Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyeC
Imtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç •
Genel Yayın Koordınatörü. Hikmet
Çetinkaya 9 Yazıijleri Müdurlerı.
fbrahim Yıldız, Dinç Tavanç (Sorumlu)
# Habcr Merkezı Müduru Hakan Kara
# Görsel Yönetmen- Fikret Eser
Dış Habcricr: Ergun Balcı # Istıhbarat Ceneiz
Yıldırım # Ekonomı Biilent Kızanıık
0 Kultür: Handan Şenköken 0 Ş.Por:
Abdülkadir Yücelmao • Makaleler: Sami
Karaören • Düzeltme Abdullah Yazıcı
• Fotoğraf Erdorğan KöseoğJu •Bilgı-Belge-
Edibe Bıığra • \ UJI Haberlen Mehmet Faraç
Yayın Kunılu İftum Sdçok(Ba$kanX
Oriun Erinç, Oktav Kurtböke,
Hikmet Çetinkaya. Şâkran Sontr,
Ergnıı Baia, Dfaç TIMUIÇ, İbrsMm
Yıldız, Orhan Burcalı. Mustafa
Battay, Hakan Kara.
Ankara Tems/lcısı. Mııstafe Balbat # Haber Müdıirû:
Doğau Akın Aıatürk Bulvan No. 125, Kat 4, Bakanhklar-
Ankara Tel 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • lzmır
Temsılcısr Scrdar Ktak, H Zıya Blv 1352 S. 2/3 Tel-
4411220,Faks-4419117»AdanaTemalcısı ÇeünYigenoğhı,
Inönü Cd. 119 S. No: 1 Kat. 1, Tel: 3522550, Faks 3522570
Müessese Müduru Eroltrkut» MEDYA C: • Yoneöm MEDYA G : •
Koonlınatör Ahme< Koruban O Kunılu Başkanı-Genel Yönetım Kuruiu
Muhasebe BütentYeoerOldare Mûdür Gübin Erdaran Ba$kanı - Genel
HûseyinGörer^lşletmeÖnder • Koordınatör Reha Müdür Üttîn
Çeük* Bılgı-lşlem Naillnal9 Iptman • Genel Müdûr Akmed »Murahhas
Bılgısayar Sıstem Mûrüvet ÇUer Yantancıs MaıeAlulağ üye BoraGamif
YayımlayM vc Baun: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın ve Yay ıncılık A $
Türlıva£ı CdJ 19 4 ICtiloglu 34334 lst PK 246 Istanbul Td- (0/212) 512 05 05 (20 hal) faks (0 212) 513 K5 <)5
27 OCAK 1996 Imsak: 5.45 Güneş:7.13 Öğle: 12.24 Ikindi: 14.56 Akşam 17.20 Yatsı: 18.43 MEDYA C Tel 514 07 53-513 95 80-513 84 60-61, Faks. 5118466
Vadiler turizme
açıhnab'
• NEVŞEHİR
(Cumhuriyet) - Göreme'de
bulunan 30 kadar doğal
görünümlü vadinin turizme
açılması istendi. Göreme
Belediye Başkanvekili
Harun Çardak, özellikle
Uçhisar- Göreme
arasmdaki Uzundere ile
Göreme- Çavuşlu
arasındakı Bağlıdere
vadilerinin turizme
açılmasıyla bölgede önemli
turistik kaynak
yaratılacağını söyledi.
Çardak, Turizm
Bakanlığı'nın konuya ilgi
göstermesini istedi.
• KONYA (Cumhuriyet) -
Konya SSK Hastanesi'nin
yüzde 90'lık bölümünün
yurttaşlann bağışlanyla
yenilendiği bildirildi.
Hastane Başhekimi Dr.
Hüsnü Bozkurt. kentte
geniş bır kitleye hizmet
veren hastanenin büyük
bölümünün son 3.5 yılda
15 milyar harcanarak
yenilendiğini, giderlerin 6
milyannın yurttaşlann
bağışlanndan
karşılandığını söyledi.
Kredi alacaklar
befrrlendi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yüksek Öğrenim
Kredi ve Yurtlar
Kurumu'nun 1995-96
ögretim yılında vereceği
öğrenim kredisine hak
kazananiar belirlendi.
Yüksek Öğrenim Kredi ve
Yurtlar Kurumu'dan
yapılan açıklamaya göre,
öğrenim kredisı almaya
hak kazanan öğrencilerin,
belgelerini 26 Şubat 1996
günü mesai bitimine kadar
Yüksek Öğrenim Kredi ve
Yurtlar Kurumu'na teslim
etmeleri gerekiyor. Kredi
kazanan üniversite
öğrencileri ve
öğrencilerden istenecek
belgeleri gösteren listeler
ise29Ocak 1996tarihinde
yükseköğretim
kurumlannda ilan edilecek.
Dinar'da
Itiunpsnys
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Afyon Valiliği,
Dinar deprcmınin ardından
çadırlarda yaşamaya
başlayan vatandaşlara
prefabrik evler inşa
edilmesi amacıyla ülke
çapında bir kampanya
başlattı. "Dinar'daÇadırlı
Yaşama Son Verme
Kampanyası" için
yardımda bulunacak
vatandaşlar, T.C. Ziraat
Bankası Afyon Şube
Müdürlüğü 32235 No'lu ve
Vakıflar Bankası Afyon
Şube Müdürlüğü 2010280
No'lu hesap numaralanna
bağişta bulunabilecek.
Türtuye'nm
(nsburg'u
• ERZVRUM
(Cumhuriyet Bürosu) -
Kars'ın Sankamış İlçesi
Sançam bölgesinin
1991'de Turizm
Bakanlığı'nca "turizm
merkezi" ilan edilmesiyle
biriikte ülkenin önde gelen
kayak merkezlerinden biri
halıne geldiği bildirildi.
Sankamış Kaymakamı
Ömer Karaman, kış
sporlan için en uygun olan
"kristal kann" kayak
pıstinde 7 ay gibi uzun
süreyle yerde kaldığinı
söyledi. Karaman, 3 bin
800 metrelik pistin 2 bin
metrelik birinci etabının
faaliyete geçirildiğini
bildirdi.
Mutsuz beraberlikler, kişileri psikolojik ve fiziksel ciddi rahatsızlıklarla karşı karşıya bırakıyor
Aşk yetmez... Uyumhı olıııak gerekÇeviri Servisi - Sevmek ve sevilmek, aşk,
tutkular... Kaç yaşında olursak olalım vaz-
geçemeyiz bu duygulardan. Çekildiğimizi
hissederiz karşı cinsedoğru. Beraber olmak
isteriz. Acılar, özlemler, korkularyaşanz. Sev-
gimiz uğruna mücadcle eder, tüm enerjimi-
zi birliktelığimizeyönlendiririz. Veeğerba-
şanr beraber olabilirsek tüm sıkıntılann,
tüm dertlerin bittiğine inanınz. Oysa o nok-
ta başlangıç noktasıdır. tki insanın bir ara-
da yaşaması ya da yaşayabilmesindedirasıl
sıkıntı. Ne aşk ne de tutkular bizim uyum-
lu bir birliktelik yaşamamız iv'in yeter şart-
tır. Sevgi yetmez bazen yaşamın duvarlan-
nı kırmaya.
Psikoloji bilim dalı, insanın bu en temel
içgüdüsünü, askı, çok farklı yönleriyle ele
almaya başladı. Birlikteliklerde yarattığı et-
kiyi araştırdı. Ve bu araştınnalann sonu-
cunda aşkjn da, eğer içinde yaşandığı bera-
berlik uyumludeğilse, insanlan ciddi rahat-
sızlıklarla karşı karşıya bıraktığı belirlendi.
• Eşlerden birinin diğeri üzerinde çok yoğun manevi baskı
uygulaması karşı tarafta aşağılık duygulan, içine kapanma, hatta dış
dünya ile tüm ilişkileri kesme sonucunu getiriyor.
Bu rahatsızlıklann başında psikolojik bo-
zukluklar geliyor. Hayal kınklıklan insan-
larda depresyonlara yol açıp intihann eşiği-
ne getirebiliyor. Eşlerden birinin diğeri üze-
rinde çok yoğun manevi baskı uyguiaması
karşı tarafta aşağılık duygulan, içine kapan-
ma hatta dış dünya ile tüm ilişkileri kesme
sonucunu getiriyor. Şiddet, yaşama karşı
genel bir korku ve kişilik kaybına neden
olurken, güvensizlik duygusu, insanlara kar-
şı nefret ve paranoyalara yol açıyor. Çoğu
insan bu durumda sigara, alkol kullanımı-
na baslıyor. Az da olsa, özellikle çok genç
çiftler arasında uyuşturucu bağımlısı hali-
ne gelenler var. Bir tarafin diğeri üzerinde
kurduğu aşın baskının sonuçlanndan biri
de astım.
Yanlış seçimlerin yarattıklan rahatsızlık-
lar sadece psikolojik düzeyde kalmıyor. Psi-
kolojisi bozulan insan fiziksel birtakım has-
tahklar da yaşıyor. Özellikle cinsel prob-
lemleri olan çiftlerde gastrit ve ülsergibi mi-
de rahatsızlıldan çok sık görülüyor. Eşinin
sadakatinden şüphe eden tarafta ilk etkj ken-
dini uyku bozukluğu olarak gösteriyor. Uy-
kuya dalmada zorlanma ve gece ani sıçra-
malarla uyanma bu tedirginliğin yarattığı
sonuçlar. Yine aynı korkuyu yaşayan insan-
larda sürekli biryorgunluk hissi ve bütün gun
yatma isteği beliriyor. Aynı sendromlar bir
tarafın diğerini heralandaçok zorladığı du-
rumlarda da gözlemlenjyor. Bu hareketsiz-
Iiğin sonucunda ise sırt ve bel ağnlan baş-
gösteriyor. Boyunda ve omuzlarda kireçlen-
meler görülüyor. Birçok romatızma hasta-
sının kötü bir evlilik dışında başka sorunu
olmadığı ortaya konmuş durumda.
Yanlış eş seçiminin bir olumsuz sonucu
da migren. İlgi görmeyen, ciddiye alınma-
dığını düşünen ve eşinin yaşamının hiçbir
alanında var olmadığını düşünen taraf hafif
baş ağnlan sonrasında migren olabiliyor.
Tedirginliği konsantrasyon bozukluklan ya-
ratıyor, ellerde sürekli bir titreme meydana
geliyor. Giderek yoğunlaşan bu rahatsızhk-
lar sonucunda da tansiyon ve kalp rahatsız-
lıklan oluşuyor. Bu streslerin böbreklerde tı-
kanmalara yol açarak böbrek rahatsızlıkla-
n oluşrurduğu da biliniyor.
Uzrnanlann bu konuda önen\en ise şöy-
le: "Âşık ohnak önüne geçikmez bir duygu
olabilir, ancak beraber yaşamava va da ev-
ienmeye karar vermeden önce çiftk-rin ka-
rakter olarak uvum gösterip gösteremeyecek-
lerinin saptanması çok önemlidir. Bazen aş-
kın cok yoğun olmadığı ama uyumuo, anla-
yışın ve ortak yaşam Ugiierinin var oiduğu
iüşkiler daha uzun süreüdir."
Kalp hastalıklanndan
uzak durmak elinizde
GÜNDÜZtMŞtR
Sanayileşmiş ülkelenn en
ciddi halk sağlığı problemi
olan "Koroner Kalp Hasta-
hklarTndan korunmanın en
güvenilırçözüm yolu sağlık-
If yaşam şekline uyum sağla-
maktan geçiyor.
Dünyada yapılan tüm araş-
tırmalann ortaya çıkardığı or-
tak sonucagöre sıgaradan vaz-
geçmek, yüksek tansıyonun
kontrol altında tutulması. k o
lesterol düzeylennm düşürül-
mesi, ıdeal miktarda kalori
alınması, uygun düzeylerde
egzersız ve şeker hastalığının
kontrolü, koroner kalp hasta-
lıklanndan korunmada bınn-
cil koruma yöntemlen olarak
sıralanıyor.
İstanbul Tıp Fakültesı Kalp
ve Damar Hastalıklan Araş-
tırma ve Uygulama Merkezi
Müdürü Prof. Dr. Ferruh Kor-
kut, risk faktörlennin azaltıl-
masıyla halk saglıgı sorunla-
nnın başında gelen koroner
kalp hastalıklannın önlene-
bıleceğini, geciktirilebıleceği-
ni ya da hafifletılebileceğini
belırtiyor. Bınncil koruma-
nın koroner kalp hastalıgını
meydana getıren risk faktör-
lennin değiştirilmesı ve azal-
tılmasını ıçerdıginı belirten
Prof. Dr. Korkut, ikıncil ko-
runmanın ise oluşmuş koro-
ner kalp hastalığının seyrini
geciktırmek için yapılan gın-
şımler olduğunu vurguluyor.
Uzmanlar, koroner kalp
hastalıklanna yol açan risk
unsurlannı şöyle sıralıyor:
"Serum kolesterol düzeyi
ile koroner kalp hastalıklan
arasında sıkı bağlar bulunu-
yor. Yüksek plazma koleste-
rol düzeyının yıne koroner
kalp hastalığı ile çok yakın
ilışkisi bılındiğınden büyük
risk faktörüdür. Buna göre
plazma kolesterol düzeyinin
!80mg/dl'nın altında tutul-
malı.
Doymuş yağ ve bol koles-
terolle beslenme alışkanlığı
olan toplumlarda koronerkalp
hastalıklanna daha sık rast-
lanıyor.
Budeğen yüksek olaniann
alkol ve şekerlı besinleri azalt-
ması gerekiyor.
Hipertansiyon da koroner
kalp hastalığına neden olma-
da önemli bir risk faktörüdür.
Bu nedenle mutlaka doktor
kontrolü altındatakıp edılme-
lıdır
Şişmanlığm da önemli bır
risk faktörü oiduğu biliniyor.
Aynca şişmanlık yüksek tan-
siyonun yanı sıra glikoz me-
labolızmasının bozulmasına
ve kan yağlannın yükselme-
sine neden olmaktadır. Şiş-
manlık özellikle kadın ve er-
keklerde ileri yaşlarda daha
tehlikeli bir hale dönüşmek-
tedir.
Şeker hastalığı da bir dığer
risk faktörüdür. Dıyabetik
kimselerde şekerin diyet. ilaç
veya her ikisi ile biriikte kont-
rolünün yanı sıra ideal vücut
ağırlığına inilmesi ya da yük-
sek tansiyon ve kan yağlan-
nın kontrol altında tutufması
gerekmektedir. Sıgaradan
mutlaka uzaklaşmalı vegün-
iük aktıvıtelenn arttınlması
önem kazanmaktadır."
1994- 1995Dûnya
Şarnpiyonu Rus çift
Oksana Gritschuck ve
Evgeny Platov. Sofya'da
düzenlenen Avrupa Buz
Pateni Şampiyonasf nda
çiftler programında
müthiş bir gösteri yaptı.
Çiftlerde ilk sırada yer
alan Rus çiftin altın
madalyayı
yakalayacağına kesin
gözüyle bakjlıyor.
(Fotoğraf: REUTER)
5 milyar kiloıııetrelik yolculuk tamanılandı
Çeviri Servisi - 6 yıl süren 3.2 milyar
millik (yaklaşık 5 milyar km) Jüpiter
yolculuğunu başanyla tamamlayan Ga-
IDe, uzay biiimlerinde yeni bir çağın baş-
ladığını müjdeliyordu.
NASA tarafından açıklanan Jüpiter
gezegenine ilişkin bilgiler. bilim adam-
lannın güneş sisteminin oluşumunu açık-
layan kuramlanna büyük katkılarda bu-
lundu.
Artık uzay bilimcileri, dünyaya ba-
ğımlı gezegen ve yıldız araştırmacılan
olmaktan kurtuluyor. Uzay uçuşlan tek-
nolojisi ile bilim adamlan evrene ulaşıp
sırlannı çözebilecek.
Jüpiter, Satürn ve Uranüs gibi "gaz
devi'' gezegenler, bilim adamlan için bü-
yük önem taşıyordu. Bu gezegenler gü-
neş sisteminden çok uzak olduklan için
atmosferlerindeki gazlar ka>Tiamıyor ve
böylelikle bileşimleri güneş sistemini
oluşturan ilkel maddeleri bünyesinde ba-
nndınyor. Güçlü yerçekimleri bugazla-
n sıkıca tutuyor, Dünya ve Merih gibi içi
kaya gezegenlerden çok farklılar.
Şaşırtıcı bulgular
Ama Galile'nın araştırma uydusunun
gönderdiği bilgiler bilim adamlannı çok
şaşırtmıştı. Bulgular, Jüpiter'in bilim
adamlannın düşündüğünden çok daha
gelişmiş olduğunu ve güneş sisteminin
oluşumunun anlaşılması için çok iyi bir
kılavuz oluşturamayacağını gösteriyor-
du.
Hidrojen ve helyum evrende büyük
miktarlarda bulunan elementler, ama bi-
lim adamlan güneş sistemini oluştur-
muş olan toz ve gaz bulutlanmn karbon,
sülfûr ve diğer ağır elementleri de içer-
digini düşünüyoriardı. Ne var ki Galile'nin
bulgulan Jüpiter'in bilim adamlannın
varsaydığindan çok daha kuru olduğu-
nu ve umuian helyum miktannın ancak
yansını içerdiğini ortaya koydu. Ama
neon, sül für ve karbon miktarlan belcle-
nenin üzerine çıktı.
Bulgular Jüpiter'de, subuhan olma-
masmdan dolayı, Dünya'da oiduğu ka-
dar sık yıldınmlı firtınalar olmadığını
gösterdi. Ama araştırma uydusu atmos-
fere girerken saattc 300 milden daha şid-
detli rüzgârlarla karşı laştı.
NASA'da büyük yankılar uyandıran
Galile'nin bulgulan Avrupa'da o kadar
da büyük ilgi uyandırmadı. Avrupalı uzay
bilimcileri Galile, bulgulannın yeni bir
çağ açmadığını, NASA'nm, bütçesinin kı-
sıtlamnaması için olaylan abarttığmı ile-
ri sürüyor.
1978 yılında, Vbyager uzay aracınm
Mars gezegine yapmış oiduğu yolculu-
ğun bir benzerinin Jüpiter gezegenine de
yapılması planlandı. Galile'nin Aralık
1981 'de firiatılması düşünülüyordu, ama
bütçe kısıntılan buna izin vermedi.
Yolculuk başhyor
18 Ekim 1989 yılında Galile uzay yol-
culuğuna başladı. Şubat 1989 - Aralık
1990 arasında yerçekimi kaynaklı hız
kazanmak için Dünya ve Venüs çevre-
sinde daireler çizdı. 1991 yılında Gali-
le'nin ana anteni bozuldu. Bilim adam-
lan bundan sonra umutlannı aracın ikın-
cil antenınebağladı Aralık 1992'deGa-
lile, Dünya çevresindeki yörüngesinden
aynlıp Jüpiter'e doğru yola çıktı.
Temmuz 1995'te koni biçimli ısı kal-
kanlı atmosferik araştırma uydusu Ga-
lile'denaynldı. Kasım 1995'teanagemi-
nin teybi bozuldu ve uydudan gelecek ve-
rilerin kaydedilememe olasılığı bilim
adamlannı çok korkuttu. 7 Aralık 1995
günü uydu saatte 106 bin milhızla Jüpi-
ter atmosferine girdi ve 4 dakjka sonra
hızı 250 mile düştü. Uydu. ana uzay ara-
cının ikincil antenine radyo dalgalan ara-
cılığıyla 57 dakika boyunca atmosfer-
den topladığı verileri iletti ve sonra yan-
dı. Bu arada Galile, Jüpiteryöriingesine
girmişti, aracın teybi de çalıştı ve sinyal-
ler Dünya'ya iletildi. 22 Ocak 1996 gü-
nü NASA veri çözümlemelerini dünya
kamuoyuna açıkladı.
Sulak
alanlardaki
kuşlar
sayılıyor
İstanbul Haber Servisi -
Doğal Hayatı Koruma
Demeği'nce(DHKD)
yürütülen bir çalışma ile
Türkiye'nin sulak
alanlannda kışı geçiren
kuşlan belirlemek
amacıyla sayım
yapılıyor. 16 ocakta
başlayan ve 25 kuş
uzmanınca
gerçekleştirilen sayım
çerçevesinde Türkiye'nin
60 sulak alanındaki nesli
tükenmekte olan kuşlann
sayılan da belirlenecek.
DHKDyetkilıleri,31
ocağa kadar sürecek
calışmanın, merkezi
Ingiltere'de bulunan
Uluslararası Su Kuşlan
ve Sulak Alanlar
Araştırma Bürosu'nun
(1WRB)
koordınasyonunda
gerçekleştiğini belirterek
kuş göçünün yoğun
olarak yaşandığı ocak
ayında yapılmasının
önemli olduğuna dikkat
çektiler.
1967'den bu yana, gerek
sulak alanlar, gerekse su
kuşlan açısından büyük
bir zenginliğe sahip
Türkiye'deki sayımlann
yabancı uzmanlar
tarafından yapıldığmı
söyleyen DHKD
yetkilileri. "Derneğrmiz,
son birkaçyıldır
sayımlan üstienmis, bu
arada nitelikü kuş
gö/lemcisi sayısını
arttırma>ı da
başarmıştır" dedi.
Sulak alanlann 1950'li
yıllardan bu yana DSİ
tarafından yürütülen
kurutma ve sulama
projeleriyle tahrip
edıldiğini kaydeden
DHKD yetkilileri, şu
görüşlere yer verdiler
"Bu durum, çok büyük
bir ekoiojik zenginliğe
sahip sulak alanlann
bozulmasına yol açarken
çevTesinde de iklim
değişikligine ve kuraklıga
yol açnustır. Aynca bu
bölgelerdeki aşın
avlanma da canb
türlerinin yok olmasına
neden olmustur."
Avrupa, Kuzey ve Güney
Amerika, Afrika ve
Asya'nın sulak
alanlannda da yapılan
benzeri çalışmalar,
IWRB'nin Ingiltere'deki
merkezi nde
değerlendirilecek.
onunda masallann elması da
politikaya kanştı. Havva'nın
Adembabamızayediripdehe-
pimizi dünyaya attırdığı "etaıa"yı na-
sıl unuturuz? Pamuk Prenses'e de
tt
zehirli 6^113^1 yaşlı cadı vermemiş
miydi? O yüzden de "eüna", oldum
bittim netameli bir meyve sayılmış-
tır. Ama Tansu Çüler, "Elmanın ya-
nsı senio,yansı benim oisun" derken
IVfesut Bey'e özel bir ikramda bulu-
nuyor gibi yapmış. fakat Mesut Bey
de parmağını başına dayayarak "ak-
lımda" işareri çakmıştır. Böylece, or-
tadan ikiye bölünen elma dâ yenme-
yerek meyve salatası olmak üzere ta-
bağa atılmıştır.
MESELA DEDİK ERDAL ATABEK
Politik meyve salatası...
'Hurma'yı kim koydu?..
M
eyve salatası yapılan tabağa
güzel bir "hurma"run kon-
duğu da dikkatlerden kaç-
mamıştır. Kimin koyduğu bilinme-
mekle beraber, köşede oturmuş bek-
leyen Necmettin Hoca'nm kıs kıs gül-
mesinden onun koyduğu kanaatine
vanlmıştır. Hoca, masanın çevresin-
de dolananlann eninde sonunda "hur-
ma"yı yiyeceklerinden emin görün-
mektedir.
- "Siz hele hurmayı yeyin, kurma-
yıdabanabırakurdiyen Hoca, "Bun-
tor anlaşamazlar,göreceksüıiz, sonun-
da benim dedigime gelecekler" deyu
mütalaa beyan etmektedir.
Armut neden mönüye
girmedl?..
E
lma nasıl bir günahkâr meyve
sayılıyorsa armut da o denli
politik nezakete aykın bulun-
maktadır. Dilimize nasılsa gırrruş olan
".Armudun iyisini a>üar yer" atasözü
nedeniyle o canım armut böyle bir
sırada hak ettiği yeri alamamaktadır.
Oysa bu atasözündeki "ayı", hak et-
mediği halde güzel şeylere nail olan
münasebetsizi temsil etmektedir ki,
politik hayatımızda asla böyle bir şey
olmamaktadır. Ama ne hikmetse bu
meyve salatasına "armırt" konma-
mıştır. O nedenle de politik kulis uz-
manlanna densiz bir yakıştırma fir-
satı kalmamıştır. Şu sıralar kimse
kimseye "armudun iyisi''ni vermi-
yor, tamam mı? Dedikoduya mahal
yok.
Mesut Bey. Biilent Bey'e
neden Uzttm verdi?..
M
esut Bey'in iyice yıkanmış
güzel bir salkım üzümü Bü-
lent Bey'e vermesinin yo-
rumlan hâlâ sürüyor. Bülent Bey de
her zamanki nezaketiyle hafifçe doğ-
rularak "zahmet ettiniz" derken iki
üzüm tanesini ağzına attığı görülmüş-
tü. Böylece, Mesut Bey, "tşte sana
üzüm, sendedir gözüm" demış ol-
makta. Bülent Bey de "Aldım üzümü,
ayırmam gözümü" diyerek manili bir
karşılık vermekteydi. Politikyorum-
cular *etaıa"nın pek başanlı olmama-
sına karşın *üzüm"ün pekiştirici et-
kisinin görüldüğünü belirtmekte, an-
cak sonucun pek belli olmadığını,
"fizöm" sıkıldığı zaman ortaya "şı-
ra*nın mı yoksa "sirke"nin mi çıka-
cagının şimdiden belli olmayacağını
söylemekteler. O yüzden de "üzüm"
politikasının nasıl bir sonuç verece-
ği merakla beldenmektedir.
Mu$mula rağbete bindi...
~W~ fenüz tabağa konmamakla be-
/ / raber, masada gösterişli bir
JL J. yendeduran"musmula", şim-
diden dikkatleri üzerinde toplamayı
başardı. Buna neden olarak son Ame-
rikan dergilerinde
u
muşmula"nın pek
şifalı bir meyve oiduğu, anrioksıdan-
lar üzerindeki etkisiyle kanseri ön-
lerken içindeki birmaddenin yaşlı er-
keklerdeki iktidar sorununa derman
olduğunu yazmalan gösterilmekte-
dir. İşte bu "iktidarsıznğa karşı şifalı
mesmula" tezi, iktidar arayışı için-
deki politik çevrelerin ilgisini birden-
bire bu meyveye yöneltmelerine yol
açmış görünüyor. O bakımdan, "muş-
mula"nın salata tabağına konup çar-
çuredilmeyerekayn bir yerde itina ile
saklanmasının daha yerinde olacaği
düşünülüyor.
Ayva gene vatandaşın...
ugelişmelere her zamanki gi-
bi umutla bakan vatandaş top-
luluğunun "Yahu, bunlar ge-
ne her şeyi paylaşıyoıiar, bize bir şey
kalmadı mı?" diye sızlanmalan üze-
rine bir basın toplantısı yapan basın
sözcüleri:
- "Öyle şey olur mu sevgtti vatan-
daşlar? Size meyvelerin en iyisi olan
'ekmek ayvası 'ndan verilecek. Hem
kamuuzıdoyuracak, hem agzmta tat-
landıracak 'ekmek ayvası' aynı za-
manda komposto ve tath yapmava da
müsanHr. 'Ekmek ayvası'nı seçme-
nin nedeni, sizi ekmek kuyruklânn-
dan kurtarmakür. 'Ayva çorbası'yla
yemegimizc başlar,kompostosuyia bi-
tirsiniz? Her şey sizin içindir,burada-
küer kendüeriiçin birşey isterierse btt-
mem ki ne olsunlar?"
Sözcülerin bu sözleri vatandaşlar
arasında büyük bir memnunıyet ya-
ratmış olup memleketin geleceğine
duyduklan güven bir kat daha art-
mıştır.
Siz buna inanmıyor musunuz?..