27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13Ş4JBAT1996SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Jeım-Bip-Sen'e : suçlama • İstanbul Haber Servisi - Tüm Bel-Sen 3 No'lu Şubesi, dün vaptığı yazilı açıklamada lstanbul Büyü Jcşehir Belediyesi ve bağlı ilçelerdekı RP'li belediyelerin seçim öncesi •verdiktleri sözleri tutma<iıkJannı belirtti. Açıklamada '"Bem-Bir-Sen adıyla. kurulan sendika tüm RP'li fcelediyelerde olduğu gibi K^artal'da da belediye -başkamının açık koruması _altında kayıt yapmakta. Belediye başİcanı. işyerinde _bu serıdika çoğunluğu sağlamasa dahi sözleşme 'imzalayacağını söyledi" denildi. Yaşar Kaya'ya mahkûmiyet • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 1 No'lu DGM. kapatılan DEP'in eski Genel Başkam Yaşar ^Kaya'yı. "bölücülük" suçundan 101 milyon 825 bin lira ağırpara cezasına mahkûm etti. Para cezas;. "mahkeme tarafından tecil edilirken. mahkûmiyet karan. Kaya'nın tüm aramalara karşın bulunamaması üzerinc •gazetede yavımJanarak tebliğ edildı. Harçları ppotesto • İstanbul Haber Servisi - 'Üniversite öğrencileri, yükseköğrenim harçlanna 'yapılan zammı protesto eylemlerini sürdürüyor. İstanbul Üniversitesi tletişim Fakültesi önünde dün saat 13.30 sıralannda toplanan öğrenciler harçlara yapılan zamlan kınayan bir basın açıklaması okudular. Ellerinde "Paralı üniversite istemiyoruz" yazılı pankartlar taşıyan protestocular. daha sonra .olaysız bir şekilde jdağıldılar. Sahte diplomacılar • ADANA(AA)- Adana'da sahte diploma düzenlemekten yargılanan, aralannda erkek lisesi müdür başyardımcısının da bulunduğu, 13'ü natuklu 25 sanıktan 11 'i tahlıye edildi. Adana 3. Ağır Ceza MaHkemesi'nde dün görülen davada, sanıklann ifadeleri alındı. Mahkeme heyeti. tutuklu sanıklardan Ahmet Beyazıt, Yaşar Göçmen, Hamza Kaplan, Mustafa Kara, Hasan Sankaya, Ramazan Kazar, Tahsin Kekilli, Eyüp Kütük, tbrahim Cinkara. Necati Akaslan ve Hayrullah Güvenç'in delil yetersizlığinden tahliyesine karar verdi. Marcus için Çiller'e başvuru • İstanbul Haber Servisi - Gazctecileri Koruma Komitesi. basın kartı yenilenmeyen Reuters muhabiri Aliza Marcus için Başbakan Tansu Çiller'e baş\ urdu. Komite başkanı William A. Orme Jr. imzasıyla Çiller'e gönderilen mesajda, Marcus'un 1995 yilmın sonunda basın kartınm yenilenmesi için Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüf ü'ne başvurduğu. ancak 1996 Ocak ayında birçok yabancı gazetecinin kartlannın yenilenmesine karşın Marcus'un kartının yenilenmediği belirtildi. Aczmendilere dava • İZMİR (Cumhuriyet Bürosu) - Aczmendi dergâhı açan ve daha sonra polis tarafından gözaltına alınan 3 kişi hakkında kılık kıyafet ile tekke ve zaviyelerin kapatılmasıyla ilgili yasalara muhalefet ettikJeri gerekçesiyle soruşturma açıldı. Emniyet sorgulan tamamlanan sanıklar geçen cumartesi DGM Savcılığı'na gönderildi. Kapatılan dergâhta yapılan aramalarda Saidi Nursi'ye ait yayınlar. Arapça doldurulmuş bantlar ele geçirildiğini belirten DGM Raşsavcısı Abdulkadir Âbacı. konunun DGM'nin göre\ kapsamı dışında olduğunun belirlendiğini ve dosyanın İzmir Cumhuriyet Savcılığı'na görevsizlik karanyla gönderildiğini belirtti. İzmir Cumhuriyet Savcısı Okay Güngör de sanıklar hakkında dava açılacağını belirtti. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, RP'nin suçlamalanna sert yanıt verdi: Refah Partîsi saçmahyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit. RP'nin, ken- dısınin I979'da "İran'daki İslam devrimi- ni desteklediğT yolundaki savlannı, "saç- malık" olarak değerlendirdi. Hükümet ara- yışlan sırasında. adının gündeme getirilme biçiminin kendisıni rahatsız ettiğini belir- ten Ecevit, kendisıne görev verilmesi duru- munda bunu "zaman sının ve dönüşümlü- lük koşuluyla" üstlenmeyeceğini söyledi. DSP lideri Ecevit, RP'nin kendisine yö- nelik suçlamalan ile gündemdeki siyasi ge- lişmelere ilişkin olarak Cumhuriyet'in so- rulannı yanıtladı. Ecevit'in. sorulanmıza verdiği yanıtlar şöyle: - RP, Iran devrimini desteklediğinizi söy- lüyor. Bu konudaki değerlendirmeniz ne- dir? - Büyük bir saçmalık. 1979'da başbaka- nım, komşu ülkede rejim ve iktidardeğişik- liği oluyor. Elbette "hayırlı olsun"diye bir mesaj göndermemiz lazım. Dahadevrimin ne olacağı belli değil, o sırada Komünist Par- tisi bile var orada ve şöyle demışim; "Komşumu/ ve dostumuz İran'da yeni bir döncm başlamışnr. Bu dö- ncnıin kardeş İran halkına hayıriı olmasını dilcrim." Böyle bir mesaj gönderme- mek anormal olurdu. Ben rejtmi ne olursa olsun, Iran'la iyi ılişkilere çok önem veriyorum. Maalesef bunu da hep engelleyen İran oluyor. Gerek son şah dö- neminde. gerek bu İslam devrimi döneminde hep Iran'dan Türkiye'ye bir olumsuz bakış geldi; ama ben öteden beri Iran'la iyi ilişkilere büyük önem veri- rim ve rejimi ne olursa ol- sun o. bızi etkilemeye kal- kışmamalan koşuluyla ken- di iç sorunlandır. "Hayırlı oteun"demişim. bunun ne- resi İran devrimini destek- liyor? RP için de olumlu demeçler vermışim, o da koalisyon kurmaya başlar- ken. Ee ne diyeceğım? "Biz anlaşamayız bu partivlc" mi diyeyim? O sırada koalis- yon kuruyoruz. -1992'dede'Bizeenya- kın parti RP" dediğinizden söz ediyorlar, o nedir? - Onu göremedim. şimdi hatırlamıyorum neolduğu- nu. Yalnız şunu söyledim kı doğru. o parti de biz de kendi farklı anlayışlanmız doğrultusunda düzeni de- ğiştirmek istiyoruz. Buyan- lış değil. Ama RP ayn yön- de. biz ayn bir yönde düzen değişikliği istiyoruz. Onlar RP'nin, 1979'da İran'daki İslam devrimini desteklediğini öne sürdüğü DSP lideri Ecevit, bu iddiaya büyük tepki gösterdi. Ecevit, sadece bir iyi niyet mesajı gönderdiğini söyledi. Hükümet arayışlannı değerlendiren Ecevit, adının gündeme getiriliş biçiminden de rahatsız olduğunu söyledi. rejimi değiştirmek istiyor, biz ekonomik sosyal düzeni değiştirmek istiyoruz. Dü- zen değişikliği isteyen iki partiden biri odur. doğru, bugün de aynı şeyi söyleyebilirim. fçlerinde aklı başında insanlar var ama, başta Erbakan'ın yalnız laiklik karşıtı tav- n değil, birde hayalperestliği var. İslam di- nan, İslam UNESCO'su, İslam NATO'su... Bir İslam NATO'sunda İran, Irak, £uudi Arabistan, Sudan nasıl bir araya gelebile- cekler? Olacak şey mi? Tabii bunlar ciddi- ye alınacak şeyler değil, ama Türkiye'de iktidara oynayan bir partinin başkanının böyle düşünceler öne sürmesi dünyada Tür- kiye'nin itibannı yıkar. "Bunebiçimmem- leket, iktidara oynayan birisi çıkıyor bunla- n söylüyor" diye. - Mcsut Yılmaz'la belirli ölçülerde devlet anlayışı içindeki görüş birliğiniz, RP'yi ra- hatsı/ediyorgaliba. Erbakan, hükümet ko- nusunda, altyapısı hazır bir buluşma istiyor görünüyor... - Evet, bir de seçimi göze alıyor. Ben bir teşhis koyamadım. Bu arada benim adımın gündeme getiriliş biçimi de beni çok rahat- sız ediyor. Sayın Mesut Yılmazbaşmdan be- ri "Sizin başbakanuğımzı da biz kabul ede- biliriz" diyor. Ama DYP'den öyle bir me- saj gelmiş değil. Şiryandan karar alıyorlar yetkili kurullannda oybirliğiyle, "Üçüncü bir kişiye kesinlikle razı olmayız. Mesut \ı\- maz bize Ecevit önerisini gctirirse reddede- riz" diye. Zaten reddettiler. Ama diyorlar: 14 Ecevft'e görev verilir deo da bizegeiir, ken- ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART ANAP-RP koalisyonunda Erbakan'ın başbakanlığını tartışmayacaklarını açıkladılar RP, soıuııt öneriler bekKyor di başbakanuğı için öneride bulunursa yet- kili kurullannuza götürürüz." Benim böy- le bir talebim yok ki? Benim adımı ben gündeme getirmedim. Sonra görev verilse dahi, şimdi ben niye kapı kapı dolaşıp "Be- ni başbakan yaparnusınız?'", diyeyim. Bcn- den öyle bir talep gelmedi. Pekâlâ eğer ni- yetleri varsa, iki parti aralannda anlaşırlar. "Biz Ecevit'in başbakanuğı üzerinde birle- şKtMTH" diye. O zaman vakit kaybına da ge- rek kalmaz. Görev iade edecek de, Cumhur- başkanı belki bana görev verecek. ben tur- lara çıkacağım, neredeyse 45 gün dolar. Bü- tün bunlara gerek yok. Sor.ra dediğim gi- bi, benim böyle bir talebim yok, fakat bu bana düşerse çok ağır bir görev tabii. Öyle ben bir yıllık filan kabul edemem. 1 yılda ekonomi düzlüğe çıkamaz zaten. Ben bir öneride bulunmuştum Sayın Yılmaz'a, "Dö- nüşümlü aanlıkta niye ilk vilı Tansu Çil- ler'e vermiyorsunuz?'' dedim. Ekonomiyi darboğaza onun sürüklediğini söylüyorsu- nuz, doğru, o zaman bırakın da o darboğaz- dan çıkış sürecini sağlasın. Mesut Yılmaz'dan bir ses çık- madı, fakat Tansu Çiller'le birtelefon görüşmemizde "Siz bunu kabul ederseniz, ben Sa- yın Yıunaz'ı ikna etmeye ça- hşmm" dedim. O dedi ki" "Ha- yır, bir yılda düzlüğe çıkara- mam,iki vü lazım" dedi. De- dim ki: "SizEkim 1996\iase- çim olmasını istiyordunuz, o zamandemek ki biryılda eko- nomiyi düzlüğe çıkirabilecc- ginizidüşünüyordunuz?" Sa- yın Çiller, "O akı ay önceydi, ahj ay önce çok şeyler oİdu, şimdi iki yıldan aşağı olmaz" yanıtını verdi. Ama bana gc- lince bir yıl. Olacak şey de- ğil. Öyle bir görev bana dü- şecek olursa tabii işi sağlama bağlamak isterim. - En az kaç yıl gerekir? - Şimdi zaman sınınyla ve- ya dönüşümlülük modeliyle üstlenemem böyle şeyi. Dö- nüşümlülük bizim ihtiyacı- mız olarak gündeme gelmiş değil ki. ANAP ile DYP an- laşamadıklan için pek deola- ğan olmayan öyle bir çözüm gündeme gelmiş. Ama bana görev düşecek olursa ben ni- ye bunu dönüşümlü olarak kabul edeyim? Bir süre ge- çer, aralannda anlaşırlar, hü- kümeti bozarlar. biz de ona en- gel olamayız. Bozmadıklan sürece de ilk kurulduğu şek- liyle devam eder. Şimdi bir yandan bir kriz programı, bir yandan orta ve uzun vadeli hedeflere yönelik bir prog- ram. Ondan sonra da ben ken- dimi biryılla sınırlayacağım. Mümkün değil. lşte lOOgün- de şunu yapanz, 500 günde bunu yapanz, bunlar artık inandıncı olmaktan çıktı top- lum için. - RP lideri, seçimin hcmen ertesinde "Önceki dedikle- rimi unutun" dedi, sonra bt- • ANAP lideri Mesut Yılmaz'ı eleştiren RP'li Şevket Kazan, "Koalisyonu görüşmeyecek, hiçbir öneri getirmeyecek, o zaman niye bu görüşme oluyor?" dedi. dedi.ERGU1N AKSOY ANKARA-RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'la ANAP lideri Mesut Yıbnaz arasındaki görüşmenin yanna ertelenmesi çeşitli yorumlara yol açarken, RP sıkı pazarlığa hazırlanıyor. Yılmaz'dan somut önenler bekleyen Erbakan. "Yann dananın kuyruğu kopacak. ANAP seçeneği ya devTe dışı kalacak ya da sürecek" dedi. RP Grup Başkanvekili Şevket Kazan da Yılmaz'ı eleştirerek, "Hiçbir öneri getirmeyecekse o zaman bu görüşme niye oluyor? Herkes akluıı başına toplasın" Yılmaz'ın. "RP'ye koalisyon önerisi ile gitmeyeceğim. Sadece görüşeceğim"'açıklamasından sonra Yılmaz'la dün yapacağı görüşmeyi erteleyen RP lideri Erbakan'ın, partisinin bugün yapılacak grup toplanrısında Yılmaz'a, "Somut önerilerle geleceksen gel" çağnsında bulunacağı öğrenildi. Partisinin TBMM Grup Yönetim Kurulu ile dün bir toplantı gerçekleştiren Erbakan, hükümeti kurma çalışmalan sırasında olanaksızlann hepsinin denendiğini vurgulayarak. "Biz halkın beklediği, onun dertlerine çare olacak bir hükümotin kurulması için elimizden gelen gayreti göstereceğiz" dedi. Yann yapılacak görüşme için hazırlık yaptıklannı belirten Erbakan, dün yapılması gereken görüşmenin daha iyi hazırlık ortamının yaratılması için ertelendiğini bıldırdı. RP Grup Yönetim Kurulu'nun basına kapalı olarak yapılan bölümünde de Erbakan'ın kurmaylanna şunlan aktardığı bildirildi: "Yannyapılacak görüşmede dananın kuyruğu kopacak. Sayın V ılmaz'ın getireceği teİdifleri göreceğiz. Halkı malamanın anlamı yok. Mesut Bey, dönüşümlü başbakanhk teklifi ile gelmeyecek. Geleceğini dc sanmıvorum. Yann RP-ANAP koalisyon hükümetinin kurulup kunılmayacağı netleşecektir. ,\NAP seçeneği ya de\reden çıkacak, böylece biz de başka seçeneklere bakacağız. Sayın Yılmaz'a 'Önce bu işe var mısınız'. r diyeceğim. Eğer yanıtı 'Evet' olursa hemen ilkeleri belirle>eceğiz. Daha sonra bunu kamuoy una deklare edeceğiz." ANAP liderini eleştiren Kazan, "Koalisyonu görüşmeyecek, hiçbir öneri getirmeyecek, o zaman niye bu görüşme oluyor? Türkiye'nin sorunlan ortada, herkes akünı başına toplasın" diye konuştu. RP Grup Başkanvekili Necati Çelik de ANAP'la bir restleşme içinde olmadıklannı savundu. Olası bir RP-ANAP koalisyonunda Erbakan'ın başbakanlığını tartışmaya açmalannın olanaksız olduğunu belirten Çelik, Ecevit'le sık sık görüşen Yılmaz'ı eleştirdi. Çelik, "Hükümet kurma çalışmalannı engelleyen bu partiler halkın karşısma çıkıp nasıl oy isteyecekler? Sayın Ecevit'in tavn bizde hayal kınklığı yaratnuşür" dedi. razsertkşti.Siz,"Nekadarde- ğişti. ondan emın değilim" değerlendirmesini yapmıştv- nız. Sanıyorum zaman sizi haklı çıkanyor burada değil mi? - Evet. Bakmayın böyle söylüyoruz ama, bir yandan o yumuşak üslubu sergilerken bir yandan da asıl niyetini gösteriyordu. lşte hepsinin sırtvnı sıvazlanz, gel karde- ş:m. gel hele, deriz, tuzağa çe- keriz. Belliydi, kendini tuta- madan açığa vuruyordu bun- lar. Fakat tabii ANAP'ın içı kanşık. Bir yandan BBP fak- törü var, bir yandan RP eği- limli ANAP'lılar var. Taba- nında laik, çağdaş düşünce- li bir kesim de var. Seçim ka- çınılmaz olursa DYP'nin de, ANAP'ın da çok zaranna ola- cağı kanısındayım. Geç emekliliğin faturası SSK'ye kesildi. Kılıçdaroğlu hakkında soruşturma başlatıldı SSK'de bakan-bürokrat kavgasıGUNEŞGÜRSON ANKARA-Emeklilikyaşmın DYP-CHP koalisyonu döneminde arttınlması girişim- lerinin faturası, SSK'ye kesildi. Koalisyon döneminin 5. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı MustafaKuLemeklilikyaşının art- tınlması konusundaki açıklamalannın ardın- dan. SSK Genel Müdürü Kemal Kıhçdaroğ- lu hakkında, birden fazla konuda soruştur- ma başlattı. SSK Yönetim Kurulu üyesi \e Genel Müdür Yardımcısı YusufHatayÖnen ile Inşaat ve Emlak Dairesi Başkanı Tun- cerGüler de Kulun talimatı üzerine, hak- lanndaki yolsuzluk iddialan Teftiş Kum- lu'nca saptandısı gerekçesiyle açığa alın- dı. Kul'un, Mehmet Moğultay'ın bakanlığı döneminde göreve getirilen Kılıçdaroğlu ile Önen hakkında başlattığı soruşturma ve görevden alma işlemleri, "parti içi çekişme- nin hesaplaşması" olarak nitelendirildi. Ça- lışma Bakanı Kul. "Gazetelerdeboy boyya- zılan iddialar var. Yapılması gerekeni yap- tım. Parti içinde çekişme söz konusu değil" dedi. Önen ve Güler hakkında Teftiş Kuru- lu'nun daha önce başlattığı incelemenin ta- mamlanması üzerine, soruşturma açılması için Teftiş Kurulu'na onay veren Kul, "Bü- rokrat, bakanın karannı savunmak, siyasi otorite ile aym dili konuşmak zorunda" de- di. SSK Genel Müdüıü Kılıçdaroğlu hak- • SSK. Yönetim Kurulu üyesi ve Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Hatay Önen ile Inşaat ve Emlak Daire Başkanı Tuncer Güler açığa alındı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kul, iddialar nedeniyle yapılması gerekeni yaptığını söyledi. satan Kul. bu komisyonun çalışmalannın "di- ğer CHP'li çalışma bakanlannı zan altında bırakıp bıraknıayacağı" sorusuna ise "Böy- le bir şey söz konusu değil" yanıtını verdi. Bakan Kul tarafından, emeklilik yaşı ko- nusundaki açıklamalan nedeniyle, sözlü ve yazılı olarak uyanlan KıJıçdaroglu hakkın- da başlatılan soruşturmalar, kurumda sı- kıntı yarattı. SSK Yönetim Kurulu, Kul'un karannı 'politik' olarak nitelendirdi. SSK Yönetim Kurulu üyesi Halil Tunç, geçmişteki kurum yöneticilerinin siyasi ik- tidara teslim olduklannı anımsatarak "Şim- di, onun acısını çekiyoruz. Politikacılann, kuruma müdahalesine taraftar değttun" de- di. Kılıçdaroğlu'nun. kurumun en başanlı yöneticilerinden biri olduğunu ifade eden Tunç, siyasilerin müdahaleleri nedeniyle kurumun içinde bulunduğu duruma geldi- ğini vurgulayarak "Politik amaçlıatamalar ve başka bazı kararlar, Yönetim Kuru- lu'ndan dönmeye başladı. Kurumu bu ha- le düşürenler, polhikacılar. Emeklilik yaşı konusunda yapılan açıklamalar ise işin ba- hanesi n diye konuştu. Kemal Kılıçdaroğlu da ANKA'ya yaptı- ğı açıklamada, yapılacak soruşturmalarla kında, 'k'irurriun içinde bulunduğu finans- man sorunlan. sağlık hizmetlerindeki aksa- malar, emeklilere yapılan fazla odemeler hakkında bilgi > ermemesi >e emeklilik yaşı konusunda kadınlar için 60,erkekler için 65 yaş uygulamasına geçümesi konusunda ba- sına yapüğı açıklamalar' yüzünden ayn ay- n soruşturma başlatıldı. Kul, Kılıçdaroğlu'nun. sosyal demokrat birpolitika izlemek yerine. "SSK'ninözel- leştirilmesi" yolunda uygulamalan olduğu- nu da ileri sürerek, "Genel Müdürü açığa almadım. İsteseydim, açığa alırdım. Her za- man, >-argısız infazlara karşn ım. İddialar ke- sinleşmeden açığa almak,yargKtz infaz olur- du" diye konuştu. Emeklilik yaşının arttı- nlmasımn 'hükümet politikasT oiduğunu ve bu konuda sadece "sryasi otoritenin' ka- muoyunu bilgilendirme yetkisi bulunduğu- nu ifade eden Kul, Kılıçdaroğlu'nun bu ko- nuda siyasi otorite tarafından verilen kara- n 'savunmak zorunda olduğunu' söyledi. Kul'un karanna tepki TBMM'deCHP-DYPdöneminde kurum- da yapılan yolsuzluklar hakkında araştırma yapmak üzere komisyon kurulduğunu anım- SSK'nin temel sorunlannın açığa çıkaca- ğım belirterek kurumun yeniden düzenle- nebilmesi, eksikliklerinin giderilebilmesi açısından bundan ilk önce kendisinin mem- nunluk duyacağıın kaydetti. Yolsuzluk iddiasına yanıt Görevden alma işlemlerinin ardında, SSK Kartal ve Göztepe hastanelerinin kapasite- lerinin arttınlmasına ilişkin ihalelerde, Mo- ğultay'ın akrabası olan birmüteahhit ile es- ki SHP İstanbul ll Başkanı AliÖzcan a "ay- ncalık tanınması" iddiası ortaya atıldı. Kul'un talimatı üzerine, dün açığa alı- nan SSK Yönetim Kurulu üyesi ve Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Hatay Önen iddi- alan yalanladı. "Bakan, bizi yemeye karar verdL TBMM KİT Komisyonu'nda ele alı- nan ve bir şey çıkmayan bir konuda suçla- mayapdıyor"diyen Önen, SSK Kartal Has- tanesi'nin kapasitesinin arttınlması işlomi- nin 18 ay önce ve ucuza yapıldığını anım- sattı. Önen. "18ay önce KİT Komisyonu'nda tartışıldı. Bir şey çıkmadı. Bakan bize sah- tekâr diyemiyor. Yüzakımızla, az parayla iş yapük diye, bizi görevden alıyor" diye ko- nuştu. Önen, kurumun iş yaptığı firmala- nn Bayındırlık Bakanlıgı'nın bu konudaki standartlan doğrultusunda seçildiğini de ifade ederek "Madem öyle, 18 ay önce niye görevden afanadıiar. Parti içi çekişrnelerin yan- sunası söz konusu. Bizim verimize uşak getir- mek istiyorlar" dedi. POLMKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Cin... Bir anne ve bir de teyze... 11 yaşında bir çocuk... Anne Nezahat Biçer, teyze Ayfer Ertunç... 11 yaşındaki Sevgi Biçer hasta. Baba Jandarma Uzman Çavuş Tamer Biçer, kı- zını doktor yerine 'cinci hocalara 'götürüyor... Sevgi Biçer, Milas Atatürk Ilkogretim Okulu 4-D sınıfında öğrenci... 'Cinci hocalar', 11 yaşındaki Sevgi'nin iyileşme- si için 'cin çıkarma' yöntemi öneriyorlar... Diyorlar ki: "Bu çocuğu cinler basmış. Cinleri kovmak için ba- şına vurmak gerekir..." Olayın bir başka boyutu da var. Milas'ta Gazipaşa Mahallesi'ndeki askeri lojman- larda oturan Jandarma Uzman Çavuş Tamer Biçer ve ailesi, evlerinin 'cinli' olduğuna inanmışlar. Arkadaşımız OlcayAkdeniz'in anlattığına göre bu- rada oturan Tamer Biçer'in meslektaşları 'cin var" gerekçesiyle başka mahalleye taşınmışlar... İlkokul öğrencisi Sevgi, 'cinci hocalara' götürül- meye başlanıyor bir süre önce. Yörenin özelliği ge- reği 'büyücü, falcı' çoktur buralarda. Kimi hocalar vardır ki kanserden belfıtığına, ülserden kırığa dek her türlü hastalığı tedavi ettikleri söylenir. Yıllar ön- ce bir önemli asker, hasta eşini bu yöredeki hoca- lardan birisine götürdüğünü kendisi anlatmıştır ga- zetelere... Küçük Sevgi, içine kapanık bir çocuktur. Okul Müdürü Hüseyin Kalaycı, sınıf öğretmenı Saibe Çam, Sevgi'nin sessiz ve içine kapanıklığına kar- şın çalışkan bir öğrenci olduğunu söyleyıp ekliyor- lar: "Ama biz Sevgi'nin uyumsuz bir davranış içine girdiğine hiç tanık olmadık..." Aileye yöredeki 'cinci hocalar'ca Sevgi Biçer'in 'cin- ler tarafından kuşatıldığı' söylenince ne yapılacak? Elbet, cinci hocaların söyledikleri... • • • Anne Nezahat ile 19 yaşındaki lise mezunu tey- ze Ayfer, beş gün önce 'cinci hoca'mn söyledikle- rini uygulamaya karar veriyorlar. Anne ve teyze, Sevgi'yi evin odasına kapayıp baba Tamer Biçer'e de şöyle diyorlar: "Sen dışanda kalacaksın. Eğeriçenye girersen cin- ler kaçmazmış..." Baba salonda kalıyor... Sevgi'yi odaya kapatan anne ve teyze 'cinci ho- ca'nın yazdığı duaları okuyarak 'cin çıkarma' işle- mine başlıyorlar... 11 yaşındaki Sevgi'nin başını duvara vuran anne ve teyze, oldukça mutludur artık. Çünkü 'cinci ho- ca', Sevgi'nin cinlerden böyle kurtulacağını söyle- miştir... Az sonra çığhk sesleri ortalığı inletmeye başlar. An- ne ve teyze, Sevgi'nin başını duvara vurdukça kü- çük kız bağırır: "Yapmayın, vurmayın!.." Anne Nezahat ve Ayfer'in sesleri duyulur: "Cinlerikovuyoruz, cinlergidiyor..." JW Cinci Hoca; baba, anne ve teyzeye şöyle derriiş- tir: "Çocuğun kafasını duvara vunırken bağınp ağ- larsa cinler kaçıyor demektir..." • • • Cin kovma işlemi iki saat sonra biter.. Artık Sevgi'nin çığlıkları dinmiştir. Anne ve teyze, odadan dışarı çıkar... Baba sorar: "Cinler gitti mi?" Anne ve teyze yanıt verir "Evet, kovduk hepsini..." Cinler gitmiştir, ama Sevgi de ölmüştür. Eli yüzü kan içindedir. Olaya polis elkoyar, Gumhuriyet Sav- cılığı soruşturma başlatır. Anne ve teyze, ManisaAkıl ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne gönderilir... Bu birdramdır... Jandarma Uzman Çavuş Tamer Biçer, hâlâ inat- la şöyle demektedir: "Kızımı cinler öldürdü!.." Kızını cinlerin öldürdüğünü söyleyen kişi bir as- kerdir. Cinlere, hocalara inanan bu kişi, Milas Jan- danma Komutanlığı'nda görev yapmaktadır. Şimdi birtoplum düşünün ki, 2 bin yılına dört ka- la 'cinci hocalardan, 'büyücü ve üfürükçü'\erüen çare anyor ve kendi öz çocuklarını başını duvara vu- ra vura öldürüyor... Bu olay, bir Ege ilçesinde yaşandı.... Benzeri olaylar, Istanbul'un varoşlarında da yaşa- nıyor... Türkiye'yi ortaçağın karanlığına çekmek isteyen 'modern yobazlar'\n geceleri televizyon ekranlann- daki konuşmalarını dinlerseniz ülkenin nereye gitti- ğine sizler de tanık olabilirsiniz... Nazarlıkla dolaşan popçulan, muskayı boynundan çıkarmayan futbolcuları, cinlerle avunan politikacılan olan bir toplumda daha çok Sevgi'lerölür... S A L I T O P L A N T I L A R I ÇOK PARTILI DUZENIN SO. YILINDA TÜRKİYE GLOBALLEŞMENIN KÜLTÜRE ETKİSİ ŞAHIN ALPAY KONUSMACILAR FARUK BIRTEK. HALUK ŞAHIN 13 ŞUBAT 1996 SAAT: 18.30 YAPI KRrıDI KÜLTL R MERKEZI Yıpı Kredl Sermei Çlfur KOtüphanesl Isbklâl Caddes 2S5 Be^Jlu 80050 ISOHUJI Telefon- (0212; 2SZ 47 00/440-245 20 41 Salı Topıanttlan'nı. isteyen herkes ûcetsız olarak ızleyeöıtır >AP|WKREDi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle