27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 ŞUBAT 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 UYGARLIKLARIN İZİNDE. OKTAY EKİNCİ Yüzyılın en büyük kent doruğu HABITAT-II, UNESCO'nun 50. yılında toplanıyor En değerli lıaziııeıııiz kültür... Kısa adı UNESCO (Unıted Natıons Educatıonal. Scıentıfic and Cultural Or- ganızatıon) olan Birleşmis Milletier Eği- tijn.BilimvekulturOrgutu,BM vebağ- lı bır uzmanlık kuruluşu oiarak >ıne eğı- tım, bılım ve kultur alanında "dunya ba- nşına katkıda bulunacak" bır uluslara- rası ışbırlığını gerçekleştırmek uzere 1946 yılında kuruldu Ozellıkle 1960'lardan sonra \e 1970'ler boyunca. ağırlıklı oiarak " 3 . Dünya ÜlkelerTndeki" sorunlarla ılgı- lendığı ıçın zaman zaman gelişmış Batı ulkelennın hukumetlen tarafmdan "soJ- culukla" (') suçlandı O kadar kı ornegın ABD, UNES- CO'nun gelışmekte olan ulkelerdekı eğı- tım ve kultur projelenne katkı ve deste- ğmden oturu sureklı buyuyen butçcsını "Hur dünyaya karşı olan sivasi oluşum- lara ekonomik vardım" şekîınde yorum- layarak "kısıtlanması gerektiğJni" bıle gundemegetırmıştı Nıtekım 1986'dada yıne ABD. yanına İngiltere'vı dc alarak aynı gerekçelerle UNESCO'dan çekıl- dıklennı ılanettıler Oysa kı UNESCO. temelde solcu ol- duğundan ya da "sosyalûme egilimi bu- lundugundan" falan degıl, ılgı konuian ıçerısıne gıren eğıtım bılım ve kultur alanlannda yeryuzundekı en cıddı \e ya- şamsal s-orunlann, ozellıkle gen kalmış veya gelışmekte olan ulkclerde yaşan- masından oturu. "evrensel bir sorumlu- luk" oiarak çabalannı 3 Dunva uzenn- de yoğunlaştırmak zorunda kalmıştı Âyrıca, ozellıkle "kültür" alanında tum yeryuzu uygarlıklannın tanhten ge- len bınlerce yıllık bınkımı de yıne ağır- lıklı oiarak gelışmekte olan ulkelerdey- dı \e bu zengın dun>a mırasının korun- masından sadece o ulke halklannın de- ğıl. aslında "tum insanuğın ortak yara- n"soz konusuydu l>te bu evrensel sorumlulugun karşı- tıgı oiarak vıne UNFSCO'nun 20 vuz- yıl uygarlık sovlemıne kazandırdığı uluslararası kultur proıeiennın hıç ku:?- kusuz en genış kapsamlısı "Dunya Mi- ras Listesi" çalışması olmuştur 1994 yılının aralık ay ında Tayland'da yapılan toplantıda Safranbolu'nun da ka- tılması sonucunda Turkıye nın bugun "8 tarihsel merkeayle" yer aldığı UNES- CO Dunya Mırası Lıstesı'nde. dunyada- kı tum kıta ve ulkelerden yaklaşıİc 350 kadar uygarlık odağına dıkkat çekılıyor Aynı zamanda ulusal ve uluslararası yardım kampanyalanyla. tum ınsanlık adına "öncelikle kurtanlması için" guç- bıriığı çagnsı anlamına gelen bu evren- sel mıras lıstesındekı ulkemızın dığer merkezlen ıse şoyle sıralanıyor Kapa- dokya, İstanbuL, Pamukkale, \anthos- Leeton,Divriği lluCamü, Boğazkoy ve NemruL. (ve Sarranbolu) UNESCO'nun. yıne butun dunyadakı 350'ye yakın uygarlık merkezını koru- mak ve kurtarmak ıçın sadece "kendi butçesiyte" proje gelıştırmesı ve uygula- ması elbette kı olanaksız 7aten asıl Dunva insan yerleşmelen tanhinde çok ö/el bır veri olan kapadokva. geleceğe de esın kay- nağıolmasıiçin l \ESCO'nun Dünya Vlirasılistesindeyeralıyor. Ncvar ki Purkiyebu essi/ zengintiğinehâlâsadece'ruristikgozle" bakıvor. lıpkı II \BIT\Trapomndaolduğugibi... 7 946 yılında kurulan UNESCO, özellikle gelişmekte olan ülkelerin kültür ve uygarlık kimliklerini yitirmemeleri için 50 yıldır çaba gösteriyor. Türkiye ise sahip olduğu bunca zengın mırasına ve tarihsel binkimıne rağmen, UNESCO'nun evrensel söylemine ulusal kültür ve kalkınma politıkalannı yansıtma konusunda nedense hep çekımser kalıyor... amaç ve hedeflenen vontem de bu degıl UNESCO bu çabalarıy la. ınsanlığın ortak bılıncını ve sorumluluğunu ozel- lıkle "kulturel sürekliliğin erdemleri'" uzennde yoğunlaştırmava çahşıvor Ulu- sal sorumluluklan "gezegenbilinci"ıçe- rısınde evjeııs>el kultur davanı^masına kazandırmaya gavrct edıyor İşte bu nedenle de aslında kuruluş amacındakı "dunva banşuia katkı" ere- ğını ıçı boş sıyasal sovlemlerden kurta- rarak "halklar arasında tarihten gelen yaratıcılığın ortak yazgı birliğine'davan- dırdıgı ıçın gostermelık bans savunucu- lannın da artık tepkısinı çekıyor Deyımyenndevse UNESCO, "tekku- tuplu" ve uluslararası vağmaya davalı bır yenı dunya duzenınc karşı "yuder- ce ve binlerce kutuplu" ve vağma yerıne uvgarlığın sureklılığıne onem \eren ge leceğın banşçıl dunva duzenı ıçın yıne tumkıtalardakı "insanlıkbirikiminrya- şatmavaçalışan bır uluslararası dayanış- ma orgutu olarak giderek onem kazanı- vor Bırleşmi!} Vbltetfer ın bu ozverılı ku- ruluşu. gunumüzde ne denlı "etkisiz" go- runurse gorunsun. orneğın Mısır ve Su- dan'dakı Nübye tapınaklarının Assuan Barajı golu altında kalmaktan kurtarıl- ması ıı,ın başka yerlere taşınmasını sağ- layan I960-I98Ö arasındakı 20 vıllık o muthış çabasını dunva durdukı,a artık ınsanlık unutmayaı.aktır Benzerşekılde vervuzundekı kımı horlanan ve czılcn halklann kulturel kımlıklennın ve tanh- ten gclen gcleneklerının korunması yo- nundekı (,alı^malarını da yıne ınsanlığın unutması ve yadsıması mumkun değıl- dır Nevarkı butun bunlararagmen, buyıl kuruluşunun "90. yılını" kutlayan ve ABD ıle Ingıltere'nın etkın desteklennı <,ekmelennın uzennden de "10 jıh" ge- nde bırakan UNtSCO'ya karşı. Turkı- ve'nın ve ozellıkle tılkemızdekı kulturc bılıme ve uygarlığa duyarlı çevrelennın yetennce ılgı ve yakınlık gosterdıklen- nı soylemek zorolsa gerek ilgınçtır, ornegın bır kısım "toplum- eu" aydın çcvreler UNLSCO'yu hâlâ "Batı gudümünde" ve BM'nın sıradan bır yardım kuruluşu vb ımajlar ıçınde değerlendırerek bu orgute soğuk bakabı- lıyorlar ya da cn a/ından hıç değılse ıl- gılenme gercksınmcsını bılc duymuyor- lar Ama daha da ılgıncı. UNFSC O'nun ne olduğunu ve ınsanlık ıçın ne denlı onemlı <,abalar ıçensınde bulunduğunu çok lyı bılen kımı çevrelerıse "iıstelikbu konuda resnıen gorevli olduklan haldc". bu uluslararası kuruluşla Turkıye'vı ve bızlen daha yakın ılışkıler ıçensınde "ta- nıştırma" konusunda hemen hıçbır şey vapmıyorlar Orneğın kultur Bakanlığı ıle eşgudum ıçensınde ı,alışmalar vapması ıjereken bır "UISESCO Türkiye MUli Komitesi" var Ama tartışmasız değerlı uyelerden oluşan bu komıtemızın ne gıbı etkınlık- ler ıçensınde olduğunu, neler yaptığını ya da planladığını bugune dek ne oğre- nebılnış. ne de cıuyabılmış değılız Asıl onemlısı kamuoyu da bu komıtenın yı ne UNFSC O'nun gelıştırdıgı evrensel kulturpolıtıkalannı ulkemızdede hıç de- ğılse tartişmagundemınegetınlmesı ko- nusunda ne duşundugunu ve neyı tasar- ladığını bılmıyor Boy le olunca da Turkıye, taşıdığı bun- ea zengın kultur ve uygarlık bınkımının "dunva banşı ve ınsanlığın ortak escnli- ği" açısından taşıdığı onemın tarkına bı- le varmadan. sahıp olduğu değerlere y a- kışmayacak kultur ve kalkınma polıtıka- lanyla 3 bın vıla doğru vozlaşarak yol alıyor Oysa yıne ozellıkle Turkıye'nın, he- men tum alanlarda ulusal gundemıne alıp tartışması ve değerlendırmesı gere- ken çok onemlı UNESCO projelerden bın vebelkı deen "\aşamsal**olanı. hıç kuşkusuz "Kulturel Gelişmenin Dünya On Vılı*" programı ve buna bağlı eylem planıydı 8 Aralık 1986'da Bırleşmiş Milletier Genel kurulu nta onaylanıp ılan edılen kulturel Gelışmenın Dunya On Yılı, 1988*de resmen yururluğe konmuştu vc 1977*yc dek geçecek 10 yıl ıçınde tum uye ulkelerın "kalkınmada kulturel bo- >utu öne çıkaracaklarT bır gelışme po- lıtıkasını ulusal soviemlenne vekararla- rına vansıtmalannı ongoruyordu Sınıdı aradan 9 \ı( geçtı ve bu onemlı sıyasal kultur kampanvasının uluslarara- sı sonuçlannı degerlendırmek ıçın gen- ye sadece "1 yıP kaldı Turkıye ıse yıne bu UNESCO kam- panyası ıçın geçen 9 yılı tam bır ılgısı/ lık ve duyarsızlık ıçınde harcadığı gıbı hıç değılse kalan bır yıl ıçerısmde "kul- turel getişmeiçin" artık bır şeyler y apma- nın hazırlığı da pek gozlenmıyor Ovsa, "e\ sahibi" olmakla ov unduğu- rnuz llazıran ayındakı HABITAI-II Dunya kent Zırvesı nın gundemını bıle temelde "uygarlıgın sua'kliüği" oluştu- ruyor Buna karşın yıneoncelıkle UNES- CO Mıllı k'omıtemız, Kulturel Gelışme- nın Dunya On Yılı programındakı he- detten orneğın "HABITAT Ulusal Rapo- ru" çalışmalanna bıle taşımadığından, Turkıye bu "altın firsatı" dunya kultur- lerı ıçensındekı /engın ve evrensel ko- numunu onc çıkaramadan "kaçınnak" tehlıkc.sıyle de karşı karşıya kalmış go- runuyor 'On yıl' programında sınıfta kalıyoruz... Merkezı Paris'te bulunan (Nevv York'ta degıl) BM UNESCO orgutunun ıkı yılda bır toplanan genel konferansı, 1982 yılında Mexfco'dakı dunva buluşmasında, ozellıkle 2 Dunya Savaşı'ndan sonrakı kalkınma polırıkalannın genel bır değerlendırmesını \aparak, "yalnız nkel ve maddi bir gelişmeye dayanan kalkınma kavramının" artık terk edılmesı gerektığıne dıkkat çektı Cunku bu "sadece ekonomik beklentilere dayaiı" polıtıkalar yuzunden temelde uygarlığın on koşulu olan "insan ve yarattığı kultur" hızla yoksullaşıyor. boylece gelışmenın süreklılığı de tehlıkeye gınyordu "Kültür, her bireyin ve her topluluğun yaşamında temel oğedir" saptamasını vapan 1982 Mexıco Konferansı. "hedefi insan olan kalkınmanın onemli bir kulturel boyutu vardır" dıyerek tum ulkelen bu yonde bır yenı seferberlığe davet ettı Konferansın çağnşını gundemıne alan Birieşmiş Milletier Genel Kurulu da 8 Aralık 1986 tanhinde. "Kültürel Getîşmenin Dünya On Vılı" başlıklı bır evrensel eylem programının 1988- 1997 yıllan arasında yıne tum uye ulkelerce yaşama geçınlmesını onaylayarak resmen yururluğe koydu UNESCO'nun desteğı ve onderlığınde. "kalkuuna sureclerinde kultur hoyurunu goz onunde bulundurmak" ve buna bağlı olarak da "yaratma veteneklerivlc kulturel vaşamı bir butun olarak harekete geçırmek" şeklınde ozetlenen "iki temel eksenTl uzennde yoğunlaştınlan 10 yıl programı, uye ulkelerde bu yonde genış bır "tartışma ve karar surecinin" vaşanmasını ongoruyordu Bunun sağlanabılmesı ıse hıç kuşkusuz ancelıkJe yıne bu programın jerekçelennı ve hedeflennı belırleyen UN ESCO rarx>runun, uye ulkelerde ''ulusal dillere çevrilerek" ılgilı tum •esmı. ozel \e gonullu kuruluşlara lağıtımın yapılması, boylece oplumun genış kesımlennın )iigıiendınlerek ulke gundemıne cazandınlmasıydı Turkıye'nın bu jnemlı kampanyaya "kayıtsız" .alması, daha 1988 yılında UNESCO >elgelennın deyış yenndeyse .amuoyundan "saklanması" ıle >aşlamıştı UNESCO Mıllı Comıtesı'ne Pans'ten gondenlen UÎVESCO'nun kültür 10 \ılı programı "Bütiın kültiırier eşsaygınlıktadır'" divor. Buna karşın örneğin Mardin'deki kent kimliği "gözden ırak" bir \oksulluğun baskısı altında sessizce yok olup gklhor. Fransızca metınler ve kıtapçıklar, "dil bilen" bırkaç komıte uyesının dışinda hemen hıç kımseye duyurulmamış ve dağıtılmamıştı OysalOyıl programının oncelıkh başlıklan arasında. "toplumun kulturel kimliğinin tanınması ve zenginleştinlmesi", "butun kultuıierin eşsaygınlıkta destekJenrnesi". "kalkınma projeierinde halkın katihmı ve çıkarlanıun gozerilmesi" gıbı ozellıkle Turkıye de yaşanagelen sorunlar açısından buyuk onem taşıyan ve yurt duzeyınde tartışmaya açılması gereken kavram ve yakla^ımlar vardı Istanbul'dakı MımarlarOdası yonetıcılerı. 1989 yılında bu programın yıne Fransızca bır kopyasını "tesadüfen" gordukten sonra once Turkçesını elde etmek ıçın gınşımlerde bulundular Ne sar kı bunun olmadıgını tark edınce kendı olanaklarıyla tercumesını vapıp "e Vayınlan'nın" da desteğı altında aynı yaymevmden kıtap şeklınde basımını gerçekleştırerek Turkıye kamuoyuna armagan ettıler Ne var kı on yıl programı bu şekılde "kitaplastıktan" sonra bıle y ıne UNESCO nun ulkemızdekı resmı temsilcılennın gereklı ctkınlığı gostererck boy lcsıne onemlı bır evrensel kampanyayı Turkıye uygarlığına rehber kılmak uzere gorevlennı yaptıklannı soylemek mumkun değıl Başta Aziz Nesin olmak uzere bırkaç duvarlı vazanmız ve aydınımız dışinda da hemen hıç kımse şu geçen dokuz yıl ıçınde Kulturel Gelışmenın Dunva On Yılı ndan sozetmedı, ulkemızdekı kulturel erozyonu korukleyen yağmaya dayalı kalkınma vc kentlcşme polıtıkalannın "bu programdaki hedefler açısından sorgulanması" yapılamadı Oysa yıne 1989'un eylul ayında Mımarlar Odası'nca Mardin'de du7enlenen "Anadolu, Kültür \e loplumsal Gelişme .Sempoz>umu~ndu. Guneydoğu ıllennın dışinda Istanbul Ankara ve Izmırden katılan çok sayıda aydın. yazar, mımar. tanhçı ve bılım adamı, sempozyumun 9 9 1989 tanhlı sonuç bıldırgesınde Turkıye kamuoyuna şu çağrıyı yapmışlardı "Bugun Anadolu"da yaşanan kulturel ve doğal çevre vağmasının, yuzlerce yıldan bu yana rastlanmayan bir tahribatı y urdun her vanına sarmış bulunduğunu gorerek kultur değerierinın çeşıtliliğini ve farklılığını toplumsal gelışmenin onunde bir engel değil, tersine daha mutlu ve demokratik bir toplum yaratma surecinin oianaklan olarak kabul ettığimid ve kalkınma sureclerinde vıne kulturu ekonomik, tcknolojik ve bilimsel kalkınmanın uyumunu sağlayan " temel harç saydığımuı (_.) ilan edivoru/." Benzer şekılde orneğın Sulevman Demirelde henuz "muhalefette" olduğu 1990yıhndakı bır konuşmasında, daha once kendısıne UNESCO'nunKultur on yılı programı gondenpyorumlamasım üteyen mımarlara şoyle seslenmıştı "Çeşitli medenivetlerin bu uıkeye bıraktığı birikımı bız hor goremeyiz. larıhı ha/ınderımızın bıkkınlığı ıçensınde olarrtav ız. Tarihimizden şıkâyetçı olamayız. İmar ve inşava e\et. Ama kultur varlıklanmızın tahribine havır, buna karşıyız. (...) Bu yanl'şlıklann faturasını Türkiye kulturu ile oder, dısanda hakfannı kullanamayarak oder.." (13 Ocak 1990 Istanbul-SheratonOteh) Evet, UNESCO'nun kuruluşunun 50 yılındayız ABD ve Ingıltere nın "Bu örgut, sadece kalkınmakta olan ülkelerin kulturuyle ilgileniyor^ dıyerek bunu kendı dunva egemenlıklen onunde sakıncalı gorduklen ıçın aynlmalannın uzennden de 10 y ıl geçtı Bu arada en onemlısı. yıne Turkıye gıbı kalkınmakta olan ulkelerın tanhten gelen saygınlıklannı evrensel kımlıklenvle guçlendırmelen yonunde eşsız bır eylem planı olan Kulturel Gelışmenın Dunya On Yılı programında ıse 9 değerlı yıl hemen hıçbır şey yapılmadan gende kaldı Şımdı artık butun bu boşa harcanan fırsatlardan sonra vıne de son bır olanak var, HABITAT-II Konferansı Eğer Turkıye oncelıkle kultur ve tanh bınkımının onemını ve ayncalığını fark edıp bu uluslararası zengınlığı dunya kent doruğunun tartışma duzlemlenne bır "esin kaynağı" olarak taşıyamazsa, HABITAT'ın ulkemızde yapılmış olması da boşa harcanan bır fırsat olarak gende kalacak Hem bızım açımızdan hem de yıne bu tanhsel birikımı dcğerlendırme olanağından "yoksun kalacak" olan dığerkatılımcı ulkeler açısından ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Savaş ve Barış Eğer kultur, banşı savunmayı bırıncıl gorev dıye benımsemezse, başkaca hıçbır gorevınde ınandırıcı ve etkın olamaz Ote yandan barış zamanlarında barıştan yana çık- mak elbetsavsaklanmaması gereken amapekguç olmayan bır çabadır Asıl çetın olan ıse, savaş tehlı- kesının yoğunlaştığı, dahası gerçekleştıgı zamanlar- da bıle barışı, onsuz olunamaz bır erdem nıtelığıyle ve hıç yılmadan savunmayı surdurmelctır Dunya tarıhı, savaşlara ve antlaşmalara tarıh duş- mekle yetınır Savaşmak ısteyen yonetımlerın, halk- larını savaş duşuncesıne bır uyuşturucuya alıştırırca- sına nasıl alıştırdıklarından ıse pek soz etmez Tıpkı o savaşlarda can verenlerın kımı zaman ne uğruna olduklerını bıle bılmeyışlerını de kayda deger bulma- dığı gıbı Ta başlangıçtan bu yana savaşın ınsana çıkarttığı hesabı tutmak, genelde yonetımlerın ve resmı tarıh- lerın değıl, sanatın edebıyatın ve ınsanların bırbırıy- le savaşma nedenlerının her şeyden once doğada- kı duzene aykırılığının bılmcıne varmış gerçek aydın- ların ışı olmuştur Unlu Fransız tıyatro adamı Edmond Rostand'ın oğlu olan Maunce Rostand, 1921 yılında yayımla- nan "Öldurduğum Adam" adlı romanında B'rıncı Dunya Savaşı'nda oldurduğu genç bır Alman aske- rını unutamayan bır Fransız gencının kendı kendısıy- le yaptığı amansız hesaplaşmayı ışler Genç Fransı- za gore savaşta gerçekleştırdığı bu eylem, "gerçı butun dunyanın afettıgı, ama kendı ıç dunyasının de- nnlıklerınde asla bağışlanamayacak bır cınayettır" Boyle bır eylemı butun dunya onayladığı, dahası yu- celttığı ıçın, genç adama ışledığı suçun kefaretını odetebılecek hıçbır "dunyevı makam" yoktur Genç Fransız,şoyleder "Benıbağtşlasaydıeğer, Tann'nm bıle haksız olduğunu duşunebılırdım " Savaştan uç yıl sonra Almanya'ya gıden genç, admı bıldığı "oldur- duğu adamın" aılesını bulur ve onlara kendını, olen oğullarmın dostu olarak tanıtır Bu arada olen gencın babasının Fransızlara duyduğu nefretın ne denlı bu- yuk olduğunu gorunce, belkı oldurduğu ınsanın da savaşa aynı nefretle katılmış olduğunu duşunerek acısını bıraz olsun hafıfietmeye çalışır Gelgelelım an- ne ona, olen oğlunun savaşa duyduğu nefretı ve hıç- bır ayrım yapmaksızın butun ınsanlara duyduğu sev- gıyı dıle getıren mektuplarım okuyunca, genç Fran- sız, "duşmanlann" ıçınden kendısıne "en kardeş ola- nını" oldurmuş olduğunu anlar Maunce Rostand, bu romana dayanarak yazdığı aynı adlı oyunun fınalınde, savaşta olen Alman gen- cının annesının şu sozlerıne yer venr "Ben, kendımı savaşta çocuklannı yıtırmış Fransız analanna, hıçbır şeylerını yıtırmemış Alman analanna olduğumdan daha yakın hıssedıyorvm ' Bu, resmı ağızların ya da kımı zaman resmı ağız- lardan çok daha ılerı olçude savaş fanatığı olan med- yanın değıl, fakat dogrudan ınsanlığın mesajıdır Ozellıkle savaş tehlıkesınm yoğunlaştığı donemler- de, savaşmak uzere olan her ıkı ulusa mensup bır avuç sanatçı ve duşunur barıştan yana çıkmayı hâ- lâ surduruyorlarsa, medyada çahşanlarm bunun kar- şısında takınmaları gereken tavır, bu çabaları kuçum- semek ya daetkısız kılabılecek başka nedenlere -or- neğın "tıcan"nedenlere 1 baglamakdeğıl fakatola- bıldığınce desteklemektır Çunku bu barış çabalan- nı surdurenlerın amaçlan, en azından bır bunalımın en yoğun saatlerınde bır kayalığa bayrak dıkerek "haberparsası" toplama peşınde koşan medya or- ganlarının amaçlan kadar 'tıcan" değıldır 1 "Sıvıl toplum"u agızlanndan duşurmeyen ama tı- raj ve "ratıng" uğruna "Yarbana bır savaş'" anlayı- şından da vazgeçemeyen bu çevrelere karşılık, ba- rış mesajının Kardak krızının hemen ardından, "Bız barış ıstıyoruz ve Yunanıstan 'a elımızı uzatıyoruz'" dı- yen Genelkurmay Başkanı Sayın Org İsmail Hakkı Karadayı'nın ağzından gelmış olması çok duşundu- rucudur 1 Bır ulkenın kendı ulusal onurunu ve yararlannı ko- rumak ıçın kararlı davranmak amacıyla atması gere- ken kararh adımlar, barış çabalannı dışlayıcı gırışım- ler sayılmak zorunda değıldır Albert Eınstein ın şu sozu, barışın asla kendılığınden gerçekleşemeyece- ğının en çarpıcı kanıtlarından bırıdır "Savaş uğruna hıç karşı koymaksızın goze aldığımız ozvenlen, ba- rış uğruna da goze almakla yukumluyuz Savaş, gerçekleşebılmesı ıçın ınsanın ınsanlığını ve kulturun kendısıne kazandırdığı butun değerlerı ar- kasında bırakmasını koşul kılan bır durumdur Barış ıse bır kultur ışıdır ve gende bıraktığı yırmı yuzyıla kar- şın bunun bılmcıne varamamış bır kultur, kendını ın- sanca bır kultur dıye nıtelendırme hakkını yıtırmış de- mektır Aktör Martin Balsam öldü ROMA (RELTER) - Oscar odulu sahıbı Amenkalı aktor Martin Balsam Romada bır otel odasında olu bulundu Rıhtımlar Uzennde ve On Ikı Ofkelı Adam" gıbı fılmlerdekı rollerıyle unlenen Balsam. 1964 yılında "1000 Soytarı fılmındekı roluyle En lyı Yardımcı Aktor Oscan nı kazanmıştı karıyenne •Rıhtımlar Uzennde tılmı ıle başlayan ve Alfred Hıtchcock un Psycho (Sapık) "Breaktast at TıfTany" (Tıffany de Kahvaltı) gıbı unlu fılmlerde rol alan Balsam. 1985 vapımı St Elmosfıre ve son olarak I995'te çevnlen 'Unknovvn Soldıers" adlı fılmlerde yer almıştı Savaş Dmçel'den 'Çok Sesli' karikatürler Kultur Servisi-Tıyatro sanatçısı Savaş Dınçel "Cok Sesh" adını verdığı kankaturlerını Harbıye Muhsın Ertuğrul Tıyatrosu Fuayesı'nde sergılıyor Pek çok kıtabı resımleyen, oyunlara afı^ hazırlayan Dınçel ın •Çalamadığım aletlen çızdım dedığı kankaturlen 25 >ubat tarıhıne dek gorulebılır AtatüPk ve Kitap Sevgisi' paneli Kültür Servisi- Kadıkoy Azı/ Berker Halk Kutuphanesı'nde bugun saat 13 30 - 15 30 saatlen arasında 'Ataturk ve Kıtap Sevgısf başlıklı hır panel duzenlenıyor L'lusiararası Lıons ! 18-> Voı n Cevresı Arşıv ve Kutuphane kt>nııtesı nın 1 Jı ıle duzenlenen panele kattlmak ısteyenlcr ıçın Rasımpaşa Mah Nuzhet Efendı Sok No Kadıkoy Beatles'tan bir yeni parça daha Kultur Servisi - Ffsanevı topluluk Beatles, Free As A Bırd' adlı parçadan sonra yenı bır sıngle daha çıkarttı 23 yıl aradan sonra bırarayagelengrup uyelen ıle 1980'de oldurulen John Lennon ın eskı kayıtlardakı sesının bırlıktelığınden doğan bu parça "Real Love' adını taşıyor 4 mart tarıhındc dunya muzık pıyasasına sunulacak olan "Real Loveda. Paul Mc Canney unlu rock'n roll kralı Elvıs Preslcy'ın basçısının kullandığı gıtan çalıyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle