Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 OCAK 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Çapkm demokrat ımutıılmayaeak
ndreas Papandreu siyasasında
çelişkileri beceriyle kullandı.
NATO'ya karşıydı. Ordusunu
NATO silahlarıyla ile güçlendirdi.
Avrupa
Birliği 'ne
karşı oldu.
AB'nin
parasıyla
halkımn
refahını
arttırdı.
Ülkesinde
tam bir
demokrattı.
Parti içinde
liderdi.
Yunanca 'pentagon'un anlamı 'beş köşe' demektir.
ABD'nin başkcnti \Vashington IX''de Savunrna Bakan-
lığfnın mıman açıdan 'beş köşelı' yapisina Pentagon
denmesi de bundandır. Atına'dakı Yunan Savunma Ba-
kanlığı da beş köşelıdır. Onun da adı pentagon'dur. Bu
tanım kuşkusuz VVashıneton'dakınden daha gerçekçıdır.
Ekım 1981 seçıminde>ASOKIidenAndreasPapand-
reu, başbakan olunca savunma bakanlığını da üstlendi.
Andreas. Pentagon"dakı koltuğuna oturduğu gün önce
kurmayJannı kabul ettı. Bırzamanlarkendismı tutukla-
tan generaller, şımdı karşısında topuk şaklatarak hazır
ola geçıp selam çakıyorlardı Belkı de Andreas. başba-
kan olmaktan daha çok. o koltuğa oturmaktan mutlu ol-
muştu O gün Andreas'ın bıyık altından kıs kıs gülüşü-
nü hıç unutmayacağım. Ordunun dızginlerini ele geçir-
mesi ve gerekli tasfiyeleri yapması ıçın bu görevde ilu
yıl kaldı. Silahlı kuvvetler ıç yönetmelığme şu kuralı
koydurdu' "Bir darbe hanrhgı için üstündcn emir alan
subay, bu emri sivasal iktidara bikJimıe hakkma sahip-
tir. Aksi hakle sorumlu olur."
• ••
Andreas'ı 1968'de sürgüne gönderen Albaylar Cun-
tası'nın diktatörlen kendı yarattıklan bir kukîayla dev-
rileceklerinı hıç akıllanna getırmemişlerdı. Anımsana-
cağı uzere cuntanın kukJd faşıstı NikosSamson'un Kjb-
ns'ta Makariyos'a karşı yaptığı darbe üzenne Türkıye,
adada 30 Temmu/ 1974"te asken harekât gerçekleştir-
dı. Cunta de\ nldi 'ÇagdaşZeus' olarak kabul edilen kı-
demli politıkacı Konstantin Karamantis Paris'tekı sür-
gün yaşammı noktaladı. Anna'ya döndü. Başa geçtı.
"Müdebbir' Andreas ıseeylülde dönmeyi uygun gördü.
Babasının arkadaşlan, partının basma geçmestni öncr-
dıler, Andreas sıfırdan başlamaya kararlıydı Yurtdışın-
dakurduğu 'PAK'dırenişörgütünüPanhelenkSocialist
Movement (PASOK>Helenbir1iği Sosyalist Hareketi
adıyla sıyasal parrıye dönüştürdü. Ünlü sanatçı Melina
Merkuri, bu gehşmeyı şu sözlerle özetler. "Andreas Pa-
pandreu, o andan itibaren halkın gözünde sadece And-
reas olmuşru. Şimdi artık o kendisinin adamıydıT
Seçim meydanlannda artık Andreas dıye tempo tutu-
luyordu. Böylece babasının gölgcsıne sığmmadan, ken-
di adı ile liderlige koşuyor, babasından da ıntıkamını alı-
yordu.
Partisıne 'Panhelenic Socialist Movement (PASOK)-
Helenbirlıği Sosyalıst Hareketi' adını vermesı ılgmçtır.
PanheUenic sözcüğü. Pantürkizm gıbı nasyonalizmi-
yani 'Helenbirliği'niamaçlayan birmillıyetçilığı hedef-
ler. tkınci sözcük o!an 'sosyalist' ile bir araya gelınce,
Papandreu'nun partisînin özünde ortaya "Nasyonel Sos-
yalızm' gıbi garip bir tamlama ortaya çıkar. Partinin
adında 'partı' sözcüğü yoktur. Çünkü 'parti' durağan-
dır. Sürekli değişimi anlatmak amacıyla parti sözcüğü-
nü kullanmadıgını anlatır Bu nedenle bugün Alpaslan
Türkeş'in 'Milliyetçi Hareket Partisi'nde oldugiı gibi
Andreas, örgütünün adında "hareket" sözcüğüne yer ve-
rir Andreas"ın, sanıldığı gibı gerçek anlamı ile bir 'sos-
PAPANDREUNUN HAYATINA GİREN KAPINLAR (5)
Lesboslu hostes Mimi
yalıst' olmadığı söylenir.
Kimilen Andreas'ın cunta yönetımınden sonra de-
mokrasıye geçış sürecindekı günlerde yenı kurulan par-
tilerarasında so) kanattakı boşluğu ve cuntaya yönelik
tepkidekı oy deposunu görerek "sosyalist" rolünü oyna-
dığını önesürerler. Andreas, kendısını 'dogmatik olma-
>an Mancist' dıye tanımlardı. Sosyalizmın tepeden ın-
me gerçekleşmeyeceğıni, kendi sosyalizmının Fran-
sa'nm Mıtterrand'ını \ e Almanya'nın Schmidt'ınkınden
farkJı olmadığını söylerdı. Andreas "Kişisel özgiirlüğe
savgı duyan bir rekabet oigusu içinde karma ekonomiye
inanı>»rum"derdı. Partisıne tehlıkenm "sağcılardande-
ğıl. komünıstlerden geleceğını" söyledıkten sonra gerek-
çesini de "Sağorgütsiizdür.Ovsakomünistiersokağıör-
giitleyipsonınyaratabUirler''sözlen ile açıklardı. Ulke-
dekı ıkı komünıstpartısı. Andreas"ın 'sosyalizmı'nı hiç-
bırzaman "solculuk" oiarak kabul ermedı.
tlk seçimde yıllann kurt siyasetçisi Konstantin Kara-
manlis'in karşısında yüzde 13.5 oyla ancak 15 sandarye
alabıldı 1977'deoylannı ıkıye katlayıpyüzde25'eyük-
seldi. 93 sandalye ile ana muhalefet lideri koltuğuna
oturdu.
Kanzmatık bir hatip olan Andreas'in 21 Ekjm 1981
seçımınde ıktıdar koşusunu, Atına dışında'da izlemış-
tim. Andreas'ın sloganı.'AIIaghi-Değişinı' ıdi. "Bu dü-
zendeğjşmelidir" anlamına gelıyordu. Yüzde 48 gibı bir
oyla 173 sandalyeyı ele geçırerek ıktıdar olmuşfu.
Seçımdekı başansı hakkında Veorgios Katsifaras,
" kapıcım bile beni tanımadığı halde 22 bin o\ akiım. Ba-
na değil, Andreas'a oy verdikleri için ben de kazandım" demışti.
•••
İç savaştan bu yana iîk kez bir solcu partı iktidara gelmıştı. Özel
sektör kaygılıydı. Devletleştırme olacak mıydı? Ordu. .Andreas'ın
başbakanlığını kabul ederek rahat duracak mıydı? Amerika aleyh-
tarlığı ile oy alması karşısında ABD nasıl bir sıyasa ızleyecektı?
(Corkulanlar olmadı. Üstelik 'solcuyum' demekten korkanlar ra-
hat birnefes aldı Emnıyetteki 'solcu fışleri' yakıldı. Ulusai Istıh-
barat Örgütü'nün (KYP) kadrosunda önemli değişiklikler yapıl-
dı Cezaevi koşullannda gözle görünür bir düzelme oldu.
Seçım yaşını 18'e indirmck, ıdam cezasını kaldırmak, kürtajı
serbest bırakmak. medeni nıkâhı kılise nikâhının önüne geçirmek,
kilisenin mal varlığını denetlemek amacıyla kampanyalar başlat-
tı. Kilisenin boş arazilerinı köylülere dağıttı, kiliseye kısmen bo-
yun eğdi. Çünkü anayasanın 1 maddesine göre Yunanistan laik
değil, *Ortodoksbircuınhuri>«t'ti.
ıç sa\aşta yurtdışına giden ve başta Rusya'da yerleşen komü-
nistlere gen dönüş ıznı çıkardı. Castro'nun Kübası'na iîk Yunan
Büyükelçisi'ni atayan NATO ülkesı oldu. NATO'nun Polonya'ya
uyguladığı ambargoya katıimadı FKÖ'yü resmen tanıdı. NATO
ve Avrupa Bırligi içinde bağımsız bir \ünanistan rolünü üstlendı
Andreas, Avrupa Bırlıği'nden gelen mılyarlarca dolan ülkenın
alt yapılanmasında kullandı. Susuz, elektnksız, telefonsuz, asfalt-
sız, sağlık merkezsız köy bırakmadı. AB fonlannın cebine gırdı-
ğini gören Yunan köylüsü Andreas'dan memnundu.
• *•
Yunanistan'daki "Amerikan üslerini atacağun" dıye tutrurdu,
atamadı. Buna neden olarak da 'Amerika'nın, Türk tehdidine kar-
Sadece Andreas'ın kalbınde değıl, tüm Yunanistan'da firtınalar
yaratan en önemli aşk o> küsünün ilgınç bir başlangıcı var
Başbakan Andreas Papandreu bir gün. Olımpık I fava Yollan ile
uçmaktadır. Hosteslerden bın uzun boylu, dolgun. güzel ve
cinsel çekicilıği olan birkadındır. Özellikle bu seferde
görevlendırilmesı ıçın arkadaşlannı devreye soktuğu söylenir
Arkadaşlannın '.Vlimi'dedıklen hostes Dintitra UaniFlonna'da
doğrnuş, subay olan babasının ölümü
üzenne liseden aynlmak zorunda
kalmıştır Güzel genç kız, gece
yaşamından hoşlanmaktadır. Sinema
yıldızi, şarkıcı, hostes olmak için
yapmayacağı yoktur. Dünya cinsel
özgürlüğünün başkentı kabul edilen
Mikonos Adası 'Mimi'nin dünyasının
da odağını oluşturur. Bu arada bir
mimarla evli oimasına karşın
Başbakanın uçağında görev alma
kararlılığına sahıptir.
Andreas'ın. Dımitra ile kaçamağı
öncelen bir armatör arkadaşının
Voulagmani'deki vıllasında başlar.
Sonra. armatörün yatı ile Ege'ye
açılırlar Bir gün Mımı ağzındakı
baklayı çıkanr: •'Andrea! Margaret'ten
aynL."
Andreas, daha önce Vasso'nun da
istedığı ancak kabul etmedığı böyle bir
karan bu kez de uygulamaktan çekinır.
Bir süre sonra Andreas kalp bunalımı
geçırir. Londra'da ölümle-yaşam
arasında gidip gelmektedir. Atina'ya
döndüğünde Andreas degışmiştir.
'Vasak aşkını' gizlememekte, yakınlan
ile çocukianna "Beni yaşama sadece o
bağtayor"dıye kestirip armaktadır Bu
arada ayn yaşadığı mimar eşi Mımi'yı.
Andreas da Maggy'ı boşar ve evlenirler.
Lesboslu Mimi
Siyaset,
ben ve onun
cinselligı;
birlikte
gidiyoruz
fkfltarm Tvpm
Yunanistan"da o günlerde sanki bir antik Yunan tıyatro oyunu
sahnelenmektedır. Oldum olası 'mit-söyience'yaratmaya yatkın
Yunan ulusu. venı söylenceler üretir. Bazılan, arşıvlen kanştınp
'Mimi'nin Mikonos günlerinde 'KJnidos Afrodit'ı kılığındakı
fotoğraflannı bulup^ayımlarlar. Mimi. mılletvekili adaylığına
so> ununca arşıvler yenıden kanştınhr. Bu kez fotoğraflarda
Mimi. Lesboslu (Mıdılli Adası) ünlü antik kadın şair 'Sapho'nun
öğrencisı rolünde ve doğal giysileri içinde bır başka çıplak
kadınla birlikte görülür Söylentı doğru ıse, bu fotoğraflan
basına. eski eşı Mıhailıs Kapopulos vermektedir.
Mimi'nin 'Deifi Kâbinfne JaJ baktıran antik Yunan
kadınından da farkı yoktur. Hatta, Andreas'ın Londra'dakı
kalıp ameliyatına falcısını da götürür. 1993'te Andreas,
yeniden başbakan olduğunda Ekali semtindeki 'Pembe
Vüla' sanki 'Delfi Kehanet Merkezi'ne döner. Andreas'ın
annesi Sofia'nın evini satarak.
arkadaşlanndan da faizsız borç
alarak, 10 mılyon dolara (yakla^ık
yanm trilyon liraya) Mımı'ye
yaphrdığı 20odalı, 14tuvaletli
villaya falcılar egemendır.
Andreas'ın günlük her tür
programını 'Başbakanın özel
kaJem müdürü'venne Mimi'nin
falcılan düzenler.
'Devlet' ile 'faka'lar arasında
rekabet üzenne Andreaa ağırlığını
Mımi'den yana koyar ve kendisine
özel kalem müdürü olarak atar.
Günler geçer, Mımı bu kez
Mikonos Adası yenne parlamento
adaylığı için soyunur. Andreas'ın
eski gözağnsı Vasso bile, -sıyasal
mı yoksa kadınsal dürtü ile mi
bilinmez- başbakana karşı parti
içinde olusan 'dörtlü çete'de yenni
alır. Antik Yunan tiyatro oyununda
'tapınağa sığınma' olgusundan
hareketle. Mimi bu kez çağdaş
tapınağa, 'kifise'ye sığınmaya
çalışır. Hatta Ortodos Patnğı
Bartholomeyu ile yan yana
çektırdiğı fotoğraf halkla
ilişkilerinde kullanmaya başlar.
Mimi, "Eski Yunan'daki gibi çıplak
görünmüşsem, rcsim cektirmişsem ne oünuş vani? Çıplaklık
shasete engel midir?" sözlen ile savunmasını yapar.
Kamu araştırmalannda, Mimi'nin zarannın 'dine'yüzde
69.1 'Andreas'a yüzde 77.7 olduğu saptanır. lngıliz Prensesı
Lady Di gıbı Mimi de televızyona çıktığında Yunanıstan'da
'Rating oranlama' rekoru kınlır. Bir başka kamuoyu araştırmasi
mülakatın yapıldığı devlet kanalının "Mimi'ye gol atması için pas
verdiğine'"ınanlan yüzde 58.6 olarak belirler. Bir başka çıplak
kadınla bırliktelığıni gösteren resminin 'montaj' olduğuna
inananlann oranı ise yüzde 43.5'dür. Bu gelişmelerden sonra
Andreas Papandreu ile Dimıtra Lianı'nin düğün törenleri
Ortodoks Kilisesi adetlerine uygun olarak gerçekleştırildı.
Yunanistan'da 'Dimitrology'adında yenı bır bılım dalı doğar. Hiç
kuşkusuz *Dimitrolog\' Yunan kamuoyunda 'Türk tehdidi'
safsatasının gazete başlıklanndan ınmeiine neden olur Bundan
dolayı Türkıye, Dımitra Lıanı - Papandreu'va 'müteşekkir' dır.
_
şı güvence vermeyişınr gösterdı. Bıryandan yarattığı 'Türk teh-
didi'ni gazete başlıklanndan ındirmıyor. öte yandan da Türklere
'zeytın dalı' uzatmaktan söz ediyordu.
18 ekım seçıminden 13 gün sonra Andreas, Türk Büyükelçısı
Fahir Alaçam'ı makamına çağırarak 'zeytın dalı'nı vermeden ön-
ce kendisine 'uzo' ikram ettı. Andreas'ın İngilizcesı ıyi, Fransız-
cası zayıftı Alaçam'ın Fransızcası ıyi, İngılizcesi zayıftı. Yine de
çevirmene gerek duyulmadı Yunan Başbakanı Ingilızce konuştu,
Büyükelçı dınledi. Büyükelçı Fransızca konuştu, Başbakan dinle-
di. 6 kasımda Alaçam. Başbakan Bülent Ulusu'dan bır 'zeytın da-
lı'nı Andreas'a getirdı Taraflar 'moratoryum' ilan ettıler. Karşı-
lıklı güven ortamı yaratmak amacıyla herhangı bır hasmane hare-
kette bulunmayacak ve demeçler vermeyeceklerdı Zamanın ba-
nşı getırmesi beklenecekti. Ne var kı, bu daltardan 14 yıldır tek
bır meyve bile alınmadı. 1987'de Ege'de yeniden savaş tamtam-
lan çalmışn Ege'nın sulan ısınmıştı Ortalık yatıştığında Andre-
as, BüvükelçıNazmiAkımanaracılığı ile Başbakan TurgutÖzal'a
"Davos Buluşması'nın kapısını açacaktı Hatta Türk meslektaşı
Özal'ı Atına'da Akrapol'ün eteğinde ağıriayacaktı Ancak Ege'ye
bu kez de banş gelmeyecektı.
Andreas. Yunanistan'da Türkıye'ye karşı en sert politikayı ızle-
yen politıkacı oldu. Lımni'yı barut ftçısı birada konumuna soka-
cak. Fge'de NATO uygulamalannı engelleyecek. Avrupa Bıriı-
ği'nde 'veto' kapısını sürekli kullanacaktı Bu davranışı zamanla
Batı'nın Türkıye'ye daha çok anlayış göstermesıne yol açacaktır.
Andreas, 'Türkiye ile banşın anahtannın kendisinde olduğu' ha-
vasını yaratıyordu Ama hıçbirzaman bu anahtan kuHanamadı.
Antik Yunan'da her mesleğin ya da yörenın bır koruyucu tann-
sı var'dı. Ortodokslukta ıse tannlann bu özelliklerini azızleralmış-
tır. Kıbns'ın koruyucu azızi A>a Andreas'tır. Andreas. bu ad ya-
kınlığindan yararlanarak Kıbns sorununda 'Çağdaş Aya Andreas'
rolünü oynamak ıstedıyse de tarihe "kaçınlan fırsatlar'ın yaraticı-
sı olarak geçtı
• ••
Andreas. Cumhurbaşkanı Konstantin Karamanlis'inparlamen-
toyu fesıh >a da geçıcı hükümet kurma yetkılerini kısan bazı ya-
sal düzenlemeleri de gerçekleştirdi.
173 sandalyesini 1985 seçıminde 162'ye düşürdü. 1989'da üç
kez yinelenen seçimlerde çoğunluğu sağlayamadı. Banka skanda-
lı 'Koskotas' olayı ile ilgili olarak Yüce Divan'da yargılandı. Yar-
gıç önüne çıkmayı reddettı. Aklandı, ancak yara aldı. Yasada ya-
pılan degişiklılde 1993 seçımınde eskisi gıbi yüzde 48 oyla san-
dalye sayısını 170'e çıkardı. Tanhsel rakıbı Giritlı Mitsotakis se-
çımı yüzde 41 "İîk oyla kaybedınce, önceden söylediği gibı partı
başkanlığmdan aynlarak Andreas'ı siyaset arenasında yalnız bı-
raktı. Andreas'ın adının kanştığı Koskitas skandalından, kalp
amelıyatının yarattığı sağlık sorunundan, Dimitra Lianiile cvlen-
mesinden Yunan halkının pek de öyle etkilenmediği 1993 seçım
sonuçlan ile anlaşıidı.
• • *
Ortanın solundakı haftalık 'Tanidromos-Postacr adlı dergi. 5 Nı-
san 1984 tanhlı bir yazısında. Andreas'ın yüz hatlanna dayalı kim-
lığinı şöyle tanımlıyordu: "Yüzü, sanki ateşin yûzü gibidir. Yara-
dıuştan yeteneklü /eki, ;an-söhret merakiısı, hassas. kolay öğrenir.
Evhamlı, başkalanna güven duymaz."
Geleneksel rakıbi olan Yenı Demokrasi Partısi'nın lideri Kons-
tantin Mitsotakis, "Dıs, politikadaki tcfıdftierini uygulayacak bir as-
lan gibi görünüyorsa da en ufak bir 'allaghh-değişim' bekJenemez."
Melina Merkun'nın tanımlaması ise sdyleydı: "Yaşamımda
şimdiye değin gördüğiun en cesur, kendisini adamış bir politika-
cı_"
Andreas'ın bir ara Yunan Radyo ve TV Kurumu (ERT) Genel
Müdürü Yardımcıiığı'na getirdıği. ünlü Z romanının yazan Vasi-
lis V'asilikou, "Her şeyi ile bir pragmaD5t"dıyordu.
Yıllann tutucu politikacısıEvengek» Averof, "Meslek yasamı
bovunca lovırtan bir siyasal çıkarci—"
Üvey kardeşı Yorgo Papandreu, "Babam. Andreas vüzünden pek
çok kez hastalandı. Babamın karşısında daima kendisindcn nefret
eden oğul rolünü oynardı. Bunda annesi Sophia'nın etkisi büyük-
tü. Paris'te Notredam Kilisesi'nde günah vıkarmaya gittiğinıde, in-
tihara teşebbiis ettim. Üç el ateş etmeme karşın kendinıi öldüreme-
dim. Bu olaydan sonra 'idealist' değil, 'realist' olma>a karar ver-
dim. Kendimi ağabeyimle kıyasladıgımda onun 'reaİist'liği ile her
zaman kazançlı çıkbgını gördüm."
• ••
Andreas, NATO'ya düşmandı, ancak NATO silahlan ile ordu-
sunu güçlendirdi Avrupa Birliği'ne karşı söylemlerle ıktıdar ol-
duysa da AB'nin paralan ile sokaktaki halkı sevindırerek koltu-
ğunu korudu. Ülkesıne demokrasıyı öğrcttı, ancak partısı içinde
demokrat olamadı. Herhaldc tanh ondan. "Demokrasi ve aşk ada-
mıvdL Türkiye ilebanşı kaçınp, başuıa defhe dalı koyamayan, ken-
dine Szgü bir politikacıydr dive söz edecektır O şımdı Mına'da
Onassıs Hastanesının bır odasında Oiympos'a çıkacağı anı bek-
lıyor.
_