23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13SUBAT1996SALI HABERLER Demirel ve Erbakan davaları • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesi, HADEP Altındağ ilçe kongresinde yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e hakaret ettiği gerekçesiyle 3 yila kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Tevfik Kaya'nın gıyaben tutukJanmasına karar verdi. Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi de RP ve Necmettin Erbakan'a hakaret ettikleri gerekçesiyle yargılanan Milliyet gazetesı yazan Memduh Samuray Bayraktaroğlu'nun gıyaben tutuklanmasını kararlaştırdı. TBMM Içtüzük taslağı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-TBMM Başkanı Mustafa Kalemli'nin, TBMM lçtüzüğü'nün 20 maddesini değiştiren taslağı, siyasi parti gnıplannın ıncelemesine sunduğunu bildirdi. Kalemli, dün gerçekleşririlen TBMM Danışma Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, bütçenin genel kurulda daha kısa sürede görüşülmesi için idarenin görüş biriiğine vardığını söyledi. Kalemli, erken seçim nedeniyle hazırlanan geçici bütçenin süresinin nisan ayında dolacağını anımsattı. MHP'den ANAFa ret • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Tûrkeş, olası bir erken genel seçimde ANAP-MHP ittifakını düşünmediklerini belirterek, "Türkeş ayçiçeği, Mesut da güneş değil. Seçimde ittifak mevzubahis olamaz" dedi. Tuğrul Türkeş, olası bir erken genel seçime tek başlaına gitmekte karar!ı olduklannı söyledi. MHP Genel Sekreter Yardımcısı Akkan Suverde MHP'nin kendi liden dışında hiçbir siyasi parti Jiderini destekleme karannda olmadığını söyledi Müfciyeliler'de yeni yönetim • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mülkıyeliler Birliği Genel Kuruiu'nda yapılan seçimde Alper Aktan Yönetim Kurulu Başkanlığı'na seçildi. tki ayn listeyle gidilen seçimde Hürol Sarp 200 oyda kalırken, Aktan'ın listesi 449 oy aldı. Yönetim kurulu üyeliklerine Hasan Tahsin Benli, Selçuk Göralcan, Yılmaz Tan, Mehmet Kesimoğlu, R. Aşkın Türeli, Ali Çolak seçildiler. Mülkiyeliler Birliği Vakfi Yönetim Kurulu üyeliklerine de Oğuzhan Gökalp ve geçen iki dönem 2. başkanlık yapmış olan Salih Er getirildi. sağlığa da el attı • ANKARA (ANKA) - Iş dünyasının birçok alanında şirketleri bulunan Nakşibendilerin lideri Mahmut Esat Coşan, sağlığa da el attı. Coşan, sağlık tesisleri oluşturmak için Istanbul'da şirket kurdu. "Zinde Sağlık Hizmetleri AŞ" adıyla kurulan şirketin sermayesi 5 milyar lira düzeyinde bulunuyor. Şirkette Yakup Kocacık, 2 milyar 450 milyon, Esat Coşan'ın sahibi olduğu Server Holding 1 milyar, kendisi 500 milyon, Haksağ Sağlık Hizmetleri AŞ 900 milyon, Ahmet Coşkun Dündar 150 milyon liralık pay aldı. 'Terbiyesiz' davası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-DYP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, kendisine 'terbiyesiz' diyerek kişilik haklanna saldırdığı gerekçesiyle RP Ankara Milletvekili Ömer Faruk Ekinci aleyhine açtığı 100 milyon liralık tazminat davasına Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde devam edildi. Mahkeme yargıcı, TBMM'den gelen belgelerin incelenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi. Ekinci, 6 Haziran 1995 tarihinde, TBMM'nin 119. oturumunu yöneten KamerGenç'e terbiyesiz' demişti. Yönetim, ihraç tehdidine karşın tutumlarını sürdüren muhaliflere karşı yumuşuyor DYP'de muhalifler imza tophıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP yönetimi ihraç tehdidine karşın sert tutumlannı sürdüren mu- halif milletvekillerine kar- şı yumuşama politikası iz- leyerek gerginliği azaltma- ya çalışıyor. Grup ve genel idare kurulu (GlK) kararlanna karşın, ANAP ve DYP'nin 3. kişi başbakanlığında koalisyon kurması için bastıran RıfatSerdaroğhı ve CavitÇağ- lar'ı disiplin kuruluna sevk etmek için dün toplanması beklenen grup yönetim kurulu toplantısı ertelendi. DYP yönetimine karşı bayrak açan eski milletvekilleri ve il baş- kanlanyla kuruculardan oluşan yaklaşık 90 kişi dün akşam iftar yemeğinde biraraya gel- di. Muhalifler. 10 gün sonra lstanbul'da Hü- samettin Cindonık'un yanı sıra çok sayıda muhalıf milletvekilinin katılacağı büyük bir salon toplantısı hazırlıyorlar. Kurucular ve eski miIletvekiJlerinin DYP'yi olağanüs- tü kongreye götürmek ve Genel Başkan Tansu Çflter'i devirmek için bugün imza top- lamaya başlayacaklan öğrenildi. Çiller'in görüşmesine karşın ikna ede- mediği Izmir Milletvekili Rdat Serdaroğ- lu ve Devlet Bakanı Cavit Çağlar'ın, aksi yönde grup ve GİK karan alınmasına kar- şın 3. kişi ısrarlan ve eleştirileriyle disiplin suçu işledikJeri gerekçesiyle durumlannı ele almak üzere dün toplanacak olan grup yönetim kurulu toplantısı ertelendi. Top- lantının ne zaman yapılacağı konusunda bir açıklama yapılmazken DYP Genel Sekre- teri Tevfik Diker, hiç toplantı yapılmayabi- leceğini söyledi. DYP Grup Yönetim Ku- rulu'nun, Çağlar ve Serdaroğlu'nun açık- lamalannı gündeme almadan toplantı yapa- bilecegi ve disipline sevk etme işleminin gün- demden düşürülmeye çalışılacağı ifade edil- di. DYP yönetiminin, muhaliflerin açıkla- malanna karşı tutumunu yumuşatmaya baş- lamasının, tepkilerini dile getirmeyen mil- Ietvekillerinin de muhaliflerin yanında yer almasından ve istifalaryaşanmasından du- yulan kaygıdan kaynaklandığı belirtildi. ANAP'la RP arasında yaşanan soğukluk ve koalisyon kurma olasılığının azalması, muhalifleri ANAYOL formülü konusunda yeniden umutlandırcjı. Rıfat Serdaroğiu, dün Ankara'ya gelerek bazı DYP'lilerle toplantı yaptı. Birbirlerinden bağımsız ha- reketeden küskün milletvekilleriyle, gaze- te ilanlanyla DYP yönetimine karşı bayrak açan DYP Kurucular Kurulu da dün akşam iftar yemeğinde buluştu. Muhaliflerin, DYP'yi olağanüstü kongreye götürmek için bugünden itibaren imza toplamaya başla- ma karan aldıklan öğrenildi. Yaklaşık 90 ki- şinin kanldığı yemekte halen milletvekili olan muhaliflerden yalnızca GlK üyesi Refaid- din Şahin'in bulunması dikkat çekti. Yak- laşık 30 eski milletvekilinin kanldığı yemek- te halen parti yönetiminde görev yapan GtK üyeleri Bakiİuğ ve OsmanSeyfide bulun- du. Yemekten sonra konuşan Tuğ, beraber hareket ettikleri arkadaşlanyla DYP'nin ne- reye gittiğinin hesabmı soracaklannı belir- terek. "Tekrar partrvi baştacı yapmak, es- ki canlı günlerine getirmek ve >eniden ikti- dar arar haJe getirmekten başka amacumz yok" dedi. Tuğ, 10 gün sonrası için lstan- bul'da "komutan, kunnay başkanı w karar- gâhın"ortaya konulacağı büyük bir toplan- tı organize ettiklenni bildirdi. DYP Kurucular Kurulu Sözcüsü SezarAy- gen de "Bugün yapacağımız iş; bir araya ge- lerek, misyonumuzu kendisini hor gören ya- bancı ellerden kurtarmaktır" dedi. Aygen, hareketlerinin arkasında Hüsamettin Cin- doruk ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in bulunmadığını söyledi. Sorusturma Göktepe cinayetinde sona doğru • îstanbul II Idare Kurulu, 48 polis hakkında aldığı yargılamanın gerekliliği karannı Emniyet'e gönderdi. Îstanbul Haber Servisi - Îstanbul İl tdare Kurulu'nun gazeteci Metin Göktepe'nin öldürülmesinden sonra 'öklürme' ve 'gözaltına aunanlara şjddet uygulanması' gerekçeleriyle başlatılan soruşturmada 48 polis hakkında verdiği "lüzumu muhakeme" (yargılamanın gerekliliği) karan, tebliğ edilmesi için tstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne gönderildi. Îstanbul 11 tdare Kurulu karannın sanık polislere tebliğ edilmesi için Îstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne gönderildiğini açıkJayan Îstanbul Vali Yardımcısı Yaşar Yaycı, sanık polislerin tebligat ellerine geçtiği günden itibaren Danıştay'a itiraz için 5 gün sürelerinin bulunduğunu belirtti. Bu beş günlük süre içinde Îstanbul Valiliği'ne verilecek itiraz dilekçeleri, tl tdare Kurulu karanyla birlikte Danıştay'a gönderilerek itirazın değerlendirilmesi bekJenecek. tl tdare Kurulu'nun karar tebligatını aldıktan sonra 5 gün içerisinde herhangi bir itirazda bulunmayan polis memurlan hakkındaki karar kesinleşmiş sayılacak ve haklanndaki dosya doğrudan yargıya ulaştmlacak. Eyüp Spor Salonu'nda yapılan gözaltı uygulamasını gerekli şekilde denetlemediği ve suç delillerini karartmaya çaba gösterdiği öne sürülen Eyüp İlçe Emniyet Müdürü .VI. Ali Aydın Akdemir hakkında yeterli delil bulunamadığı gerekçesiyle verilen "meni mub.akeme"karan ise herhangi bir iriraza bağlı olmadan Danıştay'a gönderilecek. ANAP'tan RP'ye seçenekler Yılmaz'ın, Erbakan'a dönüşümlü başbakanlık, güçlendirilmiş başbakan yardımcılığı ve üçüncü kişinin başbakanlığında uzlaşma önereceği belirtildi • ANAP Grup Yönetim Kurulu ve Başkanlık Divanı toplantısına katılarak görüşlerini açıklayan 30 milletvekilinden yalnızca 3'ü her koşulda RP ile koalisyona karşı olduklannı açıkladılar. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Grup Yö- netim Kurulu ve Başkanlık Divanı ortak toplantısında, dönüşümlü başbakanlık ko- şuluyla RP ile koalisyon ya- pılması eğilimı ortaya çık- tı. Toplantıda görüşlerini or- taya koyan 30 milletveki- linden yalnızca 3'ünün her koşulda RP ile koalisyona karşı olduklannı bildirdik- leri öğrenildi. RP'ye karşı ol- duklannı belirten Balıkesir Milletvekili SafaGiray. Sı- nop Milletvekili Yaşar Top- çu ve tstanbul Milletvekili Emin KuJ, RP'li koalisyon- lann rejim için tehlikeli ol- duğunu vurguladılar. ANAP, RP ile koalisyon yapıp yap- mama konusundaki kesin tavnnı bugün yapılacak grup toplantısında belirleyecek. RP'den gelen istek üzeri- ne 2 gün ertelenen Mesut Ydmaz-Necmettin Erbakan göriişmesi öncesi taraflar, bu zamanı yetkili kurullany- la yaptıklan toplantılarla de- ğerlendirdıler. RP, songün- lerde ortaya çıkan görûş ay- nlıklanndan doğan gergin- liğin yumuşaması için çalı- şırken, ANAP da DYP için- den gelebilecek herhangi bir sinyal ya da kopma için zaman kazanmış oldu. ANAP lideri Yılmaz, dün Grup Yönetim Kurulu ve Başkanlık Divanı üyeleri ile çok sayıda milletvekilinin kahldığı bir toplantı yaptı. Toplantıda, RP ile bir koalis- yon yapılıp yapılmaması görüşülürken yann Erba- kan'a götürülecek hükümet formülleri ele alındı. Toplan- ndan sonra gazetecilerin so- rulannı yanıtlayan ANAP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü İmren Ay- kut yapılan ortak toplantı- da 30 dolayında milletve- kilinin görüşlerini ortaya ANAP Başkanlık Divanı, dün bir araya gelerek, RP'ye götürülecek koalisyonseçeneklerini gozden geçirdi (AA) koyduğunu, bugün yapıla- cak grup toplantısında da diğer milletvekillerinin din- leneceğini kaydetti. Bazı millervekillerinin ANAP li- deri Yılmaz'ın DSP Genel Başkanı Bülent Ecevh'le sık sık bir araya gelmesinden duyduklan rahatsızlığı dile getirdiklerini belirten Ay- kut, şunlan söyledi: "Basın farklı bir şekikk bunuyansrto.Sanki,ANAFı Ecevityönlendiriyor, göriiş- leri fevkelade etkili oluyor gibi izlenün almış birçok ar- kadaşımız. Bunun doğru oJ- madığı ifade edildi. Sayuı Ecevit'leolan görflşmelerin tamamen medeni ilişkiler içinde her zaman fayda sağ- layacak karşıhklı göriiş alış- verişinden başka şe>' olnıa- dıgı anlaşılmıştır." Alınan bilgiye göre top- lantıda konuşan milletve- killerinin büyük çoğunluğu RP ile yapılacak görüşme- de başbakanlığın Yılmaz'a verilmesi ve önemli bakan- lıklann ANAP'abırakılma- sı koşuluyla RP ile hükü- met kurulabileceğıni dile getirdiler. ANAP Îstanbul Milletvekilleri KorkutÖzal ve Hüsnü Doğan ile Yalova Milletvekili Yaşar Okuyan RP'ninbirsistempartısiol- duğuna dikkat çektıler ve Yılmaz'ın başbakanlığı ko- şuluyla bir koalisyon kuru- labileceğini belirttiler. Ba- zı milletvekilleri ise Yıl- maz'ın öncelikle başbakan olması gibi bir koşul orta- ya koymadan, dönüşümlü başbakanlık modeline da- yalı bir koalisyon kurulabi- leceğini vurguladılar. Daha önce, "DYP ile ko- altsADn yapmamak için bir nedenimiz \-arsa RP ile ko- alisyon yapmamak için bin nedenimizvar"diyen Îstan- bul Milletvekili Büient AkarcalTnın da RP ile bir koalisyon kurulabileceğıni dile getirmesi dikkat çekti. Akarcah'nın, RP ile koalis- yon pazarlığında çok dik- katli olunması gerektiğini belirterek. "RP ile koalis- yon için asgari koşulumuz Çiller'in önerisi olmah. Mü- zakerelere dönüşümlü baş- bakanhkla başlamabyız. flk dönem bizde obnata" dedi- ği öğrenildi. Toplantıda, RP ile koalis- yona her koşulda karşı çıkan milletvekillerinden Balıke- sir Milletvekili Safa Giray, RP zihnıyetini iktidar, Erba- kan'ı da başbakan yapma- malan gerektiğini belirte- rek, Yılmaz'a, "Ecevit'le son görüşmenizin ardından RP ilettgUiolarak vapdğını/ açıklamalar kamuoyunda takdir topiadı. Olması gere- ken debuydu. Peki o zaman şimdi neyi tartmyoruz?"de- di. Toplantıda söz alan Îstan- bul Milletvekili Emin Kul da RP ile koalisyon yapılması- na karşı olduğunu bildirir- ken Sinop Milletvekili Ya- şar Topçu'nun da "RP'nin içinde yer aldığı her türiü hükünıetle rejim tehlikeye girer" dediği öğrenildi. ANAP'ın bugün yapıla- cak Meclis grubu toplantı- sındaki son değerlendirme- nin ardından Yılmaz'ın, ya- nn RP Genel Başkanı Erba- kan'a dönüşümlü başbakan- lığa dayalı koalisyon öneri- si götürmesi bekleniyor. ANAP'ın dönüşümlü baş- bakanlık için de farklı al- ternatifleri var. Bunlar şöy- le: 1-3-1: Bu foımüle göre birinci yıl Yılmaz Başba- kan olacak, 3 yıl Erbakan başbakanlık yapacak, son bir yıl Yılmaz yeniden baş- bakanlığa gelecek. Seçime, Yılmaz başbakanlığında gi- dilecek. 1-2-1-1: Bu formülde de öncelik Yılmaz'da. Yılmaz ilk yıl başbakanlık yapacak. Sonraki 2 yıl Erbakan baş- bakan olacak. Daha sonra- ki bir yıl yine Yılmaz, son yıl da Erbakan Başbakan olacak. Böylece, seçımlere Erbakan başbakanılğında gidilecek. 3. kişi formütü:Bu formül de dönüşümlü başbakanh- ğa da>anıyor. tlk yıl RP ya da ANAP içinden biri baş- bakanlık yapacak. Daha son- raki 2'şer yılda ise Yılmaz ve Erbakan sırayla başba- kanlık sorumluluğunu ala- cak. ANAP lideri Yılmaz, Er- bakan'a bu dönüşümlü baş- bakanlıklar yanında güçlen- dinlmiş başbakan yardım- cılığı formülünü de gö- türecek. GÜNDÜZ GÖZÜYLE ANDAY Ne Demek Taklitçi? Kim Taklitçi? Refah Partisi Başkanı Necmeddin Erbakan, ken- di dünya görüşü d'Ş'nda kalanlan, başka bir deyişle, köktendinci olmayanları, "Ah sizigidi taklitçiler sizi!" diye alaya alıyor. Ne demek taklitçi? Bilmeyecek ne var, bunlar Batı kültür ve uygarlığı- na dönük olanlardır ve alaya alındıklarına göre, ken- di köklerinden kopmuş, yozlaşmış kişilerdir. Tarihçiler, insanlık yaşamında önemli değişmelere ve ilerlemelere ne() e n olmuş olayları saptayarak bir uygarlıklar zincirleı^esi kurmuşlardır; biz nerden ge- lip nereye yöneldiğimizi buna bakarak çıkarmağa ça- lışınz. Sümer, Mısır, Çin, Anadolu, Yunan, çağımızda Batı, bu önemli köşetaşlarını oluşturan uygarlıklardır. Çağının uygarlığı içinde yer alıp onu daha da ge- liştirmeğe çabalamayan toplumlara "az gelişmiş", "geri kalmış" gibi adlar takılır. Imdi, uygarlığımızı, "gâvur işidir" diye küçük gör- meğe kalkanlann bize hangi, nerdeki uygarlığı benim- setmek istediklerini anlamanın olanağı yoktur. Böyle olduğu için de, bizim "taklitçiler" diye alaya alınmamız anlamsız kalır. • Peki, taklidin alaya alınacak, yozlaşma sayılabile- cek türü yok mudur? Olmaz mı! Öze değil de, biçime, görünüşe, göste- rişe yönelik taklitlerdir bunlar. İki örnek üzerinde durayım. Alaturka müzik konserleri nicedir şefli olarak icra ediliyor. Bu müzikte şefe ne gerek var! Ortada bir or- kestra yok ki şefe gerekseme duyulsun! Alaturka mü- zikte bütün çalgılar ve bütün şarkıcılar aynı ezgiyi, ay- nı makamdan, aynı notadan söylemekle yükümlüdür- ler. Birlikte başlamak, konserin düzenli yürümesi için yeterlidir. Çoksesli müzikte şef var, bizde de olsun mantığı bu müziğin yapısına aykındır. Ikinci ömeğim, Islam en- ternasyonali idealine yönelik köktendinciliğin, siyasal partiler kurmasıdır. Islam Birliği'nde siyasal parti ola- maz, ayn ayn parti programları olamaz, bu program- lann uyum içinde bulunmalan gerekli anayasa da ola- maz. Köktendinci siyasal parti demokrasi taklididir ve sa- dece görünüşe yöneliktir. Başka bir deyişle, aldatma- cadır. • Gerçekten merak ediyorum: Refah Partisi Başkanı Necmeddin Erbakan, Islamı, çağımızın tek örnek uygarlığı olarak mı görüyor? CHP'de istifalar ' Parti, Deniz Baykal sevenler derneği oldu' BOLU/ SAMSUN (Cum- huriyet) - CHP Bolu il örgütünde aralannda Merkez ilçe Başkanı Yüksel Ceyian'ın da bulunduğu 186 kişi partilerinden ıstifa etti. Istifacılar CHP lideri Deniz BaykaTı "Avrupa tekelci sermayesinin taşeronluğuna soyunmakJa" suçladılar. Samsun'da da SHP-CHP birleşmesinin tam olarak gerçekleşmetnesınden yakınan 5 CHP yöneticısi. partilerinden istıfa ettiler. CHP Bolu Merkez İlçe Başkanı Yüksel Ceylan, yaptığı yazıli açıklamada CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve ekibınin hizipçilik anlayışını sürdürdüklerini öne sürdü. Türkiye genelinde partide tasfîye çahşmalannın hızla sürdürüldüğünü belirten Yüksel Ceylan, şunlan söyledi: "Türkiye'de sağ partiler, ABD sermayesinin taşeronluğunu yapmaktadır. Partimizin genel başkanı da Avrupa tekelci sermayesinio . taşeronluğuna so^ıınmaktadır. SeçimJerde kazanılan 49 milletvekilinden 43 tanesini kendi yandaşlanna hediye ederek köklerini tarihten alan Atatürk'ün kurduğu CHP'yi 'Baykal sevenler derneği' haline getirmişlerdir. Parti içinde antidemokratik tavn kuıamak ve parti politikalannın Atatürk'ün kurduğu tam bağunsızlık ve dev rimcilik ruhundan uzaklaşüğı için parti üyeliğinden tstifa ediyoruz." Bolu CHP örgütünden istifa edenler arasında 14 merkez ilçe yönetim kurulu üyesi, 3 belediye meclisi üyesi ile 169 parti üyesi bulunuyor Bu arada CHP Samsun il v örgütünde de istifalar yaşandı. İl yönetim kurulu üyeleri Haluk Gürkan, Hasan Vehbi BUge, Reha Özdemir, Mehmet Ali YazKi ve Gül Aktaş, CHP-SHP birleşmesinin tam olarak gerçekleşmediği gerekçesiyle partiden istifa ettiler. ÖRÜŞI HÜSEYİN BAŞ S anki Erbakan'ı ve yakın çevresini yeni tanıyorlar. Oysa bugünkü partisinin de, öncekileri gibi, gerektiğinde eğilipbükülerek, buülkeyi cumhuriye^i ve laik köklerinden kopanp tslam köktenciliğinin karanlığına çekme yönünde bir uğraş verdiklerini, sağır sultan dahil, Türkiye'de ve dünyada bihneyen yok. Ama gelin görün ki, bu konuda akılalmaz bir 'aymazlık' Hoca efendinin niyetlerindeki onca açıklığa karşm, ne hikmetse, bugün, bu saatte bile inatla süriiyor. Hoca'nın, seçim öncesi tek başına iktidar olacaklan palavrası, seçimlerde kaynağı kuşkulu büyük paralar seferber etmesine, toplumu ahtapotun kollan gibi saran, bir miryonluk imam-hatip ordusuna, cami çevresi örgütlenmelerine, milyonlarla fmanse edilen tesettür salgınına, düpedüz iç edilerek parti örgütlenmesi ve propagandasına yatınldığı anlaşılan çalıntı Bosna paralanna, petrol kokulu tofıla dolara, bizim 'hoşgörü' heveslisi cici demokratlanmızın, bunlann ortaçağ tartışmalanna balıklama atlayarak yarattıklan medya desteğine, fûtursuz yasadışı dinsei istismara rağmen, gerçekleşmemiş ve muhterem Hoca efendinin partisi yüzde 19 küsurla kifafı-nefs etmek zorunda bırakılmıştır. Hoca'nın tek başına iktidar palavrasının mumu yatsıyı bulmasına bulmamıştır ama, bugün bu gerçek bazılannın kafasına hâlâ dank ermişe benzememektedir. Müridlerine iktidan sağlamakta yaya kalan Hoca efendi, seçim 'zaferinden'sonra koalisyona mahkûm olunca, bu kez inanılması güç bir 'U dönüşüyle' ve bukalemunlan kıskandıran, Danvin'i şaşkına çeviren bir hızlı değişimle, dün söylediklerinin yüzde yüz tam tersini söyleyerek, sistemin 'mesru' parçası olduğuna herkesi inandınp, koalisyon biçiminde de olsa iktidara kapağı atmanın yollannı aramaya koyulmuştur. Artık o, Batı kulübünün, faizin, gümrük birliğinin, Avrupa ve Amerika'mn ve laik cumhuriyetin yılmaz savunucusudur. Hocamız, iktidar için kuru tahtalarda yatmaya razıdır. Çünkü bir yolunu bulup, şurasından burasmdan iktidara girmeyi başaramazsa, mutlaka iktidarolacaklanna inandırdığı taraftarlannuı "Hoca'nuı iktidara geleceği yok" diyerek, kendisini de partisini de bırakacaklanndan fena halde Tutma Yanarsın!..' tedirgindir. Düzenpartileriniikide bir "Refah'akarşı çıkan O)' kaybeder" gibi saçmalıklarla korkutmaya çalışmasının ardında bu korku yatmaktadır. Yoksa, hangi aklıbaşında birparti rakiplerinin oy kaybından endişe duyar? Tam tersine eğer Refah'a karşı çıkmak rakip partilere gerçekten oy kaybettirecekse, herhalde bu Refah 'ın derdi olmamalıdır. Ama, Hocaneylesin, bilinçli bir atletgibi, enerjisinin tümünü yanşm son metresinde tüketmiş, ne var ki. yanşı kazanmayı başaramamıştır. tktidara yamanmanın yolunu bulamazsa. onun için iniş başlayacak ve Hoca ile partisi, sittin sene, ağzında şeriatın nostaljik ılahileri, toplumun marjında folklorik bir renk olarak varlığını sûrdüre- cektır. Takıyye: İki ucu keskin Acem kılıcı Peki, Hocanın hem kendi taraftarlanna, hem de halkın yüzde 80'ini, ezicı laik çoğunluğunu temsil eden düzen partilerini *takıyye'denilen ve kendilerince 'meşru' sayılan hile ile 'uyutmaya' çalıştığı ayan beyan ortada iken, bunu hâlâ görmek istemeyenlere ne demeli? 'Takıvye' Hoca'nın elinde iki tarafi da keskin acem kılıcıdır. Seçim öncesi taraftarlannı ve tufaya gelen bir kısım ahaliyi, 'faiz haram, Batı şeytan, adil düzen helâl', diyerek 'takıyye'lemiştir. Seçim sonrası, koalisyon zorunluluğu ortaya çıkınca da bu kez 'düzen partilerini'. 'faız helâl. Batı güzel, adil düzen safsata' diyerek onlan da aynı şekilde takıyye' ile tufaya getirmeye çalışmaktadır. Bu uğraşında da yalnız değildir. ANAP'ın bahçesine yerleştirdiği tahtaat'lardan çıkan müritlerini ortahğa salarak Hoca"nın ve Refah'ın değiştiği, söylediklerinin hileolmadığı, Refah'm da 'düzenin bir parçasT olduğu, bu nedenle de onunla pekala koalisyon yapılabileceğı tezınin geçerli kılınması y^önünde kullanmâktadır. Turgut Özal'ın biraderi Korkut Ozal bunlann başında gelmektedır. Şimdi televizyon ekranlannda bir yarıda Refah'ı şirin göstermeye çabalarken, öbür yandan onu. sistem içinde 'meşruiyet' kazanması için İavizin' her türlüsüne nza göstermeye çağırmaktadır. Korkut Özal bunu başarabilirse iki tarafin da 'gözdesi' olacak, uzak bir olasüık da olsa, kurulacak 'REFAHANA' koalısyonunda bakanlıklardan bakanhk beğenecek duruma gelecektir. Turgut Özal'ın biraderi, TV'de, 'hoşgörü'havarisi kesilip, uzun uzun kendinden menkul devlet adamlığını anlattıktan sonra, Refah'a da pekala alışılabilineceğiru 'Tayyip' ömeğiyle vermiş. 'İştebakmİstanbulhaltapekataTayyip'eahşmıştiT, diye buyurmuş. Ne yazık ki tstanbul halkının, en azından yüzde 80 gibi ezici bir çoğunluğu, Tayyip efendinin belediye başkanlığı konusunda Korkut Özal gibi düşünmemektedir. Dahası. bugün. sayın başkanın nalmcı keseri gibi 'partisinin nıüritfcrine' yontan, belediye işleri yerine her firsatta kafasına takke geçirip cemaat önünde imamlık yaparak taraftarlanna selam gönderen. evinde misafirlerini çağdaş giysiler(!) içinde ve çorapla karşılayan bir belediye başkanına alışmak şöyle dursun, 'aymazlığı'nın diyeti olarak gördüğü bu durumun değişmesini dört gözle beklemektedir. Bay Tayyip, tıpkı Bay Gökçek gibi, Îstanbul ve Ankara gibi kültür beldelerinde yasayanlann yüzde 80'inin belediye başkanı değildir. Onlar, sadece taraftarlannın, kendileri gibi düşünenlerin başkanlandır. Korkut Özal, televizyonun anılan programında Refah'ı ve Tayyip'i şirin göstermeye çalıştığı bir sırada, sanırım, Milliyet gazetesinin arka safyalanrun binnde çıkan bir fotoğrafı görmemiş. haberi de okumamıştır. Haber, belediye tarafından kapı dışan edilen tramvay işçilerinden söz ediyordu. Fotoğrafise, Türkiye'de belki de ilk kez, bir tramvay gişesinde tepeden tırnağa kara carşaflara bürünmüş bir bayan görevliye aitti. Cumhuriyetçi, laik ve çağdaş Türkıye'nın getirilmek istendiği karanlığı, sanınm hiçbir şey bu kadar açık ve seçik ortaya koyamazdı. Ve bunlar, Çankaya'da "Laik ve çağdaş cumhuriyetin bekçisiyim" diyen Sayın Cumhurbaşkanı'na rağmen olabıhyordu. Sayın Korkut Özal. Refah'ı şirjrt gösteımenin beyhude çabasından vazgeçsin, boşuna kendini yormasın, hele Tayyip filan deyip yaralanmızın üstüne basmasın. Bunu yapacağına bir zamanlar basında bir hayli üzerinde durulan, despot Arap şeyhlikleriyle içli dışlı ticaretten kazandığı trilyonlann hesabmı versin, hele hele bilmiş ımam şişinmesinden vazgeçsin. Bu milletin ikinci bir Özal'a tahammülü yok! Ama işte ne kadar saklamaya çahşırsan çalış, ne kadar takıyye yaparsan yap, gün olur insanı 'Allah söyletir!' Nitekim Hocamızı da söyletmiş. Hem de koalisyon pazarlığırun arifesinde. Gerçekten de, Sayın Erbakan, Arap ülkeleri elçilerine verdiği iftar yemeğinde, dini bütün kardeşleriyle bir arada olmanın engin coşkusuyla. takıyyeyi fılan unutarak açmış ağzını yummuş gözünü, eteğinde ne kadar taş varsa ortaya dökmüş. Bu arada dini bütün kardeşlerinin eksiksiz her birine 'başbakan' olarak mavi boncuktar dağıtmayı da ihmal etmemiş, Iran'daki |s iam 'devrunini' kutlamış, Filistin'e Kudüs'ü bağışlamiı,. sıkıntıda olana para yardımı sözü vermiş, Iran'daki Humeyni devTİmini' örnek aldıklannı. ancak bunun gerçekleşmesınin 'sancıh' olacağını açıklamış, Arap Natosu'ndan ve ekonomik birliğinden dem vurmuş. Ama bütün bunlarla da yetinmemiş, cebinden nasılsa Mercümek'ten kaçırmay, başanp, Alman teknolojisiyle yaptırdığı bir altın paray^ xürk Lirası'nın pabucunu dama atarak, geleceğin isl»,,, Dman" ^^^^ ^ ke z ^ ^ düşmana ilan etmiştir. Şu anda Hoca'n,n ' j s | a m devleti' ile ilgili vecibeleri eksiksiz yenne getın]m jş bulunuyor Ramazan da\-uiu, yestl sancak, hutbe ve nıhayet, 'lslani Dinan' adı altında 'sikke vurmak!' Eğer 'düzenin' cumhuriyetçi ve laik olduklannı ileri süren partileri, çeşitli bahanelere sığınarak Refah'ı 'marjda'bırakma yerine iktidara ortak ederlerse, ülkeyi içinden çıkılması olanaksız bir karrraşaya ve ortaçağ karanlığına teslim etmenin vebali ve (arihsel sonımluluğu ile karşı karşıya kalacaklar, kendıl>rj v e pa r tileri yanı sıra milleti de yakacaklardır. Yedi uyurlann dikkatine sunulur!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle