Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AR/LIK 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Politikacılar
tatiMe
• ULIDAĞ (AA) - ANAP
Genel Eaşkanı Mesut
Yılmaz LJI eşi Berna Yılmaz
ydbaşı tırilini çocuklanyla
birlikte Jludağ'da geçiriyor.
Maliye îakanı Abdullatif
Şener, lludağ'da
-bakanlıjına ait tesislerde
-yılbaşı Uîilini geçirirken
Milli Sa^unma Bakanı
Turhan "ayan, Sanayi ve
, Ticaret Rakanı Yalım Erez
ds tatülerini Uludağ'da
dLnlenen-k geçiriyorlar.
Devletin ciddiyeti
•m İstanM Haber Servisi -
cDemokn-tik Banş Hareketi
Genel BLşkanı Turgut Inal,
.devletin jiddiyeti ve ona
, duyulan güveni yitirme
noktasııu geldiğıni belirtti.
'l2 Eylül yasalannın
..TûrkiyeVi dünyada en çok
siyasi partinin kapatıldığı
'bır ülke durumuna
soktuguru vurgulayan Inal,
" Bütün ^unlann
çözümürde demokrasi ve
• adalet illeleri vazgeçilmez
olup yarp tam fonksiyonel
hale getirilip güvence
içinde gcrev yapması
sağlannulı, ülke çağdaş bir
yapı ve h-ikuka
kavuşturulmalıdır" dedi.
Noel Baba eytemi
r lKAYSERİ(AA)-
JNızam-ı Mem Ocaklan
JCaysen Şubesi'nin "Noel
Baba" mıketini yakma
teylemıne pohs izin_
vermedi. Nizam-ı Âlem
^Ocaklan II Başkanı
"Mustafa Dalkılıç'ın yılbaşı
kutlamalannı protesto
*amacıyla düzenlediği basın
toplantısnın ardından, daha
önceden hazırlanan ve
üzerinde 'Kahrolsun Haçlı
Zihniyeti' yazan Noel
Baba maketi yakılmak
istendi Ancak izinsiz
-olduğu gerekçesiyle
maketın vakılması polisçe
engellendı.
.Kara deükler
fcapatiacak'
• ESKİŞEHİR (AA) - RP
Genel Ba$kan Yardımcısı
Abdulkadır Aksu,
hükümetin, sorunlan
bildigini ve özelleştirmenin
en iyi şekılde uygulanarak,
(devletin sırtındaki "kara
deliklerin" kapatılacağını
söyledi. Kara deliklerin,
sosyal güvenlik kuruluşlan,
KlT'ler ve devlet bankalan
jOİduğunu söyleyen Aksu,
"Serbest piyasa
ekonomisınin uygulanması
için özelleştirme yapılmalı,
.devlet küçültülmelidir.
Özelleştirme sonucunda
•devlet, sağlık, güvenlik gibi
>asıl işine dönecektir" diye
konuştu.
îzmir'de ev
yakıMı
• İZMİR(AA) - Izmir'in
-Karabağlar semtinde tek
katlı bir ev. bacasından
"benzin Jökülerek yakıldı.
Kimlikieri belirlenemeyen
"kişi ve\a kişilerce yakılan
ve emekJi işçi tbrahim
K.eklisay'a ait ev, itfaiyenin
'müdahalesiyle kısa sûrede
'söndürûldü. Keldisay'ın
evde yalnız olduğu sırada
rneydara gelen olayda, bir
"odanın eşyalarla birlikte
'tamamen yandığı belirtildi.
Cezaeylepinde
açık görüş
*M Haber Merkezi - Adalet
Bakanlıgı'nın "Yılbaşı
.Genelgesi" dogrultusunda,
.pezaevkrindeki açık görüş
•jaygulanası dün de sürdü.
Bakanlık genelgesi
uyanncı. yakınlanyla
-öncekı şün görüşemeyen
tutuklu ve hükümlüler açık
görüş uvgulamasından dün
olduğu gıbi bugün de
yararlarabilecekler. Açık
•görüş 03nağından
-yararlaramayan terör suçu
veya terâr amacı ile işlenen
şıuçlardiiı hükümlü ve
tutuklu jlanlar ise 1 ve 2
•cakta kapalı görüş
^apabilecekler.
RP'niıABD
jareti
I ANKARA (Cumhuriyet
Îürosu)-Refah Partisi'nden
^BD'yt ilk resmi heyetin,
y«eni yıln başında gideceği
fcaydedidi. RP'nin "gölge
Âşişlenbakanı" olarak
l^ilinen 3evlet Bakanı
Abdullan Gül ile Devlet
feakanı r
ehim Adak'ın
^'ashington ziyaretinde,
|rak'a \;rilen sınırlı petrol
$atış iztnin ardından
jgelişmeerin
Aeğerletdirileceği, aynca
TürkiyeABD ekonomik
ilişkilernin de ele alınacağı
(>elirtild. Washington
yKmetirrmin, bazı basın
*jwganlarjıa da yansıyan
^ ılımlı tavnnın
RP'ye davette
dikkat çekti.
TİHV raporu: Türkiye, insan haklan ihlallerinde önde gelen ülke
'Işkenceci konnnıyor'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türkiye
İnsan Haklan Vakfı'nın (TlHV), "Tedavi ve
Rehabilitasyon Merkezleri Raporu 1995r
e
göre Türkiye, insan haklan ihlallerinde önde
gelen ülkeler arasında yer alma özelliğini ko-
rudu. Olağanüstü Hal Bölgesi'nde görev ya-
pan güvenlik görevlilerinde sık görülen "VI-
etnam sendromu"na işkence görenlerde de
rastlandığı kaydedildi.
TtHV Başkanı YavuzÖnen, işkencecilerin
siyasal iktidarlar tarafından korunduğuna
dikkat çekerek "Siyasal iktidarlann bu yak-
laşımı nedeniyle suç işieyen 'şerefli vatanse-
ver kahramanlan' sorgulamak ve yargılamak
da imkânsızlaşmaktadır'' dedı.
TtHV; Ankara, Istanbul, lzmir ve Ada-
na'daki merkezlerine 1995 yılı içinde başvu-
Basma
baskı
bu yıl da
surdu
• Basın Konseyi'nce
yapılan açıklamada,
1996 yılında 2 gazeteci
öldürüldü, 7 gazeteci
silahlı saldınya uğradı,
bir gazeteci ise
kaçınldı. 135
gazetecinin gözaltına
alındığı 1996 yılında
11 gazeteci de
tutukJandı.
İstanbul Haber Servisi-
Türk basınına baskı ve en-
gellemelerin 1996 yılı içeri-
sinde de sürdüğü belirtildi.
Geride bıraktığımız yıl içe-
risinde 2 gazeteci yaşamını
yitirirken, 7 gazeteci silahlı
saldınya uğradı, bir gazete-
ci ise İcaçınldı. 135 gazete-
cinin gözaltına alındığı
1996 yıhnda 11 gazeteci de
tutuklandı. 109 yayın orga-
nı toplatılırken 40 yayın or-
ganı için de kapatma cezası
verildi.
Basın Konseyi'nden ya-
pılan yazılı açıklamada, 8
Ocak 1996 tarihinde Evren-
sel gazetesi muhabiri Metin
Göktepe'nin Ümraniye Ce-
zaevi'nde ölen mahkûmla-
nn cenaze törenini izlerken
polis tarafından gözaltına
alınıp öldürülmesınin, Türk
basımnı derinden üzdüğü
belirtildi. Bu olaydan so-
rumlu tutulan 14 polis me-
muru ve bir aminn yargılan-
ması ise sürüyor. Gazetecı-
yazar Selahattin Turgay Da-
loğlu'nun 9 Eylül 1996' tari-
hinde Kumkapı'daki evinde
kemerle boğulduktan sonra
üzerine kimyasal madde
atılması olayının ise sırnnı
koruduğu kaydedildi.
Kazan'a tepkfler
Gaziatep'te yayın yapan
yerel Yaprâk TV sahibi M
AK Yaprak. eylül ayı içer-
sinde kimliği meçhul kişi-
ler tarafindan kaçmldıktan
2 gün sonra salıvenldi.
1996 yılının tüm aylannı
sancılı geçiren Türk basını-
nın a>Tica sansür tehlikesiv -
le de karşı karşıya kaldığı
belirtilen açıklamada, R£-
FAHYOL hiikümetinin ka-
sun ayında RP'li Adalet Ba-
kanı Şevket Kazan'ın Basın
Kanunu'nu değiştirme\ı
amaçlayan iki ayn taslak ha-
zırlattığımn ortaya çıkma-
sıyla yasanan sert tartışma-
lara dikkat çekildi.
Yıl içerisinde gazetecile-
rin 28'inin emniyet görevlı-
lerinin, 14'ününparti yöne-
ticilerinin, 2'sinin kamu gö-
revlılennın saldınlanna uğ-
radığı bildirilen açıklama-
da, 8 gazete ve bürosuna sal-
dırı yapıldıgı kaydedildi.
ran 205'i kadın 645 kişi üzerinde yaptığı in-
celeme sonucu bir rapor hazırladı. Raporda,
en sık kullanılan işkence yöntemlerinden
"göz baflama. dayak ve tehdidin" psikoloj ik
olarak kişinin zayıflatılması amacıyla sistem-
lı olarak uygulandığı belirtilerek adli rapor
süreçlerinde psikoloj ik değerlendırme yapıl-
masının gerektiği görüşüne yer verildi. Rapo-
ra göre güvenlik görevlilerince kullanılan di-
ğer işkence yöntemleri de şöyle:
" Hakaret,cinsel taciz,eiektrik,askı, basınç-
lı su sıkma, yeme-içmenin kısıtianmasu hüc-
rede tehdit, işeme ve dışkılamanın engeUenme-
sL falaka. ötdürme tehdidi, soğuk >a da ısla-
ülmıij zeminde bekJetme, ha\ a burma, saç-sa-
kai-bıyık \olma, yakınlanna yönelik tehdit,
havasız bırakma, >alancı infaz, tecavüz."
Raporda, Olağanüstü Hal Bölgesi'nde gö-
rev yapan asker ve polislerde sık görülen "Vi-
etnam sendromu" adlı ruhsal bozukluğa, iş-
kence mağdurlannda da rastlandığı kayde-
dildi. Vietnam sendromu olarak bilinen "Post
Travmatik Stres Bozukluğur>
nun, 1994 yılı-
na göre iki kat artarak vakfa başvuranlann
yüzde 18.1'ini oluşturan 99 kişide görüldü-
ğü belirtilen raporda, artışın "geçmiş \ıUara
oranla bu rahatsıziığın daha iyi büinmesi ve
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden yapılan
başvurulann artması"ndan kaynaklandığı
vurgulandı.
TİHV'nın raporuna göre vakfa başvuran-
lann yüzde 94.1 'ini oluşturan 513 kışı sıya-
si nedenlerle işkence gördüklerini belirtirken
28 kişi adli nedenlerle, 4'ü de hiçbir gerekçe
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
SOZC&AN 1MAJ/M
olmadan işkence gördüğünü söyledi. Rapor-
da, işkence görenlerin yüzde 13'ünü oluştu-
ran 71 kişi savcılığa çıkanlmadan, yüzde
50.5'ini oluşturan 275 kişinin savcılık tara-
fından serbest bırakıldığı vurgulanarak yüz-
de 36.4'ünü oluşturan 199 kişinin tutuklan-
masına karşın yüzde 42.8'ini oluşturan 234
kişi hakkında dava açıhnasına gerek duyul-
madıgına dikkat çekildi.
Raporda, Olağanüstü Hal Bölgesi sınırla-
n içerisinde TİHV merkezi bulunmamasına
karşın bu bölgeden işkence gördügü için baş-
vuran sayısının Ankara, Adana ve lzmir gibi
merkez olan illere göre daha fazla olmasının
anlamlı olduğu belirtildi. Işkenceyi adli rapor
alarak belgeleyebilenlerin başvuru oranının
yalnızca yüzde 13.7 düzeyinde olduğu kay-
dedilen raporda, gösteri ve
yürüyüşlerde güvenlik güçle-
rinin engelleme ve dağıtma
olarak nitelendirilemeyecek
düzeyde şiddet kullanımı ne-
deniyle u
gözaltına alınmaksı-
zın işkence görenkr" grubu
nun oluşturulması da dikkat
çekti.
'îktidariar koruyor'
TİHV Başkanı Yavuz Ö-
nen, raporun önsözünde, si-
yasal iktidarlann işkenceyi
önlemek yerine, işkenceci ol-
duklan iddia edilen görevlile-
ri koruyucu düzenlemeler
yaptıklanna dikkat çekti. in-
san haklan ihlallerinden doğ-
rudan sorumlu görevlilerin
bürokraside terii ettirildikleri-
ni, açılan davalann zaman aşı-
mına uğradığını kaydeden O-
nen, şu görüşlere yer verdi:
"İşkenceden sorumlu gö-
revliler, Memurin Muhake-
mat Kanunu \? Terörie Müca-
deJe Yasası'nuı koruyucu şem-
siyesi altmdadır. Muhaüfkre
yönelik öldürme ve şiddetk
bastirma eylemi gerçekleşti-
renter 'şerefli vatanseverler'
olarak ilan edilmiştir."
Önen, Türkiye'nin insan
haklan ihlallerinde önde ge-
len ülkeler arasında yer alma
özelliğini koruduğunu belir-
tirken Susurluk kazasınm ar-
dından "poBs. ülkücü. PKK'B
itirafçıdan oluşan mafŞa, ko-
rucu, pariamenter ittifakının
pekçok ihlalin ve cmayetin so-
rumlusu olduğu" savlannı
güçlendirdigini kaydetti. Tür-
kiye'de "polis iktidanmn nr-
manışının" gizli yamnın kal-
madığmı söyledi.
Genelkurmay Başkanı Karadayı, TSK'ye yeni yıl mesajında rejim güvencesi verdi
'GücümüzAtatiirkçüdüşünce'ANKARA
(Cumhuriyet
Bürosu)-
Genelkurmay
Başkanı
Orgeneral
İsmail Hakkı
Karadavı.
yeni yıl
mesajında,
Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin (TSK) Atarürk ilke
ve devrimlerine bağlılığına dikkat
çekti. Karadayı, ordunun,
Atatürkçü düşünce sisteminden
aldığı inanç ve heyecanla
çalıştığını kaydetti.
Karadayı, TSK mensuplan için
yayımladığı yeni yıl mesajında,
süratle değişen dünyada ve
dünyanın önemli bir bölgesinde
yer alan Türkiye'de, mevcut hukuk
ve yasalar çerçevesinde
kendilenne \erilen görev lerin
tümünü başan ile yerine
getırdiklerini vurguladı.
Türkiye'nin bölünmez
bütünlüğünü korumak için iç ve
dış tehditlere karşı mücadele
ettiklerini belirten Karadayı,
"Kutsal görevüniz olan yurt
savunmasında. iç ve dış
düşmanlara karşı son derece
olumsu7 iklinı ve çok çetin arazi
koşullannda coşku, heyecan ve
gurur içerisinde büyük başarılar
Yılmaz, Çiller'in önünde halkı sustıırmaya çalışan polisi kınadı
^Protestocu vatandaşı kuthıyonım
9
. Jstanbul Haber Servisi -ANAP
Genei Başkanı Mesut Yıtmaz. 1996
yılmm Türkiyeaçısmdan *"kayrç»"bir
yü oiduğunu beiirterek yeni yılda ik-
ndann "aktaa başına topiayarak u-
cu/demagojiyapmaktantazgeçıne-
stoP istedi. Yılmaz, Cumhurbaşka-
m SüJe>man Demirel'm Susurluk ka-
zaanm araştınlınasıyla ilgiii söyle-
diği •'Sonuna kadar gkübtn" sözle-
rmianımsataraku
Bendediyc)rımıld
ne
sujwde>1etarüküzerindekiçamur-
dantejnidensin''dedi. PartisininÜs-
küdar ilçe tnerkezini ziyaret eden
Mesut Yılmaz, Türkiye'nm 1996'da
3 ayn hükümet tarafından yönetildi-
ğine dikkat çekerek, yeni yila rekor
düzeydeenflasyon ve işsizliklegiril-
diğiai kaydetti. Türkiye'ninaynı an-
da hem devlete karşı eşkıyayla, hem
de devletin içine stzmışçetelerle mü-
cadele ettiğini vurgulayaj Yılmaz,
iktidarda buîunan RER'^HYOL hü-
kümetinin mevcut sorunlan çözme-
sinin imkânsız oiduğunu bildirdi.
Başbakan Yardımcısı Tansu Çtt-
fer'in geçen günlerde özel timi zrya-
reti sırasmda söylediği sözleri K
ka-
&UBSUZ" olarak degerlendiren Yıl-
maz, Çiller'in polis teşkilatını açık-
ça tahrik et&gini savundu. Çiller'in
önceki gün îstinye Devlet Hastane-
si'ni ziyareti sırasında sözlü bir sa-
taşmadabulunanyurttaşı engelleme-
ye çahşan emniyet görevlilertni de
kınayan Yılmaz,
fc
TCrkiyc\k artık
bertesçe mahım olan olaylar karşı-
tflt ölketerie karş^nnhhğiBda
d k ü k h Bdukça mütevazı kahyor. Ba tepkiyi
g
diye konuştu.
eWeertiniz"dedı.
Orgeneral Karadayı. şunlan
bildirdi: "Bu ocakta, Atatürk ilke
ve inkılaplannın aydmlattığı bilinç
ve yürekJerimizden kabaran sevgi
ve bağhhk, sizleri, dünyanın en
cesur ve kahraman askcri
yapmaktadır. Büyük Atatürk daha
1921'de • Ey Türk Ordusu,
dünyamn hiçbir ordusunda yüreği
seninkinden daha temiz, daha
sağlam bir askere rast
gelinmemiştir. Her zaferin mayası
sendedir. Her zaferin en büyük
payı senindir' demiştir ve senin bu
üstün vasflnı veciz bir şekilde ifade
etmişlerdir. Gecmiş yıllarda olduğu
gibi, 2(MH)'li vıllara çok
yaklaşüğımız bir zaman düiminde,
kalbinizde \ asatüğıntz Atatürk
aşkı. kafamzda taştdtğınız
Atatürkçü düşünce sisteminden
aldığuıız inanç, güç ve heyecanla,
ülkemize yönelik her türlü iç ve dış
tehdide ve tehü'keye karşı
güvenugimizin teminatı olmaya
devam edeceğinize teminanm
tamdır."
Genelkurmay Başkanı Karadayı,
TSK'nin her zaman olduğu gibi
demokrasi, hukukun üstünlüğüne
ve Atatürk ideallerine inanmış
olarak görevini sürdüreceğini
bildirdi.
NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
Aczmendi tarikatinın şeyhi
Müslüm Gündüz, başarılı(!)
bir polis operasyonuyla yaka-
landı. Operasyon öylesine ba-
şanlı oldu ki Gündüz, sonunda
bir kadınla çıplak vaziyette gö-
rüntülendi. Bu başannın kamu-
oyuna yansımasında şüphesiz
en büyük pay, hiçbir fedakâr-
lıktan kaçınmayan(!) medya-
nındı. Polisle tam bir uyum
içinde olay yerine geldiler,
Müslüm Gündüz'ün toparlan-
masına fırsat vermeden bera-
ber olduğu kadınla birlikte fo-
toğrafını ve görüntüsünü çek-
meyi başardılar.
Aczmendi şeyhinin evinin
kapısı kırılarak basılması, en
temel insan haklarına aykırı.
Kapısını çalarsın, uyanrsın, ka-
pıyı açması için zaman tanır-
sın, eğer kapıyı açmazsa o za-
man içeri girersin. Televizyon-
larda baskın sahnesini seyret-
tik. Içeridekilerin toparfanması-
na fırsat verilmediği çok açık-
tı.
Aczmendi şeyhinin dört ka-
Aczmendi Şeyhine Baskın(!)
dın "almayı" savunan anlayışı;
laik çevrelerin haklı tepkisine
neden oluyor. Ancak unutma-
yalım ki bu yalnızca Aczmen-
dilerin anlayışı değil. Islamcı
kesimin tamamına yakını dört
kadınla evlenmeyi savunuyor.
Islamcı kesimin kitaplarını ka-
rıştınn, dört kadınla evlenme-
nin faziletlerini bolca görürsü-
nüz.
Islamcıların erkek egemen
söylemlerine karşı ciddi birfik-
ri mücadele yürütülmesi gere-
kiyor. Istedikleri zaman kadın-
larlaevlenen, istedikleri zaman
onları boşayabilen mantığın
savunulacak bir yanı yok. As-
lında bu bir dünya görüşü. Bu
dünya görüşü, erkeklerin key-
fine göre düzenlenmiş durum-
da. Ancak bu görüşün savu-
nucusu yalnızca Müslüm Gün-
düz değil. RP'liler içinde bir-
den çok kadınla birlikte yaşa-
yan erkekler oiduğunu biliyo-
ruz. Bu davranışla mücadele
başka şey; ani ev baskınlany-
la insanlann kişiliklerini zedele-
mek başka şey.
Türk toplumu erkek egemen
birtoplum. Birçokerkeğin, bır-
den çok kadınla ilişkisi oidu-
ğunu herkes biliyor. Üstelik bu
ilişki doğal ve haklı sayılıyor.
Belki bu ilişkiler için imam ni-
kâhına bile gerek duymuyor-
lar. Ama istediklerini yapmak-
ta kendilerini özgür hissediyor-
lar. O baskında bulunan erkek
gazetecilerin ne kadarı istedik-
leri zaman istedikleri kadınla
ilişki kurmakhakkını bir suç gi-
bi görüyor, doğrusu merak edi-
yorum.
islamcılann erkek egemen
söylemiyle mücadele, yalnız-
ca onlarla sınırlı olmayan ciddi
bir kültürel harekete dönüştü-
rülmekzorunda. Buradaen te-
mel görevin kadınlara düştüğü
de bir gerçek. Erkekler, böyle
ilişkilere girmeyi bazan dini ge-
rekçelerle, bazan kültürel ge-
rekçelerle yalnızca kendilerine
hak görüyorlar. Kadınlann ise
böyle bir hakkı oiduğunu kim-
se kabul etmiyor. Asıl ve top-
tan sorgulanması gereken bu
anlayış. Ancak bir erkekle bir
kadın ilişki kurmaya karar ver-
mişlerse bu onların bileceği bir
iş. Kimsenin buna kanşmaya
hakkı yok. Hele "zina" gibi is-
lami bir deyimi kullanarak ha-
berler yapmak, hem de siyasi
Islamcıiarla mücadele ettiğini
sanmak gerçekçi değil.
Müslüm Gündüz'le dünya
görüşlerimiz, dünya ile ahiret
kadar birbirine uzak. Ancak o-
nun bu şekilde baskına uğratı-
lıp teşhir edilmesini kabul etmi-
yorurm. Bu en temel insan hak-
larına aykırı bir uygulama.
Müslüm Gündüz'e böyle yapı-
lınca memnun olan, ama baş-
ka birisine yapılınca tepki gös-
teren anlayışı da çifte standart
kabul ediyorum. Kime yapılır-
sa yapılsın, bir insanı TV ka-
meralan önünde çıplak şekilde
teşhir etmek savunulamaz.
Bugün ona, yann sana aynı şey
yapılır.
•••
Yann Yılbaşı. Türkiye bütün
ırkçı ve şoven söylemlere rağ-
men kendi renkliliğiyle yeni yı-
lı kutluyor. 24 aralık gecesi Tar-
labaşı'ndaki Meryemana Ka-
dim Kilisesi'nde Süryanilerin,
Sen Antuan Kilisesi'nde Kato-
liklerin törenlerini izledim. Sür-
yaniler bir yeni yıl takvimi çı-
karmışlar. DOZ Yayınları da
Kürtçe takvim yayımlamış. Ka-
radenizliler kendilerine özgü
takvimler yayımlıyorlar. Türkiye
bütün etnik ve dini farklılıklan-
nı koruyarak 1997'ye adım at-
maya hazırlanıyor. Kalanları
korumak bile ne büyük bir kül-
tür zenginliği. Türkiye farklılık-
lanyla güzel. Türkiye renkleriy-
le anlamlı. Hepinize barış dolu
bir yıl diliyorum.
POLİTTKA GÜ1NLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Baskın...
Kim soyguncu, kim vurguncu, kim katil, kim
dolandıncı, kim milliyetçi, kim şeriatçı, kim Ata-
türkçü?
Adam, 3.5 trilyonluk yolsuzluk iddiasıyla suçla-
nıyor, ANAP'lı Halit Dumankaya, yapılanlan bir bir
açıklıyor. Dumankaya, yenilen yemeklere para
ödenmediğini, faturaların sahte oiduğunu söyleyip
ekliyor:
"Bunları savunmaya utanmıyor musunuz?"
Adam kürsüye çıkıp yanıt veriyor:
"Göğsümün üstünde Kuranıkerim, yüreğimde
bayrak sevgisiyle ben bir Türk milliyetçisiyim..."
Soyacaksınız, öldüreceksiniz sonra da ortaya
- çıkıp bağıracaksınız:
Ben vatanıma, devletime bağlıyım, ülkemiböl-
mek isteyenlerle savaşıyorum. Çünkü ben Türk
milliyetçisiyim..."
Tüm bu olup bitenler bana Beyaz Rusya'daki Af-
gan Gaziler Vakfı'nı anımsatıyor.
Afganistan'da savaşanlar Rusya'ya döndüler.
Yapacak işleri yoktu. Kurduklan vakıfla 'mafya'tez-
gâhının içine girdiler.
Bugün hem devleti hem de ekonomiyi yönlendi-
ren Rus mafyası işte böyle kuruldu.
Sloganlan şuydu:
"Biz Afganistan'da savaştık, herşeyidevletimiz
için yaptık..."
Bizimkiler özel timde görevli...
Televizyon ekranından açık açık gözdağı veri-
yor...
Diyor ki:
"Silahımı isteseydim vermezdim. Emniyet mü-
dürünü ve beş kişiyi anında öldürebilirdim..."
•••
Devlet içine sızmış güç odaklannın olduğu bu-
gün bir gerçek değil midir? Bu güç odaklarının ki-
mi siyasetçilerle işbirliği yaptığı ortaya çıkmamış
mıdır?
EvetL
Ama bugüne dek 'bir gizleme' söz konusudur.
Başbakan Necmettin Erbakan ve yardımcısı Tan-
su Çiller bu gerçeği saklamak için yoğun bir çaba
harcamaktadır...
Çankaya'da yapılan 'Devlet Zirvesi'rim tutanak-
lannı okurken hiç şaşırmadım. üderlerin söyledik-
leri, günlerdir 'medya'da anlatılanları doğrular ni-
telikteydi.
Bakın Başbakan Erbakan ne diyor:
"Şimdi bu incelemenin arkasından kendileri şu-
nu söylüyohar. Diyorlar ki Sedat Bucak'/n Anka-
ra 'daki kumamanelerden haraç topladığına dair
bir iddia var ortada. Bu iddia inanıyoruz ki kolay-
lıkla incelenebilir, var mıdır, yok mudur tespit edi-
lebilir.
Dolayısıyla bunun bir an evvel tespitinde yarar
görüyoruz. Ve söyledikleri şey şudur; diyorlar ki biz
aslında yurtdışı işlerle ilgiliyiz, casusluk vs ile. Bu
insanlara çeşitli sebeplerden dolayı bizde birdos-
ya teşkil etmiştir, bir. Ikincisi biz gidip kuruluşlarda
resmen araştırma, soruşturma yapamayız, ancak
bizdeki dosyalarda ve uzmanlanmıza müracaat
ederek edindiğimiz bilgileri size bulup getiririz.
Bunlan da bu çerçevede size sunuyoruz. Ve bi-
zim kendi MİT uzmanlanmızın görüşüne göre Su-
surluk'ta izahı zor ve savunulamayacak bir bera-
behik ortaya çıkmıştır. Söyledikleri bu. Silahlar ve
belgeler suç amaçlı bir faaliyeti gösterir. Geçmişe
ait birçok iddia var. Ama bunlar için maddi kanıt
bulmak zordur."
•••
Aczmendi Şeyhi Müslüm Gündüz, Kadıköy'de
bir evde pclis tarafından basıldı, 24 yaşında bir
kadınla yakalandı. Polis ve medyanın 'yargısız in-
fazcılan' Müslüm'ü o anda sorgulamaya başladı:
"Bu kadın kann mı?"
Yanıt:
"İmam nikâhlı eşim..."
Şeyh Müslüm, önceki gün cezaevini boylarken
açık açık şöyle diyordu:
"Dördüncü kanyı da alacağım, fulyapacağım..."
Kadınlar 'evet' dedikten sonra kim kanşır Şeyh
Müslüm'e?
Aczmendiler, Nurculann 'proleter' kanadını oluş-
turur. Onlann, Nurculann diğer kolları gibi ne hol-
dingleri vardır ne de gazeteleri, dergileri ve okul-
ları. Polis sıkıysa Nurculann diğer kollannda ope-
rasyon yapsın da görelim bakalım!..
Devlet içinde, Silahlı Kuvvetler'de, poliste, yar-
gıda örgütienen seyhlere dokunmayanlar, niçin
Müslüm Gündüz'ün peşine düşüyor, onu baskın
sonucu yakalıyor? Laf oîsun diye!
Eli kanlı çetelerin, "vatan-millet" diyerek dolaş-
tığı, "Ben Atatürkçüyüm"diye ahkâmkestiği birül-
kede, elbet bin kişilik müridi olan Müslüm Gün-
düz 'yargısız infaz'a uğrar. Devletin gücü devlet
içindeki çetelere değil, sadece Şeyh Müslüm'e ye-
ter.
Aydın Engin dün yazdı. Gazetecinin polisleş-
mesinin örneklerini son günlerde sık sık görüyoruz.
Kimileri baskında kimileri de ekranda sözüm ona
gazetecilik yapıyorlar.
Bunlan gördükçe utanıyorum...
Internet: http: // www.pianet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR
ODP'den 'Çiller'e
sürekli protesto'
İstanbul Haber Servisi-
Özgürlük ve Dayanışma
Partisi (ÖDP) üyesi Haluk
Ağabeyoğlu'nun, Tansu
ÇüTer'i protesto ettiği için
gözaltına alınarak savcılığa
sevk edilmesine sert tepki
gösteren parti yönetimi,
"Çüler'in her yerde ve her
zaman protesto edfleceğmi"
bildirdi.
Sanyer Cumhuriyet
Savcılığı'nda dün
sorgulanarak serbest
bırakılan Ağabeyoğlu,
tutuksuz yargılanacak.
Savcılık yetkilileri,
soruşturma sonucuna göre
Ağabeyoğlu hakkında,
TBMM üyesi veya bir
bakana hakaret etmekten
dava açılabileceğini
belirttiler. Ağabeyoğlu'nun,
Tansu Çiller'i sokakta
görünce "Susurluk'u
örtbas edemezsiniz" diye
bagırdığı için
tutuklanmasına tepki
gösteren ODP Genel
Başkan Yardımcısı
Saruhan Oluç, "Bir
millervekili olan Çiller'in,
bir seçmen olarak protesto
edilmesi suç mu" diye
sordu. Oluç, Susurluk
skandalından sonra,
"kendisinin sağ kolu olan
Mehmet Ağar ve Özer
Çiller hakkındaki iddialar
a» uka çıkmışken.
malvarlıgı ile Ugili
spekülasyonlar ortada
dolaşırken. Çiller'in istifa
etmemesinin siyasi ahlak
açısuıdan tahammül
edUemez" oiduğunu
söyledi. ÖDP Genel
Başkan Yardımcısı Oluç,
yaptığı yazılı açıklamada,
"Sığmacak son liman
olarak özel timi seçen
Çiller'in. bütün olanlara
karşın büyük bir pişldnükle
kottuğuna sanlması. akh
başında hcrkesi çileden
çıkarmıştır'' dedi.