Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
&> ARALIK 1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
"Devletin çetesi
Dlmaz"
• KAHRAMANVIARAŞ
(Cumhurnet)- THY nın
Kahramanmaraş'a tarifelı
uçak seferlerıne başkması
nedeniyle düzenlener
törene katılan Milli Eğıtım
Bakanı Mehmet Sağlam.
ijazı sıyasilenn Susurluk
olayından çıkar temirı
etrne\e çalıştıklannı öne
sürdu Bazı gruplann.
"devletin çıvısini gevşetme
flahasına" bin yıllık devlet
geleneklerini ayaklaraltına
alarak eleştırıde
İHII unduğunu söyleyen
J>ağlam. " Devletin çetesi.
ıjıafyası olmaz. Suçlann
j^ahsilıği esastır" dedı.
Jlsker ve polise
yargı yolu
• A.NKARA (ANKA)
Dıyarbakır Cezaevi'nde 11
Kişinin ölümüne neden
.olduklan öne sürülen asker
*ve polıslerin
•yargılanmasına yönelık
dosyayı ınceleven II Idare
Kurulu'nun lüzumu
muhakeme' karan verdiği
tjgrenıldı. Dıyarbakır
<îezaevi'nde 11 tutuklu ve
•hükümlünün daha çok
-Rafalanndan aldıklan ağır
tlarbeler sonucu yaşamını
^ıtırdığinı saptayan TBMM
-Ifisan Haklan Komisyonu,
30 asker \e 38 polısın
adam öldürmeye ve
(jraralamava sebebıyet
.^erdıklerı gerekçesıyle
j^argı önüne çıkanlması
jfin Başbakanlık. Adalet ve
j^ışlen Bakanlığı'na
İ)aşv urmuştu
ferör
bilançosu
• SIVAS (Cumhuriyet) -
K^entte 1996 yılında yapılan
yatınmlar ve hizmetler
açısından bır
değerlendırme yapan Sıvas
Valisı Aydın Güçlü.
vatınmların ve terör
blaylannın anış
gösterdığını sövledı. 1996
yılı içınde Emniyet
bölgesinde 8 ayn terör
Olayının meydana geldığini
belirten Vali. Jandarma
bölgesinde meydana gelen
•24 ayn terör olayında ise 7
DHKP C- DEVSOL
mılttanı ıle 50 PKK
mılıtanının öldürüldüğünü,
bır DHKP C- DEVSOL. 6
PKK mılıtanının da
yakalandıgını belirtti.
Çiller'den
açıklama
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan
Yardımcısı ve Dışışlerı
Bakanı Tansu Çıller'in eşı
Özer Uçuran Çıller, ABD
yurttaşı olduklan savlan>la
ılgılı olarak "Ne benim. ne
eşımın ABD'den alınmış
pasaportlan yoktur. Biz.
"kendimizı Türkiye'ye
"adadık" açıklamasını yaptı.
^)zer Çıller. dün yaptığı
yazılı açıklamada
"*defalarca yalanlamalanna
karşın. bazı çevrelerin
••Çiller aılesınin ABD
yurttaşı olduğu yalanını
pompaladıklarını" söyledi.
Çıller. '"Bu yalanı ortaya
atanlann başında sahte
MtT raporcusu ve düzmece
belge mucıdi bir kışi
ğelmektedir. Ancak ne
hazındir ki, kendisine parti
hderliğini vakıştıran bu
kışınin Türkiye'yi
kanştırmak yolundaki tüm
yalanlanna sadece basının
bazı kalemleri değil,
siyasilenn bir bölümü de
sanlmakta, yalan bilgilerle
Çiller aılesenın
kamuov unda yıpratılması
hesabını yapmaktadırlar"
dedi.
'Ön yargılı
olmamalıyız
1
• ANK.\R\ (Cumhuriyet
Şürosu)-DYP Genel
Başkan Yardımcısı Mehmet
Gölhan. Ömer Lütfü Topal
cınavetıne adı kanşan Sedat
Bucak'ın koruması ve özel
harekâtçı Ayhan Çarkın'ın
apıklamalanna dikkat
çekerek "Bu açıklamalar
ön yargılı olmamamız
-aerektiğını gösterdi
JHoşgörülü ve sabırlı
•dlmalıyız. Kendi kendimize
feiriierini yargılıyorve
^nfaza götürüyoruz. Bu
-ihsanlann masum olduklan
ortaya çıkıyor" dedi.
'Yılbaşmda dua
edilmeli'
î l \NKARA (ANKA) -
(Pnanet İşleri Başkanı
^f ehmet Nun Yılmaz.
,yılbaşı kutlamalan
4ohyısıyla "'içki, kumar.
^efahat v e tüketim
jjlkınlığı " şeklinde vakit
^eçırmenin
i)na\ lanamayacağını
,bel rterek "Tüm
jijia:lumlann saadet ve
frurtuluşu ıçın dualarda
bubnmalıvız" dedi.
Başbakan Erbakan, gerekirse olaym yargıya intikal edeceğini söyledi
Susurhık koıılisyoım tatilcleANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başba-
kan Necmettin Erbakan. Susurluk kazasıvla
ortava çıkan karanlık bağlantılar konusunda
"shasetçi, bürokrat ve suçlulann oluşturdu-
ğu bir\umak" benzetmesinı yaptı. Erbakan.
ıncelemenın 10 avrı koldan sürdürüldüğünü
belırtırken, ilgılı kuruluşların ortak bir çalış-
mayla nıhaı raporu hazırladıklarını. olavın
"bir kısmıvla >argıya intikal edebileceğini"
söjledı. TBMM Susurluk Komisyonu. bu-
gün ıfadesıne başvurma kararı aldığı Özel
HarekâtDaıreBaşkamekılıİbrahimŞahin'e
ulaşamayınca bugün toplanmaktan vazgeçti.
Başbakan Erbakan. Shou TV'de bu akşam
vavımlanacak 32. Gün programına yaptıgı
açıklamada. Susurluk olayının ardından 10
avrı araştırma v ürütüldüğünü belırterek. ken-
dısıne sunular raporlarda, devlet içınde dev-
let otontesınden kopuk bazı gruplann bulun-
duğuna dikkat çekıldıgını sövledı. Işın içın-
de sıyasilenn ve bürokratların bulunduğunu
kaydeden Erbakan. 32. Gün'den vapılan açık-
lamaya göre şöyle konuştu:
"Çcşitli insanlar hakkında bilgiler getirildi.
Bunlann hiçbirisi kesin bir mana ifade etnıi-
yor. Bu insanlann içerisinde sivasi olanlar da
var. Bu insanlann içerisinde bugüne kadar
çok sabıkası olan insanlar \ ar. Bütün bunlar-
dan me\dana gelmiş bir yumak."
Fransızlarla ortak sehir
Akşenerin davranışı doğal' Erbakan, ıo
ayn koldan incelendiğini belirttiği Susurluk
olayının siyasetçi, bürokrat ve bazı suçlulardan
oluşan bir yumak olduğunu söyledi. Erbakan, nihai
raporun hazırlandığını ve olayın "bir kısmıyla"
yargıya intikal edebileceğini belirtti. Başbakan.
Kemal Yazıcıoğlu'nu. kendisine haber vermeden
Çiller'in talimatıyla Istanbul Emniyet Müdürlüğü
görevinden alan olayının Içişleri Bakanı Akşener'in
davranışının "gayet doğal" olduğunu savundu.
Başbakan Erbakan. partısının Merkez Ka-
rar Yürütme Kurulu toplantısı öncesinde ga-
zetecilenn soruları üzerine yaptığı açıklama-
da da. Susurluk tartışmalarının yılbaşını ız-
leyen günlerde gündemden çıkacağını sövle-
dı. Erbakan. kazanın hemen ardından ılgılı
yerlere ınceleme ve araştırma, gerekirse so-
ruşturmayapılması yetkisi verildiğini. bu vet-
kının Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'ın
vaptığı lıderler zirvesının hemen ardından
tekrarlandığını söyledi.
Erbakan. Başbakanlık Teftış Kurulu'nun
konuyla ılgilı olabıleceğını göz önüne alarak
kapatılmış 10 dosyayı da yenıden açarak ın-
celemeye aldıgını belirtti. Erbakan, ıncele-
meyi yürüten Başbakanlık Teftış Kurulu.
Adalet Bakanlığı, Içışleri Bakanlığı ve sav-
cıların ortak bır heyet çalışması yaparak ni-
haı rapor üzerınde çalıştıklannı kaydederek,
şöyle dedı:
"Raporda vanlan sonuçlara göre, gereken
karariar alınacak ve açıklamalar >apılacak-
tır. Henüz nihai raporelimize gelmemiştir. Ra-
pordaki sonuçlara göre, eğer gereki>orsa ko-
nu bir kısmiNİa \argı\a intikal edecektir. Bir
sonışturma söz konusu olursa sonuna kadar
gidilecektir. Bir icra organı olan hükümet ça-
lışmalannı tamamlamış olacak. eğer >argıva
intikal ederse de. >argı o konuda çalışmalan-
nı sürdürecek. Yargıyı etkilemek anavasava
aykın olduğundan, hatta konuşulma>acaktır
bile. Bö> lelikle 2 aydır gündemi meşgul eden
Çiller: 7.5 milyar
dolara yeni bir
Istanbul kurulacak
İstanbul Haber Senisi -
Başbakan Yardımcısı Tan-
su Çiller, İstanbul yakınla-
nnda Türk-Fransız ortaklı-
ğıyla 7.5 milyar dolar har-
canarak yeni bir şehir kuru-
lacağını söyledi. \eni şeh-
rın özellikle Balkanlar.
Kafkaslar. Karadenız Eko-
nomik Işbirlıği kapsamın-
da olan ülkelerin Ortado-
gu ve Avrupa Birliğı ülke-
lerinın finans ve tıcaret
merkezi olacağını belirten
Tansu Çiller. "Böylece
AB'ye girişimiz daha kolav
olacaktır" dedı.
Çıller. Istınye Devlet
Hastanesi'nı denetledıkten
sonra çıkışta ÖDP Sanver
tlçe Sekreteri Haluk Aga-
beyoğlu tarafından protes-
toedildi Yaşasın özgüriük,
dayanışma", -Tansu, çete-
lerini bov le kapatamazsın"
dıyerek Çiller'ı protesto e-
den Agabeyoğlu. koruma-
lar tarafından ağzı kapatı-
larak bır polıs otosuna bın-
dırıldı Agabeyoğlu'nun
gözaltına alındıgı belırtıl-
di.
Çiller, önceki gün Sağlık
Bakanı Yıldırım Aktuna
tarafından açıklanan 'sağ-
lık reformu'yla ilgılı bılgi
almak isteyen muhabırimi-
ze. "Cumhuriyet'in haber-
leri saptırdığınr söv ledı.
Çıller. dün saat lİ.OOcle
Istinye Devlet Hastane-
si 'ne "baskın denetim" dü-
zenledı. Basının yarım sa-
at öncesinden haberdar
edildiği denetımde. Bursa
Mılletvekıli Necati Çetin-
kaya'nın gazetecilerden
önce hastanede olduğu be-
lirlendı Çiller gelmeden
önce hastanede kapsamlı
birtemizlik ve bakım çalış-
masının yapıldığı görüldü.
Hastaneye beraberınde
Aktuna ve DYP İstanbul 11
Başkanı Celal Adan'la bır-
likte gelen Çiller., başhe-
kım Cengiz Tamer'den
hastane hakkında bilgi ai-
dı. Daha sonra servıslerı
gezen Çıller, hastalarla
sohbet etti.
Çıller, 3 yıldan beri üze-
rınde çalıştıklan sağlık re-
formu projesının yılbaşın-
dan sonra 3 yasa şeklinde
Bakanlar Kurulu'na sunu-
lacagını sö>ledı. Şimdiye
kadar dev let finansmanı-
nın doğrudan hastanelere
venldığını belirten Çıller,
şöyle devam ettı.
"Bütün dünyada devle-
tin bu finansman gücü,
doğrudan doğruva vatan-
daşın kendisine veriliyor.
Yani vatandaş, kendi para-
sıyla istediği hastaneyi se-
çcbilivor \e bu hastaneye
kartıvla giriyor. Bundan
bö>le devlet, sübvansivonu
hastanelere değil, doğru-
dan doğruva > atandaşa ve-
recek. Imkânı olmayanla-
nn, ortadireğin ve belirli
bir ücretin altında aldığı
tespit edilenlerin bütün im-
kânlannı devlet karşılaya-
eaktır."
Çıller. tstanbul yakınla-
nnda yapacaklan 7.5 mıl-
v ar dolarlık proje hakkında
da şu bılgilerı verdi:
"Tıpkı Singapur gibi
yepveni bir oluşumdur bu.
Buranın alt \ e üsty apısının
yapımında 120 bin kişiye iş
\e aş bulunacaktır. En üst
düzeyde altyapısı olan bu
şehir, İstanbul'a hediye-
mizdir. Banş merkezi nite-
liğinde bir finans merkezi
olacaktır. A\ rupalılann,
Balkanlar'ın, İslam dünva-
smdan ülkelerin bizzat ofis-
lerinin olduğu projenin fi-
nansman anlaşması ünza-
landı. Türkiye'nin AB'\e
girişi sanıldığından daha
çabuk olacaktır."
ÖDP İstanbul il örgütü.
vaptığı açıklamada. Aga-
beyoğlu'nun demokratik
tepkısını dıle getırdığını
belirtti. ÖDP açıklamasın-
da. "'Çetelere duyulan tep-
kiyi dile getirenlerin gözal-
tına alınması, "Çıller'e çe-
te koruması mı' sorusunu
akla getiriyor" denildi ve
Agabeyoğlu'nu gözaltına
alanlar hakkında soruştur-
ma açılması ıstendi
Rize'de incelemelerde bulunan ANAP lideri Yılmaz'a, .Ardeşen'de kurulu Asel-
san silah fabrikasında
%
Atmaca-53" tabancası hcdiye edildi. (Fotoğraf: A A)
'Çülerler1997'de kaçacak'
İSTANBUL / TRABZON (Cumhurivet) -
ANAP Genel Başkan \'ardımcısı Yaşar
Okuvan. son 6 av içerisinde ortava çıkan
18 çetenın "Yah Çetesi"ne bağlı olduğunu
öne sürdü. Bu gerçeklerın açığa
çıkmasından korkan *"Çiller ailesinin
panikle beraber ruhsal bir depresvona
girdiğini" sövleven Okuvan. "Çillerler'in,
1997'de yurtdışına kaçacaklan konusunda
ciddidu\
1
umlaraldık"dedı. Başbakan
Necmettin Erbakan ve vardımcısı Tansu
Çiller'ın ülkeyı 'yalanlarla' ıdare etmeye
çalıştıklannı savunan ANAP Genel
Başkan Yardımcısı Ali Kemal Başaran da.
-Türkive'de Susurluk konuşulmavacak da
ne konuşulacak? Tansu Çiller şo\ \apma\ ı
bıraksın da sorunlan çözsün" dıye
konuştu. Yaşar Okuvan, Susurluk
kazasıvla ilgilı son gelişmelerı
değerlendırmek üzere dün ANAP
İstanbul İl Merkezı'nde bır toplantı
düzenledı Okuv, an. Focus
dergısının geçen av çıkan sayısındakı bır
vazıda Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller
hakkında. 'Şeytanı büe olmayan kadın"
tanımlamasının >apılmasına dikkat çektı.
Ortava çıkan kirlı ilişkilerin
araştırılmasında Çiller'ı muhatap
almadıklannı belirten Okuvan. •'Çünkü
Çiller ola> lann tarafidır ve içindedir"
dedı. Çıller'in eşı Özer Çiller'le bırlikte
bır panık ıçerısıne gırdığını vurgula>an
Okuvan, bu nedenle süreklı olarak ıftıra.
saldırı ve tehdit kampanyasına
gırıştiklerını kaydetti. Trabzon'da basın
toplantısı düzenleyen ANAP Genel
Başkan Yardımcısı .Ali Kemal Başaran da.
Tansu Çıller'ı gerçek ana olarak kabul
etmediklerını kaydederek "Gerçek ana
vefakâr. kom\an. kollayan, esirgeyen
olmalıdır. Ama 5 yıldır tersini yapıvor.
Zenginliğine zenginlik katıyor ama, işçi.
emekli. dar gelirli daha zor duruma
düşü>or"dedı.
bu konu gündemden çıkacaktır."
Erbakan. DYP Genel Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Tansu Çiller' in "Susurluk olayı-
nın üstüne gidenler Apo'cudur" sözlerini na-
sıl değerlendirdığı sorularını ıse yanıtsız bı-
raktı.
t
Akşener''in tavn doğal'
Erbakan. gazetecılenn "Yaacıoğlu'nunso-
ruşrurma>a muhakkik olarak atanması düşü-
nülü\or mu?" sorusu üzenne, Başbakanlık
Teftış Kurulu'nun istediği kişıyı göreviendir-
me yetkisinin bulunduğunu belirterek, kuru-
lun alacağı kararlara müdahale edılmesınin
söz konusu olmadığını söyledi.
Erbakan, 32. Gün'de MehmetAli Birand'ın
sorulannı yanıtlarken de. Içışlen Bakanı Me-
ral Akşener'in "olayı 15 günde çözebileceği-
ni" belirten Kemaİ Yazıcıoğlu'nu tstanbul
Emniyet Müdürlüğü görevinden uzaklaştır-
ması konusunda haklı olduğunu savunarak,
"Bir bakanlığın kendi tabii hakkıdır. Bütün
bakanlıklar içerisinde bakanlara verilmiş bir
>etkidir. Bunlar olur" dedi. Erbakan. Akşe-
ner'in kendisine haber vermemesinin gayet
doğal olduğunu belirtti.
Susurluk kazası>la ortaya çıkan ılişkileri
ıncelemeye devam eden Meclıs araştırma ko-
misyonu. ıfadesıne başvurma kararı aldığı
Özel Harekât Daıre Başkan-
vekılı Ibrahim Şahın'e ulaşa-
mayınca bugünkü çalışması-
nı iptal ettı.
ANKA'nın haberıne göre
Komisyon Başkanı RP Nev-
şehır Mılletvekıli Mehmet El-
katmış. Çatlı v e Topal cınaye-
tine kanştıkları ıleri sürülen
üç özel tim görevlısınin ey-
lemlennden haberder olduğu
iddia edılen Ibrahim Sahin'in
ıfade vermeye gelmesı ıçin
lçişlen Bakanlığı nezdindegi-
rişımlerde bulundu. Ancak,
Şahın'ın ifade vermesı ıçın
gerekli sözlü teblıgatın ulaşa-
mayacağı anlaşılınca bugün-
kü komisyon toplantısı erte-
lendı.
Komisyon perşembe ya da
cuma günü toplanıp Şahin ile
açığa alınan İstanbul Emniyet
Müdür Yardımcısı Bilgi Cnal
ve Topal cınayetıne kanştık-
ları ılerı sürülen ve Sedat Bu-
eak'ın korumalığını vapan üç
özel tım görevlısınin ıfadesı-
ne başvuracak.
Şoförün
ailesine
yardım
Haber Merkezi-CHP Ge-
nel Sekreten Adnan Keskin.
Susurluk'takı kazaya karı-
şan kamyonun şotorü Hasan
Gökçe'nın ailesine para ve
gıda yardımında bulundu.
Gökçe'nin yargılanmasına
bugün devam edilecek.
Berabennde Denızli Be-
lediye Başkanı Ali Marım
ve çok sayıda partılıyle Bul-
dan'a geİen Keskin. Hasan
Gökçe'nin evinizivaret ettı.
Gökçe'nin eşı Sultan Gök-
çe'ye geçmiş olsun dılekle-
nni ileten Adnan Keskin.
"Sizin vanınızdayız, sizleri
unutmavacağız" dedi.
Zıyaretin amacının siyasi
olmadığını. sadece Susur-
luk'takı kazada mağdurolan
Hasan Gökçe'nin eşı ve ço-
cuklanna insani yardım
amacı taşıdığını anlatan
Keskin, partililerin topladık-
lan I30milyon liranın içın-
de bulunduğu bır zarfı Sul-
tan Gökçe'ye verdi. Partili-
ler de ıçlerinde çeşıtli gıda
maddelen bulunan yaklaşık
30 navlon poşetı eve taşıdı-
lar. Sultan Gökçe. teşekkür
ederek "Yaptığınız iyüikleri
unutmayacağız" dedi
IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (u planet.com.tr
Aczmendi şeyhi Müslüm
Gündüz yakalandı. Silahlı mili-
tanların barındığı bir hücre evi
basılırcasına ve üstelik son de-
rece medyatık bir ortamda ger-
çekleşen başarılı(!) bir polis ope-
rasyonu izledik.
Birinci parantez: Bereket Ay-
han Çarkın, Oğuz Yorulmaz,
Ercan Ersoy gibi namlı özel tim-
ciler, içişleri Bakanı (Adı neydi o-
nun? Hep unutuyomm) tarafın-
dan görevden alındılardı da fu-
kara Müslüm Gündüz canlı ele
geçirildi. Verilmiş sadakası var-
mıs).
fkinci parantez: Türkiye'de ne
zaman askeri darbe olsa, hemen
ardından bir yerlerden, Güney-
doğu'da bir kuyuda çok zengin
petrol daman bulunduğu. Trak-
ya'da bütün Türkiye'ye yetecek
kadar doğal gazfışkırdığı haber-
leri gelir. Yazıişleri müdürü ava-
naksa bunları haber sanır ve kul-
lanır.
Türkiye'de ne zaman polisle
ilgili olumsuz haberler, yorumlar
yaygınlaşırsa. ya sansasyon de-
ğeri taşıyan bir kaçak yakalanır
ya da bir gizli örgüt ele geçirilir.
Mesleğimızin öpülmedik bir ku-
lağının arkası kalmış kıdemlileri-
nin de haber diye pazarlanan bu
Varsıl Nurculara Nur Yağdı
ışlere canları sıkılır.
Aczmendi şeyhi Müslüm
Gündüz'ün yakalanışını TV'de
izledikten sonra nedense aklıma
yukandaki iki parantez geldi. Bir
de bir kameraman ve muhabir
ordusu ile gerçekleşen baskın-
da, Müslüm Gündüz'ün özel ya-
şamının insafsızca didiklenmesi;
polis ile polis muhabirı arasın-
dakı çizgının pervasızca aşılma-
sı ve olup bitenı okuyucuya, se-
yirciye aktarmakla ve sadece
bununla görevli bazı genç gaze-
tecilerin sorgu timi gibi art arda
patlayan soruları... Gazetecinin
polisleşmesinin, meslek ahlakı-
nın sorumsuzca çiğnenmesinin
ilginç örneklerini izledik. Meslek
adına utanç vericiydi.
O genç muhabiri, Müslüm
Gündüz'ü rezil etmek. küçük dü-
şürmek için bu kadar gözü dön-
müş, bu kadar meslek ilkelerin-
den uzaklaşmış kılan etken ne
olabılir?..
Müslüm Gündüz'ün kişiliğin-
de ve tarikatında laik ve demok-
ratik Türkiye'ye yönelik kökden-
dıncı saldın mı simgeleniyor?
Çağdaşlaşma çabalannın karşı-
sındakı tehlike Aczmendiler mı?
Aczmendıler çok medyatık bir
küçük cemaat. Zikir törenleri,
vurmalı çalgıların katıldığı ayin-
leri, sakalları, Muhammed dö-
nemi Arabistan çölünün giysile-
ri, asalan ıle gerçekten çok med-
yatikler. Özellikle görsel medya
(TV) için iyi ış veriyorlar.
inançlarında çok ıçtenler. A-
ma içten oldukları kadar da ilkel-
ler. Bu yönlenyle medyatiklikle-
rinin yanı sıra olsa olsa folklorik-
ler. Çok azlar ve öngördükleri ya-
şam disiplini çoğalmalarının
önündeki başlıca engel.
Bugün Fetullah Gülen'ın ya
da Yeni Asya gazetesinin çevre-
sinde halkalanan öte/f/Nurcular,
yaşamlarında ciddi bir değişik-
lık yapmaksızın "tarikatehli" ola-
biliyorlar.
Aczmendilere katılan biri için-
se bu mümkün değil. Kılığından
davranışlarına kadar değişmesi,
toplumdan yalıtlanmış yaşama-
yı göze alması gerek. Müslüm
Gündüz'ü tanıyorum. Aczmen-
dileri de...
Taban tabana zıt yerlerdeyiz.
Ben dinden imandan nasipsiz
bir solcuyum. Onlar dinlı imanlı
olmayı en uç noktaya taşımış ve
yaşam biçimi bellemişler.
Benim için Mustafa Kemal;
yenilmiş ve kendine güvenini yi-
tirmiş, ulusal bilinci gelişmemiş
bir halkı tutuşturup Anadolu
bozkınndaki çekirdeği çatlatan
bir devrimci. Onlar ıçin Mustafa
Kemal. şeytan değılse bile yer-
yüzündeki vekili.
Benim için laik ve demokratik
bir Türkiye, bir yakın hedef. On-
lar için laisizm ve demokrasi kü-
für, tanrıya başkaldırı.
Yani birbirimizin taban taba-
na zıddıyız. Ama ben Aczmen-
dileri tanıyorum. Onlann -elbet
dinsel bağnazlıklanndan dolayı-
inançlarına bağlılıklarını sakla-
mak, moda deyimle takıyye yap-
mak gibi ikiyüzlülüklere yüz ver-
mediklerini biliyorum.
Ve Müslüm Gündüz'ün yaka-
landığı andan itibaren, Aczmen-
diİ3r dışında kalan Nur cemaat-
lennde bayram edildiğini de bi-
liyorum.
Aczmendıler, Kuran'ınyazdık-
lannı harfiyen uygulamayı, altın-
cı yüzyıl Arabistan çölünün de-
ğerlerini tartışmasız benimse-
meyi kendilerine yaşam biçimi
bellemişler. Bu yaşam felsefesi,
varsıl Nurculahç'm bir karaba-
san.
Öteki Nurcuların şefleri, ön-
derlerı, cemaat reislen, Aczmen-
dilerin, hele hele şeyhleri Müs-
lüm Gündüz'ün defterinin dürül-
mesi için Allahtan duacı. devlet-
ten ricacı idiler. Çünkü Fethul-
lahçılar'öan YeniAsyacılar'aka-
dar uzanan öteki Nurcular, bir
yandan dinsel örgütlerınin kasa-
lannı ve kendi ceplerini doymak
bilmez bir açgözlülükle doldu-
ruyor. "dünya malı "na tutkunluk-
ları handiyse dinsel inançlarının
önüne geçiyor, varsıllığın tadını
çıkarıyorlar, bir yandan da Saidi
Nursi'nin Kuran yorumlannı sa-
vunuyorlar.
Şimdi hepsi derin bir soluk al-
dılar. Artık kendilerini zora koşan
bir alternatif Nurcu örgütlenme-
nin baskısından kurtulmuş ola-
rak dinsel-siyasal-kültürel örgüt-
lenmelerini ve variıklannı istedik-
leri gibi ve kadar genişletebilir-
ler... Şeyh de yakalandı. Acz-
mendi davasının açılması için
eksikkalmadı. Davaaçıldığında
öteki Nurcuları ızleyin. Gülecek-
siniz...
POLfTtKA GÜNLÜGÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Rakı BUPCU...
Güneş, Rakı Burcu'na nasıl girer?
Kül rengi bulutlar denizin üzerine düşerken,
mor dağların yamaçlarına varan turuncu ışık
kaybolmaya yüz tuttuğu an...
O lacivert deniz, mavi gök sonsuzluğun öte-
sinde yoksa huzuru mu getirir?
Galiba öyle!..
Raif Ertem, 'Doğal Yaşamdan Teneke Uygar-
lığına'y\ anlatırken (Çağdaş Yayınları - Yereba-
tan Cad. Salkımsöğüt Sok. No: 9/B, Cağaloğlu /
İstanbul) bizi doğadan kentlere götürüyor...
Raif Ertem, merak ediyorum, ne zaman bir ro-
man yazıp bizlere içinde yaşadığı 6O'lı ve 70'li yıl-
lan anlatacak?
Raif Ertem anlatıyor:
"Akşamdı. Güneş Rakı Burcu'na girmişti. De-
nize karşı. Koyu mavi deniz, açık mavi gök. Tat-
lı tatlı kesişiyorlar. Dalmışım... Sonsuzluk. Hu-
zur...
Güneş battı batacak. Gün bitti bitecek. Kara
bulutlar yelken çıkardı. Yıldız poyrazdan. Hava
birden karardı. Bir ışık dolaştı denizin üstünde.
Gökgürledi. Şimşek, şimşekler...
Durmak bilmiyor. Işıklar yaklaşıyor, gürültüler
yaklaşıyor. Çoğalarakyaklaşıyor. Oysa rüzgârar-
kamdan esiyor. Uzaklaşması gerekmez mi? Bu
işte bir terslik var!
Bir ışıkyükseldi. Güneyden! Sanki denizin için-
den fırladı. Büküldü, büküldü. Tortop oldu. Da-
ğıldı. Deniz yuttu. Bir esinti yaladı. Lodos. Sağ
yanım yıldız poyraz, sol yanım lodos. Biryanım
kuzey, biryanım güney.
Karabulutlar ordusu. Sağımdan geliyor, so-
lumdan geliyor. Memelerinden şimşekler sağılı-
yor. Ateş yağıyor. Vurduğu yerde patlıyor. Güm-
bür gümbür. Karanlıkla aydınlık birbirine karışı-
yor.
Kıyamet mi koptu ne?
Denizyanıyor. Başım dönüyor. Almanya-Dani-
marka, Avrupa Kupası 'nı paylaşıyor. Bakamıyo-
rum. Gözümü denizden ayıramıyorum. Donmu-
şum. Ellerimi koyacak yer bulamıyorum."
• • •
Bizim gazetenin kedileri var...
Asuman, Eyvah Necdet, Perihan, Bekir, Dan-
yal...
Hepsi de kaplan yavrusu gibi...
Oral Çalışlar, kedilere 'özelbakım' uyguluyor.
Tüm kediler, gündüzleri Handan Şenköken'in
Kültür Servisinde, geceleri ise Oral'ın odasında
geçiriyor...
Raif Ertem, kitabında 'Kedinin Dostluğu'nu an-
latırken diyor ki:
"Çok önceleri. Yıllarca yıllarca önce. Kedinin
en iyi dostu tavşanmış. Onunla gezer, onunla
dolaşırmış. Ondan lyisiyok. Akşam soğuğu çök-
tü mü, koyun koyuna girer, birbirlehniısıtırlarmış.
Ormanda dolaşıyorlarmış. Karşılanna birgeyik
çıkmış. Çatal boynuzlu. Tavşanın canı oyun oy-
namak istemiş. Geyiğin bacaklannın arasından
geçiyormuş. Yemlendiği yerleri tozutuyor, kaçı-
yorlarmış. Tam kıvamına geldiği sırada geyik boy-
nuzlarını sallamış. Tavşan ucunda! Ölmüş...
Kedi hemen geyıkle dost olmuş. Bundan güç-
lüsü yok. Günleri birlikte geçiyormuş. İyi de an-
laşıyorlarmış. Ta karşılanna birpars çıkıncaya ka-
dar. Pars açmış. Ince uzun bacaklarıyla sıcra-
mış. Geyiği düşürmüş, yemeğe başlamış. Kedı
de katılmış...
Bakmış kedi! Pars daha güçlü... Hemen onun-
la dostluk kurmuş. Yaşamları da birbirlerine ben-
ziyormuş. Avlanıyorlarmış, yiyorlarmış. Parsavı-
nın üstüne atlamak için hazırlanınca, kedi de onu
taklit ediyormuş. Nam salmışlar ormanda.
Kendilerinden emin. Korkusuzca geziyorlar-
mış. Karşılanna aslan çıkmış. Güçlü pençeleh
parsın beyninde patlamış. Birpençe de kedi at-
mış. Var mı aslandan güçlüsü?.."
• • •
İçimiz dışımız 'Susurluk' olduğundan bir hayli
sıkılmıştık...
Raif'in yeni kitabını okuduktan sonra tüm gü-
zelliklerin peşinetakıldım. Çevremizi kuşatan çe-
telerden kurtulup rahat bir nefes aldım.
Raif Ertem'in sayesinde Gökova'da dolaştım.
Ege kıyılarında türküler söyleyip denize açıldım.
Edirne'ye kar yağıyordu, Eminönü'nde balıkçı-
lar tezgâhını topluyordıı...
Tüfek patladı. pusu başladı...
Şu teneke uygarlığı olmasaydı, güneşin dağ-
lara yaslandığı zaman yaşam sürerdi...
Av ve avcılık...
Doğa ve insan...
Gece yatağa taşınır mı Raif Ertem?
Sağ ol beni soluklandırdın Raif; toz duman ol-
muş bir ortamda doğanın güzelliklerryle buluş-
turdun...
Üstelik güneş tam Rakı Burcu'na girdiği saat-
lerde eski günlerimi anımsattın...
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR
HİKMET ÇETİNKAYA
AŞIK KADINLAR SOKAĞI
Once bakıştılar. Soluksuz
kaldılar bır sure .
Erkek. kadının elıne
dokundu sonra başını
onune eğdı usulca .
Bır zaman tunelınden
geçiyor gıbıydıler Belkı
bıraz da duş
yorgunuydular.
Kadın ıçındekı coşkuyu
dışa vuramıyordu. Gozlennı
kaçırıyordu erKegın
gozlerınden
Birden "kırmızı
mektuplara" daldı.
Dedıkı
"Bır çıçeğı bile yumuşacık
dokunuşlara sahıp bır
aşkla seven sana ınat, ben
çığlık çığlığa bağırarak
dıkenlerı sevmeyı
surdureceğım..."
300.000 TL. IKDV dahıl)
Çağ Pazarlama A.Ş. Yerebatan Caddesj Saikımsöğüt Sokak
No: 9 ^ Gağatoğlu- istanbut Tei:514 01 95/96
Posta çeki no.: 666322