23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 ŞUBAT1996 SALI • • • * CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 ARAYIŞ • Baştarafi 3. Sayfada Gençlerimızin harçlara isyanı, genel düzene ve eği- tim sistemine olan isyanlarının bir parçasıdır. Ancak ge- nel düzeni ve eğitim sistemini bir yana bıraksak bile, salt harçlara olan isyan ve tepkileri son derece haklıdır. Eğitime aynlan kaynak, bir toplumun geleceğine yap- tığı yatırımdır. Eğitime aynlan kaynakları "tüketim" ola- rak değerlendiremeyiz. Peki o halde neden öğrenciden "katkı payı" isteniyor? Bir öğrencinin maliyeti "şu ka- dar"mtş, öğrencilerden istenen bunun çok ufak bir bö- lümüymüş... Madem o kadar ufak bir bölümü talep edi- liyor, bundan da vazgeçilse ya. İstenen para ciddi bir para değilmiş ve bu kadar abartılacak bir yanı yokmuş. "Ciddiyet" insanlann olanaklanna göre değişen, göre- celi bir kavramdır. Kaldı ki, eğer 8-10 milyon abartıla- cak bir rakam değilse, ekmeğe 2-3 bin lira zam geldi- ği zaman neden kıyamet kopartılıyor? Bizlerin öğrenci olduğumuz dönemlerde, isteyen her- kese, evet herkese verilen burs miktan ayda 200-250 liraydı. Ve bu parayla bir öğrenci yurt, kitap, yeme-iç- me ve giyim-kuşam dahil, istisnasız her türlü gereksi- nimini rahatlıkla karşılardı. Hatta bu burs parasından ai- lesine para gönderen arkadaşlarım da vardı. Bir de şim- diki duruma bakın... Kendimi bildim bileli haklının, doğrunun ve adaletli- nin mücadelesini sürdürürüm. Ama o günlerde begen- mediğimiz ve yetersiz bulduğumuz şeyleri eğer bugün arar duruma düşmüşsek, bu mücadelemizde başan- sız olmuşuz demektir. Fakat gene de mücadelemizi sürdüreceğiz. Eğitim düzenimiz bozuk, gençlerimiz ve isyanlan hak- lıdır. Gariy Kasparov bilgisayarı mat etti Dış Haberler Servisi - Dünyanın en iyi satranç oyuncusu ile dünyanın en gelişmiş satranç bilgisayan arasındaki dü- ello, bilimkurgu öykülerinı andınrcasına kıran kırana sü- rüyor. Dünya Satranç Şampiyonu Gariy Kasparov, "malti- ntye" karşı aldığı ilk yenilginin rövanşında, "insan beyni- nta" daha üstûn olduğunu kanıtladı ve ikinci maçı kazan- dı. IBM tarafindan geliştirilen Deep Blue (Koyu Mavi) ad- lı bilgisayara karşı 6 oyun üzerinden oynanacak bir turnu- va için satranç tahtasının başına oturan Kasparov, Philadelp- hia'daki ikinci maçı 2 saat 57 dakikada kazandı. 73'ûncû hamlede, "rakibini" oyunu terk etmek zorunda bırakan Kasparov, şu anda bilgisayarla 1-1 berabere durumda. Karşılaşmayı yorumlayan Maurice Ashley, Kasparov 'un mükemmel planlar yaparak beş hamle ötesini görebildigi- ni belirtti. Bilgisayann da hatayapabilecegini kaydeden yo- rumcu, Kasparov'un bir piyon feda ederek bilgisayan tu- zaga düşürdüğünü söyledi. Koyu Mavi, bu piyonu ahr al- maz, Kasparov'un avantajlı olan durumu, kesin üstünlüğe dönüştü. Kasparov ve Koyu Mavi'nin tarihi karşılaşmasınm ham- leleri şöyle: • Baştarafi 1. Sayfada yelerinin görev ve yetkileri- ni açıklayan yasaya göre, konut üretme işi, büyükşehir belediyesinin görevleri ara- sında sayılmıyor. Konut yapma işi, 1580 sayılı Bele- diye Yasasf nın 15. madde- si 68. fıkrasına göre ilçe be- lediyelerinin görevleri ara- sındabulunuyor. Küçükçek- mece Belediyesi ise aldığı bir meclis karanyla, konut yapma işini asli görevleri arasına ahp 5656 sayılı yasa uygulama yönetmeliği ha- zırlamıştı. Küçûkçekmece Belediye- si'nin Başak Konutlan alani ile ilgili olarak Büyûkşehir Belediyesi'ne konut üreti- mine ilişkin yaprığı bir yet- ki devri de bulunmuyor. Bu saptamalan yapan Kü- çûkçekmece Belediyesi Başkanı Nurettin Şen'in, öncelikle ruhsatsız ve kaçak olarak devam eden Başak Konutlan inşaatlannı mü- hürleyerek durdurmak için hazırhk yaptıgı, arkasından da belediye encümeninde karar alarak Başak Konutla- n'nın yasalar uyannca Kü- çûkçekmece Belediyesi'ne devriıü isteyeceği öğrenildi. Ölümüne sevda • Baştarafi 1. Sayfada girdiği kovalamacadan son- ra güvenlik çemberini aşa- mayınca, hem kendisinio hem de sevgilisinin yaşamı- nason verdi. Önceki gün saat 21 .OO'de biryakınının evinden çıkan Yusuf Demirtaş, kaçırdığı Nermin Küreli ile birlikte Diyarbakır'a gitmek üzere Mersin Otogan'na gitti. Bu- rada bekleyen polisleri gö- ren Yusuf Demirtaş, ruhsat- si2 tabancasını çekerek Nermin Küreli'nin başına dayadı ve "Üzerimegeürse- niz onu öldürürüm" diye bağırdı. Ancak Orman Böl- ge Müdürlüğü çevresinde polis kuşatmasmı yarama- yan Yusuf Demirtaş, taban- casını Nermin Küreli'nin başına dayayarak ateş ettik- ten sonra silahı kendisine yönelterek tetiği çekti. De- mirtaş olay yerinde, Küreli ise kaldınldığı hastanede yaşamını yitirdi. Yusuf Demirtaş'ın üze- rinde sanatçı Müslüm Gürses'in fotoğrafı, vücu- dunda da jilet izlerine rast- landı. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafi 1. Sayfada tesi günü Erbakan'la işleri kotarması bekleniyordu. Ya da onunla da kopa- np, pazartesi günü son bir değerlendir- menin ardından görevi Cumhurbaşka- nı Süleyman Demirel'e iade etmesi... Olmadı, pazartesi dediler. Yine ol- madı, çarsamba dediler... Çarşambanın gelişi pazartesiden belli değil. Duruma bakıldığında her senaryo- nun olabilirliği var. Önce "ertelemenin" üstünü kaz/ma- ya, altından çıkanı okumaya çalışalım... Erbakan, Yılmaz'la yapacağı bu gö- rüşmenin RP'li bir hükümet için muh- temelen son şans olduğunu biliyor. Bu yüzden, "Hele bir buluşalım, ne ola- cak" beklentisiyle değil, "koalisyon ze- mininin hissedildiği" bir havayla bu- luşmak istiyor. Oysa bu ortam son üç-dört günde giderek kirlendi. Bunda önemli rol DSP lideri Ece- vit'in. Ecevit'le, "yarin yanağından gayri" her yerde, her şeyde ortaklık kuran Yıl- maz'ın bu tutumu, RP'lilerin sinirierini bozuyor. Sanınm son birkaç günde pek çok RP'li ağzına geleni söylerken oru- cunu bozmuştur. (Tam bu sırada, no- tuma karşılık olarak Ecevit aradı. Yazı- dan aynlmayın, az sonra.) Erbakan, denizanası gibi. Neresin- den tutsan, eline yapışıp şekilsizleşiyor. 24 aralıktan bu yana söylediklerini alt alta koysak, ortaoyununa malzeme olur. Bir diyor, cumhuriyet çınan; bir di- yor, Islam dinan... Kat kat hocanın en- gınan... Hoca, Islam Birliği, Islam ortak para birimi gibi sözler ediyor. Bunların hayal- den öteye gidemeyeceğini kendisi de biliyor ama, siyaset tacirliği yapıyor. Bugün parlamentoda birbirine en zıt gibi görünen iki lider, Çiller'le Erbakan. Oysa aralarındaki tek fark şu: Hoca, vVashington'a Riyad üzerinden gidiyor, Çiller Paris üzerinden. Hoca da dönü- şü Paris üzerinden yapıp bir miktar kra- vatla kaşkol alıyor... Her neyse... Bu yanını geçelim. Ka- muoyu önünde çok rahatmış gibi gö- rünüyor ama RP'nin işi o kadar kolay değil. RP bir yandan, bu düzenin bir parti- si olduğunu kanıtlamaya çalışıyor, bir yandan da tabanına bu düzeni tüm- den değiştireceğinin ipuçlannı verme uğraşında. islam ülkelerinin büyükelçilerine di- nar gösteriyor. Batı ülkeleriyle temas- ta, "Bizden size zarar gelmez, aksine ilişkileri daha da düzeltiriz" diyor. RP'nin tabanı bu ikilemi bir dönem için kabul edebilir, ama bir noktada "Yeter" diyecektir. "Yeterln arkasın- dan beter bir şey gelir mi gelmez mi, şimdiden kestirmek olanaksız. Yarınki Erbakan-Yılmaz görüşmesi bu konuda da ipuçlan verebilir. ANAP cephesi de net değil. "RP ile yapalım" diyenlerte, "Hayatta olmaz" diyenler henüz karşı karşıya değil a- ma, bunun filizleri hissediliyor. Yılmaz'ın bugün ve yarın için ikili Zor Buluşma... beklentisi van - DYP içindeki kaynamanın patlama- ya dönüşmesi... - RP ile parti kadrosunun ve tabanı- nın onaylayacağı bir sonucun alınma- sı. DYP'liler ilanla, "partiye sahip çıka- cak kurucu" anyorlar. llanda önce da- mardan Demokrat Parti ruhu veriliyor. Ardından, bu ruhu benimseyenlerin an- lam ve önemi vurgulanıyor. Tepesinde ve altında "Doğru Yol Partisi kurucu- lan" yazılı ilan, "Davanıza ve kalelerini- ze sahip çıkınız. Bizden gelecek sesi bekleyiniz" diye son buluyor. DYP ruhu ses verecek mi? Zor. Gö- rünen o ki, o ruh güruha yenildi... Kriz şekeri Son günlerde, koalisyon için ortaya konan senaryoların odak noktasında Ecevit var. DYP ve ANAP, "öneri götürme" ya- rışında Ecevit'i paylaşamıyor. RP, Ece- vit'in devre dışı kalması için her yolu deniyor. Erbakan, Ecevit'in altından sandal- yesini çekmeye çalışırken, Çiller bir ko- lundan, Yılmaz bir kolundan tutmuş bı- rakmıyor.. gibi görünüyor. Ecevit ve Yılmaz, "devlet anlayışı" konusundaki yakınlıklarını seçimden öncede vurgulamışlardı. Hatta, "ANA- SOL hazır" gibi manşetler bile atılmış- tı. İki lider de bu benzetmeye karşı çık- madı ama, seçmenin verdiği oy yeter- li çıkmadı. Bu nedenle Ecevit-Yılmaz dostluğu- nun artarak gelişmesi normal karşıla- nabilir. Çiller'in Ecevit'e olan ilgisi ise dönemsel görünüyor. Ecevit, görüşmemizde bu durumu şöyle değerlendirdi: "Adımın geçiş biçiminden rahatsı- zım." Ecevit'in altını çizdiği mesajlar şun- lar: - Erbakan saçmalıyor. Ben başba- kanken Iran'da rejim değişti. Iran Ko- mönist Partisi de o günlerde değişik- liğeortaktı, rejimin nasılgelişeceğınet değildi. Kaldı ki rejimi ne olursa olsun ben Iran'a aynca önem veririm. Yeter ki bizJm içişlerimize kanşmasın. - Erbakan'ın hayalleri, Türkiye'yi kü- çük düşürücü. - Hükümeti ben kurarsam, dönü- şümlü başbakanlık kabul etmem. ller- de hükümet bozulur ayrı konu, ama ben sonuna kadar götürmek istehm. Genel görünüm böyle. Çiller ise dün (bize öyle geliyor ki, yükselmesi için dua ettiği) Ege krizi ile ilgiliydi. Bugünlerde bir gerginlik olsa da hükümet işleri unutulup Çiller baş- bakanlığını sürdürse, bayram şekeri gi- bi olacak... Şimdi gözler yannki buluşmada... Yarın aynı zamanda Sevgililer Gü- nü... Bakalım kime yarayacak? Kalp- lerdeki sevgi sözcüklerie anlatılamaz ama, siyasetteki sevginin sloganı çok net: "Sevgilim çıkanmız bitti, tabii ki aş- kımızda..." BEYA2: SIYAH Gariy Kasparov Koyu Mavi Katalan açılışı l.AO ( 2.d4 3.g3 4.Fg2 5.0-0 6.c4 7.Ae5 8.Aa3 9. Aaxc4 10.Vb3 ll.Vxb7 12.Axe5 13.VD 14.Ac6 15.Vxc6 16.Kbl 17.Va4 18.Fg5 19.b4 2O.Fxf6 21.Vd7 22.Vxa7 23.Va4 24.Kxb8 25.Fe4 26.Va6 27.Vd3 28.Fxh7 29.Fe4 3O.h4 31.VO 32.Kxal 33.Vh5 İ5 e6 c5 A c 6 •ıi'i-^"-- Af6 "' dxc4 Fd7 cxd4 Fc5 0-0 Axe5 Kb8 Fd6 Fxc6 e5 Kb6 Vb8 Fe7 Fxb4 gxf6 Vc8 Kb8 Fc3 Vxb8 Vc7 Sg7 Kb8 Kb2 Kxa2 Vc8 Kal Fxal Vh8 34.Vg4 (kış) Şf8 35.Vc8 (kış) Şg7 36.Vc4 (kış) Şf8 BEYAZ SİYAH Gariy Kasparov Koyu Mavi Katalan açılışl 38.Fc6 Şf8 39.Fd5 Şe7 40.VD Fc3 41.Fc4 Vc8 42.Vd5 Ve6 43.Vb5 Vd7 44.Vc5(kış) Vd6 45.Va7(kış) Vd7 46.Va8 Vc7 47.Va3 (kış) Vd6 48.Va2 f5 49.Fxf7 e4 5O.Fh5 Vf6 51.Va3(kış)Şd7 52.Va7 (kış) Şd8 53.Vb8 (kış) Şd7 54.Fe8 (kış) Şe7 55.Fb5 Fd2 56.Vc7 (kış) Şf8 57.Fc4 Fc3 58.Şg2 Fel 59.Şfl Fc3 6O.f4 exf3 61.exf3 Fd2 62.f4 Şe8 63.Vc8 (kış) Şe7 64.Vc5 (kış) Şd8 65.Fd3 Fe3 66.Vxf5 Vc6 67.Vf8 (kış) Şc7 68.Ve7 (kış) Şc8 69.Ff5 (kış) Şb8 7O.Vd8 (kış) Şb7 71.Vd7 (kış) Vxd7 72.Fxd7 Şc7 73.Fb5 Şd6 37.Fd5 Şe7 Koyu Mavi oyunu terk eder. Basak Konutlan PIYANGOLA No zapping/ yes Piyangola! Bu alcsam 1 9 : 4 0 oca listesi uzuyor "Hayganoş77 eski kocalarını anlatmaya devam ediyor! llhan Sesen/ le sıradısı konular! Süleyman Demirel'in Kadir Çelik'e siyasi olaylar ve Senirkent'le ilgili önemli açıklamaları... İMKB'de dönen dolaplar: Kimler bir koyup on alıyor?... DYP'deki hizipçilerin başı Cavit Çağlar canlı yayında ^Objektif'e konuk oluyor! OLAYLARIN ARDMDAKT GERÇEK | Baştarafi 1. Sayfada gündeme getirdi. Yılmaz ve Erbakan son anda bir değişiklik olmaz- sa yann yeniden bir araya gelecek. İki lider "temel tonularda" anlaşabilirier- se koalisyon hazırlıkların- da yeni bir sayfa açılacak. ölmazsa Yılmaz, görevi Cumhurbaşkanı Süley- dian Demirel'e iade ede- i^k. Bu aşamadan sonra pemire\'in önünde iki se- çenek kalıyor: Ya sırayı izleyip DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'e görevi verecek ya da liderlerle bir zirve ya- pıp bu değerlendirmeden sonra adım atacak. Erbakan-Yılmaz buluş- rnasına dönersek; iki lide- rın görüşmesi olumsuz sonuçlanırsa bu, doğal sureci içinde iki partinin anlaşamaması olarak al- gılanmalı. "Yılmaz, RP'ye geçit vermedi", "RP'ye ik- tidaryolu kapalı" gibi ön- yargılı yorumlar, RP'yi "Hahraman" yapmaktan başka bir işe yaramaya- caktır. Erbakan'la Yılmaz anla- şırsa da aynı mantık ge- çerli olmalıdır. Bunun tersi bir durum, takımların maça çıkıp so- nuç istediği gibi olmayın- ca, karşı takımı "lıgdışı"\- lan etmesi gibi bir şey ola- caktır ki bu, demokrasinin ruhuna terstir. • • • borç iııfazı: lölü • Baştarafi 1. Sayfada görüşen saldırganlar, daha sonra silahlannı çekerek Akarçeşme'yi öldürdüler. Saldın sırasında büroda bu- iunan Mehmet Akarçeş- me'nin yeğeni Murat Akar- çeşme ile kardeşi Hüseyin Akarçeşme ve büro çalışanı YaJçın Balarhan'ı da varala- yan saldırganlar geldikleri otomobili bırakarak yaya olarak kaçtılar. Ağıryarala- nan Mehmet Akarçeşme, Florance Nightıngale Hasta- nesi 'ne kaldınldı, ancak kur- tanlamadı. Diğer yaralılar ise tedavi altına alındılar. Bir süre önce öldüriilen Yeni Günaydın gazetesinin sahibı Bekir Kurmangil ile de ortak olduğu ılen sürülen Akarçeşme 'nin piyasaya bü- yük miktarda borcu buiun- duğu ileri sürüldü. Bayram • Baştarafi l. Sayfada lirlenen esaslar çerçevesin- de açık görüş yaptınlacağı belirrildi. Açıklamaya göre, yılbaşı nedeniyle verilen açık gö- rüşten sonra firar, firara te- şebbüs >a da cezaevi idare- sıne karşı isyan edenlerle, 3713 sayılı Terörle Mücade- le Kanunu'nun 16. maddesi gereğince terör suçu veya te- rör amacıyla işlenilen suç- lardan hükûmlü ve rutuklu olanlar dışında kalan hü- kümlü ve tutuklulara. belir- lenen esaslara göre, belirli süre ve yerlerde açık görüş yaptınlacak. Mason Locasi: K a n o I T ü r k i y e E k r a n ı Yılmaz 'mason' değil ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Istanbul Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası Baskanlığı, ANAP Genel Başkanı Mesut Yıünaz'ın 'mason' olmadığını bildirdi. Yılmaz'ın, yayımladıklan bir haberde kendisine 'mason' diyerek kişilik haklanna hakaret edildiği gerekçesiyle Takvim gazetesi hakkında açtığı 10 nıilyarlıralık tazminat davasına başlanıldı. Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü duruşmasma. Yılmaz'ın a\ ukatı Erden Anso\ ile Takvim Gazetesi Sorumlu Yazıişlen Müdürü Battal Yörük katıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle