25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 OCAK 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER . tMO İstanbul Şube Başkanı Ürgüplü, daha önceki başkanlann seçimlerle ilgilenmediğini söyledi Erdoğan^ odalardan kopamıyor Mustafa Ürgüplü • İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan ve MÜSİAD'ın, meslek odası yönetimlerinin 'Meslekte Birlik ve Çağn Grubu'nun eline geçmesi için başlattığı çahşmalar sürüyor. Makina Mühendisleri Odası ile Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası seçimlerini 'Meslekte Birlik ve Çağn Grubu' kaybetti. IMO'dansuç duyurusu İstanbul Haber Servisi- Inşaat Mühen- disleri Odası İstanbul Şubesi, oda seçim- leri ile ilgili yaptığı açıklamalardan ötü- rü. İstanbul Büyükşehir Belediye Başka- nı Tayyip Erdoğan hakkında kamu dava- sı açılması içın cumhuriyet savcılığina suç duyurusunda bulundu. Erdoğan hakkında kamu davası açıl- ması istemı ile Şışlı Cumhuriyet Savcılı- ğı'na suç duyrusunda bulunan tnşaat Mü- hendislen Odası İstanbul Şubesi, basına verilen bazı ilanlann kendileri tarafından veriliyormuş izlenimi yaratılmak isten- diğini açıkladı. Suç duyurusunda Erdoğan hakkında. anayasanın 135. maddesine muhalefet, resmi sıfatlara görevlerinden dolayı haka- ret. adliyenın manevı şahsıyetıni alenen tahkir ve tezv if, 6235 sayılı TMMOB Ya- sası'na muhalefet ve oda seçimlerine sı- yası müdahaleden kamu davası açılması ısteniyor. MEHMET DEMİRKAYA RP'li istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan \e MÜSİ- AD'ın (Müstakil Sanayıcı \e tşadamla- n Derneği) meslek odası yönetimleri- nin, 'Meslekte Birlik ve-Çağn Gru- bu'nun eline geçmesi için başlattığı kampanya devam ediyor. Bu kampanya- ya karşın, Makina Mühendislen Odası ile Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası seçimlerini 'Meslekte Birlik ve Çağn Grubu' kaybetti. Şimdi sıra Inşa- at Mühendislen Odası İstanbul Şube- si'nin genel kurulunda. Inşaat Mühendisleri Odası'mn 42 yıl- lık tarihinde ilk kez, yönetimin seçimi- ne böylesine bir müdahale yaşanıyor. Inşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şu- be Başkanı Mustafa Ürgüplü, ilk defa birsıyasi parti \e o partının büyükşehir belediye başkanının, kamu kurumu ni- teliğindeki odalann, bağımsız yargı ta- rafından denetlenen seçimlerine yoğun müdahalede bulunduğunu söyledi. Ürgüplü, kendisine yönelttığımiz so- rulara şu yanıtlan verdi: - Meslek odası yönetimierine kimlerin seçilecegi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan için neden bu kadar önemli hale geldi? ÜRGCPLÜ: Bunun ıki nedenı var. Birincisi RP ülke çapında iktidara yö- neliyor. Odalar, küçük de olsa birer ık- tidar mevzisi. Onlan ele geçirmek ısti- yor. Ama İstanbul özelinde önemli bir husus daha var Odalann ranta karşı çık- ması. Bu anlamda kendi yandaşlannın rantına engel olduğu için, buralan ele geçirip mevcut yönetimi devirmek isti- yor. En önemli neden rant. Diğer bir hu- sus, demokrasiye alışık değiller, muha- lefeti bir türlü hazmedemiyorlar. - Daha önceki beledi>e başkanlan da böylesine müdahalede bulunmuşlar mıydı? ÜRGÜPLÜ - Hayır, bu ilk defa olu- yor. Odamız 42 yaşında. 1954'te kurul- du. İlk defa bir siyası partı ve onun bü- yükşehir belediye başkanı oda seçimle- rine bu tarzda müdahale ediyor. - Belediyelerde çok sa> ıda inşaat mü- hendisi çabşıyor. Yönetimkrin bu mü- hendisler üzerinde bir baskısı olabilir mi? ÜRGÜPLÜ - Oldukça iyi nabız yok- AVKUT KLiÇLKKAVA Ucuzbahkbirbaşka ramazana Ramazanda bahk fiyatlannın düşeceğini uman dar gelirlilcr bekledıklenni bulamadı. Kumkapı'daki balıkçı esnafı ise önümüzdekı günlerde bahk fıyatlannın düşebileceğı müjdesini verdi. Ramazan nedeniyle Kumkapı'daki içkilı balık rei.toranlannın pek çoğu kapandı. Halen açık olan esnaf ise "Programlı gruplar \ardı. Onlar geli>or. Onun icin açtık. 'Vbksa, ramazanda çok az iş oluyor" diyerek hcrhangi bir tehdıdın söz konusu olnıadığını söyledi. Kumkapı ve çevresındekı ıçkılı lokantalann kapanmaii, en çok da fiyatlann yüksekliği nedeniyle balık alamayan dar gelırlilenn işine yara>acak. Çünkü. bu lokantalann kapanması. Kumkapı Balık Halı'ndekı balık fiyatlannın düşmesıne neden olacak. Hendz bir ucuzluğun başlamadığını belirten balıkçı esnafı, "Her y tl ramazanda bir ııcuzlama olur. Bugünlerde bir ucuzlama başlayabilir. Bir de balık miktarı da artmaya başladı. Bu da bir ucuzlama yaratacaktır" dedi. Kumkapı Balık Hali Müdür Muavini İbrahim Zarifoğlu tezgâhtaki balığın bu kadar pahalı olmasıntn kendilennden * kaynaklanmadıgiBi iddia ederken esnaf, 'hal'de toptân balık fiyatlannın yüksek olması nedeniyle vatandaşm ucuza balık yiyemediğinı öne sürüyor. Kumkapfda balık fivatlan Hamsi 100 bin, çinakop 500 bin, ıstavrit 200 bin, kalkan 1 milyon, barbunya 750 bin, tekir 500 bin, mercan 400 bin, levTek 600 bin. çıpura 600 bin, zargana 300 bin, palamut (buzhane) 350 bin, ithal uskumru 200, kandes 650 bin, lüfer 500 bin, yerli kırlangıç 800 bin, yerli uskumru 800 bin. Açlık grevine destekİstanbul Haber Servi- si - Eğıüm-Sen üyesı bır grup eğıtım emekçısi, üniversıte öğrencileri- nin açlık grevinı destek- lemek amacıyla üç gün- lük açlık grevine başla- dı. Eğitim-Sen'in Kadı- köy'dekı 2 No'lu şube- sinde dün başlayan açlık grevi öncesınde bir açıklama yapan eğitim emekçileri, grevin ama- cını^öyle açıkladılar: 14 Ü niversite ögrencile- rinin. harçlann kaldınl- ması, herkese kredi hak- kı tanınması. a\ lık kredi miktannın 10 mirvon li- raya çıkanlması ve her altı ayda bir enflasyon oranında arttırılnıasu üniversitedeki polis-jan- darma-ö/el gü\enlik bi- rimi işgalinin son bul- ması talepleriyle başlat- mıs olduklan açlık gre- vini desteklerken bunJa- ra, sendikal mücadele nedeniyle sürgünlerin, soruşturmalann. verilen cezalaruı kaldınlmas:. sendikalarunızay öneük olarak açılan kapamıa davalannın durdurul- ması taleplerini de ekle- yerek üç günlük destek açlık grevine baştadık." Yıldız Teknık Üniver- sitesı'nde bir grup öğ- rencinin. harçlann kal- dınlması, öğrenci kredı- lerinin enflasyon ora- nında altı ayda bir arttı- nlması ve özel güvenlık birimlerinin okuldan çe- kılmesı ıçın başlattığı açlık grevı 39. gününe gırdı. laması yaptık. Büyükbirkesim, özellik- le belediye başkanının bu davranışına karşı tepici duyuyor. Bu tepki duyanla- nn büyük çoğunlunun bizim listemizi destekleyeceklerini zannediyomm. A- ma kendı yandaşlan, emir komuta zin- cıri içinde 'Meslekte Birlik ve Çağn Grubu'nu destekleyecektir. Baskılar olabilir, ama gizli oy olduğu için yapa- caklan fazla bir şey yok. -Daha önceki seçimlereçok sayıdaKs- te ile girilirdi. Sizüı odamzuı bu seçimle- rine kaçliste kablıyor? ÜRGÜPLÜ- Bizim odamızın seçim- lerinde iki liste var. Birisi, bizim 'Çag- daş İnşaat Mühendisleri' grubunun lis- tesi. Bu, tüm çağdaşyaşamdan yanake- simleri toparlayan bir liste. Bir de Re- cep Tayyip Erdoğan'ın önderlik ettiği, özellikle RP artı MHP'nin bası çektiğı, partili militanlardan oluşan bir liste var. Bunlar da 'Meslekte Birlik ve Çağn Grubu' olarak isimlendiriyorlar kendi- lerini. Diğer oda seçimlerinde yer alan 'Demokratlar' listesinin karşılığı bizde 'Çağdaş'. Arada bir fark yok. Ulusal bağımsızlıktan, laiklikten ya- na olan, bilimin ve fennin yol gösterici- liğine inanan bütün kesimler bizim listemizi destekliyor. 'Meslekte Birlik ve Çağn Grubu' daha önceki seçimler- de de var mıydı? ÜRGÜPLÜ - 'Meslekte Birlik Grubu', hemen hemen her seçimde vardı. 1981 -1986 yıllan arasında da oda yöneti- mıni ele geçirmişlerdi, 12 Ey- Iül'ün faşizan ortamından ya- rarlanarak. 'Çağn Grubu', dincilerin gnjbu. Aslmda *Tek-BirGrubu*ydu adı. Ama bu dönemde 'MesJekte Birlik ve Çağn Grubu' olarak ısim- lennı değıştırdiler. - Odanın kaç üyesi var? ÜRGÜPLÜ - Türkiye ça- pmda 45 bin üyemiz ve 20 şu- bemız var. Şubemizin yakla- şık 13 bin üyesi var. İstanbul şubesi, tüın inşaat mühendis- leri odalannın yaklaşık üçte bırini temsil ediyor. Ürgüplü'nün son değerlen- dirmesi şöyle: "Sayın Tayyip Erdoğan, mevcut oda >önetici- lerini 'kelaypaklar', 'ucube- ler' olaraktanımlamaktançe- kinmiyor. Bflindiği gibi kelay- nak, nesligiderek tükenmekte olan bir kuş. Bu deyim, aynı zamanda mevcut düzenle bü- tünleşmeyen veona direnensol kimlikü kişiler için de kullam- hyor. Eğer Savın Erdoğan "ke- laynak' tabirini bu anlamda kullanıyorsa ben kelaynak ol- n)aktan ve böylc kalnıaktan mutluvum. İşte şubemizin genel kurulu böylc bir or- tamda yapümaktadır. Ülke- mizin ve tüm insanlığın çı- kannı konıyan ve kollayan daha etkin bir İMO için, en gerçekyol göstericinin bio'm ve fen oİduğuna inanan, ulu- sal bağımsızlık ve laikliğin ülkemiz için yaşamsal ö- nemde olduğunu kavramış, demokrasi, özgürlük ve emekten yana tutum takı- nan tüm inşaat mühendisle- rini, Çağdaş İnşaat Mühen- disleri Grubu ile beraber mücadele etmeye ve listemi- ze oy vermeye çağınyoruz." DISK, 2000'li ydlara hazırlamyor Konfederasyonun olağanüstü genel kurulu dün başladı. Genel Başkan Budak, genel kurulun değişim dönüşüm ve yeni bir başlangıç ifade ettiğini söylerken "İşçi sınıfmı 2000'li yıllara DİSK taşıyacak" dedi İstanbul HaberServisi-DİSK Genel Baş- kanı Rıdvan Budak, DlSK'in olağanüstü genel kurulunun değişim, dönüşüm ve ye- ni bir başlangıcı ifade etttigını belirterek "İşçi suufhu 2000'li yıllara DISK taşıyacak- ür" dedi. DlSK'in olağanüstü genel kurulu. dün Mecidiyeköy Kiiltür Merkezi'nde başladı. Genel kurulda konuşan DİSK. Başkanı Rıd- van Budak, erken genel seçimin Türkı- ye'nin sorunlanna çare olmadığını ve henüz bir hükümetin bile kurulamadığını belirte- rek kongrede, Türkiye'yı bekleyen sorun- lann tartışılacağını ve geleceğin sendikal hareketinin bu tartışmalar ışığında ortaya çıkanlacağını söyledi. Yenı dünya düzeni ve kristallaşme adı altında gündeme gelen sermayenin sınır tanımaz hareketinin, geç- tiği her yerde emeğin kaza- nımlannı tahrip ettiğini dile geriren Budak. sermayenin gelişen teknolojınin olanak- lannı da kullanarak emeği dışlamaya, örgûtsüz hale ge- tırmeye çalıştığım vurgula- dı. Rıdvan Budak, 12 Ey- lül'ün mirası olan sorunlann halen varlığını koruduğunu, toplumun demokratikleşme özlemine yanıt venlemedı- ğıni ifade etti. Kürt sorunu- nun çözümüne yönelik ge- niş bır toplumsal mutabakat olmasına karşın bu sorunun yakıcılığını koruduğunu da dile getiren Budak, şöyle ko- nuştu: "İşsizlik, gelirdağılımının bozukluğu, sosyal adaletsi/- lik. devletin sosyal niteliğinin zavıflatılnıası, ürvlimsi/lik. vatırımsızlık. ekonominin rantiyeleşmesi, vergi sistemi- nin çağdışı yapısı, kayıt dışı ekonominin büyümesi gibi temel sorunlar, geçen bir bu- çuk yıl içerisinde derinleşe- rek sürdü. dümrük birliği- nin AvTupa'nın taşeronluğu- nu yapmak gibi görenler, Türld\«'vi ucuz emek cenneti yapma doğ- rultusunda yeni adımlar attılar. Kısaca dün- yada ve Türkiye'de sorunlar, son bir buçuk yıl içinde giderek büyiidü." Avrupa'nın sosyal modelinı öne çıkar- mak gercktiğini savunan Budak. DlSK'in, sendikal hareketi ayağa kaldıracak tek ör- güt olduğunu kaydetti. Budak. konuşma- sında. sendıkalann toplum adına sıyasete katılmalan gerektığını de vurguladı. Siyasi partilere eleştiri Sosyal demokrat partılen de ağır bir dil- lc eleştıren Rıdvan Budak, şöyle şöyle de- vam etti: "Sosyal demokrat partiler > ürekliceorta- ya çıkıp bu düzen adaletsiz, bu düzen ranti- yeden \ergi alamıyor, bu düzen emeği hor gö- rüyor diyemedi. Gittiler, sağ iktidaıiann ekonomik modellerinin ortağı oldular. Emekçiieri ezen acı reçetelerin altına unza attılar." Divan başkanlığina eskı genel başkan Ke- mal Nebioğlu'nun tek önerge ile seçıldığı genel kurulda. Uluslararası Ozgür İşçi Sen- dikalan Konfederasyonu(ICFTU)temsılci- si Bondoin Jonker de bir konuşma yaptı. Türkiye'de sendikal hareketın sınırlannın farkında olduğunu belirten Jonker, "Kamu çalışanlannının örgütlenme haklan hâlâ ta- nınmadı. Gre\ yasaklan ertelemeleri sürü- yor. Sendikal örgütlenme nedeniy le iştcn arıl- malann yasal güvencesi yok" dedi. 1991 yılında kurulan koahsyon hüküme- tinin çalışma yaşamının Avrupa standartla- nna uygun hale getirileceği sözünü verdi- DİSK Cenel Kurulu'nda konuşan Rıdvan Budak, erken genel seçimin Türkiye'nin sorunlanna çare olmadığını ve henüz hükümetin bile kurulamadığını belirterek kongrede Türkiye yi bekleyen sorunJann tartjşılacağıru söyledi. Budak, DİSK'in sendikal hareketi ayaga kaldıracak tek örgüt olduğunu belirtti. (Fotoğraf: KUBILAY TÜNTÜL) ğini anımsatan Jonker, bunun hayata geçi- nlemediğini söyledi. Jonker, son anayasa değışikliğini de yeterli bulmadıklannı ifa- de ederken "Türkiye'ninAvrupa Birliği'nin bir parçası olmasını istiyoruz. Bunun içinse sendikal düzenlemelerin hızla yapılmasını bekliyoruz" dedi. KuL, kongreye kaülmadı Kongrede aynca Kamu Emekçileri Sen- dikalan Konfederasyonu BaşkanıSiyami Erdem, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, sendikacı kökenli DSP Kocaeli Mıllervekili BekirVurdagülSlP Genel Baş- kanı Aydemir Güler, gözaltında kayboldu- ğu savunulan Düzgün Tekin'in annesi Eli- fe Tekin ve YTÜ'de açlık grevi yapan öğ- rencilerden bir temsilci konuşma yaptı. Son gün faks aracılığı ile davet edilen Çalışma ve Sos- yal Güvenlik Bakanı Musta- fa Kul ve TBMM'de gruplan bulunan siyası partilerin tem- silcileri kongreye katılmadı- lar. Kongrenin ilk gününde yö- netim kurulunun oluşturul- ması konusunda sendikalar arasında görüşmeler de sür- dü. Yeni yönetim kurulu Gün boyu yapılan anlaş- malann ardından yeni yöne- tim kurulunda şu isimlerin yere alacağı öğrenildi: Bank-Sen'den Hulusi Kar- h, Birleşik Metal-lş Sendika- sı'ndan Kemal Daysal. Ge- nel-lş Sendikası'ndan AtiDa Öngel, Lastik-lş Sendika- sı'ndan Vahdettin Karabay ve Tekstil Sendikası'ndan Rıdvan Budak. Budak'ın ye- niden genel başkanlıga seçil- mesi bekleniyor. DİSK Genel Kurulu'na bu- gün CHP Genel Başkanı De- niz Baykal ve ÖDP Başkanı Ifuk Uras da katılacak. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Demokrasiyi Yaşamak Benim telefon çalışıp duruyor. Dostlarım arıyorlar, dayanışmalarını dile getiriyoriar. Çoğu "Boşverartık" diyor, "fazla uzadı bu ış, zaten herkes notunu aldı". Doğrusu iş bu noktaya geldikten sonra, boşvermek pek kolay değil. Türkiye'nin gündemi böylesine do- luyken, iç ve dış politik sorunlar böylesine bastırıyor- ken ve ekonomik sorunlar dizboyu iken, nasıl birAta- türkçülüğü savunduğumu haftalardır anlatmaya ça- lışmam, be)ki de biraz bencillik. Ama aynı saflarda ol- duğumu sandığım kimi köşe yazarianndan öyle çir- kin karalamalara "muhatap" oldum ki bunlann ikiyüz- lülüğünü sergilemeden bu işi noktaJamak istemiyo- rum. Umanm bu son yazı olur. Bu arada, işin başlannda beni Ankara ve Adana'dan arayarak eleştiren ve kimlikleriyle, telefon numaramı nereden bulduklannı açıklayamadıklan için ayıpladı- ğım iki Cumhuriyet okuru, mektup yazarak kimlikle- rini açıklama medeni cesaretini gösterdiler. Ama ge- ne de telefon numaramı kimden aldıklannı yazama- mışlar. Medeni cesaretin o kadarı herhalde fazla gel- di... Kırklareli'nden Gülperi Hanım aradı. Ekmeğini top- raktan çıkartan ve değirmeninde öğüten tam bır ha- nımefendidir, toplum lideridir. Eğerşeriatçılarhalkımı- zınyüzde20'den fazlasını "kandıramıyoriarsa", bunun nedeni, kendini pek önemli sanan "keskin Atatürkçu- ler" değil, Gülperi Hanım gibi inanmış devrimcilerdir. Görüşlerimi ve yöntemimı paylaştığı için aradığını söyledi. Teşekkür ettim. Bır de olay anlattı. Birkaç gün önce, bu hoşgörü ödül töreni üzerinde tartışıyortar- mış. Arkadaşlanndan biri benim artık Atatürkçü ola- mayacağımı, zira eğer Atatürkçü olsam Fethullah Gülen'le el ele tutuşamayacağımı söylemiş. "Allah Allah"derniş Gülperi Hanım, "Bu Atatürkçülükbekâ- ret gibi bir şey herhalde. Gitti mi gidiyor..." Doğrusu çok güldük. Geçen gün Uğur Mumcu'yu anma tö- renleri dolayısıyla Edime ve Kırklareli'nde birlikte ol- duk. Gene çok güldük. Ben otuz yıllık öğretmenlik yaşamımı, otuz beş yıl- hk yazarlık yaşamımı, yirmı beş krtabımı ortaya koyu- yor ve "Kemalizm konusunda görüşlerimde hiçbır değişiklikyok" diyorum. Buna karşılık bırileri, "Hayır sen Kemalist olamazsın, zıra şeriatçılaria kol kola gi- riyorsun" diyor. Ne yazsam boş aslında. Bunlar bana vız gelir, vız... Atatürk'ün "özünde" demokrat olduğuna ve Tür- kiye'ye demokrasiyi getirmek istedığine hiç kuşku duymuyorum. Ama demokrasi, öyle istemekle falan kurulamıyor. "Biz demokrat bır ülkeyiz" demekle de, demokrat olunmuyor. Demokrasinin bır "altyapısı" var. Eğer bu altyapıyı oluşturamazsanız demokrasiye geçemezsiniz, geçemıyorsunuz. Bir ülkede demokrasiyi yaşamak için, altyapısında olması gereken dört unsur vardır. Bunlardan biri, ile- ri bir "eğitim" düzeyi; bir dığeri, yüksek bir "gelir" dü- zeyi ve nihayet son ikisi; "örgütlü" bir toplum yapısı ve "iletişim ve ulaşım"olanaklarının yaygınlaşmış bir durumda olmasıdır. lleri bir eğitim düzeyi gereklidir. Çünkü demokrasi- de "kararverme"ve "/caW/m"durumundaolan insan- lann, bunu gereği gibi yapabilmeleri için eğitilmiş ol- malan gereklidir. 1920'lenn, 1930'lannTürkiyesi'nde eğitimli insan oranı öylesıne düşüktü ki 40.000 yerle- şim bölgesinde, sandıkların başına koyacak okuma- yazma bılen ınsan bile bulamazdınız. Demokrasi, ekonomik gelişmışliğirMn oelli bir nok- tasına gelmiş olan toplumlann rejimidir. Çünkü siya- set, bırtanırmyia, "toplumdakı kaynakpaylaşrmının ör- gütlü bir biçimde yapılması "demek olduğuna göre, eğer paylaşılacak olan "kaynak" yetersizse, herkese yetecek kadar değılse ve "birileri" bu kaynağın önem- li birbölümünü "götürüyorsa", paylaşım sertolur. in- sanlarda hoşgörü ve karşılıklı saygı, demokrasinin te- melidir. Demokrasi, örgütlü insanlann rejimidir. Zira vatan- daşlann "katılımlan" ancak örgütleri kanalıyla olabi- leceği gibi, "seslerini duyurabilmeleri" de ancak ör- gütlerinin aracılığıyla mümkün olabilir. Ve nihayet, eğer birtoplumda iletişim ağı kurulama- mışsa ve ulaşım olanakları kısıtlıysa, demokrasiye fa- lan geçemezsiniz. Atatürk'ün zamanında bunlardan hangisi vardı? Belki ileride bunları ayn ayrı ele alırız. Fakat "yukan- dan aşağıya " kimi düzenlemelerle ve özellikle "eğitim alanındaki" çabalarla, demokrasinin gerektirdiği insan tipi oluşturulmaya çalışıldı: Hak ve sorumluluklannın bilincindeki VATANDAŞLAR. GünümüzTürkiyesi'nde, gelir düzeyi hariç, demok- rasinin altyapısı vardır. Hele bır de örgütlenmeye ge- tirilen kısıtlamalar kaldınlırsa pekâlâ demokrasiye ge- çebiliriz. Bu olgun noktaya Kemalist model çerçeve- sinde gelinmiştir. Bundan yararlanmak gerekmez mi? Atatürk, 4 Şubat 1934'te şöyle diyordu (Söylev ve Demeçler 4, s. 573): "Bir yurdun en değerlt varlığı; yurttaşlar arasında ulusal birtik, iyi geçinme ve çalışkanlık duygu ve ka- biliyetlerinin olgunluğudur... Türk ulusunun idaresin- de ve korunmasında ulusal birlik, ulusal duygu, ulu- sal kültür en yüksekte göz dıktiğimiz idealdir." Şimdi bugûnün Türkiyesi'nde birileri; hem demok- rat olduğunu vehmederken, hem de toplumun bir ke- simini yok saymak istiyor. Ustelik bu kesimle diyalog kurmak isteyenleri, en ağır bir biçimde karalayarak... Yineliyorum. Eğer Atatürk günümüz Türkiyesi'nde yaşıyor olsaydı en az benim kadar demokrat, en az benim kadar hoşgörülü ve en az benim kadar uzlaş- macı olurdu. Çünkü hem Türk halkına ve hem de dü- şüncelerinin doğruluğuna "güvenirdi". Ötesi "laf-ı güzaf'tır. CAĞDAS YAYINLARI TOKTAMJŞ ATEŞ DÜŞÜNCE PARLAMENTOSU IToktaıııış Atcş DÜŞÜNCE PARLAMB^TOSU TbktamışAteş. bu kitnhmda 1995'lerin Türhye'sını birkaçfırça darbesiyle resmetmeğe çalışıyor. Fiyatı.100.000TL(KDV içinde) Cumhuriyet Kitap Kıılübü Cağ Pazartama A.Ş. Türkocağı Cad. 39/41 (34334) Cagaloglu-İstanbu! Tel:512 05 05
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle