Katalog

SAYFA CUMHURİYET 20 OCAK 1996 CUMARTESİ 14 KULTUR Edip Akbayram stüdyoda Son albümü Türküler Yanmaz'la sot müziğin unutmaya başladığı tirajlan ya- kalayan EdipAkbayram, yenı kasetı ıçm stüdyoda. Aİbümünün mûziklerinin kay- dını bıtıren Akbayram, yanndan başlaya- rak dokuz gün. parçalan seslendırecek ve yeni çalışma şeker bayraınında piyasaya çıkacak. Akbayram'dan albümle ilgılı bilgıleraldık: - Albümde hangi parçalar var? Metin Özülkü'den Köhne Lıman var.. Ünlü Ramı Kjşlası'nı da Edip Akbay- ram soundu ıçensinde yorumladık. Mn- rat Alper'ın bestelediğı Nâzım Hik- met'm Güzel Günler Göreceğiz Çocuk- lar'ı, Meluli'den otantık bır türkü, Gül- bahar'ın Dönülmeyen Gıtmeler'ı. Maz- lum Çimen'in Değil mısın'i, Mehmet Gürnüş ün Gülûmsedik Gökyûzüne'si. Banu \e Yusuf Hayaloğiu'nun b\rhkte yaptıklan An Yüreğım adlı parça. yine Mustafa Lysal'ın Soran Buîunmaz ad- lı bestesı ve Gürhan Peker'ın Şehır Kabnstanı, kasetm dığer parçalan. - Adı ne olacak yeni albümûn? Türkıye'de çok karamsar günler yaşı- yoruz, bu nedenle adını Güzel Günler Göreceğiz koymak istıyorum. ama bu karan son güne bıraktım. - Stûdyo müzisvenleri kimler? Dallannda en ıyı ısımleri seçmeye ça- lıştık. Gitarlarda Berç Yenal ve Erdinç Şenyaylar. bağlamalarda İsmail Der- ker, Güra> Hafiftaş. Çetin Akdenizve Ahmet Koç yer aldı. Ahmet Koç aynı za- manda keyboard ve flütü de çaldı, yay- lılarda da Devlet Senfoni Orkestra- sı'ndan Yusuf Güner ve ekıbı vardı. - Soundda degişiklik var mı yoksa davul ve bağlamanın süriiklediği Akbay- ram müziğiııe devam mı? Kuvvetli davul ve bağlama yıne var, ama akustik gitar \e flüt de çok önde. Sound olarak' 73 'lenn Anadolu pop-folk örneklennin devamı şeklınde değerlen- dirilebılır. Cher klasikleri Gençler arasında Cher'in şarkıcı ya- nını bılen kaç kişi var acaba? Sonny and Cher adıyla bır dönem önemli ışler ya- pan, I Got You ve Bang Bang gıbı unu- tulmayan yapıtlar seslendıren Cher, ko- cası Sonny'den aynldıktan sonra bir sü- re solist olarak yoluna devam etmişti: Ama fazla ılen gıdemedi. Sinemaya geçtı ve Ay Çarpması'yla Oscar aldı. Cmsellığını öne çıkardı bır ara; sansasyonla şöhretıni korumayı de- nedi ve sonunda kürkçü dükkânına dö- nüp ıddialı bır albüm hazırladı. Cher'in 1995 tanhli albümünûn adı It's A Man's W»rld. Türkiye'de Batet eti- ketıyle satışa çıkan albümdekı 14 parça- dan bir bölümü klasik sayılabılecek ka- dar ünlü. James Brown'ın albüme adını veren bestesı, Marc Cohn'ın VValkingin Memphis'ı DonHenley'ninNotEnough Love in The World 1 u bu tür çalışmalar. Yenı parçalar arasında da bır ikı tane dikkat çeken çalışma \ar. Cher'in solist olarak teknığı ıyı, parçalara da hâkım. Albümün rahatsız eden yönü fazla tek- rarlanmış bır çizgıde seyretmesı \e Cher'i zirveye taşıyacak modem bir so- unda fazla uzak kalması. Morricone'nin iyileri toplandı Ennio Morricone film müziği denince Avrupa'da akJa gelen ilk isim. Bugsy ve Mission'la Oscar'a aday gösterildikten sonra Hollywood'dan gelen cazıp teklıf- lere rağmen vataru Italya'yı bırakmayan Morricone'nin yapıtlarını içeren Film Hhsadlı albüm yayımlandı. Türk sınemaseverlenn Cezayir Savaşı. Bir Zamanlar Amerika, Cennet Sincma- agibı fılmlere yazdığı müzıklerden tanı- dıgı Ennio Morricone, son olarak Marco TullioGioı-dana'nm Pasolini adlı filmine ve Tornatore'nın L'Uomo delle Stelle ad- lı çalışmalannamüzik üretti.34 yılda yak- laşık 350 filme müzık yazan Morrico- ne'nin Film Hits adlı albümde şu yapıt- lan alıyor: Once Upon A Tıme in the\West, For a Few Dollars More, Moses Theme, Goodbye Coionel, A Fıstful of Dollars, A Gun For Ringo, Sacco and Vanzetti, He- re's ToYou,ViceofKilling. Payingoff Sco- res, The Adventurer. What Have You Do- ne To Solange, Vıolent City, Matolle. Son dönemde ıthal edılen film müzik- leri serilerinde, CD dalında, Morrico- ne'nin önemli yapıtlarına rastlanıyor. Iş- tebunlardan bırkaçı: Stanno Tutti Bene, Sai Cosa Faceva Stalin, L'immortalita, Incontro, II Lungo Silenzio, II Prato, Escalation, Domenica Specialmente, II Bandido Dagli Occhi. 'Vurulduk Ey Halkım, Unutma Bizi" adlı kitap-kaset 25 ocakta gazete bayilerinde satışa çıkıyor 'Mumcııları unutmamak gerek' Uğur Mumcu Araşörmacı Gaze- tecilik Vakfi'nın (um.ag) desteğiy- le hazırlanan Vürukluk Ey Halkım, Unutma Bizi adlı kitap-kaset 23 ocak salı günü gazete bayilerinde satışa çıkıyor. Mumcu'nun 25 Ağustos "75 tarihli Sesleniş adlı ya- zısını besteleyen Fikret Kızılok, ga- zetemiz yazarlanndan Deniz Soro, çizerimız Nuri Kurtcebe, Kalan Ya- pım,düzenlemeleri yüklenen Mut- lu Ödemiş'in aralannda bulunduğu birçok insanın imece çalışmast Vu- rulduk Ey Halkım, Unutma Bizi. Fikret kızılok'un "senfonikşiir" olarak tanımladığı yanm saati aşan bestesinin yer aldığı albüm, sanat- çının son beş ayda piyasaya çıkan üçüncü yapıtı. Kızılok, yapıtının öyküsünü anlatırken, özellikle de- mokrasiyi savunan insanlann unu- tulmaması gerektiğini, Sesleniş'i bestelerken içındeki yalnızhğı unu- tup çoğaldığını vurguluyor. 'tçimdeki yalıudığı unuttum' - Mumcu için 'Sesleniş'i hangi duygularia bestclediniz? - Solun köşetaşlannı oluşturanla- ra karşı derin bir saygım var, onla- n unutmamak gerektiğine inanıyo- rum. Solun kendi içeriğindeki dina- mizm ne kadar karmaşık olursa ol- sun, sonuçta insanca bir dünyaya özlem duyanlann ortak paydalan olarak görüyorumonlan. Hiçbirde- mokrasi deneyi çağımızda başanlı sayılamaz. Hcr sistem kendi de- mokrasi oyununu kendi manıpule etmekle görevli. Gerçegi saptırma- nın olası olduğu bir dünyada henüz gerçek demokrasiden bahsetmek saflık. UğurMumcudademokrasi- yi savunuyordu, ama hangi demok- rasiyi? Kanımca aydınlığın karan- lığa galebe çaldığı günlerin demok- rasisini. De\letin kendisiyleçelişti- ği bir ortamda Mumcu öldüriildû. olun köşetaşlannı oluşturanlara karşı derin bir saygım var, onlan unutmamak gerektiğine inanıyonım. Solun kendi içeriğindeki dinamizm ne kadar karmaşık olursa olsun, sonuçta insanca bir dünyaya özlem duyanlann ortak paydalan olarak görüyorum onlan... TT" Tğur Mumcu da # / demokrasiyi V_/ savunuyordu, ama hangi demokrasiyi? Kanımca aydınlığın karanlığa galebe çaldığı günlerin demokrasisini. Devletin kendisiyle çeliştiği bir ortamda Mumcu öldürüldü. CUMHUR CANBAZOĞLU Nedenı besbelli; oysa sonuçta bır Mumcu öldü. bınlerce Mumcu doğ- du. Ben de Sesleniş'i bestelerken ve söylerken içımdeki yalnızhğı unuttum, çoğaldım. Herhalde Uğur da öyle ısterdi. - îoplam otuz buçuk dakika sü- ren yapıt hangi türe sokulabilir? - Senfonık şıırdenebılır. Fazlapa- ramızolmadığı ıçin hepsini akustik yapamadık. yansı sentetik çalındı. Tamamen akustik olabilmesi içın büyük orkestra ve 300-400 milyon gerekiyordu. tmece şeklinde çalış- tık, herkes bir ucundan tuttu. Proje başanlı olursa gelen paralarla vak- fın gereksinımleri karştlanacak. 'BenotantikdeğUim' - Demirbaş ve Nadigâr albümle- rinde olduğu gibi \ urukiuk Ey Hal- kım'da da bol enstrüman yerine sa- de bir yonım var. Elektronik cam- baziıklarla boğulan piyasaya alter- natif bir sound mu grtirmek rstiyor- sunuz? - Enstrüman sayısmın fazlalığı müziğin ruhuna bir şey katmıyor. Az enstrüman kullanıyorum. Dü- şünceyi anlatmak ıçın bağırmaya gerek kalmaması gibi birduygu bu. Ayncaçokseslilikle çokenstniman farklı şeyler. Şarkılanmda yaşadık- lanrndanhareketedıyorum. isterıs- temez düşüncelerim söze dönüşür- ken zaten yansı müzikal olarak ta- mamlanmış oluyor. Geriye armo- niler kalıyor tabii. Otantik öğeler- den vazgeçeli çok oldu. Sebebi ga- yet basit, çünkü ben otantik deği- lim. -1995 tarihli albümler Demirbaş ve Vadigâr nasü tepkiler aldı? - Yadigâr'dan çok memnunum; özellikle müzikal ve estetık olarak beğeni topladı Demirbaş'ta ise id- diam yoktu. O albümde politik de- ğıl, monotikim. Parçalann çoğu. za- manmda yasaklanmış. bandrol ve- rilmemiş çalışmalardı. Gerçekleri vurguladığım bu parçalan, bir ser- gi gibi yıllar sonra insanlara sun- dum. tçinde. bir iki tane de yeni par- ça var. - DemirePin şahsında ülkenin otuzyıflık öyküsünü anlatan Demir- baş'ın klibi haber programlardan başka yerdc neden yayımlanmıyor? - Zannedersem on ıki, on üç de- fa yayımlanabildi Demirbaş. Söz konusu Babamız olduğu ıçın pat- ronlar böyle bır klipten çekindiler. - Türkiye'de üretilen şarkılaıia il- giliçeşiüi eleştiriJerini/ var. Nediriş- lemeyen yerii müziktc? - Şarkı deyınce aklıma söz gelir; söz deyince bir anlam, anlam deyin- ce kavram. kavram dcyince felsefe ve en sonunda erdem gelir, yani şar- kıcının ağzından çıkanı kulağı du- yacak. Herdilin sözcükleri, hersöz- cüğün de heceleri, hecelerin de no- talan var. Insanlar istese de istemc- se de heceleri, notalannı koyarak ağızlarını açarlar ve konuşurlar... tnsanlann kimi üç yüz kelime ıle işını halleder, konuşur. Ancak bi- raz da el. kol ve kaş, göz hareketle- rini kullanmak mecburiyetinde ka- lır. Örnegın bu tür şarkıcılar "Göz- lerim seni bekter" derken ellerinı gözlerine koyup sonra uzağı göste- rirler. Çünkü anlam dennlığini mü- zikal olarak bulamadığından el, kol hareketleriyle yardım isterler. Ki- mi de 60 bin kelimelik hazine ile an- latılanı anlayıvenr, anlayamayaniar içın başka şarkılar yapmak gerekir, anlayanadabaşka başka şarkılar ta- bıL cağun' Kuvayi MilliyeDestanı 'nı besteledi2000'lı yıllann müzığı olarak kabul edılen "new age"ın yerlı örneklen bırer birer plakçı raflanndakı yerlennı almaya başladı. Bu çalışmalann en önemlı özellıği. Batı'da ûretilenlcrden kalıte açısından hıç de aşaği kalmamalan... Ankaralı kompozıtör Can Atilla 1992'de bıreysel çabalanyla çıkardığı Bilinçaltı adlı albümünden sonra yılın ılk günlerinde ikıncı çalışması VVavesof Wheeb'ı (Tekerleklerın Dalgalan) yayımladı. Devlet Tıyatrolan'nın mart ayında sahneye koyacaği Nâzım Hikmct'ın Kuvayi MiUiye Destanı'nın müzıkleri de Can Atılla'ya aıt. - Kuvayi Milliye'nin mü^ği nasıl ortaya çıkü? Çoğunlukla TRT'ye program ve dizı müzığı yazıyorum. Altı ay önce TRT'ye Altın Elma dıye bır dızının müzıklennı hazırladım. lleride yayımlanacak bu dızının finalınde bir bale vardı, ona da müzık ıstedıler. O dizınin koreografı ıle Kuvayi Milliye'nin koreografı aynı ınsan olunca bır köprü oluştu, müziklen bana teklif ettiler. Özelliklen olan bir eser. 86 dakikalık oyun, uzunluklan altı dakıkadan on üç dakıkaya kadar değışen sekız bölümden oluşuyor. Müziğin toplam süresı ıse 73 dakika. Şubat ayında Kuvayi Milliye'nin kasetinı piyasaya çıkaracağız, plakçılardan başka devlet tıyatrolan fuayelennde de satılacak. - Kuvayi Milliye klasik mü/ik formlannda yapügınız bir çalışma. Genel olarak digcr çalışmalannızı hangi türe sokuyorsunuz? New age diyenler var. ancak new age'in sınırlan son yıllarda çok genişledı. Adam alıyor, Bach'ın solo süıtlenni gıtarla çalıyor. Bıllboard'un new age listesıne koyuyorlar. Bu nedenle new age de olabilir, elektronık rock da. Son albüm Waves of Wheels için space rock ya da soyut rock diyenler de çıktı. - Bu yıl içinde çıkaracağınız başka çalışma var mı sırada? Geleneksel türkülenmızı, Enıgma'dan çok Deep Forest'e benzcyen bir şekilde Efsancler adlı albümde topladım. Geçen cumartesı gûnü albümü bıtirdim. Amacım daha kolay melodıler ve basit teknikler kullanarak daha melodik bir şeyler ortaya çıkarmak. Aralannda Eyvallah Dostum Eyvallah.Urfa'nın Etrafı Dumanlı Dağlar, Dağlar Kızı Reyhan ve Hekimoğlu'nun da bulunduğu on türküyü kuliandım. Türkülerı aynı havada. otantikliğıni koruyarak yaparsanız tınılan elektronığe yabancı gelebiliyor. O yüzden bunu dengelemek altı ayımı aldı. Şimdı sırada bu albüm var. - Konservatuvarda on yıl klasik keman egitimi almıs biri olarak elektronik müziği kolaylıkla benimsediniz mi? Konservatuvarda lise ve ünıversite yıllannda klasik müziğin yanı sıra elektronik müzıkle amatör sayılabılecek deneylere ginşmıştım. Yıllar geçtıkçe bu hobı mesleğe dönüştü. O dönemde analog seslerle yaptığım besleleri de Signus adlı bır albümde toplayacağım. Benım gelişmemı anlatacak, U O zamanlar bunlan yapmak istemiştim" dıyeceğım bır albüm olacak. - Müzikseverler si/i fazla tanımn-or. Konserlerte bu rüriin rutkunlanna ulaşmayı dûşünüyor musunuz? Yanıma üç klavye almayı bır de bilgisayan koyup müzik yapmayı sevmıyorum. Bilgısayar çalsın, ben de solo atayım gibi bır düşüncem yok. Sayılan onu geçen aletlenmle aynı stüdyodakı ortamımı kurabıleceğım bır konser istıyorum. Bunu gercekleştırmek içın de lstanbul ya da Ankara müzık festıvalleri gıbı büyük organizasyonlarda çalmaya değer dıye düşünüyorum. IM CD'likgünlük Smashing Pumpkins'ın (Ezılmış Bal- kabaklan) kuruluş tanhı 1987.1 AmOne ve Tristessa adlı "singfc"lardan sonra bu dört kışılık Şıkagolu grubu 1991'de Gish albümüyle tanıdı müzik çevrelen. Seatt- le'da birkaç grunge grubuyla birlikte or- taya çıkmalanna karşın Smashing Pump- kıns Nirvana > a da herhangi bır punk gru- buyla kıyaslanmamalı. Rock kompozı- törlerinı dinleyerek büyüdüklerinı anla- tan, Beatksve ElectricLightOrchestra'yı örnek alan bu gençlerin müziğinde "grunge''den çok "progressive rock"a ka- yan. hard temalarla desteklenen bir ha\a var. Billy Corgan 1993'te Siamese Dream adlı albümle- riyle yalnız ^BD'de 3.5 milyonluk satı- şa ulaşan, bır yıl sonra yalnız ABD'de sa- tışa çıkan Pisceslscariot'la bır milyon ra- kamına ulaşan Smashing Pumkıns, dik- katle izlenmesı gereken müzıkçilcr biz- ce. Siamese Dream gibi çok başanlı bir albümü takiben çizgilerini aşabilecekle- rine inanan eleştirmenlerin sayısı fazla değtldı. Amagrup Siamese Dream turne- sinı bıtinr bıtırmez stüdyoya girip iki yıl boyunca bınktırdığı 50 parça arasından 28 tanesıni seçip MeUon CoUie and The Infinite Sadness adlı çıft CD ve kasetten oluşan albümüyle ABD'de liste başına dok yükseldı. Alternatıf müzik yapan bir grubun bu düzeye çıkmasını sağlayan yenı albüm 120 dakıkayı aşan uzunluğuyla enfes bir rock ziyafetı çekiyor. Hard rock temala- rıyla gelışen çalışmanın ara bölümlerin- de "space rock" \e bır vaha gibi ortaya çıkan "sakin bölûmler''Ie karşılaşıyorsu- nuz. Yeni albüm ıçin sanat yönetmeni ola- rak Butch\lg(Nırvana'nın yapımcısı ve Garbaje'm davulcusu) yerine L'2'nun Zo- oropa'sıy la tanınan Flood'u seçen Smas- hing Pumpkıns (Billy Corgan: solist, Ja- mes İha: gıtar. D'arcy: bass. Jimmy f hambcrlin: davul) bir günlük yaşanıı ikı CD'nin içıne hapsetmiş. Zaten bu alt- başlıklardan da anlaşıhyor: "Şafaktan günbatamınadek" ile "Günışığından yıl- dızlara'- Türkiye'de CD'len 2 milyon dört yüz bin, kasetleri de 850 bin TUden satışa çı- kan Mellon Collie and The Infinite adlı albümden kolay kolay iyı parçalan kopar- tıp alamıyorsunuz; bestelenn hepsi birbı- nnden güzel. Ancak yine de Galapagos, Tonight To Forgive ve By Stralight biraz daha önde bizce. Kapaktakı "fantaa" de alkışlanacak cinsten. - Sırada hangi proje var? - Bu tür kaset-kitap deneylenne devam etmeyi düşünüyorum. İlk aşamada Akrostiş adlı yapıtımı ta- mamlayacağım. Bu kişi llhan Sel- çuk olacak; kendisiyle konuşaca- ğım. Ardından Demirbaş ı insı ba- zı şarkılan değerlcndirecegım. Ör- neğin devlet içındeki devlet içın bir şeyler yapıyorum. Nüvedeki devle- ti demokrası hiç ılgılendirmiyor, is- tihbaratla \e özel çalışan sıstemi var. Bir de normal çalışan devlet var. Bu ikı devlet bırbiriyle çelişki halindc. Bunlann üzerinde duruyo- rum. Matrak şeyler ortaya çıkacak. Sonra Mümtaz Soysal"la çalışaca- ğız. - Soysal'la ne gibi bir çalışma yü- rüteceksmiz? - Benim politik bir tavnm yok, ama demokrasi için değişik düşün- celerim var. Demokraside olmazsa olmaz kavTamlar vardır. Bunun da ilk şartı bilinçtir. Bütün iktidarlar gidasını bilinçsizlikten alır. tktidar olabilmenin ön şartı halkı kandıra- bilmek, yalan söylemek, dün ile bu- gün arasmdaki farkın olmadığı far- kını kumazca kullanabilmektir. Bu zincirin kınlması çok zordur, ama kınlıp da halk yönetıciyle bire bır bağlantı kurarsa ve karşılıklı taah- hütlere girerse o zaman işler deği- şebilir. Dünyada ilk kez denenecek bir sistemi Sayın Soysal'la başlataca- ğız. Politik üretenle tüketicisi ilk kez karşı karşıya gelecek. Sol Bil- gi Iletişim Merkezi (SOBİM) adlı kunıluşuhazırlıyorum. Halk, bilgi- sayar sistemiyle Soysal'la devamlı iletişim içinde olacak, telefonla kı- sa sürede ona ulaşabilecek. Soysal çok dürüst bir insan olduğu için bu işe gireceğim. "Halk müziği her mekânda dinlenmeliTürkü gitarla söylenirse nasıl bir tat venr? Bunu pıyasadaki çeşitli albümleri dınleyerek deneyebılırsiniz. Biz Ayşegûrün Guzelleme-2 adlı albümünü öneriyoruz. Yıllar önce Gnıp Yorum'1 un solistliğini yapan Ayşegül, solo çalışmalannın ikincisinde gitann önde olduğu ve yalnız akustik alctlerin kullanıldığı hayli temiz bır çalışma sunuyor. Türküyü soft bir yorumla günlük yaşamın içine sokmayı deneyen sanatçı, yer yer sesıni adeta bir enstrüman gibi parçalann içine yedirmeyi bılmiş. İlk albümü Güzelleme'nin kapak espnsinı ikmcı albümünde de koruyan Ayşegül'ün bu çalışmasında şu türküler yer alıyor: Varim Senden Ayrılalı, Ham Meyvayı Kopardılar. Seyyah Olup, Yesjl Ördck Gibi, Oenizli'nin Horozlan. kızıktklar Oldu mu, Eledim, Karadır Şu Bahtim, Hey Onbeşli, Hangi Bağın Bağbanısaa, Dam Üstünde Çul Serer, Kalenin Bedenleri. - Türküleri ghar eşliginde yorumlama fikri nasıl doğdu? Şöyle bır örncklc başlayayım, dedenizden dınlediğiniz bir öykü vardır. Onu çocuğunuza aktanrken kendi söyleminizle, kültürünüzle anlatırsınız. Türkü söylemek için yola çıkarken insanlara bildikleri müziklen bugünün diliyle anlatmak istedim. Bunun içın, gitan seçtım. ama türkünün özünün bozulmamasına çok dikkat ettim. Bağlamayla bir yere kadar gelindığını, sonra tıkanıldığını gördüm. Gruplann yaptıklannın dışına çıktım ve Anadolu sazlannı Ayşegül renk sazlan olarak kuliandım. Modernleşme adına yüzeysel bir çaba değil bu. Örneğin okurken şive de kullanmıyorum, çünkü günlük yaşamda da şiveyle konuşmuyorum. - Giizefleme serisinin bu derece tutulmasını nasıl değeriendiriyorsunuz? Halk müziği camiasında korkunç bır muhafazakârlık var. Bu mantıkla gençlığe ne Ruhi Su ne Neşet Ertaş dinletebilırsiniz. İşte önce bu muhafazakârlığı kırabildık bu soundla. Her mekânda dinlenebilecek. sindınlebilecek bir sound çıktı ortaya. Çok meraklı insanlar dışmda günlük yaşamlannda türkü dinleyenlerin sayısı fazla değıldir. Oysa ki bu albümü çalışırken işyerinde dinleyebiliyorsunuz, müzik marketlerde rahatlıkla çalınabiliyor. Türkülerin çağdaşlaşmasına yardımcı olmak, eski türküleri anımsatmak, onlarla insanlan yeniden buluşturmak yolunda Güzellemelerle önemli adımlar attığımıza inanıyorum. - Hedcfe tam olarak vanklı mı? Satışlara bakılırsa amacımıza ulaşıyoruz. Hiçbir tanıtım kampanyasına gıtmememıze karşın albümler kulaktan kulağa duyuldu, yurtdışından da ilgi var. Şimdi Yarim Senden Aynlalı adlı türküye klip çekeceğiz. ama öyle şaşaalı tanıtım istemiyoruz. Ben deneye açık insanım. Bir iki albüm sonra halk müziğinde daha değişik çalışmalara gırişeceğım. rrtDi'ıc S E L M | U U K U Ş ANDAK Onno ve Müzik Olmadı Onno!.. Böyle gitmeme- liydin uçakla ölüme ve böylece mü- zik dünyamızda bir boşluk bırak- mamalıydın acılarladolu... Asıl, gü- nümüzde gitgide "robotlaşan", yozlaşan, sözümona 'pop müzik piyasamız'a karşı, sözlen ve beste- leriyle kaliteli eserlere gereksinme olduğu şimdilerde. senin varlığını arayacağız kuşkusuz. 1960-70'ler- de fışkıran ve Onno Tunç ile birlik- te, sayısı az ama yetenekleri üstün, duygulu ve bilgili müzik yaratıcıla- rının ürettiklen besteler ve aranj- manlar anımsanacak olursa, belki günümüze daha uygun, daha yeni, ama vazgeçilmez "kalite" unsuru- nu taştyacak eserlerin gerektiği da- ha iyi anlaşılır. Benim de besteci olarak birlikte emek verdiğim ve ta- nık olduğum O Yıllar'ın Şerif Yüz- başıoğlu, Timur Selçuk, Atilla Özdemiroğlu, Cahit Oben, Sü- heyl Denizci, Ergüder Yoldaş, Emin Fındıkoğlu, Erol Büyük- burç, Özdemir Erdoğan, Ali Ko- catepe, Melih Kibar, Cenk Taş- kan, Noray Demirci, Selçuk Ba- şar ve diğerleriyle birlikte Onno Tunç'un da katkıları, günümüzde de "bu geçmişi" aratan çabalar sa-. yılır... Zaten Onno Tunç da son yıl- larda "pop müzığimizin kalitesizli- ği"r\den çok şikâyetçiydi. Dostça konuşmaiarımızda, hattaTV'lerde- ki açıkoturumlarda ve diğer etkin- liklerde hep çağdaşa, iieriye, mo- derne yönelik ısteklerinı dile getirir, eleştırilerden sakınmaz ve bu ko- nuda B. Amerika'ya giderek ideali- ni gerçekleştirmek eğılimini, hatta kararını taşırdı, çünkü, O'nun için özellikle "Berkley müzik siste- m/'"nin önemi vardı... Ne yazık ki ülkemizde "müzik ticareti piyasa- s/"nın egemenliği ve ucuz, kolay, az giderii ve hemen ilk çırpıda kâr getirecek, beste bile denemeycek- lere ve bır günde patlatılan şarkıcı- lara yönelik ortam, Onno Tunç'un içinde yaşayan ve bilgisıne yakışan üstün eserier vermesıne, bın\aç de- ğertı yapıt dışında, olanak sağla- mıyordu! Onno Tunç, kişiliğiyle sempatik, yakınlanna ve kendisine seslenen- lere sıcak bir insan, ama müzikte kolay kabul etmeyen bir müzisyen- di. Onno. müzikte hep doğruyu, bi- linçli olanı seçer, yenılığe yön ver- mek isterken, yüksekte uçmayı da severdi. Nitekim, belki pılotluğu sevmesı de bu psikolojisinden dog- muş olabilir? Ne yazık ve ne act kı, bu sefer" yükseklik, bir kör uçuş" ile O'nu yaşamdan ve müziklen ayırdı. Bu olaya hâlâ inanmak iste- miyor ve bu dramatık sonu kabul edemiyorum... Onno Tunç'un mü- zikte ölümsüzlüğü, O'nun fiziksel ölümü karşısında hepimizin ve mü- zik çevresinin tek tesellisi olacak. Yerli popta Ege, Senden Uzak'la li- derlığini sürdürdü geçen hafta. Haluk Levent, Bir Gecc Vakti adlı yeni albü- müyle listeye ikıncı sıradan gırdi. Ra- fet El Roman, Gençliğin Gözyaşı'yla üçüncü sıraya indı. Türk sanat müziğinden geçen haf- ta Bülent Ersoy. hit parçalannı topla- dığı BenimDünyaGüzeİlerim'le 1 nu- mara. Diğer Ersoy. Muazzez Ersoy, Nostajli 1 adlı albümüyle ikinci sıra- da. Yümaz MorgüL Elveda tstanbuHa üçüncü Türk halk müziğinde Songül Karlı, Dokunsalar Ağlayacağım'la yine en çok satan sanatçı. Hürya Süer, Gön- lüm Anadoluyla ikinci, Güler Du- man, Bu Devran'la üçüncü. Yabancı popta Shaggy, Boombas- tk'le haftalardır lider. Mariah Carey, . Daydream'le ikinci, Queen, IMade in Heaven'la üçüncü. - Salt Peter - Ruby - Here's To The Ladies - Tony Benneth - Tangted - Nick Heyward - Robert Alagna - Roberto Alagna - Free Like \Ve VN'ant 2B - Best of Scorpions - Bes of Scorpions VoL 2 - Super Leady Tribute To Genesh - Big Audk» Dynamite - On Broadway - Basia - E/1999 Eternal - Bone Thugs-n- harmony -Highlights-B. Streısand (CD) - One Clear Vbice - Peter Cetera (CB) - Remains of The Days - O. Soundtrack - Shadovvlands - Or. Soundrack - Henry 5 - Or..Sound. - Did Vbu Feel That ? - J. Sample and The Soul Comm. - Alice in America - Steely Dan - Sprit of The Moment - Joshua Redman Çuartet (CD) -CaliforniaCool(CD) - Pearls - Davıd Sanborn - Love Songs - Davıd Sanborn - Symphonic Tango - The Best of George Benson - Deyişlerlc Muhabbet- E. Saltık. M. Karatas. S Aydın, K. Kaplan