13 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 KASIM 1996 CUMARTESİ HABERLER 3 K a s ı m Y e r e l A r a s e c i m l e r i CHP Osmaniye'den umuthıGenelde tutucu tak î*eçmen kitlesine cahip OsmaniyeU«e jsğ partiler araîiada umansız bir segn sürüyor. I^HP'liler, seçime catılmayan DSPnim yylarının da c^ndilerine /-öneleceğini ve >öylece aradan .ıynlacaklannı »elirtiyorlar. AMİH AZ.VIİ EZESt ~ OSMANİYE - Canl. h*re- etli, bol vaatli. 'il'li rirp>ro- aganda dönemini n arlından »SJnaniye'de seçim gedı çat- . Seçmenleri, yann cy lannı uJianmak üzeresandk başı- a gitme heyecanı sarii. Osmaniye genelde rutucu ir seçmen kitlesine satıip. u nedenle de seçim n sağ artiler arasında g:çm«:si îkleniyor. DYP. R.P. N HF* \e NAP bu seçimde kıraı kı ra- a birmjcadele venectk. Tra- :k kazası sonucu öltn eski Jelediye Başkanı Mısa Şa- In'in MHP'Ii olm&ınAan olayı. bu partinin «y >ounsıyelinı ken- c lehlerine çevînnekisteyen diğer sağ prtilerin bazılanmn ıdaylan da MHP İikenlı. Ancak bu seçimdeCHP'nin şansını attıran bazı gelişmeledevar. Bunlardan bri DSP'nin seçime grmeyişi ve bu par- tnin seçmenlerinirı C-IP'ye yönelmesı yrtundaki beklentL Bir diğer etmen • •se>ölgede güçlü du- nrr»daolan BBP'nin.dav çıkarması \e BAYKAL'DAN KARAPAYrYA DESTEK 'Erbakan'ın belkemiği yok' Cumhuriyet Halk Partisi lideri Deniz Baykal'ın önceki gün Osmaniye'de gerçekleştirdiği mitinge ilgi büvükrii. Katılınıın diğer partilerin mitingierinden daha yüksek olması CHP'lilerin seçimi ka/anma umudunu artırdı. ALPER BALLI/ AHMETŞEFİK TRABZON/CEYİKLİ - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. hükümetteki " U " dönüşlerinı eleştirirken Baş- bakan Necmettin Erba- kan'ın ıçindc bulunduğu kabın şekline çok kolay uy- duğunu belirterek, -Öylesa- nıyorum sayın Başbakan'ın belkemiği yok" dedı. Genel- kurmav Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'nın demokrasiye bağlılığından kuşku duymadığını vurgula- yan Baykal. "Sayın Genel- kurmay Başkanı bu kontı- larda çok giiven v<eren bir an- layışasahiptir"görüşünüdi- le getirdi. CHP lideri. yann yapıla- cak ara yerel seçimler için sürdürdüğü yurt gezisinde Trabzon ıia gazetecilerin so- rulannı yanıllarken. seçim- lerde iktidarpartilerinin ola- naklan nedeniyle şansları- nın yüksek olduğunu vurgu- ladı. Baykal. Başbakan Er- bakan'ın. "tiirban, kurhan derisivehacseyahati"ne iliş- kin görüş ve girişımlerini nasıl değerlendirdiği yolun- daki birsoruyaşuyanıtı ver- di: "Sayın Başbakan, içinde bulunduğu kabın şeklini çok kolayca alıyor. Anlık ihtiyaç- laria değişik açılımian çok kolayca yapıyor. G ün oluyor, "En büyük Atatürkçü biziz' diyor, Atatürk posterini ası- yor. Sayın Başbakan'ın bel- kemiği yok. Viizüne her tür- lii maskeyi takabiliyor. Tiir- kiye'deki demokratik cum- huriyet rejimi. küçük siyaset oyunlannı etkisiz kılacak gü- ce sahiptir." etkin bir seçim kampanyası yüriitmesi. Bu partınin başta RP olmak üzere sağ partilerden önemli mıkıarda oy kopara- bileceğı ilen sürülüyor. Bu etmenlere sağ partiler arasındaki çekişme ve o> bölünmesi de eklenince C'HP'nin seçimi kazanma şansı olabilc- ceği belirtiliyor. Toplam seçmen sayısı- nın 76.500 olduğunu anımsatan CHP'li- ler. son seçimde C'HP'nin 4.150. D- SP'nin 4.500 oy aldığını vurguluyorlar. DSP oylannın CHP'ye kayması \e tutu- cu oyların sağ partiler arasında bölün- mesi durumunda adaylarının aradan sıv- nlabileceği görüşünü savunuyorlar. CHP bu seçimde tutucu oylann da bir bölümü için uğraşıyor. "İnanmışamala- ik biri"diye tanıttıklan bir adayla seçim yanşıni yürüten CHP'liler, propaganda- larında "İslami söylem*'i de eksik etmi- yorlar. CHP'lılcrin seçim şanslannın arttığı yolundakı görüşlcr. Deni/ Bavkal'ın se- çime bırkaç gün kala >aptığı mitingle bir ölçüde doğrulanmış gıbıydi. Baykal'ın mitınginin. bu seçim kampanyası döne- nıinde Osmanive'de gerçekleştirilcnle- rin en büyüğü olduğu konusunda herkes birleşti. Gençlerin mıtinge daha fazla ılgi gös- terdiğiniönesürenbırCHP'li "Bukadar gencin bulunduğu \erde umut olmaz mı?" dıyor Renklı bir kampanya dönemı geçircn 'son ilimiz' Osmaniye"de artık - son söz' deseçmenin. Osmanive'de şu adaylar vanşacak: DYP: Ahmet Vıldınm. CHP Rüştü Çenet. RP MehmetGürbüz. MHP Me- mili Kınkkanat. ANAP: Eşref Aygün, BBP: Zekeriya Kızıldağ. İP: Sadullah Mert. MP EminCansız, HADEP: Mah- mut Becerikli. Bağımsrz: Basri Çırakoğ- lu pankart astlar Çiller'e Akhisar tepkisi • Manisa'nın beldesinde, miting aıanına "Dedini^ h; Akhisar ya il ola«;actr, ya il olacaktır", "Sözleriniz senetti, senedin vadesi g«slci". "Hani söz? Nereadtil." pankartlan asan yurttaşlar, Çiller"îdei Akhisar'm il yapılmasını istedilcr. 1MERİHAK MANtSA - DYP Genel Başkanı ve Başbak-ar Yar- dımcısı Tansu (illtr. DYP'nin çıkargruplan.e te- kellerle halk için biiyik bir micadele içinde ol<İLğuru savundu. Çiller, M e s u Yıl- maz' ın "3 ay içinde b>u liikü- 0361^6^50216^111 deele>- tirerek. "1991 'den b e r i >umı söylüyor. Peki şu hiiBvimeti sen kur dedik. Geçicri tçütr bile 6 ay çalışırken « 3 a bile ta^ıyanıadı" diye konufıı. Çiller. yann ara yerel>eçı- melerin yapılacağı Manı- sa'nin Dilek beldesi il; tz- mır'in Çırpı beldesindt hai- kaseslendi. Dilek"te kaaba- lık yurttaş grubu tarafndan karşılanan Çiller için Ka;ırla- nan pankartlar ilginçta.Ala- nın en görünür yerine aiilan "Dediniz ki; Türki\e"*tlf tek bir ilçe U olacaksa o d a Akhi- sar'dîr" pankartı dikkaıçek- ti. Bu pankartın yanındı ise Çiller'in verdiği sözd>edur- madığını gösteren pankailar yeraldı. >4 Dedinizki;.AJvkisar yailolacaktır,ya il olacakır". "SözJeriniz senettir, senîdin vadesi geldi. Vkhisar'ım I ol- masını istiyoruz". "Verişi- niz il sözünü u n u t m a t u " "Hani söz? Nerede i l ? " ?an- kartlan miting meyda_nnda asılıydı. Çiller, miting bo- yunca Akhisarlıların IDL IS- temlenne yanıt vermetdı K.onuşmasında. DV" Pnin sürekli olarak üreticıninva- nında oiduğunu belirtenıÇil- ler'e tütünden yapılan bir kolye takıldı ve poşu bağian- dı. Çiller. son 3 yıidır verdık- leri fiyatla tütüncüyü ssevın- dirdiklerini, sıranın paffruk- çulara geldiğini sö^ledi. Yurttaşlann. "Hacı, batrLpa- mukçuya acı. Prinı sistemini istiyflmz" pankartlann a \a- nıtolarak. "PrimsepriiMip- raysa para. hazineyse hazine. Bunlann hepsi si/jer için se~ ferber olacak. Bu iilkedk ha- n çıkar gruplan, tekell er si- zin yakanıza vapışmıs. h=tkkı- nızıalma>açalışı>or1ar. Bun- larla mücadelede sizin, hak- kın yanındayız" dedı. I3una karşın Çiller. vurttaş.ların "Pamukta laf değil, prian is- tiyoruz" bağırışlarına ^ a vermedi. Mesut Yılmaz Osmaniye'de hükümet ortaklanna yüklendi 'Rehinebacı, haayamecbur' • ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. Osmaniye'nin il olması için daha önce önerge verdiklerini, ancak destek bulamadıklarını belirterek. "Osmaniye'nin kimseye diyet borcu yoktur" dedi. DÜRDANE KOCAOĞLU OSMANhE - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. REFAMYOL hükümetinin ömrünürı lazla uzun olmadığını savunarak u Hacıbacıyolcu"dedi. DYP"Genel Başka- nı ve Başbakan Yardımeısı Tansu Çiller'in, yolsuzluk dos>aları nedeni\le Başbakan Mecmettin Erbakan'ın istediklerini yapma- ya mecbur olduğunu kavdeden Yılmaz, "Rehine bacıva kîzmayın" dıye konuştu. Yılmaz, 3 kasım yerel ara seçımleri do- layısıyla çıktığı yurt gezisini dün Osmani- ve'de sürdürdü. Osmanive'de cuma nama- zını a>nı yerde miting vapmak üzere bulu- nan BBP Genel Başkanı Muhsin YazKioğ- lu ile birlikte kılan Yılmaz. daha sonra hal- kahıtapetti. Yılmaz. Başbakan Erbakan'ın. DYP Genel Başkanı. Başbakan Yardımeısı ve Dışişleri Bakanı Çiller için daha önce "Ga\urgelini"dediğini ammsatarak "Şim- di ortak olunca Türkmen gelini mi oldu?" diye konuştu. İl olmanın Osmaniye'nin uzun zamandan beri rüvası olduğunu kavdeden Yılmaz. "Biz daha önce Osmaniye'nin il olması için yasa önerisi verdik. Ama desteklemediler. Eğer şimdi seçim olma.sa.vdi, Osmanive'v i il yapmayacaklardı. Osmanivc'nin hiç kim- seye diyet borcu yoktur. Bu y alnı/ca bir hak- kın teslimidir. Kimseye seçim rüş\eti karşı- lığı oy \ermek zorunda değilsiniz" dedi. 'Biz de büyük il yapacağız' Osmaniye'nin büyük bir ıl olamadığını, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Er- zin ve Andınn'ın O^manive iline bağlan- masının kabul edilmedığini anlatan \'ıl- maz. H Osmaniye'yi büyük bir il haline ge- YILMAZ'IN SIKINTISI- Kamuoyunda ateşli bir (.alalasarav taraftan olarak bili- nen ANAP lideri Mesut Yılmaz, önceki gün Antalya Fale/ Otel'de (ialatasaray- Pa- ris Saint Gernıain karşılaşmasını i/Jerken oldukça sıkıntılı anlar yaşadı. Sarı kırnıı/ı- lı ekibin yediği gollerle bunalan Yılma/ dördiincü golden sonra kendisini tutamadı ve "Off.. yeter artık" diyerek sıkıntısını dile getirdi. (Fotoğraf: A A) tirmek inşallah bize nasip olacak"dı\o ko- nuştu. Yılmaz. REFAHYOL hükümetinin ikti- dara gelirken halka verdiği hiçbir sözü ye- rine getirnıediğini. iddialannın aksine zam yagdırdığını, haram ilan edilen faizi "ne- ma" adı altında 14 helal"kıldığını. vaatlcri- ni unutarak Çekıç Güç'ün görev süresini uzattığını. IMF ile masaya oturduğunu an- lattı. ANAP lideri \ ılmaz. hükümet ortağı Çiller'eyüklenırken de "Çiller RP'yeengel olmak için oy aldı ama sonra gidip koltuk değneği oldu"dedı. "Bacıya hiç kızma- yın^diyen Yılmaz. "Onun mazereti var, o- nun dosyalan var. Hükümerte rehinedir. Er- bakan Hoca ne derse onu vapmava. nereye isterse oraya gitmeye mecburdur" görüşü- nü tlıle getirdi. Konuşmasında terör konusuna da deği- nen ANAP lideri Mesut Yılmaz. "Terör bitti mi? Hangi masalı anlatıyoriar? Dağda- ki terör şehre indi. Onlar terörii bitireme/- ler. Ama merak etmeyin, ay vıldı/Jı bayrak inmeyeeek. e/an susmayacak. bu memleke- ti de hiç kimse bölemeyecek. Bu değerter hiçbir partiyeaitdeğildir. Buülkenindeğer- leridir" dedi. YSK kararı Yayın yasağı Türkiye genelinde • Yann seçim yapılacak 12 • yericşimtnerkezinde "içki ve silah taşımâ" yasağı uygulanacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yüksek Seçim Kurulu (YSK). yarın 12 yerleşim merkezinde yapılacak yerel ara seçimlerde "içki ve silah laşıma" yasağı- nın seçim çevrelerinde, yayın yasağının ise tüm Türkiye'de uygulanmasını karar- laştırdı. Seçim yapılacak olan Osmaniye ili, Bucak ilçesi, Adıvaman-Suvarlı. Âmas- ya-Aydınca. Aydın-Horsunlu, Çorum- Hacıhamza. Denizli-Kızılcabölük. Izmir- Çırpı, Manısa-Dilek. Mardin-Yalım. Sa- karva-Kurtköy ve Trabzon-Geyikli bel- delerinde. oy verme işlemi saat 07.00'de başlayıp. saat 16.00'da sona erecek. YSK'den yapılan açıklamada. ıçki ve si- lah taşıma yasağının seçim yapılacak 12 yerleşim merkezinde uygulanacağı bildi- rildi. Emniyet ve asayişi korumakla gö- rev li olanlardan başka hiç kimse köy. ka- saba ve kentlerde silah taşıyamayacak. Yayın yasağı ise tüm yurtta uygulanacak. Buna göre, saat 18.00'e kadar özel radyo ve televizyonlar dahil her türlü yav ın or- ganlan tarafından seçim ve seçim sonuç- lanyla ilgili haber, tahmin ve yorum ya- pılamayacak. Saat 18.00-21.00 arasında radyolarda YSK tarafından seçim ile il- gili verilecek haber ve tebüğleryayımla- nabilecek. Saat 21 00'den sonra seçim so- nuçlanyla ilgili haber. tahmin ve yorum yapılması serbest olacak. Bakanlar Kurulu. seçimlerde çalıştın- lacak memur ve hizmetlilere, siyasi par- ti temsilcileri ve hariçten çalıştınlacakla- raverilecekgündelıklerıSOObın lırayaçı- kardı. Seçimlerde görev lendirilenlere da- ha önce 600 bin lira gündelik v eriliyordu. SIFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr Merak etmeyin Tansu Çil- ler'den söz etmeyeceğim. Si- ze Norveç'ın kadın başbakanı Gro Harlem Brundtland ı. bir siyaset kadınını anlatacağım. Gro Harlem. üç dönem başba- kanlık ve 12 yıllık parti liderli- ğinden sonra istifa etti. Bir siyasetçi, alışılmış kural- lara göre neden istifa eder? Başarısızlığa uğradığı zaman. Norveç'in kadın başbakanı ise saygınlığının zirvesinde iken ve halkın yüzde 90 desteği arka- sındayken böyle bir yola baş- vurdu. istese daha yıllarca Nor- veç siyasetinin zirvesinde otu- rabilirdi. Öyle yapmadı. 12 yıl- lık bir iktidarı yeterii gördü ve kendisınden sonrakilere iyi bir birikim bırakarak siyaset sah- nesinden ayrıldr. Bu yılın şubat ayında isveç Dışişleri Bakanlığı'nın daveti üzerine isveç'e gitmiştim. Nor- veç'in komşusu bu ülkedeki kadın hareketini yakmdan göz- leme olanağı bulmuştum. is- veç'teki durumun aşağı yukarı Norveç'e benzedığini biliyor- dum. Isveç'teki temel izleni- mim; uygarlık ve demokrasiy- le kadınların siyasette ve gün- Bir Kadın Başbakandelik yaşamdaki etkinliği ara- sında bir paralellik vardı. Ka- dınlar iskandinav ülkelerinin yaşamına zenginlik ve geliş- mişlik katmışlardı. Kadınların gücü ve ağıriığı arttıkça, bu ül- kelerdeki yaşam daha barışçı ve daha yumuşak hale gelmiş- ti. iskandinav ülkeleri dünyada sivil toplumun güçlü olduğu ül- keler. Bu ülkeleraynı zamanda kadınların dünyada en etkin rol oynadığı ülkeler. Izlanda'nın devlet başkanı kadın. Nor- veç'in başbakanı kadın. isveç hükümetinin bakanlarının yarı- sı da kadın. Gro Harlem, Norveç'te işba- şına geldiği zaman bir azınlık hükümetinin başbakanıydı. 12 yıl sonra siyaseti bırakırken en etkili politikacı olarak adını ta- rihe yazdıracak noktaya gel- mişti. Kadınla gelişmişlik arasında bir bağ kurunca, bazı Asya ül- kelerindeki kadın başbakanlar akla gelebilir. Indira Gandhi, Benazir Butto, Golda Meir, Bandaranaike gibi. Bu kadın- ların başbakanlığı altındaki ül- kelerin gelişmemişliğinden söz edilebilir. Doğru. Ancak Hindis- tan, Pakistan, israil, Sri Lanka ne yazık ki erkek egemenliğinin en güçlü olduğu ülkeler. Yal- nızca kadın başbakan her şe- yin ölçüsü olmuyor. Bu ülkele- rin parlamentosunda kadınlar çok küçük yüzdelerle temsil ediliyorlar. Örneğin Türkiye'de Tansu Çiller'in başbakanlığı döneminde, TBMM'de 450 parlamenterin yalnızca 7'si ka- dındı. isveç'te, Norveç'te, Fin- landiya'da bu oran yüzde 50 cıvarında. Bizim ülkemizde kadınlar aleyhindeki birçok hüküm, bü- tün uğraşmalara rağmen de- ğiştirilemez. Miras, evlenme, iş edinme, mülk edinme gibi ko- nularda erkek egemenliğini pe- kiştiren yasaları kaldırıp yerine yenisini yapmak mümkün de- ğil. Erkekler buna izin vermez. Erkek egemen sistem en güç- lü etkisini parlamentolarda sür- dürür. Norveç'in kadın başbakanı, bir erkekler cehenneminde bo- ğuşarak başbakan olmadı. Ka- dınların güçlü ve etkili olduğu bir altyapının üzerinde, liderli- ğini kabul ettirdi. Orada günde- lik yaşamda güçlü bir kadın ko- kusu, güçlü bir kadın zenginli- ği kendini hissettiriyordu. Geri ülkelerdeki kadınlar ise erkek egemen kültürün içinde ve o kültürü içselleştirerek mü- cadele ediyorlar. Mesut Yıl- maz'ın politika tarzıyla Tansu Çiller'in politika tarzı arasında bir benzerlik varsa bunun ne- deni hâkim kültür. Her ikisi de erkek egemen söylemin ağzı- nadoladığı, "ezan, Kuran, bay- rak" sözcükleriyle politika ya- pıyorlar. Aynı şeyi israil'in sa- vaşçı başbakanı Golda Me- ir'de de görmüştük. Norveç'in kadın başbakanı- nın tavrı, siyasete yeni bir bo- yut getiriyor. Bu çok önemli si- vil bir boyut. Siyaset ille de egemenlik için yapılmak zo- runda değil. Bunu bir toplum- sal hizmet olarak görmek ve ki- şisel çıkarların üzerine çıkar- mak da mümkün. işte Gro Har- lem Bruntland örneği böyle bir örnek. Tansu Çiller'le farkını siz de değerlendirebilirsiniz. Her ala- na olduğu gibi siyasete de ka- dın parmağı gerekiyor. Ama ağırlığı olan ve kadın tarzını ge- tiren bir parmak. • • • • Kitap Fuan dün başladı. Söz kitaptan açılmışken, yeni oku- maya başladığım ve heyecan- la yeni şeyler öğrendiğim Ale- xandra Kollantai'nin iki kita- bından size söz etmek istiyo- rum. Pencere Yayınlan'ndan çıkan "Bir Büyük Aşk" ve "Işçi Arılann Aşkı" kitaplarını size de öneriyorum. Sosyalızmın kuru- luş yıllannda, bir kadın devrim- cinin, erkek egemenliğine kar- şı mücadelesini anlatan bu ki- taplarda, sosyalist erkek ön- derlerin tutumu da çok geri. Sosyalizmin kuruluş yıllannda da erkek egemen söylem ken- dini hissetiriyor. Merakla oku- yacağınızı umuyorum. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Kahramanın Karısı Güç bir konu. Zihnimi çoktandır kurcalıyor olsa da bir ucundan başlamak ıçın yine de cesaret ge- rekiyor... Kahraman kim? Neye göre, kime göre kahraman? Bu kahraman ılle de erkek mıdir? Ka- dın kahraman ve kocası da irdelenecek bir konu de^ ğil mi? Sizin kahraman dediğinız kişinin son dere- ce sıradan. hatta küçük yanları yok mudur? Bu so- rular çoğaltılabilır... Onları şımdılık bir yana bırakı- yor, bu yazıda, beni asıl ilgilendirene, fazla derinle- re inme iddiası da taşımadan değinmek istiyorum... • • • Jose Marti büyük bir şair. Küba Ulusal Kurtuluş Savaşı'nm önderi. Geride yirmi cildi aşkın eşsiz ya- pıtlar bırakarak savaş aianmda can vermiş. Özel ya- şamı ise mutsuzlukla dolu. New York'ta sürgündo- lerken, karısı o sırada birkaç yaşlarındaki oğulları- nı da alarak ispanyol ışgali altındaki Küba'ya dönü- yor... Oğlundan bu kopuş Jose Martı'ye Latin Ame- rika edebiyatının eşsız örneklennden "ismaelilo "yü esinlemış... Karısına kırgınlığını ise başka şiirlerinr de dile getiriyor. Feminist çevrelerin ve kadınlardan asla kötülük gelmeyeceğine ıman etmiş kimselerin "maçoluk" yaftasını yapıştracaklarından kuşku duymadığım bu şiirlerden biri şöyle: "Zalimden mi? Söz et zalimden I Söyle her şeyi, fazlasını da I Hayr kır tüm hırsıyia köle göğsünün I Yargıla onu, ayıp- la I Adaletsızlıkten mı? Söz et adaletsizlikten I An- lat onu, nasıl sınsice I Yaklaştığını karanlıkta / Söy- le, içınden gelen neyse. I Kadından mı? Açtığı ya- radan I Can veriyor olsan bile I Kemlikle söz edip ondan I Kendini küçük düşürme..." Küba devrimi önderlerinin eşleriyle başlarının dertteolması yazgı gibi bir şeyolmalı... Marti'nineşi geçen yüzyılda kocasını New York'ta bırakarak iş- gal altındaki Küba'ya. bir başka deyişle, düşmanın karargâhına dönüyor... Bu yüzyılda da Castro'nun eşı Küba'dan Amerika'ya kaçmış... (Fıdel Castro, Marti'yle yazgılarının bu yöndeki benzerliği üzerin- de de düşünmüş olmalı...) • • • Kahramanların karılarıyla üzüntülü ilişkileri konu- sunda ömekler saymakla tükenmez. Puşkin'in, uğ- runa düelloda can verdiği kansının mezar taşında bir başka soyadı yazılı. Puşkin'in ölümünden son- ra kadıncağız bir noterle evlenıyor ve ona birkaç ta- nedeevlat veriyor.. Fransızvedünyaedebiyatının devlerinden Victor Hugo'nun karısı, eleştirmen Sa- inte-Beuve'ün metresiymış... Bulgar şairi Vaptsa- rov'un, faşıstlerce kurşuna dizilmeden önce yazdı- ğı "Veda Şiiri"nde. ımgesıni ölümsüzleştirdiği kan- sının sonraki yaşamı hakkında bana Bulgaristan'da pek de olumlu olmayan şeyler anlatmışlardı. Ömer Seyfettin can çekişmekteyken, ayrıldığı eşi erkek arkadaşlarıyla evin önünden şarkı söyleyerek ge- çermış... Aziz Nesin'ın güncelerinde eşleriyle ilgili acı gözlemler var... Nâzım Hikmet bu konuda Mar- ti'nin şiirindeki öğüde uyuyor... Fakat Türkiye'den ayrıldıktan sonra geride bıraktığı aileyle ilgili bir üzüntüsü, bir "arkadaş" ihaneti yakın çevresince bi- linmekte... • ••. Kadın ve erkek ilişkısi acıtan sorularla dolu. Bun- lann, kadının kadın, erkeğin erkek olmasıyla ilgili psikolojik, fizyolojik özelliklerden, yüzlerce hatta binlerce yılda oluşmuş toplumsal değer yargıların- dan, ahlâk anlayışlarından bağımsız olarak, birkaç eşitlikçi formülle yanıtlanabıleceğını sanmak gü- lünçtür. Yine kahraman ve karısı konusuna döner- sek, kahramanlığı her halde en az tartışılabilecek kimselerden Nelson Mandela, topumsal müca- delesinde Prometheus'u bile gölgede bırakacak bir zafer kazanmışken. 38 yıllık evliliğinin çökmesi- ni engelleyemedi. Mandela'nın avukatı, duruşma- da, bu evliliğın çöküş nedenini açıklarken, "Bayan Mandela 'nın kamuoyu onündeki tavırlan ve sada- katsizliğinin devlet başkanını utandırdığını" belirti- yordu... 196O'lı 70'li yıllarda Kanada'nın siyasal ya- şamına damgasını vuran Başbakan Trudeau, genç eşi ve sevımli çocuklarıyla mutlu bir aile babası gö- rünümündeydi. Sonra bayan Trudeau'nun, hem de kocası başbakanken, bir hippiyle çekıp gıttığıni öğ- rendik... Bayan Kennedy'nin, first lady'likten ve John Kennedy gibi üstelık öylesine trajik bir ölüm- le yok olup giden bir adamın eşlığinden sonra Ona- sis'ın karısı olmasını (her türlü açıklama bir yana) ben kadın-erkek ilişkısi konusunda bir soru ışareti olarak zihnimdetaşımayı sürdürdüm... • • • "Kahramanın karısı" konusunda bir yazı yazmak düşüncesi, bende. geçen aylarda Enver Paşa'yla ilgili yayınlardan sonra oluştu... Enver Paşa, ölü- münden birkaç gün önce karısı Naciye Sultan'a gönderdiği son mektupla birlikte ona yabani çiçek- ler, bir de altında yattığı kara ağaçtan kopardığı bir dal gönderiyor... Kara ağaca çakıyla karısının adını yazıyor... Onu ve "yavrularını" {o sırada henüz kü- çük yaşlardaki üç çocuk) "Hüda'nın biriiğine" ema- net ediyor... Naciye Sultan çok değil bir buçuk yıl sonra Enver Paşa'nın kardeşiyle evlenecektir. Bu- nu, anılarında şöyle dile getiriyor: "Çocukların ha- yatta hamiye, güvenecek birine ihtiyaçlan vardı. Onlariçin hiç şüphesiz en yakın ve müşfik insan ise amcalan idi." Olağanüstü koşullarda yaşanmış, dü- rüstlüklerinden kuşku duyulamayacak yaşamlara gölge düşürmek amacında değilim. Bu örnekte be- ni acıtan. romantizmle gerçekçilik (ya da gerçeklik) arasındaki acımasız karşıtlık olmuştu... • • • Mustafa Kemal arkadaşlarıyla toplantıdayken, Latife Hanım üst katta(toplantının uzamaması, pa- şanın yukarı çıkması için) yüksek topuklu papuçla- nylagürültü yaparmış... Kadınlar her zaman, herko- şulda ille de haklı mıdırlar?.. Erbakan'dan köylüye faizsiz kredi vaadi ADNAN AV l'KA MARDİN / \ALIM - Başbakan Necmettin Erba- kan, Mardin'de köylülere "faizsiz kredi" sözü verdi. Güneydoğu Anadolu Böl- gesi'ne özel bir önem ver- diklerini. kövlere dönü^ün başlayacağını belırten F.r- bakan. "Kapılan açacagız. Bu bölgemiz. İslanı âlemi- nin ortasında tiearet mer- keziolacak" dedı. Erbakan. komşu ülkelere de u Mar- din< egidergibi"gidilebıle- ceğini söyledi. Başbakan Necmettin hr- bakan. yann belediye baş- kanTığı seçimi yapılacak Yalım beldesinde halka hi- tap etti. Hükümetin Güneydo- ğıı'ya özel-birönem verdi- ğini kavdeden Erbakan, Güneydoğu'da terörün so- na erceğıni belirtti. Habur Sınır Kapısı'ndan geçmek isteyen araçlann 15 gün süreyle bekletildıği- ni kaydeden Necmettin Er- bakan. bu beklemelerın kaldırılacağını da kaydetti. Erbakan, "ıVlardin'imize nasıl gidiyorsak, Kuzey I- rak'a, Suriye'ye de öy le gi- deceğiz. Irak'la ricareti ser- bestçeyapacağız. Petrol bo- ru hattını açacağız. TI R'la- rımız Irak, Suriye, İran ve dünyanın bütün yerlerine mal taşıyacak. Güneydoğu yeniden hayat bulacak" de- di.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle