Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31 ARALIK1996SALI
10 DIŞ HABERLER
Globalizmin aksayaıı ayak sesleriŞİNASİ DANIŞOĞLU
Ormandaki ağaçlara tek tek bakarsak
1996, milliyetçiliğin ve dinciliğin tırmanışı-
nı sürdürdüğü, ormana bakarsak globalizmin
aksayan ayak sesleriyle dolu bir yıl oldu.
Bosna'da düzenlenen ilk seçimlerde katli-
amlardan çıkan ve yeni katlianilardan korkan
halklar, milliyetçilığe oy verdiler. Zaıre'de
patlayan gerilla ayaklanması, komşu Ugan-
da'daki aynlıkçı hareketleri de etkilerken Ru-
anda ve Burundi'de Tutsıleri kestikten sonra
kaçan Hutular için acılarla dolu bir geri dö-
nüş serüveni başladı. Latin Amerika'da "pan-
ter etkisi'' görüldü. Yani Meksika'da olduğu
gibi ülkenin çeşitli yerlennde gerilla hareket-
leri ortaya çikmaya başladı. Hükûmetler,
panterin benekleri gibı yayılmış hareketler-
le başa çıkmakta zorlandılar. Radikal lslam,
en ürkütücü vüzünü Afganıstan'da gösterir-
ken ezilen ulus milliyetçiliğı Çeçenistan'da
Rusya'y1
dize getırdi. Biz Kardak kriziyle
"bir bardak suda nrnna" dıye eğlenirken ay-
nı sorunun Japonya ile Çın, Hong ICong ve
Tayvan arasında da yaşandığını gördük, ve-
saire.
Hepsımn kendine özgü nedenleri olsa da
gerçekte yaşanan, dünyanın ekonomik. siya-
sal ve kültûrel globalizme belki de beyhude
direnışiydi. Birgün sonrasının bile kestirile-
me> eceğı bir dünyada yaşadığımız için "bd-
ki de" dıyoruz.
Bu direnişin en önemli adımı, -ki bizce
1996'nın en önemli olayıydı- ABD egemen-
liğıne karşı Rusya ve Çin'in bir stratejik or-
taklığa gırişmesi oldu. Neydi sosyalistken
birbınnden nefret eden bu iki ülkeyı kapita-
listleştikçe böylesine yakmlaştıran etken?
Rusya, NATO'nun genişlemesinden Çin,
ABD'nın Avustralya ve Japonya ile askeri it-
tıfaklannı güçlendirmesinden şikâyetçiydi.
Ortak noktalan ise tek patronun ABD oldu-
ğu bir dünyaya karşı olmalanydı. Amapazar
ekonomısınde emin adımlarla ılerleyen bu
ülkelerin ortak bir kaygılan daha vardı: Top-
lumsal yapılanru altüst edebilecek globalizm
dalgası.
Globalizm, tek cümleyle teknolojinin ge-
lişmesi. üretim hacminin artmasıyla ulusal
pazarlann artık büyük firmalara yetmemesi
ve bu nedenle dış pazarlar önündeki engel-
lerin kaldınlması.
Yakın zamana kadar, azgelişmiş ülkeler-
deki düşük ücretler, gelişmiş ülkelerin işine
geliyordu. Bu ülkelerden istedikleri ham-
madde ya da ara mallan kendi pazarlan için
ucuza alıyorlardı. Ancak bu azgelişmişlerin
bir bölümü, emek maliyetının düşüklüğü sa-
yesinde ekonomide dev adımlar attılar, ken-
di sanayilerini geliştirdiler. Globalleşmeyle
birlikte globalleşmeyi savunan Batı'da sıkın-
tılar başladı. "Sosyal damping" (ucuz emek,
sosyal güvenlik harcamalannın düşük tutul-
ması vb.) nedeniyle hem azgelişmışlerden
gelen mallar Batı pazarlannı altüst ediyor
hem de Batılı çokuluslu fırmalar üretimleri-
ni bu ülkelere kaydınyorlardı. Artı, Batılı ış-
veren giderek gelişen çevre bilinci nedeniy-
le doğaya zarar vermemek için ek harcama-
lara zorlanırken, gelişmekte olan ülkelerde
aynı kaygı halktan gelen baskılann hafif kal-
ması nedeniyle yaşanmıyor.
Az gelişmişlerdeki ucuz emek, elbette bü-
yük çokuluslu şirketlen bu ülkelere çekiyor.
Bu fırmalar kârlannı arttınyor, ancak serma-
yenin yoksul ülkelere kaçması, zengin ülke-
lerde işsizlik sorununu ön plana çıkanyor.
İşsizler ordusunun gerek ekonomiye maliye-
ti, gerekse toplumsal patlamalann habercisi
olması, Baü'nın ucuz emek keyfıni gölgeli-
yor.
Batı'nın "geüşmiş azgelişmişterie" rekabet
edebilmesi için malıyetlen eşıtlemesı gere-
kiyor. Önünde iki seçenek var; ya kendi emek
maliyetlerini düşürecek ya da azgelişmişler-
de emek maliyetinin yükselmesini sağlaya-
cak. Aslında ikisini de yapmak istiyor, ancak
uzun bir mücadele geçmişi olan Batılı ışçı-
nın haklannı kısması çok zor. bu nedenle az-
gelışmişlerde işçi haklannın artması içinbas-
kı yapıyor.
Bu yıl Danimarka'da Cumhurbaşkanı Sü-
leyman Demirerin de katıldığı sosyal kal-
kınma zirvesinde. gelişmekte olan ülkelerin
gayri safi milli hasılalanmn en az yüzde
20'smi sosyal sektörlere ayırması istendi \e
20OO'li yıllarda bu hedefe gerekirse yaptınm-
larla ulaşmanm yollannın araştınlacağı vur-
gulandı.
İşçi haklannın insan haklanndan aynla-
mayacağının bilincinde olan Batı, azgeliş-
mişlere bu konuda da baskı yapıyor. Bunu ra-
hatlıkla söylüyoruz, çünkü işine gelmediği
zaman Batı'nın en ağır insan haklan ihlalle-
nni bile görmemezlikten geldığüıi ya da ayıp
olmasın diye yumuşakça eleştirdiğini hepi-
miz biliyoruz.
Batı'nın insan haklanna saygılı, demok-
ratik söyleminin altında maliyetlerin eşitlen-
mesi kaygısını görünce, "Globalizme karşı
ne yapmalı'' sorusu akla geliyor. Oysa çalı-
şarüar açısından bakıldığında. ilk sosyalist-
lerin çoktan unutulmuş ya da laf olsun diye
savunulur hale gelmiş olan "enternasyona-
Bzm" anlayışının canlanması için yenı bir fir-
satla karşı karşıya gelindiği görülüyor. Enter-
nasyonalizm, ne yazık ki dünyanın ilk sos-
yalist ülkesini koruma kaygısıyla rafa kaldı-
nlmış, proletaryanın uluslararası dayanışma-
sı, yerini Sovyet çıkarlan için dayanışmaya
bırakmıştı.
Bugün Batılı işveren, artık ayaklanmama-
sı için azgelişmişlerden aktardığı değerin bir
bölümünü kendi işçısiyle paylaşacak durum-
da değil.
Yann Alman işçisi, Filipinli işçinin hakla-
n yükselmezse, kendi haklannın da yükse-
lemeyeceğini görecek. Çalışanlann, global-
leşmeyi eleştirmesi değil. onunla yetinme-
mesi ve ondan yararlanarak birlikte özgürleş-
menin yollannı bulması gerekiyor. 1997'de
bir orman gibi kardeşçe yaşama dileğıyle...
iSosnaMa öflke kaza
Dış Haberler Servisi - Kan ve gözyaşı
içinde geçen üç buçuk yıla, öncekı yılın
sonunda imzalanan Dayton banş
anlaşması ile nokta koyan Bosna, geçen
yıl gerçekleştirilen seçımlerle
demokrasiye 'merhaba' dedi.
Bosna'da savaştan sonra düzenlenen ilk
seçimlerde Bosna-Hersek Devlet Başkanı
Alia İzzetbeguviç zafer kazandı. Bosnalı
Sırp ve Hırvat adaylarla
birlikte katıldığı seçimden en çok oyu
alarak çıkan tzzetbegoviç,
iki yıl süreyle Dayton banş anlasması
koşullan uyannca oluşturulan üçlü
başkanlık konseyi tarafından yönetilecek
devletin başında i
bulunacak. \_
Avrupa
Güvenlik ve
Işbirliği Teşkilatı
(AGtT)
tarafindan
onaylanan seçim
sonuçlarına
göre, Bosna
Başkanlık Konseyi'ne. tzzetbegoviç'in yanı sıra,
aşın milliyetçi Sırp aday Momcilo Krayisnik 690
bin oy, Hırvat aday Kresimir Zubak ise 342 bin oy
alarak girdi.
Böylece her uç etnik grubun "mUliyetçilerinin" de
zafer kazandığı Bosna'da yapılan bu ilk seçimler
ülkeye banşın kolaylıkla gelmeyeceğini de ortaya
y
bebekler
bile
nasibini
akiı.
Bosna'da eller, tetîkten sanchğa
koymuş oldu.
NATO'ya bağlı Banşı Uygulama Gücü, Bosna'daki
yetkilerini genişletti ve savaş sırasında insanhk suçu
işl .miş suçlulann yargılanması için mahkemeler
kuruldu. Ancak bugün Bosna, hâlâ savaş suçlulannı
teslim etmeyen bir Bosna. Dolayısıyla
mahkemelerin şu an için büyük bir işlerliği
bulunmuyor.
1996'nın son aylannda Sırbistan'da, halkın
hükümeti protesto ederek sokaga dökülmesi de
demokrasiyi oturtmaya çalışan komşu Bosna için
rahatlatıcı oldu...
Sırbistan'da muhalefetin kazandığı ıkinci tur yerel
seçimlenn Belgrad yönetimi tarafından geçersiz
sayılması, başta başkent Belgrad olmak üzere
ülkenin birçok yerinde halkı. on binler hatta yüz
binler halinde sokaklara döktü.
Seçimlerin geçerli sayılması için içten ve dıştan
artarak gelen baskılar Bosna savaşınm da
aktörlerinden bin olan Devlet Başkanı Slobodan
Miloseviç'in elini kolunu bağladı.
Bîll Cluıtoıı uı ikiııci zaferiDış Haberler Servisi-ABD'de 5 kasım
günü yapılan başkanlık seçimlerini de-
mokrat aday Bill Clinton önde bitirerek
Franklin Roosevdt'ten bu yana üst üste iki
kez başkan seçilen ıkinci demokrat oldu.
Amenkan halkı, Clinton'a bir dört yıl da-
ha ABD Başkanlığı yapma hakkı tanıya-
rak güven tazelerken seçımlerden istedi-
ğini elde edemeyen ve Ermeni yanlısı gö-
rüşleriyle bılmen Cumhuriyetçi Parti ada-
yı 73 yaşındaki
Bob Eİole,45 yıllık siyasi yaşamına
Wfe Ydtem hasta, ama j
son verdiğini
açıkladı. Seçim-
leri Bill Clinton,
oylann yüzde
49'unu alarak
önde bitirirken
Dole, yüzde 42
oy ile ikinci sıra-
dayerbulabıldi.
Reform Partı-
si'nden adaylığını koyan Teksaslı milyar-
der işadamı Ross Peröt ise oylann yalnız-
cayüzde9'unuala-
bildi. Bütçe açığı-
nın düşmesı, eko-
nominin sağlıklı ve
istikrarlı bir bıçim-
de büyümeye de-
vam etmesı (yüzde
2.5-3) ve işsizlik
oranının yüzde 5.1
gibi çok düşük dü-
zeye inmesı, Başkan Ğlinton'un yeniden
seçilmesinde temel etkenler. 1996, Clin-
ton'ın dış politıkası açısında hem başan-
lı hem de başansız bir yıl oldu. Daha ön-
cekı yıllarda Bosna'daki kanlı sayaşın
"Avrupa'nın sorunu olduğunu" iddia
eden Clınton'ın geçen seneki ginşimleri
ile imzalanan Dayton banş anlaşmasndan
sonra Bosna'da silahlar sustu.
Clinton, Ortadoğu banşında da etkin
birrol oynamayabaşlarken Kuzey Irak'ta-
ki son gelişmeler ise ABD'nin başanlı dış
politıkasına vurulan bir darbe olarak kal-
dı.
Lebed Yeltsin'i seçtirdi
Dış Haberler Servisi - 1996 yılı sonra düşmanlan, emekli
Kâbil'i Taleban
dehşeti sardı
Dış Haberier Servisi - Afganıstan'da, başkent Kâbil'i
uzun süredir abluka altında rutan Pakistan yanlısı radikal
Islamcı Taleban örgütü, 27 eylülde Kabil'i tamamen ele
geçırdi ve BM korumasındaki eski Devlet Başkanı
Nedbullah'ı
idam etti. pk^aa^tan^da Talehan döa&n
Ülkenin,
başkent Kâbil
dahıl ûçte
ikisini ele
geçıren
Taleban,
benımsediği
katı şeriat
yorumuyla bölge halkma bazı zorunlulukJar getirdi.
Kadınlar, peçeye mahkûm edilip birçok haklanndan
mahrum bırakılırken erkekJere sakal bırakma
zorunluluğu getirildi.
Taleban'm başkente girmesiyle kentte bulunan
De\let Başkanı Burhanettin Rabbani ile hükümete
baglı kuvvetler, ülkenin kuzeyine çekildüer ve
ülkenin üçüncü gücü Özbek General
Raşit Dosrum ile ittifak yaparak Taleban'a karşı
sa\aşmaya başladı lar.
Afganistan'daki iç çatışma, 1997 yılında da devam
lecek gibi görünüyor.
Ruslar için de önemli bir yıl
oldu. Liderleri Boris Yeltsin 4
yıl daha Rusya'nın devlet
başkanı.
Son yıllarda önemli sağlık
sorunlan olan Yeltsin,
Aleksander Lebed'in
desteğiyle oylann yüzde
54'ünü toplayarak rakibi
komünist aday
Gennadi Zyuganov'u
yendi.
Zyugonov'a verilen oylann
cranı ise yüzde
40.41'dekaldı.
Başkanlık seçimlerinin ilk
turunda seçilmesi için
yeterli oyu sağlayamayan
Yeltsin, Lebed'le anlaşarak
seçim ittifakına girdi. Lebed,
seçimlere katılmama
karşılığında Rusya Güvenlik
Sekreterliği'ne getirildi. İlk
icraatı Çeçenler'le banş
sağlamak olan Lebed fazla
sivrilince, sayesinde seçimi
kazanan Yeltsin tarafından
görevden alındı.
Lebed'in Kremlin'deki
temizlik harekâtmdan bir süre
generali darbecilikle suçladılar.
2000 yılına kadar ülkeyi
yönetecek Yeltsin'in ilk işi
Başbakan Viktor
Çernomırdin'i yeniden aynı
göreve getirmek oldu. Devlet
Başkanı Yeltsin, bu arada
İoris Yefaâıı ha4a, aına
seçimlçri kaybeden
komünistlere de işbirliği
mesajı verdi.
Rusya Devlet Başkanı Yeltsin,
5 kasımda da bir kalp ameliyatı
geçirdi. Rusya'nın yanı sıra
uluslararası kamuoyunda da
ilgiyle izlenen ameliyattan
sonra, Rusya Devlet Başkanı
sağlığına kavuştu ve
ameliyatmdan önce Başbakan
Viktor Çernomırdin'e geçici
olarak devrettiği yetkilerini
geri aldı.
Yeltsin, geçen hafta Kremlin'e
dönerek görevine başladı.
Sağlığına kavuşan Yeltsin'in en
önemli adımı, ülkesini ziyaret
eden Çin Başbakanı Li Peng'le
Rusya ve Çin'in ABD'nin
başını çektiği tek kutuplu
dünyaya karşı bir stratejik
ortaklık kurma konusunda
anlaşmaya varmak oldu.
tki ülkenin aldıklan
karan sonuna kadar
uygulamalan durumunda
en az iki kutuplu bir
dünyanın şekilleneceği
görülüyor.
Devlet başkanlığı
seçimleri Rusya'da yeni bir
çağı başlarmadı, ancak
Rusya'da ilk kez bir devlet
lidennin serbest seçimler
sonucu halk tarafindan
belirlenmesi demokratikleşme
açısından önemli bir adım
oldu. Batı ise seçimlerde
"kertaen" Yeltsin'i
desteklerken net bir Rusya
stratejisinden yoksun olduğu
izlenimini veren kararsız bir
tutum sergiledi.
Çeçenler direndi, kazandı
Dış Haberler Servisi -
Çeçenistan ve Rusya ara-
sında sonunda "tarüü" an-
laşma imzalandı ve 21 ay
süren kanlı savaş sona er-
di.
Rusya Güvenlik Konse-
yi Sekreteri ve Başkan Bo-
ris Yeltsin'in Çeçenistan.
Temsilcisi Aleksandr Le-
bed ile Çeçen Genelkurmay
Başkanı Aslan Mashadov ara-
sında 31 ağustosta imzalanan
belgeyle, Çeçenistan'daki savaş
sona erdi. Anlaşma Çeçenis-
tan'ın siyasal statü tartışmalan-
nı 31 Arahk 2001 'e kadar erte-
liyor.
Anlaşmayla, Çeçenistan'da
LebecPden
bfttf nıüjd<
1
Eyiül
Pazar
geçici ortak siyasi yönetimin
başlayacağı ilan edildi ve 19
ekimde, Çeçenistan'da geçici
koalisyon hükümetinin Başba-
kanı olarak Aslan Mashadov gö-
reve getirildi.
Lebed hakkında ise "darbeci-
lik soçlamalan" ortaya çıktı ve
kendisıni başkanlık seçünlerin-
den önce geniş yetkilerle do-
natan Yeltsin tarafindan gö-
revden uzaklaştınldı. Çeçen
ve Rus taraflar işbirliğini
ilerletmeyi ise sürdürdüler.
23 kasımda aralanndaki ti-
caretin tekrar yapılanması ve
gümrük prosedürlerinin uy-
gulamaya geçmesi konusun-
da geçici bir anlaşmaya daha
imza attılar.
Yeltsin'in, Çeçenistan'da bu-
lunan son iki Rus tugayının böl-
geyi terk edeceğini açıklaması
ve bu işlemin yılbaşına 3 gün ka-
la tamamlanması bölgede yaşa-
yan insanlann, gelecekte tekrar
huzur dolu günlere dönecekleri
konusunda bir umut ışığı oldu.
Soykınmlar
sıraya bindiDış Ha-
berler Servi-
si - Ruan-
da'da 1994
yılında Tutsi
ve Hutu ka-
bileleri ara-
sında patlak
veren "kan
davası", bu
kez Zaire'nin doğusunda yeniden alevlendi.
Büyük Göller dıye adlandınlan Uganda, Burundi, Zaire ve
Ruanda'yı içinc alan bölgede, yan yana yaşayan iki halk ara-
sında çıkan çatışmalar yüz binlerce kişinm yurtlannı terk et-
mesine ve insanlann sefalet içinde yaşamasma neden oldu.
Sayılan milyona yaklaşan mültecıleri içine düştükleri zor
durumdan kurtarmak isteyen Kuzey Amerika ve Avrupa ül-
keleri, ortak bir kuvvet oluşturarak Zaire'nin doğusunda ko-
nuşlandırmak ıçın kollan sıvadılar.
Ancak, ortak güç konusundaki görüşmelerde bir sonuca
vanlamadı ve yardım sadece, bölgedeki insanı yardım orga-
nizasyonlannın ellerinden geleni yapmalanyla sınırlı kaldı.
Filistin'de
ilk seçim
1996 yılı Filıstın için ilk demokratik se-
çimlerin yapıldığı tanhi bir yıl oldu. Filis-
tin topraklannda bugüne kadar gerçekleşti-
rilen ilk seçimleri Filistin Kurtuluş Orgütü
(FKÖ) lideri Yaser Arafat ezıci bir çoğun-
lukla kazandı. Böylece Filistin Devleti'nin
ilk adımlan da atılmış oldu. Tarihi seçimin
sonuçlan, halkın büyük çoğunluğunun ra-
dikal Filistinlilerin eylemleri ile sık sık ya-
raalan tsrail-FKÖbanşsürecinindevamın-
dan yana olduğunun bir göstergesi olarak
kabul ediliyor.
Netanyahu
banşa engel
Ortadoğu
barışı yara
Dış Ha6eHer Servisi-Irandesteklı Hızbul-
lah örgürünün Güney Lübnan'dan ve HA-
MAS'ın ise Israil topraklannda peş peşe ger-
çekleştirdiklen bombalı saldınlar Israil se-
çimlennde halkı sağci Likud lideri Benyamin
Netanyabu'ya yönelttı. Netanyahu, başbakan
olduktan sonra yeni hükümetın Filistinliler
ile daha önce vanlan anlaşmalara sadık kala-
cağını belırtmesıne rağmen, banş yolunda
herhangı bir adım atmaması yüzünden dün-
ya genelinde tepkilere hedef oldu. Ancak Ne-
tanyahu, sonunda özellikle ABD'den gelen
baskılara dayanamayarak iki toplum arasın-
dakı en önemli anlaşmazlık konusu olan El
Halil sorununda anlaşmaya yanaştı.
Irak petrolü
pompalandı
..Ve Irak petroiü yola
Dış Haberler Servisi - Irak petrolü 6 yıl
aradan sonra da yeniden akmaya
başladı. Irak'ın insani ihtiyaç
maddelennin alımında kullanılmak
üzere sınırlı miktarda petrol
satmasma izin veren anlaşma 20
mayısta imzalandı, ancak
anlaşmanm uygulanması Kuzey
Irak'takı olaylar nedeniyle
askıya alındı. 25 kasımda ise BM,
"gjda karşılığı petrol'' anlaşmasının
uygulanması için engellerin ortadan
kalktığını açıkladı. Genet Sekreter Gali,
9 arahkta Irak'ın petrol satışının
başlaması için onay verdi.
Karar, Irak halkı arasında bir bayram
sevinciyle kutlandı.
6
Deli inek
panigı
Dış Haberier Servisi - 1996 yılında Av-
rupa'da bir de "deli inek" paniği yaşandı.
tngiliz hükümetinin büyükbaş hayvanlar-
da görülen ölümcül "deli inek" hastalığı-
nın, insanlara da bulaştığını bildirmesi,
tüm dünyada kırmızı ete karşı paniğe yol
açtı. Ingiltere'de hasta etten yediği sanılan
10 kişi yaşamını kaybetti. Ingiliz hayvan-
cılık sektörü büyük İcrize girdi. Fransa, Al-
manya, Belçika, Hollanda, Isveç, Ispanya,
Italya, Finlandiya ve Portekiz, Ingiltere'den
et ithalatını yasakladı.