27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 ARALIK 1996 PAZARTE5İ CUMHURİYET SAYFA HABERLER TBMM Yüksek Öğrenimin Sorunlarmı Araştırma Komisyonu raporunda katkı paylan yüksek bulundu ozu1111 ÎJM enci sloganlanndaHaber Merkezi -Ankara \ e fstanbul "da katkı pa> ı adı altında harç alınrıasına kar- şı çıkan üni\ersıte öğrencilerhin. yargıç öraüneçıkanimalarınavolac/angösterile- rinde kullandıkları sl'oganlar, TBMM Yîiksek Öğrenimin Sorunlamı Araştır- ma Komısvonutarafından sorunlann çö- ziimüolarakgöstenldı. Raporda. vüksek öğrenimdeki alt\ apı darbogazına dıkkat çekılerek -Plan hedeflerine uJaşabilmek içûı toplam 125 trihon lira daha ek öde- neğe ihtivaç \ar~ denıldı. ANAP Içel Mılletvekilı Halil Cin baş- karlığındaki komisvon tarafından hazır- lanan \e TMBB Baş'kanlığfna sunulan ra- porda. öğrenci eylemlenne >ol açan kat- kı paylan 'yüksek* bulunurker üniver>i- te \apısi "hantal.verimsizvepahairdive nıtelendırildi. ANKA'nın habenne göre eğitimde 'fırsat eşitliği'nın ka\bolduğu ifade edilen raporda •Nasıl bir üniversite hedef alınmalıdır" ba^lığı altında öğren- ci eylemlerimn başjıea sloganlan olan şu ıfadelere ver verildı. - Demokratik. özgür. özerk üniversite - 1dan. akademik ve mali özerkliği olan üni\ersite • Üniversite öğrencilerinin yargıç önüne çıkanlmalanna yol açan gösterilerinde kullandıkları sloganlar. TBMM Yüksek Öğrenimin Sorunlarını Araştırma Komisyonu tarafından sorunlann çözümü olarak gösterildi. Raporda. yükseköğrenimdeki altyapı darbogazına dikkat çekilerek "Plan hedeflerine ulaşabilmek için toplam 125 trilyon lira daha ek ödeneğe ihtiyaç var" denildi. - Araştırma yapan ve bilim üreten üni- versite - Kalitelı ve çağdaş eğitım sağlayan. bi- lım yayan ûniversire - Düşünceve inançözgürlüğününsiın- gesi olan üni\ersite - De\ let otoritesı \e akademik oligar- şi içinde tıkanmavan üniversıte - Katılımcılık. dınamızm. üretkenhk ve rasyonellık ilkelerinı gözeten üniver- site - Özgüvenlı. demokratik. laık karakter- li.sivil kültürüözümsemışöğrencilerve- tiştiren ünhersite. Oğrenciler yönetime Raporda ^ı ÖK iin vebakanlıklann üni- \erstteler üzerindeki vesayetinin kaldı- nlması. YÖK'ün. koordinasyonu sağla- van bir kurum halıne getırilnıesi de vur- gulanırkenistenenradikaldeğişimlerşöv- le sıralandı: - Üniversite kendi kendini vönetmeli. bütün vönetimler seçimie gelmeli -Rektörvedekanlartekdereceliseçim ile bölüm başkanlan veanabilimdalı baş- kanları ise fakültelerdeki tüm öğretim elemanlan ve bölüm öğrenci temsileisi- nin katılımı ile oluşturulacak genel kurul- ca seçilmeli. rektörlük ıki dönemle sınır- landınlmalı. - Karar yetkısi senato ve vönetim ku- rullanndaolmalı - Oğrenciler dernek kurabilnıeli. araş- tırma görev lıleri. oğrenciler ve üniversi- te çalışanlan üniversite kurullanndatem- sıl edilmeli. Raporda üniversitede altyapı sorunla- rı ışlenirken üniversitelerin derslık. sos- v al alan v e idare binaları gibı kapalı alan- lann öğrenci başına düşen miktannın 13 metrekareolduğu. buoranın25 metreka- relik uluslararası standardın altında ol- duğuna dikkat çekildi Raporda. 28 olan devlet üniversitesi savisinın ikıyıl içinde hiçbirülkedekarşılaşılmavacakbiçımde 53'e çıkanldığı vurgulanarak şu bilgiler kavdedildı: "Eski üniversitelerdeveni kapasiteya- ratmak ve veni kurulan 2? üniversitenin mekân ihtivacım karşılamak için gerekli olan ek fiziki vatınnı maliyetleri, \ üksek Oğretim Kurunıu'ndan vapılan planlama çalışmaları sonunda, 1997 > ılı için 70 tril- von lira olarak belirJenmiştir. 1996 vılın- da öngörülüp de tahsis edilerne>en 55 triJ- von lira ödenek nıiktarı da buna eklendi- ğinde. plan hedeflerine ulaşabilmek için toplam 125 trihon lira daha ek ödeneğe ihtivaç bulunduğu ortava çıkmaktadır. 1997 v ılıfivatlarıiçin >atırım ödeneği tu- tan 57.5 trihon lira olarak öngörülmek- tedir. Bunun da 16.6 trihon lirası nıaki- ne-teçhizat >atınmı olup.gerçekteay nlan fiziki vatıran ödeneği 40 trihon civarın- dadır. Bu ise \erilmesi gereken miktann beşte biridir. Kurulumuz. istenen ödenek- lerin bir an önce lamamlaıınıası, üniver- sitelerin altvapı tesislerinin eksiklikleri- nin giderilmesi fikrinde olup. eksik kapa- site kullanımı ve mekân sorunu olan yer- lerde yüksek öğretimin aksavacağı görii- şündedir"' Raporda. altvapı sorunkınnın çözümü için de şu önerıler sıralandı: - Yanm kampuslar ödenekler av nla- rak veva gönüllü kişi ve kuruluşlar ö/en- dirilerek tamamlanmalıdir. - Ellennde kullanımı mıimkün olmayan kamu arazıleri var olan üniversitelere 1996 v ılı bütçe >asa ta>arısının 15. mad- desinegöre satılacak gaş ri menkullerden avrılacak payın yüzde 50'den. v üzde 90"a çıkanlmasi gerekir. - Zarar eden ve atıl durumda bulunan K/T'lerin.özellik ar/edenleri ünh ersitelere araştırma sahalan olamkdev miilmelidir. SHCEKte seriatcı kadrolaşma 300kjşilik sürgün listesi befdetiliyor• SHÇEK'te dini eğitim \erilmesi yönünde genelge yayımlanmasımn ardından baelı kuruluşlarda dini içerikli programlar oluşturulmaya başlandı. Etütlerde yalnızca derslere yardımcı olmak amacı güdülen yuvalardan Atatürk Çocuk Yuvası Müdürlügü"nün "Dın ve Güzel Ahlak" başhklı faaliyet programında. ""İslam dininin diğer dinlere karşı üstünlüğü" gibi konular verahyor. BAM SALV1AN ANKARA - RP'h Deviet Bakanı Sacit Günbe>'e bağlı Sosval Hizmetler ve Çocuk Esiraeme Kurumu'nda iSHÇEKj RP. MHP veBBP kadrolaşınası giderek artarken çoğunluğu üst düzev v önetıcı- lerle Saglık ve Sosval Hızmet Emekçilerı Sendıkası (SES) üvelerindenoluşan sürgün edı- lenlerin sa> ısi 125 'e ula>tı. Ço- cuk vuvaîarmda dini ıçerıklı eğitim programlarının ağırlığı arttırıldı. Kadın sığınma ev le- rinin ve kreşlerin de kapatıb- caöını ıleri süren SES Genel Başkanı \e>si İ Igen. "ırkçı-se- riatçı militan vetiştirecek kad- ro varanlmava çalışıldığım" söyledi. Vakla>ık 28 binkişive 251 kuruluşuyla hızmet veren SHÇEK"te hız kazanan kadro- laşma konusunda RP'mn ken- dı ıçındeveBBPılednlaşmaz- lık vaşadığı öne sürüldü. ^a- pjlan veni atamalarda meslek ılgibi gözetılmezken sürgün- lerde de eş durumunun dikka- tealınmadığı kavdedildi. İller- deki jöneticilenn tek tek ara- narak istifava zorlandığı be- lirtildı. SHÇEK'te dini eğitim veril- mesı > önünde genelge > as ım- lanmasının ardından bağlı ku- ruluşlarda dını içerikli prog- ramlar oluşturulmava başlan- dı. Etütlerde yalnızca derslere yardımcı olmak amacı güdü- İen çocuk v uv alanndan Atatürk Çocuk Yuvası Müdürlüğünün hazırladığı "Dime Güzel Ah- lak" başlıklı faaliyet progra- mında. "Allah se\gisi \e İslam dininin diğer dinlere karşı üs- tünlüğü" gıbı konular >er alı- vor. Prograrnda. "Lai'klik \e Âtatürk'ün laiklik anlavışı ile Atatürk*ün dininıiz Ue ügili gö- rüşleri\esozleri"konu başlık- larının da bulunması dikkat çekti. Sık sık görev lı değışi- minin yuv alardaki çocuklarv e bakımı üstienilen vaşlılarüze- rinde olumsuz etki yarattığı vurgulanırken yakJaşık 100 ço- cuğun barındığı Behice Eren Kreş v e Gündüz Bakıme% ı Mü- dürü Fikri Akbin'ın tavininın durdurulması için. veliler "*• ımza topladılar. SES Genel Başkanı \e\si Ülgen. bütçede tav inleri çıka- nlanlann >olluklannı v ermek için veterli ödenek bıılunma- ması ve tepkı çekmemek ıçın 300 kişilik sürgün listesinınde bekletildiğini sövledı. SHÇEK'te 21 bın çocuk ve gence bakıldığını vurgulavan L'laen şövlekonuştu: -Asd amaç. REFAH^OL'un ırkçı-şeriatçı düşünceleriniha- \ atageçirecek\e kuruluşlarda- ki korunmajamuhtaççocuk\e gençkri kendi ideolojileri doğ- rultusunda militanlan haline dönüştürecek\önetici \e eğiti- ci bazdaki kadrolaşmavı va- ratmakhr. Bakanın her gittiği kuruluşta ilk sorduğu soru. ' Mescidiniz v ar mı? Rahat na- ınazkıldbılı_vornıusunuz?"ol- maktadır. Kİz >etiştirme \ urt- lanndakj/Jara Lzıınkollugı- veceksınız. ıftetlı olacaksinız' diyerek tesefrüre u>gun kı>a- fetlerönermekte. namus anla- >ışını tesettüre bağlamaktadır." SES Genel Başkanı L'lgen. Sos> al Varjıralaîma v e Dav a- nı^ma Vakfı nın ı Fak-Fuk-Fon) ödeneğının SHÇEK kanah} la dağuılmaMnda partızanca u\- gulama vapılacağı vönünde'ki ka\gılarını dıle getırırken -RP'nia BBP'nin >ıflardır*ap- tığı propagandalar dev let üze- rinden. de\ letparasn la resmi- leştirilerek >apılabilecektir" dedi. L Igen. kadın sığınma ev - lerinin de kadınları "fahişe" olarak göstererek kapatılmak ıstendiâıni belırrtı. l k î t t î YakJaşık 90 bin kişinin başMirusuyla skandatlar zincirine dönüşen Sos\alSigortalar Kurumu J # l l l J (SSK) sınaMnın >azılı bölümü sona erdi. RPörgütleri veMilliGençlik Vakfı'ndaişealınacak- ların listesinin çıkanldıgı iddiaları arasında gerçekJeştirilen sınavda. sıkışık oturan adavlann kopva çekmelerine olanak tanındığı gibi kimlik kontrolünün >etersbJiği nedeniv le adav lann yerine başkalannın girmiş olabileceği kuşkusu doğdu. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ali Kemal Başaran. soruların iktidar partili nıilletvekillerine verildigi > önünde duv umlan bulunduğunu \ urguladı. İşe girebilmek umuduyla Türki>e ge- nelinden Ankara'\agelenon binlerce insanm sınav çilesindc va/ılı bölüm dün sona erdi. N ükscliş Koleji'nde dün 17 bin 500ortaokul mezunu sınma girdi. V üksekokul. lise ve ilkokul mezunu adavlar. sınav sorularına "Sorulan kendileri vanıtlasın da görelim. Bu soruları vanıtlavabile- cekolsak burada işimi/ nevdi" di\e tepki gösterirlerken ortaokul mezunu adavlar sorulan "kola\" buldukiannj sö>lediler. (Fotoğraf: AA) Türban tartışmasını Danıştay çözecek • Avukatların türban ya da başörtüsüyle duruşmalara girip giremeyeceklerine Danıştay karar \erecek. Konuyla ilgili olarak iki a\ukatın dilekçe üzerinde çalıştıklarını belirten TBB Başkanı Özgen. davanın önümüzdeki salı ve çarşamba günü açılacağını söyledi. ANKARA (ANKA) - Türkıve Barolar Birliği (TBBl. Adalet Bakanı Şevket Ka/an'ın avukat- larıntürbanladuruşma\agiremeyeceklerıyönün- dekı Barolar Birliği meslek kuralıvlaaynı vönde- ki bakanlık genelgesini v ürürlükten kaldırarak bu konuvu vargıcın takdirine bırakan genelgesinin ip- taii amacıv la hafta içinde Danıştav 'a dav a açacak. TBB. davada bakanlığın vazısıvla ilgili vürürlii- âün durdurulmasını da ıstevecek. " TBB Başkanı Prof. Dr. Eralp Özgen, Adalet Bakanlığı'nın 19 kasım tarihli vazısıvla ilgili ip- tal başvuru hazırlıklannın tamamlanmak üzere olduğunu bildirdi. Konuyla ilgili olarak iki avu- katın dilekçe üzennde çalıştıklarını belirten Öz- gen. davanın önümüzdeki salı ve çarşamba günü açılacağını sövledı. Adalet Bakanı Kazan'ın kı- şisel göriişlerini bakanlık görüşü haline getırdi- ğinı.bövlecekişiselgörüş vedeğerlendirmeleriv- le vargıçları etkıleyebilmek amacıv la bakanlık tüzelkişilığini araçolarak kullandığını sav unan Öz- gen. "Bu davranış. görevini kötüje kulianma ni- teliğindedir" dedi. Prof. Dr. Özgen. Auıkatlık ^asası'nın av ukat- lann mahkemelerde nasıl givineceğinı TBMM'nin vetkısıne bıraktığını da anımsatarak Adalet Ba- kanlığı'nın va da Adalet Bakanı"nın bu kararı de- ğiştirme. gereksiz sayma \eva benzerı karar al- ma vetkisı olmadığına dikkat çekti. Bakanın TBB'nin genelgelenni yürürlükten kaldırma vetkisı olmadıöını beiirten Özızen. ba- kanlık vazısının türbanla ilgili Anavasa Mahke- mesi veDanıştav kararlarınaaykırı olduğunu bil- dirdi. TBB Başkanı Prof. Dr. Özgen. iptal başvurudi- lekçesinde vasaına, yürütme. yargı organlarıvla gerçek ve tüzelkışilerı bağlavıcı niteliği bulunun Anavasa Mahkemesı kararlarıvla Danıştav1 kara- rına da yer \ crıleceğini söv ledi. Özgen. bakanlık vazısının uygulamada aksaklığa neden olmama- sı için de yürürlüğün durdurulma>ı talebinde bu- lunacaklarını söv ledi. Özgen. bakanlığın türban genelgesinden sonra Türkıve genelinde tüm var- gıçları veavukatları tam bılgılendirmek amacıy- la ilgili mevzuat ile vüksek mahkeme kararlarını kendılerıne aöndermevi sürdürdüklerıni bildirdi. Aman Şasırmayın! KULIANIÇIIARIN EN ÇOK TERCİH ETIİĞİ DÜNYA MARKALARİ, MEDYA MARKET GÜVENCESİNDE, SADECE 5 MİLYON PEŞİNAT, 12 AY'A VARAN TAKSİTLERLE! 2 8 1 İ 9 4 9 •' <•> >• •••««!« ı" u< 8i :i! lî 1 H;S' 'îîS! 'SS • ERICSSON GH/GF 388 • NOKIA 8110 • SONY CM-DX 1000 • MOTOROLA 8200 • SHARP TQ - 450 • SIEMENS S4 ŞIMDI ARAYIN ÖKADIKÖY BOSTANCI 349 08 20 463 45 40 AYDINLANMA EMRE KOIVGAR Gazeteci mi Daha Güvenilirdir Politikacı mı? Son yapılan kamuoyu yoklamalan. halkın politika- cıya olan inancını tümüyle yitirdiğini açıkça belirtiyor. Medya, bellı sorunların üzerine gitmekle görevli görülüyor. ama ona duyulan güven de sarsılmış du- rumda. Otoriter siyasal dönemden, kapalı toplumdan. giz- li ilişkılerden ve en önemlısı bunları kendi çıkarlarına alet eden muhterıs ve pervasız politikacılardan kay- naklanan toplumsal yozlaşma, bir ahtapot gibi tüm kurumlan sarmakta. Bu korkunç gıdışe ''şeffaflık" ve "adalet" ilkeleri- nin yaygınlaştınlması, yani "demokratik hukuk dev- letinin" etkinleştırılmesı yoluyla "dur" denmez ise yargı gibi, ordu gıbı hâlâ saygınlığını koruyabilen ku- rumlar da yakında bu genel depremın kurbanlan ara- sına katılır. Hıç kuşkusuz, bu gidişın baş sorumlusu polıtıka- cılar. işin ilginç yönü, bu durumdan çıkışın anahtarının da politikacıların ellerınde olmasıdır. Çünkü şeffaflığı ve adaletin denetimıni yaygınfaş- tıracak ve etkinleştirecek önlemleri parlamentoda onların alması gerekıyor. Pekı politikacılar bu arada ne yapıyor? Yenı bir "sansüryasası" hazırlıyorlar. Esas olarak başarısızlıklarını ve pisliklerini halktan gizlemeye yönelik ızlenimi veren bu çaba, kendi açı- larından da tümuyle yanlış. * • • Basına karşı savaş açan iktidar, ister istemez şu soruyu gündeme getiriyor. "Acaba hangisi daha gü- venılir, neden?" Gerek politıkadakı gerekse yazılı ve elektronik ba- sındakı "pıslıklere" hiç gırmeden, soğukkanlı bir ır- deleme ile objektif açıdan bakmak ıstiyorum konu- ya. Çünkü ben hem basın mensubu olarak hem de politikacı kimliğiyle önemli deneyımler yaşadım. Basının amacı, "doğru haber vermek". Hem ya- şayabilmesı, yanı satış rakamlarının aşağıya düşme- mesi hem de meslek ılkeleri açısından varlığı "cfoğ- ru haber" vermesine bağlı. Polıtikacının amacı ne? Ülke sorunları için çözüm- ler üretmek. bunları halka aktarıp onay almak ve ik- tidara gelıp uygulama yapmak. Yani politikacının amacı. "vaatlerie halkı ıkna etmek ve bu vaatlerinı ha- yata geçırmek." Aslında basında da politikada da en büyük tehli- ke "tekelleşme". Aynca gazeteci patronuna, politikacı ise genel baş- kanına bağımlı. Ama ortak sorunfar, yanı benzeriikler hemen he- men bu noktada bitiyor. Şu farkları hemen anımsayalım: Gazetecıliğın okulu var. Politıkanın yok. Gazetecılığin meslek ılkeleri var. Politıkanın yok. Başansız gazetecı, ış bulamıyor. Başarısız politi- kacı da seçilemıyor, ama çok yüksek bir emekli ma- aşı alabiliyor veya eski ışıne dönebiliyor. Başarısız gazetede başanlı gazeteci. mesleğıne başka yayın organlarında, saygınlığını koruyarak de- vam edebiliyor. Başarısız partide başanlı politikacı- nın başka partiye geçmesı "ilke ve güven" sorunu doğuruyor. Gazeteci halkın yaşamını doğrudan etkilemiyor. Politikacı doğrudan etkiliyor. Halkın gazeteciden beklediğı basit: Doğru haber vermesi. Halkın politikacıdan beklediği karmaşık: Ki- şisel, aılesel ve ülkesel toplam refahın yükseltilme- sı. Gazetecılıktekı başarı, "gerçeğe uygun haber üre- tımı" gibi objektif bir ölçüte göre degeriendırilıyor. Po- litikadaki başarı, "seçmenın desteği" gibı sübjektıf bir kriter ile. Böylece başhktakı sorunun yanıtı ortaya çıkıyor. Ta- bii kı gazeteci daha güvenılır. Çünkü kendısinden beklenen, sınırlı ve hemen denetlenebılen bir görev. Oysa politikacıdan beklentı çok yaygın ve karmaşık, üstelik, başarısı hemen denetlenemiyor. Bence Türkıye'nın önündekı bunalımı aşmak için politikacılar yazılı ve elektronik basını, yanı esas ola- rak gazetecıleri düşman görüp hedef alacaklarına, onlan müttefik olarak kabul edip işbirliği yapsalar, hem kendilerinin hem de ülkenin çok daha yaranna olur. Unutmayalım ki her iki grubun da yaşaması, etkın ve verimli olabilmesı, ülkede demokrasinin işleme- sine bağlıdır. Düşmanını ezmek için demokrasiyi ze- deleyen, aslında intıhar etmektedir. Not: Son günlerde çok güzel fılmler gösteren Ka- nal D bazen filmi öyle bir yerinden kesip bir reklam arası veriyor ki bırakın izleyicinin keyfinin kaçması- nı, filmin anlamı bile etkilenebiliyor. Son örnegi, AJ Pa- cino'ya Oskar kazandıran "Kadın Kokusu" adlı film- de yaşadık. Bu filmin butün "ruhu" PacJno'nun en sonunda söylediği uzun nutukta yatar. Bu nutku tam ortasından kesip reklam koymuşlar. Film de berbat olmuş tabiı. Basın Konseyi İletişim özgürlüğü yasası hazırlanacak İslanbul Haber Senisi - Basın Konsevi Temsilciler Kurulu.REFÂHIOLhükü- metinin hazırladığı Basın '»'asası önerilerinın demok- ratik ıneşruıvetten voksun olduğunu belirterek "bu öne- rileri tümden reddettı. Kon- sev. veni bir "iletişim özgür- lüğü vasası'* hazırlama ka- rarı aldı.. Basın Konsevi'nin dün vapılan "GenişletümişOla- ğanüstü Temsilciler Kurulu" toplantısından sonra dün bir bıldirı vayımlandı. Bildiri- de. ülkemizde halen kısıtlı olan iletişim özgürlüğünün daha da daraltılarak haikın gerçekleri öğrenmesinı en- gellemek için 5680 sayılı Basın \'asası ve diğer vasa- ları değiştirmevi öngören nıyet ve çabalara tümden karşı çıkma kararı alındıgı belirtildı. Bifdinde. başta 5680 sa>ılıyasaolmak üze- re yazılı, sözlü v e görüntü- lü basını ilgilendiren tüm yasalann gözden geçinlme- sine gereksınım olduğu ka\ - dedilerek 5680 sav ılı yasa- nın ele alınmasına Basın Konseyi 'nin bu nedenle kar- şı olmadığı belirtıldi. Bil- diride başta Ba.Mn Konsevi olmak üzere. sektörün önemli temsilcilerinin «ö- rüşlerinı almadan ve demok- ratik meşruıvetini sağlama- dan değışiklik önerilerini hazırlamanın. hükümet pro- tokolü ve çağımızın katı- lımcı demokrasi anlav ışına "taban tabana aykın" ol- duğu bildirildi. Temsilciler Kurulu'nun, medvadünvasıyla ilgili or- tava atılan bir önenye gös- tereceği tavnn, "demokra- tik meşnınet"e uygunluğu- na göre belırlenmesıne ka- rar verdiğinin de belırtildı- ği bıldiride, özetle şu gö- rüşlere yer verıldi: "Temsilciler Kurulu. bil- gi çağına giren dünvanın ve toplumun gereksinimlerini karşılavacak bir 'ıletişım özgürlüğü vasasf hazırlama kararı aldı. Bu yasanın ha- zırlanmasına Basın Konse- >i Vüksek Kurulu'nun >a- nı sıra gazeteciter. bilim adamları. sivil toplum ör- gütleri \e sh asi parti temsil- cileri de katılacaktır. Basın Konsevi ülkemizdedahaöz- gür ve daha sa>gın bir ba- sın \aratnıak için kurulmuş- tur. Basın Konsevi bu doğ- rultuda bugüne kadar sür- dürdüğü mücadelevi, bun- dan b<iv le daha da dinamik bir tunmıla devam ettireeek- tir."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle