Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31 ARALIK1996SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'Hükümet, ödemeler açığını büyüterek kurumun özelleştirmesine zemin yaratmaya çalışıyor'
SSK'de
6
açık
9
sisiiTİiyorNURTENYALÇIN
Hükûmetin sosyal politikalardan
vazgeçmesi ve özeİleştirme
çığlıklanyla özerk yapmın
korunamadığı Sosyal Sigortalar
Kurumu'nda (SSK) ödemeler açığı
rakamlan tam bir bilrneceye dönüştü.
Uluslararası Çalışma Örgütü'nün
•Mart 1996'da Türkiye'deki sosyal
sigortalar sistemiyle ilgili hazırladıgı
raporda, Türkiye'nin mevcut
ekonomik sıkıntılannın devam
etmesi halinde bile 2000 yılındaki
ödemeler açığının 182.3 trilyon lira
olacagını açıkJamasına karşın,
Çalışma Bakanlığı yetkilıleri
taraftndan hesaplanan ve resmen
açıklanmayan rakamlara göre 1997
yılı açığı 374.9 trilyon lira olacak.
Bakanlık rakamlannın ILO
rakamlannın çok üstünde
•gerçekleşmesini, bazı çe\Teler,
"ödemeler açığuun kasıtb olarak
büyütülerek, daha sonraki aşamada
SSK'oin özelleştirilmesi için haklı
zemin yaratmak" olarak nitelendirdı.
Bu arada, özel sigorta sektörü de
"stgortah pazanndan" daha fazla
pay almak içın hûkümetler üzerinde
• ILO'nun 2000 yılı için
182.3 trilyon lira olacağını
açıkladığı SSK açığı, Çalışma
Bakanlığı'nca 1997 yılı için
374.9 trilyon lira olarak
hesaplandı.
baskı yaratmakla suçlanıyor.
Resmen açıklanmayan bakanlık
verilerine göre 1996 yılı ödemeler
açığı 201.9 trilyon lira olarak
gerçekleşti. SSK'nin 1995 yılı
ödemeler açığı ise 185.7 trilyon
olarak gerçekleşmişti. ILO' nun
raporunda ise 1995 yılıyla ilgili
SSK'nin ödemeler açığı 95.3 trilyon
olarak açıklanmıştı.
'Mülkler peşkeş çeküecek'
DtSK Genel Başkanı Rıdvan Budak,
bakanlık tarafından hesaplanan
açığın gerçeği yansıtmadığını
söyleyerek hesaplanan
rakamlan,"Sosyal Sigortalar
Kurumu'nun var olan mülklerinin
daha sonra kolayukla peşkeş
çekilmesi için uygulanan bir strateji"
olarak yorumladı. SSK'deki bilinen
açmazın gereğinden fazla
büyütülerek özelleştirilmeye zemin
yaratıldığını söyleyen Budak,
hükümeti suçlayarak "Çahşma
Bakanlığı bu rakamlan hesaplamayı
biliyor, anıa içinde bulunduğu
hükûmetin bu açığı kapatmak için
tek bir çözüm önerisi vok. ILO gibi
uluslararası bir kurum bile belirtilen
rakamın yansı kadar bir açıktan söz
ediyor. Var olan açmazı aşmak yerine
yanhş verilerle sosyal devlet
ilkesinden uzaklaşmaıun vollannı
anyorlar" dedi. Prof. Dr. Gülten
Kazgan ise SSK'nin elinde pırlanta
değerinde arsalar ve mülkler
olduğunu ve rantçı kesimin SSK'nin
mallanna göz diktiğini belirterek
hükûmetin de bu kesimlerin
sözcülüğünü yaptığını söyledi.
Kazgan, "Özel sigorta şirketleri
sosyal devlet ilkesini hiçe sayarak var
olan müşteri potansiyelini
genişletmek istiyor. Bu hükümet ise
özelleştirmedeki iddiasını. SSK'yi ön
plana çıkararak sürdürüyor. SSK ne
kadar zarar ederse, bu çevreter
iddialannda o kadar haldı olacaklar.
Bu, din yoluyla halkı uyutan
hükûmetin halka atöğı en büyük
kazık olacaktır" dedi.
DSP MECLİS SORUŞTURMASI, CHP GENSORU HAHRLIĞINDA
Kuşkulu sınav Meclis'te
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DSP, başından be-
ri skandallardizisi oluşturan
Sosyal Sigortalar Kurumu
(SSK) sınavıyla ilgili Mec-
lis soruşturması açılması
için önerge vermeye hazırla-
nıyor. DSP Aydın Milletve-
kili Sema Pişkinsüt. SSK sı-
navındaki usulsüzlüklerin
ve iddialann kapatılmaya
çahşıldığına dikkat çekerek,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı'nın Teftiş Kuru-
lu'nun "idari tasamıf"ge-
rekçesiyle çalıştınlmadığını
söyledi. CHP'nin de RPMi
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı NecatiÇeük'i düşür-
mek amacıyla gensoru ha-
zırladığı belirtildi.
Sözlü bölümünün yapıl-
masıyla tamamlanan SSK
sınavmın TBMM tarafından
soruşturulması gündeme
geldi. CHP Malatya Millet-
vekili Ayhan Fırat ve Erzin-
can Milletvekili Mustafa
Kul'un "şaibeli" SSK sına-
vıyla ilgili her türlü Meclis
denetiminin gündeme geti-
rileceği açıklamalannın ar-
dından DSP'nin de yazılı
soru önergesine gelecek ya-
nıta göre Meclis soruştur-
ması açılması için önerge
vermeye hazuiandığı öğre-
nildi.
'Basın ûzerine gJtsiıT
DSP Aydın Milletvekili
Sema Pişkinsüt, basın üzeri-
ne gitmezse bu olaym örtü-
leceği kaygısını taşıdığını
vurguladı. TBMM Genel
Kurulu'nda gündeme getiri-
len SSK sınavıyla ilgili so-
nılara Çalışma ve Sosyal
SENDİKALARDAN YENİ YIL MESAJI
' 1996 çalışanlar
için boşa gitti'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türk-lş, Türki-
ye'nin 1997 yılma giderek
agırlaşan sorunlarla girdığine
dikkat çekerek yeni yıl mesa-
jını 5 ocakta düzenleyeceği
mıtingdeki "Türldye'yesahip
çık. Demokratikleşme için
mücadele et" sloganıyla ver-
di. Türkiye Kamu-Sen de
1996 yılının çalışma yaşamı
vekamuçahşanlan açısından
"boşa gectiğûıi'' bildirdi.
Türk-fş Yönetim Kurulu
adına dün yayımlanan yeni yıl
mesajında, "Devletin çeteler-
le kuşaularak ele geçirilmek
istendiğTne dikkat çekildi.
Agırlaşan ekonomik sorun-
lar karşısında halkın gün geç-
tikçe ezildiği, ücretlerin artan
jenflasyon karşısında her gün
jendığı ve işsizliğin arttığı
»vurgulanan yeni yıl mesajın-
' da, "Türk-tş, Türkiyt Cum-
: huriyeti'nin Misak-ı Milli sh-
; nırlan içindeki üniter devlet
j yapısının bölünmez bütüniü-
ğünün, Atatürk ilkelerine ve
insan haklanna dayah, de-
mokratikve laik sosyal hukuk
devietinin yümaz savunucusu-
dur" denildi.
Türkiye Kamu-Sen de
1997 yılının "kamuçahşanla-
nnın sendikal haklannı elde
edeceğû zorunlu tasarruflann
nemalanyla bûiikte ödenece-
ği, sürgün ve kıyımlaruı son
bulacağT bir yıl olmasını is-
tedi. Türkiye Kamu-Sen'in
açıklamasında, ANAYOL ve
REFAHYOL iktıdarlan döne-
minde kamu çalışanlanna
sendikal haklann tamnmama-
sı 1996 yılının "aa bir sürp-
rizi" olarak nitelendınldi.
Açıklamada, Çalışma ve Sos-
yal Güvenlik Bakanı Necati
Çelik'in kamu çalışanlanna
sendika hakkıyla ilgili yasal
düzenleme konusunda hukuk
fakültelerine görüş sorması
"yandaş bir sendikaya zaman
kazandırmak" olarak değer-
lendirildi.
Tümtisli 2 iscinin 5. yılı
!5 bin işçi yeni yılı
Igrevde karşılıyor
l ANKARA (Cumhuriyet
;Bürosu) - Türk-lş, DlSK've
;Hak-tş'e üye toplam 5 bin
;308 işçi, yeni yılı grevde kar-
«şılayacak. Bu yıl greve başla-
•yan işçi sayısı 4 bin 215 dü-
izeyindeyken, Tümtis Sendi-
;kası'na üye 2 işçi grevdeki 5.
Jyılbaşını yaşayacak. Tekstil
•Sendikası'nın 3 bin 281 işçi
'ile Çukobirlik'te, 359 işçiyle
tMurat Yapı Tekstil'de ve Tek-
^sif Sendikası'nın 416 işçiyle
;Venüs Tekstü'de, Tümtis Sen-
;dikası'nın 294 işçiyle AŞ-
•Tl'de sürdürdüğü grevler, en
îbüyük grevleri oluşturuyor.
* Yeni yıla, Türk-lş'e bağlı
;i324,DlSK'ebağh3bin883
Jve Hak-Iş'e bağlı 101 işçi
grevde girecek. Sürat lzmir
5lakliyat'ta 4 Eylül 1992 tari-
Sunde başlatılan grevle Tüm-
*tis Sendikası'na bağlı 2 işçi 5.
lyılbaşını. ll Özel Idare Mü-
jdürlüğü Izmir Selçuk Meyve
•Fidanlığı'nda Tanm-lş'in 13
İylül 1993'tebaşlattığı grev-
3e 17 işçi 4. yılbaşını karşıla-
^•acaklar. 1997 yılına grevde
girecek Türk-lş'e bağlı sen-
dikalardaki işçi sayılan ve ış-
yerleri şöyle: Sürat lzmir
NakHyat: 2 (Tümtis), Ü Özel
İdare Müdürlüğü tzmir Sel-
çuk Meyvc Fidanlığı: 17 (Ta-
nm-lş), Paradise Elegande:
128(Toleyis),Eksan:50(Tek
Gıda-lş), NUüfer Maden Su-
yu: 50 (Tek Gıda-tş), Pbnsan
KimyaSana>ii: 55 (Petrol-lş),
tzmir Kimya İhracat-İthalat:
35 (Petrol-lş), V'enüs Tekstil:
416 (Teksif), Corinthia Antal-
ya: 202 (Toleyis), Beydağ Be-
lediyesi tzmir: 35 (Belediye-
Iş), Nakh'yat tşyerleri: 44
(Tümtis), ASTt: 294 (Tüm-
tis).
Hak-Iş'e bağlı yalnızca
Özağaç-fş Sendikası'nın 101
üyesi yeni yılı grevde karşı-
larken. 1997'nin ilk gününe
grevde girecek DlSK'e bağlı
sendikalara üye işçi sayısı ve
işyerleri de şöyle: Murat Ya-
pı Tekstil: 359 (Tekstil), Çu-
kobirlik:3bin281 (Tekstil),
Kütaş Tarun Ürünleri: 99
(Gıda-tş), Uniş Le\ent Sana-
yi: 45 (Gıda-İş), Aras Kargo:
99 (Nakliyat-lş).
Avnıpa'vı etkisi altına alan soğuk ve yağışh ha\a AJmanya'da da yaşamı olum-
suz etkilivor. Son 30 yılın en soğuk kışım yaşavan Münih'te, donan çeşmeler U-
ginç görüntükr oluşturuyor. (Fotoğraf: REUTERS)
Yağnturlu
yübaşı
Haber Merkezi - Balkanlar'ı
4 gündür etkisi altına alan
soğuk ve yağışlı hava
yaşamı felç ederken
Türkiye, yeni yılı yağmurla
karşılamaya hazırlanıyor.
Meteoroloji Genel
Müdürlüğü'nden alınan
bilgiye göre yurdumuz,
dünden itibaren Orta
Akdeniz'den gelen ılık ve
yağışh havanın etkisine
girdi. Ilık ve yağışh hava,
bugün özellikle batı ve orta
bölgelerde etkisini
sürdürecek. Yağışlar
genellikle yağmur, Ege ve
Akdeniz kıyılannda sağanak
şeklinde olacak. Hava
sıcaklığı yağışa rağmen
kuvvetli lodosla birlikte
artmaya başlayacak. Bu
arada Şanlıurfa'nın
Viranşehir ilçesinde, aşın
yağışlardan Doli Çayı'nın
taşması sonucu akıntıya
kapılıp kaybolan 3 kızdan
birinin cesedi bulundu.
Yetkililer, genç kızın
kimliğini belirlemeye
çalıştıklannı açıkladılar.
15 Idşi öldü
Bulgaristan'ın Filibe-Burgaz
kentleri arasındaki Hemus
otoyolunda kar altında kalan
bir otomobilde 3 kişilik bir
aile donarak can verdi.
Arabanm iki gün önce
kayarak şarampole
yuvarlandığı ve yoğun kar
yağışı yüzunden üzeri
tamamen kapandığı için fark
edilmediği anlaşıldı. Onceki
gün de çeşitli bölgelerde 4
kişı soğuktan donarak
hayatını kaybetti. Böylece
Bulgaristan genelinde son
iki gün içinde soğuktan
ölenlerin sayısı 15'e
yükseldi.
Güvenlik Bakanı Çelik'in
"doyurucu" değil, "siyasi"
yanıt verdiğini söyleyen Piş-
kinsüt, "Soru önergelerin-
den sonra bir işlem yapılmı-
yor. Bakanhğm Teftiş Kuru-
lu'nun işletihnesi gerekir.
'İdari tasarruf' denikrekiş-
lem yapumıyor" diye konuş-
tu.
Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanı Çelik'in, ken-
disiyle aynı soyadı taşıyan-
larla bir yakınlığının kanıt-
lanması durumunda istifa
edeceğini söylediğini anım-
satan Pişkinsüt, şöyle devam
etti: "Bu yeterti değU. Oku-
madaki dakika hesabıyla il-
giM sorulara yanıt verilmeu.
Kendi soyadım taşıyanlaıia
yakınhğı yoksa. diğerlerinin
de mi yok? Bunlar açıklan-
mah. ÖSYM'yi de>Teden çı-
karmalan komik. Sözlü SH
navdaki abuk sabuk sonılar
da komiktL İnsanlan günier-
ce buralarda bıraktilar. Yapı-
lacak araşnrma, soru kâğıt-
laruun degerlendirilmesL
Kurşun kalem kullanıhnış
ohnasuun sıkıntısı var. Eğer
üzerinde oynama yapılmış-
sa, bunun bih'rkişi tarafından
tespit edflmesi gerekiyor."
DSP Aydın Milletvekili
Pişkinsüt, RP'li Devlet Ba-
kanı Abdullah Gül'ün isteği
üzerine giriş formu olmadı-
ğı halde bir kişinin sınava
ahndığı ıddıasına da dikkat
çekerek istihdam yaratılacak
bir sınavla ülkenin maddi
kayba uğratıldığmı söyledi.
Iddialar
Iptali istenen SSK sına-
vıyla ilgili gündeme gelen
iddialar ve bazı usulsüzlük-
ler şöyle:
- Yazılı sınavı kazananla-
nn listesinde aday numarala-
nnın arka arkaya dizin oluş-
turması, kopya çekildiği ve
işe ahnacaklann önceden
belirlendiği iddialannı güç-
lendirdi.
- Yazılı sınavı kazananlar-
dan 50 tanesi Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Ne-
cati Çelik'le, 13'ü Müsteşar
Ah'Toptaş'la, 16'sı Müsteşar
Yardımcısı Rıfat Özer'le,
14'ü Müsteşar Yardımcısı
Ahmet Erdemle ve 18'i de
SSK Genel Müdür Yardım-
cısı Mahftız Güler'le aynı
soyadı taşıyor.
- RP Rize Milletvekili
Şevki Yıhnaz'ın hazırladığı
iddiaedilenlistedeki 143 ki-
şi yazılı sınavı kazandı.
- 5 kişilik komisyonun 13
gün boyunca her kâğıda bir
dakika ayırması durumunda
ancak 60 bin kağıdı incele-
yebileceği hesaplandı. Buna
göre 28 bin kâğıt değerlen-
dirmeye alınmadı. Sözlü sı-
navda da adaylara saniyeler
aynldı.
- Sözlü sınavda kurumla
ilgisi olmayan sorular sorul-
du.
6 ydlık bfldıri davası bitti
1990 yılında yayımlanan bir bildiri nedeniyle yargılanan 45 sendikacı beraat etti
ANKARA (AA) - Ankara
15. Asliye Ceza Mahkemesi,
1990 yılında yayımladıklan
"Dayaoışmaya çağn bildiri-
si"nde, 2822 Sayılı Toplu İş
Sözleşmesi Grev ve Lokavt
Kanunu'na muhalefet ettik-
leri gerekçesiyle haklannda
dava açılan ve aralannda es-
ki sendikacı ve Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı
Emin Kul, Türk-lş Genel
Başkanı Bayram Meral ve
eski Genel Başkan Şevket
Yıhnaz'ın da bulunduğu 45
sendikacının beraatına karar
verdi.
Yargıtay. 14 Nisan 1993
tarihinde mahkemenin ilk
yargılama sonunda sanıklar
hakkmda verdiği beraat ka-
rannı "eksik inceleme" ge-
rekçesiyle bozmuştu.
Ankara 15. Asliye Ceza
Mahkemesi'nde yeniden gö-
rülen davanın karar duruşma-
sına sanıklardan hiçbiri katıl-
mazken, sanık avukatlann-
dan Hüseyin Ekmekçioğiu,
Cnsal Ülgen, Levent Bafcı ve
Füsun Gökçen hazır bulun-
du.
Duruşmada esas hakkın-
dakı mütalaasını veren Cum-
huriyet Savcısı, samklann,
dava konusu bildiriyle kamu
çalışanlannı greve teşvik et-
medıklerini, bildirinin, sade-
ce dönemin iktidanna uyan
niteliğinde olduğunu belirte-
rek suç unsurlannın oluşma-
dığı gerekçesiyle tüm sanık-
lann beraatına karar verilme-
sini talep etti.
Duruşmada söz alan sanık
avukatlan, savcının mütala-
asuıa aynen katıldıklanru
kaydederek müvekkillerinin
Mahkeme tek celsede karar verdi
Göknel çifti boşandı
i tstanbul Haber Servi-
«i - Halen cezaevinde
üıükümlü bulunan eski
ÎSKİ Genel MüdürüEr-
gun Göknel ile 3 yıl ön-
ye evlendiği eşi Feray
,<îökneL, "geçimsizük"
iıedeniyle Bakırköy 4.
?Asliye Hukuk Mahke-
inesi'nde tek celsede
üboşandı. Nurdan Er-
jbuğ'dan boşandıktan
jsonra mutluluğu Feray
jGöknel'de de bulama-
lyan Ergun Göknel, ka-
'muoyunda "Klor yol-
•suzluğu" olarak bilinen davada 8 yıl 4 ay
'ağır hapis ile "Mal beyanında bulunmamak
ye haksız kazanç elde etmek" suçundan al-
sdığı 3 yıllık hapis cezalan nedeniyle hü-
şkümlü bulunuyor. Dünkü duruşmaya, dava-
îcı Feray Göknel ile davalı Ergun Göknel ka-
'ülrnadı. Duruşmada, Feray Göknel'in avu-
FerayveErgun Göknel eski günlerde.
katı Yümaz Erdrvanh
ile Ergun Göknel'in va-
sisi olarak tayin edilen
oğlu Mahmut Demir
Göknel'in avukatı Enis
Coşkun hazır bulundu.
Duruşmada tanık ola-
rak dinlenen Feray
Göknel'in teyzesinin
kızı Emine Yılmaz ile
Ergun Göknel'in oğlu
Ühan Göknel, taraflann
her konuda geçineme-
diklerini söylediler.
Davacı Feray Gök-
nel'in avukatı Yılmaz
Erdivanlı da müvekkilinin nafaka talebinin
ohnadığmı belirterek boşanmalannın sağ-
lanmasım istedi. Davalı taraftn avukatı Enis
Coşkun da boşanma talebine nza göster-
diklerini kaydetri. Mahkeme, Göknel çifti-
nin "geçünsizfik" nedeniyle boşanmalanna
karar verildiğini açıkladı.
BÜLENT DtKMENER
HABER ÖDÜLÜ YARIŞMASI
Gazeteci Bülent Dikmenerın anısını vaşatmak \eTürk ga-
zetecilığıne olan katkılarını manevi >önden sürdürme>ı sağla-
mak amacnla. adına 1980 şılında konulan "Haber Ödülü"
1996 - 1997 dönemınde de sürdürülmektedir. Ödül koşullan
şöyledır:
1 - Ödüle herTürk gazeteci aday olabilir.
2 - Adaylık, gazetecının kendı >a da Ödül Komıtesı'nın öne-
nsı ile gerçekleşır.
3 - Ödüle aday gösterılecek haberlerın 1 Nısan 1996 ile 31
Mart 199T" tarıhlerı arasında günlük gazeteler ya da sürelı ya\ınlardan bırinde ya-
yımlanmış olması gereklıdır.
4 - Ödüle aday olabilmek içın nıtelıklerı 3. maddede belirtilen haberlerın vayım-
landığı gazete >a da sürelı yayınlann 1 sayısının 10 Nısan 1997 günü akşamına ka-
dar Bülent Dikmener Haber Ödülü PK: 246 / tstanbul adresıne taahhütlü olarak
ulaştmlması zorunludur.
5 - Ödüller:
a) Haber Ödülü.
b) Mansıvon.
c) Jürı Ozel Odülü
olarak belirlenmıştır.
Kazananlara. ödülü sımgeleyen birer plaket ile özel armağanlar \enlir.
6 - Seçıci Kurul. Erhan Akyıldız, Müfit Alaçalı. Yalçın Bayer, Fikret Dağlıoğ-
lu.Orhan Erinç,Yalçın Er>alçın, Doğan Katırcıoğlu, Ergin Konuksever, Okta\
Kurtböke, Turgay Olcayto, Deniz Som, Yılmaz Tunçkol. Seçkin Türesay ve L'l-
>iYanardağ'dan oluşmuştur.
ÖDÜL KOMİTESİ
beraatlannı talep ettiler.
Mahkeme hâkimi, duruşma
savcısının görüşleri doğrul-
tusunda, bütün samklann be-
raatlanna karar verildiğini
açıkladı.
Yargüananlar
Davada yargılanan sendi-
kacılann isünleri şöyle:
Eski Türk-lş Genel Sekre-
teri ve Çahşma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanı Emin Kul,
Türk-lş Genel Başkanı Bay-
ram Meral, eski genel başkan
Şevket Yılmaz, Orhan Balta,
Enver Tocoğlu, Mustafa Ba-
şoğlu, Mehmet Nurettin
Bamyacı, Sabri Ozdeş, Hasan
Hüseyin Kayabaşı, Ekrem
Sami, Şemsi Denizer, Münir
Ceylan, Hüseyin Doğdu. Hü-
seyin Karakuş, Hikmet Al-
can. Zeki Polat, thsan Yener
Kaya, Güral Erçalar, Hüse-
yin Fıkri Karakadılar, AH Ek-
ber Güvenç, Turgut \ dmaz.
Metin Tîryaldoğlu, Tamer
Eralan, tbrahim Eren, Mus-
tafa Özbek, Behzat Erdal,
Nazım Tür, Faruk Barut,
Mahmut Özonur, Ahmet Ta-
mer, Ahmet Balaman, Sabri
Topçu, Nurettin Girghıer,An-
lay Ayçin, Melih Hüsnü Yıl-
maz, Mehmet Erbaş, Savaş
Benfi,Cemaa Bakmdı, Kenan
Dunıkan, Zjya Sonay^ Fuat
Alan, Hasan Soysal. Önder
Konuloğlu, Mehmet Sait Bür-
çün (öldü), Feridun Kızılgün
(öldü).
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Yeni Bir Yıl ve Yeni Umutlar
Doğrusu bu yıl, bir "yeniyılyazısı"'yazmamak ni-
yetindeydim. Fakat 31 Aralık, Salı gününe denk
gelince, "vacip oldu."
Bu yazıyı yazmak için daktilomun başına oturdu-
ğum zaman, 1996'nın kısa bir muhasebesini yap-
tım. Veyaşadığımızbinbirolumsuzluğakarşın.çok
olumlu noktalar da buldum. Ve bir yeni yıl yazısın-
da olumsuzluklann değil, olumlu noktaların üzerin-
de durmanın daha doğru olacağını düşünüyorum.
Türkiye'de siyaset, maalesef çok düzey yitirdi ve
çok kirlendi. Ama bunca düzeysizliğe ve bunun ya-
rattığı güvensizliğe karşın, ekonomik yaşam (ken-
di kuralları içinde olsa bile) siyasal yaşamdan faz-
la etkilenmiyor. Insanlar bir şeyler üretiyortar, pa-
zarlıyorlar, az da olsa yatınm yapıyorlar. Eğer eko-
nomik yaşam siyasal güvensizliğin girdaplarına
düşseydi, fırınlarda ekmek bile bulamazdık.
Ekonomimiz "dayanıklı" çıktı. Ama asıl dayanık-
lı olan halkımız. Inanılmaz olumsuzluklar karşısın-
da aslan gibi "direniyor ve dayanıyor". Sohbetle-
rimde, sık sık dile getiririm. Eğer Türkiye'nin sos-
yo-ekonomik tablosunu Batı'nın gelişmiş ekono-
milerine taşısanız, birkaç yılda çöker.
Siyasal istikrann böylesine pamuk ipliğine bağlı
olduğu bir ortamda, ortalama yüzde 70 enflasyon-
la 15 yıldır direnmek, az şey değildir. Ama halkımız
bunu başanyor. Her gün gazeteleri açtığımız zaman
hayretle irkilirken, "Artık bu kadan olmaz" diye şa-
şırırken, ekonomi ayakta kalabiliyor. Zaten "Bu ka-
dan olmaz" dediklerimizden "daha fazlasmın" da
olabileceğini görüyor ve hayretler içinde yaşamı-
mızı sürdürmeye çabalıyoaız.
Yıllardan beri "yargısız infazlardan" şikâyet ede-
riz, "faili meçhulleri" dile getiririz. Kılı kıpırdaması
gereken çevrelerin, kılları kıpırdamazdı. "Devlet
böyle şey yapmaz" derierdi. Inanılmaz şeyler ge-
lirdi kulaklanmıza. "Güneydoğu'dakimidevletgö-
revlileriyle aşiretler eroin ticaretini yürütüyoriar" gı-
bisinden duyumlar alırdık. "Yalan" der işin içinden
çıkariardı.
Sonunda "kahraman" bir kamyon, tüm pislikle-
ri saçtı ortaya. Pandora'nın kutusu açıldı...
Bu kazayı da 1996'nın "olumluluklan" arasına
yazmak gerek. "Kazanın olumlusu olurmu'deme-
yin. Pekâlâ oluyor işte. Şimdiye dek ortaya çıkan
pislikler, daha işin başlangıcı. Daha ne pislikler çı-
kacak göreceksiniz. Hele insanlann dili bir çözül-
sün, o zaman başlayacak itiraflar ve suçlamalar. (Bu
arada iftiralar da olacak ama bu işin kuralları böy-
ledir. Kendini kurtarmak isteyenler, başkalarını ate-
şe atmaya çalışırlar. Sanki başkalannı ateşe atmak,
kendilerini kurtanrmış gibi...)
Refah Partisi'nin, Doğru Yol Partisi ile bir koalis-
yon oluştunmasını da hem 1996'nın olumlu geliş-
meleri arasında sayıyor hem de Türk demokrasisi
açısından ileri bir adım olarak değerlendiriyorum.
Aslında doğrusunu isterseniz "REFAHYOL" hükü-
metinden son derecede rahatsızım. Kimi siyaset-
çilerin kimi "makamlan" işgal etmesine fena halde
içerliyorum. Ancak bu adamlar da sandıktan çıktı-
lar. Hoşlanmasak da katlanmak zorundayız.
Kaldı ki; "Refah iktidar olmadı, kimi Refahlılar ik-
tidar koltuklanna oturdular." Bir partinin iktidar ol-
ması demek, o partinin düşüncelerini iktidara taşı-
ması demektir. Refah, kurulduğu günlerden beri
dile getirdiği her türlü düşünceyi reddederek ikti-
dara ortak oldu. Bizim şeriatçı gazetelere bakıyo-
rum da çok gülüyorum. Adamlar nasıl kıvırtacak-
larını bilemıyortar.
En büyük düşmanlan olarak ilan ettikleri Israil'le
askeri işbiriıği anlaşmasını imza edenler de kendi-
leri, mahkemeye verdikleri ve hakkında Meclis so-
ruşturması istedikleri Tansu Çiller'i aklayan da
kendileri. El altından şeriat düzeni isteyenleri ba-
nndıran ve hatta milletvekili yapanlar da kendileri,
Yüksek Askeri Şûra'da, şeriat düzeni istedikleri için
ordudan çıkartılanların kararnamesini imzalayanlar
da.
Hele "Gâvur bayramı" olarak ilan ettikleri yılba-
şı tatilini uzatmak için bir buçuk gün ek tatil yap-
malanna çok güldüm. Ama aynı oranda da sinir-
lendim. Kimi şeriatçı gazeteler "Hoca'nın" böyle bir
karamame imzalamayacağını ileri sürüyorlardı.
Herhaldeçıldınmışlardırşimdi. Bunlar "Hoca'lannı"
hiç tanımamışlar.
REFAHYOL'un en büyük faydası, bunların "ne
malolduklannı" halkımıza gösteımeleri oldu. Ken-
di yandaşlanna "Birlokma ve birhırka" önerirken,
kendileri lüks ve eğlencenin dozunu kaçınyoriar. El-
bette bunlar da beş gün tatil yapmak isteyecekler,
lüks otellerde defıleler düzenleyecekler, çocuklan-
nın düğünlerini en lüks mekânlarda yapacaklar. Tek
eksikleri su gibi içki içmemeleri... Kimbilir, belki giz-
liden gizliye o haltı içenleri de vardır. Ben, votkaya
kanştırdığı portakal suyunu "alkolsüz" diye yuttu-
ran devlet başkanlannı da gördüm...
1996 geldi ve geçti. Mutlaka hepimiz ve herkes,
yaşadıklarından kimi derslerçıkardı. Umalım ki ya-
şadıklarımızdan çıkardığımız dersler, bundan son-
ra yolumuza ışık tutsun. Eğer kimi yanılgılara düş-
müşsek, aynı yanılgılara bir daha düşmeyelim.
Tüm okurianmın yeni yılını kutluyor; sağlık ve
mutluluklar diliyorum.
DUZELTME VE OZUR
Bugün gazetemizle birlikte verdiğimız "1996'nın Iz-
leri" adlı ekimizin orta sayfasmda bulunan Kültür An-
keti'nde teknik bir nedenle 25. sorudan sonrası yayım-
lanamamıştır. Eksik sorular ve yamtlan şöyledir:
25- 22 temmuz günü Sanyer sahilinde bir araba, günü-
müz Türk edebiyatımn usta kalemlerinden birine çarptı
ve denize düşürüp ağır yaralanmasma neden oldu. Yaza-
nmız, hastanede aylarca süren bir tedavi sürecine girdi,
hatta geçen aylarda 67. yaşım hasta yatağında kutladı.
Bu talihsiz kazayı geçiren yazanmız kimdi? Yanıt: Ada-
let Ağaoğlu
26- İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası 1996'da kaçm-
cı yılını kutladı? Yanıt: 50. 27- Orhan Pamuk, yurtdı-
şında yayımlanan kitaplanndan biriyle Fransa'da etkin-
lik gösteren 'Le Comite Franca Turque" ödülünün sahibi
oldu. Ödül, Pamuk'un hangi yapıtına verihnişti? Yanıt:
Kara kitap. 28- 14. yüzyılın ünlü Italyan yazan Giovan-
ni Bocaccio'nun 1349-1353 yıllan arasında yazmış ol-
duğu ünlü yapıtı, Türkçede Rekin Teksoy'un çevirisiy-
le sansürsüz olarak yayımlandı. Bu yapırın adım hatırla-
dınız mı? Yanıt: Decameron. 29- Ariantin'in eski dikta-
törü Juan Peron'un kansı Eva'nm yaşamöyküsü ilk kez
beyazperdeye uyarlandı. Madonna, Antonio Banderas
ve Jonatan Pryce gibi yıldız isimlerin yer aldığı filmin
yönetmenini ve müziklerini yapan kişiyi tanıyor musu-
nuz? Yanıt: Yönetmen: Alan Parker. Müzikler: Andrew
Llyod Webber.
30- 38. Grammy Ödülleri'nde 'Enlyi Albüm', 'En lyi
Rock Albümü', MTV Rock Müzik Video Ödülleri'nde
'En lyi Kadın Şarkıcı' ve 'En lyi Yeni Ses' ve 'Billboard
Müzik Ödülleri'nde 'Yılın Şarkıcısf ödüllerini topladı.
Kimdi bu 1996'ya damgasıru vuran bu yeni ses? Yanıt:
Alanis Morisette.