdür C'jtin ÇeHk • Bügı-lşlem Nafl tnal • Ijrtman • Genel Mûdür Akmen •Murahhas Bılgısayar Sıslem MürüvetÇikr Yardımcısı MineAkdağ üye BoraGöaenc, VıyımU>an ve Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A.Ş Türkocagı Cad 39 41 Cagaloğlu 34334 Isı PK 246 Istanbul Tel (0/212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212) 513 85 9^ 15ŞUBAT1996 tmsak: 5.28 Güneş: 6.53 Öğle: 12.25 tkindi: 15.16 Akşam 17.44 Yatsr. 19.04 MEDYA C Tel 514 07 53 - 513 95 80 - 513 84 60-61. Faks 5118466 Jaklin Çarkçı konseri • Haber Merkezi- Pangaltı Lisesi'nden Yetişenler Demeği'nin 50. kuruluş yıldönûmü nedeniyle önceki akşam Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Konser Salonu'nda bir konser vardı. Istanbul Devlet Operası sanatçılanndan soprano Jaklin Çarkçı dinleyıcılere yaklaşık ıki saatlik bır müzik şölenı sundu. Konserin "bis" bölûmünde sahneye gelen Ermeni asıllı vatandaşlanmızdan Jaklin Çarkçı, "Hoşgörü yılını yaşıyonız. Size iki Azeri şarkı söyleyeceğim. Anlayan anlar" deyince uzun uzun alkışlandı. (Fotoğraf: UGUR GÜNYÜZ) Bugiin Kadir Gecesi • ANKARA (AA) -Son ilahi vahiy olan Kuranı Kerim'in peygambenmıze indirildiği ve bin aydan daha hayırlı sayılan mübarek Kadir Gecesi, bu akşam kutlanacak. Diyanet tşlen Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, bu akşam bütün camilerde ve evlerde okunacak hatim dualanyla idrak edilecek olan Kadir Gecesi dolayısıyla kutlama mesajı yayımladı. Yılmaz, Kadir Gecesi 'ni Kuranı Kenm'den ayırmanın mümkün olmadığını belırtttı. THY seferferi • İstanbul Haber Servisi - Türk Hava Yollan (THY), Ramazan Bayramı dolayısıyla mevcut tarifeli seferlere ek olarak baa yeni seferler düzenledi. THY'den konuya ilişkin olarak yapılan yazıh açıklamaya göre 16 şubatta Istanbul-Antalya hatrında karşıhklı iki ek sefer gerçekleştirilecek. 17 şubatta da Istanbul- Bodrum ve Istanbul- Antalya hattında karşıhklı iki ek sefer, Istanbul-Izmir, lstanbul-Kahire ve Istanbul-Cenevre hattında da karşıhklı bırer sefer yapılacak. Kmlay'm yardum • İSTANBUL (AA)- Kızılay tarafindan Bosna- Hersek'e gönderilmek üzere hazırlanan 111 ton gıda ve ihtıyaç maddesi lstanbul'dan yola çıkanldı. Kızılay Genel Başkanı Kemal Demır, 5 TIR kamyonuna yüklenen yardım malzemesinin göndenlmesi dolayısıyla Maltepe deposunda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Bosna- Hersek'e 17 Kasım 1991'denbuyana47 yardım konvoyunun göndenldığini bildirdi. 'Garip çekim gücü'nü uzmanlar bile açık olarak tanımlayamıyorlar SiirekR yanatı ateş: Karizma• Bugiin karizma dendiğinde iyi ve bakımlı görüntü, çekicilik, karşısındakini sürükleyebilecek kanısı uyandıran bir enerji, derin ikna etme yeteneği ve beraberindeki insanlan motive etme kabiliyeti anlaşıhyor. Çeviri Servisi - Kanzmanın tanımı bu- güne değin doğru dürüst yapılabilmiş de- ğil. Çünlcü karizma denınce aldımıza gelen garip çekim gücünü, ne biz ne de uzman- lar açık açık tanımlayabiliyorlar. Uzmanla- nn açıkladıklanna göre yapılan inceleme- ler sonucunda duygu, yapısalhk ve cinsel dürtülenn bir kanşımı karizma. Ve kanz- matik kışilenn öncelikle çekıci kişiler ola- rak akıllarda kalmalan da öncelikle bu cin- sel dürtülenn bir sonucu. PG kaslan adı verilen ve erkekte kar.n- kasık bölgesinde yer alan kaslann gerilme- siyle ilgili olduğu uzman çevrelerce savu- nulan kanzma, bu kaslann hareketı sonu- cu, sağ beyın yansının özel bir enerji ıle yük- lenip bunu yaymaya başlamasıyla oluşu- yor. Kanzma o andan ıtıbaren kendını gös- tenyor. Bu enerji kadında da aynı cinsel dürtülerle oluşuyor. Artık toplumlarda başannın, hele insan- larla iletışim ıçinde olunan mesleklerde, zekâ, bilim ve çalışkanhk dışmda birtakım güçlere bağlı olduğu bıliniyor. Yapılan araş- tırmalarda özellikle politikacılann kariz- matik özelliklerinin başanlannda çok be- lirgin bir rol oynadı- ğı belirlenıyor. Uz- manlar, yaptıklan araştırmalarda 35 yaş grubu insanlan ölçüt aldıklannı söyleyerek kanzmanın 30 yaş ve sonrasında etken ol- maya başladığını da vurguluyorlar. Alman sosyolog Max Weber, kariz- mayı, doğaüstü veya insanüstü bir yetenek ya da az ınsanda bulunan spesıfik bir yete- nek olarak tanımlamıştı. Yine karizma için dışanya yansıyan, görünen ve hissedilen içsel bir denge tanımını getirenler de var Karizmatik olmanın sonradan öğrenilebile- ceğını savunan küçük bır grup bılım ada- rru ise her sağlıklı ve zekı ınsanın içinde ka- nzmanın tohumlannın bulundu|unu, an- cak bunlann ışlenmesi gerektığı tezını sa- vunuyorlar. Bugün karizma dendiğinde, iyi ve ba- kımlı bir görüntü, büyük bır çekicilik, ki- şilik olarak karşısındakini sürükleyebile- cek kanısı uyandıran bir enerji, derin bır ik- na etme yeteneği ve beraberindeki insanla- n motive etme kabili- yeti anlaşılıyor. Yani karizma, içeride bir yerlerde sönmeden yanan bir ateş. Ancak kanzmanın bir de karanlık yüzü var. Hitkrgibi, Mus- solini gibi bir yüzü... İnsanlarda düşünme- yı engelleyip ayakla- n yerden keserek on- lan her şeye rağmen kötülüklerin ıçine sü- rükleyen bir yüz. Ya da tarikatlarda binler- ce kışiyı ıntihara, öz çocuklannı öldürme- ye sürükleyen bir yüz. Bu insanlarda hita- bet sanatı olmayabilıyor, ancak yine de ko- nuşmalanyla inandıncı ve etkileyicı olabı- liyorlar. Bu tür insanlar için ilk aşamada belirli bir lutleyi etkileri altına almak önem- lı. Kıtlenin büyumesı sonradan kendilığin- den oluşuyor. Karizmanın kullanılmasında direkt iletişım ya da ekran veya radyo yo- luyla iletişim, çok büyük bır aynm yarat- mıyor. Focus dergısi, 1000 kişiye, 20 çağdaş ta- nınmış insan hakkında sorular yönelterek bugüne kadar uzmanlann yaptığı bir araş- tırmayı yineledı. Çıkan sonuçlar arasında, son derece kanzmatık olarak nitelenen Nd- son Mandeia, Bin dinton ve Stefli Graf var- dı. Denekler bu kişiler hakkında olumsuz- luklar sıralayamadılar. Alman Cumhurbaş- kanı Richard von Weissaecker ise sıralama- nın en başında yer alıyordu. Mihail Gorba- çov ve Franz Beckenbauer 3. ve 4. sırayı al- mışlardı. Uzmanlar, kişilerin karizmatik bulunma- sı için, karşılıklı bir elektriğin var olması ge- rektiğine inanıyorlar. Bunu alıcı ve verici- ye benzeten psikologlar, kanzmanın bir ya- yın gibi alıcılara ulaşması gerektığini ve her vericinin aynı alıcıya ulaşmasının da imkânsız oldugunu vurguluyorlar. Karizmatik insanlar, diğerlen tarafindan özellikle: - Öngörülerin gerçekleşmesi, - tnandmcıhk ve güvenilirlik, - Karşısındakinin rüyalannı gerçekleşti- rebileceği kanısmı uyandırmak, - Özellikle başanlı insanlar arasında ka- bul edilen bir kişi olmak gibi vasıflarla ni- teleniyorlar. Değer yargılannın bunca alt üst olduğu dünyamızda denekler tarafin- dan en çok vurgulanan özellıkler bunlar. Rekabet çağı olarak da adlandınlan 20. yüz- yılda 'en i>i' olma ve en iyiyi taklit etme ça- balannın karizmatik kişilik olgusunu yük- selen değer haline getirdiğinin de alnnı çi- zen uzmanlar, karizmanın aklı saf dışı bı- rakması halinde tehlike oluşturacağını ve buna çok dıkkat edılmesi gereğıni belir- tiyorlar. Doc. Mansur Beyazyürek: Uyuşturucu mutlaka öldürürADANA (Cumhuriyet Güney tlleri Bürosu) - İs- tanbul Üniversitesı (İU) Cer- rahpaşa Tıp Fakültesi öğ- retım üyesi Doç. Mansur Beyazyürek, bazı kışi ve ke- simlerin "esrar zararsız" diye konuştuğunu, kimi bi- lim adamlanrun da "bir bar- dak şarap yararlı" dediği- ne isaret ederek, "Herkes- le tarüşınm; esrar bağunb- hk yapar ve sonuçta insanı öldürür. Alkol de her gûn bir bardak diye diye aJjş- kanhğa neden oiursa sonuç- ta insanı bozar^dedi. Çukurova Rotary Kulü- bü'nce düzenlenen "uyuş- tunıcu ve alkol bağunkhğı konferansf'nda konuşan Doç. Dr. Mansur Beyazyü- rek, ne toplumun genelinde ve ne de ilgılı kuruluşlar ıle sorumlularda "uyuşturucu- lar konusunda pianlı bir ha- reket" bulunduğunu anlat- tı. "Kaçkişi uyuşturucu kul- lanıyor" gıbısinden bir so- ruya yıllardır bu işle uğra- şan bir bilim adamı olarak kesin yanıt veremeyeceği- ni vurgulayan Doç. Dr. Be- yazyürek, "İnanın bflemiyo- rum. Çünkü bu konuda çı- kanlmış bir envanter >t>k. Bir enstitü kuruunalı diyo- rum, ama bir türlü olamı- yor. Tahminen 300-500 bin Idşi uyuşturucu kullanıyor ve bu iş için 150 trihon lira harcanıyor" dedı. Uyuştu- rucu kullanımının yetenek- len arttırdığı yolundaki yak- laşımlann da yanlış oldu- gunu vurgulayan Beyaz- yürek şunlan söyledi: " UyuşturucuJTI önleye- bitanenin ilk yolu konuşmak. BUgisizüği âşmak. Etrafı- nızla, çocuklannjzla konu- şun bunu. Uvuşturucu kesm- likle öldürür. Alkol de ba- gımhhk yaratabilir.' Bır bar- dak şarap yararlı' diyen bi- lim adamı eğer sadece bir bardak içileceğini garanti ediyorsa ben de ta\si>e ede- rim. Bütün dün\-ada şıhda 500 mihar dolann uvııştu- rucu için harcandığuu, bu iş- ten de 10 miryon kişinin ek- mek yediğini biliyoruz. Ge- lecegi pek umutlugönnüyo- rum, ama yine de bir şeyler yapmalıyız.'' slÜJ Michelle 'e kim karşı koyabilir?Çeviri Servisi - Mkhelle Pfeiffer otekfc bir tannca edasıyla sûzülüyordu. Onun o boş gülümsemesine, sahnarak yürümesine, zarif güzeifigine karşı koyabikcek bir erkek düşünüktuez. Oysa Mklıelk birkaç >ü önce eviendiği kocasuu, arkadaşlannm ayîirladığı bir randevu aractbğıyia tanınuşü. Bdyle bir şey nasd otabilir? Buaun açıkkraasj Mkhelle için çok basit: "Düşünün... Ben nasıl insan tanryabflirinı ki? İnsanlan film setkrinde tanryorum. Orası gerçek dün>a degil. Pek çok hoş erkek bana yaklaşmaktan çekinhor. CHunculardan hoşlanıyonjm." Pek çok fümde o>namış olan ve üç kez Oscar Ödûlü'ne aday gösteriİen 38 yaşındaki yıldız son filmi Oangerous Mûıds'da bir öğrermeni canlandınyor. Ga/etecilik cğitinıi gören Mkhelle, arkadaşianrun zoriaraasıyia yan'jmasında birinci seçifince, gazeteciJigi bir yana bıraiap f g^zfi arzusu olan oyunculuğa yöndıntş. Sanatçınm en şa^rticı yönü ise kendi fîlmterini 38 yaşındaki ünlü film yüdızı Michelle Pfeiffer, kötü oynadığı korkusundan ötürü kendi filmlerini iztemekten çekiniyor. SEYAHATNAME YAVUZGÖR Borçlar Sîliniyor mu?1954 yılının bir kış günü, saat 17.00'ye doğru, Feridun Bey, beni çağırttı. "Önemli bir randevum var. Dönü- şümde Ankara 'ya bir telgrafgöndere- ceğiz. Siz, ben gelmeden çtkmayın "de- di. Arkadaşlanm, normal mesai saati olan 18.00'de, teker teker gittiler. Kan- çılarya'da bekliyorum... 19.30'a doğru, iç telefon çaldı. Bü- yükelçi: "Kâğıt, kalem altp getin" diyor. Gidiyorum. "Oturvn veyazın, kardeşim" diyor Fe- ridun Bey... Dikte ettiği "mesaj", beni evvela "hayref'e sonra da bir mutluluk duygusuna götürüyor. Mesajın özeti şu: 'Uzun zamandan be- ri üzerinde durduğum ve Amerikan hüküme- tinin ve Kongre'nin ilgi- li kişileri ile sürdürdü- ğüm temaslann, şimdi olumlu bir sonuca ula- şabileceğinisanıyorum. Bugün, ziyaretine git- tiğim J. Foster Dulles (Amerikan DtşişleriBakanı), 'konu'nun Beyaz Saray'a intikal ettirildiğini ve ora- dan da olumlu sinyaller aldığını söyle- di ve bu ışin 'intacı' için Kongre'den bir karar çıkanlması gerektığini sözlerine ekledi"... "Bu karargkarsa, Türkiye'nin ABD'ye olan tüm borçlan silinecek" diye sürü- yor mesajın metniü! Galiba bu aşamada, kalemim mi trt- redi, durakladım mı, bilemiyorum. Feridun Bey: "Ne o kardeşim. Hay- ret mi ettiniz" diye soruyor. Hayret ne demek! Sevinçten zıplaya- cağım. "Beyefendi. Müsaade ederseniz, si- ze maiyetinizdeki bir memurolarak de- ğil, bir Türk vatandaşı olarak teşekkür" gibi bir şeyter mınldanacak oldum, "Me- sajı kapabn, Ankara'ya gönderin. Bu ko- nudan da kimseye bahsetmeyin!" de- di ve odadan çıkıp gitti. Odama geldim... Mesajı "kapatıyo- rum",.. Bir taraftan da, "Yahu bu da nereden çıktı. Bu konuda Ankara'nın hehıangi bir talimatı yok. Böyle bir dosya da yok. Dur bakalım, neler olacak?" di- yorum kendi kendıme. • • • Olanlar oldu: İki, üç gün sonra "yıldınm" bir me- saj geldi. "Büyükelçiye özeldir" kaydı ile... "Bunu açıp, bana getirin" dedi Fe- ridun Bey... Mesajın metni, yavaş yavaş berrak- laşmağa başlayınca irkildim. "Size, borçlan sildirin diye herhangi bir tali- mat venlmemiştir. Bu nedenle girişım- lerinizin sorumluluğu da size aıttir. Bu girişimlerin olumlu sonuç vereceği, son derece şüpheii olduğu gibi, şayi olması halinde, borçlanna sadık olma- yı şiar edinmiş bir ülke olarak bundan böyle yeni kredileralmak olanaklanmız dazedelenecektir. Bundan vazgeçilsin" diyordu özetle bu mesaj... "Bunu okuyunca büyükelçi ne reak- siyon verecek?" diye odasına girdim mesajı uzattım kendisine. Okudu. Bir daha okudu. Herhangi aşın bir tepki göremedım. "Bu bende kalsın!" dedi. Bir daha da, bu konu, kendisi ile benim aramda görüşülme- di... ••• Kim haklı idi, hâlâ kesin bir yargıya varmış değilim. Tüm borçlar silinse idi ne iyi olurdu, ama kongreden böyle bir karar çıkacağı da kocaman bir soru işareti olarak kalıyordu. O sıralarda, Menderes hükümeti, sürekli bir 350 milyon dolar kredi öyküsünün peşinde idi ve bu uzun süre devam etti. Bu öykü, ne Feridun Bey'ın zamanın- da ne de daha sonraları gerçekleşme- di... Hâlâ da "Acaba bu girişimlerinde Feridun Bey'e destek olunsa idi, so- nuç ne olurdu?" diye düşünmekten kendimi alamıyorum... Yarın: Amerika hakkında bir iki izlenim daha... Isveç'in en büyük gazetelerinden Aftonbladet'in iddiası 6 THY'de kalp hastası pilotlar var' GÜRHANUÇKAN STOCKHOLM - Kara kış bütün hı- zıyla sürerken, sıcağa ve denize hasret Isveçlilerturizm şirketlerinin kapısını çal- mayabaşladılarbile .. Türkiye'nin "bu yazın tatil ülkesi" olacağı ilan edildiği günlerde Aftonbladet (350 bin tirajlı, bağımsız sosyal demokrat) gazetesinin geçenlerde yayımladığı bir haber yo- rum, ortahğı kanştırdı. Gazete, THY'nin dünya uçak kazalan istatistiginde, Vi- etnam, Çin havayollan ve Aeroflot'tan sonraki sırada olmasını, pilotlanmızın kalp hastası olmalanna ve zaman zaman günde 18 saatten fazla çalıştınlmalan- na bağladı. Aynı zamanda ocak ayında Isveç Pilot Sendikası, üyelerinden ge- len uyanlar üzerine Dışişleri Bakanı Lena Hjelm-\¥allen'e bir mektupla baş- vurarak önlem alınmasını istedi. Gaze- teye açıklama yapan Pilot Sendikası'nın başkanı Per Olof SköW,Türk pilotlan- nın sendıkasının da susturulduğunu, yapüklan telefon ve faks aramalanna ya- nıt verilmedığini de söyledı. Sköld, THY yönetıcılerinin ve Türkiye Hava Taşıma- cılık Idaresı'nin de yapılan uyanlan ya- • îsveç'in 350 bin tirajlı gazetesi Aftonbladet, THY uçaklannı kalp hastası pilotlann uçurduğunu, aşın yorgun pilotlann uçuş güvenliğini tehdit ettiğini ileri sürdü. Isveçli pilotlann meslek örgütü de Dışişleri Bakanı'na bir mektup yazarak önlem alınmasını istedi. nıtsız bıraktığını ileri sürdü. Stockholm'ün havaalanı Arlanda'ya yılda 150 kez inıp kalkan THY'nin fı- losunu 28 uçaktan 68'e çıkardığını ve personelıni aşın stres altında yetennce dinlendirmeden çalıştırdığı da belirrilen haberde, THY aynca şu konularda da eleştiriliyor: - Emeklilik yaşının 60'tan 63'e çıka- nlması, - Pilotlann aşın uzunlukta mesai yap- ması, zaman zaman 18 saatten fazla gö- revde bulunması, - Normalden fazla sayıda pilotun sağ- Iık probleminin olması, - Son iki yılda 11 pilotun ölmesi, bun- lardan 7'sinin görev başında, 2*sinin ant- renman yaparken yaşama veda etmiş olması, - Pilotlann sendikasının etkisiz hale getirilmesi, - Son iki yılda 20 pilotun kalp rahat- sızlığından hastaneye kaldınlmış olma- sı. Uluslararası havacılık örgütü IFAL- PA"run Londrabürosundaki gorevli Terry Middleton,bu sayılann kaygı verici ol- dugunu söyledi ve Türk pılotlanrun sen- dikasıyla ırtibat kurulamamasından ötü- rü THY filosunun gerçek durumunun behrlenemediğini belirtti. Öte yandan, Aftonbladet gazetesi, ge- çenlerde Dominik Cumhuriyeti'nde 189 kışının ölmesiyle sonuçlanan kazanın Türk şirketi Bırgen Havacılık'a ait ol- dugunu ve personelin tümüyle Türkler- den oluştuğunu da haberde belırttikten sonra Isveç'ten Türkıye'ye giderek da- ha fazla sayıda turist getiren Express Turizm'in Sunway, diğer büyük şirket- lerin de Pegasus adlı Türk uçak şirket- lerini kullandıklanna da dikkat çekiyor. (Pegasus'un sahibi lrlanda şirketi Aer Lingus, uçaklann çoğunun kaptan pilo- tu Irlandalı, ama Türkiye'ye Türk şir- keti aracılığıyla uçuyorlar.) Belener, durumdan ü^fln THY'nin Stockholm'deki müdürü Fe- ride Belener, göreve başlar başlamaz THY'nin Türk turizm şirketlerine yol- cu aktaran kimliğini değiştirdi. Vatan- daşlanmızın biletlerini doğrudan doğ- ruya THY bürosundan almasını sağla- yan Feride Belener, yeni turizm sezonu yaklaşırken ortaya çıkan bu durumdan üzgün. Belener, Cumhuriyet'e şu açık- lamayı yaptı: "THY'ye toplu yolculuklar konu- sunda büyük bir ilgi var. Daha ge- çenlerde EuroCard'ın ilanlarında, büyük bir golf kulübünün Antalya'da- ki tesislere THY ile yolcu gönderece- ği yer aldı. Bu sırada çıkan bu yazı, beni çok üzdü. Gazetenin bu habere imza atan iki muhabirini bir türlü yerinde bulamadım. Genel müdür- lüğümüzün de onay ını alarak yainız- ca somut bilgilerden oluşan bir yanıt mektubunu gazeteye ilettim." '95'inenbaşanlı kadınları seçildi tstanbul Haber Servisi- Tansu Çiller. Ka- dınca dergisi okurlan tarafindan "95 yılının en başanlı kadın politikacısı" seçildi. Kadınca dergisınin bu yıl üçüncüsünü ger- çekleştirdiği "95'in En Başanlı Kadınları" ödüllerini kazananlar belli oldu. Politikadan basına, bilimden kadın haklanna ve çevreye kadar 14 dalda "En Başanlı Kadın" seçilir- ken, aynca kadın sonınlannın çözümüne yö- nelik başanlı çahşmalanndan dolayı 9 kurum ve kuruluş da özel ödüle değer görüldü. Önümüzdekı ay ödülleri verilecek olan "95'in En Başanlı Kadınlan" şöyle: Tansu Çiller (Politika), Vasemin Yaiçın (Ti- yatro), Dinarsu Bayan Futbol Takımı (Spor), Sema Küçüksöz (İş sahibi), Zeynep Göğüş (Basın), Leyla Gencer (Müzik), Zuhal Gen- cer (Sinema), Muzaffer Bilgili (Yönetici), Aysel Çelikel (Kadın Haklan), Necef Uğur- lu (Mızah), Jale Yılmabaşar (Plastik Sanar- lar), Necla Pur (Bilim), Adalet Ağaoğlu (Ede- biyat), Aysel Ekşi (Çevre). Özel ödüller ise Kadın Emeğini Değerlen- dirme Vakfi, MOT Çatı, Kadın Haklannı Ko- ruma Derneği, Gaziantep Kadın Platformu, 1.0. Kadm Sorunlan Araştırma ve Uygulama Mer- kezi, Kütüphaneler Genel Müdürlüğü, Türki- ye Aile Planlaması ve Sağlık Vakfi, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Kadmın Statü- sü ve Sorunlan Genel Müdürlüğü'ne verildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle