Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 SUBAT 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Güvenlik firması raporundan, SSK Ankara Dışkapı Hastanesi'nin içler acısı görünümü
6
Simitçiden içki servisi'YUSUFÖZKAN
ANKARA-SSK Ankara Dışkapı Has-
tanesi'nin güvenliğini üstlenen bir fir-
manın hastane başhekimine sunduğu ra-
por, sağlık kuruluşlannın yeterli dene-
timden yoksun olduğunu ortaya koydu.
Güvenlik raporunda, bazı hastane perso-
nelinin. kadınlar tuvaletinde sevişirken
yakalandığı ve bir simitçinin gece saat
O3.00'te sağlık personeline aikollü içki
ve sigara servisi yaptığı belirtildi. Ra-
porda, hastane otoparkinda uyuşturucu
kullanan çocuklar ile servislerde yanke-
sicilerin yakalandığı kaydedildi. Rapor-
da, başhekim şofbrünün aşın derecede
sarhoş yakalandığı ve aşçının, taksi şo-
forû, seyyar satıcı ve pazar esnafina ay-
lık 500 bin lira karşılığında hastaneden
yemek sattığının saptandıgı vurgulandı.
SSK Dışkapı Hastanesi'nin güvenli-
ğinden sorumlu olan Elit Güvenlik Hiz-
metleri Limited Şirketi'nin, Başhekim
Gülten Özgün'e sunduğu 27 Kasım-2
Arahk 1995 tarihlerini kapsayan çalışma
raporu, Zeld Aiasya ile Metin Akpınar'ın
basrolünü oynadığı 'Hastane' adlı dizi-
• SSK Dışkapı Hastanesi'nin güvenliğinden sorumlu olan Elit Güvenlik Hizmetleri Limited Şirketi'nin,
Başhekim Gülten Özgün'e sunduğu 27 Kasım-2 Arahk 1995 tarihlerini kapsayan çalışma raporu, Zeki
Aiasya ile Metin Akpınar'ın başrolünü oynadığı 'Hastane' adlı diziyi aratmayacak gülünçlükte olaylann
yaşandığını ortaya koydu.
yi aratmayacak gülünçlükte olaylann ya-
şandığını ortaya koydu. Hastanelerin ye-
terli denetimden yoksun olduğunu da
vurgulayan Güvenlik Müdürü Yavuz Er-
güven imzalı raporda, 27 kasım-2 aralık
tarihlerinde, SSK Dışkapı Hastanesi'nde
yaşanan olaylar şöyle sıralandı:
27 Kasım 1995: Gece saat 24.00 sıra-
lannda hastane otoparkı içinde 4 şüphe-
li kişi belirlenmiş, 2 kişinin hapçı, diğer
2 kişinin de 'uhu' koklayıcısı 17-18 yaş-
lannda gençler olduğu görülmüş ve po-
lise teslim edilmiştir.
00.30 sıralannda otoparkta hastane
personeline ait özel otolann kapısını aç-
maya çalışan 2 kişi görülmüş, ancak par-
maklıklardan kaçan kişileryakalanama-
mıştır.
05.00'teacil servise gelerek üst katlar-
daki kliniklere çıkmak isteyen simit sa-
tıcısına engel olunmuş, bilahare bu kişiy-
le yapılan görüşme sonucu, kliniklerde
görevli personele içki ve sigara vermek
için her gece hastanenin tüm klinikleri-
ni dolaştiğı kendi beyanlan ile anlaşıl-
mıştır. Bu tarihten itibaren simitçi hasta-
ne içine sokulmamaktadır.
28 Kasıın 1995: Saat 10.30 sıralannda
acil servis içinde bir yurttaşın cüzdanını
çalan bir kişi yakalanarak polise teslim
edilmiştir. Saat 13.15 sıralannda acil ser-
vis yoğun bakım ünitesinde görevli olan
personele fiili saidında buiunan bir kişi
etkisiz hale getirilerek polise teslim edil-
miştir.
Hastane tuvaletinde aşk
29 Kasun 1995: Saat 17.00 sıralannda
acil servis içindeki bayanlar tuvaletinde,
hastanede görevli bir bay personel (haki
renkli önlüklü) ile hastane dışından bir
bayanın aynı tuvalet içinde zina halinde
bulunduklan tespit edilmiş ve anında bu-
rayı terk etmelerinin sağlanmasını taki-
ben, hastane personeli bay, kaçarak ka-
labalıkta izini kaybettirmiştir.
Gece saat 03.00 sıralannda kendisini
basın mensubu olarak tanıtan bir kişi, 4.
katta görevli bir hantmla görüşmek iste-
miştir.
Hemşire hanımla yapılan telefon gö-
rüşmesinin ardından refakatle kliniğe çı-
kanlan kişi, yanm saat sonra elinde 40
kilogramlık bir koli ile aşağıya inmiştir.
Yapılan kontrolde, kutu içinde koçanlar-
la "hastane çıkış bdgesi"olduğu görül-
rnüştür. llgili hemşire hanım aşağıya
çağnlarak biigisine başvurulmuş ve o-
nun müdahalesi sonucu, kişinin gidişine
engel olunamamıştır.
Diyetisyen Ayşe Hanım'ın istemi üze-
rine personel yemekhanesine tahsis edi-
len güvenlik elemanı aracılığıyla yemek
yiyenler kontrollü olarak içeriye alınmış
ve nonnal zamanlarda yetmediği görü-
len yemeğin artarak herkese yettiği be-
lirlenmiştir.
30 Kasım 1995: Saat 01.00 sıralannda
acil servisten tünele inen merdiven boş-
luğunda görülen hastane personeli (hiz-
metli), görevliler tarafından uyanlmış,
kişi "Siziıı bize kanşmaya hakkuuz yok,
ne istersetn yaparun" dıyerek kaçmıştır.
Saat 03.30 sıralannda tünel içinde aşı-
n derecede ve ayakta duramayacak de-
recede aikollü bir şahısla karşılaşılmış,
kendisine kimlik sorulduğunda "Başhe-
kimin şoförü olduğu" yanıtı ahnmıştır.
1 Arahk 1995: Herhangi bir olay ya-
şanmamıştır.
2 Arahk 1995: Personel yemekhane-
sindeki kontroller sonucunda, görevli şe-
fimizın "Hastanede görevli olmayan ki-
şilerin yemekhaneden yararlanamaya-
caklan" konusundaki sözlü uyansı sonu-
cunda, müdahaleye kızan sorumlu aşçı,
artan yemeği çöpe dökerek ekibimize
öğle yemeği vermemiştir. Yapılan araş-
tırma ve inceleme sonucunda, başta tak-
si şoforleri, seyyar satıcı ve bazı pazar es-
nafının 500 bin lira aylık ücret vermek
suretiyle burada yemek yedikleri belir-
lenmiştir.
DISK Cenel Baskanı Budak:
Ekonomik
paylaşım adaletsiz
• Budak, "Bu ülkeyi yönetenler,
politikaya ve yönetme erkinde var
olabilmek için halkı birbirine kırdıracak
kadar demokrasiye inançsız; dünyadaki
gelişmelerden habersiz; insan haklanna,
özgürlüklere karşı, insanm doğasına ve
yaşam biçimine karşı buyurgan, emir
almaya alışmış, aldığı emri ne pahasına
olursa olsun yerine getiren bir anlayışı
insanlanmıza dayatıyor" dedi.
İstanbul Haber Servisi -
DİSK Genel Başkanı Rıd-
van Budak, Türkiye'de
sendikacılık yapabilmek
için çeşitli kültür ve etnik
kımlikleri kavramak, mez-
hep, dil ve ırk farklılıklan-
nı anlayabilmek gerektıgı-
ni belirterek "Aksi takdir-
de, birbirimizi yiyerek bi-
raz var etnıeye başladığv
mız DİSKi de yiyebiliriz"
dedi.
DtSK Genel Başkanı
Rıdvan Budak, olağanüstü
genel kurulun ardından,
kendisine ve eski yönetim
kuruluna yöneltilen eleşti-
rileri yanıtladı.
Budak, önce iktidara
ilişkin eleştirilenni sırala-
dı ve Türkiye'yi yöneten-
lerin halktan habersiz oi-
duğunu belirtti. Budak,
"Bu ülkeyi yönetenJer, po-
litikaya veyönetme erkinde
var olabilmek için halkı
birbirine kırdıracak kadar
demokrasiye inançsız;
dünyadaki gelişmelerden
habersiz; insan haklanna.
özgürlüklere karşı, insanın
doğasına ve yaşam biçimi-
ne karşı buyurgan. emir al-
maya alışmış. aldığı emri ne
pahasına olursa olsun yeri-
ne getiren bir anlayışı in-
sanlanmıza dayanyor" de-
di.
Türkiye'de demokrasi-
nin sanayi toplumu olama-
ması nedeniyle gelişmedi-
ğini savunan Budak. özeni-
len 'Avrupa modeli'nın.
Avrupa işçi sınıfının bur-
juvaziyle 200 yıllık müca-
delesi sonucunda elde edil-
diğıni unutmamak gerekti-
ginı vurguladı. Bu sonucu
bilmeden ve değerlendir-
meden DlSK'in hiçbir şey
yapma şansı bulunmadığı-
nı dile getiren Budak, Yeni
Dünya Düzeni'nin serma-
yenin dünyada egemenli-
gini güçlendirdigini kay-
detti. Budak, şöyle konuş-
tu:
"Yeni Dünya Düzeni öy-
lesine güçiendi ki geçtiği
her yerde emeğüı hakten-
nı tırpanladL, geçtiği her ül-
keyi ucuz emek cenneti
yaptL Bugün kayıplann ne-
deni bu. Insanİarın öldü-
hilmesinin. dünyanın bir
çok yerinde yaşanan etnik
savaşlaruı, Türki>e'de
Kürt insanıyla Türk insa-
nının çatışmasının sebebi
adaletsiz ekonomik payla-
şun."
Rıdvan Budak, DtSK
Genel Kurulu'na siyasal
parti temsilcilerinın çağnl-
maması nedeniyle yönelti-
len eleştirileri de yanıtladı.
Budak, sosyal demokrat
partilerin genel seçimler
sırasında "vftrine koymak
için" kendisine milletveki-
li adaylığı önerdiklerini,
emeğı temsil etmek için
başka hiçbir şey yapma-
dıklannı söyledi. Rıdvan
Budak, "Partilere teslim
olarak işçi sınıfının sendi-
kacılığı yapılmaz. İlişkileri
kucağa oturarak sürdüre-
mezsiniz, kimliğinizi ko-
rursunuz veöyle sürdürür-
süniiz" dedi.
3
i.'
' / • / •
(Foto^raf:HATİCE TUNCER)
ış,yaşamı durdurdu
İstanbul Haber Servisi - Yağışlar, yurdun birçok
yennde yaşamı felç etti. Iki gündür süren kar yağışı
nedeniyle bazı bölgelerde yollar trafige kapanırken
Karayollan ekiplen yol açma çalışmalannı
sürdürûyor. Istanbul'da yoğun kar yağışı ve yollardaki
buzlanma nedeniyle birçok araç yolda kaldı. İstanbul
Büyükşehir Belediyesi, kriz masası oluşturdu.
Özellikle kentin yüksek kesimlerinde etkili olan kar
yağışının ulaşımı engellememesi için belediyece
oluşturulan knz masasının kontrolündeki ekipler. ana
yollarda tuzlama çalışmalannı dün gün boyu
sürdürdüler. Karayollan ekipleri de buzlanmanın
yoğun olduğu Sanyer, Beşiktaş, Kâğıthane,
Gaziosmanpaşa, Güngören ve Kartal çevresinde
çalışmalarına devam ettiler. Meteoroloji yetkilileri ise
kar yağışının 2 gün daha süreceğini belirterek dün
sabah yapılan ölçümlcre göre. kar kalınlığının
Florya'da 2, Kartal'da 2, Bahçeköy'de 15, Sarıyer'de 9
ve Kumköy'de 4 santimetreyı bulduğunu kaydettiler.
Trakya'da önceki aksamdan itibaren etkili olan kar
yağışı. yerini soğuk havaya bıraktı. Edirne'de dün gece
en düşük hava sıcaklığı sıftnn altında 2 derece olarak
gerçekleşirken meteoroloji yetkilileri, dün ısının
sıfınn altında 7 derece olduğunu belirttiler.
Tekirdağ'da da kar yağışı etkisini kaybederken soğuk
hava hayatı etkilemeyi sürdürûyor.
ODP İzmir toplantısı
'Diğer sol
partilerden
farklıyız'
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -
Özgürlük ve Dayanışma Partisi Genel
Başkanı Uftık Uras, sol ve sosyaiist diger
partilerden farklı olduklannı dile getır-
erek, "ÖDP'de arök kaybedecek hiçbir
şeyi ounayanlar bir araya gddi" dedi.
özgürlük ve Dayanışma Partisi'nin
İzmir toplantısı dün Balçova Termal
Tesisleri'ndeyapıldı. Kalabalık biryurt-
taş grubunun izledigi toplantıda, slo-
ganlar atıldı, devrim sarkılan söyiendı.
Toplantıya, küçük çocuklardan, yaşlı in-
sanlara dek çok sayıda yurttaşın katılımı
dikkat çekti. Uras, partileşmelerinin bir
şenlik havasında gerçekleştirildiğıni ve
Türkiye geneline yayıldığını söyledi.
ÖDP'nın diğer sol ve sosyaiist partiler-
den farklı olduğunu sa\ unan Uras, "Pw-
timiziıı kuruluş mantığı oMukca faıidı.
Bu parti eleştirel bir değerlendinne ya-
parak aşağıdan yukan kurulaa, sef&f,
herkesin yan >ana durduğu, kimsenin
kunseninönüne çıknıadıgu düzene ve re-
jime nıuhalifolanlann. sö/ü kesHenkria,
sesini ifade edemeyenkrin partisi. Kim-
senin adına konuşulmayan, herkesin k-
endi kendini ifade ettiği bir parti. Kapi-
talizmi aşmayı hedefleyen, esitlikçi.
özgürtükçü, enternasyonâlist bir sosvaJ-
izmi önüne koyanlann partisi" dedi.
Uras, "12 Eylül sonrası savrulanlarla,
düzene muhalif olan, ancak kendisini
politik olarak ifade edemeycnler topar-
landı. İnsanlar bu 15 yıl içinde politik-
leşmenin önündeciddi kavgılaria buraya
kadar geldiler. Artık biz kaybedecek
hiçbir şeyuniz olmadığı bir noktaya
geldik. Bu nedenden dolayı, bütün
farkhlıklan konıyarak, bütün moral
güçler yan yana geîdi ve biz bu farkb an-
layışımızı. düzene muhah'f olanlann
oluşturduğu bu şenliği Türkiye genelinde
>a>gınlaştırmak durumundavız" dıye
konustu.
ÖDP MYK üyesi Bütent Forta, "Bu
ülkenin en inatcı insanlanna merhaba"
diyerek başladığı konuşmasında şunlan
söyledi: "Onlar, bir bakanlar kurulunu
bile toplayamazken biz Türkiye'nin her
yerinde binleıie toplanıyoruz. Toprak
uyanıyor. Bîtti dediler, öldii dediler. Ama
biz yanıtımızı afişlerimizle, pankart-
lanmızla veriyoruz. ÖDP bir umut o-
larak doğuyor» Herşevi kirietiyoıiar. Biz
birtemiziikyapmak istiyoruz. Hepimizin
ülke politikasında söz sahibi olabilmesi
için yola çıkbk. Onlar ülkeyi kendileri
için yönetiyor biz de kendimiz için yönet-
mehyiz." '
••
HAFTAYABAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Beşikçi'nin 2. Mektubu.
Ismail Beşikçi cezaevinden yeni bir mektup daha
yollamış.
Dar aralıkh 16 daktilo sayfası tutuyor. "Beşikçi'nin
Mektubu" yazıma bir yanıt... Ve tıpkı ilk mektuptaki gi-
bi, doğrularla yanlışlar yan yana.
Özgürfüğüne kavuşacağı, düşüncelerini serbestçe
yazacağı günlerin gelmesini dileyerek; bir kez daha ko-
nuya dönmek zorunluğu doğuyor.
• * •
Sayın Beşikçi neler soylüyor?
1) "Cevap veriyorsunuz; halbuki kamuoyu Beşikçi'nin
mektubunun tamamını bilmiyor. Sizin mektuptan seç-
tiğiniz küçük küçük cümleler aracılığıyla biliyor."
Haklı!.. Ama başka da bir çare yok.
2) "Devletin temel tercihlerine göre, yani resmi ide-
olojiye uygun bilgi üretme çabası, bilim yöntemi anla-
yışına düşman birtutumdur. Demokratlığa hiç sığmaz...
Sizi eleştiren düşüncelerin baskı altına alınması, boğul-
maya çalışılması, sizin düşüncelehnize haklılık getinr
mi?"
Haklı!.. Ama bilgi üretilmez, edinilir. Ve de şu ya da
bu ideolojiye uygunluğuna göre değil, "doğru" ya da
"yanlış" oluşuna göre degerlendirilır.
Ben bilgi üretmiyorum; Kemalizmin tarihsel haklılığı-
nı ortaya koyan bilgileri sergilemeye çalışıyorum... Sırf
Atatürk'ü ve Kemalizmi karalamak için bilgi üretilme-
s/"nin de bilimsellikle ve demokratlıkla ilgisi olmadıgı-
nainanıyorum...
• • •
3) "Kemalizm ırkçı bir düşünce ve eylemdir. Kema-
listler, Büyük Britanya ve Fransa gibi emperyalist dev-
letlerle işbirliğiyaparak, Kürdistan'ın ve Kürt ulusunun
bölünmesini, parçalanmasını ve paylaşılmasını sağla-
mışlardır... Ben Kürtlehn Ortadoğu'da, bağımsız, bir-
leşik, demokratikbir Kürdistan kurmasındanyanayım."
Işte, "bilgi üretme"n\r\ çok güzel bir örnegi!
"Türkiye Cumhuriyeti'nı kuran Türkiye halkına Türk
milleti denır" diyen... Ulus kavramını bir ırk bırliğine de-
ğil, bin yıllık kültür sentezine oturtan Atatürk "ırkçı".
Şeyh Said isyanı sayesinde, Kuzey Irak'taki petrol
bölgesini ingiltere'ye terk etmek zorunda kalan.. Kema-
list Türkiye "emperyalizmin işbirlikçisi".
Ama aralannda bir "dil birliği" bile bulunmayan, za-
man zaman ancak bir çevirmen aracılığıyla konuşabi-
len (Açın bakın Goişi Kojima'nın araştırmasına; Türki-
ye'de yaşayan Kürtler arasında bile, birbirini anlama-
yan 14-15 kesim saptamış!).. Ortadoğu'daki Kürtlerin
-sadece ırksal köken nedeniyle- tek bayrak altında top-
lanmalannı savunan Sayın Beşikçi "ırkçı" değil, herhal-
de "ülkücü" (yani ıdealist)!
Doğru söze ne denebilir ki?!
4) "Türk'ün 'üst-kimlik' olarak kabul edilmesinin iki
temel koşulu vardır. Bunlardan biri, Kürt'ün 'alt-kimlik'
olarak kabul edilmesidir. Ikinciside Türk'ün 'alt-kimlik'
olmadığının iyice anlaşılmasıdır... Bir kere Kürtlerin ulu-
sal ve toplumsal variığı hiçbir zaman kabul edilmemiş-
tir. Devletin Kürt politikası, her zaman ırkçı, inkârcı ve
imhacı olmuştur. öteyandan, TürkdeArap, Kürt, Fars,
Rus, Yunan gibi etnik kimliklerden biridir."
Bu sözlerde doğru ile yanlış yan yana.
"Üst-kimlik" bir anlamda "alt-kimlik"lerin sentezinden
oluşur. Tıpkı "ulusal kültür"ün de "a/f-/cü/fü/'"lerin sen-
tezinden oluşması gibi... Bu biiir.
Defalarca -kanıtlarıyla birlikte- yazdım: Ne bu toprak-
lara Türkiye. ne de üzerinde yaşayanlara Türk adını ko-
yan Atatürk'tür. Daha en az 7 yüzyıl öncesinden başla-
yarak, bu adlan Avrupalılar koymuşlardır. (Acaba ne-
den?)... Bu ikiii...
Evet... Türk adı, Yunanistan'da, Bulgaristan'da, Bo-
manya'da "alt-kimliktir. Ama Türkiye'de -Kemalizmden
çok öncesine uzanan tarihsel nedenlerte- "üst-kimlik"
olmuştur... Bu da üüüç.
Fransa'da yaşayan Brötonlar, Okitanlar, Korsikahlar,
Basklar vb için "Fransa"kimliği "üst-kimlik" olduğun-
da bu "demo/craf"lığa ters düşmüyor da; Atatürk'ün
yapmak istediği acaba neden "faşistlik" oluyor?
• • •
5) "Üst-kimlik anlayışı, kendince 'olması gereken'/
soylüyor ama 'olan'/ anlama, kavrama gibi bir sorunu
yok."
Devrim "olanı kabul etmek" değildir. "Olması gere-
ken"'! hızlandırmaya çalışmaktır. Kabile düzenini, aşiret
düzenini, etnik kökene dayalı bölünmüşlüğü kabul e-
den; aynı topraklar üzerinde yaşayan insanlar arasın-
da bir "biz" duygusu yaratamayan hangi toplum çağ-
daşlaşabilmiştir?
6) "Esas düşüncem, profesörlerin, yazahann, bası-
nın, üniversitenin, devletgibi düşünmelerinin, devletgi-
bi tavır ve davranış sergilemelerinin bilim yöntemi açı-
sından ne anlama geldiğinî irdelemeye çalışmaktır."
Bu köşede, "Aynlıkçı Düşünce Serbest Olmalıdır"di-
ye yazı çıktı... Isteyenlenn Kürtçe radyo-TV kurmalan-
nı, Kürtçe dil kursları açmalarını savunan yazılar çıktı...
Beşikçi'lerin içerde olmalarındaki yanlışlığı vurgulayan
yazılar çıktı... HEP'in TBMM'de grup kurmasını dileyen
yazılar çıktı...
Demek bunlar da hep "resmi ideoloji"?
• • •
Sevgili Mumcu'dan esinlenerek; "bilgi sahibi olma-
dan fikirsahibi olma "nın yanlışlığını ah bir öğrenebilsek!
Ve bir de "ö/7g/"nin değil, ancak "fikir"\n üretilebile-
ceğini...
Sinop'ta öğretmen laymıı
MÎYASEİLKNUR
Sinop Valiliği, Kamu Ça-
lışanlan Sendikası'nın 20
Aralık 1994yıhndadüzenle-
diği "iş bırakma"" eylemine
ve Sosyaiist Birlik Parti-
si'nce düzenlenen panel ve
müzik şölenlerine izleyici
olarak katıldıklan gerekçe-
siyle 400 öğretmen hakkm-
da soruşturma açtı. Valiliğin
ceza yağdırdığı öğrermen-
lerden 22'sine il içi ve dışın-
da sürgün cezası verilirken.
9 öğretmen kademe ilerle-
mesinin durdurulması, 61
öğretmen maaş kesilmesi,
278 öğretmen kınama, 312
öğretmen uyan cezasına
çarptınldı. Son bir ay içinde
7 öğretmene daha sürgün ce-
zası verildi. tdarenin cezala-
nndan yılan 58 öğretmen
emekliliğini istedi. CHP Er-
zıncan Millervekili Mustafa
Yıklu konuyu TBMM gün-
demine getirdi ve Milli Eği-
tim Bakanı'nın cevaplandır-
ması istemiyle Meclis Bas-
kanhğı'na soru önergesi ver-
di.
Kamu Çalışanlan Sendi-
kası'nın Ankara'da 1994 yı-
lı sonunda düzenledığı "iş
ttrakma" eylemine onbin-
lerce memur katılmış ve ey-
Olağanüstü Hal tazminatı gitti geldi
ARIFASLAN
BATMAN - Güneydoğu Anadolu'da
Olağanüstü Hal Bölgesi'nde görev ya-
pan kamu çaiışanlartna ödenen ve 15
ocakta kaldınldıgı acıklanan ek tazmi-
natın. yoğun tepkiler ve toplu istifa gi-
rişimlerinin ardından yeniden verilece-
ğinın biidiriimesi sevinç yarattı. Bat-
man'da tazıninatın kesılmcsıyle atama
dilekçesi veren 800 öğretmen başvuru-
sunu geri çekti.
Bölgede görev yapan 220 bmi aşkın
kamu çalışam arasında güvenlik görev-
lileri, savcı, hâkim. korucular dışindaki
diğer işçi ve memuriardan kesıtecegi
belırtilen "OJa|anüsrii Hal Taznıioa-
tf'nın hükümet tarafından yeniden ve-
rilmesinin benimsenmesi çaiışanlarara-
sında bayram havası yaratö.
Hükümetın karanndan sonra Maliye
Bakanhğı, defterdarlıklan uyararak ça-
lısaniann bordrolannın buna göre dü-
zenlenmesini istedi.
Batman miiletvekilleri Faris Ozde-
mir ve Atauliah Hantidi, tazmınatın
başta öğretmen ve diger kamu çalışan-
lanndan kesilmemesi için konuyu
TBMM ile Milli Eğitim Bakanlığı'nda
gündeme getirdikten sonra milletvekii-
leri MusaOkçu ve AlaattkıSever Ayduı
da destek vermişlerdi.
Ek tazmınatın kaldınfrnasmı protes-
to etmek amacıyla Batman'da 800, Si-
irt'te 600, Mardin'de 700, Şırnak'ta 200
öğretmen Ban ilierine toplu atama iste-
ğinde bulunmuştu. İki yıl önce yürüriü-
ğe giren kararia getirilen ek tazminatlar
15 Ocak 1996 tarihinde kesilmişti. Öğ-
retmenlerin yani sıra sağlık görevlileri
de Baü ilierine atama istemisti Ayda 3
ile 4 mıtyon lira arasmda tazmınat alan
öğretmen ve diğer görevlilerin yeni dü-
zenlemeyle tazminatiannm arttınlabi-
leceği de kaydedildi. Batman'da atama
isteğinde buiunan 800 öğreönen dilek-
çesini geri çekti. Ek tazminatm yeniden
verilmesiyle haksızlığın giderildiğine
dikkat çekenöğretmenler, özetle şunla-
nsöyledilen
"Boigeye >vni atanaa öğretmenlerie
uzunsürehiznıetv«reDeğitimcininma-
asıektazminatm kakhrdmas vüzünden
hemen bemen aynı se\iyçye düşmüştö.
Ortada haksuiık vardL hakstzlığın gi-
deriimesinden son derece sevincliyiz."
Eğitım-Bir Sendıkası Batman Şube
Başkanı Nureöin Kazakdayaptığı açık-
lanıada, ek tazminatın yeniden verilme-
sinin sevindirici olduğunu, haksızlığın
ortadan kaldınlmasıyla egitimcinin da-
ha uzun ydlar yörede hizmet verecegi-
m belirtti.
lem sonunda Bakanlar Ku-
rulu eyleme iştirak eden me-
murlar hakkında soruşturma
açılmamasını istemisti. An-
cak PTT'den sonra Milli
Eğitim Bakanlığı da öjret-
menlere ceza yağdırdı. Ozel-
likle Sinop'ta görev yapan
öğretmenler Vali ve Milli
Eğitim Müdürü'nün iste-
miyle cezalandınldı. Sinop
Muhabirimiz Cengiz Dcmi-
rel'in verdiği bilgiye göre,
Sinop'taki öğretmenler. Ka-
mu Çalışanlan Sendika-
sı'nın "iş bırakma" eylemi-
ne katılmanın dışında o dö-
nemde Birleşik Sosyaiist
Parti ile henüz birleşmemiş
olan Sosyaiist Birlik Partisi
İl yönetiminin düzenlediği
halka açık müzik şöleni ve
panellere katılmak suçundan
da cezalandınldılar.
Sinop'ta düzenlenen "La-
ikhk ve DemokrasT, "Kent
ve Demokrasi'', "8 Mart
Dünya Kadınlar Günü" ko-
nulu panellere izleyici ola-
rak katılmalan suç sayılan
öğretmenler, 657 Sayılı Dev-
let Memurlan Kanunu'nda
belırtilen "sadakat, devlete
bağhhk, davranış ve işbirli-
ği'' ilkelerine uymadıklan
gerekçesiyle ceza aldılar.
Vali M.İrfan Kurucu'nun
ceza yağdırdığı öğretmenler
arasında sendikal faaliyet-
lerdebulunanlarönceliği alı-
yor. Öğretmenlerin bağlı bu-
lunduğu Eğitim-tş Sendika-
sı'na uğramak da valiye gö-
re suç sayılıyor. Konuyu
TBMM gündemine getiren
Erzincan Millervekili Mus-
tafa Yıldız, Milli Eğitim Ba-
kanı Turhan Tayan'ın yanıt-
laması istemiyle TBMM
Başkanlığı'na soru önergesi
verdi. Yıldız, önergesinde,
"Sinop Valiüğince 1993 yıhn-
dan bu yana yüzlerce öğret-
menimizin kıyuna uğradığı-
nı" belirterek, olumsuzluk-
lannı düzeltilmesin istedi.
CHP'li Yıldız'm, Milii Eği-
tim Bakanı Tayan'dan yanıt-
laması istemiyle yönelttiği
sorular şöyle:
"50 öğretmenin U içi ve il
dışı sürgüne gönderildiği
doğru mudur?
- Yaklaşık 400'e yakın öğ-
retmen hakkında idari so-
ruşturma yapılnuş nudır?
- 200 öğretmene kınama,
200 öğretmene uyan, 15 öğ-
retmene kıdem durdurması,
40 öğretmene maaştam kes-
me cezalan veribniş midir?
- Son bir ay içinde bu ili-
mizde kaç öğretmen sürül-
müştür? Sürütane gerekçeie-
ri nelerdir?
- Tüm bu olanlardan ba-
kanlığınızın bilgisi var mı-
dır?
- Şu andan itibaren ne gi-
bi tedbir abnayı düşünüyor-
sunuz?
-Mevcutkıyımlann düzel-
tilmesi yönünde bakanlık
olarak ne gibi tedbirler ab-
nacakür?"
Ş u b a t
DUNYA SEVGİLİLER GÜNÜ
(St. Valentine's Day)
"En güzele. en yakına, en sevgiliye..."
sevgi dolu sözcüklerle "dünyaları"
armağan edin.
1 st. x 5 cm. boyutundiiki ilanlar KD\r
dahil 1.500.000 TL.
Bilgi için: Pınar Buht,ekapılı \lcıi\J l Türkocjüı ıJd 31
* 4! C jüalı^l
Tclofon ?n's4MI-ftl F.ı\ > 13 N4 63