05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 ŞUBAT 1995 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER Sosyalistler Sosyalistler Sosyalistler... Prof. Dr. COŞKUN OZDEMİR B ızım kuşak, sosyalızmı seruvenınde Çetın Altan gıbı yurek senn- once >asak kıtaplardan leten, "Oh be! ızım once vasak kıtaplardan oğrenmeye çalışmıştır Max Beer ın Sosyal Mü- cadeleler Tarihi e'lden ele geçen unlu bır kıtaptı 60"li yıllarda 147 facıası ıle yurttan uzak duşen Turkıye'nın yıtırdığı aydınlıklara yönelmış bınlerce ınsandan bınsı. Mark- sıst ınançla yuklu, coşku dolu, heyecan dolu arkadaşım Rana KartaL, sosyalızmı tanımamda ve bendekı sosyalızm mera- kının \e eğılımının yukselişınde onemlı rol oynamıştır Bu guzel ınsanın ve onu tanıyan ortak dostlann kulaklan çınlasın dılenm Duha sonra V on dergısı ıle sos- yaiızmı daha yakından tanıdık. aydınlan- dık ufkumuz gelıştı genışledı Mıllt ge- lınn boluşumunu, sosyalıst mucadelele- n,dunyadakı modellen oğrendık Yasak- larvavaş yavaşgevşerken sosyalızmı an- latan çeşıtlı kıtaplar da bırbın ardı sıra ya- yımlaTiır oldu Çetin Altan o vıllardaçık- tı sahneye Bu ustun yazı ve anlatım ye- teneğıne sahıp mılıtan sosyalıst yazar, ne kadarguzel vene kadar çarpıcıbırbıçım- de orneklıyor ve somutlaştınyordu top- lumdaemeğın rolunu oıuelığını, somu- rüyü, kapıtalızmın çırkın ve gaddar yu- zunu Ne çok şey oğrenıyorduk ondan Ama aynı Çetın Altan, ınanılmaz bır do- nüş yaparak yıllar sonra koşe donme fel- sefesının oncüsu. emeğı, emekçılen de- ğıl. zengınlerı seven Özal'ın yanında yer alacak, topluma "AllaJTın ipine sanlın... Benim memurum işini bilir" duzeyınde mesajlar veren bu ınsanı ovecek. yucel- tecek ve yıllar ıçınde toplumcu olarak ta- nınan daha bırçoklan onun yolunu ızle- yecektır tlhan Setçuk 60'larda başlayan yazı dedırtenbır sosyalıst ya- zardır llhan Selçuk 30yılı aşanbırsure- den ben bır tutarlılık abıdesı gıbı dımdık ayakta kalmış. değışen koşullarda dun> a- nın ve toplumun ıçme duş.tuğu bunalım- larda ve uğradığı ışkencelenn ardından hıç sarsılmamış, Sovyetler ın yıkılışının ardından egemenlenn tum dunyaya da- yattığı Yenı Dünya Duzenı'nı sağlıklı bır şekıldedeğerlendıren, onun gerçek yuzu nu ortaya koyan. yıllann yıpratmadığı. tersıne. olgunlaştırdığı, Atâtürkgıbı bu- yuk bır devnmcının ve onun gerçekleş- tırdığı devnmlenn Turkıye'de sosyalız- mın gelışımındekı oncu rolunu ozumse- mış bır soylu yazar nıtelığını korumui}- tur Ugur \Iumcu,Turk toplumunda ve ya- yın dunyasında daha sonrakı > ıllarda bır yıldız gıbı parlayan genç. ınanclı bır sos- yalıst olarak ortaya çıktı V urcklı, tutar- Ulık sembolu, yurtseverlık anıtı yığıtçe, korkusuzca doğrulann savaşını veren, yolsuzluklann uzenne gıden Ataturkçu buyuk bır yazar Yılmayan, yorulma>an, eğılıp bükul- meyen. belgesel. araştırmacı gazetectlı- ğın eşsız bır temsılcısı, haksızlığa uğra- yanlann, somurulenlerın, aldatılanlann sozcusu, bağımsızlığın. antıempcryalız- mın sımgesı Uğur Mumcu Her yazısı bır coşku varatan, Turkıve'ye olduğu gı- bı tum dunyaya seslenen. daha guzel, da ha aydınlık, eşıtlıkçı banşçı, somurusuz bır dunya ıçın yaman bır savaş veren bır vuce ınsan K.ırlenmekte olduğuna yıl- lardır bırlıkte tanık olduğumuz bır top- lumda onun savaşçı, gur ve ınançlı scsı bır umut, bır dayanak olmuştur Uğur Mumcu'nun koşe yazarlığı yaptığı Cum- hurivet gazetesini, aydınlanmanın savu- nucusu Cumhunyet ı okumayıp kupon gazetelennı yeğleyen ve aydın dıye nıte- lenenınsanlarbenıdaırnaşaşırtmıştır İ>ı nıyetlı b'r şaşkınlıktır bu Duşunen. du- yan, uygar, çağdaş bır dunya ozlemını taşıyan, emekten, aydınlanmadan yana ınsanlann Uğur Mumcu'ya, llhan Sel- çuk'a boşvermelennı, onlara yukandan bakmalannı anlamak kolay değıldır Mumcu">u dışlayıp kımı. Turk basının- dakı koşe vazarlan arasında kımlen oku- yorlardı ve yeğlıyorlardı acaba bu ust dü- zey aydınlanmız Onlan okumayan, yazdıklannı onemlı bulmayan, kücumse- yen. tıddıye almayan aydınlara, sosya- İıstlere çok rastladım Tıpkı Ataturk'u umursamayan. bu eşsız dcvnmcıyı ku- çumseyen hem de sosyalıstlık adına ona karşı çıkan neredeyse adını ağzına al- maktan utanç duyan sosyalıstlen tanıdı- ğım gıbı Onlan şaşkınlık ıçensınüe de olsa anlamaya. algılamaya çalıştım fır- sat buldukça dınledım yazdıklannı ozenle okudum Sağduyusuna guvendı- ğım ınsanlardan yararlanma>a çalıştım ıtıraf edenm kı bır açıklamaya ulaşama- dım Benımaçıklamam bırkafakanşık- lığı, bır zıhın karmaşası. bır kışısel buna lım ve doyumsuzluk psıkolojısı ıçınde oluşan komplekslerdır Buna kanıt ara- mak ısteyenler LeventC'inemreve Ruşen Çakır'ın hazırladığı "Sol, Kemali/me Ba- kıyor" adlı roportaj kıtaba başvurabılır- ler OradaTurkıye'nın unlu solculannın goruşlennı ve duşuncelennı okumak sa- nınm bunun ıçın tazlasıyla yetcrlı ola- caktır Ben burada sadece ıkı ornek ver- mekle yetınecegım Bır unlu ve uretken solcumuz, Ataturk'u taklıt cdcn 12 hy- lül'un başının bu taklıdınde çok başanlı olduğunu çunkü Ataturk'un kendısının de ondan farklı olmadıgını belırtmekte. ardından lutfedıp her şeye karşın bu ıkın- cısının daha vakışıklı ve akıllı gıbısıne geldığını eklemektedır Otekı ytne çok unlu vc çeşıtlı yapıtlar vcrmi!) vctencklı bır solcumuz da Çerkez Etem'ın Ktırtu- luş Savaşı na gore daha halkçı bır scçe- neğıtemsıl ettığını Ataturk un bazı şey- ler yaptığını -o da lutfedıyor- ama hata- lannın sevabından fazla olduğunu ılerı surmektedır Vazık kı, ulkemızde bu ay- mazlık salgın bır hastalık gıbı yayılmış, kuçumsenmeyecek sayıda kendısıne sos- yalıst dıyen ınsanı etkısı altına almıştır Psıkopatolojıye başvurmadan onlan an- lamanın olanak dışı olduğu kantsında- yım Ilerıcılığı amaçlamış, sömuruyualt et- meyı hedeflemış emekten, eşıtlıkten ya- na bır dunya goruşune ınanmış bır sos- yalıvtın dunyanın en buyuk devnmlenn den bın gerçekleştırmış. polıtıkacılann 45 yıllık ıhanetıne karşın dırenen avak- ta kalan /\nadolu aydınlanmasının ve bır buyuk kulturdevrımının oncusu olmuş, demokrasının, sosyalızmın onundekı en- gellen kaldırmış, onların yolunu açmış bır devrımcıyı görmezlıkten gelmesını vorumlamak bence başka turlu mumkun değıldır Vakın zamanlarda unıversıtede yıllardırtutarlılığını dengesını koruyan, ınançları sarsılmayan dayanıklı, dık baş- lı ılkelı bırbılımadamı duşunadamıvc sıya\etçı Mümtaz Soysal'ı faşıst ve mıl- lıyetçı olarak tanımlayan hızlı ve genç sosyalıstlere rastlıyorum Aydınlarımi7i ve volculanmızı da ıçı- ne alan tum bu umut kıncı ınsan manza- ralan karşisında venı kurulan partı bana umut venyor Hele onun genç vepırıl pı- rıl apaydınlık bır kafaya sahıp olduğunu gozledığımız başkanını bır televızyon programında ızlemek benı gonendırdı Partının yepyenı soylemınden umutlanı- yorum Bırdekorktuklanmvar Doğrusu Ata turk karşıtlığını Pkk vandaşlıgını sıvıl orgut ve dc\ lete muhaletet gerekçcsı ıle serıatçı vakınlığını. ıkıncı cumhunyetçı- lığı bcnımscmış sosyalıstlerden korku- yorum 7O'lı yıllarda Sovyetler'e tek soz soyletmeyen. bunu ıhanetle eş tutan "Amerikalı gönince arkamızı donelim" biçımınde dâhıyane sosyalıst evlemler ıcat eden, Mustafa Kemal'ı bır burjuva paşası sayıp Kurtuluş Savaşı nın ardın- dan Marksızmı kurmadığı ıçın devrım- lennı gerçekleştınrken demokratık dav- ranmadığı saltanat ve hılafetı halka sor- madan kaldırdığı hart devnmını halka danışmadan yaptığı ıçın suçlayan, frak- sıyonlara bolunup bırbınnı ınsafsızca ve olçusuzce suçlayan sosyalıstlerden tena halde urkuyorum Umut bağladığımız yenı partının bu tur sağlıksız tutum ve davranışlardan kendını arındırmasını dı- lerım Bu davranışları benımscyen ve surdurenler, bence, sosyalızmı doğru yol- dan saptıranlar ve başansızlığa mahkûm edenlerdır Umanm bu nıtelıktekı ınsan- lar yenı partıde ağırlık kazanamayacak- lardır Ben yargımda vanılmadığımı sa- nıyorum Buna büyuk yazar Uğur Mum- cu ıle bırlıkte İlhan Selçuk ve Mumta/ Soysal'ı tanık gostermek ıstedım Sevgı- lı Uğur Mumtu senı daıma buyuk bır sevgı, saygı ıle anacağız Sesın hepımı- zın kulaklarında yankılanıyor Turkı- ye nın tum ılencı guçlen ve sosyalıstle- n senı daıma ozgurluklerıtjincan vermış yığıt ınsanlarla bırlıkte özgurluğe adan- mış bır top çıçek gıbı algılayacak, ana- cak ve yaşatacaktır Dovuştun, değı^medın Kaçmadın tukenmedın Bızım sesımızdın, bızlcr ı«,ın öldun Senı hıç unutmayacağız Uğur Mumcu1 ARADA BIR Prof. BAHRt SAVCI Demokpasi İçreliğe Dikkat! Ben, kuramlar'.n dedığıne onem verınm Bu ne demektır'' "Sıyasada, demokrasının kural- lan ıçınde kalmak, bırgenel kuraldır" demektır Şım- dı denebılır kı bunca dert, somut pratık onlemler beklerken, soyut demokrası kurallannın labırentlen- ne mı dalalım'? Labırente gırmek değıl, ama somut onlemlerı de demokrası ıçre almaktan kaçamayız "Kuva-yı Mıllıyecı, Irade-ı Mıllıyecı" Mustafa Ke- mal, bır Halıfe-Sultanlığı "munhezım-munkanz-mul- ga" kılarak (yanı yok kılarak) cumhunyetı oluşturur- ken, bır demokratık cumhurıyetın "ulusal kuvvetle- n yapıcı-ulus ıstencını egemen kılıcı kuramlar" ıçın- de kalıyordu Gucu de buradan gelıyordu Ve boylece ınsanı kulluktan, toplumu ummetlılık- ten kurtararak Batılı demokrasının ozgur ve toplum- cu ozune ınme devınımlerıne gırme olanağı bulunu- yordu Şımdı de bızler, butun bunalımlardan, ancak "de- mokratık pariamentarızm"kurum\an - kurallan - ılke- lerı ıçınde kalarak çıkabılırız Yanı butun tutumlan- mızı, demokrasının, onun da pariamenter yapı ılke- lennın estetığıne uydurmak zorundayız Guniuk so- runlarımızda da başbakana eşıt yetkılı başbakan yardımcılığı "kabıne hukumet" sıstemının kendıne özgu "tek" kurulluğuna aykırıdır Bır de "sıstemın ıçınde "lık sorunu var Denılıyor kı, var olan akımlarımız ve partılerımız, demokratık sıs- temın ıçındedırler Tamam da herkesın, her partının, sıstem ıçındelığı o kadar kuvvetie ılerı surulemez Turkıyemızde semavılığın fanatıklık gomleğını gıy- mış cezbelılerımız var Alt sosyal katmanları, sema- vılığın vaıthğıyle avutarak bu cezbenın ıçıne çeken- lenmız var Ulus egemenlığıne dayalı demokratık re- jımımızı kaldırıp yenne doğgmaların duzenını getır- mek ısteyenlerımız var Dınsel saf ınançları, kendı yeryuzu sıyasalarının aracı olarak kullanan aşırı sağ akımımız var "Bunlar, Turkıyemız, Turkulusumuzıçındedırier 1 " dıyerek "ıstedıklen demokrası dışı duzenı, gerekır- se zorla-kılıçla gerçekleştırme hakkının sahıbıdır- ler" dıyerek onlan demokratık sıstemımızın oğesı saymak, o kadar kolay değıldır Bu, hem cumhun- yet ve demokrası tanhımızın urunu ve de amacı olan, o anayasalara bıle egemen olan sosyal paktımıza terstır, hem de dunya demokrasısının ınsan haklan bıldırgelerının temel ılkesıne aykırıdır (Bu temel ılke, hıçbır hak veozgurluğun, demokrasıyı ımha ıçın kul- lanılamayacağını vurgulayan ılkedır) Yanı, ınsanlann, alt sosyal katmanların umutlarını hılelı yonlendırme- terle demokratık sıstemımızı genye goturmeye (nc'ılı- ğe) bır demokratık cevaz yoktur Bu cevazsızlığı vurgulayan yerlı ve dunya mevzu- atının dışında, Turkıye'dekı "mıllı ve manevı değer- lere saygılılık" oluşturan ınsan oğesı yoktur, ancak şerıatçılığa endekslenmış "kul" vardır Onda, bılım kılavuzluğundakı bır yeryuzu toplumu ve toplumsal- lığı yoktur Semavılığe endekslenmış "ummet" var- dır Bu kul ve ummet, butun çağdaş değerierden, do- ğanın bılımsel mutalaasının urettığı yeryuzu venle- rınden uzaklaştırılmak ıstenır Dogmalarla çevrılır Vıcdanlar alanındakı o sonsuz ınanç ozgurluğu de takıyyetere bağlanır Oysa kı Turkıyemız, ınsan oğesıne dayalı olan, bu ınsanı bağımsızlaştırıcı ozgurluklerte donanımlaştı- ran, yoksulluğu, semavılık avuntularıyla dengeleme- yı bırakıp yeryuzu olanaklanyla gıderen bır us-bılım demokrasısı ve onun salt çoğunluğunun ıstencıyle oluşturulan yonetım sıstemı ıçındedır Bu sıstemı, onun tersı olan boyutlarla değıştırmek ısteyenlerı, nasıl demokrası sıstemı ıçınde sayabılırız'? Anılann Izinde Kasım Gülek... ŞİNASİ OZDENOGLUHukuk^u £ K ısa bır sure once sonsu/luğa yol- cu ettığımız, bır zamanların halkçı ve renklı sıyasetçısı, CHP'nın unlu Genel Sekreterı Kasım Gülek'ın. demokrası ya- şamımızda uç onemlı etkınlığı. sanınz buyuk çoğunlukla teslım edılmıştır Bunlardan bınncısı Ulkemızde sıyasetın halkla bırlıkte yap\lması yontemının Gulek'le başlamış olmasıdır Ikıncısı Gulek'ın, koy koy, bucak bucak dolaşıp. onemlı yenılgılere uğramış olan partısını, olaylı ve etkılı bır muhalefct ruz- gârı estırerek ayakta tutmayı başarmasıdır Gu- lek'ın bır uçuncu etkınlığı de Ulkesının "agre- mansa"elçısı olarak yurtdışındakı hızmetlendır Polıtıkacıların. yurttaş dıleklennı "Yenicesi- garası paketinin arkasına" yazıp, unuttukları bır donemın ardından. Kasım Gulek'ın 1950'de CHP Genel Sekreten seçılmesı yerınde bırolay- jdy, Temsılcılerının yuzunu görmeye ozlemlı halk kıtleîenyle kaynaşmanın yeni yontemlerı- nı uygulayarak ayağına çank çekıp(ığrenmeden, çekınmeden) teker teker el sıkarak yurdun her koşesını dolaşıp. halkın dılıyle konuşan dınamık Genel Sekreter'ın, CHP'nın 1950ve 1954 "bu- yük venilgiler' > 'ınden sonra 19^7 başansındakı buyuk etkınlığı yadsınamaz Ulkemızde, polıtıkacının "el sıkma yönte- mi",Gulek'e ozgu bır davranış olarak nıtelendı- nlmıştır Bu davranışın kaynağını -> ıllar once- sıne gıderek- şoyle anlatmıştı Gulek, Paris'te sıyasal bılgıler oğrenımı gor- mektedır lyı bır rastlantı, yıllar sonra Fransa'da bakanlık, 1959'da başbakanlık yapacak olan Mechel Debre'lerde pansıyonerdır Hukuk oğre- nımı yapmakta olan Debre, Radıkal Sosyalıst Partısf nde ucretlı memurdur Gunun bırınde Gulek'ı partının kongresını ızlemeyc goturur Lıder Herriot; coşkulu bır konuşmadan ve alkış- lardan sonra delegelenn elını teker teker sıkıp hatır sorarak ayrılır Kasım Gulek. hemen orada karannı vermış- tır Ulkesıne donunce polıtıkaya atılacak ve Her- not'nun "el sıkma" yontemını uygulavacaktır Turkıye'ye donüp 1940'tamılletvekılıseçılerek uluslararası toplantılara katılınca Bay Herrıot ıle dostluğu başlamıştır Gulek de artık unlen- mış, bakan da olmuştur Edouard Herrıot Gu- lek'e. sıyasettekı başansının sırrını sorduğu bır gun, o da hemen "Sizden oğrendim. Secmenle- rimin teker teker elini sıkarak başardım T> > anı- tını venr Atatürk hayranı, Fransa'nın Ulusal Meclıs Başkanı Herrıot bu yanıta hem şaşınr hem de duygulamr (Bır sure oncekı bır TV programın da Gulek. bu el sıkma olayını ABD Başkanı kı Parlamenleı Roosevelt'ten oğrendıgını açıklamıştı Sanıyoruz bu yanılgı, geçen uzun yıllann Gulek'e armağan ettığın unutkanlıktan ılerı gelmıştır ) Yabancı dil hünert, geniş çevre Kasım Cjulek'ın yabancı dıl konusundakı us- tun yeteneğının. ona uluslararası toplantılarda seçkın bır yer sağladığı kuşkusuzdur Turkıye- AT Karma Parlamento Komısyonu'nun bır top- lantısı sırasında, Hollanda'nıngenç Dışışlen Ba- kanı Verterterp'le >an yana duştuğumuzde, bı- ze ılk olarak Gulek'ı sormuş. sonra da onun Tur- kıye'yı tanıtmadakı etkınlığınden ovguyle soz etmıştı Gulek' ın yabancı dıl becensıyle ılgılı bır anısını buraya aktarmadan geçemeyeceğım NATO parlamenterlerı toplantılannın bırınde. konuşmasına Fransızca başlayıp. Almanca sur- duruyor ve ustun bır İngılızceyle tamamlıyor KasınTGûiek TopJantıya katılan ve yenı seçıt- dığıjçın kpndı ulkesının parlamentcrlennı ^etc- nnce tanımayan genç bır İngılız mılletvekılı. Gulek'ı kutladıktan sonra hcyecanla soruyor u Sor, si/ İngiltere'nin hangi bölgesinin milletve- kilisinb?" Gulek'ın yanıtı kısadır "Benim iilkem Türkiye'dir." Bırkaç yabancı dılı ustun yetenekle konuşan Gulek, kendı dılıne ve halkının kulturune çok onem venr. Turkçe konuşurken yabancı sozcuk- ler kullanmamaya çok ozen gostcnrdı Kasım Gulek, -kıskançlıkların da etkısıyle- zaman zaman yanlış bır goruntuyle kamuoyu- na "Amerikanvari hafifliklerin adamı" gıbı ta- nıtılmak. ulkeyc yaptığı onemlı hızmetlen unut- turulmak ıstenmıştır Mılletvekıllığı. senatorluk ve Dakanlık gorevlerı vanında. ışte otekı bazı gorev lerı Avrupa Konsevi Kurucu L'yeliği, Av- rupa Konse>i \ssamWesi Başkartvekili, NATO Parlamenterlen Kurulu Kurucu ü>esi ve Siyasi Komisvon Başkanı. Birleşmiş Milletler Koreko- mısyonu Başkanı vc Vtlantik Konsevi L vesi. Gulek vearkadaşlarının sıvasal yaşamlannın sondonemı İsmetPaşa'nınonlan C FİP Yuksek Onur Kurulu na vcrmesıylebaşlar Buolay Ara- lık 1962 de butun ulkede bır şaşma yaratmış, Turk basını bu olav ı gunleae manşette vermış- tır (Sıyasal tarıhımıze "S'lerda^ası^dıyegeçen bu dramatık hukuk savaşımında rahmetlı arka- daşım Av Kemal Sanibrahimoğlu ıle bırlıkte Kasım Gulek Nihat Erim ve \>ni Doğan'ı sa- v unduk Ihraçlar sırasında C umhunyet Senato- su Onur Kurulu seçılemedığınden 3'lerle bırlık- te hareket eden senator Turgut Gdle, > uksek Onur Kurulu'na verılememış boylece "4'ler olajTkamuoyunda "3'lerda\ası"dıyeanılmış- tır) O donemde yururlukte olan 1961 Anayasa- sı'nın "^1 maddcsıyle "savunma hakki" kabul edılmıştı ve C HP Tuzuğu nun 69 maddesı ıse "Hakkında ceza veriiecek partili >azı \a da soz- k kendini savunur" hukmunu ıçen>ordu Turk ve Isv ıçre yuksek mahkemelerı kararla- n da kışının savunma hakkının vageçılmezlığı- nı v urguluyordu Tum bu guçlu kamtlara karşın, mahkeme "tedbir" ıstemımızı reddettı Amacı- mız Ihraç kararlarını "tedbir" yoluyla durdu- rup, 3'lerın CHP Kurultayı'na gırmelerını. ger- çeklerı orada açıklamalannı sağlamaktı Ancak "tedbir" kararlanna karşı Yargıtay yolu açık ol- madığı ıçın bu haksızlığa katlanmak zorunda kaldık 3'lerl yılsurcyleCHP'dençıkarıldılar Busu- renın bıtımınde yenıden \uvaya donduler \n- cak bu kez Gulek'ı yenı bırdarbe beklıyordu Bu kez. "kesin ihraç istemivle'" Yuksek Onur Ku- rulu naverıldıve I963'te, omrunuadadağı C HP tte Jİtşktst kesıldı Senatorluğunun ardından. 1971'de yenıden partısîne"3ohmek ıst?m1$se de bırzamanlar po- lıtıkada yakın destek verdığı dostları buna en- gel oldular Gulek, artık Turkıye'dekı sıyaset çarklarında acımasızca yaralanmış bır "Yorgun Savaş^rydı Kasım Gulek ve arkadaşlarını adalet onunde ınançla ve onurla savunduk Bu çetın hukuk sa- vaşımı şu satırlann yazarına ıkı donem mıllet- vekıllığıne mal oldu Gulek'ın sıyasettekı bayı yanlış davranışlan- nı hıçbır gun onaylamadık Zamanında u> anla- rımız oldu Genel başkanlık umuduyla, Cumh- riyetçi Cu\en Partisi'ne alınma gırışımlerının sonuçsuz kalışı daha sonrakı yıllarda reddedı- leceğını bıle bıle CHP yetkılılerıne ust uste baş- vuruda bulunuşu ur.lu polıtıkacıyı yapratmış, onu sevenlerı de uzmuştu Kasım Gulek, kalbı ıyılıklerle dolu bır ınsan- dı Kımseye kın tutmazdı Halkıyla ovunç du- yar, ulkesını coşkuyla severdı Kışılığını sıyasete adamış ınsan -bır başka uğ- raşla polıtıkaya sırt çevıremıyorsa- o artık "ka- nadı kınlmış bir kuş"tur Gulek'ın bakanlıkta, ya dd partı yonetıcılığınde gozu yoktu Valnız- ca parlamenterlık ıstıyordu Boylece, ulkesının sesını dış dunyada duyurma olanağına kavuş- muş olacaktı CHP'de hak etmeyen pek çok kışıye sunulan bu olanak. Kasım Gulek'ten csırgenmıştı Ve ı,etın yılların savaşımcısı son gunlerını, Bahçe- lıevler I Caddesı'ndekı evınde. şomınesınınba- şında. ıbretle dolu yakın tarıhı sessızce. yaralı bır aslan soyluluğuyla seyredecektı Sıra. yenı kurbanlara gelmıştı Ve Gulek. butun bu oyun- lann oynandığı arenada. > ıne sev gıy le anılatak- TARTIŞMA İnsan Haklan Derneği ve Şeriat ndre Mercier, hak ve ozgurluk kavramlan HOTEL MANAGEMENTSTUD1ES IN SWITZERLAND Swıss and US Dıplomas 2&3 year Programmes ın Englısh Transfer to Furopean and LS Unıversıtıes (BA BS) ^credıted b> ASFH and CCA VVashıngton DC H l fJÎ HOTEL INSTITUTE1 * " MONTREUX 1^ avenue des Mpes CH-1820P Montreux Suıtzcrland Tcl (0211 % i '404 Fax (021) 963 8016 farklan şu şekılde açıklamış Ozgurluk. daha çok bırlıkte getırdığı bazı guçlük ve engellere karşın bır şeyde ısrar etme, onu halletme ve aşma olanağıdır Ozgurluk, hıçbır şekılde bır kışının her ıstedığını yapabılmesı anlamına gelmez Hak kav ramı. ancak odev kavramıyla bırlıkte duşunülürse temellendınlebıhr Odevler arttıkça. haklar da artar Haklar ıkı şekılde ortaya çıkarlar Ya kabul gormuş bır kurum tarafından yasal kılınmıştıryada ınandırma (ıkna), gelenek, hatta şıddet yolu ıle oluşan toplu bır uzlaşma yolu ıle yasallaştırılmıştır (1) Bu tanımlamalara gore ınsanlann davranışlan, duşuncelerı toplum ya da devlet yasalan taratından sımrlanırsa ozgurluk kavramı doğar Duyunç (vıcdan) ozgurluğu buna en lyı ornektır Bırey olmanın gereklenndendır duyunç ozgurluğu Uğrunda çok savaşlar verdığımız halde. hâlâ ulaşamadığımız ozgurluklerden bırısıdır bu İnsan Haklan Derneği de (İHD) sınırlanan haklardan doğan özgurluklerı savunmak ıçın ortaya çıkmıştır Şenata karşı olduğunu da her zaman yaptığı konuşmalarla belırtrrıştır Uygulamalarında ıse çıfte olçutlu (standartlı) davrandı İHD Şenatçı bır oğretmen, bır oğrencısıne "fahişe" dcyınce. okullardakı şenatçı oğretmenlen kınamak ıçın basına demeç veren de İHD'ydı Şenatçı duşuncelennden dolayı ordudan atılan subayların haklarının ıhlal edıldığıne ınanan da Bıryandan ınsanlann duşunce ve ıbadet ozgurluğune kanştığı ıçın ordu suçlanıyor. ote yandan şenatçı duşuncelennden dolayı bır oğretmen kınamyor Bu ve bunun gıbı uygulamalardakı tutarsızlıklar İHD'nın amacının uzum ycmek değıl de bağcı dovmek olduğunu duşunduruyor Şenatçı duşuncenın ozgurluğunu savunup, bunu bır hak gıbı algılamak yanlış olur Çunku. haklar odevlen de bırlıkte getırır Şenatçı duşuncenın odevlen arasında, ınsanlan baskı ıle susturma, ummet toplumu yaratma, kar>ı çıkanlan acımasızca yok etme sayılabılır Insan haklannı savunmak ıçın ortaya çıkan bır derneğe yaraşan ıse laık duşunceyı sav unmaktır Şu an İHD'nın yaptığını bır zamanlar İran'da Halkın Mucahıtlen orgutu yapmıştı Devnmcı Islamıyet anlayışını yayarak Ayetullah Humevni'ye buyuk destek vermışlerdı Sozumona devnm sonuçlanınca, partılen kapatılanlar. oldumlenler. hapse atılanlar, baskı ıle sındırılenler ılımlı Muslumanlar ıle sol duşuncevı benımsemış olan kışıler olmuştu Bu kara devrımın gerçekleşmesınde buyuk katkıları olanlar. yok edılmışlerdı Gerek toplum kuralları. gerekse yasalar tarafından haklanmızın çığnendığı bır donemdeyız Haklarımızı savunacak derneklere gereksınımımız var Fakat haklarımızı savunacak derneklenn, Halkın MucahıtlerıveTUDEH Partisı'nın yaptıkları yanlışlıkları \apmamalan, laıklığe ınanmalan ılk koşuldur Şenatın hâkım olduğu ortamlarda ınsan haklanndan soz etmek olanaksızdır Buyuzden Insan Haklan Evrensel Bıldırgesı'nın IHD taratından hem kılıç, hem kalkan oiarak kullanılmasına ızın verılemez (1) Menıeı Andre Insan Haklarının Temellerı Insan Haklarının Felsefı Temellerı L lustararası Semıneıı Hatetlepe Unneısılesı Ya\ınlaıt \a\ıma Hazııla\an loanna Kuçuradı s 13-25 Gülhaıı Do^rraıııacıoğlu Çttrlu PENCERE Şinasi NahifHI Ardından Pat dıye çıkagelırdı Şinasi Nahit, ne zaman nasıl geleceğı belkı olmazdı O Ankara daydı, bız Istan- bul'da 'Dolmuş' mızah dergısının yonetım yerı bır- den şenlenır, ortalık bayram yenne donerdı - Oooo Şinasi gelmışi Şinasi gelmış demek, Ankara Istanbul'a gelmış de- mektı 1950'lıyıllardayız Şinasi ısındıkça konyak ta- dında anlatmaya başlardı Ne anlatırdı'' Ne anlatırsa tatlı anlatırdı Gerçek mıydı dıle getır- dıklerı, kurgu muydu"? Ne olursa olsun, takıp takıştı- rır, bulup yakıştırır, ıkı uç fırça darbesıyle olağanus- tu bır portreyı ortaya çıkaran usta ressam gıbı baş- kentın kulısıne dalıp çıkar, çoğu zaman bu soyleşı Be- yoğlu'nun alçakgonullu bır meyhanesınde son bu- lurdu • Şinasi Nahıt onyargısız, gıllıgışsız, yaşamının kımı donemınde ıçkıcı, ama her donemınde gazetecı olan kışıydı, yaşamında hırs yoktu dostluk vardı, uçkâğıt yoktu, uzenne yazı yazılacak beyaz kâğıt vardı, omur boyu hıç değışmeden hep Şinasi olarak kaldı Gele- ceğe gunumuzun basın yaşamını çızen bırkaç kıtap bıraktı kı değerlerı ılerde daha çok anlaşılacaktır İs- met Paşa'nın Mevhıbe Hanım'dan yana akrabasıy- dı Şinasi, ama oyle bır halı de yoktu, Ankara'nın Ba- bıâhsı Ruzgâriı Sokağın çocuğuydu 1933 yılında Atatürk, Pembe Koşk'te Şınası'yı gor- muş yanına çağırmış - Adın ne senın? Şınası' - Kaçıncı sınıftasın'7 - Orta ıkM - Ilerde ne olacaksın? Gazetecı1 - Gazetecı olursan hep doğruyu yazacaksın, soz mu? -Soz' Şınası Nahıt "Gazetecı Olunmaz, Gazetecı Doğu- lur" adlı kıtabında bu anısını anlattıktan sonra dıyor kı "44 yıllık gazetecıyım, Ataturk'e verdığım sozu da- ıma tuttum " Doğrudur Şınası mesleğınde yalan soy- lemedı, bu yuzden kımı zaman kendısını mapusane- de buldu • Yıl 1956 Şınası bır yazısından oturu ıçerde Dr HüsnuGök- sel bu duruma uzuluyor Yalnız o değıl, Goksel ın uç buçuk yaşındakı kızı Aslı ve altı buçuk yaşındakı oğ- lu Azız de olayla ılgılenıyorlar Şınası'nın hapıshane- lık resmını zamanın unlu dergısı Akıs te goren Aslı dı- yor kı - Baba, Şınası Amcam boyle hıç guzel olmamış, kel gıbı bır şey Ona soyle de bır daha saçlannı kes- tırmesın 1 Altı buçuk yaşındakı Azız durumu Ash'ya açıklıyor, Şınası Amcası'nın hapıste olduğunu, saçlarının bu nedenle kesıldığını anlattıktan sonra - Ama merak etme, dıyor Şınası Amca hırsız fılan değıl, gazetecı de onun ıçın hapse gırdı Azız sonra babasına donuyor - Gazetecıler hep hapse gırer değıl mı baba? 1956'dan 1996 ya geldık, gazetecı yalnız hapse gırmıyor, polıste dovuıerek olduruluyor 40 yılda epey ılerledık 1 Şınası Nahıt'ın parlak yıllarındakı gazetecılık dun- yası, uzak bırgalaksı gıbı ışıl ışıl kaldı Şınası'nın ozel yeteneğı matbaa murekkebıne mızah katmasıydı O gunlerde holdınglerın altına ağ gerdığı ıpte cam- bazlık yapmak, basın mesleğınde olmayacak bır ış- tı 1996'da medyanın tezgâhı para basarken tepe- sınde hapıs ve olum dolaşan gazetecı "marjınal çev- re "den çıkıyor, otekıler de bu durumu seyredıp ya- nm ağızla eleştınr gıbı yaptıktan sonra egemenlerte al takke ver kulah, ışın kıyağına kaçıyorlar Şınası, basın tanhımızın en renklı sayfalarına unu- tulmayacak anılar bırakarak bu dunyadan çektı gıt- tı Gule gule Şınası NASIL BİR PARTİ NASIL BIR MUCADELE Ayhan Gedız/Sergı Yayınevı Partı ve Orgutlenme-Avrupa Sıyası Partılen - Sovyetler Bırlığı'nın -Turkıye Sıyası Partılen - Kemalızm nedır ne değıldır Doğru orgutlenme ve çalişma bıçtm» nasıl olmalıdır t Butun kıtapçılarda İstemeadresı Sergı Yayınevı 0232 483 72 22 Kabıle Dağıtım 0232 483 32 99 inkılapKıtabevı 0212 514 06 10 Guncel Dağıtım 0312 435 23 09 İ.U. KADIN SORUNLARI ARAŞT1RMA VE UYGULAMA MERKEZİ İSTANBUL KADIN KURULUŞLARI BİRLİĞİ PANEL GÜNDEMDE MEDENİ KANUN VAR Açış konuşması: Prof Dr Bulent Berkarda i U Rektoru Oturum Başkanı. Prof. Dr. Necla Arat I U Kadın Sorunlan Araştırma ve Uygulama Merkezı Muduru Konuşmacılar Prof. Dr Ergun Özsunay I U Hukuk Fakultesı oğretım uyesı Prof. Dr llhan Ulusan I U Hukuk Fakultesı ogretım uyesı Prof. Dr. Aysel Çelıkel I U Hukuk Fakultesı Dekanı Av. Nazan Moroğlu Turk Hukukçu Kadınlar Derneği Başkanı Gösten: BALE Menç Sumen yonetımınde Devlet Opera ve Balesı Sanatçılan Gun: 15 Şubat 1996 Perşembe Saat: 1100 14 00 Yer I U Fen Fakultesı Konferans Salonu VEZNECİLER BL'RSA BİRİNCİ SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1995 1333 K Maraş Nurhak ılçesı Merkez Mahallesı 084/03 cılu 5^ sayfa 60 hanede nufsa kavıtlı Alı ve Zelı>ha'dan ol- ma 1953 dogumlu Alıgul Sakallı hacır altına ahnarak kendısıne Mustata Güvertın vası tayın edılmıştır Keytıyet ılan olunur Basın 7119! Istanbul Unıversıtesı ndcn aldığım oğrencı karnemı ka>bettım hukumsuzdur LRSLI ORi\hR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle