06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 ŞUBAT 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11 askeri serbest • BELGRAD(AA)- Bosnalı Sırplann, iki gün önce Banja Luka kentinin güneyindeki Sipovo'da tutukladıklan 4 Boşnak askeri serbest bıraktiklan bildirildi. Yugoslav Tanjug ajansının haberine göre, serbest bırakılan askerler, Bosna Banşı Uygulama Gücü (IFOR) askerlerine teslim edildiler. Askerler daha sonra Müslümanlann denetimi altındaki Jajce kentine getirildiler. Boşnak 7. ordusunun askerleri Sipovo'da. "evleri yağmalıyorlar" iddiası ıle tutuklanmışlardı. Sipovo yerleşim biriminin kontrolü, Bosna Banş Anlaşması uyannca 3 şubatta Sırplara geçmişti. BM temsilcisi İran'da • TAHRAN(AA)- Birleşmiş Milletler'in fran'da Insan Haklan Özel Temsilcisi Maurice Danby Capithorne, dün Iran Meclıs Başkan Yardımcısı Hüccetülislam Hasan Ruhani i!e görüştü. Iran radyosunun haberine göre Ruhani, dün Tahran'a gelen Capithorne ile yaptığı görüşmede, '"BM'nin bazı konularda çifte standart uyguladığını" söylerken Capithome, raporunda gerçekleri yansıtacağını belirtti. ABD'nin Küba • MIAMl(AA)- ABD"nin eski Paraguay ve Salvador Büyükelçisi Robert NVhite, ülkesinin Küba'ya karşı uyguladığı ambargonun, iki ülke arasında karşılıklı güven ortamının oluşması için kısmen kaldınlmasından yana olduğunu söyledi. Halen Uluslararasi Politika Merkezi'nin(IPC) başkanlığını yürüten VVhite, Küba'ya yaptığı 5 günlük zıyaretten sonra düzenlediği basın toplantısında, ABD'nin Küba'ya karşı izlediği politikanm dcğiştirilmesi gercktiğini belirtti. Todor Jivkov beraat etti • SOFYA(AA)- Bulgaristan'da Yüksek Mahkeme'de beraat eden devrik diktatör Todor Jivkov, "Banadava açılması utanç vericiydi" dedi. Yüksek mahkemenin masum olduğuna karar vererek hakkındaki 7 yıl ağır hapis cezası karannı bozmasından sonra yaptığı kısa açıklamada Jivkov, görevde bulunduğu dönem içinde Bulgaristan ve Bulgar halkı için çalıştığını ifade etti. Bulgaristan'daki rejim degişikJiğınden sonra tutuklanan Todor Jivkov, iktidarda olduğu dönemde "yakın çevresine çıkar sağlamak ve Bulgaristan'ı zarara uğratmaktan" suçlu bulunarak 7 yıl ağır hapis cezasına carptınlmıştı. Barta depnem • LEFKOŞA(AA)- K.ıbns Rum kesiminin Baf bölgesinde dün sabah, Richter ölçeğine göre 4 şiddetinde bir depremin meydana geldiği bildirildi. Rum radyosunun verdiği habere göre deprem can ve mal kaybına yol açmadı. Radyo, depremin merkez iissünün Baf'm 25 kilometre batısında bulunduğunu ve dün de aynı bölgede hafif şiddette biı deprem kaydedildiğini duyurdu. Ege'de gemi battı • ATİNA(AA)- Türkiye'ye, sıvı halde fosforik asit maddesi götürmekte olan Panama bandıralı "Kira" adlı tanker. Mora Yanmadası'nın 35 mil güneybatısında bilinmeyen bir nedenle battı. Yunan Deniz Ticaret Bakanlığı Harekât Merkezi'nden edinilen bilgilere göre İtalyanlar tarafından işletilmekte olan gemi, Cenova limanından hareket etti. Mora Yanmadası'nın güneyinde seyrederken öncekı gece bilinmeyen bir nedenle denge kaybeden geminin kaptanmm yardım istediği öğrenildi. Ancak daha >onra telsi? irtıbatı kesildi ve geminin bartıgı anlaşıldi. IRA'nın bombalı saldınsı güvenlik önlemlerinin arttınlmasına yol açtı Londra'da IRA alarmı• Kuzey Irlanda ve Ingiltere hükümetleri banş sürecine ağır bir darbe indiren saldın sonrasında karşılıklı olarak birbirini suçJadı. ZAFERARAPKİRLİ LONDRA - Kuzey Irlanda banş sürecinin bir anda çökmesine ne- den olan bombalama olayının şo- ku, Londra'da, Belfast'ta, Dub- lin "de ve Washington'da hâlâ yaşa- nıyor. IRA tarafından resmen üst- lenilen Doğu Londra'daki eylem, 17 aydır yeşeren banş umutlannı, tamamen olmasa bile büyük ölçü- de karartmış görünüyor Patlamanın meydana geldiği bi- nada dün akşam saatlerinde 2 ki- şinin cesedi enkaz altından çıka- nldı. YetkiJiler, patlamada yaralı- lanan yaklaşık 100 kişinin çoğu- nun hafif yaralandığını belirtirte- rek hastanede tedavi görenlerin sayısının 20 olduğunu bildirdiler. Cuma gecesi yerel saatle 19.00 sulannda Irlanda Cumhuriyetçi Ordusu'nun, Dublin'deki bir tele- vizyon istasyonunagönderdiğı bil- diri ile "silanb eyleme geri dönüş" haberi ve ardından Londra'nın Docklands bölgesindeki patlama, bir süredir güvenlik açısından gö- rece "gevşenûş" bulunan Ingiliz kurumlannı yeniden alarma geçi- rirken her kesimden politikacının da banş sürecine bakış açılannı gözden geçirmelerine neden oldu. Karşıhkh kmama Ingiltere ve Irlanda Cumhuriye- ti başbakanlan John Bnıton ve John Major cuma geceki patlama- nın hemen ardından yaptıklan 10 dakikalık telefon görüşmesinde. olayı birlikte kınadılar. Ingilte- re'deki ve Kuzey trlanda'dakı çeşit- li siyasi partilerin temsilcileri, bir yandan terör eylemini kınarken bir yandan da banş sürecinin bu duru- ma gelmesinden dolayı bırbirleri- ni suçlamaya başladılar. Ingiltere hükümeti. baştan beri savunduğu "IRA'nınsiIahlannı ta- mamen terk etmemesi halinde, te- röredönüşriskininvar oldugu'"gö- rüşünün ne kadarhakh çıktığını sa- vunuyor. Başbakan John Major, IRA'nın siyasi kanadı Sinn Fein Partısi'nin lideri Gerry Adams'ı, eylemi derhal kınamaya çagınrken Sinn Fein ise Londra hükümetini *tüm taraflarm katılacağı banşgö- rüşmelerini aylardır başiatmaya- Londra'da IRA'nın düzenlediği bombalı saldında 100 kişi varalanırken dün akşam kurtarma ekip- lerince 2 kişinin cesedi patlamanın yol açtığı enka/ın altından çıkanldı. rak bugünleri hazırlamakla*" suç- luyor. Adams dün sabah yaptığı bir açıklama ıle de "İngiltere hüküme- ti temsilcileri ile derhal temas kur- mak istedjğini" söyledi. Ingiltere hükümeti ise banş sürecini kurtar- mak için "Sinn Fein ile görüşmeJe- rekapının aralık bırakıMığmı'" i fa- de etti. Açıklamada Ingiliz hükû- metinin banş sürecini baltaladığı görüşü savunuldu. Kuzey Irlanda'nın lngiltere'ye bağlı kalmasından yana partilerin temsilcileri de "IRA ile diyalogıın mümkün olmadığının bir kez daha görüldüğünü" ileri sürerck, "Terö- ristier silahlannı bırakmadıkça, bir daha bunlaria temas kurulmasuT diyorlar. Banş sürecinin ilerleme- sinde itici güç rolü oynayan ABD yönetimi de Londra'daki bombalı eylemden hemen sonra Ingiltere ve Irlanda hükümetleri ile temasa ge- çerek sürecin nasıl kurtulabileceği- nin yollannı anyor. Bizzat Başkan Bill Clinton'ın özel temsilciler ile yürüttüğü ve ge- rek Beyaz Saray a davet ederek ge- rekse Londra, Belfast ve Dublin zi- yaretlerinde sürdürdüğü çabalann "suya düşmemesi'' için talimat ver- dıği bıldırilıyor. Clinton'ın. önce- ki geceki eyleme yakın saatlerde Sinn Fein lideri Gerry Adams ile yaptığı görüşmede de kaygılannı ilettiği bildirildi. Eylemin etkisi, hem Londra'da hem de Kuzey Irlanda'nın çeşitli kesimlennde kendini göstermeye başladı. Banş görüşmelerinin baş- langıcı ve ateşkes uygulamasından bu yana kademeli olarak güvenlik önlemlerinde yaşanan "gevşeme", yerini yeniden sıkı önlemlere bıra- kıyor. Kuzey trlanda'dan gruplar halinde çekılen Ingiliz askerleri, dün geceden iribaren bölgeye sevk edilmeye başlanırken özellikle Belfast'ta polis ve askeri devriye- lerin işi daha sıkı tutmaya basladı- ğı bildiriliyor. 'Yeniden muhasebe' zamanıLONDRA (Cumhuriyet) - İn- sanlann da, devletlerin de akıllan- nı başlanna getinnek için "bir mıı- sibet". bazen "bin nasihat"ten da- ha önemli oluyor. Ingiltere başta olmak üzere, banş sürecinin uzun süredir ilerlemiyorolmasından so- nunlu olan herkes. işte bu "mıısi- bet"i cuma gecesi Londra'da yaşa- dı. Ingiltereyetkilileri tarafından, olaym hemen ardından yapılan açıklamalarda, şu ana kadar tem- kinli ifadeler kullanılırken her şe- ye rağmen IRA'nın siyasi temsil- cileri ile görüşmeye kapıyı açık bı- rakması, banş için umutlann he- nüz daha sönmediğini göstennesi açısından sevindirici. Londra'nın bu tavn, aynı zamanda K. Irlan- da'nın lngiltere'ye bağlı kalmasın- dan yana olan Protestan parti ve örgütlerin. "terörisderin temsiltile- ri ile artık bir daha masava otunıl- • Bombalı saldın politikacılann Kuzey Irlanda sorununu yeniden ele alıp, politik puan hesaplannın ötesinde gerçekçi çözüm arayışlanna itti. maz" görüşüne oranla önemli bir lirli gazete ve televizyon muhabir- leri ile polise gönderdikleri "*şifre- li" uyan mesajının da ilginç aynn- tılanndan söz ediliyor. Yaklaşık 17 aydır, eylemlerin durmuş olması nedeniyle, telefonda verilen mesa- jı ve parolayı alan gazeteciler, ön- ce inanamayıp tanıdıklan IRA li- derlerini anyorlar ve "işi sağlama almak" istiyorlar. Telefon ettıkle- ri IRA liderlerinin olaydan haber- dar olmayıp "şaşkınlık" belirtme- leri ise bir bölünme olasılığını he- kontrastı içeriyor Olaydan birkaç gün önce yapı- lan "İRA içinde bölünme olacak. Bir kjsmı eyleme başlayacak" şek- lindeki uyan lar ne derece doğru çıktı, herkes şimdi bunu araştın- yor. Cuma geceki eylemden kısa bir süre önce Beyaz Saray'la bir telefon görüşmesi yapan Sinn Fe- in lideri Gerry Adams'ın, "kötü şeyler olacak" diye bir ifade kul- lanması. "Acaba Adams, kendi knntrolünde olmayan bir şeyleri haber aldı da Clinton'ı uvarmak mı istedi?" şeklinde yorumlara yol açıyor. Yine aynı şekilde, IRA mi- litanlannın. her zaman yaptıklan gıbi, eylemden bir süre önce, be- saba katanlar için önemli bir ipu- cu içeriyor. 'Neredehatayapüdı'? Bundan sonraki dönemde, hem Ingiltere hükümeti hem de Irlanda hükümeti, esas olarak kendilerine daha yakın bulduklan Katolik ve Protestan parti ve örgütlerle acil bir diyaloğa girerek "Nerede hata yapddı" sorusunun yanıtını araştır- maya girişccekler. Ancak, en az bunlar kadar önemli bir çaba da VVashington'dan beklenebilir. Çün- kü yaklaşan başkanhk seçiminde, 40 milyon Irlanda kökenli seçmen- in oyuna muhtaç olduğunun ve **pax Americana" diyc anılsa bile Ortadoğu, Bosna gibi banş "başa- nlanrun" miman olarak Kuzey ır- landa banşına da imza armış bir li- der olarak anılmak, Bill Clinton'ın çok istediği şeylcrden biri.. Bu ey- lemlerin durmasının tek yolu, siya- si puan hesaplannın ötesinde, ger- çekçi çözüm çabalan ile ortaya çıkmaktan ve "cesur" olmaktan geçiyor. Bosna'da, Ortadoğu'da ve her yerde olduğu gibi.. Kuzey İrlanda Şiddete geri dönüş LONDRA (Cumhuriyet)- Kuzey Irlanda'nın yüzyıllara dayanan kanlı tarihinde, geçen 25 yıl, en de- vinimli dönem olarak anılıyordu. 1993 yılı aralık ayında Irlanda ve Ingiltere hükümetleri arasında ya- yımlanan Dovvning Sokağı bildir- gesi, banşa giden yolda atılmış en büyük adımlardan biriydi. iki ülke yönetimleri, öncelikle şiddet eylemlerinin durması çağn- sında bulunarak Kuzey Irlanda hal- kının geleceği için en çıkar yolun birlikte aranması konusunda taah- hütte de bulunmuşlardı. Bunu, açık ve gizli ikili ve çok yönlü görüşme- ler izledi. O güne kadar terör eylemlerine katılanlann temsilcileri ile hiçbir şekilde görüşmeyeceğini açıklayan Ingiltere hükümeti, Irlanda Cum- huriyetçi Ordusu IRA'nın siyasi kanadı Sinn Fein ile gizli görüşme- ler yapmaya başladı. IRA'nın ateşkes ilanı Irlanda Cumhuriyetı'nin çabala- n, Amerika Birleşik Devletleri 'nin de girişimleri ile desteklenince, Kuzey Irlanda'da silahlann susa- bilmesi için uygun birortam yara- tıldı ve 1994 yılı eylül ayına gelin- diğinde,. IRA resmen ateşkes ilan etti. Bunu, Kuzey Irlanda'nın lngilte- re'ye bağlı kalmasından yana Pro- testan şiddet örgütlerinin ateşkesi izledi. Aradan geçen zaman içinde, sayısız doruk toplantısı ve ikili te- mas, banş sürecinde görece de ol- sa bir ilerleme sağlanmasını bera- berinde getirmişti. Ancak son ay- larda, lngiltere'nin "Masaya otu- nılmadan önce, IRA'nuı silahlan- nın tümünü teslim etmesi gcrekir" şeklindeki koşulunu, IRA'nın ka- bul etmemesi, kilitlenmeye yol açı- yordu. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Bill Clinton'ın, Kuzey Ir- landa, Ingiltere ve Irlanda Cumhu- riyeti'ne yaptığı tarihi ziyaret sıra- sında da sıcak bir ortam yaratılma- sına rağmen, bunalım aşılamamış- tı. Son olarak, iki haftaönce. Ingil- tere yeni biröneri ile ortaya çıkmış ve çok partili görüşmelerin yapıl- masından önce, Kuzey Irlanda böl- gesinde bir seçim yapılmasını iste- mişti. Ancak bu öneri, hem IRA'nın hem de Kuzey Irlandalı di- ğer Katolik gruplann yanı sıra, Ir- landa Cumhuriyeti'nin de ret yanı- tı ile karşılanşmıştı. Banş konferansı Irlanda Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı DickSpringin, Dublin'de, Ingiltere hükümeti temsilcileri ile ve önceki gün Washington'da Bill Clinton ile yaptığı görüşmede de, Irlanda hükümetinin "karşı öneri- si" gefirilmişti. Bu önen de, Ame- rika Birleşik Devletleri'nin Day- ton kentinde, Bosna banşı için ya- pılan konferans ömeği, bir "banş konferansı" idi. lngiltere'nin de bu öneriyi reddetmesi, kilitlenmeyi daha da arttırmıştı. Irlanda Cumhuriyetçi Ordusu (IRA) ya da diğer Katolik şiddet örgütlerinin, sürecin ilerlememe- sinden rahatsız olarak şiddet ey- lemlerine dönmeye hazırlandıkla- n yolundaki haberler de bir süredir basını meşgul ediyordu. Irak ve Suriye'den Türkiye'ye karşı işbirliği toplantısı Dış Haberler Servisi - Bağdat \e Şam yönetimini temsilen bir uzman hcyet Şam'dabirarayagelerek Fı- rat'ın sulannın paylaşımı konusunda Türkiye'ye kar- şı güçbirliği oluşturma yol- lannı inceliyor. 5 gün sürecek olan top- lantıda AFP haber ajansına bir açıklama yapan Irak he- yeti sözcüsü Abdül Sattar Salman Hüseyin, "Fırat ve Dkle sulannın paylaşımına ilişkin teknik konulann ya- nı sıra Fırat'ın sulannın kir- lenmesi konusunu da görü- şece§z" dedi. Suriye tarafi- nın sözcüsü Abdülaziz El- Masıi görüşmelerde teknik konulara ağırlık verecekle- rini vurgulayarak "Bu top- lantıda ortak sulann payla- şımı konusunda iki ülke de görüşlerini belirtecek" diye konuştu. iki ülke arasındaki diplo- matik ilişkıler !980yıhnda tümüyle kesilmesine karşın Irak'ın su sorununu öne sür- mesiyle son günlerde yeni- den kuruldu. Şam ve Bağdat yönetimi. Türkiye'nın Fırat üzerinde uluslararası huku- ku hiçe sayarak daha fazla hak iddia ettiğini ileri süre- rek Ankara'yı suçluyor. Suriye ve Irak, 22 baraj ve 19 hidroelektrik santra- iından oluşan 30 milyar do- larlık GAP çerçevesinde Türkiye'nin Fırat'ın suları- nı kendi topraklannda alı- koyduğunu ve Aşağı Fırat havzasında ekinlerin susuz- luktan kavrulduğunu ileri sürüyor. Ankara'nın Fırat üzerin- deki 4. baraj olan Birecik Barajı'nın yapımından iki ülkeyi haberdar etmediğini iddia eden Bağdat ve Şam, Arap Birliği 'ne de çağn ya- parak sınıraşan sular konu- sunda geniş kapsamlı bir toplantı yapılmasını istedi. Suriye Dışişleri Bakanlığı Hukuk Bölümü Başkanı Münip el-Rifai 13 martta Şam'dayapılacak olan Arap Birliği toplantısında Fırat'ın sulan konusunun gündemin ilk maddesi olarak ele alı- nacağını bildirdi. Öte yan- dan Ankara, yeni hükümet kurulur kurulmaz dışişleri bakanlan nezdinde müza- kerelerc başlanarak stirunun banşçıl voliarlaçözumlene- bileceğıni iletti. iDtsrt DİSK TÜRKİYE DEVRİMCİ İŞÇİ SENDİKALARI KONFEDERASYONU OLAĞANÜSTÜ GENEL KURULDA ORGANLARA SEÇİLENLERİN İLANI Konfederasyonumuzun 26, 27, 28 Ocak 1996 tarihlerinde yapılan olağanüstü genel kurulunda zorunlu organlara seçilenlerin adı, soyadı, meslek ve ikametgâhlan 2821 sayılı Sendikalar Adı Sovadı: YÖNETİM KURULU Rıdvan Budak Kemal Daysal Atilla Öngel Hüseyin Hulusi Karlı Vahdettin Karabay Tayfun Göfgün Çetın Uygur DENETİM KURULU Şükrü Ercan Derviş Serin Ahmet Ağar DİSİPÜN KURULU Bergüzar Can Hüdai Fazlılar Feyzullah Kaya Ziya Yılmaz Muharrem Ak Kanunu'nun 9. maddesine qöre ılan olunur. Gorevi: Genel Başkan Genel Sekreter Yön.Kur.Üyesi Yön.Kur. Üyesi Yön.Kur.Üyea Yön.Kur.Üyesi Yön.Kur.Üyesi Den.Kur.Üyesi Den.Kur.Üyesi Den.Kur.Üyesi Dis.Kur.Üyesi Dis.Kur.Uyesi Dis.Kur.Üyesi Dis.Kur.Üyesi Dıs.Kur.Uyesı MesteÇi: DİSK YONET1M KURULU Ikametaâhı: Makine Bakımcısı Aydın Sitesi F. Blk. N.9 Çiroz/Yeşilköy/İst. Mak.Yük.Teknikeri Dr. Erkın Cd. Şahıka Sk.N.37 Göztepe/lst. Öğretmen Bankacı Lastik işçisı Maden Işçisi Akarbaşı Mh. Ege Sk. N.44/8 Eskişehir Mazharbey Cd. Perçem Sk.N.9/12 Göztepe/Kadıköy/lst. Merdivenköy Mh. Öğretmen Harun Reşit Sk.N.10 Kadıköy/Ist Işçi Bloklan Mh. Lefkoşe Sk.N.141/1 Çankaya/Ankara Maden Mühendisi Truva Sk.N.21/16 Rahmanlar/Kartal/Istanbul Muhasebeci Petrol işçisi Muhasebeci Belediye Işçisi Gıda Işçisi Belediye işçisi Meta! Işçisi Cam İşçisi ilk Yerleşim Mh. Saygınlar Sitesi A-19 Yenimahalle/Ankara Fevzi Çakmak Sk.N.7/13 Kızılay/Ankara Karaahmet Sk.N.35/4 Aydınlıkevler/Ankara istanbutevleri Koza 2 Blk.D.40 Bahçelıevter/istanbul Peker Mh.üse SK.N.28/3 Manisa Batı Sitesi Mh.Sel Kumu Sitesi 280 Sk.27/10 Yenimahalle/Ank. 0617 Sk. Bilimsel Bloklan B Blk.D.15 Gebze/Kocaeli Eskı Bağlar Cd. Ufuk Sk. Teknik Cam A Blk.D.3 Halkalı/lst. POLtTtKADA SORUNL4R ERGUN BALCİ Panorama Uzun süren bir hastalık. bizi dış politika yazılanna ara vermek zorunda bırakt- Kişi hasta iken "Ne olac* ?u memleketin halı" so- rusu, yerini "Ne olacak ş^ benim halim" kaygısına terkediyor. Benim halim düzeldi. Ama ne yazık ki "meml&etın halı" duzelmedı; du- zelmek bir yana giderek b^zuluyor. Başbakan Sayın Tansu Çüler'ın Kardak fatıhı ha- vasıyla "Bu bayrak indı, bu asker gltti" diye nutuklar atması da durumu düzeltm'yo''. Türkiye yaklaşık 4 aydır Jeçici hükümetle yönetilir, siyasi liderlerin sen - ben ka>gasma sahne olurken, dış politika gündemi hızla katânyor- Kabarmaktan öte, Türkiye bazı komşulan tarafından "kuşatma" altına alınıyor. Dış sorun deyince doğal olarak akla önce Yunanis- tan geliyor. Bu ülke ile Ege'de karasulan, krta sahan- lığı, FIR hattı, hava sahası, Yunan adalannın silahlan- dınlması ve Kıbns anlaşmazlıklannın hepsi sürünce- mede. Ege Denizi'nin 10 mile kadar FIR hattı, Atina'nın de- netiminde bulunuyor. Ancak bu uygulama konusun- da Türkiye ile Yunanistan arasında görüş aynlığı var. Türkiye, 1950 Chicago Anlaşması'na dayanan uygu- lamanın, askeri uçakları kapsamadığını, bu nedenle Ege'de uluslararası hava sahasında yaptığı uçuşlan Atina'ya bildirmek zorunda olmadığını savunuyor. Yunanistan, 1994'te yürijrlüğe giren Deniz Hukuku Anlaşması'na dayanarak halen Ege'de 6 mil olan ka- rasulannı 12 mile çıkarma hakkına sahip olduğunu sa- vunuyor. Türkiye ise bunu savaş nedeni (casus belli) sayacağını vurguluyor. Deniz Hukuku Sözleşmesi ger- çi devletlere karasularını 12 mile çıkarma hakkını ve- riyor. Ama sözleşmenin 15 ve 300. maddeleri "bu hakkın iyi niyetle ve diğer devletlerin haklanna zarar vermemek koşuluyla kulianılabileceğini" vurguluyor. Bu maddelere göre karasulan genişletilirken denizin "özel durumu" dikkate alınacak, kıyılan karşı karşıya olan ülkelerin karasulan anlaşmayla saptanacaktır. Türkiye haklı olarak Yunanistan'ın Ege'yi bir Yunan golüne dönüştürmesine karşı çıkmaktadır. Ama Yuna- nistan'a göre Ege'de kıta sahanlığından başka hiçbir sorun yok. Atina bu sorunu da Türkiye ile karşılıklı mü- zakere yerine LaheyAdalet Divanı'na götürmeyi öner- mektedir. Son olarak bu sorunlara Kardak krizi, daha doğru- su komedisi eklendi. Ancak bunalımda prestij kaybe- den "Kostas Simitis Hükümeti" gerginliği tırmandır- ma eğiliminde. Yunan silahlı kuvvetlerinin, savunma- sı kolay başka bir adacığa çıkmayı tasarladığı söyle- niyor. Tansu Çiller, birkaç gün önce yaptığı açıklamada, Ege'deki kayalıklar üzerinde Yunanistan'ın hak iddia etmesinin "savaş nedeni" sayılacağını söyledi. Sayın Başbakan'a şu soruyu sormak gerekiyor: Eski Baş- bakan Papandreu Kıbns Rum yönetimi ile bir savun- ma anlaşması ımzalayıp "Elen Savunma Sahası" di- ye bir askeri doktrin ilan ederken, Atina PKK'ye bağ- lı kuruluşlara kucak açıp örgüt elemanlannı eğitirken, Ege'deki silahsız statüdeki adalara Fransız "EXOCET" füzelen yerieştirirken ve n^ıayet Suriye ile savunma an- laşması imzalayıp Türkiye'yi güneyden kuşatmaya ça- balarken siz neredeydiniz? Ankara'nın sesi neden o denli cılız çıkıyordu? • • • Yunanistan'la aramızdaki tırmanmaya koşut olarak ilginç bir raslantı (!) sonucu Suriye ile ilişkilerimiz de hızla gerginleşiyor. Birecik Barajı'na itiraz eden Şam, Fırat'tan kendisıne bırakılan sulann (saniyede 500 m3) kiriendiğini iddia ederek Ankara'ya nota verdi. Suriye, şimdi büyük düşmanı Irak'ı da yanına alarak su konu- sunu uluslararası forumlara götürüyor. Suriye ve Irak temsilcileri cuma günü Şam'da su konusunda toplan- dı. Suriye, mart ayında Kahire'de toplanacak olan Arap Birliği Zirvesi'nde de su sorununu gündeme getırerek, Türkiye aleyhinde bir karar çıkartmaya hazırlanıyor. Bu arada Şam'ın PKK'ye verdiği destek de sürüyor. Suriye ile Yunanistan arasında geçen yıl haziran ayında imzalanan savunma anlaşması ise Türkiye için ciddi bir sorun oluşturabilecek niteliktedir. Böylece kuzeyde Yunanistan - Rusya yakınlaşması (Ortodoks ittifakı) tarafından kuşatılan Türkiye, güneyde de Yu- nan - Suriye ittifakı tarafından kuşatılmış olmaktadır. Rum basını, anlaşma uyannca Yunan uçaklannın Gü- ney Kıbns'a hava desteği sağlamak için Suriye'deki üslerden yararlanabileceğini iddia etmiştir. Ocak ayında, iran'ın Kum kentinde cephane yükle- nen 6 Türk TIR'ının Suriye'ye giriş yaparken ele geçi- rilmesi ise terör konusunda Suriye ile Yunanistan ara- sındaki işbirfiğine İran'ın da katıldığını gösteriyor. • • • Kuzey Irak'ta da önemli gelişmeler oluyor. PKK ile Barzani ve Talabani gruplan arasında temas ve pa- zarlıkların yapıldığı bildiriliyor. Bölgede etkinliğini art- tırma çabalarını yoğunlaştıran Tahran ise Şii Bedir Güçleri'ni Kuzey Irak'a sızdırrnış durumda. Çekiç Güç'ün geleceği ae belirsizlik taşıyan sorun- lar arasında. Mart ayında Türkiye, Çekiç Güç'ün gö- rev süresinin uzatılıp uzatılmayacağı konusunda ka- rar almak zorunda. Ama ülkede hâlâ bir hükümet ku- rulamadı. • • • Rusya ile olan sorunlar ise giderek ağırlaşıyor. AK- KA, Hazarpetrolleri, Çeçenyabunalımı, Moskova'nın Bosna'da Sırplan desteklemesine karşı Ankara'nın Boşnaklan savunması, Rusya'nın Kafkaslan etkinlik alanı içine alma çabalan önde gelen anlaşmazlık ko- nulan arasında yer alıyor. Rusya son olarak, Türki- ye'nin 1994'te tanker trafiğine smırlama koyduğu Bo- ğazlar füzüöü'nü, 1936 tarihli Montrö Arılaşması'na aykın oiduğu gerekçesi ile BM'nin gündemine getirdi. Ankara'da çapsız siyasi liderlerin sen-ben kavgası ve bölgesel güç olma konusunda atılan nutuklar ara- sında Türkiye, yannlannın tehlikeye girmesine tanık oluyor. Durum özetle böyle. Hastalığım sırasında gösterdıkleri yakın ilgi ve dayanış- madan ötürü Cumhunyet gazetesi ve sevgilı meslektaş- lanma teşekkür ederim. Ruslar, Çeçen göstericileri dağıthDış Haberler Servisi - Çc- çenya'daki gösterilerin ye- dinci gününde. Rus güvenlik güçleri Grozni'de bıroperas- yon düzenleyerek Dudayev yanlısı göstericileri dağıttı. Interfaks haber ajansından alınan bilgiye göre opeıasyon dünögleyınTSl 13.15'tedü- zenlendı. Rus birliklen dün sabah Grozni'de toplanan göstericiler üzenndeki baskı- sını arttınnış. göstenye katıl- mak ıste>en yüzlerce Çeçen 'i havaya ateş açarak engelle- nıışti. Polis ile göstericiler arasında TSİ 12.00ve 13.00 ci\arlarında me>dana gelen ve kimsenin yaralanmadığı çatışmalardan sonra, bazı göstericilerin meydanı terk etmek istediği belirtilmişti. Fa<at söz konusu gö^tericıle- ri taşimak uzcre tariM> cdılcn dört otobüse binen oimadığı kaydedilmişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle