Katalog

15 ŞUBAT 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hizbullati davası Savcı üç idam istediANKARA (Cumhuriyet Biirosu) -Ankara De\let Gü\enlık Mahke- mesi'ndegörülen 15 sanıklı Hızbul- lah örşürii davasında esas hakkında gorüşün bıidıren savcı, örgütün Düzcegrubununsılahlanmaaşama- sına geçtiğıni belırterek 3 sanık hak- kında ıdam, 9 sanık hakkında 5 yıl île 15 yıl arasında hapı* cezası iste- Ankara2 No'lu DGM'degörülen davanın dünkü oturumuna rutuklu sanıklar ve sa\ unma a\ ukatları ka- tıldi. Ankara DGM sa\cılanndan ÎSuh Mete > İiksel. RP üyesı 4 kışi- nın dc aralannda bulunduğu Hiz- bullah'ın Düzce grubu üyelerinin yargılandıâı davada esas hakkmda- kı görüşünü bıldırdı. Hızbullah m Düzce grubunun Z990yılındanıtıbdren "HkretMes- cidi" adh bır mescıdin etrafında oluşturulduğunıı vekurucusununda Recep Güieradlı eskı bir Dıyanet fş- lerı Başkarthğı çahşanı olduğunu belırten Yüksel. Recep Güler'in bu mescıtte "ders" adı altında seminer düzenledğını söyledi. Savcı Yük.sel. Zeynebiye Camisj imamı Selahafrin Özgündüz'ün. Iran Islam Devrımının önderı Hu- meyni'nm torunu ile bırlıkte ziyaret ettığı Recep Gülere, "BöJgeimam- lığı icazeti** verildiğmi bildirdı. Gü- ler'in bırsüreönceÖzgündüzve2O kişıyle birliktc Iran'a düzenlenen gcziye katıldıgını vurgulayan Yük- sel. "Biirünmasratlanlran tarafın- dan kar>ılanan bu gezi, 20 gün sür- müş \e Recep Güler gezi sırasında De\let Başkanı Alı Hamaney ilegö- rüşülmüştür'" dcdı. DGM Savcısı Yüksel. sanıklar- dan Hasan Aşar.GüngörGök ve RP üyesı Cengiz Çelik'hakkında TCK'nın 146' 1. maddesı uyannca "silah voluyla anavasavı degiştir- mek" suçundan ıdam cezası \erü- mesını ıstedı. Sascı "»ükscl, sanık- lar. Durmuş Dinc. Mehmet Dinç, Abdülnihat lastan, \usuf Dayar, HajriYıldınm\eaynı zamanda RP üyesı oldukları beîirlcnen Yılmaz Demirtaş, Halil KurtCengiz Akso>' hakkında, iilahh çete üyesı olmak suçundan TCK'nın 168'2 maddesi uyannca 15'eryıl, ArifSeçkin içın- de "yataklık*'suı,undan ICK'nın 169. maddesı uyannca 5 yıl agır ha- pı.s cezaM venlmesını ıstedı. DGM Savcısı. samklardan Sebahattin Be- dir. Ahmet Aydın \e İbrahim \üdı- nm'ın da boraatlcnni ıstedı. Duruş- ma sa\ unmalar içıa ertelendi. YÖK yasa tasansı taslağı, yükseköğretime köklü değişiklikler getiriyor Yükseköğretim sil baştan• YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürûz'ün hazırladığı yasa tasansı taslağı ile yükseköğretim sisteminde köklü değişiklikler öngörüldü. Üniversite rektörlerinin atanmasmda YOK devre dışı bırakılacak. Üniversitelerarası Kurul'un yetkileri sınırlandınlarak, akademik yükseltmeler için "Akademik Değerlendirme Kurulu" oluşturulacak. EMİNE KAPLAN ANKARA - Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. KemalGürüz tarafından haztrlanan YÖK yasa tasa- nsı taslağında, yükseköğretim siste- minde köklü değişiklikler öngörüldü. Taslakta, rektörlenn atanmasmda YÖK'ün devre dışı bırakılması, Üni- versitelerarası Kurul'un yetkilerinin sı- nırlandınlarak "Akademik Değerlen- dirme Kurulu" oluşturulması hükme bağlandı. Akademik yükselmelerde aranan koşullann zorlaştınldığı taslak- ta, TÜBlTAK tarafından belirlenen ya- nşmalarda madalya kazanan öğrenci- lere, sınava girmeden üniversiye yer- leştirilme hakkı tanındı. Taslakta, öğ- renci harçlan yeniden düzenlenirken. üniversite yönetım kuruüanna Bakan- lar Kurulu'nca belirlenecek öğrenci katkı payının yanı sıra, ek katkı payı. lisansüstü öğTencilerinden de harç al- ma yetkisı tanındı. YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gü- rüz, 1981 yılındayüriirlüğegiren2547 sayılı YÖK Yasası'nın değiştirilmesi- ni öngören yasa tasansı taslağını hazır- ladı. Taslağın. Cumhurbaşkanı Süley- man Demirei'in görüşünün almması- nın ardından, üniversitelere, öğretim üyesi dernekleri ve iigili kuruluşlann görüşüne sunulacağı belirtildi. Taslak- ta, Üniversitelerarası Kurul'un yetki- leri ve üye sayısı sınırlandınlırken, aka- demik değerlendırmeleri yapmak üze- re "Akademik Değerlendirme Kurulu" oluşturulması öngörüldü. Taslakta, rektörlerin atanması işlem- leri yeniden düzenlenirken, atamalarda YÖK devre dışı bırakıldı. Buna göre, öğretim üyelerinin en fazla oyunu alan 3 aday, YOK'e bildirilecek. YÖK, yal- nızca adaylarla iigili raporlan Cumhur- başkanı'na sunacak. Cumhurbaşkanı da, 3 adaydan birini rektör olarak ata- yacak. Vakıfüniversitelerinde rektörün atanması, YÖK'ün de görüşü alınarak, iigili mütevelli heyeti tarafından yapı- iacak. Taslak uyannca, rektörlerin görev süresi 4 yıldan 5 yıla, rektör yardımcı- lannın sayısı da 3'ten 9'a çıkanlacak. Rektör yardımcılanndan 3'ünün aka- demik faaliyetler, öğrencilenn sağlık. kültür, spor, beslenme ve bannma, kü- tüphanecilik ve bılgiye ulaşım etkin- likleri ilegörevlendirilmesi zorunlu kı- lınacak. Rektör yardımcılıklanna aka- demik unvanı oîmayan kamu görevli- leri de atanabilecek. Taslakta, öğretim üyeliği "yardıma doçenL doçent ve profesör" olarak ta- nımlanırken, akademik yükselmelerde aranacak koşullarzorlaştınldı. Doçent- lik için; Akademik Değerlendirme Ku- rulu'nca belirlenen uluslararası düzey- de bilimsel dergilerde yayınlaryapmış olmak, bu yayınlara başka bilim adam- larınca yapılmış atıflann bulunması, bilimsel alanagöreteknolojik. kültürel. sanatsal ve sosyo-ekonomik gelişmele- ri eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme ve uygulama alanlannda sürekli olarak yansıtabilme yeteneklerini çalışma ve eserleri ile kanıtlamış olmak gibi koşul- lar aranacak. Profesörlük için de; "Do- çentük unvamnı aldıktan sonra yurti- çinde veya v urtdışında en az 5 > ıL açık buiunan profcsöriük kadrosu ile iigili bilim alanında çalışmış olmak, ulusla- rarası düze>de büirnsd dergilerde >a- vınlar yapmak ve diğer bilim adamla- nnca bu va>ınlara atıflann bulunması, >önettiği lisansüstü tezler ile öğretim üyesi ve üst düze> araştıncı yetiştirme \eteneklcrini kanıtlanus olmak" koşul- lan aranacak. Öğretim üyeleri ve öğ- rencilerin siyasetle ilgilenmelerinin önündeki engelleri kaldıran taslakta, öğretim elemanlannın siyasi partilere üye olabilmeleri hükme bağlandı. Istanbul sise teslim Ceçen hafta yoğun kar \ağışının fek; ettiğî İstanbul bu kez de sis altında kaldı. ()/cllikle sabah saatk'rinde oldukça voğunlaşan sis nedermletrafik alt üst oldu. Cörüş mesafesinin a/aldıgı caddelerde insanlar işlerine >etişmek için uzun süre otobüs beklemek zorunda kaldılar. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ) ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Acaba?..Erbakan Hoca'nın "Islami para birimi" ve iran "devrimi" hakkında söylediklerini okuduğum zaman "Acaba" dedim, "Hoca iktidar başı- ma kalacak diye korktuğu için mi böyle konuşuyor?" Gerçekten, Erba- kan'ın zekâsında bir insanın, bu laflan ettikten sonra ANAP'ın koalis- yona yanaşamayacağını tahmin etmemesı düşünülemez. Peki o halde hesabı neydi? Doğrusunu isterseniz "liderterimizin" kafalannda ne gibi tilkiter do- laştığını tahmin edemıyorum. Fakat emin olduğum bir husus var ki; o da, liderlerin kafalarında dolaşan tilkilerte, yenı seçılmiş olan milletve- killerinin kafalannda dotaşan tilkiterin çok farklı oldukları. üderler ya da en azından liderlerin çoğunluğu, yeni bir seçimi göze alabilirler. Zira en kötü ihtimalle bile parlamentoya girebileceklerinı dü- şünürter. Ama sıradan miltetvekillerı için mesele bu kadar basit değil- dir. "Gidip de gelmemek var..." Ve bu nedenleyeni parlamenterierimiz "erken seçım" denildiği anda, kaçacak delik aramaktadırlar. Bence çok haklılar. Erbakan Hoca, bir seçim yinelemesi halinde oyunu arttıracağını dü- şünüyor herhalde. Bence çok yanılır ama, belli de olmaz. Halkımızın top- lumsal unutkanlığı dillere destandır. Zaten insanlar nasıl unutkan olma- sın? Yıllardan beri faize karşı olduklannı söyleyen Erbakan Hoca, sonun- da baklayı ağzından çıkardı ve faıze karşı olmadıklannı "itirafetti". Şim- di halkımız yıllarca söylediklerini mi anımsayacak, yoksa en son söyle- diğini mi? Aynı şey Avrupa ile olan ilişkilerimiz için söz konusu. Yıllarca gümrük bırligine karşı çıkan ve "cart-curt" eden Erbakan, aslında gümrük bir- liğıne karşı değilmiş... Allahtan insanlar unutkan, yoksa deli olmak iş- ten bile degıl. Tansu Çiller, herhalde MHP ile bir seçım ittifakı kurmak ve seçimle- re öyle girmek istiyor. Ve sanıyorum Türkeş de ayağını yere basmıştır. Bu kez fazla "talepkâr" olamaz. Ama acaba böyle bir ittifak kurulabilir mı? Kurulursa, DYP bünyesinden kımi kopmalara neden olmaz mı? Ta- bii bunlan bilemeyız. Fakat koltuk ve ıktıdar öylesine tatlı ki insanlar pek çok şeyi görmezden gelebiliyorlar. Çinlilerin "Üç Maymun"u mısali; "Görmedim, duymadım, konuşmadım"... Aferin size. Mesırt Yılmaz da muhtemelen DSP'yı gözüne kestirmiş durumda. Ama zamanın kendi yaranna işlediğini bilen Ecevit böyle bir rttifaka ya- naşır mı bilemem. Zira DYP ve ANAP'tan "kaçabilecek" oylann gide- bileceği tek yer DSP gibi görünüyor. Ve böyle bir olasılıkla, en büyük partı olabitecek olan DSP'nin, kendi kaderinı zorlamasından daha do- ğal bır şey olamaz. DYP ve ANAP'tan kaçabilecek oylann bir başka adresı de elbette CHP'dir. Fakat CHP'nın (en azından kısa dönemde) yeni bir seçim ma- cerasına girmek ısteyeceginı sanmıyorum. Zira Alevi oylan üzerinde bü- yük oyunlar oynanmaktadır ve bu oyların nereye akacağı konusunda ciddi tereddütler vardır. CHP elbette salt Alevı oylanna dayanarak ayak- ta duracak bır parti değildir. Ama ne demış atalanmız; "Eldekı bır kuş, havadaki iki kuştan daha kuştur..." HADEP yeni bır seçime sıcak bakar. Hele bu seçimde baraj düşürü- lecek olursa, yeni bir seçimin üzenne atlar. Ve belki de parlamento yo- lunü aralar ki bence çok da iyi eder. Ancak yüzde 10 barajı korunursa, herhangi bir şansı olacağını sanmıyorum. Özgürlük ve Dayanışmacılar ne yapar bilınmez. Henüz BSP'nin mal- varlıklannı da devralmamış durumdalar. Fakat bilebıldiğım kadanyla, faz- la hayalci dedeğiller. Medyantn ilgısinin bazı şeylere yetmeyecegini net bir bıçimde görüyorlar. Bunu keşke Boyner de görebılseydı. Böyle bir seçim olasılığına Işçi Partısi de sıcak bakacaktır. Zira Ara- lık 1995'te aldıklan sonuç gerçekçi değildir. Aslında çok daha fazla oy almalan beklenırdi. Fakat değişik nedenlerden ötürü, olabılecek en dü- şük oranın da çok altında kaldılar. Yenı bır seçim, onlara prestij sağla- yabilir. Yukarıdan beri yazdıklanma bir göz attım. Sankı erken seçım olacak havasına girmişim. işın aslında ben, erken seçimi az bir olasılık olarak görüyorum. Ama burada az bir olasılık olarak gördüğüm şey "çok er- ken " bir seçim. Yoksa TBMM'nin bu bileşimı, beş yıl ayakta kalacak bir koalisyon çıkaramaz. Bu parlamento enınde-sonunda bır hükümet oluşturacaktır. Ama acaba nasıl bir hükümet? Dogrudan doğruya bir seçim hükümeti mi, yoksa önce bir şeyler yapmaya çaUşıp ardından seçimlere yönelecek bir hükümet mi? Yakında bu sorunun yanıtını göreceğiz. SINAVIA ÖĞRENCİ ALAN KOLEJLER . • . İstediği Üniversiteye Girmesi... 2 Yabancı Dili Konuşması Yannın Dünyasına Hazır Olması İ ç i n • •. ÇOCUĞUNUZ SON BAŞVURU TARİHİ: 16 ŞUBAT 1996 İSTANBUL Ahmet Şim>ek Akoıya Alman Robert Anabilim Anokenr Ar-EI Ata Atacan Bahçe»ehir Bilfen Bilgi Birkan Yetlcin Boğoziçi Cent Cojku Çavufoğlu Doğon Doğu» Eyüboğlu Ayozoğo Ifik l»k Gökdil Gürsoy Hekimoğlu Ufek Acıbadem İstek Atanur Oğuz jjfek B«lde İıtek Bilge Kağan İstek Ka>garlı Mohmut İstek Kemoi Atotürk istak Semiho Şokir Istttk Uluğbey Ital/an Ortaokulu iralyon Kolomıs Kültür Mormaro Moda Dame 6e Sion Oğuz Koan Ortadoğu Şener Onur St Benoit Avujturyo St. Joseph St. Michel St. Pulcherie Selim Pars Tarhan Tercümon Uğur Usküdar Amerikan Koç Yeni Dünya Yeni Yıldız Yıldız Yunus Emre Yüzyıl lııl ANKARA An Atılım Aykan Ayseabla Bilim Büyük Evrensel Fatos Abla Köksal Toptan TED Ankaro Tevfik Fikret Yükselis Akdeniz Palmiyo Çoğ Tarsus Amerikan Türkmen Toros ADANA Yeni İZMİR Izrnir Amerikan Çakobey Çomlaraltı Ege Fotih İzmir Avni Akyol Özdeniz St. Joseph Tevfik Fikret Yamanlar ZONGULDAK TED Kdz Ereğli TED Zonguldak KAYSERİ TED Kayseri BURSA Boran ihsan Çizakça İnal-Ertekin ANNELER!.. BABALAR!.. ÇOCUGUNUZUN KOLEJ BAŞVURUSUNU MUTLAKA YAPIN!..