23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 OCAK 1996 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Ligde 2. yarı heyecanı 18. hafta 26-28 Ocak 1996 Bursaspor - Antalyaspor Karşıyaka - Fenerbahçe Beşiktaş - Kayseri Gaziantep - Samsun Eskişehirspor- Samsun Altay - Denizli Kocaeli - Gençlerbirliği Ankaragücü - Trabzonspor Galatasaray - Van 19. hafta 14 Şubat 1996 Istanbulspor - Ankaragücü Kayseri - Denizli Gençlerbirliği - Beşiktaş '. Antalya - Kocaeli Trabzon - Gaziantep Fenerbahçe - Eskişehir _.' Vanspor- Karşıyaka .., Samsun - Bursaspor ,; Altay - Galatasaray 20. hafta 9-11 Şubat 1996 Altay - Vanspor Gaziantep - îstanbul Beşiktaş, - Antalya Ankaragücü - Fenerbahçe Bursaspor - Trabzonspor Kocaeli - Samsun Galatasaray - Kaysen Eskişehir - Karşıyaka Denizh - G Birliği 21. hafta 16-18 Şubat 1996 Trabzon - Kocaeli Fenerbahçe - G.Antep Kayseri - Altay Samsun - Beşiktaş tstanbulspor - Bursa Karşıyaka - Ankaragücü Van - Eskişehir Denizli - Antalya G.Birliği - G.Saray 22. hafta 23-25 Şubat 1996 Bursaspor - Fenerbahçe Ankaragücü - Eskişehir Gaziantep - Karşıyaka Kayseri - Van Kocaeli - Jstanbulspor Beşiktaş - Trabzon Denizli - Samsun Galatasaray - Antalya Altay - Gençlerbirliği 23. hafta 1-3 Mart 1996 Eskişehir - Gaziantep Vanspor - Ankaragücü Samsun - Galatasaray Îstanbul - Beşiktaş Fenerbahçe - Kocaeli Karşıyaka - Bursa Gençlerbirliği - Kayseri Antalya - Altay Denizli - Trabzon 24. hafta 8-10 Mart 1996 Beşiktaş - Fenerbahçe Altay - Samsun Gaziantep - Ankaragücü Denizli - Îstanbul G.Saray - Trabzon Kayseri - Antalya Bursa - Eskişehir Kocaeli - Karşıyaka G.Birliği - Van 25. hafta 15-17 Mart 1996 tstanbulspor - G.Saray Eskişehir - Kocaeli Trabzon - Altay Karşıyaka - Beşiktaş Ankaragücü - Bursa Van - Gaziantep Antalya - Gençlerbirliği Samsun - Kayseri Denizli - F.Bahçe 26. hafta 22-24 Mart 1996 , Kayseri - Trabzon Bursa - Gaziantep Denizli - Karşıyaka Galatasaray - F.Bahçe Altay - Istanbulspor »' Gençlerbirliği - Samsun Kocaeli - A.Gücü ' Beşiktaş - Eskişehir Antalya - Vanspor 27. hafta 29-31 Mart 1996 İstanbulspor - Kaysen Denizli - Eskişehir Karşıyaka - Galatasaray Ankaragücü - Beşiktaş Gaziantep - Kocaeli Van - Bursaspor Samsun - Antalya Trabzon - G.Birliği Fenerbahçe - Altay 28. hafta 5-71Nisan 1996 Beşiktaş - G.Antep Denizli - A.Gücü Samsun - Van Kayseri - Fenerbahçe G.Birliği - Îstanbul Antalya - Trabzon Kocaeli - Bursa G.Saray - Eskişehir Altay - Karşıyaka 29. hafta 12-14 Nisan 1996 îstanbul - Antalya K.Yaka-Kayseri Denizli - G.Antep A.Gücü - G.Saray Bursa - Beşiktaş Van - Kocaeli Trabzon - Samsun Fenerbahçe - G.Birliği Eskişehir - Altay 30. hafta 19-21 Nisan 1996 Antalya - F.Bahçe Altay - A. Gücü Kayseri - Eskişehir Samsun - îstanbul Beşiktaş - Kocaeli Denizli - Bursa G.Saray - G.Antep G.Birliği - K.Yaka Trabzonspor- Van 31. hafta 26-28 Nisan 1996 istanbulspor - Trabzon Fenerbahçe- Samsun Kocaeli - Denizli Bursa - G.Saray Van - Beşiktaş K.Yaka - Antalya Eskişehir - G.Birliği Ankaragücü - Kayseri G.Antep - Altay 32. hafta 3-5 Mayıs 1996 Trabzon - Fenerbahçe Altay - Bursa Antalya - Eskişehir Van - İstanbulspor G.Saray - Kocaeli Kayseri - G.Antep G.Birliği - A.Gücü Samsun - K.Yaka Beşiktaş - Denizli 33. hafta 10-12 Mayıs 1996 Eskişehir - Samsun Bursa - Kayseri Denizli - Van Beşiktaş- G.Saray Fenerbahçe - Îstanbul Karşıyaka - Trabzon Ankaragücü - Antalya G.Antep - G.Birliği Kocaeli - Altay 34. hafta 17-19 Mayıs 1996 Van - Fenerbahçe Antalya - G.Antep Îstanbul - K. Yaka Altay - Beşiktaş Kaysen - Kocaeli G.Birliği - Bursa Samsun - A.Gücü Trabzon - Eskişehir G.Saray - Denizli FİKRET DAĞUOĞIU G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada diyor. Ortalık toz dumanken arada kaleler çıkıp "Merak etmeyin, gördüğünüz gi- bi herşeyyolunda"diyor. Iki hamleya- pan, "Goool..." diye bağınyor. Piyonlar- dan birini kapan, pazarlık yapıyor "Dunun yerine fili isterim..." - Neden? "Çünkü hamlem güzeldı..." Karşı taraf düşünüyor, "olabilir" di- yor, ama bir şartla: "Sen de benim filimi almıştın, onupi- yonla değiştirirsek..." Oyıınun kurallan arada bir anlaşmalı değişiyor ve satranç devam ediyor. Yukarıdaki tanımlamalar abartmalı gelebilir. Dünkü gelişmeleri aktaralım, yorumu siz yapın. DYP Genel Başkanı ve Başbakanlık koltuğunun ödün vermez savunucusu Tansu Çiller, dün sabah DSP lideri Bü- lent Ecevit'i aradı ve şöyle dedi: - Siz daha önce yaptığınız bir değer- lendirmede, ANAYOL için Meclis Baş- kanlığı bir partiden olsun, başbakanlık birpartiden olsun demiştiniz. Bakın biz görevimizi yaptık ve Meclis Başkanlı- ğı'nı ANAP'a verdik... Ecevit, karşılık veriyor: - Ama ben anlaşarak yapmanız ge- rektiğini düşünmüştüm. Böyle tek ta- raflı olmaz ki... Ecevit, başbakanlığın dönüşümlü de- ğil, bölüşümlü olmasında ısrar ediyor. Koalisyon Satrancı... "Halk, cok partili koalisyon mesajı ver- di. Bu Iskandinav modelidir. Ama bu- nun yerine Fransız modeli aranıyor" di- yor. Ecevit'le bir süre de "elma" üzerine sohbet ettik. DSP lideri, ANAP'la DYP anlaşamazsa "kırmızı" elmanın "yeşil" elmaya dörtüşeceğini söylüyor. Yeşil elma biraz tatsız olur. Ekşidir... CHP lideri Deniz Baykal ise geliş- meleri "üzerinde yorum yapmaya de- ğer" bulmuyor. Dünkü görüşmemizde, durumda değişiklik olmadıkça sürekli değerlendirme yapmanın gereksiz ol- duğunu söyledi. Bugünkü olasılıklar üzerine yaptığı değerlendirmelerin ise şu aşamada yazılmasını istemiyor. DSP ve CHP, olası bir hükümet krizi- ne meydan vermek istemediklerini baş- tan vurguladıkları için, merkez sağ par- tiler solu bir bakıma, "yanlannda" gö- rüyorlar. ANAP'ta ise önceki gece sabaha ka- dar, koalisyonla dans vardı. Milletvekil- leri, ağız birliği etmişçesine, "Tansu Çil- ler'in başbakanlığını istemiyonız" de- diler. ANAP grubunun görüşü, dün saat 11.00'de kamuoyuna açıklandı: "Çiller başkanlığında bir hükümete hayır." ilerleyen saatlerde Yılmaz da şu de- ğeriendirmeyi yaptı: "DYP bize getirdiği öneriyi revize ederse dunımu yeniden değerlendiri- riz." Bu iki açıklamayı ters çevirdiğimizde ortaya şu çıkıyor: "DYP, Çiller'in başbakan olmadığı bir önehyle gelirse hükümeti kurabiliriz." Senaryolar giderek artıyor. Önümüz- deki günlerde üzerinde konuşulacak hükümet biçimleri artık birkaç seçenek- le sınırlı değil. Çiller, "RPile kesinlikle koalisyon kur- mayacağım" dedi, ama beyninin önem- li bir bölümünü oluşturan Yalım Erez, niyeti bozdu: "RP ile ANAP kuracak da biz niye ku- ramayacağız?.." Yalım Bey'de çalım çok. Öİmaz olmaz... Erez, Türkiye Siyaset Odalan ve Me- bus Borsalan Birliği Başkanlığı'nı ya- parken de Çiller'in A takımındaydı. Ya- lım Bey'in böyle bir değeriendirmeyi Çil- ler'in bilgisi dışında yapması zor. Belki tümceyi ters çevirmek de olası, Çiller herhangi bir değerlendirme yaparken Yalım Bey'in bilgisinin olmaması zor. Koalisyon kurma çalışmalarında bir- kaç anahtar tümce var: - Memleketin yüksek menfaatlan... - Devletin devamlılığı... - Ülkemizin hükümetsiz kalmaması... Söze bu tümcelerle başladınız mı, is- tediğiniz gibi sürdürebilirsiniz. Çiller bir gün yukandaki tümcelerden biriyle baş- layıp "...Bu nedenle RP ile koalisyon yapma durumundayız" diye devam edebilir. Yakın geçmişten kısa bir anımsatma yapalım. Baykal, CHP Genel Başkanlı- ğı'na seçildikten bir hafta sonra Çiller'e grttiğinde, "Karşımda Başbakan bula- madım" deyip hükümeti bozmuştu. O ortamda ANAYOL yeniden ısıtıldı. O dönemde en son olasılık, DYP-CHP hükümetinin yeniden kurulmasıydı. Bugün de DYP-RP koalisyonu en son olasılık gibi görünüyor, ama bizde işler her an ters gitmeye uygun, sürdüğü için, böyle bir koalisyon sürpriz olmaz. RP ile bir koalisyon yapmaya en uy- gun liderierden birinin Çiller olduğu söy- lenebilir. Seçim meydanlannda kullan- mıştı, Kuran-ı Kerim'i var, başörtüsü var... Iç ve dış sorunlar böylesine ağır- laşırken koalisyon hesaplannın giderek kişiselleşmesi kaygı verici. Ancak, alt- yapısı sağlam oluşmamış, haftada üç kriz yaşayıp her seferinde sallanacak bir hükümetle de bir yere gitmek güç. Belirsiz ortam, en jyimser öngörüyle şubatın ortasını bulacak gibi görünü- yor. Şubatta yeni bir hükümet olur mu, kimlerle, nasıl olur? Bu soruyu bir tekerleme ile yanıt- layalım: Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz... Bakaıılık, ekmek fi\ atkiHiiı denetleyecek • Ekmek fiyatlanndaki yüksek artışlar, finncılarla yerel yönetimleri karşı karşıya getirdi. Fiyat artışlannda tek sorumlunun fınncılar olmasına tepki gösteren Ankara Fınncılar Odası Başkanı Yusuf Ekşi, "Buğday üretimini ve fiyatlannı ayarlamayan değirmenciler ve halk ekmek fabrikası, kargaşanın sorumlusudur" dedi. artışlannda tek sorumlu olarak fı- nncılann gösterilmesine tepki gösteren Ankara Fınncılar Odası Başkanı Yusuf Ekşi, "Buğdav üre- timini ve fiyatlanm avariamayan degirmenciier \e halk ekmek fab- rikası kargaşanın sorumlusu- dur"dedi. Sanayi ve Ticaret Ba- HAZALATEŞ ANKARA - Sanayi ve Ticaret Bakanlığı. ekmek fiyatlannda ya- şanan istikrarsızlık ve taıtışmalar üzerine, denetim karan aldı. Tar- tışmalar, yerel yönetimlerle fınn- cılan karşı karşıya getirdi. Fiyat kanlığı'nın ekmek fıyatında tekel oluşturulmasını önleyici girişimi- ni desteklediklerini belirten Ekşi, "Ekmek sjyasetten çıkanlmaJı" dedi. Türk-Iş Araştırma Merkezi de dört kişilik bir ailenin aylık ek- mek giderinin 2 milyon 400 bin li- ra olduğunu belirledi. Ankara Fınncılar Odası Başka- nı Ekşi. Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, yerel yönetimlerin ekmeği, fiyatının çok altında sat- masını "çifte standart" diye nite- lendirerek bunun haksız rekabete yol açtığını söyledi. Ekşi. 6 bin 500 liradan satılan halk ekmeğinin haksız rekabete yol açtığını ifade ederek, "Yerel yönetimlerellerin- de un stoku olduğu için ekmeğe zam yapmadılar. Oysa biz unu günlük alıyoruz. Bu durumda be- lediyenin karşısında haksız reka- betle ekmek satamayız'îdiye ko- nuştu. Ekşi, Sanayi ve Ticaret Ba- kanlığı'nca önceki gün alınan ka- rarla, ekmek fiyatlanndaki karga- şayı düzenleyecek bir denetim ör- gütü kurulmasını destekledikleri- ni söyledi. Ankara Büyükşehir Belediye- si'ne bağlı Halk Ekmek Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ük- TZOB Başkanı, fiyat artışının buğdaya bağlanmasının yanlış olduğunu söyledi 'Ekmek fi\ atıııclaki arüş, enflasyonu aştı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Ziraat Odalan Birliği Başkanı (TZOB) Faruk Yücel, ekmek fiyatlanndaki artışın, enflasyon 1 doğrTfrTusundî! gCTçeWe$en trugdtff *••••••• fiyatlanndaki yûkselmeyi aştığını söyledi. Yücel, son on yılda buğday fiyatlanndaki artışın yüzde 1678 düzeyinde gerçekleştiğine dikkat çekerek, ekmek fiyatlannın da yüzde 2500 oranında yükseldiğini belirtti. TZOB Başkanı Yücel, ekmek fiyatlanndaki artışı, buğday fiyatlanna bağlamanın yanhş olduğunu belirterek, artıştaki nedenin belediyeler ve ilgili meslek kuruluşlannın duyarsızlığından faydalanan fınncılann haksız kazanç elde etmesi olduğunu söyledi. Yücel, Pffmcılar Birliği' nwr,ekmegin ; *«kkal kânda katılarak fiyatlandınldığını kaydederek, "Belirienen bu fivatla saüş yapan fınncılar, dağıtım ve ba\i kârlannı haksı/ kâr olarak kendj kâr marjlanna ekJiyorlar" dedi. TZOB bakkal ve fınndaki ekmek satış fiyatının aynı olmaması gerektiğini ifade ederek, fınn satış fiyatının belirlenip bayi satış fiyatlannın serbest bırakılmasını önerdi. Fınncılann, yüzde 40'a varan kazançlan üzerinden vergi kaçırmalannın önüne geçilmesi gerektiğini belirten Yücel, bunun da ancak ekmeklerdeki etiketlerin seri numarasıyla imal edilmesi ve bu sayede üretim sayısının takibiyle yapılabileceği görüşünü açıkladı. TZOB Başkanı Faruk Yücel, ekmek fiyatlanndaki artışlann engellenmesi için, ekmek ihalelerinde yıllık ihaleler yerine, her ekmek fiyatı değiştiğinde resmi kuruluşlarca (KİT'ler dahil) yeniden ekmek ihalesi yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi. bahar da 6 bin 500 liradan satılan ekmeğin, 15 gün sonra 7 bin 500- 8 bin Iiraya yükseltileceğini bildir- di. llkbahar, ekmeğe "gramaj standartı" getirilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Dar getirli halkuı yediği ekmeğin fiyatını ve grama- jını belli bir seviyede tutmak zo- rundavTz" dedi. Ekmek fiyatlann- daki arhştan fınncılan sorumlu tu- tan ilkbahar, şunlan söyledi: "Şu anda stoklanmızı kullanı- yonız. Dar gelirii halkın yediği ek- meğinfiyatınıbefli seviyedetutmak zorandâyız. Fınncılar da bunu ayarlamalı. Bir bakkala 2 bin §00 lira kâr veriliyor. Bu da tüketki- den çıkıyor. Fınncılar bu çıknıazı çözmeli. Fınncılar kartel oluştu- rup dar getiriilere sıkıntı vermek yerine uygun bir fiyat belirlemeli." 1 aylık ekmek: 2 milyon 400binlira Türk-tş Araştırma Merkezi'nce yapılan araştırmada, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve ye- terli beslenebilmesi için yapması gereken zorunlu harcamalar için- de, ekmeğin günlük tüketiminin ortalama olarak 6.4 adet olması gerektiği belirlendi. Araştırmaya göre 57 bin 600 lira olan günlük ekmek harcaması tutan, yapılan son zamlar ile ortalama 80 bin Ii- raya çıktı. Böylece dört kişilik bir ailenin aylık ekmek gideri 2 mil- yon 400 bin Iiraya yükselmiş oldu. DAYI KAPTIRMAYIN ırli^ır 2' Hiç bir batı toplumunda Cumhuriyet bu süreçte kurulmamıştır." 1. KOŞU: F: Fiyaka 3 (4), P: Melihcan (1). PP: Hande- nur(ll), S:Ece3(8). 2. KOŞU: F: Elektör (3), P: Vira Vira (4), PP: Celaz (2). 3. KOŞU: F. Tekir(9), P: Inci 34 (3), PP: Sancarh (2), S: Zehra2(l). 4. KOŞU: F: Sandokan (2), P: Mücahitim (5), PP: Mep- histo(4), S: Apaz(l). 5. KOŞU: F: Nurtay (10), P: Gaddar (2), PP: Şahbatuı (7), S: Barakbeyi(l). 6.KOŞU: F: Umutcan (8), P: Ulucan (1), PP: Kılıçali (6) S: Karsavuran 1(10), SS: Canan 4 (9). 7. KOŞU: F: Cristo (3), P: Hot Vote (4). PP: Sheriff (2) S: Nyssa(l). Gününİkilisi:5Koşu.2/10 TabelaBahis:8. 1.6. 10. 9. ALTILI GANYAN de MERHABA , ÇAĞDAŞ TÜRKİYE Yapım - Yönetim FerideBİlGİN 3 4 2 9 3 2 1 6 2 5 10 2 7 elgesel OLAYLARIN ARDENDAKI GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada Primakov, sertlik yanlısı bir kişi olarak biliniyor. Rusya'da Dışişleri Bakan- lığı görevinin bir ölçüde, "içişleri"n\ de içerdiği söy- lenebilir. Zira Rusya, Orta Asya ve Kafkaslar için "ya- kın komşu" politikası izli- yor. Bu ülkeieri Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) olarak kendi şemsıyesi al- tında toplayan Rusya'nın eski SSCB'nin "nüfuzala- nına" sahip olmak istedi- ği, Batı'da da çok sık ya- pılan bir yorum. 19 ocak günü yapılan son BDT zirvesinde alınan kararlarla Moskova'nın hedeflerinın bire bir örtüş- mesı de Rusya'nın politi- kasını netleştiren bir du- rum. Rusya'nın gerek kendi toprakları ıçindeki özerk cumhuriyetlere gerekse "yakın komşu "\ar\na karşı izlediği politikanın giderek sertleştiğı dikkati çekiyor. Batı bugün için, kendi çıkarlanna dokunmayan bu politikaya sessiz kala- rak destek veriyor. Türkiye ise "Orta Asya ile kardeşiz, Rusya ile dostuz" biçiminde özetle- nebilecek bir politika izli- yor. Ancak, uluslararası iliş- kilerde sorunlar masaya konduğunda "kartlar" ara- sında ne kardeşlik vardır ne de dostluk. ••• Bütçede <dev' seçim • Baştarafi 1. Sayfada milyar lira ile gelir vergisi aldı. Kurumlar vergisinden 102 trilyon 771 milyar lira- lık gelir sağlanırken, bütçe- ye Akaryakıt Tüketim Ver- gisi'nden 103 trilyon 194 milyar lira kaynak geldi. Attila'nın verdiği bilgile- re göre, genel seçimlerin ya- pıldığı aralık ayında 148 tril- yon 121 milyar liralık vergi geliri sağlanırken 319 tril- yon 745 milyar liralık har- cama yapıldı. Geçen yıl o- cak-kasım döneminde 11 ayda 154 trilyon lira olan bütçe açığı aralık ayında ay- lık 162.6 trilyon lira düze- yinde gerçekleşince, 1995 konsolide bütçe açığı. yılso- nu ıtıbanyla 316 trilyon 576 milyar Iiraya fırladı. Sınır aşan aşk tarüşması bitmîyor I Baştarafi 1. Sayfada Kahramanmaraş Valisı Ars- lan Yıldınm, Sarah'nın ke- sinlikle geri dönmek isteme- diğini, genç çifte her türlü yardımı yapacaklannı söy- ledi. Yıldınm. Musa için yardım kampanyası başlata- caklannı da belirterek "Tür- kiye ve İngiltere arasındaki hukuksal sorun ortadan kal- dınlmaİL Çünkü iki genç de birbirini sevryor" dedi. Poliükacılar Bu arada Musa ile Sa- rah'nın aşkı ile ilgili tartış- malara politikacılar da ka- tıldı. ANAP Kahramanma- raş Milletvekili .\li Doğan, düzenlediğı basın toplantı- sında, Sarah ve Musa'nın, sevgiye dayalı evlilik yap- tıklannı belirterek konunun j bu nedenle insani boyutuy la ele almmasının gerektiğini söyledi. Ali Doğan, "Onla- n ayırmamak için var gücü- mü/le mücadelc etnıelıŞiz. Ola> Hıristivan-Müslüman çekişmesi yapümamalı" de- di. Annesi Jackie'nin yanına gelmesi sonucu moral bulan Sarah'nın, Musa'nın yakın- lanna, "basının aşırı ilgisin- den bunaldığuıı' söylediği belirtiliyor. Sarah, Musa'dan aynlmayı ve Ingiltere'ye dönmeyi düşünmediğini her fırsatta tekrarlıyor. Mu- sa'nın babası Ali Kömeağac da, oğlunun, Ingiltere'ye il- tica ermek için Sarah ile ev- lendiği yönünde çıkan ha- berlerin, kendilerini üzdü- ğünü belirterek "İngiltere'ye iltka etmek isteyen kişi, dü- ğününü gelenek ve görenek- lerine göre yapmazdı. İngil- tere'ye niçin iltica etsin ki?" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle