Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 OCAK 1996 CUMARTESİ
HABERLER
Yargıtay sanığı
yargılanıyor
• A.NKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Yargıtay 6. Ceza
Dairesı üyeleri Mehmet
Zekai Turan ve Mustafa
Aydm'a silahlı saldında
bulunan Hâkim Binbaşı
Selahattın Necmıoğlu'nun
yargılanmasına devam
edildi. Ankara 3. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde görülen
davanın dünkü duruşmasına
sanık ile avukatı katıldı.
Mahkeme başkanı,
mağdurlardan Mustafa
Aydin'ın hastane kesin
raporunun henüz
gönderilmediğinı ve
sanığım akJi dengesinın
yerinde olup olmadığına
ilişkin istenen raporun
mahkemeye gelmediğini
belirterek sanığın
tutulduluk halinin devamına
karar verdi ve duruşmayı
erteledi.
Mersin
limanı'nda eylem
• ADANA (Cumhuriyet) -
Liman -Iş Sendikası'nın
Mersin Limanı'nda
başlattığı 'tşçi ve ekipmanı
limana sokmama' direnişı
işletme müdürû Fahri
Saygılı'nın görevden
alınması üzerine sona erdi.
işletme müdürlüğüne Raci
Tahhuşoğlu getirilirken
Deniz Ticaret Odası Genel
Sekreteri Atahan Çukurova,
eyleme yönelik çözümün
geçici olduğunu söyledi.
HİIiiın yolu'na
siyah çetenk
• DİYARBAKIR
(Cumhuriyet) -Demokratik
kitle örgûtlen bir hafta
içinde 5 kişinin, meydana
gelen trafik kazalannda
yaşammı yitirdıği Batıkent
hemzemin geçite siyah
çelenk bıraktılar
Snav soruları
İKAYŞERİ(AA)-
Erciyes Üniversitesi Tıp
Fakültesi'nde dün
yapılması gereken 2.
dönem 'dolaşım-solunum'
dersi sınav sorulannın
çalınarak satıldığı ortaya
çıktı. Bazı öğrencilerin
ellerindeki sorulan
dekanlığia teslım etmeleri
üzerine, olayla ilgıli
soruşturma başlatıldı.
Kuş avlarken
insanvuntu
• NEVŞEHİR(AA)-
Nevşehir'in İCozakJı
ilçesinin Hamamorta
Mahallesi'nde babasma aıt
av tüfegi ile çatıya konan
kuşu avlamak isteyen 14
yaşındaki O.C. bir atışta
yoldan geçmekte olan 3
genci vurdu. Olayda
yaralanan Memiş
Kızıltoprak (18), Hasan
Gürbûz (23), Özgûr Güven
(20) Kozaklı Saglık
Ocağı'nda yapılan ilk
müdahalelerden sonra
Kayseri Devlet
Hastanesi'nde tedavi altına
ahndılar Gözaltma alınan
O.C.'nin soruşturmasının
sürdüğü bildınldi.
Ramazan
sohbefleri
• İstanbul Haber Servisi -
Çatalca Belediyesi
tarafından "ramazan
sohbetleri" çerçevesinde
diizenlenecek olan
söyleşıye ilahiyatçı, Prof.
Dr. Yaşar Nuri Öztürk ve
Çatalca Belediye Başkanı
Fırat Aykut konuşmacı
olarak katılacak.
Cüzzam Günü
• İstanbul Haber Servisi-
Cûzzamla Savaş Vakfi.
"Dünya Cüzzam Günü"
nedeniyle Pera Palas
Oteli'nde bir toplantı
duzenleyecek. Yann saat
11 00'de gerçekleştirilecek
toplanrıya vakıf başkanı
Prof. Dr. Türkan Saylan da
katılacak. Saylan, Dünya
Cüzzam Günü nedeniyle
yaptiğı yazılı açıklamada
cüzzam hastalanna en
modern tedavi
yöntemlerinin
uygulandığını belirtti.
EKM'ye sakJım
• BURSA (Cumhuriyet) -
Bursa'da bulunan Evrensel
KültürMerkezi(EKM)
çalışanlan Eda Çeviker ile
Ozgür Saygılı. bina
çıkışında kimliği belirsiz
kişilerce demir çubuklarla
dövüldüler. Saldırganlar,
daha sonra da EKM'nin
camlannı kırdılar Olayı
kınayan demokratik kitle
örgütleri, binaya daha önce
de gelen bazı İcışılerin masa
örtülerine sigara ateşi ile
hilal işareti yaptıklannı
söylediler.
Demirel, ANAP-RP koalisyonu için 'tehlikeli' diyen Çiller'i uyardı
'Partiler eşit haldara sahip'• TBMM
Başkanlığı'na
seçilen Mustafa
Kalemli'nin
kendisine yaptığı
ziyarette konuşan
Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel,
siyasi partilerin
Türkiye birliğinin
çimentosu olduğunu
söyleyerek "Siyasi
partiler eşittir. Eşit
haklara sahiptir.
Herkesin,
TBMM'detemsil
edilsin edilmesin,
siyasi partilere
böyle bakması
lazımdır" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel.
"ANAP-RP birtikteliği en
tehlikeli koabsyondur. Çün-
kü uca kaynuşür otay"dıyen
DYP Ge"nel Başkanı ve
Başbakan Tansu Çiller'i.
"yasalann kusuriu sayma-
dığı rüm siyasi partilerin
eşit haklara sahip oldukJa-
nnı" belirterek uyardı.
Cumhurbaşkanı, Türkiye
Cumhurbaşkanı Süle> man Demirel, Mustafa Kalcmli'nin /jyaretindeyaptığı konuşmada,TBMM Başkanı'nın ay-
m zamanda Cumhurbaşkanı Yekili oiduğunu anımsatarak u\ um içinde çalışacaklannı bildirdi. (Fotoğraf: AA)
Cumhunyeti'nın temel niteliklerinin
sorgulanamayacagını, değıştirile-
meyeceğini belirterek laik düzeni
hedef alan RP'ye de mesaj verdi.
Demirerin, TBMM'de temsil edil-
sin edilmesin, "nerkesin" yasalann
illegal saymadığı rüm siyasi parti-
lerin eşit haklara sahip olduğunu
bilmesi gerektiğini vurgulamasının,
RP'ye karşı baskı yaptığı öne sürü-
len orduya bir mesaj olduğu iddia
edildi.
TBMM Başkanlığı'na seçilen
ANAP Kütahya Milletvekili Mus-
tafa Kalemli, dün Cumhurbaşkanı
Demırel'ı ziyaret etti. Demirel,gö-
rüşmede. TBMM'nin Türk demok-
rasisinin kalbi ve Türk birliğinin çi-
mentosu olduğunu söyledı. Türkı-
ye'de devlet ve rejimın ışledığını
kaydeden Demirel, "Şimdi süreç iş-
liyor ve süreç işlcdigi müddetçe de
netice alıyor. Sürecin bundan sonra-
ki kısmında Meclis'in bir hükümet
çıkarması la/ımdır"dedı Ulke içe-
risındekı siyasi ve toplumsal yapı-
nın yansıması olarak parlamento-
nun da "parçalı" bıryapı gösterdi-
ğine ışaret eden Demirel, hükümet
kurma çalışmalan için
u
Bu meka-
nizma netice çıkaracaktır. Varsaya-
lım ki, uzlaşma bulunamadı, varsa-
yalım ki bir netke>e vanlamadı. Bu-
rada anayasamız bir >aptınm gcrir-
miştir. Başkanlık Drtam'nın teşek-
küKinden itibaren 45giin sonra Cum-
hurhaşkanı seçimkri ycnileyebilir.
Merak edilecek hiçbir şey yoktur"
değerlendirmesını yaptı.
RP ve Çiüer'e uyan
Demirel, tüm kurumlann işledi-
ğini anlatırkcn ANAP'la yaptığı pa-
zarlık sırasında "en tehlikeli hirlik-
teliğin RP'li bir koalisyon olacağı""
görüşünüöne süren DYP lideri Tan-
su Çıller ile laik dev let düzenini he-
def aldığını bazı yaklaşımlanyla or-
taya koyan RP'yi bırlıktc uyararak
şu görüşleri dile getirdi:
"Bu parçalılığın içinden de hükü-
met çıkacaktır. Buradaki, Türkiye
birliğinin çimentosu olan MeeMs'te-
ki si> asi partiler eşittir. Eşit haklara
sahiptir. Herkesin, TBMM'de tem-
sil edilsin edilmesin, siyasi partilere
böyle bakması lazımdır. Kanunlar
illegal saymadığı sürece, siyasi par-
tilerin birinin diğerindcn farkı vok-
tur. Eğcr bft> k- bir bakışa ma/har
olursaozaman çimentodur. Kanun-
lann illegal sa>madığı kişileri veya
siyasi partileri eğer başkalan illegal
sayarsa, o Aanıan Türkiye birliğini
korumada /oriuğumuz olur."
Degişıkeğılımdekidüşüncelerin
parlamentoda ozgürce ifade edile-
bildiğini, bir ülkenin içinde herke-
sin aynı şeyı düşünmesinin mümkün
olmadığını vurgulayan Demirel,
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin
temcl niteliklerıni değıştirmenin
sözkonusu olamayacağını belirte-
rek şu görüşleri dile getirdi:
"Sorgulamak da mümkün değü-
dir.Onun içindir ki,demokrasi vela-
iklik için Atatürk ilkelerine dayalı
Türkiye Cumhuriyeti üzerine bü-
tün milletvekilleri ant içmişlerdir.
Herkes bu andı tutmak için içtiğine
göre, hiçbir ka>gr>a gerek yoktur."
Orduya mesaj mı?
Demırelin, "TBMM'detemsil
edilsin edilmesin 'herkesın' siyasi
partilereeşithaklara sahip kuruluş-
larolarak bakması j^rektiğini*' vur-
gulaması, siyaset kulislerinde dile
getirilen "Ordu RP'>« karşı baskı
yapıyor" yorumlanna bir yanıt ola-
rak değerlendirildi.
Cumhurbaşkanı 'nın, ordunun da
yasalann illegal saymadığı RP'yi
dığerleriyle eşit birparti olarak gör-
mesı gerektiği mesajını verdiği öne
sürüldü.
Demokrat Parti:
'Kalemli
usulsüz
seçildi'
ANKAR4 (Cumhuri-
yet Bürosu) - Demokrat
Parti (DP) Genel Başkanı
Murat LJzman, ANAP Kü-
tahya Milletvekili Musta-
fa Kalemli'nin 343 oyla
Meclis Başkanı seçılme-
sinin, seçim usulüneaykj-
n olduğunu öne sürdü.
DP Genel Başkanı Mu-
rat Uzman, partisinin ge-
nel merkezinde yaptığı ba-
sın toplantısında, "Demok-
rat şehidininoğlunun Mec-
lis Başkanı seçiunemesiiçin
yapıian ittifakı kuuyoruz"
dedi.
Uzman, ANAP Kütah-
ya Milletvekilı Mustafa
Kalemli'nin DYP'nin des-
teğiyle Meclis Başkanı se-
çildiğine dikkat çekerek
Başbakan Tansu Çiller'in
partisine baskı yaptığını
söyledi.
Koltukhırsı
Millervekillerinin hür
iradesine yapılan baskjla-
nn demokrasiyle bağdaş-
madığını belirten Uzman,
Başbakan Çiller'in KaJem-
li'yi kolruk hırsı yüzün-
den desteklediğiiıi öne sür-
dü.
Uzman, DYP'lilerin
Başbakan Çiller'in emriy-
le Kalemli'yeoy verdikle-
rinı savunarak "Milletve-
kilkri özgür iradeJeriyteoy
kullansalardı Aydın Men-
deres Meclis Başkanı oiur-
du" diye konuştu.
Uzman, Anadolu'nun
çarıklı insanının Aydın
Menderes'in Meclis Baş-
kanı seçilmemesinin he-
sabını soracağını, ANAP
ve DYP'nin Demokrat Par-
ti'nin devamı olmadıklan-
nı söyledı.
'ANAYöL'da da kavgalar sürer' diyen Bül^jt Ecevit, Yıİmaz'ın son önerisine destek verdi
'Dönüşiiınlü azınlık olsun
9
DSPCend Başkanı Bütent Ecevit RPninkad-
rolaşmasının da antMaik özelliğj kadar dik-
kate alınması gerektiğini söyledL
ANKAR.4 (Cumhuriyet
Bürosu)- DSP Genel Baş-
kanı Bülent Ecevit, ANAP
ve DYP'nin kuracağı ola-
sı "ANAYOL" hükümetin-
de de "kavgalann sürece-
ğjni"ve ıstikrar sağlanama-
vacağını belırtırken. ANAP lideri Mesut
Vılmaz'ın son önerisine koşut olarak. her
iki partinin sırayla "azınlık hükümeti" kur-
nıasını önerdi. Ecevit. RP hükümetınden,
sadece "anti-laik" yaklaşımlar gerekçe-
siyle değil, "partizan kadrotaşma" nede-
niyle de kaygı duyduklannı belirtti
Bülent Ecevit. Cumhuriyefe yaptığı
açıklamada, ANAYOL tartışmalannda bir
çıkış yolu göremediğini ve iki tarafın ru-
tumunun da katı olduğunu belirtti.
Koalısyon konusunda "*\etkiyi\r
eetkhi
dcnklcşrirmemodelini" tartışmaya açtığı-
nı. ama bu önerisinin kabul görmedığini
anımsatan Ecevit. "Diyelimkipartüerzar-
/or anlaşti. bir koalisyon kurdular. O ko-
alisy<onun içinde de ka\ galar devam edecek.
Keşke onun için birer başlarına dönüşüm-
lü azınlık hükümetleri kursalar, >eterlides-
tek de sağlanır Meclis'te"diye konuştu.
DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit. ANA-
YOL'u oluşturmalan öngörülen partilenn
bırbırlerine karşı güvenleri olmadığını ve
bu nedenle ülkenin sorunlannın çözümün-
desıkıntılaryaşanabilecegine dikkat çeke-
rek, dönüşümlü azınlık hükümetinin, ken-
di içinde tutarlı bir hükümet olabileceğini
savundu.
ANAP lideri Yılmaz'la son görüşme-
lerinde Isveç modelinı önerdifini anlatan
Ecev ıt. bu ülkede 1970 yılında yapılan se-
çimlerin ardından. merkez sağ ve sol par-
tilerin anlaşamadıklannı ve iktidan yüzde
11 düzeyinde oy alan Liberal Parti'ye bı-
raktıklannı anlatarak. o dönemde Isveçin
"gülgibi'")önetıldiğini savundu.
ANAP-RP koalisyonunakesınlikle des-
tek vermeyeceklennı ifade eden Ece\ıt.
~Bizona gelemeyiz. Bi/isigorta gibi değer-
lendirmiş. öyle anlaşılıyor. O bizim tama-
men sorumluluğumu/ dışında olur'" dedi.
^iller^den teleforT
Ecevit, bir soru üzerine. Çiller'in DSP"> le
bir hükümet düşündüğüne ılişkın herhan-
gi bir imasını hissetmedığini belirtirken,
Başbakan'ın kendısinı aradığını ve TBMM
Başkanı'nın birpartiden. hükümet başka-
mnın da dığer partiden seçılmesı önen-
sıyle ılgılı olarak. "Sizdesöy lemiştiniz,di-
>or. TBMM Başkanı bir partiden, hükü-
met başkanı diğer partiden. İşte biz göre-
\imizi yaptık, diyor.ama önceden anlaşma-
dılarki"dedı
DYP-RP koalisyon hükümetinin kurul-
ması konusunda DYP'nin tavnnı katı ola-
rak gözlemlediğıni belirten Ece\ it. şunla-
Refah9
pazarbk gücünii artbrıyor
ANAP'la DYP'nin Refah Partisi için yanştığını ileri süren RP'liler
herhangi bir azınlık hükümetine destek vermeyeceklerini açıkladılar
ERGUNAKSOY
ANKARA-ANAP'tan sonra
DYP ile dırsek temasına giren
RP'üler, "Kiminle anlaşırsak
onunla koalisyonu kuranz" dc-
diler. İki partiyle yürütülen ay-
rı ayn görüşmelerde pazarlık
güçlerıni arttırmaya çalışan
RP'liler, ANAP ve DYP'nin kendileriyle ko-
alisyon kuımak için yanştığını savundular RP
Genel Başkan Yardımcısı Recai Kutan, DYP
Genel Başkanı Tansu Çiller'in. RP ile kapıları
kapatmasına karşın birçok DYP milletvekilının
farklı düşünce içinde olduğunu sav unarak, ''Çil-
ler'in başbakanlığında bir hükümeti halk iste-
memektedir. Erbakan'ın başbakanbğı dışında bir
hükümet formülüne nza göstermemiz müm-
kün değiklir" dedi.
ANAP Genel Başkanı Mesut Yıİmaz'ın. bu-
gün Çıler'e vereceği yanıtı bekleyen RP'lıler.
ANAP ve DYP'lilerle yürüttükleri görüşmele-
ri dün de sürdürdüler. ANAP'lılara, "Sayın Yıl-
maz, EcevTfle azınlık hükümeti senaryolan >a-
pıyor. O zaman biz de DYP ile hükümet kura-
nz" mesajını ileten ve Yılmaz'ın elini çabuk tut-
masını isteyen RP'liler. DYP Grup Başkanve-
kili Yalun Erez'in de, Çiller'in ısteğiyle RP ile
temasa geçtiğını savudular. RP'liler, "DYP ile
Başbakanük dışında her şeyi tartışınz. Anlaşır-
Yalım Erez, DYPUdcri Tansu ÇiDer'in talima-
tıyla RP ile koalisyon temaslannı sürdürüyor.
sak hükümeti kuranz" görüşünü dile getirdiler.
Erezin RP'ye, "Birükte hükümet kurabilirmi-
yiz?" teklifiyle geldiğini bildiren RP'liler. Cum-
huriyet'e şunlan söylediler.
"ANAP,'Biz kendi programımızayakın par-
tilerle gorüşüp anlaşamazsak o zaman RP ile ma-
saya otururuz' dedL î»ayın Yılmaz şimdi de azın-
lık hükümeti için destek istiyor. Öte vaııdan. bu-
güne kadar bize kapılannı kapalı tutan DYP de
şimdi kapısını aralamaya başladı. Biz bütün par-
tilere eşit mesafedeyiz. ANAP "u' dönüşü vaptı,
DYP niye yapmasın? İki parti de RP ile koalis-
yon yapmak için yanşıyor. Bu noktada önemli
olan bizim kiminie hükümet kuracağımızdır.
Kiminle mutabakat sağlarsak onunla hükümet
kuranz. DYP-CHP \e>a ANAP-DSP azınlık h ü-
kümetlerinedestekvermemizsö/ konusu olamaz."
DYP ile ılışkilenni doğrulayan RP Genel Baş-
kan Yardımcısı Recai Kutan da koşullarüzerin-
de anlaşmalan durumunda DYP'ye kapılann
açık olduğunu söyledi. Kutan. Çiller'in, "RPile
koalisyon yapmayız" şeklindekı sözlerini anım-
satarak, "Birçok DYP'li Çfller'den farklı düşü-
nüyor. DYP ile resmi bir temas vok. Ancak ar-
kadaşlannıı/ın gayri resmi gö'rüşmeleri var" de-
di. Kutan. görüşlenni şöyle dile getirdi:
"Çiller'in başbakanlığındaki bir hükümeti
halk istemivor. Erbakan'ın başbakanlığı dışın-
da herhangi bir hükümet formülüne nza göster-
memiz mümkün değildir. RP-ANAP hükümet
formülü en güçlü olanıdır. Bunun gerçekleşme-
si için de Çiller'in daha fazla ovalamadan göre-
vi Cumhurbaşkam'na iadeetmesi gerekir. Çün-
kü bundan sonraki temaslarnetice vermeyecek-
tir."
n söyledi:
"Geçengün Yalım Erez olafi etti, bende
Sayın ÇiDer'le tetefon görüşmemde, 'Siz
böyle diyorsunuz. ama Yalım Erez, biz de
RPıle kurabilin>, dedı'dedim. 'Hayır. onu
kastetmedi' dedL Bugün gazetelere bakı-
yorum. genel sekreterieri de aynı şeyi söy-
iemiş. Birvandan da Çiller'den habersiz mi,
onaysız mı ya da danışıklı mı bilmrvorum.
Sürekli RP'yi gündemde tutuyorlar seçe-
nekoiarak.
Ama Sayuı Çiller'den edindiğim izfenim,
o konuda çok kesin karariı, koiay kolay da
kendisini bu kadar bağladıktan sonra dö-
nüş yapamaz herhalde. ANAPda RP ile ko-
lav kolay yapamaz, Bizim veyaCHP'nin des-
teğini o konuda yanına almadan göze ala-
mayacak gibi görünüyor. Çünkü ANAP
içinde hem RPeğilimler, hem deçok karar-
iı laik kesimler de var. Onlar kolay içlerine
sindiremezler RP ile bir koalisyonu. Ve ta-
bü toplumda uyanacak tcpkileri gözönün-
detutmalangerekir. labübiz,\NAP'ın sa-
yısaJ açıdan bakıldıgında o BBP faktörü, o
ANAP'lı savılacak mı sayümayacak mı?
Partileri duruyor, fiilen partideki görevle-
rini yürütüyorlar, bildiğiın kadanyla."
Transfer sonınu
DSP lideri, Cumhuriyet'in transfer ola-
sılıldanna ilişkin sorusuna da, partilenn-
den ANAP'ageçen Igdır MilletvekiJi Adil
Aşırtm'ın yöresinde tepki top-
ladığına işaret ederek. "He-
men hemen hiç Idmse karşıla-
mamış oraya gittiğinde. De-
mek istediğim, bu aşamada
yer aiacaktransfeıier toplum-
da çok yadırganır" dedi.
Seçmenin seçimlerde Is-
kandinav modelini dayattığı-
nı ilen süren Ecevnt, halkın
politikacılara "çok partilerie
koalisyonlara hatta azınükta
koalîsyonlara aüşma" mesajı
verdiğini savunarak, "Mec-
lis'e>e partilere dayanlan mo-
del İskandinav modeli, ama
çözüm Fransız modelinde fa-
lan aranıyor. Öyle, radikal.
keskin çözümler aranıyor,
mümkün değil'' diye konuş-
tu.
Ecevit, Türkiye'de politika-
cılann İskandinav modeli ko-
nusunda bilgileri olmadığını
anlatarak, ülkede yadırganan
seçim sonuçlannın İskandi-
nav ülkelerinde olağan oldu-
ğunu bildirdi.
Hükümetlerin etkili çalışa-
bilmesi için en önemli koşul-
lann başında partilerin kad-
rolaşma olanağının ortadan
kaldınlması olduğunu kay-
deden Ecevit, Türk Silahlı
Kuvvetleri (TSK) ile Dışiş-
!eri Bakanhğı'nın siyasi kad-
rolaşmalardan kendilerini
koruduklannı ve hükümet
değişikliklerinden etkilen-
mediklerine işaret etti.
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Kadmlar...
Ömrüm boyunca kadınlardan çok etkilendim... Ka-
dınlan çok sevdim. Kadınlar konusunda çok düşün-
düm. Kadınlar için şiiryazdım. Kadınlar yüzündenacı
çektım. Bulunduğum her yerde kadınların bulunma-
sından mutluluk duydum. Kadınlara (yakın ya da ya-
bancı) kabalık ettiğim oldu. Fakat (yaş, toplumsal ko-'
num ya da fiziksel özellik farkı gözetmeksizin) onla-
ra her zaman, ayn bir saygı ve (çekingenlikle kanşık)
ayn bir ilgi duydum...
• * • '
İlk aşkım, sesini duymak şurda dursun, yüzünü bi-
le görmediğım, sadece adını bildiğim (bu adı şimdi
de anımsıyorum) bir kızdı... Benden birkaç yaş bü-1
ytik olmalıydı... Evimizden epeyce uzak, ama aynı cad-
de üzerindeki evlennın avlusunda, yine benden yaş-
ça büyük olmalan gereken erkek çocuklarla oynadı-
ğını biliyorum. Bu çocuklar topluluğunu, birkaç kez
çok uzaktan görmüştüm de... Oraya, yanlanna git-
mek, olamayacak bir şeydi... O, aralannda, bir kıpır-
tı, çok uzak ve belli belirsiz bir görüntü olarak seçe-
bildığim, başka ve ulaşılmaz dünyalara ait bir varlık-
tı... Nasıl ve neden olduğunu bilmeden, ona âşıktım.
"Ada Sahillerinde Bekliyorvm", şarkısını (kimbilir ne-
rede, kimden işitıp oğrendiğim bu şarkryı), ikinci di-
zedeki "yârim"sözcüğü yerine onun adını koyarak
çekildiğim tenha köşelerde, özellikle de akşamüstle-
ri, güneş batarken söylüyordum ve gözlerim yaşan-
yordu... 194O'lı ytllardı... Kars'taydık... 5-6 yaşiarın-
daydım...
••• "- :
llkokul aşkım, Çankın Kurtuluş llkokulu'nda sınıf
arkadaşımdı... Ama bir kez bile doğru dürüst konuş-
madık... Onun ve kız arkadaşlarının, ders aralannda,
okul avlusunda, birkaç erkek çocugun da katkdığı oyun-
lanna ben de katılmak ister, fakat kendimde bu ce-
sareti bulamazdım... Zaten onlar da beni aralanna ça-
ğırmazlardı... Çekingen, vahşi biriydim... Onu ve kız
arkadaşlarını okul çıkışında uzaktan izlerdim... Ben-
uen herhalde korkuyor, belki nefret bile ediyordu.
•••
İlk (ve tek) ergenlik aşkım, Çankın üsesi'nde sınıf
arkadaşımdı... Kışın, ders aralannda, ikimiz, başka ar-
kadaşlar kimi kez avluya çıkmaz, bir sonraki dersin
yapılacağı sınıfta sobanın çervesinde oturarak söy-
(eşirdik... Ben, kendimi rahat hissettiğimde, şarkı söy-
lemeyi severdim... Beni en çok o dikkatle dinlerdi...
Onunla hem delicesine romantik bir bağlılık hem de
acemi, çocuksu, fakat 50'li yılların bir taşra kentinde
iki lise öğrencisi arasında yaşanması yine de olduk-
ça güç tensel dokunuşlaryaşadık... Kendimi gerçek-
ten bir şair olarak hissedişim de bu aşkın mutluluk-
lanyla ve daha sonra da çözülüş süreçleri ve hüzün-
leriyle ilgilidir...
• • •
Hayatımın sonraki dönemlerinde de (ellili yaşlan-
mın ortalanna yaklaştığım bugünlere kadar) kadınlar
beni her zaman etkiledi... Onlarla ilişkilerimde za-
manla daha az çekingen olabilmeyi başardım. Fakat
"çapkın " bir erkek olmadım, olmaya da özenmedim.
Cinselliği öne çıkaçan kadından (ve erkekten) hoşlarv-
madım. Cinsetliği öne çıkaran kadını S4ğ, ttici, kimi kez
acınası buldum... Kadın avlamayı marifet sayan er-
keği ise aşağı bir yaratık olarak gördüm. Kadında ço-
cuksu bir neşe, saflık, iyilik, sevecenlik ve belki gizem
diyebileceğim bir şey, beni en çok etkileyen özellik-
leroldu...
• • •
Kadınlar ve erkekler eşit midir? Bu soru şöyle ço-
ğaltılabilir: Kadınla kadın, ya da erkekle erkek arasın-
da, mutlak bir eşitlik var mıdır? Bütün cinslerden ve
sınıflardan insanlar arasındaki toplumsal eşitsizlikle-
rin ortadan kaldınlması, yüzyıllann amacı ve müca-
delesidir, uygarolmanm ölçüsüdür. Kadınlar ve erkek-
ler arasında cinsellik bakımından söz konusu edilme-
si gereken şey ise kanımca, "eşitlik"ten çok "farklı-
lık"ttr... Hayatın büyüsünü, yaşama mucizesini, aşkı,
şiiri, sanatı yaratan da, benim inancımca, bu farklı-
lıktır... Farklı olma, eşit olmaya (ya da kimi bakımlar-
dan kadınların, kimi bakımlarından erkeklerin üstün
olmasına) elbette engel değil. Ürkütücü olan, farklı-
lığın eşitliğe indirgenmesi ve artık üzerinde hiç düşü-
nülmemesidir...
• • •
Erkeğin mi, yoksa kadının mı ya da ikisinin de mi
çokeşli (poligam) olup olmadıklarına ilişkin tartışma-
laryapılıyor... Niteliği değil niceliği öne çıkaran, kadı-
nı da erkeği de salt cinsel organa, cinsel ilişkiye, bu-
nun sayı ya da çeşitliliğıne indirgeyen, cinsel birleş-
me dışındaki bütün değerleri hiçe sayan bir anlayış
kadın, erkek ya da her iki cins için "poligami"yi sa-
vunanlarca genellikle ortak görüş olarak paylaşılı-
yor... Kadın ve erkek birbirlerinde sonsuzluğu, ölüm-
süzlüğü (ne kadar modası geçmiş sözler!) anyorlar-
sa, birbirlerinde buna dokunabiliyorlarsa, bunun adı
aşktır. Bu, tek bir eşle yaşanabılir ya da birçok eşle
(aynı zamanda ya da farklı zamanlarda) yaşanama-
yabilir... Sonuç olarak da bütün bir insan yaşamı bo-
yunca, en büyük iyimserlikle, ancak birkaç kez yaşa-
nabilecek bir olgudur... Aşkı hiçbir zaman tadama-
mış, kadın-erkek ilişkisinde sadece cinsel birleşme
ve (şu ya da bu alanda) yüzeysel yakınlaşmalar dü-
zeyinde kalmış kimselerin, bunu tek eşli ya da çok
eşli olarak yaşamalan arasında fark yoktur. Sonuç, er
geç, tekdüzelik, can sıkıntısı, düşkınklığıdır...
Yargıtay
Yargı kararlannı
tanımayana ceza yolu
ANKARA (ANKA) - Yar-
gıtay. yargı kararlannı tanı-
mayan kamu görevlilerıne
ceza yolunu açtı. Dördüncü
Hukuk Dairesı, mahkeme ka-
rarlannı 30 gün içinde yen-
ne getirmeyen ıdare aleyhi-
ne dava açılmasının yanı sı-
ra kendisine uygulama ıste-
ğı ulaştınldığı halde mahke-
me karanna uymayan kamu
görev lılenne de dava açılabı-
leceğine karar verdi.
Dördüncü Hukuk Daıre-
si'nin bu karanyla, kendisi-
ne yasaya uygun teblıgat ya-
pıldığı halde, mahkeme ka-
ran doğrultusunda işlem yap-
mayan kamu görev lilerı.
mağdurettıklen kişileretaz-
mınat ödemek zorunda kala-
cakîar.
Özellikle ıktidar degişik-
likleri yaşandığmda yoğun
olarak uygulanan görevden
almalan, sürgün ya da mes-
lekten çıkarma işlemleri hak-
kında ıdari yargı organlann-
dan venlen ıptal kararlannın
30 günJük süre ıçmde uygu-
lanmasından kaçırubnası ida-
reye pahalıya patlayacak.
Mahkeme karanyla kazan-
dığı hakkını kullanamayan
kamu görevlisi mağdurlara
destek çıkılan Yargıtay kara-
rında. idare aleyhıne dava
açılma sınırlan genışletile-
rek kişısel olarak sorumlu
kamu görevlisi aleyhine de
dava açılması sağlanmış ol-
du. Ancak Yargıtay, kamu
görevlisınin mahkeme kara-
nnı yenne getırmeme nede-
niyle cezalandırılabilmesi
için uygulama isteğınin ken-
disine ulaştınlmış obna ko-
şulu aranacağını bildirdi.