27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 OCAK 1996 PAZAR PAZAR KONUGU Konutbirlik Genel Başkanı Oğuz Soydan, kooperatiflerin devletçe disiplin altına alınması gerektiğini söyledi • 'Kooperatifçilik çöküş devrini yaşıyor' i 3 LJ1 \ LJıg Türkiye'de kooperatifçilik bir vurgun düzeni mi, yoksa halkla sosyal dayanışma sistemi mi? Kooperatifçilik neden gelişemiyor? Devlet, konut politikasını belirlerken neden inşaat malzemeleri sektörüyle işbirliği yapıyor da kooperatifleri yok sayıyor? Toplu Konut tdaresi Başkanı Yiğit Gülöksüz bu konudaki sorumlu kuruluşun başında olmasına karşın ne yapıyor? Türkkent ve Konutbirlik Genel Başkanı Oğuz Soydan"la bu sorulara yanıt ararken. söz kaçınılmaz olarak HABITAT Konferansf na geldi. Çünkü Türkkent, HABITAT'a akredite olan birkaç sivil toplum örgiitünden birisi. Soydan, HABITAT hazırlıklannın "neden gizli kapaklı, kapalı kapılar ardında kotarıldığına" da açıklık getirmeye çalıştı. SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU PAZAR KONUGU Türkkent, Türkiye 'de kent kooperatif- çiliğinigündeme getiren birbirlik. Bumın diğer kooperatifçilikten farkı nedir? SOYDAN - Türkkent, I988'de farklı bir söy- lemle yola çıktı. Türkiye'de o güne kadar hep parsel bazında konut üretilmekteydi. Biz proje- lerjn artik kent bazında üretilmesi gerektiğini ve başka kentsel ihtiyaçlann da karşılanması gerek- tiğini vurguladık. Buamaçlarla böyle bir birliğin kurulmasını uygun gördük. Başka bir merkez birliği daha vardı. Bizi o mer- kez birliğinden ayıran en önemli özellik bizim kent ölçeğinde örgütlenmiş ve sadece konut üre- timiyle sınırlı kalmayan. başka kentsel ihtiyaçla- n da dikkate alarak örgütlenen bir anlayışa sahip olmamızdır. Hiçbir birliğimiz, parsel bazında konut üreten bir kooperatifi üyeliğe kabul etmemektedir. Biz de bu türden kooperatifleri örgütleyen birlikleri merkez birligimizin içine almıyoraz. Yani bizim için örgütlenme esası ortaya çıkmış olan egitim, kreş. sağlık ocağı. ulaşım. kültürel hizmetlergi- bi bütün kentsel ihtiyaçlara cevap verecek biçim- de sosyal donatılannı da üreten kent parçalannı yaratmak. Bizim en önemli ilkemiz bu. Bir birlik bunlan sağlamıyorsa o birlik bizim üyemiz. ortağımız olamıyor. Yani Türkkent'in farklı birsöylemi var. Türkiye'nin konutsorunu- nun sadece bir bannak sorunu olarak görülme- mesi gerektiğini. bunun bir kent bütünü içinde sürdürülebilirbiryaşamolması gerektiğini ifade eden bir kuruluş. M H M ^ B Türkkent amacına ulaşabiliyor mu? SOYDAN - Bizim şu anda. Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde konut üretmekte olan 29 birligimiz var. Bu örgütlülük içinde bugüne kadar biten ko- nutlarla birlikte 130 bin konut yapılmıştır, ya da yapılmaktadır. Şu anda Türkkent bünyesinde 1995 yılı başı rakamlanna göre kalifiye ve düz işçi olarak çalışan kişi sayısı 75 bin dolayında. Bunun 40 bini düz işçi. 35 bini de kalifiye işçi olarak görev yapıyor Şu anda 55 bin dolayında konutun üretimi sürüyor. Biten konut sayısı da yaklaşık 70 bin. Bu bilgileri verdikten sonra, "Hedefi yakala- dık" dememeliyim. Çünkü bunun sonu yok. Tür- kiye'nin bütün bölgelerinde coğrafi olarak ör- gütlenmiş olmak yetmez. Bütün kentierinde ör- gütlenme ihtiyacı vardır. Bütün kentlerde örgüt- lenmedikçe hedefi bulduğumuzu söyleyemeyiz. Ama bence sağlam adımlarla yolumuzda yürü- yoruz; ilkelerimizden hiçbirbiçimde ödün vermi- yoruz. m^ammm Kooperatifier, Türkiye genelinde sağ- lıklı bir imaj vermediler. Bir vurgunyöntemiola- rakgörüldüler. Oysa Türkkentbunun dışında bir imaj sergiliyor. Farklı olduğunu yeterince anla- tabiliyor mu? SOYDAN - Ben eski bir kooperatifçiyim. Böy- le bir soruyu da çok haklı buluyorum. Çünkü si- zin de ifade ettiğiniz gibi. Türkiye bu yakın tarih içinde. bu işi salt ticari amaçlarİa yapan kisilere tanık oldu. Yani arsalannı değerlendirmek iste- yen şahıslar yapay olarak bir kooperatif kurdur- dular. Buna bir kooperatif süsü \ererek arsalan- nı pazarladılar. Kimileri müteahhitlik potansiyel- lerini değerlendirmek ıçin kooperatif kurdular: aslında tüccarlık yaptılar. Bunlann örnekleri de hâlâ vardır. Şu anda Ko- nutbırlik'in bulunduğu cadde üzerinde belki 50 tane kooperatife rastlamak mümkün. Konutbir- lik'te şu anda örgütlü olan ortak sayısından faz- la belki de bu türden kooperatif var o cadde üze- rinde. Bunu disiplin altına alması gereken kurulusla- nn başında devlet geliyor. Üstelik bunu disiplin altına alması da çok kolaydır. Bunlar sadece Tür- kiye'de olan usulsüzlükler.yolsuzluklarda değil. Bunlan başka dünya ülkeleri de yaşamışlar. İkin- ci Dünya Savaşı'ndan sonra Almanya'da ortaya çıkan konut ihtiyacını büyük ölçüde kooperatif- ler gidermiş. Ama bunları yaparken de bir sürü yolsuzluk olaylanna tanık olmuşlar. Bunun üze- rine devlet yetkilileri bu kooperatiflerin örgüt- lenmesi gerektiğini anlatmışlar. Siyasal nedenlerle devlet kooperatiflere tü- müyle sıcak bakmadıkça istenilen sonuç alınamı- yor. Bizim Türkiye'de özellikle 12 Eylül'den son- ra sıyasi nedenlerle kooperatiflere hiç sıcak ba- kılmadı. Üstüne üstlük kooperatiflerin yönetici- lerini komünist olmakla suçlayan ifadelere tanık olduk. Böylece. kooperatiflerbilinçli olarak yok edilmek istendi. Ben Nusret Uzgören'i burada rahmetle anmak istiyorum. Uzgören. Türkiye'de ilk >apı koope- ratifi kurucusudur; kooperatiflere büyük hizme- ti geçmiştir. Atatürk döneminde kooperatifçilik altın devrini yaşadı. Sonraki dönemlerde gümüş devrine geçti. Şu anda ise teneke demeye dilim varmıyor. ama bakır dev rini yaşıyor. diyebilirim. Işte. bu da devletin bakış açısını ortaya koyu- yor. Burada örgüt dışı kalmış kooperatifler var. Bunlar disiplinsiz; aralannda tüccar olanlan da var. Bunlan açıkçaortaya koymaktayarar var. Bu kurumlan disiplin altına alacak esas organ ise devletin kendisi. Devlet bunu vapmadıkça bun- ların disiplin altına alınması mümkün değil. •ı«>** Devlet bunu nasılyapabilir? SOYDAN - De\ let bugün herkese konut kredi- sı veremiyor. Ama gazetelerde ilanlargörüyorsu- nuz. "Toplu konut kredisiv le şu kadar taksitle, şu kadaraev"deniyor. O ilanlarda sanki o konut kre- disi alınabilmesi garantiymiş gıbi bir hava var. Devlet bunu herkese veremediğıne göre "Türki- ye genelinde örgütliilüğünü tamamlamış bir ko- operatifekrediaçacağıınn dcmesi bileyeter. Böy- le birdurumda biz kendi ismimizi lekelememek için kötü bir kooperatifi bünyemize alır mıyız? Almayız tabiı ki. Bu bile tek başına belli birdisiplini getirir. iMiHi^ Türkiye 'de konut üretimi büyük oran- da kooperatifler eliyle oluyor. Devlet, inşaat mal- zemesi sektörüyle işhirliği yapıyor. Peki, konut politikasını beİirlerken sizinle işbirliği yapıyor mu? SOYDAN - Maalesef bizimle hiçbir işbirliği yapmıyor. Son siyasal iktidar dönemini tamam- lamjş ve bugün bitmiş olan hükümetin Toplu Ko- nut idaresi Başkanı olarak atanan kışi sosyal de- mokrat kanattan gelen Yiğit Gülöksüz. Burada ılk kez açıklıvorum. Kendisinin atan- ması sırasında. kararnamesi. bilivorsunuzCuın- hurbaşkanlığı Köşkü'ne gidip gelıvordu. Biz o dönenı kendisine destek \erdik. Kendisi beni bir giin aradı. "Bizbirkonsev kuracağı/vı>konse>le yöneteceğiz. Bunun içinde ünhersiteler. odalar, toplumun örgütlü scndikaları. kurumlan, ban- kalar birliği olacak" dedi. Bunu baştaıı bizde istemiştik. Aynca "Herşey şeffaf ve açık olacak" dedi. Ama ben Toplu Ko- nut Idaresi'nde bugüne kadar hiçbir şeyin şeffaf OĞUZ SOYDAN 1956, Aydın dogumlıı. Yükseköğrvnimini Eski- şehir Anadolıt L'niversitesi Iş Idaresi Böliiınii nde tcınıcınıludı. Koopeıutifçilikişine 197H'dehaşladı. I9S4 'le Koınıthirlik Gaii'l Sckreterliği 'ne set, ildi. IVS? 'le KoımlhiHik Genel Başkanı oldu. Bugüne kadar da bu göıvvini aıvlıksı: sünlürüyor. l9XN'de kıınılan Türkkent'in kıııvaısıı. Ilk genel haşkan yuniıması. Daha sonıv Mıımt Kanıyalan ın SHP Genel Başkanı olmasnlu Tiirkkeni Genel Baskan- lığı 'na sea'ldi. Şinıdi lıenı Türkkenu heın de Ko- mıthirlik genel başkanlığııu viiıiitiiyt»: Türkiye Milli Koopenıtifler Birliği kıırucıısu. 1991 denbe- ri de hıı kuruluşun Deneiiın Kııruhı Başkanı HABITAT'ı diizenleyen kuruluş BM Kalkmma Dairesi. Bu daireniıı temsileileri hep Toplu Konut Idaresi 'yle işbirliği içinde çalıştılar. Olayın gelişintindeki çarpıklığı BM yetkilileri sizee hissetıııiyorlar mı? SOYDAN-Bu işın sorumluluğunu devlet Top- lu Konut İdaresi'ne \erdiği için BM Kalkınma Dairesi. muhatap olarak o kuruluşu görüyor. Ben- ce BM Kalkınma Dairesi bugüne kadar bunu his- setınedi. Ama buııdan sonra hissedebilir. Bızinı düzenlediğımiz "Forum 1" toplantısı oldu. •'Fonım 2"yi başka kuruluşlarla biraraya gelerek yapacağız. Burada alternatif bir rapor çıktığında. Evsahibi Komite >enidenbelirlenme- li. gibi kararlar alındığı takdirde bu kararları In- ternet kanalıyla bütün dünjadaki sı\ il toplum ör- gütlerine duyurma ımkânımız olabilir. Size şu konuyu da açıklamakta bir sakınca gör- müyorum: BM'ninHABlTAT'tan sorumlu kişisi DanEd- ward iki defa benimle görüşme talebinde bulun- du. Ben ikisinde de "Tamam" dedım. Ama ne- dense Edward'ın uçağı iki seferde planlanandan önce kalktı. O nedenle iki sefer de görüşemedik. Bu bana garip bir rastlantı gibi geliyor. ••••• Evsahibi Komite kimlerden oluşuyor? SOYDAN - Isim isim bilmiyorum. Ama bence önemli nokta şu: Çok geniş bir katılım durumunda bir an önce devreyegirilebilmesi için Evsahibi Komite kurul- ma.sını Türkkent önerdi. Ama ne yazık ki Evsa- hibi Komite'nin belirleneceği toplantıya bizçağ- nlmadık. Bizim çağrılı olmadığımız birtoplan- tıda da seçiın yapıldı. Bunu üzüntüyle karşılıyorum. Biz Türkiye ge- nelinde konut üreten ve gerçekten konut üretimi açısından Türkiye'nin kendi alanındaki en bü- yük sivil toplum örgütüyüz. Belli bir gücü de temsil ediyoruz. Böyle bir örgütün çağnlmamasını anlayışla karşılamak mümkün değil. Orada sadece kendi- ni temsil eden kişiler var. Bu kişileryerine Türk- kent gibi bir kuruluşun yöneticisi. ya da bir tem- silcisinin de orada olması gerekirdi. Ama ben buraya gelen uluslararası >iv il toplum örgütleri temsilcilerinin de Evsahibi Komite'nin yetersizliği konıısunda çekince koyduklannı bi- İiyorum. Bunu çok yetkili bir kişiden duvdum. Bu arada Danışma Kurulu dıvebirorgan oluş- turuldu ve (Jlusal Rapor'ıı hazırladı. Bu raporu kaleme alan kişinin dc Prof. llhanTekeli olduğu- nu biliyoruz. Ben. \edincı Be;; Yıllık Kalkınma Planı top- lantılanna katıldım. Konut Ihtisas Komısyo- nu'ndaydım. Burada bu durumu çok yakından gördüm. Siz istedığıniz kadar bir seyler iiretin. ge- hazırlanması gereğine inanıyoruz. olmadığını. her şeyin gizlı kapaklı vapıldığıııı çok açıkça ifade etmek istiyorum. Bunlar sorul- duğunda da kolaylıkla öğrenilmesi muhtemel şey ler değil. Son HABITAT konferansıyla ilgili gazete ilan- lannda ne kadar para harcandığını sordum. Onun- la birlikte başka sorular da yönelttim. Doğrusu ne yanıt geleceğini çok merak ediyorum. Her şey gizli kapaklı yapılı>or. Ne kredi mik- tarlan tespit edilirken bir tartışma olanağı >ara- tıldı. ne de başka politikalar tespit edilirken tar- tışma olanağı... Aynen HABITAT'ınulusaleylemplanı veulu- sal raporda olduğu gibi yine birkaç kişinin kafa- sındaki düşünceler bunun için yetti. Son 10 yıldır Türkiye'nin konut politikası sa- dece birbürokratın iki dudağının arasındadır. Toplu Konut İdaresi'ne bugüne kadar altı baş- kan geldi. Bu altı başkanın da düşünceleri. dev- letin konut yapması konusunda farklıydı. Birisi "Devlet konutyapmairdedi; konut yapıldı. Öbii- rü "Yokeanım.. >apmamairdedı: yapılmadı. Üçü "Dev let konut >apmalT dedi:>apıldı. Üçü de "Devlet konut japmamalı" dedi: >apı!madı. Böyle de\ let politikası olmaz. Olursa. bugün kar- şı karşıya kaldığımız kentleşme ve konut soru- nuyla ilgili meseleleri yaşayan bir ülke olmaktan kurtulamayız. ^"•™* Türkkent, HA BITA Va doğrudan, BM sekreteryasına başvıırarak Türkiye 'den resmen akredite olan ilk sivil toplum örgütü. Siz bu gi- rişimi kendi inisiyatifinizle mıyaptımz,yoksa si- ze eağrı mı geldi? SOYDAN - Hayır. Hiçbir kuruluşa çağn gitti- ğıni de sanmıyorum. Biz doğrudan BM'ye baş- \ urarak bunu gerçekleştirdik. Hatta daha sonra üye birligimiz olan Kent-Ko- op birödül almak için ABD've gittiğindeoradan. bütün bırliklere kolavlık olması amacıyla bütün beigeleri Türkçeve çevirtıp bövle bir hazırlıkla geri döndü. Bunlan bütün kurumlanmıza. bırliklere ve öbürkentlcrdeki sivil toplum örgütlerine gönde- rerek nerelere başvurabileceklerini duyurduk. Bunu belki yapan başka kurumlarda vardır. Ama bu işi esas yapması gereken kurum. bu işin so- rumluluğunu üstlenen Toplu Konut idaresi bu konuda hiçbir açıklama yapmadı. Ondan sonra da gazetelere sayfalardolusu ilan- larverildi.Oilanlardanneanlaşıldığıdameçhul. Örneğin bir gazeteci. bana. o ılanlardan yola çı- karak "6 nıil\ar insan gelecekmiş burava. Bunlar nerede barınacaklar" dive sordu. O ilanlardan ancak bu kadar şe> anlaşıiabilivordu. Oysa sivil toplum örgütlerine çağrılar yapıla- bilirdi ve bizim utanmayacağımız sayıdaörgüt de akredite olabilirdi. Biz kendi imkânlanmızla akredite olduk. Bel- ki bizim gibi başka kuruluşlarda vardır. Fakat de- diğimgibi sorumlu olan kuruluştan böyle birçağ- rı gelınedi. Bu. osorumluluğu taşıyan kuruluşun ayıbıdır. tirin. Ama sonunda o raporu kim kaleme alıyor- sa onun kafasındaki düşünceler rapora vansıyor. Ben bunca vıldırbu örgütlerin içinde mücade- le eden bir kişiyim. Sonuçta. bunun da böyle bir rapor olacağını aşağı yukan tahmin ediyordum. O rapor "Forum - 1 " toplantısından birkaç sa- at önce elimize geçti. Hatta raporu okuyamadan "Forum - 1" toplantısına katılmak zorunda kal- dık. Rapor konusunda birçok sivil toplum örgütü- nün muhalefeti var. Bu raporun yeniden \azılma- sı düşüncesi beliriyor. Bizde bu nedenle. daha ön- ce "Forum - I" adı altında düzenlediğimiz plat- formu "Forum - 2" adı altında şubat ayında ye- niden toplantıya çağırıyoruz. Bu defa sadece Türkkent değil. başka kuruluşlarda var. Ortak bir çağn olacak. Gündem ise çok somut. Önce Evsahibi Komi- te'nin yeniden kurulması tartışılacak. Ikinci ola- rak da Ulusal Eylem Planı ve Raporu ele alına- cak. Gerekırse rapor yeniden kaleme alınacak ve alternatif bir rapor olarak yazılacak. Başka dille- re de çevirtilecek. Rapor belki zamanında hazır olmayacak. Belki esas amaçlanan hedefi de bu- lamayabilecek. Ama en azından Türkkent olarak bize düşen görevin bu olduğuna inanıyoruz. Bu inancı, başta MimarlarOdası İstanbul Şubesi ol- mak üzere bizimle paylaşan başka örgütler de var. Bu konuda son derece kararlı olduğumuzu ifa- de etmeliyim. Bu rapora. Türkiye'nin gerçekle- nni >ansıtmadığı gerekçesiylebiraltematif rapor Kooperatiflerin ürettiği projelerin, bu- lıındukları kentin genel mimari kurakterine uy- madığı ve Türkiye'nin heryanında aynıproje- lerin ııygulandığt eleştirisi var. Türkkent 'in bu- na karsı yöresel ö'zelliklerigözeten projeleri var mı? SOYDAN - Doğrusunu isterseniz yöresel özel- likleri gözeten özgün projeler bulunduğunu ifa- de etmek çok uüç. Bunun belli rtedenleri var ta- bii. Bunu yapan kuruluşlanmızvar. Ama basit pro- jeler dışında çok özgün projeler gelı^tırıldığıne- tanık olmuyoruz. Ama kooperatif kesimı de ken- dini yeni geliştiriyor. Açık yüreklilikle ortaya koymak lazım. Türki- ye "de kooperatif kesiminin örgütlenmesı de çok yeni. Türkiye. 150yıldır. belki dünyada başlama- sıylabirlikte kooperatifçilıgi tanıdı. Bunu.Mithat Paşa'nın Memleket Sandıklan'nda 1863 yılında tanıdı. ama Kooperatifler Yasası'nın ilk çıkış ta- nhi 1969. Türkiye'nin örgütlenmesi en eski olan birlik benim İstanbul 'da başkanı olduğum Konutbirlik. 1971'deörüütlendi. >ani eneskisinınbileueçmi- şi25y.l. ~ Türkkent I988"de kuruldu. Bu konuda birikım de tam olarak oluşabilmiş değil. Bunlar çok genç örgürlenmeler. Ama birçok birligimiz ya danışma kurulları vasıtasıy- la. ya da seminerler ve çeşitli eğitım araçları va- sıtasıyla bu konuda belli bir binkim. bılgi oluş- turuyor. Bana göre. ancak bundan sonra böyle öz- gün projeler ortaya çıkabilecek. Bugüne kadar biz Türkkent olarak sızın söv le- diğiniz anlamda bir proıc gcliştırebilmiş değiliz. Ama biraz önce ifade ettiğım gıbi bizim bir fark- lılığımız söz konusu. Kent ölçeğinde planlama ve projeler yapmak. bu alanlar üzerinde örgütlen- mek amacındayız. Bugüne kadarkı farklı biran- layıştı. Bu örgütlenmelerin genç olması ııedenıy- leTürkıye'de kooperatıfçiliğin kendini yeni yeni geliştirdiğini kabul etnıeli>iz. ^•MIHH Kooperatifçilik aslında bir sosyal da- yanışma sektörü. Buna rağmen sosyal içerikli bir bakanlıkyeriııeSartayi ve TiearetBakanlığı'na bağlı olmak, teıııel amaeınız tiearet olmadığına göre, size garip gelnıiyor mu ? SOYDAN - Biz sadece Sanayi \e Tiearet Ba- kanlığı'na da bağlı olmakla kalmıvoruz; tiearet odalannın da birer üvesiviz. Bu. bence Tiearet Bakanlığf na bağlı olmaktan daha garip bir şey. Üçüncü sektörolarak adlandınlan böv le daya- nışma kurulu^larının tiearet odalarında ne işleri var? Tiearet Bakanlığı "na bağlı olmayı doğrusu çok aykırı görmüyorum. Bir tek denetim ve kurulu- şa ızin verme amacıyla bir bağımlılık söz konu- su. Ama daha önce Türkive'de var olan Koope- ratifler Bakanlığı bunu yapabılirdi Bundan son- ra kurulacak bir Kooperatifler Bakanlığı da bu- nu yapabilir. Ama. her sorun ıçin de ayrı bir ba- kanlığagerekolduğu düşüncesındedeğilım. Ba- na üöre dev letin niyeti ve bakış açısı daha önem- li. " Başka ülkelerde kooperatifler 100.. 150. yaş- lannı kutlarken devletlerin bakış açıları o kadar farklı ki... Bunu Dünya Kooperatifler Birliği'nin genel kurullarına gittığimızde çok yakından gö- rüyoruz. O ülkelerin yönetıcılerı kooperatıfleri- nin toplantılanna en üst düzevde katılıyorlar: na- sıl sahip çıktıklarını gösterıvorlar. Dev letin bakış açısında bir av kınlık yoksa o ül- kelerde gelişmişlik de daha farklı düze>de olu- yor. Hem de sizin işaret ettiğiniz sakıncalarorta- ya çıkmı>or. mm^^mı Hem devletin hem de devletin politika- sının etkisi altında kaldığı olası sivil toplum ör~ gütlerinin HABITATkonferansınu bakış açıla- rı var. Herkes bir yerden bir pay kapma çabası içinde mi, yoksa uyanan bir izlenim mi bu? SOYDAN - Aslında bu konuda bir şey söyle- mek istemiyorum. ama HABITAT'la ilgili çok değişik konularda. değişik kaygılarımız var. Bu konuda belli bırbilgisizlik de var. Örneğin ben Evsahibi Komite'nin bugün ne işe yarayacağı konusunda tam bir bilgiye sahip değilim. Çok çaba harcamama rağmen bunu kav - rayamadım. Burada gerçekten bırnemalanma mı var? Böyle bir beklentı içinde olan ııisanlar da olabilir. Ama bu konuda çok iyı bilgi sahıbi ol- madan bunlan ortaya sürmek mümkün değil. Bu konularda bilgilendirmesi gereken kurum. üzerine düsen görevi vapmıyor. ^'anı trilyonlar harcanarak verdiği o reklamİan med>a ve bası- nımızın hiç para almadan verdığini öne sürüyor Toplu Konut İdaresf nın Başkanı Yiğit Gülök- süz. Oysa bizde bir küçük ilan verdik ve 75 mil- yon lira para ödedik. Bu ilan HABITAT bağlan- tılı düzenlediğimiz bırtoplantıvla ilgilıvdı. Bizden bu kadar para alan basının neden Top- lu Konut idaresi ilanlanndan para almadığı da bir kuşku ka>nağı oluyor. Nemalanmak. faydalan- mak sav larını ileri sürebilmek için bu konuda çok iyi bilgi sahibi olmak lazım. Bence bu konuda Türkiye'de Toplu Konut İdaresi. onun Danışma Kurulu ve onun koordinatörü olan kişinin dışın- da bence tam bir bilgi sahibi olan kimse yok. Her gün bu konuda yeni bir şev öğrenılıvor. Hepbiryerlerebirşeylerakıtıldığı haberleri var. Ama dediğim gibi tam bir bilgi olmadığı sürece kesin bir şey söjlemek mümkün değil. Ama burada yapılacak şey şu: Bas'ınımız. trilyonlara varan paralar tutan o an- lamsız reklamları \ereceklerine: bilgilendiren. sivil toplum örgütleri ve halkı bilinçlendiren haberler oluştursalar bence daha iyı olacak. Bakın şimdi: HABITAT için Istanbula 25 bin kişi gelecek. Bu insanlar nerede konaklayacak? Bunlar şimdiden bilinse bence çok vararlı olur. Ali Bülbü: 11973-1995) Çok sevdiğimiz arkadaşımız ALİ BÜLBLTL'Ü kaybettik. Tüm sevenlerinin başı sağolsun. İSTANBUL ÜINÎSTRSİTESİ İNGİLİZCE İKTİSAT'TAN ARKADAŞLARI Sağlıklı, kencfine güvenen, sorumluluk duygulan gefışmış. bağımsız kişilikli mutlu bir nesil görmek isteyen EV OGRETMENLERİ ARANIYOR J 0-3 yaş arası bebek ve çocuklar sevıyorsanız J Sevgı dolu bir ortamda tam gun çahşmak ıstıyorsanız J Güleryuzlü. enerjı dolu, kendınıze güvenıyorsanız _l Ataköy Etiler ve ıstediğınız semtte çalımak ıstıyorsanız J Unıversıte veya lıse mezunu. eğitım almaya açıksanız J 20-45 yaş arasında ve sıgara ıçmıyorsanız MATURE Bilımsel bakım ve eğitım programı uygulama ekıbının bir üyesi olmak ıçin lütfen bızı arayınız. (216)336 04 62/418 28 94 ( MATURE Eğıtım&Aıle Danışmanlığı Merkezı KURUCAŞİLE KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN tsa.s No: IW5 12 Hâkım: IMIUII Inccoğlıı 323 IS Kûtip: Osnıun Gençulus 2((4 Da^acı Orıtıan Goncl Müdürlüğü vckılı Av. Şulc Kavaklı davalılar. Zckai Tonıruk ve Sc- tuı Tomnık \c arkaıla^ları jlcyhınc (opıtc ıtıra? davaM ıkamc ejlcıni> olup mahkemL'mızdc yapılan açık yaryılama sırusındu dahılı dav alılardan Zckaı Tonıruk v e Sctaı Tomaık'a tum ara- nıalararağniL'nlcbhgat vapılamadığından ılancn teblıgal yapılma.Mna karar vcrılmı^tır. Karar gcrcğıncc dahılı djwılı!jrZckjı Toınmk vc -Sctaı Tomnık'a dav a dılckçcM tcblığcdılcıneını^. tüm aramalara rağmen dc adıvsı lcspıl cdılememı* olduğıından dava dilckçcsi tcblığ ycrınc goçmck ii/crc. tcblıgat urihındcn ilıbarcn durıı^nıaya kadar. da\a ılc ılgılı ıtıraz vc scbcp \c dclıllcrımzı dilokçc ilc malıkcmcyc bıldırmoni7. ılk dunı^ma oıurumıına kada;da\a scbcp \c dclillcnnızı bıldırmcnız. bıldırmedığinİ7 takdirde daıamn açrlmumı^ NayılınaMna vc topıt gı- bı tcNCiic karar \crıicccjı. Kadastro Kanunu'nıııı 2X. maddcM gcrcğıncc ıhtar vc tcblığ ycrınc kaim olmak iizcrc. mc^rııhatlı davctıvc tcbliği ycnnc gcçnıck iizcrc durıı>manm bırakıldığı. 6.3.1 <M6 giinii saat (W l')"a bırakıldığı ılancn tcblığ olunur Basirr 64726 06.01 96 - Cumartesi îzmir'de nişanlandık! Dost. arkadaş ve akrabalarımıza duvTjruruz. SİMTEN SOYHAN ve M. AYHAN KARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle