07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 31 ARALIK 1996 SALI OLAYLAR VE GORUŞLER Gümüşdere Durmaz!.. Prof. Dr. FERHAN YÜREKLİ lTUMımarhk Fakültesı U ygarlığın ve dolayısıyla ba- nşın kıtlesel şarkısı yenıden soylenıyor Ne Patrona Ha- lıl, ne 31 Mart ve Menemen olaylan ne de Şeyh Saıt gıbı bağnaz kavgacılar Gümüş- dere'yıdurdurabılmıştırnedeçıkarcılar As- lında bağnazlar ve çıkarcılar, yanı uygarlık- tan ve onun getıreceğı banşm sulan durult- masından urkenler, yüzyılın başından ben "hıygar"lara karşı hep bırlık olmuşlar, ancak ;tkılı olamamışlardıJr Çunku "uygar"lann yolu, aJdın yoluydu Halkın, aklın yolunda Dİduğu ve 1909 gencı ayakJanmasına des- xk vermedığı açıkça ortadaydı Onun ıçın anlar 1919 ve 1920'de, 1923 ve 1924'te yı- ae bırlık olsalar da gazete sayfalanndan ta- şamadılar, etkılı olamadılar, çunku akıllı halkın desteğı, yıne uygarlığın ve onun tem- sılcısıMustafa Kemal'ın arkasındaydı Bu- gün tanh yınelenmektedır Seçeneklenn en ûrkütüculennı savuranlar, "Ordu varsa bi- zinı de yüz bin polisimiz var" dıyenlerle, "Kanh da olsa oJacakür" dıyenlenn hepsı so- nuçta Mustafa Kemal'ın huzurunda saygı duruşunda bulunmaktadırlar Çünku halk onun arkasındadır Bu nedenle banşın Gu- muşderesı'nın dunnası olanaksızdır Yann 1997*yı (ve daha nıce yıllan) bu sarsılmaz ınançla karşılayacak ulusumuz Çunku binlerce yılhk Anadolu potasınm ürünü olarak Mustafa KemaTin dünva sah- nesine sunduğu ulus, bir özel ulustur. O, ba- zılannca yanlış sanıldığı ve sunulduğu gıbı Batı'nın ızınde olan bır ulus değıldır Onun yeryuzunde eşı yoktur Çünku onun amacı uygarlıktır, yanı *yuva"da, "yurt"ta ve "dünya"da banştır Bu amaç doğrultusunda onun, Batı'nın henuz ulaşamadığı üç kendı- ne has özellığı vardır O ulus, kadın erkek eşıtlığını yadııgamayan, sorgulamayan, so- run yapmayan, aksıne doğal ve zorunlu go- ren ulustur, o ulus, ırklann bırlıktelığını ya- dırgamayan ulustur ve o ulus, dinle banşık, ancak dünya olaylanna dinin gözü üe bak- mayabüen ulustur. Bugun hâlâ "Bati" denı- len uygarlığın "beyaz", "mavi gözfij", "er- kek", "kapitalist" ve "Hıristiyan" olanlann kulubu olduğu, her tutumundanbellıdır Ba- tı'da ancak çok sınırlı sayıda bır aydın kesı- mı bu erdemlere ulaşabılmışken ulusumuz dünyada bu değerlenn uçunu bırden taşıyan ılk ve en genış topluluktur O ulus onun ıçın kadının ezılmesıne, onun ıçın tankatlara, onun ıçın kadınlara kapalı localara, onun ıçın ırkçılığa goz yummamış ve ıtıbar etme- mıştır Kadını ınsandan saymayarak aıleyı yok etmenın ulke ve dunya olçeğınde yarattığı sorunlar açıktır Her turlü dınsel gruplan- malann neye mal olduğunu, Osmanlı'nın en guçlu donemınde bıle bırlığı nasıl zedeledı- ğını, kargaşanm nedenı olduğunu yaşayarak oğrenmışızdır O nedenle cumhuriyetiıniz. insan ile Tann arasuıa yerieşenkri yerlerin- den çıkannıştır. Tanhı bılmeyenlenn, yasa- lara karşın yenıden yaşam buldurduklan ta- nkatçılığın hemen ortaya çıkan bölucu ya- nını goremeınelen gaflettır Irkçılık heves- lennın ıse sonuçlannı her gün yaşamaktayız Dunyada ıse Hitler Almanya'da ıktıdannı pekıştırdığınde, Ikıncı Dunya Savaşı'nın hem de nerede ve ne zaman başlayacağını 4- 5 yıl once goren ve unlu Amenkan genera- lı Mac Arthur'a adeta dıkte ettıren bızım ondenmızdır Çünku o ırkçılığın sonucunu gorebılen tek onderdı ve lcuşkusuz dâhı (öke) ıdı Cumhunyetımızı eleştırmeye kalkışan- lann öke olmalan beklenemez, ancak bun- lann ne anlama geldığını anlayabılecek dü- zeye çıkmalan gerekır Bu uç özellığımızın bızı gerçekte dunya uzennde eşsız bır konuma getırdığını bıl- rnernızvevurgulamamızgerekrnektedır Bu özellıklenmız ulusumuzun bıreylennın -do- layısıyla ulusun- çağın oluşturulmasına kat- kı yapmalan ve çağı yaşamalannın önünde- kı engellen kaldırmış, -dunyadakı, ustelık kentlı hemcınslennden once- koylu kızlan- mızın, oğretmen, doktor, hâkım, mımar ve muhendıs vb olabılmelennmyolunuaçmış- tır Bu bızce dunya uzennde çağın oluşma- sına en önemlı katkılardan bındır Ulusu- muz, kızlanna ınsan hakkı tanıyan bu tutu- muyla ezen uluslara bıle örnek olurken, ay- nca ezılen uluslann da yol gostencısı ol- muş, emperyalızmın boyunduruğunun ka- der, bağımsızlığın olanaksız olmadığını da göstermıştır Bu da çağın oluşumuna çok önemlı ıkıncı katkımızdır Ancak ozellıkle 70'lerde cumhunyetımı- zın ve ondenran, aydın sanılan etkın bır grup çocuğunun ıhanetme uğradığmı kabul etme- mız gerekmektedır Bağnaz ve çıkarcılann bugünkü cesaretı bıraz da bundan kaynak- lanmaktadır On yıl sonra çökecek bır sıya- sal goruş uğruna bağnaz-çıkarcı bırlığınden once ona saldınlmıştır Bu "yan ayduı" sal- dırganlann bır kısmı bugun bağnaz-çıkarcı ortaklığında, numaracı cumhuriyetçüer ya da insan haklan havarileri olarak kapasıte- lennı sergılerken, eskıden yanıldıklannı da belırtmektedırler Yanılmak onlann kapası- telennın çızdığı kaderlen olup bugun de ya- nıldıklannı ılerde ıtırafedeceklerdır Bunla- nn büyük bırbölümü ıse gerçeğı gorerek as- lına donebılmıştır Kavgadan sonuç alama- yacağını goren uygarlık karşıtlan, bu rur yanlışlan ıyı değerlendırerek, demokrasınm kotuye kullanımı ve yasalann ışletılmeme- sı sayesınde ulusal nıtelıklenmızı korumak ve gelıştınnekle gorev lı dev let kurumlanna yerleşme çabası ıçıne gırmışlerdır Unıver- sıtelenmız de kuruluş yasalanndakı açık hu- kûmlere karşın bu sızmadan nasıbını almış sıra orduya gelmıştır Şımdı asker okullan- nın çevrestnde fanatık orgutlenn yerleşme- ye basladığı gorulmektedır Arkasında halk desteğı, Mustafa Kemal halkını ve msanı ta- nıdığı ıçın onu arkasına alabılmış ve kökleş- mış yoz bır duzenı yıkıp, bır yeryüzü cen- netı kurabılmıştır Hem de çok İasıtlı olanak- larla ve çok köklü yoz yapıya, ustelık en ağır emperyalıst baskıya karşın O cennetın te- melı banştır, once kadının ozgürluğü ıle "yuva"da sonra "Yiırtta ve dünyada banş". Onun ıçın orada sular berraktır, çıkarcılık v e bağnazlığm ıstedığı bulanık sular yoktur O, ulkenın sırtındakı handıkaplan halkın des- teğı ıle gıderebılmıştır Bırakın dûnyayı, kendı yakın tanhınden ve halkınm değerle- nnden bıle habersız, ancak onu, orneğm La- tın alfabesıne geçmekle eleştırmeye, onda kusur aramaya çalışan. -talıhsızlığe bakın kı ulke yönetımınde etkılı olan- çıkarcı-bağ- naz takımı dıl, harf ve soyadı devnmlennın ulusun paçasına yapışık ve onunla hıç bağ- daşmayan, ılerlemesını kostekleyen Arap handıkabını bertaraf etmeye yonelık olduğu- nu nereden bılebılecek ya da duşunebılecek- lerdır Bağnaz-çıkarcı-uygar uçlusunde kazanan her zaman olduğu gıbı "uygar" olacaktır Doğal olan banşı amaçlamaktır Banş, ka- dın erkek ınsanca yaşama hakkının guven- cesıdır Banşm şarkısı belkı de en bekleme- dıklen yerden, stadyumlardan yukselıyor şımdı, çünkû oradakı "gençfik"tır Mustafa Kemal'ın beş altı yılda başanlı olması, onu yıkmak ısteyenlenn ıse ellı yıl- dır başaramaması halkın ısteğının ne oldu- ğunun ve bunu kımın gorebıldığının goster- gesıdır Halkın ısteğı doğrultusunda, kuş- kusuz sonsuza kadarolacağı gıbı, uygarlığın yanı aydınlıgın egemen olduğu bıryıl olacak olan yenı yılınızı kutlanm 40'lı Yıllar Ankarası'nda Nahit Hanım... MUSTAFA ŞERİT ONARAN K ımı arabalann arkasına bırtakım sozler yazılır Meraklısı ıçın mceleme konusu olacak, Anadolu ınsanının ozanlık doğası- na uyacak sozler Bu sozlerden bın benı bıraz huzunlendınr "O şündi asker!" Bır oykü var bu sözun arkasmda Düşlem gucunuzu kullanıp çok katmanlı anlamlar kazandıracağınız bır öyku Ben de yazıya "O şimdi İstanbuTda" dıye başlamak ıstıyorum "Kırkh yü- larşfiri"nın önde gelenlennı koruyan bır "hanunefendi" vardı Ankara'da. Kız Lısesı'nde edebıyat oğretmenlığı yapan bu- "hanımefendi": Nahit Hanım. Evet, yanlış soylemedım, Nahıde değıl, Nahıt Kırklı yıllar Ankarası'nda, Guzel Sanatlar Genel Muduru Halfl Vedat Fı- rath'nın eşıydı Nahıt Hanım "Şiirimiziıı kalbi Ankara" dıyorsak, "kırkh yü- larşnri" Ankara'da doğdugu ıçındır O donemın unlu ozanlan Ahmet Vluİıip Dıranas, Cahh Sıtkı Tarancı. Orhan Veii Kanık. Oktay Rifat, Mdih Ccvdrt Anday, Sabahattin Tahsııı Teoman, Cahit Külebi, Necati Cumalı, Şinasi Öz- denoğlu, adı hemen aklıma gelmeyen daha nıce ozanlar hep Ankara'daydı Nahıt Hanımlar'ın evınde yap-lan edebıyat toplantılannm unutulmaz anılar- la yuklu olduğu soylenır Ben o kırklı yıllar Ankarası'na yetışemedım. Cahıt Külebi ıle Necati Cumalıdan dınlerdım Nahıt Hanım'ı Kulebı'nın gozlen dolar, "O bizün koruyucu meleğiınizdi'' dıye soz rçardı Nahıt Hanım'dan Adalet Ağaoğlu anlatmıştı Lıse oğrencısıyken Orhan Velı üzenne bır ede- bıyat odev ı hazırlamış Anlaşılan pek de sıradan bır ödev değılmış Kımı de- ğerlendırmeler yapıhrken eleştırel gozle de bakılıyormuş Orhan Veh'ye Nahıt Hanım uzak dururmuş Adalet'e Onu kuçumseyen, azarlayan bır dav- ranış ıçındeymış Lıse oğrencısı Adalet Ağaoğlu neden boyle ıtelendığını bır turlu anlayamıyormuş - Ne yaptın sen bılıyor musun9 demışler Bu Nahıt Harım, Orhan Veh'nın sevgılısı Hıç eleştınlır mı o1 ••• Kasım '96'da, 15 Istanbul Kıtap Fuan'nda FerideÇiçekoğhı'nu dınlıyo- rum Yaşama nasıl küçuk bır pencere açtığını, yaşamın o kuçuk dılımlennı nasıl yaTnaya çalıştığını anlatıyordu Bılırsınız ne kadar ıyı, ne kadar temız bır Turkçesı vardır Fende Çıçekoğlu'nun Konuşması da oyle yumuşak, öy- le duyarlı Yanımda onu ılgıyle dınleyen bır hanım vardı Soz nereden açıldı da Nahıt Hanım'a geldı, anımsamıyorum ışte Fende Çıçekoğlu'nu dınlerken yanımdakı Fügen Hanım'la (*) Nahıt Ha- nımefendı'yı anınca, ona gıtmeyı kararlaştırdık Nahıt Hanım Taksım'dekı evınden çıkmış, şımdı Sıraselvıler'de oturuyor- muş Atladık bır arabaya, yakınlardakı bır süpermarketten nevaleyı duzup ka- pıyı çaldık Eskı bır Istanbul evınde, ara kat dıyebıleceğımız bır yerde kalı- yor Nahıt Hanım Kapıdan gınnce solda, sokağa bakan bır salon, genış bır masa Masanın başında 86 yaşında, güzel, sevecen, ılgılı, akıllı, konuşkan bır kadın Işte nıhayet Nahıt Hanım karşımızda. Daha bırkaç tumcelık konuşma- da elımı bırakmadı, yanına oturttu Katarakt amelıyatı geçırmışlere ozgu ka- lın camlı gozluklen var O gozluklenn arkasında cm gıbı bakışlan Masa genış, yemekler ganı Konuklann hıçbın elı boş gelmıyor Sofrayı düzenlemek, sofrayı kaldırmak hep konuklann ışı Sessız bır ışbırlığı var ko- nuklar arasında. Sofra başı durumundakı Nahıt Hanım hıçbır şeye kanşmı- yor Işler tılar ükır yuruyor • • • Bır zamanlar Turgut Uyar, Edip Cansever, Cemal Sürej'a da bu soframn konuklan olurmuş Kımı zaman Vedat Günyoi, İsmet Kur, Gulriz Sururi de gelenler arasuıdaymış O akşamkı sofrada kımler mı vardı9 Tevfikİteribakan olunca Nahıt Hanım'ı EdırneLısesı'negondermış Edır- ne Lısesı 'nden bır oğrencısı, NurseB İdiz'ın babası Nafiz Çamhbe) vardı Na- hıt Hanım'ın her ışıne koşan, onun can dostu olun ozan Leyla Şahin, Ankara Bırlık Tıyatrosu'nun ıkı oyunusu Ona nışanlasını tanıtan, eşyalannm bakı- mıyla ılgılenen bır genç Sanata, edebıyata yalan olan herkese açık Nahıt Hanım'ın sofrası lçkısı- nı, yıyeceklennı getırmelennden başka, sofra geleneğıne uyumu var konuk- lann Derlı toplu duran bır sofra. Boşalıp dolan bu-kalabalık. Kırkh yıllarozan- lannın koruyucu meleğı Nahıt Hanım, ermışlere ozgü hoşgorusüyle, gulüm- seyen bır canlı tanh Duvarda Bedri Rahmi'nın kalemınden çıkmış bır Orhan Velı var Che'mn mılıtan bır posten Yavru kedılenn bır negatıf fotoğrafı Kınk bır plak gıbı yınehyorum ıçımden "Negatif fbtoğran,negatif fbtografu." Huzünlu bır gülumsemeyle bakıyor duvarlar Kırldı yıllann Ankarasrndakı Nahıt Hanımlar'ın evı kuşku yok kı daha gorkemlıydı Ama sanmam kı o ev m konuklan Sıraselvıler'dekı eve gelen ko- nuklar kadar ıçtenlıklı kışıler olsun Sanmam kı Leyla Şahın gıbı Nahıt Ha- nım'a gonulden bağlanan bır ozan olsun Kırklı yıllann genç ozanlan o donemın ecesı Nahıt Hanım'ın karşısında önu ılıklı durmazlar mıydı 9 Sevgılı Nahıt Hanım, Sıraselvıler'dekı evınde mıs gıbı ıçıyor rakısını, el ustunde tutuluyor Ne guzel yaşlıhk bu boyle' Ne temız sofra 1 Ne ıyı etmış de Fugen Kıvılcımer benı getırmış buraya' Nıce yıllara Nahıt Hanım, nıce mutluluklara (*) Fugen Hanım Dük dö Cebecı mn esh eşıymış Cemal Süre\a nın yazılannda adıgeçen Dükdo Cebecı TevfikAkdağıle CemalSureya mn ifulhve den arkadaşıydı Asıl adı Ercument olan Duk do Cebecı sanınm halen buvuk bır ılımızde valı yardımcısıdır Ellılı vılların Ankarası nda omuzlan bı- raz gerıde bahşları fıafifyukanda uzun fa\onlenyle kendıne özgü bır hava ıçınde dolaşan karayağız bır öğrencı olarak arumsanm onu. PENCERE 1996'mnSonGününde "Bır zamanlar Şam'da kıtlık oldu. Öyle bır kıtlık kı sevdalılar aşkı unuttular. Hurma ağaçlan dudaklannı ıslatamadılar Öksuzun gozyaşından başka su kalmadı Bır evden göğe duman yukselecek olsa, bılın kı bır dul kadının ahıydı Yapraklan dökulen ağaçlar çıplak yoksullara do- nuştuler Çekırgeler bostanlan yedıler Irsanlar da çekırgelen " Şeyh Sadi, Şam'da yaşanan o unutulmaz krtlığı boyle anlattıktan sonra dıyor kı: Durum boyleyken bır gun yanıma bır dostum geldı, bırden bır kemık kalmıştı, oysa paralı, pullu, saygın ve besılı bır ınsandı Şaştım ve sordum: - Guzel huylu dostum, ne oldu sana?.. Ne gıbı bır felakete uğradın? Nedenını soyle1 Dostum kızıp bağırdı - Nedenını bılmıyorsan ne aymazlık1 Gormuyor mu- sun kı ne gokten yere yağmur ınıyor, ne de an eden- lenn seslen yerden goge çıkıyorl.. Sadı - Pekı ama, senın kıtlıktan korkun ne1 ?. Senın her şeyın var, yoksul açlıktan helâk olmuş, sana ne? - Benım yuzum yoksulların mutsuzluğundan sarar- dı. Tannya hamdolsun yaram yok, ama, başkalannın yaralannı gordukçe tır tır tıtnyorum Zavallılann hıçbır şey yemedıklennı gozledıkçe yedığım her lokma zehır zıkkım oluyor Dostları zındanda olan kımse gulıstan- da nasıl eğlenır'' • Yukardakı oykuyu, 1996'nın son gunu, ozellıkle bır noktayı anlatıp vurgulamak ıstedım Bılıyorum kı bu gı- bı yazıları "yoksulluk edebıyatı" sayıp dudak buken- lenn ıdeolojısı son yıllarda topluma egemendır; ama, 21 'ıncı yüzyılın eşığındeTurkıye kan-ı revan ıçınde de- ğıl mfi Nıçın? Yanıtı açık Turkıye'de servet ıle sefalet arasındakı uçurumun dıpsızleşmesı yaşadığımız felaketlenn bınn- cıl nedenıdır Istanbul'dakı gokdelenle Sıverek'tekı dam, yenn yedı kat dıbıyle goğun yedı kat yukseklığı arasında boşuna denge arayanlann başını donduaı- yor, ış boyle gıderse, yann ya da obur gun bugunku halımızı arayacağımız açık seçık gorunuyor Uçuncu Bınyıl'a şunun şurasında ne kaldı'' Turkı- ye bu ayıptan kurtulmalı Avrupa'ya katılmak ıçın "gümruk bıhığı" yeteriı de- ğıl . 19'uncu yuzyıl Osmanlısı'nda Avrupa'ya karşı gumruk duvarı mı vardı'' Ulke yolgeçen hanı ve dın- gonun ahın gıbıydı, tam bır "serbestpazar"û\ Osman- lı mulku. Pekı, Batılılaştık mı? Turkıye'dekı servet ıle sefelat uçurumunun dıpsızlı- ğıne, Batı'da değıl, ancak uygarlıktan nasıpsız yaşa- yan gen coğrafyalarda rastlanabılır Bu gerçeğı gorme- yenlenn saîtıoşluğunda ulke teror batağına suruklen- dı, ınsanımız kınlıyor . "Insanlann açlıktan kannlanna taş bağladıktannı gö- ren kımse, taş yureklı değılse, ışkembesını doldur- makla mutluluğa enşemeyeceğını bılır" "Dıken ekersen, gul bıçemezsın " 1996 yılında bizim daha da buyumemizi saglayan tum sponsorlarımız, muşterilerimiz ve bir numaralı izleyicilerimize SONSUZ TEŞEKKURLEIkı yû gıbı kısa bır surede sızlerın gosterdığı olağanustu ılgı ve destekle tam oniki şehirde; tstanbul, Ankara, Izmır, Bursa, Kaysen, GAntep, Adana, Konya. Antalya, Trabzon, Izmıt ve Eskışehır'de yayına geçen, en çok reklam alan kanallar arasında altıncı sıraya yukselen ve yeni yılda yerınde durmayıp bırçok "ılk"lere tekrar ımzasını atmaya hazırlanan bır numaralı kanalınız, 1997 de kalitesi, muzigi ve çığır açan programlarıyla gençlerın bır numaralı kanalı olmaya devam edecek Size 1997 yılında yine zevkle izleyebileceğiniz bir kanal sunmak üzere kolları sıvadık; Duzeylı, dınamık ve kalıtelı programlar, gençlerin bir numaralı VJ'leri, sızler tarafından yılın "Bir Numaralı" seçilen muzik programları, Dunya gençlennın bır numaralı kanalı MTV ıle ışbırlığımız ve Turkıye'nın bır numaralı sponsorları sayesınde 1997'yı sabırsızlıkla beklıyoruz Keşke Yaşam Number One TV gibi olsa • Number One TV bir Karacan - Yelkencı - Raks Ortaklığıdır. 1 YENI YILDA SEVDIKLERINIZE BİR FİDAN ARMAĞAN EDİN 0900 301 1709 numaralı telefonu arayın. Bu hatt aramakla hem Türkiye'nin erozyonla mücadelesine destek, hem de dostlarınıza en güzel armağanı vermiş olacaksınız. Dostlannızın yeni yılını "onlar için dikilmiş bir fidan" armağan ederek kutlayın. Önce kendinizin sonra da fıdan armağan etmek istediğiniz kişinin isim ve açık adresini söylemeyi unutmayın. Çünkü fıdan armağan ettiğiniz kişiye bu fidanın sertifikasını göndereceğiz. TEMA VAKFI FIDAN DIKIM HATTI 0900 301 1709 Toplu fidan dikimleri için Z83 51 6! TÜRKJYE EROZYONLA MÜCADELE, AĞACLANDIRMA VE DOĞAL VARLıKLARı KORUMA VAKFı Turkıye'nın her yerınden 1 dakıkası 225 000 TL . toplam servıs suresı ortalama 3 dakıka. ortalama servıs ucret 700 000 TL dır Katkılanndan dolayı Alo - Bılgfye teşekkur ederız
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle