Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 KASIM 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Fransa'da PKK
operasyonu
• PARİS(AAi-
J-Yansa'nın başkenti Pariste
dolandıncılık ve PKK
hesabına uyuşturucu
kivakçıhğı yapmak
suçundan 25 kişi gözaltına
alındı. Fransız adli
Jcaynakian, gözaltına
alınanlardan 14'üTürk 16
kısînin 150 kişiyi
dolandırdığını. bunlar
arasında öneml. şirketlerin
de bulunduğunu kaydettiler.
Aralannda Türklerin de
bulunduğu 9 kişinin
uvuşturucu kaçakçılığı
yaptıklan gerekçesiyle
gözaltına almdıği
-beürtilirkcn operasyonda
pnasa değeri 4 milyon
dolar olan eroin \e kokain
ele geçirildiği bildirildi.
Yasadışı örgüt
yargılanması
• MANİSA(AA)-
Manisa'da yasadışı örgüt
propagandasını içeren yazı
yazdıklan ve bildiri
dağıttıklan iddiasıyla. 16
kişinin yargılanmasına
bugün devam edildi.
Manisa Asliye Ceza
Mahkemesi'nde tutuksuz
plarak jargılanan ve
aralannda lise
öğrencilerinin de
bulunduğu sanıklardan 16
yaı>ındaki A.M.B..
ifadesinde, vagonlara yazı
yazmadığını \e bildiri
dağıtmadığını. daha önceki
ifadelerinın polıs baskısıyla
alındığını. asıl beyanlannı
Izmir DGM"deki davasında
verdiğini söyiedi.
Mehmet Pamak'a
hapis cezası
• İSTANBLL(AA)-
Haftalık Selam gazetesinde
yayımlanan "Rejim 71.
yılında ayakta kalabilmek
için ilave payandalar
anyor" başhklı yazısında.
halkı sınıf. ırk. din, mezhep
veya bölge farklılığı
gözeterek kin ve
düşmanlığa tahrik ettiği
gerekçesivle yargılanan
gazetecı-yazar Mehmet
Pamak, 1 yıl 8 ay ağırhapıs
ve433 bın 333 lira ağır
para cezasına çarptınldı.
Mahkeme aynca. diger
sanık gazetenin sorumlu
yazı ışleri müdürii Sukuti
Memeoğlu'nu ıse 3 milyon
25 bin lira ağır para
cezasına mahkûm etti.
Mahkeme. sanıklara verilen
cezalann 5 yıl siireyle
ertelenmesini de
kararlaştırdı.
RffAHYOL
çatladı
I KAYSERİ (Cumhuriyet)
- REFAHYOL koalisyonu.
Kayseri'de yeni dönem tl
Genel Meclisi komisyon
üyelikleri seçimlerinde
çatladı. DYP'li üyeler.
ANAP'lıveMHP'li
üyelerle hareket ederek
encümen, başkan vekilliği.
meclis kâtipliği ve organize
sanayi bölgesi yönetimine
gidecek üyelikleri kendi
aralannda paylaşırken.
RP'lı üyeler komisyon
üyeliklerinin hıçbirine
giremedi. RP ll Başkanı
Şerafettin Elmastaş, bu
gelişmeyi." DYP'li
arkadaşİar siyasetin
gereğini yapmışlar. DYP'li
üyeler arkadaşlanmızın
ANAP ile görüşmesine
öfkelenerek anlaşmaya
girmişler" şeklinde
değerlendirdi.
Sendikalarm
sonu gelmedi'
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Almanya'nın
Türkiye Büyükelçisi Hans
Joachim Vergau.
sendikalann işlevlerini
yitirdiği görüşlerine
katılmadığını belirterek
"'Sendikalann sonunun
gelmediğini düşünüyorum"
dedi. \'ergau. Almanya'da
sendikalann başansında
Türk işçilerin katkısının
bulunduğunu kaydetti.
Almanya Medya Sendikası
Başkanı Dr. Detlef
Henseche de işçi ve
işverenlerin bulunduğu
sürece sendikalann da var
olacağını söyledi.
Açlık grevi
• AYD1N (AA) - Aydın E
Tipi Cezaevi'nde bir grup
tutuklu ve hükümlünün
açlık grevi 37. gününü
doldururken. İHD Genel
Yürütme Kurulu'ndan bir
heyet. sağlık durumlannın
ağırlaştığı öne sürülen 9
tutuklu ve hükümlü ile
görüşmek üzere cezaevine
girdi. Aydın Cezaevi'nde,
cezaevi koşullannın
iyileştirilmediği
gerekçesiyle. 90 tutuklu ve
hükümlü tarafından açlık
grevi başlatılmıştı.
Eylül-ekim aylannda düzenlenen operasyonlarda örgüte ağır kayıplar verdirildi
842 PKK'K öldüriÜdüDİYARBAKIR (AA) - Terörle
mücadelede PKK'ye son iki ayda büyük
darbe indinldiği, kış hazırlığının önemli
ölçüde engellendiğı bildirildi.
Güvenlik kuvvetlennin Güneydoğu'da
eylül-ekim aylannda sürdürdüğü
operasyonlarda, 842 PKK'li öldürüldü.
Çatışmalarda, I2'si köy korucusu olmak
üzere, 66 güvenlik görevlisi de yaşamını
yitirdi.
Yetkililerden alınan bilgive göre 1-30
eylül tarihlerinde Diyarbakır, Mardin,
Şımak. Tunceli. Bıngöl. Van, Siirt,
Batman. Hakkâri, Bitlis ve Muş bölgesi
kırsal alanlannda güvenlik kuvvetlennin
• Güvenlik kuvvetlerinin iki ay içinde sürdürdüğü operasyonlarda
teröristlere ağır darbe indirilirken, çatışmalarda l_2'si köy korucusu
olmak üzere 66 güvenlik görevlisi şehit oldu.
sürdürdüğü operasyonlar sırasında çıkan
çatışmalarda410 PKK'li öldürülürken 21
örgüt eyesi de yakalandı. Eylül avında 20
PKK'li kendiliğinden teslim olurken.
yakalanan 82 örgüt üyesi, sevk edildiği
adli makamlarca tutuklandı. Aynı
dönemde. 9'u geçici köy korucusu 31
güvenlik görevlisi de şehit oldu.
1-31 ekim tarihlerinde ise 432 terörist
öldürüldü. 23 terörist sağ olarak
yakalandı. 39 teröristin teslim olduğu bu
dönemde vakalanan 120 örgüt üyesi, sevk
edildiği mahkemelerce tutuklandı. Bu
sürede, 3'ü geçıcı köy korucusu olmak
üzere 35 güvenlik görevlisi de şehit oldu.
Olağanüstü Hal Bölgesi kapsamındaki
illerde sürdürülen operasyonlarda.
teröristlerin kış hazırlığı yaptığı sığınak
ve mağaralar ortaya çıkanlarak. buralarda
önceki aylara oranla rekor düzeyde silah
ve mühimmat elde edildi.
Son iki avda 1151 adet uzun ve kısa
namlulu silah. 5 adet havan. 8 roketatar.
539 roketatar mermisi. 8 bomba atar
silah. 951 el bombası, 62 mayın. bir adet
lav silahı. 142 adet elektrikli funye. bol
miktarda dinamit, 169 adet havan
mermisi ile 22 bin adet çeşitli cins ve
marka mermi yakalandı. Ortaya çıkanlan
çok sayıda sığınak ve mağarada ise 500
kutu silah yağı. 14.5 ton çeşitli gıda
maddesi. 4 bin çift Mekap ayakkabı. 3
bin çift çorap bulundu.
Aynı yerlerde yine teröristlere ait 5.5
kilogram esrar. 40 çuval tütün. bir adet
jeneratör ile çok miktarda kamp
malzemeleri ve bit ilaçlan cle geçirildi.
Adana
întihar saldırısma
yardım eden
7 PKK'li yakalandı
ADANA (Cumhuriyet
Güney İlleri Biirosu)- Ada-
na'da 25 ekım günü çevik
kuvvet müdürlüğüne dü-
zenlenen bombalı intihar
saldınsının hazırlayıcılan
olduğu ileri sürülen ve ara-
lannda örgütün üst düzey bir
sorumlusunun da bulundu-
ğu 7 PKK'li vakalandı.
Içişleri Bakanı Mehmet
Ağar, saldın\, ı teş\ ik eden.
terörist L«yla Kaplan'a yön
veren ve olay yerine silah
tehdidiyle götürerek eyle-
min yapılmasını sağlayan
üst düzey sorumlu PKK'li
teröristin gasp suçundan da
aranan İsa kod adli Bayranı
Yaruk (38) olduğunun be-
lirlendiğini, 6 kişinin de Ya-
ruk'a yardımcı olduğunu
bildirdi.
PKK'li terönstler Bav-
ram Yaruk. Ham/a Pirinç
(43). Abdullahİlkü(42).
Mustafa Aydın (34). Rıfat
Ergüner (30). İbrahim Ak-
soy(38) ve Agit Timur'un
(22), güvenlik güçlerineyö-
nelik yeni eylem hazırlıkla-
n içerisinde olduklannın
belirlendiği kaydedildi.
Ağar, Adana Valisi Oğuz
Kağan Köksal ve Emniyet
Müdürü Mehmet Gündog-
du ile birlikte düzenlediğı
basın toplantısında. "Arka-
daşlannın kamnı yerde bı-
rakmamak olayı işte budur"
dedi.
Olayın ardını ve arkası-
nı arkadaşlannın kısa süre-
de çıkaracağına olan güve-
nini belirttiğini hatırlatan
Içişleri Bakanı Mehmet
Ağar. "Gerçekten de arka-
daşlannuz, hiç kimseyi mah-
cup etnıeksizin, kendileri-
ne yaraşır bir şekilde çalış-
nıayı sürdürdü ve bir hafta
dolmadan olayı çözdii
1
" di-
ye konuştu.
Ağar, Bayram Yaruk'un,
saldınyı gerçekleştiren Ley-
la Kaplan'ı, taksiye bindi-
np silah tehdidiyle olav ye-
rine getirdiğınin anlaşıldı-
ğını belirtti.
Sıvas'taki saldmyla ilgi-
li sorulan da yanıtlayan Ba-
kan Mehmet Ağar. başlatı-
lan soruşturmanın suçlu ara-
maya yönelik olmadığını.
amaçlannın hatayı. ihmali
bulmak olduğunu söyledi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
Beşiktaş tur atlavınca gazeteler, 'İşte Atam Beşiktaş1
diye başlık attı.
AVRUPA PARLAMENTOSU GENİŞ KAPSAMLI RAPORl TARTIŞMAYA AÇTI
TetvrizmlemücadeleAP'nin gündemindeBRLKSEL (AA)- Avrupa
Parlamentosu. bugüne kadar
uzak kalmayı tercıh ettiği
'terorizm ve karşı mücadete
1
konusunda, ilk defa geniş
kapsamlı bir raporu tartışmaya
başladı. Söz konusu raporun ve
karar tasansının Avrupa
Parlamentosu'nda onavlanması.
Türkiye. İngiltere, Ispanya gibi
teröre karşı mücadele veren ve
AB'nin bazı üyelerinden somut
destek alama>an ülkeler
açısından önem taşıyor.
Lüksemburglu Hıristiyan
Demokrat parlamenter VTviane
Reding tarafından hazırlanan
raporun ilişiğinde yer alan karar
tasansında terorizmin tanımı
yapılırken. "Bir ülkeye, halkına
veya kurumlanna karşı. şiddete
başvuran ve\a başvurmakla
tehdit eden; bölücülük, aşın
dinciük. idealizm veya soyut
kavramlar uğruna şiddete
başvurarak terör havası estiren
grup veya bireylerin eylemleri
terör eylemidir" ifadesi
kullanılıyor. Terör eylemlerinın
temel insan hak ve
özgürlüklerini kısıtladığı. bazen
ülkelerin belirli bölgelerinde
banşı bozduğu, demokratik
kurumlann ve hukuk devleti
kurallannın ışlemesini
gölgelediği belirtilen karar
tasansında, "Ban AB üyesi
ülkeler terorizmle karşı
• AP'nin terorizm raporu Lüksemburglu Hıristiyan Demokrat parlamenter Viviane
Reding tarafından hazırlandı. Raporun ilişiğinde yer alan karar tasansında terorizmin
tanımı yapılırken. "Bir ülkeye, halkına veya kurumlanna karşı, şiddete başvuran veya
başvurmakla tehdit eden; bölücülük, aşın dincilik. idealizm veya soyut kavramlar uğruna
şiddete basvurarak terör havası estiren grup veya bireylerin eylemleri terör eylemidir"
karşıyalar, ba/ılan ise bu
eylemler karşısında
himayesizler" deniyor.
Karar tasansında, AB
bünyesinde terorizme karşı
mücadele kurallannın bir
katalog" kapsamında
belirlenmesi. işbirliğinin
organize edilmesi istendikten
sonra özetle şu paragraf yer
alıyor: *Demokratik yapıya
sahip olan AB'de hiçbir ideoloji
veya hedefe terör yoluyla
ulaşılmasına müsamaha
gösterilmemelidir. AB
bünyesinde terör eylemlerine
girişenlerin bu suçlan sivasi
olarak algılanmamalı, cani
ev lemler v asalara göre
cezalandınlmalıdır."
Karar tasansında. terörist
örgütlerin ve eylemlerin
'istisnasız' aynı kefeye
konulmalannın ve hiçbirine.
hiçbir nedenle müsamaha
gösterilmemesinin önemine de
değiniliyor ve 'istisna stratejisi
terorizmi şımartmaktan başka
işeyaramaz' deniyor. AB'deki
bazı terör eylemlerinin \e
gruplannın bir kısım dış ülkeler
denildi.
tarafından beslendiklerinin,
yönlendirildiklerinin ve
uluslararası faaliyet
gösterdiklerinin vurgulandığı
karar tasarısında. teröre destek
veren ülkelere karşı. ortak.
diplomatik. siyasi ve ekonomık
cephe alınması isteniyor.
Teronzme karşı mücadele
konusunda geniş detayların da
ele alındığı karar tasansında. bu
mücadelenin 'büyük nutuklarla
değil. somut işbirliği ve
dayanışma ile başarılabileceği'
kaydedilerek. bu vönde çağnda
bulunuluyor.
Raporun önemi
Avrupa Parlamentosu'nun
muhtemelen uzun tartişma ve
değişiklik önerilerinden sonra
onaylayacağı bu karar tasansı,
terorizmin ve terör örgütlerinin
tanımını yapması. ortak
mücadele öngörmesı ve AB
içinde veya dışmda faaliyet
gösteren örgütlere hiçbir siyasi
destek sağlanmaması kuralını
getirmesi açısından önem
taş\yor. Fransa. İngiltere ve
İspanya'nın önemle üzerinde
durduklan bu rapor ve karar
tasansının Avrupa
Parlamentosu'nda onaylanması
için ABD'nin de baskı yaptığı
dikkati çekıyor. Türk uzmanlar.
söz konusu karar tasansının
onaylanmasının Ankara
açısından da önemli bir 'koz'
oluşturacağını belirtıvorlar.
Rapor, Içişleri ve Kamu
Özgürlüğü Komisyonu'nda
görüşülmesi tamamlandıktan
sonra Genel Kurul'a aktanlacak.
Avrupa Parlamentosu'nun
terorizm konusunu tartışmaya
açması Brüksel'i büyük ölçüde
rahatsız ediyor. Belçika'nın
yakın geçmişi. bu ülkenin
terorizme karşı mücadele
konusunda mütteliklerivle hiç
uzlaşmadığının kanıtlanyla
dolu: Brüksel'de görev yapan
Türk diplomat Dursun ,\kso>.
1983ün Temmuz avında terör
örgütü ASALA tarafından
katledilmiş. Hollanda'nm
tutukladığı katil zanlısı terörist.
görgü şahitlerine, Lahey ve
Ankara'nın ısrarlanna. pek çok
delile rağmen salıverilmişti.
Aksov dosvası kısa sürede
kapatıldı. Fransa'yı 1984-1986
yılında kana bulayan Doğrudan
Eylem. ASALA, İslami Cihad
gibi örgüt üyelerinin Belçıka'yı
üs edindikleri belirlenmiş,
Fransa, o dönemde Brüksel'e
defalarca nota vermişti. 1984
sonbahannda, Fransa'da
yüzlerce kişinin katilı olarak
aranan Jean Marc Rouillan.
Regis Schleider v c Nathalie
Menigon isimli teröristlerin-
Belçika'da. istihbaratçılann
gözetimi altında' dolaştıklan. bu
terönstlenn bir Belçikalı
istihbaratçı>ı rehin almaları ve
kaçmalan sonucu onaya çıktı.
İspanvol terör örgütü ETA'nın
militanlanna açık destek ve
himaye veren Brüksel ile Madrid
arasmdaki ilişkiler bir yıldır
askıda bulunuyor. İspanya,
AB'de. Belçika'vı "terörü
himaye eden üye ülke' olarak
adlandırdı ve resmen kınadı.
İngiltere de Belçika'yı terör
örgütü IRA'ya karşı yumuşak
tav n v e teröre karşı mücadeleye
katkıda bulunmaması nedeniyle
resmen kınıyor. Almanva ve
Fransa. yasakladıkları bölücü
terör örgütü PKK ve yan
kuruluşlanna Belçika'nın
kapılan açmasını uzun süredir
eleştirıvorlar ve 'Belçika'nın
gevşek tutumunun, terorizme
karşı aldıklan somut önlemleri
etkisiz kıldığını" kaydediyorlar.
IRMIKI AYDIN ENGİN e-mail: engin@planet.com.tr
Başlığı bile bulmuştum: Ay-
n Dünyalar... Biraz bulanık da
olsa esaslı bir Tırmık tasarla-
mıştım.
"Karar verdim" diye başla-
yacaktı. "Artık Tansu Çiller'/
eleştirmeyeceğim. Boşuna ve
anlamsız biruğraş bu. Harca-
nan mürekkebe, kullanılan kâ-
ğıda, geçen zamana yazık "di-
ye devam edecekti.
Daha sonraki paragraflarda
Çiller'in değerleri ile benim (bi-
zim?) değerlerimiz arasındaki
uçurumları sergileyecektim.
Hani o piyasa romanlarında,
pembe dizilerde derler ya, ay-
nen öyle yazacaktım: "Biz ve
Çiller ayrı dünyalann insanla-
rıyız.
Değerterimiz arasmda uçu-
nımlar var." Ardından Çiller'in
mülk edinme hırsını ele ala-
cak, "Haydi biri kendine, biri
boşanırsa filan kocasına, biri
büyük oğlana, biri küçük oğ-
lana, haydi bin de Suna Ha-
Ayn Dünyalar...
nım'a" diyecek ve soracak-
tım: "Gerikalan ve sayısını ken-
dinin bile bilmediği mülkleri
ne yapacak? Bu zenginliğe,
servete sâmâna doymamanın
itici gücü ne ola ki?" Bu bölü-
mü "Kefenin ceto/yo/c"gibisin-
den bir halk deyişi ile noktala-
yıp sözü ABD'ye karşı tutu-
muna getirecektim.
• • •
Hayır, öyle antiemperyalist
birsöyleme niyetim yoktu. Sa-
dece Çiller'in Amerikan olan
her şeye düşkünlüğünü anla-
makîa aşın zorlandığımı belir-
tecektim. Bir kişinin kişisel not-
lannda "Barbergelecek. p.m.
3.30" diye yazabilmesi nasıl
açıklanır acaba? (Aynen öyle
yazıyor. Belgelidir. İsteyene
gösteririm.)
Bu da bitince konuyu kültü-
re ve özellikle Çiller Türkçe-
s/'ne getirecektim. Sormayı ta-
sarladığım şuydu: Çillerkültü-
rel zayıfiığı yüzünden mi bu
kadarberbat bir Türkçeyle ko-
nuşuyor, yoksa Türkçesi ber-
bat olduğu için mi kültürel ge-
lişimi güdük kalmış?
Son olarak da ölesiye merak
ettiğim bir soruyu yazacaktım.
Görüyoruz, Çiller Refah'ın top-
lantılarına filan katıldığı zaman
başını örtüyor, yumuk ellerini
açıp şehla gözlerini devirip dua
ediyor. Dinden imandan yana
pek iddiamız filan yok ama,
gene de çocukluğumuzda öğ-
rendiğimiz kimi dualan, anla-
mını bilmesek de bugün bile
okuyabiliriz. Örneğin "Rabbi-
yessir velati essir" diye başla-
yanını filan.
Peki.. Çiller acaba bir dua
(herhangi bir dua) biliyor mu?
Şaşkınlığını bile "Uuaawww" ya
da "Oh my god!" diye ifade
eden biri, ikindi vakti (2.40 p.m.)
ellerini açıp fatiha pozu verdi-
ğinde, kıpır kıpır dudaklanyla
gerçekten de bir dua okuyor
olabilir mi?
Bu yanıtsız soruyu da ta-
mam ettıkten sonra karanma
geçecek; Çiller'i bundan böy-
le asla eleştirmeyeceğimi yine-
leyecek ve onun yerine Çil-
ler'den kurtulmak için kafa pat-
latmayı yeğleyeceğimi açıkla-
yacaktım.
(Gerçi bu konuda pek umu-
dum yok. Çiller'den kurtulma-
nın yolunu bulmak kolay iş de-
ğil. Ne o kadar akıllıyım ne de
siyaset biliminde hünerli. Ama
gene de düşüneceğim,düşü-
nenlerin sözlerine kulak vere-
ceğım).
Yazı, "Siz de aynı yolu izle-
yin. Size de tavsiye ederim" di-
ye bitecekfi...
Sonra...
• • •
Sonra biraz soluklanmak için
ara verdim, dışarı çıktım. Iznik
Gölü kıyısında kısa bir yürü-
yüş...
Sonbahar beni öptü.
Bağbozumu geride kaldı.
Ama asmalardatoplanmadan
kalmış, unutulmuş müşküle
üzümü salkımları var. Ege'de
bağbozumundan arta kalan
üzümler yolcunun hakkıdır.
Topladım. Çiy taneleri ve müş-
küle üzümü...
Sonra yol üstünde ayva çal-
dım. Yıkamadan, şöyle elımle
havını sıvazlayıp ısırdım. Kalan
kemsiği futbol topu gibi hava-
ya fırlattım. Bir vole. Ayva kem-
siği İznik Gölü'ne düştü.
Çiller'in de Tırmık'ın da ca-
nı cehenneme...
Ben ayn bir dünyadayım şim-
di.
Beni sonbahar öptü...
POLİTİKA GÜ1NLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Mektup...
izmir Buca Cezaevi'nden Kaan Toksoy'dan ge-
liyor mektup. Kaan. cezaevlerinde yaşanan insan-
lık dışı dramı anlatıyor uzun uzun...
Diyor ki:
"Biliyorsunuz ki, Diyarbakır Cezaevi'nde düzen-
lenen bir askeri operasyonla silahsız ve 'devletin ko-
rumasf altında bulunan, henüz yasal anlamda bi-
le 'suçluluk'/an kanıtlanmamış on kişi, devletgüç-
leri tarafından katledildi. Yine bildiğiniz gibi bu kat-
liam ne ilkti ne de sonuncusu olacak bu gidişle. An-
cak bu katliamın daha öncekilerden, küçük bir ay-
rıntı gibi görünse de önemli bir farklılığı var. Benim
de kaldığım Buca Cezeavi'nde 21 Eylül 1995'te
ve Ümraniye Cezaevi'nde 4-5 Ocak'ta (1996) ya-
şanan katliamlarda devlet hiçbir görevliyi sorumlu
tutmamış sadece biz devrimci tutsaklardan, aile-
lerimizden ve sizin de içinde bulunduğunuz halkı-
mızın aydınlanndan gelen tepkileri etkisizleştirmek
için katliam sorumlularının görevyerlerini değiştir-
mış ve göstermelık davalaraçmıştı. Göstermelik di-
yorum, çünkü burada (Buca Cezaevi; katliamın
sorumlulan hakkında açılan davada sadece bir de-
fa mahkemeye çıktık ve dava yedi aydır askıda tu-
tuluyor. Böylesine önemli davalann, böylesine 'ıh-
mal' edilmesi bile devletin yüzünü tüm çıplaklığıy-
la göstermeye yetiyor.
Dıyarbakır Cezaevi 'nde yaşanan katliam hakkın-
da. olayla ilgili devletin en yetkili ağzı olan Adalet
Bakanı Şevket Kazan şöyle diyor:
'Adalet Bakanı olarak bızım görevimiz, 9 Temmuz
1996 tarihinde yayımladığımız ve Türkiye'deki tüm
cezaevlerine gönderdiğimiz genelgelerde belirtilen
talimata, cezaevi müdürleri ve mümessil savcıların
uymalarıdır. Benim bizzat müşahade ettiğim bu ge-
nelgeyi bir kenara iterek keyfi uygulamalannı de-
vam ettiren bu kişilerin, bu hareketleri, müfettişle-
rimiz tarafından da tespit edilmiştir. Ve kendileri şu
anda görevden uzaklaştırılmışlardır.'
(28.09.7996/CumhuriyetJ
Buraya kadar Adalet Bakanı'nın açıklamaları
olumlu görünüyor. Bir de 20.10.1996'da Yeni Yüz-
yıl'da yayımlanan, Adalet Bakanı'nın cezaevleriyle
ilgili 'İnsan hakları cezaevinde de var' başlığıyla ve-
rilmiş bir açıklaması bulunuyor. Burada öz olarak
şunu ifade ediyor: 'Insanın kendi evinde bildiği hu-
zuru cezaevinde bulması mümkün değil. Ama bun-
lar da insandır ve suçları ne olursa olsun ınsanca
muameleye layıktır.' Bizce -kendimizi suçlu kabul
etmesek de- bu da bir anlamda olumlu bir açıkla-
ma."
• ••
Kaan Toksoy, cezaevlerindeki yaşanan olayla-
nn altını çizerken 'Buca 'da yaşanan vahşete' de de-
ğiniyor...
Mektup şöyle devam ediyor:
"Ancak bizler (sizlerle birlikte bizler), daha önce-
den de belli deneyimleryaşadık. Daha önceden yaz-
dığım gibi ne Buca katliamında ne de Ümraniye
katliamında hiçbirsorumlu ceza almadı. Açılan da-
valar, sırf tepkilerin nötralize edilmesi amacıyla açı-
lıyor. Davalann çabuk sonuçlandınlması için çaba
sarf etmelerı gerekırken sırf olayı unutturmak için
zaman geçirilip, duyarlı kesimler, yanisizler, duyar-
sızlaştırılıyorsunuz. Buca 'da yaşanan katliam dava-
sın/n seyn şimdi kimin gündeminde? Hemen he-
men hiç kimsenin. Çünkü Buca katliamından son-
ra gündeme giren o kadar çok olay var ki... Buca
katliamı davası 'önemini kaybetmiş' oluyor. Ve
zaten duyarlı olan kesimlerin giderek duyartılıkları-
nı kaybedip insani duygularının körelmeyeyüz tut-
ması, aslında çok önemli. Önemli olup da zama-
nın uzamasından dolayı 'önemini kaybetmiş olay-
lar' zincirine katılmasından kaynaklanmıyor mu?"
• • •
Kaan'ın yazdıklarına katılırsınız ya da katılmaz-
sınız. düşüncelerini benimser ya da benimsemez-
siniz o ayrı bir şey...
Kaan. dört yıldır Buca Cezaevi'nde yatıyor. Ben
onu hiç tanımıyorum. O ise beni yazılarımdan tanı-
yor.
Kaan, mektubunu şöyle noktalıyor:
"Evet, hepimiz 'Artkyeter' diyebilmeliyiz. Bizbun-
ları dediğimiz için cezaevlerine 'suçlu yaftası' takı-
larak konuluyoruz. Yetmiyor, katlediliyoruz. Bunun-
la kalmıyor, mekânımızda doğrulan dışarıya etkili şe-
kilde yayabilmek için elimizde silah olan bedenle-
rimizi ölüme yatırıyoruz. Çünkü mekânımızın ko-
şulları bunu zorunlu kılıyor.
Biz ıçerdekilerin ve siz dışardakilerin asıl sorunu,
bence aynı anda ve topluca 'Artık yeter' diyeme-
mek. Aynı anda, aynı şeyi haykırabilmek için biz eli-
mizden gelen her şeyı yapıyoruz. Siz de dahil ol-
mak üzere her kesime seslenerek 'Halk Komitele-
ri'n/, 'Halk Meclisleri'n/, 'Demokratik Muhalefet
Meclisleri'n/ oluşturmaya ve yaşatmaya çağırıyo-
rum. Bunun ilk pratik adımları, halkımızın kanlany-
la tarihe geçen, Istanbul Gazi Mahallesi'nde atılı-
yor.
Cezaevlerindeyaşanan katliamlann durması, hal-
kımızın ortak sesi aynı anda vermesine bağlı. Ta-
bii ki bunu başardığımızda, yalnız cezaevleri soru-
nu değil, zincirieme olarak toplumumuzda yaşanan
her türlü sorun çözülmeye başlayacaktır.
Biz, başta kendini aydın olarak niteleyenlerimi-
zin böylesi bir çaba içerisine girmesi gerektiğine ina-
nıyoruz. Çünku halkımız, bağrında yetiştırdiği ön-
cülerine, aydınlarına bakıyor. Bizler ortak hareket
edebilirsek, işte o zaman 'sessiz çoğunluk1
, 'uyu-
yan dev' vb. benzetmelerle nitelenen halkımız aya-
ğa kalkıp hesap soracaktır, yaşananlara 'Artık ye-
ter' diyecektir."
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR
HİKMET ÇETİNKAYA
AŞIK KADINLAR SOKAĞI
Once bakıştılar. Soluksuz
ka'dılar b'f sure...
Erkek. kadının elıne
dokundu. sonra başını
önuneeğdı usulca...
Bir zaman tunelınden
geçıyor gıbıydıler Belkı
biraz da düş
yorgunuydular.
Kadın ıçındekı coşkuyu
dışa vuramıyo
r
du Gözterp
kaçırıyordu erkeğın
gozlerınden...
Bırden "kırmızı
mektupiara" daldı.
Dedi kı
"Bir çıçeğı bile yjmuşacık
dokunuşlara sahıp bir
aşkla seven sana ınat, be'
çıglık ç'ğlıga ba§ırarak
dıkenlen sevmeyı
surdureceğım ."
300.000 TL.(KDVdahıi)
Çağ Pazarlama A.Ş. Yerebatan Caddesi Salkımsöğüt Sokak
No: 9/B Cağaloğtu- Istanbul Tel:514 01 95/96
Posta çeki no.: 666322