Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç 0
Genel Yayın Koordınatöru' Hikmet
ÇetinkavaO Yazııijleri Müdürlen
Ibrahim Y ıldız (Sorumlu). Dinç Ta> anç
9 Haber Merkezi Müdürü: Hakan kara
9GörselYonetmen. Fikret Eser
Dış Haberler Şinasi Danışoğhı • tstıhbarat:
Cengiz Yıldınm • Ekonomı: Şiilent Kızanlık
• Kultur Handan Şenköken • Spor
Abdülkadir Yücelman w Makaleler Sami
Karaören 9 Düzeltme Abdullah Yazıcı
9 Fotoğraf- Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge.
Edibe Buğra 9 YurtHaberlerı. Mehmet Faraç
YaymKunılu İlhanSelçuk(Başkan).
Orhsuı Erinç. Okta> Kurtböke.
Hikmet Çelinka> a, Şükran Soner,
Ergun BalcL Dinç Ta\ anç. İbrahim
^ ıldız. Orhan Bursalı. Mustafa
Balba\. Hakan Kara.
AnkaraTemsilciM Mustafa Balba) 9 Haber Mudurir Doğan
Akın Atatürk Buharı No 125. kat 4. Bakanlıklar-Ankara
Tel 4H5U20 (" hat>. Faks 419502" • tzmır Temsıleısr
SerdarKızık.H Zı\aBK 1352S 23Tel-4411220. Faks-
4419117 9 Adana Temsıleısı. Çetin Yiğenoğlu. Inonu Cd.
119S No 1 K.arl.Tel:363 12 11. Faks. 363 12 15
Müessese Müduru. Erol Erku> 9
Koordınatör Ahmet Korulsan 9
Muhasebe Bülent \ ener 9 İdarc
Hüse>in Gürer 9 liletme Önder
ÇeUk9 Bılgı-t$lem Nail İnal 9
Bılgısavar Sıstenr Mürmet ÇUer
MEDYA C: 9 Yonetım Kurulu
Ba^karu - Genel Mudur Gülbin
Erduran 9 Koordınatör Reha
Işıtman 9 Oenei Mudur Yardımeısı
Mine Akdağ Tel 514 IP 53 -
5139580-513S46O-6I.Faks 513S463
V a)imla\an \e Basan: %
enı Gun Haber Aıansı. Basm \e Yaymcılık A Ş
~ûrkocağı Cad 39 4] Caialogla 34334 tst PK İ46 Istanbul Tel IO H2\ 512 05 05 (20 hatı Faks 10 212)513 85 95 30ARALIK.1996 İmsak: 5.50 Güneş: 7.22 Öğle: 12.14 tkindi: 14.31 Akşam: 16.51 Yatsı: 18.18
Intennet
kullanımı
• ANKARA (AA) - Orta
Doğu Teknik Unıversitesi.
Sürekli Eğitim Merkezi
(SEM). şubat ayında
Internet kullanımı. basın
toplantısı düzenleme.
araştırma. rapor hazırlama,
kalite sistemi. Auto Cad
R. 12 konulannda birkaç
sıünlük eöitim verecek.
ÖDTÜ-SEM yetkilileri,
Internet konulu seminerde
amacın kullanıcı
seviyesinde eğitim vermek
olduğunu kaydettıler.
Semıner. 18-21 şubat
tarihleri arasında yapılacak
\e Internc'e ilgi duyan
herkese açık olacak. Auto
Cad R. 12 konulu seminer
de 3-7 şubat tanhleri
araMtıda yapılacak ve
mühendis. teknik ressam ve
teknisvenlere açık olacak.
'Çam kesme
çam dik'
• ANKARA (AA)-
Keçiören Poliklınıği, yeni
yıla girerken çam kesmeyi
değil. çam dikmeyi ve ağaç
sevgisini aşılamak
amacıvla 5 bin fidan
dağıttı. Keçiören Polikliniği
kurucuMi Dr. Ramazan
Aydın. Dutluk'taki
poliklinik merkezinde
düzenlenen törende yaptığı
konuşmada. beş yıldan bu
yana. yaklaşan yılbaşı
günlerinde çam dikmeyi ve
ağaç sevgisini aşılamak
amacıyla bir kampanya
düzenİediklenni ifade etti.
Tunizmde
denetimler
• AN KARA (AA) - Turizm
Bakanlığı. turıstik tesıslerin
daha kaliteli hizmet
\ermesi ve kurallara uygun
çalışması amacı>la, bu yıl
toplam 2 bın 945 tesisi
denetledi. 226 tesise 725
mılvon 597 bin 800 lira
para cezası \erildiğıni
bıldiren yetkililer. bu
denetimlerden 904'ünün
teknik, 130'unun işletme.
338"inin genel denetim.
104"iinün şikâyet denetimi,
469'unun da vıldızlama
denetimi olduğunu
kaydettiler. Yetkililer.
Türkiye'nin dünya turizm
gelınnden aldığı payın bu
yıl yüzde 1.3 olduğunu
belırterek bu oranı 2000'li
yıllarda vüzde 2.6'ya
yükseltmek amacında
olduklarını söylediler.
Noel için
karanfil
• ANTALYA (AA) -
Antalya'dan. Noel için
Ingıltere başta olmak üzere
çeşitli A\ rupa ülkeleri ile
Rusya. Ukrayna.
Bulgaristan. Romanya ve
Japonva'ya 20 milyon dal
karanfil sevkıyatı yapıldı.
Türkiye Çiçek Ihracatçılan
Derneği Başkanı Hasan
Ünal. yılbaşı nedeniyle
Antalya'dan ıç pivasaya 1
milyon dal karanfil
sevkiyatıyapıldığını
sövledi. Ünal. Antalya
yöresindeki çiçek üreticisi
ve ıhracatçısı firmalann bu
sezon hedeflerinin ise 170
milyon dal kesme çiçek
üretimı olduğunu kaydetti.
MEB burslarında
artış
• ANKARA (ANKA)-
Milli Eğitim Bakanlığı.
öğretmen ve eğitim uzmanı
adaylannın burslannı 3
milvon 750 bin lıraya
yükseltti. Milli Eğitim
Bakanlıgı adına mecburi
hizmet karşılığı ögretmen
ve eğitim uzmanı yetiştiren
yükseköğretim
kurumlannda öğrenim
vapan öğrencilerin
burslarının yükseltilmesine
ilişkin karar Resmi
Gazete"de yayımlanarak
yürürlüğe girdi.
Kazıya ara
verildi
• KİLİS (Cumhuriyet) -
Dünvanın sekizinci.
Türkiye'nin ise ikinci en
büvük höyüğü olan Kilis
yakınlarındaki
Öylumhöyük'te 1987
vılından beri sürdürülen
kazıların bu yılki bölümü
tamamlandı.
Oylumhövük'teki kazı
ekibine başkanlık eden
Anıtlarve Müzeler Genel
Müdürü Prof. Dr. Eııgin
Özgen. höyükteki kazılan 7
v ıldır sürdürdüklerini
kavdetti. Prof. Dr. Özgen,
bu vılki kazılar sırasında
MO 2 ve 3 binli yıllara
tarihlenebilecek mimari
kalıntılan ortava
çıkardıklarını bildirdi.
Palandöken'deki kayak tesislerinde yaşamlannı yitiren 6 çocuktan 5'i toprağa verildi
Çığ faeiasıyla %üi suçlamalarRECEP KAPUCU
ERZURLM-Palandöken kayak tesislerin-
de meydana gelen çığ faciasında v aşamını yi-
tiren 6' çocuktan 5 "i. düzenlenen törenle top-
rağa verildi. Olayla ilgili başlatılan çok yön-
lü soruşturma sürerken Palandöken kayak
tesislerinin Dedemanlar'a peşkeş çekildiği id-
dia edildi.
Dedeman Oteli'ne ait karüstü aracının
(snovvtrack) neden olduğu ılen sürülen çığ-
da yaşamını yitirenler ıçın dün Lalapaşa Ca-
misi önünde cenaze töreni düzenlendi. Tö-
rene Erzurum Yalisi Ahmet Kayhan. Erzu-
rum milletvekilleri Zeki Ertuga> ve .\slan Pb-
lat. Gençlık ve Spor Genel Müdürü Gazan-
fer Doğu, Türk lCayak \akfı Başkanı Necdet
Erünsal. Dedeman Otelı sahibi IVIurat Dede-
man ile vatandaşlar katıldı. Kılınan namaz-
dan sonra A.D., S.\- T.G. ve B.A.. asri me-
zarlığa defnedilirken C.K. ise doğum veri
olanPasinler'ınÇöğenderKöyü'negötürül-
dü. Çığ düşmesı sonucu ölen M.D., önceki
gün ailesi tarafından toprağa verilmişti.
Dedeman Oteli sahibi Murat Dedeman. ce-
naze töreni sonrasında basın mensuplanyla
görüşmeyi reddetti. Dedeman. konu üzerin-
de konuşmak istemedığini belirterek olaya
savcılığın el koyduğunu ve soruşturmanın
Vürütüldü£ünüsövledi. Dedeman. Erzurum'a
• Dedeman Oteli sahibi Murat Dedeman, cenaze töreni sonrası basın
mensuplan ile görüşmeyi reddetti. Dedeman. konu üzerinde
konuşmak istemedığini belirterek olaya savcılığın el koyduğunu ve
soruşturmanın yürütüldüğünü sövledi. Adının açıklanmasını
istemeyen bir kayak uzmanı ise "Bu pistte her yıl çığ olur. Ama
insanları bu pistte kayak yapmaya zorlayan Dedemanlar oldu" dedi.
cenaze töreni için geldığini ifade ederek
"Çok üzgünüm. olav soruşturuluyor. Kusur
var mıyokmu,bunubilemiyorum'" dedi. Ba-
sın mensuplannın soru sormada ısraretme-
si üzerine Erzurum Emniyet Müdürü Azb Ak-
so> ve \'ali Yardımcısı .\UHavdarKüçük,De-
deman'ıadetakaçırarakcamiönündenuzak-
laştırdı. Emniyet Müdürü Aksoy. ilk durdur-
duğu sivil polis aracındakı memurları indi-
rerek araca Murat Dedeman'ı bindirdi. Mu-
rat Dedeman, daha sonra düzenlediğı basın
toplantısında da basın mensuplannı hem hâ-
kim. hem savcı olmakla suçladı.
Dedeman'ı Ağar getirdi
1992 yılında Erzurum'da yatırım yapma-
ya karar veren Dedeman grubuna dönemin
Erzurum Valisi Mehmet Ağar önayak oldu.
Palandöken kav ak merkezindeki özel idare-
veaittesis. Dedemanlar'a lOyıllığınatartış-
malı şekildekiralandı. Aynı dönemdeçok sa-
yıda işadamı da Erzurum'a gelerek inceme-
lerde bulundu. Hatta bir ara Palandöken'in
kumarhane merkezi olacağı yönünde iddialar
ortava atıldı. Vali Ağar'ın emniyet genel mü-
dürü olmasından sonra Erzurum Valiligi'ne
atanan Oğuz Berberoğlu da tesisin kira sü-
resıni ıl genel meclisı üvelennin karşı çıkma-
sına rağmen kabul etti. Dedemanlar da özel
idareye aıt tesisi genişleterek 600 kişilık otel
halıne getırdı.
Palandöken kavak merkezinin. kış turiz-
mine açılacağının kesinleşmesinden sonra
yenıkurulacaktesislerin veteleskilerin mas-
ter planı. Avustralya'dan gelen uzmanlara
yaptınldı. Daha sonra master planının de-
ğiştirildiği ve dağın Dedemanlar'a peşkeş
çekildiği iddia edildi. Konuyla ilgili olarak
bilgi veren ve isminin açıklanmasını isteme-
yen bir kayak uzmanı. master planının değiş-
tirildiğini doğrulayarak şöyle konuştu:
'Dedemanlar, istedikleri gibi Palandöken
Dağı'nı parsellediler. Kendi müşterileri için
kayak pisderi oluşturdular. Diğer yatınmcı-
lara ka>ak pisti kalmasın div e v eni yapılan te-
leskileri bu bölgelere kurdular. Eacianın me>-
dana geldiği pist. en tehlikeli pistlerden biri.
Bu pistte her yıl çığ olur. Ama insanlan. bu
pistte kayak >apmaya zorlayan. Dedemanlar
oldu."
Facia öncesi. Erzurum Vali Yardımcısı Ali
HaydarKüçükbaşkanlığında birtoplantı ya-
pıldığı ve Dedeman Oteli'nin çığ tehlikesi ko-
nusunda uyanldığı, Beden Terbiyesi tl Mü-
dürü Nihat Gezder tarafından doğruland'
Cumhuriyet savcılığı da başlattığı soruştur-
ma çerçevesinde dün akşam saatlerindeolav
yerinde keşif ve incelemede bulundu. tnce-
İemeve 2 çığ uzmanı katıldı. Dedeman Ote-
li'ne ait karüstü aracını kullanan Abdurra-
him Karcıoğlu ise verdiği ifadede kuzey pis-
tinden kendi isteğiyle geçmediğini belirterek
şunlan söyledi- "'Pistlerdensorumlumüdiir
Mücahit Kalkan. zirvede buJunan tesise er-
zak götürmemi istedL karşı çıktım. Ya götü-
rürsün ya da gidip muhasebeden hesabını
kesersin diye tehdit edince ben de mecburi-
yet karşısında erzağı götürdüm. Bu sırada çığ
mevdana geldi."
Öte yandan. vılbaşı gecesi Dedeman
Otelı'nde yapılacak olan yeni yıl baiosu ip-
tal edildi.
Çığ faciasında v aşamlannı yitirenlerin ardından arkadaş-
ları gözjaşı döktii. (Fotoğraf: ANADOLU AJANSI)
Soğıık hava Avrupa'yı teslim aldı: 74 ölü
A\ rupa'da aşın soğuklardan etkilenen iilkelerin başında Fransa geliyor. Başkent Paris'in banli\ ölerinde
önceki gece 6 kişi donarak yaşamını yitirdi. (Fotoğraf: REUTER)
Haber Merkezi-Yeni yıla bir gün kalaAv-
rupa. kışın en şiddetli dönemini yaşıyor.
Kötü hava şartlan vüzünden cumartesi gü-
nünden beri Avrupa kıtasında 74 kişı yaşa-
mını kaybetti. Kar ve buzlanma kara trafi-
ğini altüst ederken bazı bölgelerde de çığ fe-
laketleri yaşandı. Türkiye'de ise Trakya böl-
gesinde kar yağışı etkisini kaybederken.
buzlanma yüzünden karayolu ulaşımında
aksamalar vaşanıyor. Çanakkale'de de üç
gündür. kar yağışı ve fırtına nedeniyle ak-
savan deniz trafiğı. normale dönerken kar
Doğu'yu teslim aldı.
Rusya'nın güneyindekı Kafkas Dağla-
n'ndaçığınyollankapatması üzennemah-
sur kalan 80 kışiyi kurtarma çalışmalan hâ-
lâ sürüyor. Cumartesi günü sabaha karşı
Kuzev Oset\a'da 4 kilometre uzunluğun-
daki bir tünelde 120 araç ve içlerinde bulu-
nan toplam 300 kışi mahsur kalmıştı. Kur-
tarma çahşmalan sonucunda pek çoğu dı-
şarıya çıkanldı. Geceyi tünelin içinde ge-
çirmek zorunda kalan 80 kişi de dün kurta-
nldı. Son 50 yılın en soğuk kışıni yaşayan
Moldova'da ise hükümet olağanüstü hal ılan
etti. Olağanüstü halin Rus şirketi Gazp-
rom'un borçları nedeniyle Moldova'ya do-
ğalgazvermeyikesmesi nedeniyle ilanedil-
diği bildirildi.
Yıne Kuzey Osetya'da bir dağ geçidinın
karla kapanması yüzünden 8 kişinin araç-
lan ilebirlikte mahsur kaldıklan bildirildi.
Gürcistan'ın kuzeyinde de Tiflis'e 180 ki-
lometre uzaklıktaki Krestovı geçidine çığ düş-
mesi sonucu 2 kışi öldü.
• Polonya'da ısının eksi 37
dereceye düşmesi yüzünden 10 kişi
donarak öldü. Bulgaristan'da 10
kişi. Fransa'da 6 kişi aşın soğuktan
yaşamını yitirdi.
Polonya'da da son 10 yılın en soğuk gün-
leri vaşanıyor. Isının eksi 37 dereceve düş-
mesi ile 10 kişinin soğuktan donarak öldü-
ğü bildirildi. Bulgaristan "da ise 4'ü kalmak-
ta oldukları psikıyatri kliniğınin yeterli ısı-
tılmaması yüzünden, toplam 10 kışi soğuk-
tan öldü.
Fransa da aşırı soğuklardan en fazla et-
kilenen ülkelerden biri oldu. Paris'in ban-
liyölerinde önceki gece 6 kişi donarak ölür-
ken, sokaklarda vaşayan 56 yaşındaki bir
adam da bir dükkânın önünde donmak üze-
re iken bulundu.
Yoğun kar yağışı yaşanan Yunanistan'da
da bir kişi donarak öldü. Kötü hava şartla-
nndan nasibıni alan Akdeniz adası Korsi-
ka da ilk kar deneyimini yaşadı.
Türkiye'de durum
Kışa geç giren Türkiye'de de soğuk hava
etkisini sürdürüyor. lstanbul'da özellikle
yüksek kesimler karla kaplanırken Trak-
ya'da kar yağışı etkisini kaybetti. Buzlan-
ma yüzünden karayolu ulaşımında aksama-
lar yaşanması üzerine kara\ollarında buz-
lanmaya karşı mücadele çalışmalarına yo-
ğunluk verildi. Yetkililer. sürücülerden, buz-
lanmava karşı dikkatli olmalannı \e araç-
lanna zincirtakmalannı istediler. Tekirdağ
Limanı'nda. buzlanma ve fırtına nedeniy-
le cuma günü durdurulan yükleme-boşaİt-
ma çalışmalanna dün yeniden başlandı. Ça-
nakkale'de cuma gününden beri süren ve
hızı 90 kilometreve ulaşan fırtına nedeniy-
le aksayan deniz trafiği normale döndü. Kar
yağışı ve fırtına bugün Çanakkale ve çev-
resinde yerini sakin. güneşli bir havaya bı-
raktı. Meteoroloji Ntüdürlüğü yetkilileri.
güneyden gelen ılık bir havanın bölgeyı et-
kisi altına alacağını. ısının mevsım normal-
lerine ulaşacagını kaydettiler. Hakkâri ve
Yüksekov a ilçesinde dev am eden kar yağı-
şı yaşamı etkilıvor. Hakkâri şehır merkezin-
de kar kalınlığı bir metre. \'üksekova'da 50
santımetre. yüksek kesimlerde ise 1.5 met-
reye ulaştı. Hakkâri-\'an karayolunun 16. kı-
lometresindeki Çanaklı Köyü yakınına sa-
bahın erken saatlennde çığ düşmesı sonu-
cu yol bir süre ulaşıma kapandı. Köy Hiz-
metlen Bölge Müdürlüğü yetkilılen. Hak-
kâri ve Yüksekova'da devam eden kar ya-
ğışı yüzünden 40 dolayında küçük yerle-
şim birimiyle bağlantının kesildiğinı. yağı-
şın durmasından sonra yol açma çalışmala-
nna başlanacağını söylediler.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün açık-
lamasına göre, soğuk ve yağışlı hava kütle-
si bugün yurdu terk edecek. Ancak Batı böl-
gelerimiz. bugünden ıtıbaren, Orta Akdeniz
üzerinden gelen ılık ve yağışlı yeni bir ha-
va kütlesinın etkisine girecek. Bu yüzden ha-
va sıcaklığı yağış ve kuv^etli lodosla birlik-
te, batı bölgelerimizde hissedilir derecede
artacak.
Yunanistan'daki Volos körfezi açıklarında deniz kazası
Gemi battı 19 kişi kayboldu
MURAT İLEM
ATİNA- Avrupa ve Balkanlar'ı
etkisi altına alan kötü hava şartlan.
Yunanistan'daki Volos körfeeı
açıklannda bir geminın batmasına
neden oldu. 5300 gros tonluk
çimento yüklü gemide bulunan ikisi
kadın biri çocuk 19 kışi kayboldu.
Alınan bilgiye göre önceki gece
yansı havanın düzeldiğıne inanan
geminin kaptanı. Yolos şehrinden
aldığı çirnento yükünü Atina'ya
götürmek üzere yola çıktı. Ancak
kötü hava şartlan nedeniyle geminin
yola çıkmasından hemen sonra ters
dönerek battığı anlaşıldı. Batmadan
önce gemi personeli tarafından
verilen imdat çağnlan ise yanlış
frekanstan yayımlandığı için
• Kötü hava. 5300
grostonluk çimento yüklü bir
geminin batmasına neden
oldu. Kurtarma
çalışmalarında, halen ters
durumda bulunan teknenin su
üstünde kalan bölümlerine
ulaşılmaya çalışılıyor.
Atina'daki deniz kontrol merkezi
tarafından ahnamadı.
Geminin batışından yedi saat sonra
kurtulan bir mürettebat tarafından
atılan işaret fişeği üzerine olay
yerine gelen kurtarma gemileri.
çimento yüklü geminin su üzerinde
duran ters dönmüş enkazı ile
karşılaştılar. Gemide bulunan 19
kişinin ise ka\bolduğu bildirildi.
Kayıplar arasında bulunan iki kadın
ile bir çocuğun. geminin
makinistlerinin eş ve çocuklan
olduğu öğrenildi.
Olay. bir anda ülkeyi yasa boğarken
kurtarma çalışmalan bütün hızı ile
sürüvor. Olay yerinde bulunan
Yunanıstan deniz ve hava
kuvvetlerıne bağlı kurtarma
uzmanları. ters dönen geminin
içinde hava olduğuna dikkat çekerek
kay ıpiarın uygun yerlerde
bulunmalan durumunda hâlâ
hayatta olabileceklerini ifade
ediyorlar. Bu nedenle büyük bir
hızia sürdürülen çalışmalarda. halen
ters durumda bulunan teknenin su
üstünde kalan bölümlerine
ulaşılmaya çalışılıyor.
^ ^^n^
Yansı Afrika kıtasında yaşıyor
800 milyon kişi aç
e-posta : tan (a vol. com. tr
ANKARA (ANKA) -
Dünyada yansı Afrika kıta-
sında olmak üzere 82 ülke-
de yaklaşık 800 milyon ki-
şinin açlık sınırları içinde
yaşadığı bildirildi.
Dün>a Gıda Zirvesi Ge-
nel Sekreteri Kay Killings
Orth, 1974 yılında yapılan
gıda zirvesinde. on yıl için-
de açlık ve kötü beslenme-
nin yok edilmesinin hedef-
lendiğini. ancak aradan 22
yıl geçmesine karşın açlık ve
kötübeslenmeyi yeryüzün-
den silme amacının uzak bir
rüya olarak kaldığını belirt-
ti.
Killings Orth. AnkaraTi-
caret Borsası'nın yaygın or-
ganı Borsavizyon'dayayım-
lanan değerlendirmesinde
"Teorik olarak dünyada her-
kese vetecek kadar gıda ol-
masına karşın bunlardan
milyonlarca insan yararla-
namıyor" dedi.
2030 yılına kadar dünya
nüfusunun 8.7 milyara ula-
şacağına dikkat çeken Kil-
lings Orth. bu durumun v er-
yüzündeki doğal kavnaklar
üzerinde >oğun bir baskı
oluşturucağını vurgulaya-
rak, yeryüzünde iyi beslen-
meyen insan sayısınm 2015
yılına kadar y an yanya azal-
tılmasının amaçlandığını
söyledi.
Açlık sınınndaki
ülkeler
Birleşrniş Milletler Dün-
ya Gıda Örgütü (FAO) ve-
rilerine göre. Afrika'dakt ül-
kelerin hemen hemen tama-
mı açlık sının içinde bulu-
nuyor.
Âsya'da Çin, Hindistan
ve Filipinler: Avrupa'da ve
eski Soyvet cumhurivetleri
arasında Azerbaycan, Gür-
cistan. Ermemstan. Arna-
vutluk: Latin Amerika'da
Boliv\a. Dominik. Ekvador.
Guatemala, Haiti. Hondu-
ras \e Nikaragua; Pasifik'te
Kırıbati. Papua Yeni Gine:
Ortadoğu'da Mısır. Ürdün.
Sudan. Suriye ve \emen aç-
lık sının içinde sayılan ülke-
ler arasında ver alıvor.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
'Katılım', Lâfta Kalırsa...
âzi de. Balıkesir'deki o konuşmasında(5 Şu-
bat 1922) altını çizmiştir; 'klâsik şemaya' uy-
gun olarak gelişen toplumlarda, siyâsi partiler, çe-
şitli sosyal sınıfların çıkarlarını savunmak için ör-
gütleniyor. İngiltere buna, çarpıcı bir örnek sayı-
lamaz mı? Muhafazakâr Parti, toprak sahibi soy-
luların; Liberal Parti, gelişen burjuvazinin; işçi (La-
bour) Partisi ise, proletaryanın partisidir; bu par-
tiler, ülkenin gelişme aşamalarına denk düşen bir
sırayla, tarih ve siyaset sahnesine çıkmışlardır.
Hasan'la (Tanrıkut) Pangalti'daki Suna Pas-
tahanesi'nde (Sabah tenhâlığı, sütlü kakao ve giz-
li tömbeki kokusu: ciddi suratları, okudukları ga-
zetelere sarkmış, birkaç emekli) üzerinde fazlasıy-
la durduğumuz soru şu idi: Çevre ülkeleri (doğu top-
lumları) 'klâsikşemaya' uygun gelişmiyorlar ki! Ay-
nı sınıfsal çelişkileri o toplumlarda bulabilmek zor!
Hasan doktora tezi olarak Türk tarihinde sosyal 'ta-
bakalaşmayı' (o yıllarda 'sınıflaşma' denemiyor)
ele almış: göçebe Türk aşiretlerinde, derebeyi/serf
çelışkısi olamazdı elbet. o da sürü sahibi/çoban
karşıthğı üzerinde duruyordu; sonrası, daha kan-
şık: Osmanh'da toprak (mülk) önce Allah'ın son-
ra padişah'ın. tımar/zeamet düzenini gerçek bir fe-
odalite sayabilmek, akla uymuyor; daha sonra olu-
şan gayri müslim burjuvazi, 'komprador', yâni sö-
mürge zengini, göbeğinden Batılı 'metropol' ül-
keye bağlı; 'klâsik şemada' olması gerektiği gibi 'ulu-
sal' değil, 'kozmopolit' yâni 'işbiriikçi' dolayısıyla
Anadolu ihtilâli'nde, Gâzi ve arkadaşlarını des-
teklemiyor, padişahtan yana!
O halde ülkemizde ulusal demokratik devrim, ona
öncülük etmesi gereken ulusal burjuvazi olmadı-
ğı, 'levanten' Osmanlı burjuvazisi Sevres Sözleş-
mesi'nden yana olduğu için; aydınlar, eşraf, asker/si-
vil bürokrasinin bir kesimi ve halkın gerçekleştir-
diği bir 'tarihsel blok' (Gramsci) tarafından kota-
rılmıştır; bu bakımdan, 'itici gücü' sınıfsal sayıla-
maz: Gâzi'nin 'fırkasım' örgütlerken. onu geniş
açılı bir 'halk cephesi' gibi tasarlamış olması da bun-
dan ileri gelmektedir.
iyi güzel, acaba Halk Fırkası'nın 'halk örgütü'
olmaktan çıkıp, merkeziyetçi egemen bürokrasi-
nin (nomenklatura) baskı 'aygıtına 'yozlaşması da.
aynı sebepten değıl mi?
Bu ne benzerlik?..
Daha müthişi, Sovyet ihtilâli'nin diyalektiktah-
lilinin de, benzer bir tabloyu önümüze çıkar-
ması: Sosyalist devrim yapılıyor. Lenin'in koydu-
ğu ilk hedef sanayileşme! Bu kadarı bile, işçi sını-
fının yeterince yoğun ve etkil: olmadığını göster-
miyor mu? Bolşeviklerin disiplinli bir 'aygıt' olduk-
ları kesin, ama Rusya'da o zaman Menşevikler,
Devrimci Sosyalistler daha kalabalık ve etkili;
Rusya henüz bir 'sanayidevi' olmaktan uzak, bol-
şevik işçiler bir avuç; savaş sonu koşulları. yenıl-
ginin ağırlığı, Lenin'in mahareti ihtilâli gerçekleşti-
riyor ama; nasıl Türkiye'deki demokratik devrim,
önce yaslanacağı ulusal burjuvaziyi yaratmaya kal-
kışıyorsa. Rusya'daki sosyalist devrim de, öyle
mujiklerden Sovyet işçi sınıfını yaratmaya çalışıyor.
Merakhsı bilir, bunları otuz yıldır tartışıyorum;
Anadolu ve Sovyet ihtilâllerinin mahiyetleri elbet-
te farklıdır, gel gör ki. toplumun 'klâsik şemaya'
uymayışı, yâni devrimin arkasında gereken sı-
nıfsal gücün bulunmayışı, her iki ihtilâli 'tota-
liter bir bürokrasi diktasına' yozlaştırmış; ne-
ticede, Halk Fırkası da Bolşevik Partisi de baş-
langıçtaki 'sivil' niteliklerini kaybedip ayncalık-
lı bürokrasiler (nomenklatura) üreten birer ay-
gıt'a dönüşmüştür.
Her iki ülkede, totaliteriik sonrası demokra-
si uygulamalarının birtürlü gerçek rayına otu-
ramamış olması, besbelli buradan kaynaklanı-
yor. Nasıl Rus aydın kesimi ile Türk aydın ke-
simi (intelligentzia) birbirine benziyorsa. iki ülke-
nin 'çoğulcu 'düzenlerinin partileri de birbirine çok
benziyor: Demokrasi iddiası taşıyoriar, ne var ki ör-
gütlerinin işleyişi demokratik değil!
Öyledir diyebilir misiniz?
Amacı başkaydı...
|~\ emokrat Parti, halkın 'fe/cpa/t/'rejiminetop-
LJ lumsal tepkisini iktidara taşımak amacıyla ku-
rulmamıştı. 'yukardan aşağıya'. otepkiyi 'yönlen-
dirmek' amacıyla kurulmuştu. Öyle de yaptı. 'Ço-
ğulcu' demokrasimizin, handiyse bütün s'ıyasi
partileri, böyle 'yukardan aşağıya' kurulmuş;
önünde sonunda, ya kalabalığa intikal edeme-
yip, 'tabelâ partisi' olarak kalmış; kalabalığa in-
tikal edebilmiş olanları da, o kalabalıkla öz-
deşleşemeyip birer 'aygıt'a dönüşmüştür.
Aksi halde, -adları değişmiş de olsa- aynı parti-
lerin, aynı 'delegelerin' seçtiği aynı liderlerle, he-
men hemen yanm yüzyıldır sürüp gelmesini nasıl
izah edersiniz? Demokratik düzen ve toplum, ön-
ce partilerin demokratikleşmesini, parti içi oligar-
şinin dağıtılmasını gerektirmiyor mu? Ünlü 'çok ta-
raftar, az üye' mantığıyla demokrasinin de. sosya-
lizmin de temel amacı olan 'katılım' acaba nasıl sağ-
lanacaktır?
'Katılım' lâfta kalırsa, o demokrasi sayılabilir mi?
http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN
http://www.ada.com.tr./-bilgiyay/yazar/ailhan.html