Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
«9 AfiALIK 1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KÜLTÜR 15
TRT yönetmenlerinden Tomris Giritlioğlu'nun ödüllü filmi '80. Adım' gösterime girdi
Korkımım ve cesaretin acıları• Korkunun da, cesaretin de
acılarını çekmiş bır kuşaktan
geliyorum ben. Aynca cesur
ve sıradışı ınsanlann
yalnızlığını da ıyı bılen
birıyirn
DL\Gl DIRGLN
"Kantödan Tango>a\ 'Su\un Ote ^a-
nı*\e *\azNağmuru'adlı fılmlere ırnza-
sını atanTRTvonetmenlerınden Tomris
Giritlioğlu'nun dordııncu uzun metrajh
tılmı '80. Adım'stnemalarda gostenme
gırdı
Mehmet Eroğlu'nun *^arım Kalan
Vürıivüş" adlı romanından uvarlanan
fılm Yurkıvede 1980 asken darbesın-
den sonra bır ara\a gelen 4 arkadasın
geçmı^lerını sorgulamalarını konu ala-
rak vakın tarıhın ızlen uzennde vol alı-
)or ZuhaJ Olca\, Haluk Bilginer. Omer
Levent L Igen, Dena Alabora. Meral Çe-
tinka\a. Tunca Vonder. Civan Camna.
Taner Barias ve Selçuk ^ ontem gıbı tı-
vatro kokenlı ovunculaıın rol aldığı 80
Adım"ın çekımlcrı ıçın îıtız bır araş,rır-
mava gınşildı Hatta çoğu mekân >enı-
den ırcja etiıldı 10 mılvarlık bır butçev-
le uerçekleştırılen f ılmın çekımlen Is-
tanbul Adfllar ve Şıle'de \e Ta\laııd
Bangkok'ta vapıldı
15 Ulu>*lararası Istanbul Fılm Festıva-
lı'nde '\ejat Lızacıbaşı En İ>i Film' \e
'En İ>i V »netmen' odullenne değer go-
rulen 8 Ankara Fılm Festıvalı'nde ıse
'Juri Gvel Odulu" ıle "En İ\i \ardımcı
kadın Ovııncu Odulu' (Humevra) alan
80 Adım Kolndeduzenlenen tılm tes-
tıvalınde d e Zuhal Olcav'a "En İ>i ka-
dın O> uncu Odulu'nu getırdı Fılm uze-
nne vonetmen TomrisGırıtlıoğlu ıle ko-
nus,tuk
- "Yaz Yağmuru'nu bir vonetmen >d-
reğhle çektiğinı/i, "80. Adım'da ise sade-
Ce >üreğinizi değil, bevninizi de devreve
soktuğunuzu sovluvorsunuz bıı \u\ı, -
ni/de. Neden gerek du\dunuz bo\le bır
degişiMiğe?
TOMRISGİRİTLİOĞLl-Bubırde-
ğı^ım değıl sadece hedefledığını seyır-
cı kıtlesı ıle daha doğru ve vakın bır ılı$-
kı kurmaçabasi Dahaoncekı uçfılmı-
nıı -'KantodanTangoya'.'SuvunOteYa-
nı' \e •1
ıaz Yığmuru nu- ı,ekerken benım
ıçın onemlı oljıı fılm ılearamdakı duv-
gu bağıvdı Ovsa '80. Adım'da tıhnde
kurmava çabaladığım dunva ıle arama
sevırcı kavgısı da gırdı Avnca '80.
Adım'ın senarvosiınun benımotekı tılni-
lerımduı avnlan bırvanı \jr Daha sert
\e tenıpolıı bır rep ıstıvordu Bu neden-
le vurc&ınıın sesım dınleverek daha on-
ılmlerımden edındığım bırıkımı de
kullanma\açalı>arakı,ektım "80. Adım'ı
- Mehmet Eroğlu ile bir >ılı aşkın se-
nano çalışnıanı/ oldu film u/erinde. Bu
ortakçalışmadan sozedcrmisiniz bıra/.'
Senarvova dahil ulmak gibi bir ka>gı gut-
tunüz mu bu sureçte.'
CİRİTLIOĞLU - Mehmet Croğ-
lu nun senaryosu teknık olarak mukem-
meldı Bu bırvıl bovunca senarıstın (va-
zarın) sanatçı kınılığı \e duvgularıvla
kendı duv arlılığımı bulu^turmava ugra^-
tım Çokıvı bırçalı^niddonemıgeçirdık
Mehmet Eroğlu ıle Av rıca ben > onetme-
nın bu anlaında fılmın senarsosiına ka-
tılımını mutlak bır \arar olarak gom\o-
runı
Tomris
GiritlioğJu'nun
\onettiği,
Mehmet
Eroğlu'nun
"Vanm Kalan
\ uru\ uş' adlı
romanından
marlanan '80.
Adım'
Tıirkne'de
1980a'skeri
darbesinden
sonra bir
ara\a gelen 4
arkadaşın
geçmişlerini
sorgulamala-
rını konu
alarak \akın
tarihiıı i/leri
u/erinde jol
alı\or.
-'X0 Adım .\akıntarihebakanbirça-
lışnıa. \ akın tarihe \ onelişini/ neden.' Bir
donenı filmi >aparken bolgescl kokenli
bir > onetnıcn oluşunu/un. ki MIII olarak
Na%u/ Turgul'un 'tşki>a'sının çekimle-
rini dc belueselleştırdinû. a>antajları ol-
du mu.'
CrRİTLİOĞLl1
- Nakın tarihe \one-
lıs jslmda "Su\un Ote >anı" ıle ba>ladı
Belgesekılığımın baııa çektığım her
tılmde (avdasi oldu Tııızlığım ara^tır-
macilığıııı \e -.abırla her ka\naga ula1
;-
ma ı,abanı bana o şılların getırdığı bır
dısıplın Ancak belgesel çekerken benı
doııemleı \c o donenılerın gerçek akta-
rımı ılgılendırı\ordu Ovsasınemada ın-
san dtı\gulaıı ı,elişkı \e çatısmalan be-
nı çeknor
- Bildiğimiz kadarıvla ınuncularia on
çalışma \apma\ ı \eğli\orsunu/. O> uncu
seçimindeki kriterleriniz neler oldu?
GİRİTLİOĞLL1
- O) uncu seçımınde
> ureğıne \ e zekâMna gu\ endığım oy urı-
cularla çalı^mak en onemlı kntenm ^ o-
netmenle o\uncu ara^ındakı ılı>kı. (ıl-
mın butun dığer unsurlanndan daha on-
de artık benım ıçın Çunku ıstedığınız
kadar ı>ı ı^ık >apın mukemmel bır at-
mosferkurun hıçbır^eN "ijibiro^ncu'
kadar karaktennızı \e Jılmınızı 'sahici'
kılmaz
- '80 Adım' vakın tarihi konu aldığı
halde u/erinde çok riti/ çalışılmış, deta>-
lı bir mekân araştırmasına girişilmiş bir
film olarak dikkatçeki\or. Bu tur birha-
zıriığa neden gerek duvdunu/.'
GJRİTLİOGLL - Benı en az donem
kadar ılgılendıren ıkı unsurdaha\ar Fıl-
mın mekaııı \e (ılmın renklerı Bu ne-
denle ı,ektığım tum tılmlerde senar\o
nun ıstedığı mekânlann pe^ınde ko^tu-
ğum ıçın hazır mekânlardan zı>ade pla-
to tasat va da duzenlenmı^ mekânları
tercıh ertım Bojlece ıılmın gene! renk
\eatmoNtenni koruma^ansımoldu A>-
ncasenarvonungerektırdığı mekan \eo
mekandakı aksesuvarve kostumlenn de
O)untu vonetımının onemlı pan,aların-
dan bırı olduğuna kesjnlıkle ındnnorum
- 80 Adım ı, korku\eeesaretisorgu-
la\an bır fılm olarak ranımlarsak sizin bu
ka\ ramlara >aklaşınıınız nedir?
GİRdLİÖĞLL - Her ıkiMnı de çok
ınsanı duşgular olarak vorumlu\orum
korkunun da cesaretın de acılarını çek-
mi!> bır ku>aktan gelıvorunı ben A\ rıca
cesur \e sıradı^ı ınsanlann \alnızhgını
da ı\ı bılen bırıvım
-Sonprojeniz Salkını HanımınTane-
lerf u/erine bilgi >erir misini/: geldiği
aşama nedir.'
GİRITLIOĞLl - Salkım Hanımın
TaneJeri'nınara^tırma senano vebutçe
^alışmaları suru\oı
Kalmık
Vakfı'ndan
sanatçılara
ödül
Kultur Ser» isi - A\ ^e \ e
Ercumend Kalmık
\akfı'mn ( AEk\ ) guzel
sanatlar oğrcncılerıne \e
genç sçinatç-ılara vonelık bır
resınV'desen \e ozgıln
baskı van^masının
sonuçları belırlendı
Toplam 55 oğrencının 79
şapıtla katıldığı 4 Resım
Desen. Ozgun Baskı
Yarısma>.rnda Alaattin
Aksoy Balkan Naci
İslinıveli. kenıal İskcnder.
Huha kalmık. Ne\hiz
Tameli. Mehmet Guler>üz,
Ta\fun Erdoğmuş. Jale V
Erzen'den olu>an NCI,ICI
kurul, 24 ka>ımdakı
toplanrısivla 9 ogrencıvc
odul \erdi 20 oğrencının
vapıtını sergıleneve değer
buldu
Gelencksel olarak
Ercumend Kalmık ın
doğum gunu olan 2 arahkta
\apilan odıı! torenınde.
resim dalında Ibrahim
Şafak, ^evda Cesur, Zejnep
Akgun desen dalında
Berna Can. Husnu
hidoğan, \usufZi>a
Ajgen ozuun baskı dalında
Ze>nep Goldeli, Ilgını
\er>eri v e l mut Suduak
odullendırıidı
Sergılenmeve değer
bulunanlar ıse resım
dalında Abdullah Kılıç, A.
MügeNarer. AjşegulTıirk.
A>şen L rfalıoğlu, De\ rim
Karakuş. Gonül Karakan.
Ha\rullah Lğur. Huse>in
Y ıldırım. Mehmet Ozen,
Sa\at Lşaklıgil olarak
belırlendı Desen dalında
Sefer Memişoğlu ozgun
baskı dalında Aslıhan Onal,
D. Alaca Sırmaçek, Enıel
Akın. Emine Dikmentepe,
Ha\ri Esmer. Maide Bıılak.
Mısra Oncel. Nuri kuzucan
\e Rıdvan Coşkun un
yapıtlan sergılenme\e
değer bulundu
1971 'de >ıtırdığımız
Ercumend Kalmık adına
eşı A>şe Kalmıktararından
kurulanvakıf 1993'tenbu
>ana Turkıve çapında guzel
sanatlar eğıtımı \eren 18
vuksekoğretım kurumunda
lisans ve hsanustu eğıtım
goren gençler arasinda
duzenledığı bu \arısma ıle
bugune dek V guzel
sanatlar ogrencis>nı
destekledı \ansma
çerçevesınde 13 arahk gunu
.saat 15 00 te ITL Ta^kışla
Bınası nda >an>malann
tartiijilacagı bır panel de
duzenleneı_ek Zahit
Bu>ukişle>en ın voneteceğı
panele Beril Anılanmert,
Fiısun Balkaja. Şefik
Kahramankaptan. Mumtaz
Sağlam ve \usufTaktak
katılacak 3-21 arahk
tannlerı aıasinda açık olan
serjn AEK\ nın
Gumuşsuvu Saravarkası
Sokak No 35-3
7
'dekı
merkezınde ızlenebılır
Piyanist Fazıl Say'm Türkiye'nin çeşitli kentlerindeki turnesi sürüyor
6
Dâhi değiliııı, piyanoya hastayım'AMCARA(AA)- klasık muzık
alanında Turkıve nın scsını dun-
va\a duvuran 26 va^ındakı pı>a-
no sanateısı bestecı Fa/ıl Sa>
kendını dâhı olarak gormedığını
ıtade ederken "phamna tıasta"
olduğunu ve muzık >apıııak »s,te-
dığını sovledı
Fazıl Sa> Gazı Lnıvresitesı
Rektorluğu nde verdığı resitalde
Ha\dn. Mozart, Shubert ın eser-
lerını seslendırdı Daha sonra unı-
versite oğrentilerınm sorularını
>anıtla\an Sav bır soru uzenne
kendısını dahı olarak değerlendır-
medığını sovledı Dahının bu \e-
tenegnle ınsanlara ıılasması ge-
rektığını ıtade eden Sjv "Dahilik
ka\ranııvla ilgilenınek istcmivo-
rum. Vapmak istediğim şe> (er \ar.
Kimileri dahi derken, kimileri ko-
tu eleştirilerde bulunu\or. Ama
ben butun bunların otesinde ııııı-
ziğimi vapmak isrivorum" dedı
Sav bırsoruvu vanıtlarken Al-
nıanva'da gorduğu felsete eğıtı-
mının sanatına buvuk vararı ol-
duğunu. bunun dun\a goru^unu
değı^tır
dığını sovledı Fazıl Sa>,
eserlerını ne kadar surede >azdı-
ğı >olundakı sorusa ılk pıvano
konçertosunu 20 va^ındavken 4
a\da "•İpek>olu"adlıeserını > a \ -
da senfonı konçertosunu ise 1 5
\ilda tamamladığını ıtade ettı
Hareketlerimden rahatsız
olanlar \ar
Bır oğrencının "pi\ano çalar-
ken vaptığı hareketlerin muziğine
bir katkısı olup olmadığını" sor-
ması uzenne sunlan ^o\ledı
"Bundan rahatsızlık du\anlar
olabilır. Bunu so> levenler de oldu.
Rahatsız olanlar gozlerini kapata-
bilir. Ben de gozlerim kapalı sin-
lu>orum bazen."
Sav. bazıeserlennde cazmuzı-
• Ankara'da Gazı
Ünıversıtesı'ndekı
resıtalınden sonra
oğrencılerın sorularını
yanıtlayan Fazıl Say,
"Dâhılık kavramıyla
ılgılenmek ıstemıyorum
Yapmak ıstedığım şevler
\ar Kimileri dâhı derken.
kimileri kotu eleştirilerde
bulunuyor Ama ben butun
bunların otesmde muzığımı
yapmak ıstıyorum" dıyor
Sa>. Turkı>e'nın her
>erınde, tasrasında bıle
çalmanın kendısı ıçın çok
onemlı olduğunu.
ulkemızde çok az olan
klasık muzık sevgisinı
arttırmavı amaçladığını
soyluyor
ğının unsurlarını kullandığını
anınisatarak ılende caz muzığı
çalıp çalmavacağı volundakı bır
bas,ka soruva ıse klasık muzıkten
asla vazgeçmeveceğı vanıtını ver-
dı Elektronık muzıkaletlenvle ıl-
gılenıp ılgılenmedığını soran bır
oğrencıve de Sav pıvanovu gos-
tererek "Ben bu aletin hastası-
\ım~ vanıtını verdı
Türki>e*de çalmak benim
için çok önemli
Fazıl Sav bırba^ka soruvıı va-
nıtlarken de Turkı\e ıle bağları-
nı koparmak ıstemedığmı vesekız
avlık penvodlarla Turkıve've ge-
lerek konserler verdığını sovledı
Sav "Turkne'nin her verinde,
taşrasında bilecalnıak. benim için
çok onemli. Amacım. Turkhe'de
çok az olan klasik nıu/ik sevgisini
Faal Sa\ 'klasik muzikten sa/geçmem' di>or
arttırmak" dedı Sav devletın
ınaasa bağladıgı sanat^ıların vıl-
da bır konser v ererek tembelle^tı
ğınisavunurken "Benim için mu-
cadele etmek. daha guzel" dedı
Ulusal muzığe nasıl baktığı vo-
lundakı soru uzenne de Sav Tur-
kıve'de çok guzel omekler bulun-
duğunu ancak I9ıü larda beste-
lenmı^Turkeserlennın Batı'daar-
tık tazla ılgı gormedığını belırte-
rek venı bestecılere ıhtıvaı, bu-
lunduğunu ıtadeederek bunlann
kendiimın vetısmesınde buvuk
rolu bulunduğunu kavdettı Fazıl
Sav "Pnanonun Klasik Turk
Miiziği eserierinin seslendirilme-
sinde kullanılmasını nasıl değer-
lendirdiğT'volundakı soruva da
"Pivanonun Batılı bir tınısı var.
Turk Sanat Muziği'nin de kendi-
ne ozgu bir sesi \ar. Onun otantik-
liğinin korunması la/ım" vanıtını
verdı konser sikhğının muzık ka-
lıtesinı etkılevıp etkılemedığı so-
rusiı uzenne de Sa> 40 guncîe 30
konser verdığını belırterek "Sii-
rekli konser \erince. sahne>e çık-
manın benim için bironemi kalmı-
>or. Ovsa bir hevecanı olmalı. O
hevecanı kavbetmemek la/ım.
Çok sık konser psıkolojik açıdan
i\ideğirdedı
Türki\e turnesi sürüyor
Gecen hatta Ankara da >et Ren-
gim Gokmen vonetımınde Cum-
hurba^kanlıgı Senlo'M Orkestrasi
ıle konserlenn vanı sira resitaller
veren Fazıl Sav bu hafta da turne-
sinı surduruvor Bugun Askerı
Mızıka Okulu nda bır reMtal 11
arahk ı,ar>amba Izmır Devlet
konservatuvan ve Turk Amen-
kan Derneğı'nde. 12 arahk per-
s.embe Dokuz Evlul Unıversılesi
Muzık Eğıtım Bolumu'nde ve
Turk Amerıkan Derneğı nde 15
arahk pazar Mersın Fılarmonı
Derneğı nde. I 7
arahk salı An-
takva'daOzurluCocuklarRehabı-
lıtasvon Merkezı'nde 18 aralık
çar^anıba vıne Antakvada Musta-
ta Kemai L'nıversıtesTnde. 19
aralık per^embe Bursa Lludağ
Lnıversitesi ne pıvano sağlamak
ıçın bır resıtal 24 aralık salı Istan-
bul'da lîşik Lısesfnde 25 aralık
çarsamba Boğazıçı Unnersıte-
sı'nde. 26 aralık perşembe Istan-
bul Fılarmonı Derneğı ıçın
AkM'de resitaller verecek 27 ve
28 arahkta ıse vılba^ı kon^erlenn-
de [stanbul Devlet Sentonı Or-
kestrasi eşhğınde Saınt-Seans
konçerto seslendırecek
Altıntaş 'Saraydan Kız Kaçırma'yla Mine Sanat Galerisi'nde
GILERÇETIN
Kltıntaş'm sergisi 25 aralığa kadar Mine Sanat Galerisi'nde.
Mustafa Altınta^'ın vakla^ık bır
vıl once Bevoğlu Ak>anat'ta açtığı
"Sara>dan Ktz Kaçırma" başhklı
sergisi bugunlerde kadıkov"de Mi-
ne Sanat Galerisi nde »ergılenıvor
Sanatçı Avrupa vakasındakı sergı-
sını Anadolu yakasındakı sanatse-
verın ızlevememeM nedenıvle bır
kıtadan otekıne tasımı^
Bu mekan değısıklığıv le ılgıiı
olarak Altıntaş ı en çok etkıleven
nokta ise venı gaferının de tızıksel
vapısı nedenıv le sergının kav raıiüal
vonunu hafıtfeterek sergıve venı bır
atmosfer kazandırmı^ olması
1970'lerdenbenkavranisalavak-
laşan vapıtlar sergıleven sanatçı
plastık sanatlarda "butun medvala-
rı" kullanınav ı teaıh edıvor Altın-
ta^. sanatının bır noktasiııda mııtla-
kadu^uncev ı de v urguluv or ve "Be-
ni ilgilendiren her alanı çağdaş dil
olarak sunuvorıım ben. Bu benim
en doğal hakkım" dıvor
Du^uncevı veva kavramları ele
aiırken de kendisinm plastık sanat-
lara dt,ıhmını bııevın ıç dunvasin-
dan oğelerı on plana çıkaıan sanat-
çı. Mozart ın ~Sara_\dan Kız Kaçır-
ma"sinı da aynı vakla^ımla aktar-
mı> vapıtlanna Resımlerde "Sarav-
dan Kız Kaçırma"nın muzık bov u-
aı bır kenara bırakılırken Altıntas,'ın
kırnıızıları mavılerı bevazları. ta-
nhı kız kaçırnıa kavramının plastık
sanat. a^k ıhtıras erotıznıbırdeıro-
nı bovutlarınaozgurluklennı bağış-
lıvor Sonuç mu' Zıhınlerımızde
bugune kadar olus.an kız kaçırma-
nın otesinde. bıreysel ve ozgun bır
bovut
Altıntaş. sergıve hazırlanırken uç
av bovunca Mozart dınlemı>. an-
cak. bu besteden esınlense de sanat-
t,j\ ı en çok mutlu eden nokta so-
nuçta Mozart ın nofalarını sov utlaş-
tırabılmı> olması Altınta^ Mo-
zart ın bestesindenvolaçıkarakço-
cuksu devıngen ne$eh,ıvımser to-
leıaıish sesler duzenını >akalamış.
vebuduzenıgorselhgeta^ınıı? \a-
pılnıiş bu vorumun tekrarından ka-
cınan sanatçı Sara\dan Kız Kaçır-
nıa nın sahnelenı^ını deozelhkle ız-
lenıemı> ve kendı sistemını orgutle-
verek kendı kahramanlardızısını de
varatmıs,
"Ressam ressamdır; konulan.
araçları bellidır" turunden sanatçı-
nın "nıedva'ldnnı kisJtlavanvorunı-
lara katılmavan sanjtçı bu goru^e
en çok Paris'te aldığı sınema eğıtı-
nıının teknıklerını. renklennı. ızle-
rını ta>ıyan resımlerı>le karş.ı çıkı-
vor \er_verkameragibideta_vlarai-
nen sanatçı kırnıızıları mavılerı
olanca canhhğıv la aktarıvor resim-
lerınde
Çok medvalılığı araç olarak kul-
lanmaktan korkmadığını sovleven
sanatçı bırtakım eles,tırmen!erın
bakiş açısının bu tarz bır dunv a go-
ru^unu kavra>amavacak kadar M-
nırh olmasından da uzuntu duvdu-
ğunu belırtıvor
Altıntaş. Turk resmının durumu-
nu değerlendınrken deçok uzun su-
re teodal dunva goru^unun urettığı
sınıriı estetıkten kavnaklanan Turk
resmının tarıhsel dıvalektıge baglı
olarak kendı dıvalektığını gelıştıre-
ceğını bu konuda da pek çok a^ama-
nın geçıldığını belırtıvor
Sanatın çok oze\ çok ozgun çok
gızh çok katılımcı vanları kadaı o-
nunaçıhmcı okunabılu veaçıkvo-
nunudesevıvor Altınta> veson ser
-
gılennde ızlevıcılerle kurduğu va-
kın ıletişimı de buna bağhvor Mo-
da akımların çekicılığınden uzak
dtırurken ozellıkle donemlerm olu>-
turduğu vıldızları hızh tuketnıe sis-
temme karsı duvarlı davranıvor Bu
ınesatelı yakla^ımı konusunda da
hıçbır endı^e duvmavan sanatçı
"Kesmiriıde moda akımlar benim
vorumumla zaten var" dıvor
BUAŞAMADA
ŞÜKRAN KURDAKUL
Elli Yıl Sonra Denizli'de
"Daha once Denızlı Cezaevı 'nde yatarken
Gozlenmı aradığım berbenn aynasınds
Yakındım bılıyorum
Emzıren bır kadının çocuğa yakınlığı kadar
Ve uzaktım bılıyorum
Koparılmış bıryıldız gıbı evrende
Duşune duşune kendıme varabılmek ıçın
Sozcuklenm şıırlenm ne kaldıysa elımde
Yasalarla ıçlenmeden gecelen
Vardım bılıyorum
Ve yoktum bılıyorum
Kondularda parçaladığımız
Insanlan kadar şehrın
Yakındım ve uzaktım bılıyorum
Mektuplardan mektuplara
Bılıyorum ıçımın koşelerınde
Gızledığım değırmenlerı
Vardım ve yoktum bılıyorum
Yaşama tutuna tutuna"
Okuduğumuz dızeler şımdı "duman/ı bıraynadan
seyreder gıbı" belleğımın kuytu ko$elerınde yan-
sımalarını duyduğum dort buçuk aylık bır zaman dı-
lımıne tanıklık edıyor
50 yıl once ılk hapıslığın 135 gunune
Çankaya 'nın ısteğıyle bırden fazla partı kurulma-
sı yasağının kaldırıldığı 1945 sonrası
CHP'nın kendı ıçınde buyuttuğu yenı sınıfın, ka-
bına sığmadığı gucunu algıladığı yıllar
Toplumbılımcılerın "erken cumhurıyet" donemı
olarak nıteledığı 1923-1945 arası sınıfsal kımlıgı-
ne dokunulmazlık arayan buyuk toprak sahıplerıy-
le lıman burjuvazısı ıstemlerını kalabalığın sesıne
donuşturmeyı başarmış
- Özgurluk ıstıyoruz
Izmır'de yaşıyorum
18 yaşım yenı bıtmış Şnrımın peşıne duştuğum
donem Varsam dızelerle vanm Rilke'nıngençşa-
ırınden sormasını ıstedığı soru kafamdan gıtmıyor
- Yazmasam ne olurum^
Yanıt
- Yok olma, gerekçesı kalmamış bır yaşam ya-
vanlığı
Bızden oncekı toplum savaşımcılan Doktor Şe-
fik Hüsnü'nun onculuğunde Turkıye Sosyalıst
Emekçı ve Koylu Partısı'nı kurmuşlar
Yayın organlanndan bırı Yığın dergısı Nâzım'ın
ibrahim Sabri takma adıyla şıırlerı yayımlanıyor
Yıgın'da 'Şofor Ahmetler', 'Ölume Daırler'
Dergı de toplumun tum sınıf ve tabakalarına oz-
gurluk ısteyen partı de tarıhsel bır sıçrama benım
ıçın
Mustafa Kemal'ımızın bıle toprak reformunu
gerçekleştıremedığı bır ulke Turkıye
Emekçı sınıfların orgutlenme olanagına kavuşa-
madığı "ımtıyazsız, sınıfsız kaynaşmış bır kıtleyız"
edebıyatıyla bılımsel bılgıye aykırı gelışmelerın ne-
redeyse yasa gucu kazandığı bır ulke
Bır yanda yasa kılığına burunmuş yasaklar
Bır yanda "Hayatta en hakıkı murşıt ılımdır"
Bır yanda Ulusal Kurtuluş Savaşı'nızın temel ıl-
kelerı
Bır yanda Uluslararası Kapıtalızmın emperyal
guçlerını temsıl eden ABD ıle tehlıkelı yakınlaşma-
lar
Sermaye erbabının dunyaya açılmak ıstedığı do-
nemde, emeğı savunan bır bırleşmenın dışında kal-
mayı şaır duyarlığına yakıştıramıyorum once
Sonra Kurtuluş Savaşı'mızın kultur mırasına
Sonuç 142 maddenın kapsamına gırmektır
Merhum maddenın ongorduğu ceza altı aydan
başlıyor o tarıhte
Ve ben Turkıye Sosyalıst Emekçı ve Koylu Par-
tısı yandaşı, edebıyat duşkunu dort genç arkada-
şımla bırlıkte Denızlı Cezaevı'nde volta atmaya alı-
şıyorum
Bugun baktığımızda yuzyılı aşkın mahkûmıyet-
lerie ışıklarından ve duşuncelerınden başka yıtıre-
cek bır şeylerı olmayan "hapısnanecı "lerı anımsa-
dığımız zaman anlamı soyutlanabılır bu gerçeğın
Bılıyorum
Ama duşuncenız yargılanmışsa bır gun bıle çok-
tur, hapıshkte geçen
Onlemeye yuzyıl bıle yetmez
Her koşulda ıçımızdekı ozgurluğun dokunulmaz-
lığını koruyabılıyor muyuz
9
•••
Ellı yıl sonra gıttığım Denızlı Cezaevı'nın şımdı
"Dumanlı bır aynadan seyreder gıbı duyduğum"
bahçesınde volta atanlardan çoğu doğmamıştı be-
nım 135 gun ozguriuğumden yoksun bırakıldığım
zaman
Denızlı Sanatseverler Dernegı'ndekı konuşmam-
da belırttıgım gıbı italyan Ceza Yasası ndan akta-
rılan 141 ve 142 maddeler bızım donemımızı sım
gelıyordu
Duşunme ve yaratma ozgurluklerımızı askıya
alan "Terorle Mucadele Yasası" bugunu sımgelı-
yor
işte Turkıye
Işte bız
Roche 100. yılmı Ottmar
Liebert ile kutluyor
Kulfur Senisi - Roche
kurulu^unun 100 vılkutla-
malarını.dunvanınunlugı-
tanstlen arasinda ver alan
OttmarLiebert'ın. ^ara-
lık pers,embe akşanu. Is-
tanbul Lutfı kırdar Ulus-
lararası kongre ve Sergı
Saravfnda vereceğı bır
konserle kutlavacak Koln
doğumlu Ottmar Liebert.
gıtar çalma) a on bır vaşın-
da başladı
On sekız >aşında Rusya
ve bazı As>a ulkelennı
kapsavan bırdızı gezıve çı-
kan nıuzıs>en geieneksel
muzıklen ınceledı Liebert.
gıtar veteneğını. once Al-
man>a sonra Boston'da.
sonuncusunu 1985'tedağı-
lan "Jazz-Funk" grupla-
nnda gosterdı
1991 vıhnda adını dun-
vavaduvuran sanatçı. Nevv
Age hstelerınde tırmana-
rak Bıllboard'un "\ılın
Sanatçısı"unvanını kazan-
dı
100 vılını "Çocuklarda
Ottmar Liebert
Kronik Hastalıkları Tara-
maÇalışması"ıle kutlavan
Roche avnı gece Turk he-
kımlerının arasfırma nıte-
lığındekı çalı^malarını tc?-
vık amacıvla. geieneksel
"Roche Tıp Araştırmaları
Odulu"nun uçuncıısunu
enteksıvon alanında vapıl-
mı^ çalısmalara veıecek
Buodul 1994 vılındd kar-
dıyolon 199^ vılında da
psikıyatn dalında verılmı v
tı