Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 ŞUBAT 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER 11
askeri serbest
• BELGRAD(AA)-
Bosnalı Sırplann, iki gün
önce Banja Luka kentinin
güneyindeki Sipovo'da
tutukladıklan 4 Boşnak
askeri serbest bıraktiklan
bildirildi. Yugoslav Tanjug
ajansının haberine göre,
serbest bırakılan askerler,
Bosna Banşı Uygulama
Gücü (IFOR) askerlerine
teslim edildiler. Askerler
daha sonra Müslümanlann
denetimi altındaki Jajce
kentine getirildiler. Boşnak
7. ordusunun askerleri
Sipovo'da. "evleri
yağmalıyorlar" iddiası ıle
tutuklanmışlardı. Sipovo
yerleşim biriminin
kontrolü, Bosna Banş
Anlaşması uyannca 3
şubatta Sırplara geçmişti.
BM temsilcisi
İran'da
• TAHRAN(AA)-
Birleşmiş Milletler'in
fran'da Insan Haklan Özel
Temsilcisi Maurice Danby
Capithorne, dün Iran
Meclıs Başkan Yardımcısı
Hüccetülislam Hasan
Ruhani i!e görüştü. Iran
radyosunun haberine göre
Ruhani, dün Tahran'a
gelen Capithorne ile
yaptığı görüşmede,
'"BM'nin bazı konularda
çifte standart
uyguladığını" söylerken
Capithome, raporunda
gerçekleri yansıtacağını
belirtti.
ABD'nin Küba
• MIAMl(AA)-
ABD"nin eski Paraguay ve
Salvador Büyükelçisi
Robert NVhite, ülkesinin
Küba'ya karşı uyguladığı
ambargonun, iki ülke
arasında karşılıklı güven
ortamının oluşması için
kısmen kaldınlmasından
yana olduğunu söyledi.
Halen Uluslararasi Politika
Merkezi'nin(IPC)
başkanlığını yürüten
VVhite, Küba'ya yaptığı 5
günlük zıyaretten sonra
düzenlediği basın
toplantısında, ABD'nin
Küba'ya karşı izlediği
politikanm dcğiştirilmesi
gercktiğini belirtti.
Todor Jivkov
beraat etti
• SOFYA(AA)-
Bulgaristan'da Yüksek
Mahkeme'de beraat eden
devrik diktatör Todor
Jivkov, "Banadava
açılması utanç vericiydi"
dedi. Yüksek mahkemenin
masum olduğuna karar
vererek hakkındaki 7 yıl
ağır hapis cezası karannı
bozmasından sonra yaptığı
kısa açıklamada Jivkov,
görevde bulunduğu dönem
içinde Bulgaristan ve
Bulgar halkı için
çalıştığını ifade etti.
Bulgaristan'daki rejim
degişikJiğınden sonra
tutuklanan Todor Jivkov,
iktidarda olduğu dönemde
"yakın çevresine çıkar
sağlamak ve Bulgaristan'ı
zarara uğratmaktan" suçlu
bulunarak 7 yıl ağır hapis
cezasına carptınlmıştı.
Barta depnem
• LEFKOŞA(AA)-
K.ıbns Rum kesiminin Baf
bölgesinde dün sabah,
Richter ölçeğine göre 4
şiddetinde bir depremin
meydana geldiği bildirildi.
Rum radyosunun verdiği
habere göre deprem can ve
mal kaybına yol açmadı.
Radyo, depremin merkez
iissünün Baf'm 25
kilometre batısında
bulunduğunu ve dün de
aynı bölgede hafif şiddette
biı deprem kaydedildiğini
duyurdu.
Ege'de gemi
battı
• ATİNA(AA)-
Türkiye'ye, sıvı halde
fosforik asit maddesi
götürmekte olan Panama
bandıralı "Kira" adlı
tanker. Mora
Yanmadası'nın 35 mil
güneybatısında bilinmeyen
bir nedenle battı. Yunan
Deniz Ticaret Bakanlığı
Harekât Merkezi'nden
edinilen bilgilere göre
İtalyanlar tarafından
işletilmekte olan gemi,
Cenova limanından
hareket etti. Mora
Yanmadası'nın güneyinde
seyrederken öncekı gece
bilinmeyen bir nedenle
denge kaybeden geminin
kaptanmm yardım istediği
öğrenildi. Ancak daha
>onra telsi? irtıbatı kesildi
ve geminin bartıgı
anlaşıldi.
IRA'nın bombalı saldınsı güvenlik önlemlerinin arttınlmasına yol açtı
Londra'da IRA alarmı• Kuzey Irlanda ve
Ingiltere hükümetleri
banş sürecine ağır bir
darbe indiren saldın
sonrasında karşılıklı
olarak birbirini suçJadı.
ZAFERARAPKİRLİ
LONDRA - Kuzey Irlanda banş
sürecinin bir anda çökmesine ne-
den olan bombalama olayının şo-
ku, Londra'da, Belfast'ta, Dub-
lin "de ve Washington'da hâlâ yaşa-
nıyor. IRA tarafından resmen üst-
lenilen Doğu Londra'daki eylem,
17 aydır yeşeren banş umutlannı,
tamamen olmasa bile büyük ölçü-
de karartmış görünüyor
Patlamanın meydana geldiği bi-
nada dün akşam saatlerinde 2 ki-
şinin cesedi enkaz altından çıka-
nldı. YetkiJiler, patlamada yaralı-
lanan yaklaşık 100 kişinin çoğu-
nun hafif yaralandığını belirtirte-
rek hastanede tedavi görenlerin
sayısının 20 olduğunu bildirdiler.
Cuma gecesi yerel saatle 19.00
sulannda Irlanda Cumhuriyetçi
Ordusu'nun, Dublin'deki bir tele-
vizyon istasyonunagönderdiğı bil-
diri ile "silanb eyleme geri dönüş"
haberi ve ardından Londra'nın
Docklands bölgesindeki patlama,
bir süredir güvenlik açısından gö-
rece "gevşenûş" bulunan Ingiliz
kurumlannı yeniden alarma geçi-
rirken her kesimden politikacının
da banş sürecine bakış açılannı
gözden geçirmelerine neden oldu.
Karşıhkh kmama
Ingiltere ve Irlanda Cumhuriye-
ti başbakanlan John Bnıton ve
John Major cuma geceki patlama-
nın hemen ardından yaptıklan 10
dakikalık telefon görüşmesinde.
olayı birlikte kınadılar. Ingilte-
re'deki ve Kuzey trlanda'dakı çeşit-
li siyasi partilerin temsilcileri, bir
yandan terör eylemini kınarken bir
yandan da banş sürecinin bu duru-
ma gelmesinden dolayı bırbirleri-
ni suçlamaya başladılar.
Ingiltere hükümeti. baştan beri
savunduğu "IRA'nınsiIahlannı ta-
mamen terk etmemesi halinde, te-
röredönüşriskininvar oldugu'"gö-
rüşünün ne kadarhakh çıktığını sa-
vunuyor. Başbakan John Major,
IRA'nın siyasi kanadı Sinn Fein
Partısi'nin lideri Gerry Adams'ı,
eylemi derhal kınamaya çagınrken
Sinn Fein ise Londra hükümetini
*tüm taraflarm katılacağı banşgö-
rüşmelerini aylardır başiatmaya-
Londra'da IRA'nın düzenlediği bombalı saldında 100 kişi varalanırken dün akşam kurtarma ekip-
lerince 2 kişinin cesedi patlamanın yol açtığı enka/ın altından çıkanldı.
rak bugünleri hazırlamakla*" suç-
luyor. Adams dün sabah yaptığı bir
açıklama ıle de "İngiltere hüküme-
ti temsilcileri ile derhal temas kur-
mak istedjğini" söyledi. Ingiltere
hükümeti ise banş sürecini kurtar-
mak için "Sinn Fein ile görüşmeJe-
rekapının aralık bırakıMığmı'" i fa-
de etti. Açıklamada Ingiliz hükû-
metinin banş sürecini baltaladığı
görüşü savunuldu.
Kuzey Irlanda'nın lngiltere'ye
bağlı kalmasından yana partilerin
temsilcileri de "IRA ile diyalogıın
mümkün olmadığının bir kez daha
görüldüğünü" ileri sürerck, "Terö-
ristier silahlannı bırakmadıkça, bir
daha bunlaria temas kurulmasuT
diyorlar. Banş sürecinin ilerleme-
sinde itici güç rolü oynayan ABD
yönetimi de Londra'daki bombalı
eylemden hemen sonra Ingiltere ve
Irlanda hükümetleri ile temasa ge-
çerek sürecin nasıl kurtulabileceği-
nin yollannı anyor.
Bizzat Başkan Bill Clinton'ın
özel temsilciler ile yürüttüğü ve ge-
rek Beyaz Saray a davet ederek ge-
rekse Londra, Belfast ve Dublin zi-
yaretlerinde sürdürdüğü çabalann
"suya düşmemesi'' için talimat ver-
dıği bıldırilıyor. Clinton'ın. önce-
ki geceki eyleme yakın saatlerde
Sinn Fein lideri Gerry Adams ile
yaptığı görüşmede de kaygılannı
ilettiği bildirildi.
Eylemin etkisi, hem Londra'da
hem de Kuzey Irlanda'nın çeşitli
kesimlennde kendini göstermeye
başladı. Banş görüşmelerinin baş-
langıcı ve ateşkes uygulamasından
bu yana kademeli olarak güvenlik
önlemlerinde yaşanan "gevşeme",
yerini yeniden sıkı önlemlere bıra-
kıyor. Kuzey trlanda'dan gruplar
halinde çekılen Ingiliz askerleri,
dün geceden iribaren bölgeye sevk
edilmeye başlanırken özellikle
Belfast'ta polis ve askeri devriye-
lerin işi daha sıkı tutmaya basladı-
ğı bildiriliyor.
'Yeniden muhasebe' zamanıLONDRA (Cumhuriyet) - İn-
sanlann da, devletlerin de akıllan-
nı başlanna getinnek için "bir mıı-
sibet". bazen "bin nasihat"ten da-
ha önemli oluyor. Ingiltere başta
olmak üzere, banş sürecinin uzun
süredir ilerlemiyorolmasından so-
nunlu olan herkes. işte bu "mıısi-
bet"i cuma gecesi Londra'da yaşa-
dı. Ingiltereyetkilileri tarafından,
olaym hemen ardından yapılan
açıklamalarda, şu ana kadar tem-
kinli ifadeler kullanılırken her şe-
ye rağmen IRA'nın siyasi temsil-
cileri ile görüşmeye kapıyı açık bı-
rakması, banş için umutlann he-
nüz daha sönmediğini göstennesi
açısından sevindirici. Londra'nın
bu tavn, aynı zamanda K. Irlan-
da'nın lngiltere'ye bağlı kalmasın-
dan yana olan Protestan parti ve
örgütlerin. "terörisderin temsiltile-
ri ile artık bir daha masava otunıl-
• Bombalı saldın politikacılann Kuzey Irlanda
sorununu yeniden ele alıp, politik puan hesaplannın
ötesinde gerçekçi çözüm arayışlanna itti.
maz" görüşüne oranla önemli bir lirli gazete ve televizyon muhabir-
leri ile polise gönderdikleri "*şifre-
li" uyan mesajının da ilginç aynn-
tılanndan söz ediliyor. Yaklaşık 17
aydır, eylemlerin durmuş olması
nedeniyle, telefonda verilen mesa-
jı ve parolayı alan gazeteciler, ön-
ce inanamayıp tanıdıklan IRA li-
derlerini anyorlar ve "işi sağlama
almak" istiyorlar. Telefon ettıkle-
ri IRA liderlerinin olaydan haber-
dar olmayıp "şaşkınlık" belirtme-
leri ise bir bölünme olasılığını he-
kontrastı içeriyor
Olaydan birkaç gün önce yapı-
lan "İRA içinde bölünme olacak.
Bir kjsmı eyleme başlayacak" şek-
lindeki uyan lar ne derece doğru
çıktı, herkes şimdi bunu araştın-
yor. Cuma geceki eylemden kısa
bir süre önce Beyaz Saray'la bir
telefon görüşmesi yapan Sinn Fe-
in lideri Gerry Adams'ın, "kötü
şeyler olacak" diye bir ifade kul-
lanması. "Acaba Adams, kendi
knntrolünde olmayan bir şeyleri
haber aldı da Clinton'ı uvarmak
mı istedi?" şeklinde yorumlara yol
açıyor. Yine aynı şekilde, IRA mi-
litanlannın. her zaman yaptıklan
gıbi, eylemden bir süre önce, be-
saba katanlar için önemli bir ipu-
cu içeriyor.
'Neredehatayapüdı'?
Bundan sonraki dönemde, hem
Ingiltere hükümeti hem de Irlanda
hükümeti, esas olarak kendilerine
daha yakın bulduklan Katolik ve
Protestan parti ve örgütlerle acil
bir diyaloğa girerek "Nerede hata
yapddı" sorusunun yanıtını araştır-
maya girişccekler. Ancak, en az
bunlar kadar önemli bir çaba da
VVashington'dan beklenebilir. Çün-
kü yaklaşan başkanhk seçiminde,
40 milyon Irlanda kökenli seçmen-
in oyuna muhtaç olduğunun ve
**pax Americana" diyc anılsa bile
Ortadoğu, Bosna gibi banş "başa-
nlanrun" miman olarak Kuzey ır-
landa banşına da imza armış bir li-
der olarak anılmak, Bill Clinton'ın
çok istediği şeylcrden biri.. Bu ey-
lemlerin durmasının tek yolu, siya-
si puan hesaplannın ötesinde, ger-
çekçi çözüm çabalan ile ortaya
çıkmaktan ve "cesur" olmaktan
geçiyor. Bosna'da, Ortadoğu'da ve
her yerde olduğu gibi..
Kuzey İrlanda
Şiddete
geri dönüş
LONDRA (Cumhuriyet)- Kuzey
Irlanda'nın yüzyıllara dayanan
kanlı tarihinde, geçen 25 yıl, en de-
vinimli dönem olarak anılıyordu.
1993 yılı aralık ayında Irlanda ve
Ingiltere hükümetleri arasında ya-
yımlanan Dovvning Sokağı bildir-
gesi, banşa giden yolda atılmış en
büyük adımlardan biriydi.
iki ülke yönetimleri, öncelikle
şiddet eylemlerinin durması çağn-
sında bulunarak Kuzey Irlanda hal-
kının geleceği için en çıkar yolun
birlikte aranması konusunda taah-
hütte de bulunmuşlardı. Bunu, açık
ve gizli ikili ve çok yönlü görüşme-
ler izledi.
O güne kadar terör eylemlerine
katılanlann temsilcileri ile hiçbir
şekilde görüşmeyeceğini açıklayan
Ingiltere hükümeti, Irlanda Cum-
huriyetçi Ordusu IRA'nın siyasi
kanadı Sinn Fein ile gizli görüşme-
ler yapmaya başladı.
IRA'nın ateşkes ilanı
Irlanda Cumhuriyetı'nin çabala-
n, Amerika Birleşik Devletleri 'nin
de girişimleri ile desteklenince,
Kuzey Irlanda'da silahlann susa-
bilmesi için uygun birortam yara-
tıldı ve 1994 yılı eylül ayına gelin-
diğinde,. IRA resmen ateşkes ilan
etti.
Bunu, Kuzey Irlanda'nın lngilte-
re'ye bağlı kalmasından yana Pro-
testan şiddet örgütlerinin ateşkesi
izledi. Aradan geçen zaman içinde,
sayısız doruk toplantısı ve ikili te-
mas, banş sürecinde görece de ol-
sa bir ilerleme sağlanmasını bera-
berinde getirmişti. Ancak son ay-
larda, lngiltere'nin "Masaya otu-
nılmadan önce, IRA'nuı silahlan-
nın tümünü teslim etmesi gcrekir"
şeklindeki koşulunu, IRA'nın ka-
bul etmemesi, kilitlenmeye yol açı-
yordu.
Amerika Birleşik Devletleri
Başkanı Bill Clinton'ın, Kuzey Ir-
landa, Ingiltere ve Irlanda Cumhu-
riyeti'ne yaptığı tarihi ziyaret sıra-
sında da sıcak bir ortam yaratılma-
sına rağmen, bunalım aşılamamış-
tı.
Son olarak, iki haftaönce. Ingil-
tere yeni biröneri ile ortaya çıkmış
ve çok partili görüşmelerin yapıl-
masından önce, Kuzey Irlanda böl-
gesinde bir seçim yapılmasını iste-
mişti. Ancak bu öneri, hem
IRA'nın hem de Kuzey Irlandalı di-
ğer Katolik gruplann yanı sıra, Ir-
landa Cumhuriyeti'nin de ret yanı-
tı ile karşılanşmıştı.
Banş konferansı
Irlanda Cumhuriyeti Dışişleri
Bakanı DickSpringin, Dublin'de,
Ingiltere hükümeti temsilcileri ile
ve önceki gün Washington'da Bill
Clinton ile yaptığı görüşmede de,
Irlanda hükümetinin "karşı öneri-
si" gefirilmişti. Bu önen de, Ame-
rika Birleşik Devletleri'nin Day-
ton kentinde, Bosna banşı için ya-
pılan konferans ömeği, bir "banş
konferansı" idi. lngiltere'nin de bu
öneriyi reddetmesi, kilitlenmeyi
daha da arttırmıştı.
Irlanda Cumhuriyetçi Ordusu
(IRA) ya da diğer Katolik şiddet
örgütlerinin, sürecin ilerlememe-
sinden rahatsız olarak şiddet ey-
lemlerine dönmeye hazırlandıkla-
n yolundaki haberler de bir süredir
basını meşgul ediyordu.
Irak ve Suriye'den
Türkiye'ye karşı
işbirliği toplantısı
Dış Haberler Servisi -
Bağdat \e Şam yönetimini
temsilen bir uzman hcyet
Şam'dabirarayagelerek Fı-
rat'ın sulannın paylaşımı
konusunda Türkiye'ye kar-
şı güçbirliği oluşturma yol-
lannı inceliyor.
5 gün sürecek olan top-
lantıda AFP haber ajansına
bir açıklama yapan Irak he-
yeti sözcüsü Abdül Sattar
Salman Hüseyin, "Fırat ve
Dkle sulannın paylaşımına
ilişkin teknik konulann ya-
nı sıra Fırat'ın sulannın kir-
lenmesi konusunu da görü-
şece§z" dedi. Suriye tarafi-
nın sözcüsü Abdülaziz El-
Masıi görüşmelerde teknik
konulara ağırlık verecekle-
rini vurgulayarak "Bu top-
lantıda ortak sulann payla-
şımı konusunda iki ülke de
görüşlerini belirtecek" diye
konuştu.
iki ülke arasındaki diplo-
matik ilişkıler !980yıhnda
tümüyle kesilmesine karşın
Irak'ın su sorununu öne sür-
mesiyle son günlerde yeni-
den kuruldu. Şam ve Bağdat
yönetimi. Türkiye'nın Fırat
üzerinde uluslararası huku-
ku hiçe sayarak daha fazla
hak iddia ettiğini ileri süre-
rek Ankara'yı suçluyor.
Suriye ve Irak, 22 baraj
ve 19 hidroelektrik santra-
iından oluşan 30 milyar do-
larlık GAP çerçevesinde
Türkiye'nin Fırat'ın suları-
nı kendi topraklannda alı-
koyduğunu ve Aşağı Fırat
havzasında ekinlerin susuz-
luktan kavrulduğunu ileri
sürüyor.
Ankara'nın Fırat üzerin-
deki 4. baraj olan Birecik
Barajı'nın yapımından iki
ülkeyi haberdar etmediğini
iddia eden Bağdat ve Şam,
Arap Birliği 'ne de çağn ya-
parak sınıraşan sular konu-
sunda geniş kapsamlı bir
toplantı yapılmasını istedi.
Suriye Dışişleri Bakanlığı
Hukuk Bölümü Başkanı
Münip el-Rifai 13 martta
Şam'dayapılacak olan Arap
Birliği toplantısında Fırat'ın
sulan konusunun gündemin
ilk maddesi olarak ele alı-
nacağını bildirdi. Öte yan-
dan Ankara, yeni hükümet
kurulur kurulmaz dışişleri
bakanlan nezdinde müza-
kerelerc başlanarak stirunun
banşçıl voliarlaçözumlene-
bileceğıni iletti.
iDtsrt
DİSK
TÜRKİYE DEVRİMCİ İŞÇİ SENDİKALARI KONFEDERASYONU
OLAĞANÜSTÜ GENEL KURULDA ORGANLARA SEÇİLENLERİN İLANI
Konfederasyonumuzun 26, 27, 28 Ocak 1996 tarihlerinde yapılan olağanüstü genel kurulunda
zorunlu organlara seçilenlerin adı, soyadı, meslek ve ikametgâhlan 2821 sayılı Sendikalar
Adı Sovadı:
YÖNETİM KURULU
Rıdvan Budak
Kemal Daysal
Atilla Öngel
Hüseyin Hulusi Karlı
Vahdettin Karabay
Tayfun Göfgün
Çetın Uygur
DENETİM KURULU
Şükrü Ercan
Derviş Serin
Ahmet Ağar
DİSİPÜN KURULU
Bergüzar Can
Hüdai Fazlılar
Feyzullah Kaya
Ziya Yılmaz
Muharrem Ak
Kanunu'nun 9. maddesine qöre ılan olunur.
Gorevi:
Genel Başkan
Genel Sekreter
Yön.Kur.Üyesi
Yön.Kur. Üyesi
Yön.Kur.Üyea
Yön.Kur.Üyesi
Yön.Kur.Üyesi
Den.Kur.Üyesi
Den.Kur.Üyesi
Den.Kur.Üyesi
Dis.Kur.Üyesi
Dis.Kur.Uyesi
Dis.Kur.Üyesi
Dis.Kur.Üyesi
Dıs.Kur.Uyesı
MesteÇi:
DİSK YONET1M KURULU
Ikametaâhı:
Makine Bakımcısı Aydın Sitesi F. Blk. N.9 Çiroz/Yeşilköy/İst.
Mak.Yük.Teknikeri Dr. Erkın Cd. Şahıka Sk.N.37 Göztepe/lst.
Öğretmen
Bankacı
Lastik işçisı
Maden Işçisi
Akarbaşı Mh. Ege Sk. N.44/8 Eskişehir
Mazharbey Cd. Perçem Sk.N.9/12 Göztepe/Kadıköy/lst.
Merdivenköy Mh. Öğretmen Harun Reşit Sk.N.10 Kadıköy/Ist
Işçi Bloklan Mh. Lefkoşe Sk.N.141/1 Çankaya/Ankara
Maden Mühendisi Truva Sk.N.21/16 Rahmanlar/Kartal/Istanbul
Muhasebeci
Petrol işçisi
Muhasebeci
Belediye Işçisi
Gıda Işçisi
Belediye işçisi
Meta! Işçisi
Cam İşçisi
ilk Yerleşim Mh. Saygınlar Sitesi A-19 Yenimahalle/Ankara
Fevzi Çakmak Sk.N.7/13 Kızılay/Ankara
Karaahmet Sk.N.35/4 Aydınlıkevler/Ankara
istanbutevleri Koza 2 Blk.D.40 Bahçelıevter/istanbul
Peker Mh.üse SK.N.28/3 Manisa
Batı Sitesi Mh.Sel Kumu Sitesi 280 Sk.27/10 Yenimahalle/Ank.
0617 Sk. Bilimsel Bloklan B Blk.D.15 Gebze/Kocaeli
Eskı Bağlar Cd. Ufuk Sk. Teknik Cam A Blk.D.3 Halkalı/lst.
POLtTtKADA
SORUNL4R
ERGUN BALCİ
Panorama
Uzun süren bir hastalık. bizi dış politika yazılanna
ara vermek zorunda bırakt-
Kişi hasta iken "Ne olac* ?u
memleketin halı" so-
rusu, yerini "Ne olacak ş^ benim halim" kaygısına
terkediyor.
Benim halim düzeldi.
Ama ne yazık ki "meml&etın halı" duzelmedı; du-
zelmek bir yana giderek b^zuluyor.
Başbakan Sayın Tansu Çüler'ın Kardak fatıhı ha-
vasıyla "Bu bayrak indı, bu asker gltti" diye nutuklar
atması da durumu düzeltm'yo''.
Türkiye yaklaşık 4 aydır Jeçici hükümetle yönetilir,
siyasi liderlerin sen - ben ka>gasma sahne olurken, dış
politika gündemi hızla katânyor- Kabarmaktan öte,
Türkiye bazı komşulan tarafından "kuşatma" altına
alınıyor.
Dış sorun deyince doğal olarak akla önce Yunanis-
tan geliyor. Bu ülke ile Ege'de karasulan, krta sahan-
lığı, FIR hattı, hava sahası, Yunan adalannın silahlan-
dınlması ve Kıbns anlaşmazlıklannın hepsi sürünce-
mede.
Ege Denizi'nin 10 mile kadar FIR hattı, Atina'nın de-
netiminde bulunuyor. Ancak bu uygulama konusun-
da Türkiye ile Yunanistan arasında görüş aynlığı var.
Türkiye, 1950 Chicago Anlaşması'na dayanan uygu-
lamanın, askeri uçakları kapsamadığını, bu nedenle
Ege'de uluslararası hava sahasında yaptığı uçuşlan
Atina'ya bildirmek zorunda olmadığını savunuyor.
Yunanistan, 1994'te yürijrlüğe giren Deniz Hukuku
Anlaşması'na dayanarak halen Ege'de 6 mil olan ka-
rasulannı 12 mile çıkarma hakkına sahip olduğunu sa-
vunuyor. Türkiye ise bunu savaş nedeni (casus belli)
sayacağını vurguluyor. Deniz Hukuku Sözleşmesi ger-
çi devletlere karasularını 12 mile çıkarma hakkını ve-
riyor. Ama sözleşmenin 15 ve 300. maddeleri "bu
hakkın iyi niyetle ve diğer devletlerin haklanna zarar
vermemek koşuluyla kulianılabileceğini" vurguluyor.
Bu maddelere göre karasulan genişletilirken denizin
"özel durumu" dikkate alınacak, kıyılan karşı karşıya
olan ülkelerin karasulan anlaşmayla saptanacaktır.
Türkiye haklı olarak Yunanistan'ın Ege'yi bir Yunan
golüne dönüştürmesine karşı çıkmaktadır. Ama Yuna-
nistan'a göre Ege'de kıta sahanlığından başka hiçbir
sorun yok. Atina bu sorunu da Türkiye ile karşılıklı mü-
zakere yerine LaheyAdalet Divanı'na götürmeyi öner-
mektedir.
Son olarak bu sorunlara Kardak krizi, daha doğru-
su komedisi eklendi. Ancak bunalımda prestij kaybe-
den "Kostas Simitis Hükümeti" gerginliği tırmandır-
ma eğiliminde. Yunan silahlı kuvvetlerinin, savunma-
sı kolay başka bir adacığa çıkmayı tasarladığı söyle-
niyor.
Tansu Çiller, birkaç gün önce yaptığı açıklamada,
Ege'deki kayalıklar üzerinde Yunanistan'ın hak iddia
etmesinin "savaş nedeni" sayılacağını söyledi. Sayın
Başbakan'a şu soruyu sormak gerekiyor: Eski Baş-
bakan Papandreu Kıbns Rum yönetimi ile bir savun-
ma anlaşması ımzalayıp "Elen Savunma Sahası" di-
ye bir askeri doktrin ilan ederken, Atina PKK'ye bağ-
lı kuruluşlara kucak açıp örgüt elemanlannı eğitirken,
Ege'deki silahsız statüdeki adalara Fransız "EXOCET"
füzelen yerieştirirken ve n^ıayet Suriye ile savunma an-
laşması imzalayıp Türkiye'yi güneyden kuşatmaya ça-
balarken siz neredeydiniz? Ankara'nın sesi neden o
denli cılız çıkıyordu?
• • •
Yunanistan'la aramızdaki tırmanmaya koşut olarak
ilginç bir raslantı (!) sonucu Suriye ile ilişkilerimiz de
hızla gerginleşiyor. Birecik Barajı'na itiraz eden Şam,
Fırat'tan kendisıne bırakılan sulann (saniyede 500 m3)
kiriendiğini iddia ederek Ankara'ya nota verdi. Suriye,
şimdi büyük düşmanı Irak'ı da yanına alarak su konu-
sunu uluslararası forumlara götürüyor. Suriye ve Irak
temsilcileri cuma günü Şam'da su konusunda toplan-
dı. Suriye, mart ayında Kahire'de toplanacak olan Arap
Birliği Zirvesi'nde de su sorununu gündeme getırerek,
Türkiye aleyhinde bir karar çıkartmaya hazırlanıyor.
Bu arada Şam'ın PKK'ye verdiği destek de sürüyor.
Suriye ile Yunanistan arasında geçen yıl haziran
ayında imzalanan savunma anlaşması ise Türkiye için
ciddi bir sorun oluşturabilecek niteliktedir. Böylece
kuzeyde Yunanistan - Rusya yakınlaşması (Ortodoks
ittifakı) tarafından kuşatılan Türkiye, güneyde de Yu-
nan - Suriye ittifakı tarafından kuşatılmış olmaktadır.
Rum basını, anlaşma uyannca Yunan uçaklannın Gü-
ney Kıbns'a hava desteği sağlamak için Suriye'deki
üslerden yararlanabileceğini iddia etmiştir.
Ocak ayında, iran'ın Kum kentinde cephane yükle-
nen 6 Türk TIR'ının Suriye'ye giriş yaparken ele geçi-
rilmesi ise terör konusunda Suriye ile Yunanistan ara-
sındaki işbirfiğine İran'ın da katıldığını gösteriyor.
• • •
Kuzey Irak'ta da önemli gelişmeler oluyor. PKK ile
Barzani ve Talabani gruplan arasında temas ve pa-
zarlıkların yapıldığı bildiriliyor. Bölgede etkinliğini art-
tırma çabalarını yoğunlaştıran Tahran ise Şii Bedir
Güçleri'ni Kuzey Irak'a sızdırrnış durumda.
Çekiç Güç'ün geleceği ae belirsizlik taşıyan sorun-
lar arasında. Mart ayında Türkiye, Çekiç Güç'ün gö-
rev süresinin uzatılıp uzatılmayacağı konusunda ka-
rar almak zorunda. Ama ülkede hâlâ bir hükümet ku-
rulamadı.
• • •
Rusya ile olan sorunlar ise giderek ağırlaşıyor. AK-
KA, Hazarpetrolleri, Çeçenyabunalımı, Moskova'nın
Bosna'da Sırplan desteklemesine karşı Ankara'nın
Boşnaklan savunması, Rusya'nın Kafkaslan etkinlik
alanı içine alma çabalan önde gelen anlaşmazlık ko-
nulan arasında yer alıyor. Rusya son olarak, Türki-
ye'nin 1994'te tanker trafiğine smırlama koyduğu Bo-
ğazlar füzüöü'nü, 1936 tarihli Montrö Arılaşması'na
aykın oiduğu gerekçesi ile BM'nin gündemine getirdi.
Ankara'da çapsız siyasi liderlerin sen-ben kavgası
ve bölgesel güç olma konusunda atılan nutuklar ara-
sında Türkiye, yannlannın tehlikeye girmesine tanık
oluyor.
Durum özetle böyle.
Hastalığım sırasında gösterdıkleri yakın ilgi ve dayanış-
madan ötürü Cumhunyet gazetesi ve sevgilı meslektaş-
lanma teşekkür ederim.
Ruslar, Çeçen
göstericileri dağıthDış Haberler Servisi - Çc-
çenya'daki gösterilerin ye-
dinci gününde. Rus güvenlik
güçleri Grozni'de bıroperas-
yon düzenleyerek Dudayev
yanlısı göstericileri dağıttı.
Interfaks haber ajansından
alınan bilgiye göre opeıasyon
dünögleyınTSl 13.15'tedü-
zenlendı. Rus birliklen dün
sabah Grozni'de toplanan
göstericiler üzenndeki baskı-
sını arttınnış. göstenye katıl-
mak ıste>en yüzlerce Çeçen 'i
havaya ateş açarak engelle-
nıışti. Polis ile göstericiler
arasında TSİ 12.00ve 13.00
ci\arlarında me>dana gelen
ve kimsenin yaralanmadığı
çatışmalardan sonra, bazı
göstericilerin meydanı terk
etmek istediği belirtilmişti.
Fa<at söz konusu gö^tericıle-
ri taşimak uzcre tariM> cdılcn
dört otobüse binen oimadığı
kaydedilmişti.