Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31 ARALIK 1996 SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
Gümüşdere Durmaz!..
Prof. Dr. FERHAN YÜREKLİ lTUMımarhk Fakültesı
U
ygarlığın ve dolayısıyla ba-
nşın kıtlesel şarkısı yenıden
soylenıyor Ne Patrona Ha-
lıl, ne 31 Mart ve Menemen
olaylan ne de Şeyh Saıt gıbı
bağnaz kavgacılar Gümüş-
dere'yıdurdurabılmıştırnedeçıkarcılar As-
lında bağnazlar ve çıkarcılar, yanı uygarlık-
tan ve onun getıreceğı banşm sulan durult-
masından urkenler, yüzyılın başından ben
"hıygar"lara karşı hep bırlık olmuşlar, ancak
;tkılı olamamışlardıJr Çunku "uygar"lann
yolu, aJdın yoluydu Halkın, aklın yolunda
Dİduğu ve 1909 gencı ayakJanmasına des-
xk vermedığı açıkça ortadaydı Onun ıçın
anlar 1919 ve 1920'de, 1923 ve 1924'te yı-
ae bırlık olsalar da gazete sayfalanndan ta-
şamadılar, etkılı olamadılar, çunku akıllı
halkın desteğı, yıne uygarlığın ve onun tem-
sılcısıMustafa Kemal'ın arkasındaydı Bu-
gün tanh yınelenmektedır Seçeneklenn en
ûrkütüculennı savuranlar, "Ordu varsa bi-
zinı de yüz bin polisimiz var" dıyenlerle,
"Kanh da olsa oJacakür" dıyenlenn hepsı so-
nuçta Mustafa Kemal'ın huzurunda saygı
duruşunda bulunmaktadırlar Çünku halk
onun arkasındadır Bu nedenle banşın Gu-
muşderesı'nın dunnası olanaksızdır Yann
1997*yı (ve daha nıce yıllan) bu sarsılmaz
ınançla karşılayacak ulusumuz
Çunku binlerce yılhk Anadolu potasınm
ürünü olarak Mustafa KemaTin dünva sah-
nesine sunduğu ulus, bir özel ulustur. O, ba-
zılannca yanlış sanıldığı ve sunulduğu gıbı
Batı'nın ızınde olan bır ulus değıldır Onun
yeryuzunde eşı yoktur Çünku onun amacı
uygarlıktır, yanı *yuva"da, "yurt"ta ve
"dünya"da banştır Bu amaç doğrultusunda
onun, Batı'nın henuz ulaşamadığı üç kendı-
ne has özellığı vardır O ulus, kadın erkek
eşıtlığını yadııgamayan, sorgulamayan, so-
run yapmayan, aksıne doğal ve zorunlu go-
ren ulustur, o ulus, ırklann bırlıktelığını ya-
dırgamayan ulustur ve o ulus, dinle banşık,
ancak dünya olaylanna dinin gözü üe bak-
mayabüen ulustur. Bugun hâlâ "Bati" denı-
len uygarlığın "beyaz", "mavi gözfij", "er-
kek", "kapitalist" ve "Hıristiyan" olanlann
kulubu olduğu, her tutumundanbellıdır Ba-
tı'da ancak çok sınırlı sayıda bır aydın kesı-
mı bu erdemlere ulaşabılmışken ulusumuz
dünyada bu değerlenn uçunu bırden taşıyan
ılk ve en genış topluluktur O ulus onun ıçın
kadının ezılmesıne, onun ıçın tankatlara,
onun ıçın kadınlara kapalı localara, onun
ıçın ırkçılığa goz yummamış ve ıtıbar etme-
mıştır
Kadını ınsandan saymayarak aıleyı yok
etmenın ulke ve dunya olçeğınde yarattığı
sorunlar açıktır Her turlü dınsel gruplan-
malann neye mal olduğunu, Osmanlı'nın en
guçlu donemınde bıle bırlığı nasıl zedeledı-
ğını, kargaşanm nedenı olduğunu yaşayarak
oğrenmışızdır O nedenle cumhuriyetiıniz.
insan ile Tann arasuıa yerieşenkri yerlerin-
den çıkannıştır. Tanhı bılmeyenlenn, yasa-
lara karşın yenıden yaşam buldurduklan ta-
nkatçılığın hemen ortaya çıkan bölucu ya-
nını goremeınelen gaflettır Irkçılık heves-
lennın ıse sonuçlannı her gün yaşamaktayız
Dunyada ıse Hitler Almanya'da ıktıdannı
pekıştırdığınde, Ikıncı Dunya Savaşı'nın
hem de nerede ve ne zaman başlayacağını 4-
5 yıl once goren ve unlu Amenkan genera-
lı Mac Arthur'a adeta dıkte ettıren bızım
ondenmızdır Çünku o ırkçılığın sonucunu
gorebılen tek onderdı ve lcuşkusuz dâhı (öke)
ıdı Cumhunyetımızı eleştırmeye kalkışan-
lann öke olmalan beklenemez, ancak bun-
lann ne anlama geldığını anlayabılecek dü-
zeye çıkmalan gerekır
Bu uç özellığımızın bızı gerçekte dunya
uzennde eşsız bır konuma getırdığını bıl-
rnernızvevurgulamamızgerekrnektedır Bu
özellıklenmız ulusumuzun bıreylennın -do-
layısıyla ulusun- çağın oluşturulmasına kat-
kı yapmalan ve çağı yaşamalannın önünde-
kı engellen kaldırmış, -dunyadakı, ustelık
kentlı hemcınslennden once- koylu kızlan-
mızın, oğretmen, doktor, hâkım, mımar ve
muhendıs vb olabılmelennmyolunuaçmış-
tır Bu bızce dunya uzennde çağın oluşma-
sına en önemlı katkılardan bındır Ulusu-
muz, kızlanna ınsan hakkı tanıyan bu tutu-
muyla ezen uluslara bıle örnek olurken, ay-
nca ezılen uluslann da yol gostencısı ol-
muş, emperyalızmın boyunduruğunun ka-
der, bağımsızlığın olanaksız olmadığını da
göstermıştır Bu da çağın oluşumuna çok
önemlı ıkıncı katkımızdır
Ancak ozellıkle 70'lerde cumhunyetımı-
zın ve ondenran, aydın sanılan etkın bır grup
çocuğunun ıhanetme uğradığmı kabul etme-
mız gerekmektedır Bağnaz ve çıkarcılann
bugünkü cesaretı bıraz da bundan kaynak-
lanmaktadır On yıl sonra çökecek bır sıya-
sal goruş uğruna bağnaz-çıkarcı bırlığınden
once ona saldınlmıştır Bu "yan ayduı" sal-
dırganlann bır kısmı bugun bağnaz-çıkarcı
ortaklığında, numaracı cumhuriyetçüer ya
da insan haklan havarileri olarak kapasıte-
lennı sergılerken, eskıden yanıldıklannı da
belırtmektedırler Yanılmak onlann kapası-
telennın çızdığı kaderlen olup bugun de ya-
nıldıklannı ılerde ıtırafedeceklerdır Bunla-
nn büyük bırbölümü ıse gerçeğı gorerek as-
lına donebılmıştır Kavgadan sonuç alama-
yacağını goren uygarlık karşıtlan, bu rur
yanlışlan ıyı değerlendırerek, demokrasınm
kotuye kullanımı ve yasalann ışletılmeme-
sı sayesınde ulusal nıtelıklenmızı korumak
ve gelıştınnekle gorev lı dev let kurumlanna
yerleşme çabası ıçıne gırmışlerdır Unıver-
sıtelenmız de kuruluş yasalanndakı açık hu-
kûmlere karşın bu sızmadan nasıbını almış
sıra orduya gelmıştır Şımdı asker okullan-
nın çevrestnde fanatık orgutlenn yerleşme-
ye basladığı gorulmektedır Arkasında halk
desteğı, Mustafa Kemal halkını ve msanı ta-
nıdığı ıçın onu arkasına alabılmış ve kökleş-
mış yoz bır duzenı yıkıp, bır yeryüzü cen-
netı kurabılmıştır Hem de çok İasıtlı olanak-
larla ve çok köklü yoz yapıya, ustelık en ağır
emperyalıst baskıya karşın O cennetın te-
melı banştır, once kadının ozgürluğü ıle
"yuva"da sonra "Yiırtta ve dünyada banş".
Onun ıçın orada sular berraktır, çıkarcılık v e
bağnazlığm ıstedığı bulanık sular yoktur O,
ulkenın sırtındakı handıkaplan halkın des-
teğı ıle gıderebılmıştır Bırakın dûnyayı,
kendı yakın tanhınden ve halkınm değerle-
nnden bıle habersız, ancak onu, orneğm La-
tın alfabesıne geçmekle eleştırmeye, onda
kusur aramaya çalışan. -talıhsızlığe bakın kı
ulke yönetımınde etkılı olan- çıkarcı-bağ-
naz takımı dıl, harf ve soyadı devnmlennın
ulusun paçasına yapışık ve onunla hıç bağ-
daşmayan, ılerlemesını kostekleyen Arap
handıkabını bertaraf etmeye yonelık olduğu-
nu nereden bılebılecek ya da duşunebılecek-
lerdır
Bağnaz-çıkarcı-uygar uçlusunde kazanan
her zaman olduğu gıbı "uygar" olacaktır
Doğal olan banşı amaçlamaktır Banş, ka-
dın erkek ınsanca yaşama hakkının guven-
cesıdır Banşm şarkısı belkı de en bekleme-
dıklen yerden, stadyumlardan yukselıyor
şımdı, çünkû oradakı "gençfik"tır
Mustafa Kemal'ın beş altı yılda başanlı
olması, onu yıkmak ısteyenlenn ıse ellı yıl-
dır başaramaması halkın ısteğının ne oldu-
ğunun ve bunu kımın gorebıldığının goster-
gesıdır Halkın ısteğı doğrultusunda, kuş-
kusuz sonsuza kadarolacağı gıbı, uygarlığın
yanı aydınlıgın egemen olduğu bıryıl olacak
olan yenı yılınızı kutlanm
40'lı Yıllar Ankarası'nda Nahit Hanım...
MUSTAFA ŞERİT ONARAN
K
ımı arabalann arkasına bırtakım sozler yazılır Meraklısı ıçın
mceleme konusu olacak, Anadolu ınsanının ozanlık doğası-
na uyacak sozler Bu sozlerden bın benı bıraz huzunlendınr
"O şündi asker!" Bır oykü var bu sözun arkasmda Düşlem
gucunuzu kullanıp çok katmanlı anlamlar kazandıracağınız
bır öyku
Ben de yazıya "O şimdi İstanbuTda" dıye başlamak ıstıyorum "Kırkh yü-
larşfiri"nın önde gelenlennı koruyan bır "hanunefendi" vardı Ankara'da. Kız
Lısesı'nde edebıyat oğretmenlığı yapan bu- "hanımefendi": Nahit Hanım.
Evet, yanlış soylemedım, Nahıde değıl, Nahıt
Kırklı yıllar Ankarası'nda, Guzel Sanatlar Genel Muduru Halfl Vedat Fı-
rath'nın eşıydı Nahıt Hanım "Şiirimiziıı kalbi Ankara" dıyorsak, "kırkh yü-
larşnri" Ankara'da doğdugu ıçındır O donemın unlu ozanlan Ahmet Vluİıip
Dıranas, Cahh Sıtkı Tarancı. Orhan Veii Kanık. Oktay Rifat, Mdih Ccvdrt
Anday, Sabahattin Tahsııı Teoman, Cahit Külebi, Necati Cumalı, Şinasi Öz-
denoğlu, adı hemen aklıma gelmeyen daha nıce ozanlar hep Ankara'daydı
Nahıt Hanımlar'ın evınde yap-lan edebıyat toplantılannm unutulmaz anılar-
la yuklu olduğu soylenır Ben o kırklı yıllar Ankarası'na yetışemedım. Cahıt
Külebi ıle Necati Cumalıdan dınlerdım Nahıt Hanım'ı Kulebı'nın gozlen
dolar, "O bizün koruyucu meleğiınizdi'' dıye soz rçardı Nahıt Hanım'dan
Adalet Ağaoğlu anlatmıştı Lıse oğrencısıyken Orhan Velı üzenne bır ede-
bıyat odev ı hazırlamış Anlaşılan pek de sıradan bır ödev değılmış Kımı de-
ğerlendırmeler yapıhrken eleştırel gozle de bakılıyormuş Orhan Veh'ye
Nahıt Hanım uzak dururmuş Adalet'e Onu kuçumseyen, azarlayan bır dav-
ranış ıçındeymış Lıse oğrencısı Adalet Ağaoğlu neden boyle ıtelendığını bır
turlu anlayamıyormuş
- Ne yaptın sen bılıyor musun9
demışler Bu Nahıt Harım, Orhan Veh'nın
sevgılısı Hıç eleştınlır mı o1
•••
Kasım '96'da, 15 Istanbul Kıtap Fuan'nda FerideÇiçekoğhı'nu dınlıyo-
rum Yaşama nasıl küçuk bır pencere açtığını, yaşamın o kuçuk dılımlennı
nasıl yaTnaya çalıştığını anlatıyordu Bılırsınız ne kadar ıyı, ne kadar temız
bır Turkçesı vardır Fende Çıçekoğlu'nun Konuşması da oyle yumuşak, öy-
le duyarlı Yanımda onu ılgıyle dınleyen bır hanım vardı Soz nereden açıldı
da Nahıt Hanım'a geldı, anımsamıyorum ışte
Fende Çıçekoğlu'nu dınlerken yanımdakı Fügen Hanım'la (*) Nahıt Ha-
nımefendı'yı anınca, ona gıtmeyı kararlaştırdık
Nahıt Hanım Taksım'dekı evınden çıkmış, şımdı Sıraselvıler'de oturuyor-
muş Atladık bır arabaya, yakınlardakı bır süpermarketten nevaleyı duzup ka-
pıyı çaldık Eskı bır Istanbul evınde, ara kat dıyebıleceğımız bır yerde kalı-
yor Nahıt Hanım Kapıdan gınnce solda, sokağa bakan bır salon, genış bır
masa Masanın başında 86 yaşında, güzel, sevecen, ılgılı, akıllı, konuşkan bır
kadın Işte nıhayet Nahıt Hanım karşımızda. Daha bırkaç tumcelık konuşma-
da elımı bırakmadı, yanına oturttu Katarakt amelıyatı geçırmışlere ozgu ka-
lın camlı gozluklen var O gozluklenn arkasında cm gıbı bakışlan
Masa genış, yemekler ganı Konuklann hıçbın elı boş gelmıyor Sofrayı
düzenlemek, sofrayı kaldırmak hep konuklann ışı Sessız bır ışbırlığı var ko-
nuklar arasında. Sofra başı durumundakı Nahıt Hanım hıçbır şeye kanşmı-
yor Işler tılar ükır yuruyor
• • •
Bır zamanlar Turgut Uyar, Edip Cansever, Cemal Sürej'a da bu soframn
konuklan olurmuş Kımı zaman Vedat Günyoi, İsmet Kur, Gulriz Sururi de
gelenler arasuıdaymış O akşamkı sofrada kımler mı vardı9
Tevfikİteribakan olunca Nahıt Hanım'ı EdırneLısesı'negondermış Edır-
ne Lısesı 'nden bır oğrencısı, NurseB İdiz'ın babası Nafiz Çamhbe) vardı Na-
hıt Hanım'ın her ışıne koşan, onun can dostu olun ozan Leyla Şahin, Ankara
Bırlık Tıyatrosu'nun ıkı oyunusu Ona nışanlasını tanıtan, eşyalannm bakı-
mıyla ılgılenen bır genç
Sanata, edebıyata yalan olan herkese açık Nahıt Hanım'ın sofrası lçkısı-
nı, yıyeceklennı getırmelennden başka, sofra geleneğıne uyumu var konuk-
lann Derlı toplu duran bır sofra. Boşalıp dolan bu-kalabalık. Kırkh yıllarozan-
lannın koruyucu meleğı Nahıt Hanım, ermışlere ozgü hoşgorusüyle, gulüm-
seyen bır canlı tanh
Duvarda Bedri Rahmi'nın kalemınden çıkmış bır Orhan Velı var Che'mn
mılıtan bır posten Yavru kedılenn bır negatıf fotoğrafı Kınk bır plak gıbı
yınehyorum ıçımden "Negatif fbtoğran,negatif fbtografu."
Huzünlu bır gülumsemeyle bakıyor duvarlar
Kırldı yıllann Ankarasrndakı Nahıt Hanımlar'ın evı kuşku yok kı daha
gorkemlıydı Ama sanmam kı o ev m konuklan Sıraselvıler'dekı eve gelen ko-
nuklar kadar ıçtenlıklı kışıler olsun Sanmam kı Leyla Şahın gıbı Nahıt Ha-
nım'a gonulden bağlanan bır ozan olsun
Kırklı yıllann genç ozanlan o donemın ecesı Nahıt Hanım'ın karşısında
önu ılıklı durmazlar mıydı
9
Sevgılı Nahıt Hanım, Sıraselvıler'dekı evınde mıs gıbı ıçıyor rakısını, el
ustunde tutuluyor Ne guzel yaşlıhk bu boyle' Ne temız sofra
1
Ne ıyı etmış de Fugen Kıvılcımer benı getırmış buraya'
Nıce yıllara Nahıt Hanım, nıce mutluluklara
(*) Fugen Hanım Dük dö Cebecı mn esh eşıymış Cemal Süre\a nın yazılannda
adıgeçen Dükdo Cebecı TevfikAkdağıle CemalSureya mn ifulhve den
arkadaşıydı Asıl adı Ercument olan Duk do Cebecı sanınm halen buvuk
bır ılımızde valı yardımcısıdır Ellılı vılların Ankarası nda omuzlan bı-
raz gerıde bahşları fıafifyukanda uzun fa\onlenyle kendıne özgü bır
hava ıçınde dolaşan karayağız bır öğrencı olarak arumsanm onu.
PENCERE
1996'mnSonGününde
"Bır zamanlar Şam'da kıtlık oldu.
Öyle bır kıtlık kı sevdalılar aşkı unuttular.
Hurma ağaçlan dudaklannı ıslatamadılar
Öksuzun gozyaşından başka su kalmadı
Bır evden göğe duman yukselecek olsa, bılın kı bır
dul kadının ahıydı
Yapraklan dökulen ağaçlar çıplak yoksullara do-
nuştuler
Çekırgeler bostanlan yedıler
Irsanlar da çekırgelen "
Şeyh Sadi, Şam'da yaşanan o unutulmaz krtlığı
boyle anlattıktan sonra dıyor kı:
Durum boyleyken bır gun yanıma bır dostum geldı,
bırden bır kemık kalmıştı, oysa paralı, pullu, saygın ve
besılı bır ınsandı
Şaştım ve sordum:
- Guzel huylu dostum, ne oldu sana?.. Ne gıbı bır
felakete uğradın? Nedenını soyle1
Dostum kızıp bağırdı
- Nedenını bılmıyorsan ne aymazlık1
Gormuyor mu-
sun kı ne gokten yere yağmur ınıyor, ne de an eden-
lenn seslen yerden goge çıkıyorl..
Sadı
- Pekı ama, senın kıtlıktan korkun ne1
?. Senın her
şeyın var, yoksul açlıktan helâk olmuş, sana ne?
- Benım yuzum yoksulların mutsuzluğundan sarar-
dı. Tannya hamdolsun yaram yok, ama, başkalannın
yaralannı gordukçe tır tır tıtnyorum Zavallılann hıçbır
şey yemedıklennı gozledıkçe yedığım her lokma zehır
zıkkım oluyor Dostları zındanda olan kımse gulıstan-
da nasıl eğlenır''
•
Yukardakı oykuyu, 1996'nın son gunu, ozellıkle bır
noktayı anlatıp vurgulamak ıstedım Bılıyorum kı bu gı-
bı yazıları "yoksulluk edebıyatı" sayıp dudak buken-
lenn ıdeolojısı son yıllarda topluma egemendır; ama,
21 'ıncı yüzyılın eşığındeTurkıye kan-ı revan ıçınde de-
ğıl mfi
Nıçın?
Yanıtı açık Turkıye'de servet ıle sefalet arasındakı
uçurumun dıpsızleşmesı yaşadığımız felaketlenn bınn-
cıl nedenıdır Istanbul'dakı gokdelenle Sıverek'tekı
dam, yenn yedı kat dıbıyle goğun yedı kat yukseklığı
arasında boşuna denge arayanlann başını donduaı-
yor, ış boyle gıderse, yann ya da obur gun bugunku
halımızı arayacağımız açık seçık gorunuyor
Uçuncu Bınyıl'a şunun şurasında ne kaldı'' Turkı-
ye bu ayıptan kurtulmalı
Avrupa'ya katılmak ıçın "gümruk bıhığı" yeteriı de-
ğıl . 19'uncu yuzyıl Osmanlısı'nda Avrupa'ya karşı
gumruk duvarı mı vardı'' Ulke yolgeçen hanı ve dın-
gonun ahın gıbıydı, tam bır "serbestpazar"û\ Osman-
lı mulku.
Pekı, Batılılaştık mı?
Turkıye'dekı servet ıle sefelat uçurumunun dıpsızlı-
ğıne, Batı'da değıl, ancak uygarlıktan nasıpsız yaşa-
yan gen coğrafyalarda rastlanabılır Bu gerçeğı gorme-
yenlenn saîtıoşluğunda ulke teror batağına suruklen-
dı, ınsanımız kınlıyor .
"Insanlann açlıktan kannlanna taş bağladıktannı gö-
ren kımse, taş yureklı değılse, ışkembesını doldur-
makla mutluluğa enşemeyeceğını bılır"
"Dıken ekersen, gul bıçemezsın "
1996 yılında bizim daha da buyumemizi saglayan
tum sponsorlarımız, muşterilerimiz ve bir
numaralı izleyicilerimize
SONSUZ
TEŞEKKURLEIkı yû gıbı kısa bır surede sızlerın gosterdığı
olağanustu ılgı ve destekle tam oniki şehirde;
tstanbul, Ankara, Izmır, Bursa, Kaysen, GAntep,
Adana, Konya. Antalya, Trabzon, Izmıt ve
Eskışehır'de yayına geçen, en çok reklam alan
kanallar arasında altıncı sıraya yukselen ve yeni
yılda yerınde durmayıp bırçok "ılk"lere tekrar
ımzasını atmaya hazırlanan bır numaralı kanalınız,
1997 de kalitesi, muzigi ve çığır açan
programlarıyla gençlerın bır numaralı kanalı
olmaya devam edecek
Size 1997 yılında yine
zevkle izleyebileceğiniz
bir kanal sunmak üzere
kolları sıvadık;
Duzeylı, dınamık ve kalıtelı programlar, gençlerin
bir numaralı VJ'leri, sızler tarafından yılın
"Bir Numaralı" seçilen muzik programları,
Dunya gençlennın bır numaralı kanalı
MTV ıle ışbırlığımız ve Turkıye'nın bır
numaralı sponsorları sayesınde 1997'yı
sabırsızlıkla beklıyoruz
Keşke Yaşam Number One TV gibi olsa
• Number One TV bir Karacan - Yelkencı - Raks Ortaklığıdır.
1
YENI YILDA SEVDIKLERINIZE
BİR FİDAN ARMAĞAN EDİN
0900 301 1709 numaralı telefonu arayın.
Bu hatt aramakla hem Türkiye'nin erozyonla
mücadelesine destek, hem de dostlarınıza
en güzel armağanı vermiş olacaksınız.
Dostlannızın yeni yılını "onlar için dikilmiş
bir fidan" armağan ederek kutlayın.
Önce kendinizin sonra da fıdan armağan
etmek istediğiniz kişinin isim ve açık adresini
söylemeyi unutmayın.
Çünkü fıdan armağan ettiğiniz kişiye bu
fidanın sertifikasını göndereceğiz.
TEMA VAKFI FIDAN DIKIM HATTI
0900 301 1709
Toplu fidan dikimleri için Z83 51 6!
TÜRKJYE EROZYONLA MÜCADELE, AĞACLANDIRMA
VE DOĞAL VARLıKLARı KORUMA VAKFı
Turkıye'nın her yerınden 1 dakıkası 225 000 TL . toplam servıs suresı ortalama 3 dakıka. ortalama
servıs ucret 700 000 TL dır
Katkılanndan dolayı Alo - Bılgfye teşekkur ederız