26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 OCAK 1996 CUMARTES 14 KÜLTÜR İyi ambalajlı, şıkmüzik "GJam rock"ın en görkemli döne- mini yaşadığı 70'li yıllarda Roxy Music ve bugün 50'sini geç'miş li- derlen Brian Ferry önemli bir yere sahipti. 1972'de yola çıkan Roxy Music, Brian Ferry ve Brian Eno 'glam rock'ın en gözde taraftarlan olmalannın yanmda elektroniğe de ilgi duymuşlardı. 1973'te Brian Ferry ilk solo albü- münü yapmış; Hard Rain's A Gon- na Fall adlı parçanın da içinde oldu- ğu bu cover çalışma hayli tutulmuş- tu. Sonra yollar aynldi ve Ferry bir "fenomen" olarak devam etti... Dün pıyasaya More Than This - The Best of Brian Ferry+Roxy Mu- sic adlı albüm çıktı. Roxy Music'in 22 yıllık tarihini bugüne taşıyan bu yapım 20 parçadan oluşuyor. Parça- lann hepsi Ferry stilinin bırer anah- tan. Hava olarak teknolojik yanı yüksek pop hâkim albüme; şık mü- zik, ambalajı da iyi, ama tam doyur- mayan bir türü var Ferry ve ortakla- nnın. Geniş diskotek meraklilannda buiunması gereken albüme Ferry ve Roxy Music'in kariyerinden şu par- çalar seçilmiş: Vlrginia Plain, A Hard Rain's A. Gonna Fall, Street Life, These Foolish Things, Love Is The Drug,SmokeGefs In Your Eyes, Dance Away, Let's Stick Together, AngeJ Eyes, Slave To Love, Oh Yeah, Don't Stop The Dance, Same Old Scene, Is Your Love Strong Enough?, Jealous Guy, Kiss and Teli, More Than This, I Put A Spell On You, Avalon, Your Painted Smile. Waters opera yazdı Efsanevi grup Pink Fkyd'un ku- ruculanndan Roger Wrters'ın uzun süredir sesi soluğu çıkmıyordu. Kalitesizlflde suçladığı üç eski grup arkadaşımn Pink Floyd imzasıyla iyi şeyler yapmasından sonra gözönün- den uzaklaşmak istediği söylentileri dolas.tı müzik çevrelerinde. ; Waters'la ilgili ajanslardan ilginç birhabergeldi geçen hafta. Haberde VVaters'ın rock'a sırtını dönüp Fransız Devrimi'ni anlatacak Ça Ira adlı bir opera yazmaya basjadığı an- latılıyordu. 80'li yıllann ortalannda Pink Floyd'dan kopan Waters, oper- anın librettosuna da genç Fransız şairi Etienne RhodagıTi seçmişti. Sonra Waters'tan açıklama geldi: Opera CD halinde bu yıl sonunda pıyasaya çıkacak ve olanak bu- lunursa sahneye konacak. Bu grupta hayat var AKce In Chains bugüne dek hep iyi şeyler yapmış, kendini sürekli aşmış bir grup. Bizde de yayımlanan ve grupla aynı adı taşıyan albümleri Ali- ce In Chaıns, geçmişteki işlere göre daha olgun, orkestrasyonu dört dört- lûk, sert ama dağınık olmayan bir ça- lışma. Özellıkle berrak soundlan ce- surca aramalan dikkat çekiyor. Alice In Chaıns'ın öyküsü 80'Ierin ortasında başlıyor. O gûnlerde çoku- luslu müzik şırketlen Madonna, Mk- hael Jackson, Phfl Collins gibi isimle- ri desteklerken rock dünyası, tribünde seyırci rolüne soyunuyor. Ama ıçten içe bir hazırlık da sezıliyor ve '80'le- rin sonlanna doğru bombalar patla- maya başlıyor. Alice In Chains Jerry CantreD (gi- tar), MikeStar(bas), SeânKinney(da- vul) ve Layne Stsky'li (vokal) kadro- suyla 1989'da Faceüft albümünü ya- pıyor, turneler başlıyor. Grup, bu al- bümle altın plak alıyor ve Amerikan Müzik Ödülleri yanşmasında en iyi heavy metal grubu adaylıgı kazanıyor. Sonra Dirt albümünü yapıyorlar. Grubun beyni haline gelen Staley ve Cantrell' in uyuşturucunun pençesinde yaşadıklan ölüm temalan şeklinde al- bümlere yansıyor. 1993 'te yedi parça- lık Jar of Fbes'le şasırtıcı bir şekilde klasik 'rock'a yaklaşıyorlar ve Billbo- ard listelerinde birinci sıra>'a yükseli- yorlar. 1994'ün sonunda Staley, Pearl Jam'den Mike McReady ve diğer mü- zikçilerle Mad Season'ı kuruyor ve Aboveadh bir çalışma yapıyor. Geçen yıl da tekrar eski dostlannın yanına dönüp yan akustik Alice In Chains'i çıkanyorlar. Öykü böyle; gelelim ye- ni albüme. Yine Cantrell'in gürültülü elektrikli gitan belirliyor soundu. Hu- zursuzluk, kadercilik, acı yine var; ama eski albüm Dirt'teki gibi mideye bir yumruk gibi inmiyor. Başlangıç parçası Grind, Heaven Beside You, içinde cehennemi taşıyan blues Sludge Factory, Shame You, Over Now iyi besteler. Alice In Cha- ins'in geleceği belli değıl, söylentile- rebakılırsaherandağılabilir. Gerçek- ten iyi 'çalan' bu ekibin yok olması şüphesız '90'ların eldiven giymiş 'rock'ına çok şey kaybettirecektir. Solmüzik melodiyi mıııttıı CUMHUR CANBAZOĞLU ol müzik, iyi müzik mi? Doksanlı yıllarda sol tnüziğin ulaştığı noktaya bakıldığında bu soruya olumlu ya- nıt vermek zor. Ulkede politik, ekonomik, sosyal, kültürel baskı- nın sürdüğü bir dönemde sol mü- ziğin tirajının düşmesini, sol oy- lann oranına baglamak ya da medyanın başka tür müzigi kafa- lara çakmasını öne sürmek bizce önemli bir yanılgı olur. Bugün sözleri örtemeyen mü- zikleri üretirken bir bağlama, klavye, davulla yetınen, melodi- ye hiç önem vermeyen, sırtlannı çeşitli politik grupiara dayayarak belli birtirajdademiratan müzis- yenler kısırdöngü içindeler. Bir zamanlar sol kesimin dışı- na taşıp çok geniş kitlelere mal olabilen Aldırma Gönül ya da Eşkıya Dünyaya Hükümdar O\- maz gibi sıcacık melodili beste- ler çıkmıyor so! müzikçilerden. Artık, Alevi tüketici de eskisi ka- dar her üriine destek vermiyor, kendini tekraredenin albümünü almıyor. 80'li yıllarda müzik piyasasının yaklaşık yüzde 10'luk bölümünü elinde tutan sol müzik, bu- gün yüzde 2'lerde geziniyor. Melodiye önem verilmediği sürece kısa süre sonra bu satışın da haya! olacağı anlaşıhyor. Sol görüşü be- nimseyen insanlar, yeni bir şey üretilmedi- ğinden, bugün türkü dinliyor ya da eski al- bümlere geri dönüyor. Sol müziğin geldiği noktayı müzik adam- lanyla değerlendirdik: Edip AKBAYRAM: Sol müziğe üç büyük darbe indi; birincisi 12 Eylül'ün getirdiği yı- kım, ikincisi devietin yönelttiği bir müzik tü- rünün dayatılmaya baslanması ve gençliğin Zûtfü LJvaneli uzun yıllar sözü kadar metodisi de nitetikü besteleriyk" geniş kideleri etkiledL. okumaması, dinlememesi için ipe sapa gel- mez müzik türlerinin ortaya çıkrnası. üçüncü- sü RahmiSaltuk,SadıkGürbüzgibi meydan- Iarda koşuşturan ınsanlara sahip çıkılmama- sı. Bu arada sol müzigi tamamen tıcaret ola- rak düşünen birtakım insanlar da türedi. Te- melde politik ve akademik yapılan gelişme- diği için bunlar, sonra yavaş yavaş yok olma- ya başladı. Diğer yanda sol gruplar sorunlan anlatırken sözlerin üzerine iskelet olarak gü- zel müzikler oturtamadı, ucuz şeylere kaçıl- dı. Oysa bir Sabahattin Ali'yi verirken güzel müzik bulursanız insanlar, onu sahiplenecek- lerdir. Fikret KIZILOK: Iki türlü şarkı var; mesaj veren şarkılar, diğerleri de mesajı olmayan, aşk. meşk şarkılan. Mesajı ele alırsak solun bütün mesajlan sağcılar tarafından gasp edil- miş durumda. Dolayısıyla politik olarak so- lun başansızlıgı sol müziğede yansıyor. Bu or- tamda Kürt problemiyle ortaya çıkan Ahmet Kaya şimdi medyatik bir tip oldu. Büyük ih- timalle köylülük sürecini tamanıJamakla meş- gul; herhalde bitirince daha evrensel konula- ra girecek. Hasan SALTIK (Müzik Yapımcısı-Kalan Yapım): Son yıllarda tekrarlardan bıktıran sol, kendi dinleyicisini tüketti. SöylemJerbirbiri- ne benzeyince, insanlar halk müzigi dinleme- ye başladı; artık Daimi, Mahzuni türküleri LeventYüksel'inZdoğuşuLevent Yüksd '93 Mart'ında Medcezir adlı ilk albümünü çıkardığında büyük hayal kınk- lığı yaşamış, kaset hiç satmamışti; o dönemde videoklip modası başlamadığından TV ekra- nından da kasedi destekleyememişti. Ancak, kulaktan kulağa yayılan Yeterki Onursuz Olmasın Aşk, haziran başında kasedi yattığı yerden kaldırıpadeta yüzmetre koştur- maya başlamıştı. Bizce bu gecikmış başannın nedeni, Uzay Hepan'nm düzenlemelenndekı farklılıktı. Alışılmışın dışındaki sound dınleye dinleye kulaklara yerleşti; Medcezir, Istanbul, Kaâatan, Tbana, l'çurfma Ba> ramJan, Dediko- du art arda patladı. 'Temiz suratlıçocuk', 'aile şarkıası' ımajıyla güzel şarkılar birleşti ve bır- çok yayın organınca yilın şarkıcısı seçildi Le- vent Yüksel. Sonrası hayli kanşık; hastahklar, dedikodu- lar, bir türlü gelmeyen albüm derken bir firma olma yolutıda ilerleyen Yüksel'in kariyerinde önemli bir erozyon oluştu... Şimdi Levent Yüksel'in 2. Kaseti adıyla pı- yasaya çıkan yeni albümüyle, moda deyimle yeniden doğmaya hazırlanıyor Yüksel. Merak- lısına hemen söyleyelim, CD'nin üzerine de Levent Yüksel'in 2. CD'si yazı lacakmış. AIbümü Ben Seıtin Biki^in Erkeklerden Oe- ğflim adlı kendi bestesinin klibıyle tanıtıyor sa- natçı. Başka da bestesi yok albümde. Yaptığimız söyleşide beste konusunda üretken olmadığını söyleyen Yüksel bir de Necati Cumah'nın ya- pıtı Abanoz'daJdEmine'yeSezen Aksu'ylabır- likte müzik yazmış. Levent Yüksel'in 2. Kaseti'nde bestelerin büyük kısmı Sezen Aksu'nun, düzenlemelerde Onno Tunç'un Hayat Zaten Zor, Yas, Ali Ek- ber Çiçek'in bağlaması eşliğinde Haydar dik- katimizi çekti. Albümün genelinde Onno Tunç'un düzenlemeleri müziksevere sürekli tersköşeler yapıyor. Doğu ezgileriyle ilerleyen bir parçanm içinde aniden karşınıza rock tını- lan çıkabiliyor. Tunç'un doksanlann başından bu yana geliştirdiğı Doğu destekh yerli popun '96'da geldiği yeri çok iyi yansıtacak bir çalış- ma Yüksel'in yeni kasedi. - İlk albümdeki Tuana adlı parçadan sora sc- sinizin flamenco')a yatkın olduğu ve türün üze- rine gitmeniz gerektiği tarbşıldı. Ikinci albüm- de neden flamenco'ya >er vcrmedinH? Flamenco türü besteler var mı diye uzun sü- re araştırdık, ama denk düşmedi ve bulamadık. Flamenco'dan vazgeçmedim, ancak olması için de fazla ısrarcı davranmadım. - Yeni albümde yaptığınız müzik, popun kla- sik ahşkanhklanndan uzakta, ama çizgi olarak da belli bir şey söylenemiyor. Neden belirü bir soundun üzerine gitmotliniz? Evet, albümde Türk halk müziğınden funka, arabeskten başkalanna dek birçok tarz var; bu- ralann insanı olarak birçok kültürden etkilenı- yorum. Aynca bir tarz oturtabilmek için öncelikle poptaki kargaşanın sona ermesı gerekıyor. Bu kargaşa bitmeden fazla yenilik yapmanın ım- kânı da yok. Solıstin sesı önemli aslında; sesim- dekı renkle ne söylersem söyleyeyim aynı ka- pıya çıkıyor. Levent Yüksel'in 2. Kaseti adıyla pıyasaya çıkan yeni albümüyle, modadevûnle yeflMen " dogmaya hazırlanıyor ^ükseL Meraklısına hemen söyleyelim, CD'nin üzerine de Levent Vüksel'üı 2. CD'si yazüacakmış. - tlk albümde Uzay Hepan'nm elinden çık- mış hayli degişik ve modem bir sound varken bu albümde piyasa işi darbuka kullandıgınız görülüyor. Saöş için darbuka gerekiyor mtı mut- lak? Onno'yla darbukalar konsun mu konmasın mı diye birçok kez konuştuk, tartıştik. Olması- na karar verdık, bu sesi seviyor insanlar. - Geçirdiğiniz hastalığın albümün bazırlan- masına olumsuz etkisi oldu mu? Sürenın uzaması dışında gecikmenın fayda- sını gördük. daha sıkı çalıştık. Yaşadığımız acı- lar ortada, bunlar bızı birbırimize daha da ya- kınlaştırdı. - Akustiğe dönüş başladı müzik dünyasında. Bilgisavardan neden uzaklaştınız bu çauşma- da? Bilgisayarlagelıpgeçıci şeyler yapılıyormuş gibi gelıyor bana. Yalnız bir parçada mekanik davul kullandık. Akustik davulu kaydetmek, miks etmek hayli zor iş, ama zoru seçıp her şe- yı akustik yaptık. £j sözleri örtemeyen müzikleri üretirken bir bağlama, klavye, davulla yetinen, melodiye hiç önem vermeyen, sırtlannı çeşitli politik grupiara dayayarak belli bir tirajda demir atan müzisyenler kısırdöngü içindeler. söyleniyor. RuhiSu'nun satışlannda artış var, sol grup ve sanatçılann satışlannda da büyük düşüşleryaşanıyor. Şu anda en iyi üretimi ya- pacak ortam oluşmuş durumda, yoğun baskı var; ama soldan iyi bir sanatçı, beste ve vir- tüöz çıkmıyor. Çünkü ajitasyon peşindeki mü- zisyenler hâlâ müzik adına bir şey ortaya ko- yamıyor, 80 öncesi solcularda genelde Sezen Aksu ve Çökertme dınliyor. Ruhi Su'yu taklit ediyorlar' ZöMü LtVANELİ: Ruhi Su'yla kendini gös- termeye başlamıştı bu müzik. Ondan sonra Rahmi Saltuk geldi ve sonra da bizim yaptı- ğımız müzik. Karlı Kayın Ormanı gibi çok seslendirilmiş parçalarla biz sol kitlenin de dı- şına taştık, yenilik aradık. İnsanlar değişiyor, dünya değişiyor, yeni soundlar geliyor. Açı- lımı düşünmek, yeni şeyler yaratmak lazım. Hâlâ Ruhi Su'nun yirmi yıl önce yaptıklannı taklit ediyorlar. Oysa bu iş besteden geçiyor, iyi beste olmadığı zaman da kriz doğuyor. Sloganla, sözlere güvenip kötü telafruzla şar- kı söylemekle müzik olmuyor. Müzisyen her zaman aynı cizgiyi tutturamaz, ama en azın- dan arayış içinde olmalıdır. Serkan SEYMEN (Nokta Müzik Yazan): Bir müzik eserinin ancak niteliği olabilecek, ama asla bir tarzın adı olamayacak özgün mü- zik tanımlamasıyla yola çıkan bu müzik tar- zı miyadını doldurmuş görünüyor. Bence bunda en büyük sebeplerden biri, bu tarzi uy- gulayanlann müziklerini ve düşüncelerini sa- vunurken gösterdiği gözüpekliği müzikte ba- zı kalıplan kırmak için göstermemiş olmala- n. Devrimci müzik adına sadece içerik olarak toplumsal sözler yazarak ön plana çıkarma- lan da bunda etken oldu. Devrimci müzik kav- ramı. sadece sözlerdeki politizasyona endeks- lenip müzikal anlamda devrimci olunmadı- ğından bugün tıkanma noktasına geldi. Artık sol müzik, protest müzik gibi kavramlar hak- kında tekrar düşünmeleri gerekiyor. GRUP YORUM: 12 Eylül sonrasında Ana- dolu müziğini temel alarak muhalif saflarda yer alan sanatçılar, giderek çizginin dışına düşmeye ve bu saflardan kopmaya başladı lar. Kitlelerin yaşamlannın dışında, elit ve küçük buıjuva bir yaşam içinde olmalan beraberin- de Anadolu müziğinden kopmayı ve kitlele- rin talebi olacak nitelikte ürünler ortaya çıka- ramamalannı getirdi. Bu süreçte üretememe sıkmtılannı caza ve rock'a yönelerek gidermeye çalışsalar da mar- jinallikten kurtulamadılar ve kitlelerin gözün- de kısmen de olsa varolan itibarlannı kaybet- tiler. Üretünsizlik, örgütlü olduklannı ifade eden bazı sanatçılara da yansıdı. Sanat-politika ara- sındaki denge kavranamayınca ürünlerde ka- balık ve bayağılaşma kaçınılmaz hal aldı. Ortam sol, muhalif, devrimci müzik vb. adı altmda öz-biçim üzerine kafa yorulmamış, emek harcanmamış yer yer piyasa kaygısınm öne çıktıği ürunlerden geçilmez oldu. Kitle- ler, ana hatlanyla kendi taleplerine cevap ver- meycn bu sanatçılardan uzaklaştılar. 'Black music'in seyir defteri Quincy Jones. 62 yaşında ama pek göstermiyor; hâlâ kafasındakileri ya- pacak dinamizme sahip. Tüm müzik türlerine hâkim, cani isteyince bunlar arasından seçme yapıp albümlenni oluşturuyor. 15 yaşmdayken arkadaşı Ray Char- ks'Ia grup kuran, sonra trompetini ala- rak grup grup dolaşan, Dizzie Gülespie'den Mi- les Davis'e dek birçok caz ustasına düzenleme- leryapan, sinema fılme- lerine müzikler yazan, 50'li yıllardan bu yana Dinah VVashington, Aretha Franklin, Ray Chartes, Frank Sinatra, Michael Jackson gibi ünlülerle çalışan Jones, yeni albümü için bir "dream team"le (rüya takım) karşımızda. Yeni albüm Q's Jook Joint sanatçı- nın eski çalışması Back on the Block PartTwo kadar zengin bir çalışma de- ğil, ancak tanınmış solistleri, yetenek- li müzisyenlerden çıkan ensrrüman yorumlan, funk, caz, soul, rap ile bir- leşmiş pop parçalanyla tüketiciyi ko- lay etkileyebilecek bir albüm. Son dönemde durağanlaşan "Mack music"te bu türün dünü ile bugününü bir araya getiren Quincy Jones. albü- münün satış şansını Ray Charles, Ste- vie Wonder, Bono, Phi) Collins, Barry White, Gloria Estefan, Chaka Khan, Herbie Hancock, Tamia. Shaquille O'NeaL Take 6. Joshua Redman, Queen Lati- fah, Aaron Hole gibi 83 ünlü isimle arttırmak is- temiş... Let The Good Times Roll'la yola çıkıyor al- büm, bu parçayı S. Won- der, Bono ve Ray Char- les seslendiriyor... Albü- Tiün bazı parcalannı çok ustaca düzenlemiş Qu- incy Jones; ama her par- çada aynı kaliteyi ve yo- rumu bulmak zor. Örne- ğin Moody's Mood For Love'daki vo- kaller harika; Do Nothin' Tül You From Me, Siovv Jams, Stomp, Rock VVith You ve You Put a Move On My Heath da iyi çalışmalar. Gerisi Jo- nes'un sihirbazlığıyla belli birdüzeye getirilmiş vasat parçalar. Luca Carboni 'nin dünyası "Ben fazla Botognalıyım. sen faz- la Napolill O fada Torinoiu, siz faz- laBariIL" Şarkı devam ediyor: "Faz- la faşLsttik, fazla da vurdumduy- maz; sonra fazla komünist olduk ve fazla Hjristiyan demokrat" Ve şöy- Je bıriyor; "Zaman geçiyor ve biz hâlâ fazla İtaiyanız." On yıldır Italyan popuna damga- sını vurmuş, melodik yanı güçlü aşk şarkılan söyleyen Luca Carboni, Türkiye'de de piyasaya sürülen ye- ni albümü Mondo (Dünya) albü- mündeki hıt parçası Inno Naziona- le'de (Milli Marş) ınsanlığı kardeş- liğe davet ediyor. Parça sözlennı In- gilizce, Fransızca ve Almancaya da çevnlıp kaset kapagına yazdıran Carboni, fazla şairane olmayan, gençlere basıt ve direkt mesaj veren sözlerle oluşturmuş albümünü. Altbaşlık olarak VVorld, Welt, Mondekelimelerini seçen Carboni, Inno Nazıonale'nin sürükledifı al- bümünü bir söyleşide şöyle tanıtı- yor: "Yıllar geçiyor ve hiçbir şey de- ğişmiyor. Her hafta stadyumlarda aynı görüntuler. Bir kentin taraftar- lan diğerlerine düşman gibi davra- nıyor. kavgaiar çıkıyor, insanlar ya- raİanıyor. Ertesi gün televizyonda sosyologiar ay nı yorumlan yapıyor- lar. Vetkililer, olaylardan sonra orta- ya çıkıp bir daha kötü olay olmama- sı için tedbir alacaklannı söylüyor- lar. Herkes birbirine düşman, dün- ya kutuplaşıyor. milli duygular yük- seüyt)r. fnsanın insanı sevmesi, işbir- ligi yapması için öbürdünyadan kö- tü yaranklann mı gelmesi gereki- yor?'' Italyan pop müziğı Türkiye'de ta- lihsiz bir rota izliyor. Yerli piyasa- da ErosRamazzotti,Zucchero, llm- bertoTozziTotoCutugnogibi ısim- lerden başkasının albümlerini bula- bilmek hayli zor, tabıi bir de artık hangı tür müzik yaptığı pek anlaşıl- mayan Pavarotti var. Oysa Ital- ya'dan kendi dillerinde müzik ya- pıp da uluslararası piyasada ileri gi- den çok müzisyen çıktı son yıllar- da. Şimdi kaset ithaliyle Italyan mü- ziğinin ömeklerinde de biraz kıpır- danma oldu, örneğin Ligabue'nın albümünü getırdiler, ancak hâlâ Gi- anna Nannini'in son çalışması ya- yımlanmadı. Luca Carboni'nin Mondo'su da Italyan müziğindeki farklı yollan tanunak isteyenler için ilginç bir örnek bizce. Ancak albüm, Carboni'nin en iyi çalışması değil şüphesiz. 1984'te Intanto Dustin Hoffman Non Sbag- lia Un Fflm adlı albümle kariyerine başlayan Bolognah sanatçı; ardın- dan Forever ('85), Luca Carboni ('87), PersoneSuenziose('89), Car- boni('92), DiarioCarboni('93)ad- lı güzel çahşmalara imza atmıştı. On üç parçalık Mondo'un sound olarak geniş iki yelpazesi var. Elekt- ronikten 'rock'a kayan Carboni, 'rock'ın üzerine reggae, Latin, rap ritimlerini bindirmiş. ilk kez bu de- rece kara mızah yapan sanatçı, in- sanın hangi noktaya geldiğini bir parçada şöyle anlatıyor: "Bazı gece- ler yatakta hayatimı düşünüyorum ve hiçbir şeyin yolunda gitmediğini göriiyorunı. Daha fazla şeyler yap- mak, dünyayi degiştirmek istivo- nım; ama uykuya yenik düşü- vonım." S E L M İ ANDAK CRR'de Aülımlar ve "Arşın Mal Alan" 1996 Ocak ayı ile birlikte Cemal Reşıt Rey Konser Salonu (CRR) et- kinliKleri kapsamında, 1995'teger- çekleştirilen "çeşitli ve değışik sa- nat türlerinin ve gösterilerin sunul- duğu ve yeni ürünlerin ilk sahne- lend'ği porgramların sürekliliği ile birlikte, yepyeni ve olumlu atılım- lar iılemekteyiz. CRR'nin Genel Sanat Yönetmeni Arda Aydo- ğan'm ilenye yönelik, titiz, gayretli görüşleri ve çabalan ile aynı za- manda CRR'nin sanatsal, teknik ve idari kadrosunun ve Program Koofdinatörü Murat Gürol, Genel Yayın Yönetmeni Esra Yıldız ve di- ğer elemanlann oluşturduğu "ekip çalışması" sayesinde "yeniliklere açık" etkinlikler yer almaktadır. Özellikle "yeni ürünlerin ilk tanıtım gösterilerine ve çeşitli festivalle- re "olanak sağlanmasına da önem verilrnektedir. CRR'nin bu yeni yıl ile gerçekleş- tirdiğı ve fazlasıyla övgüye değer atılımı, Arda Aydoğan'ın girişimi ve emeğiyle kurulan "CRR Konser Salonu Opera ve Orkestrası "n\n çalışmaya başlaması ve böylece Istanburun yeni bir "Opera Sahne- si" kazanmış olmasıdır. Hacıbe- yov'la "Arşın Mal Alan'. Dünyanın en popüler bestecilerinden sayılan ve 18 Eylül 1885'te Azerbaycan'ın Şuşa ilinde doğan, babası köy ya- zan olan Üzeyir Hacıbeyov çocuk yaşta müziğe atıldıktan sonra kla- sik Batı ve Rus müzik türlerini öğ- renmiş, müzik eğitimeni Moskova ve Şt.-Petersburg'da tamamlamış- tır. Üzeyir Hacıbeyov'un geniş izle- yici tarafından sevilen, dünyanın sanat merkezlerinde sahnelenen, çeşitli dıllere çevrilen ve 1937'de Hollyvvood'da fılme alınan "Arşın Mal Alan" adlı müzikal- komedisi- ni bestecisi Rusya'da St. Peters- burg'da bestelemiş. Tam adı Abdül Hüseyin Üzeyir Hacıbeyov olan bestecı, özel.'ikle Azeri halk ezgilerinden esinlenerek ama evrensel ve çağdaş biçimde eserier bestelemiştir. 1908 yılında Fuzuli'nin eserinden "Leyla ile Mecnun" operasının da yaraflcısı- dır... CRR Opera ve Orkestrası'nin Hacıbeyov'un "7 70. Doğum Yılı Anısına" "Arşın MalAlan"ı başarry- la sahneye koyarak icra etmesı, 1996'nın bence en önemli sanat olaylanndan biridir. Ve medyanın bu olaya gereken önem ve yeri ver- . meyişine üzülmemek elde değildir! Orkestrayı yoneten Fahrettin Ke- rimov'u, sahneye koyan Hüseyi- nağa Atakiş/yev ı, koreograf Son- ja Arslan'ı, başkemancı Pelin Hal- kacı'yı ve rol alan tüm sanatçılan içtenlikle alkışlarız. Hacıbeyov'un bu eserine, orkestrasyon uygula- masında Niyazi Tağızade gibi Azerbaycan'ın dünya çapında ve ülkemizi de bılen birotoritenin adı- nın buiunması apayn bir müzikal renktir... Yerli popta geçen hafta Haluk Le- vent, Bir Gece Vakti adlı albümüyle 1 numaraya çıktı. Rafel EI Roman, Gençliğin Gözyaşı'yla üst sıralarda dolasmaya devam ediyor. Emel Ru- hun Duymaz'la üçüncü. Türk sanat müzığınde Bülent Er- soy, Benim Dünya GüzeUerün adlı al- bümle birinciliğini sürdürüyor. Mu- azzez Ersoy ise Nostalji 1 'le ikinci, Yümaz MorgiU, Elveda İstanbul'la üçüncü. Türk halk müziğinde Hülya Süer ileSongülKarhyerdeğiştirdıler. Sü- er, Gönlüm Anadolu*da ile zirveye yükseldi. Karü,DokunsalarAğiava- cağımla ikınciliğe ındi. Güler Du- man, Bu Devran'ia yine üçüncü. Yabancı popta yeni lider Greatest Hits 1985-1995'le Michael Bolton. Geçen hafta Shaggy, Boombastic'le, bir sıra indi. Queen de Made in He- i aven'la üçüncü sırada kaldı. - The Isle of View - Pretenders - Showgiris - Soundracks - Ston Area - Sofia Arvaniti - The Collection - Chuck Berry -TheBestofLouRed - The Best of B. Ferry + R. Music - Power of a VVoman - Etemal - DeUiah Blue - Joshua Kadison - Amor - John Secada - It's A Man's WorW - Cher - The PresidentsofThe L nited Sla- teof America - Mondo - Luca Carboni - II Cielo Della Vergine - Marco Masini - Fogarete - Juan Luis Guerra - Exit The Dragon - Urge Overkill - Garbage - Garbage - American Recordings - J. Cash - Fresh Horses - Gart Brooks - Washing Machine - Sonic Youth - Kürdili Hkazkâr Şarkılar - Rast Şarkılar - Levent Yüksel'in 2. kaseti - L. Yüksel - Beni Anneme Götürün - Burhan Çaçan - Vunılduk Ey Halkun - Fikret Kızılok
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle