Katalog

20 OCAK 1996 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 4 teıörist teslim oldu Istanbul HaberServisi -Av- rasya fenbotunu 177 yolcu ve 65 mürettebatıyla kaçıran te- röristler, dün Istanbul Boğazı önünde eyleme son verdıkle- nni açıklayarak teslim oldu- lar. Ancak dahaönce g kışı ol- dukları basın tarafindan belir- lenen ve resmi makamlarca onaylanan terönstlenn sadece 4'ü teslim oldu. 1 kışı ıse ge- mide yapılan aramalarda terö- nstlerden olduğu kuşkusuyla gözaltmaalındı. Gözaltmaalı- nan kışinın kımlığı belırlene- medi. Gemı içınde bulunan tanık- lar, fenbotta en az 6 sılahlı kı- şı gördükJennı belırtirken îs- tanbul Valı Vekılı Rıdvan Ye- nişen, diğer dört kışının sem- patızan olabıleceğını söyledı. Yalnızca 4'ünûn teslim olma- sı, kılık değıştıren terönstle- nn yolculann arasuıa kanşmış olabıleceğı kuşkusunu dogur- du. Öncekı gün gemı ıçınden alınan televızyon görüntüle- nnde ve fotoğraflarda en az 6 sılahlı kişınin net bır şekilde görûlmesı bu kuşkulan des- tekler nitelıkte. Yolculan tek tek sorgulamaya alan emniyet mensuplannın, bu sılahlı kışı- len bulamamalan durumun- da, 4 terönstın llk serbest bı- rakılan gruplar arasında yer al- mış olmalan olasılığını gün- deme getıreceğı belırtılıyor. Teslim olduktan sonra gö- zaltına alınan ve Istanbul Em- nıyetMüdürlüğü'ndesorgula- malanna başjanan terönstle- nn ısımlen şöyle: Muhammet Emin Tokcan, Ertan Coşkun. Erdinç Tekin ve Sedat Temiz, Daha önce gemıdeki ey- lemcilerden oldukJan açıkla- nan, ancak teslim olanlar ara- sında adlan geçmeyenler ıse şunlar Ceyhun MoUamehmetoğlu, Tunccr Ozcan. Rama/an ZaJ- rekditse, Rozan Ardenita. Terönstler saat 17.50'de yaptıklan açıklamada, "Biz kendi açımızdan hedefimize vardık. Bu işi, kimseyi sıkma- dan, kimsenin burnunu kanat- madan bırakıyonız, Evleme burada nokta koyuyoruz" de- dıler Avrasya fenbotu, dün 00.50'de lstanbul sulannagır- dı Saat 11 .OO'de Istanbul Bo- ğazı Anadolufenen önlennde Elmasburnu/RıvaDeresı açık- lannda demır attı. Fenbotun Anadolufenen'ne yaklasması ûzenne, Özel Harekât Tîmı 'ne mensup bır grup güvenlık gö- revlısı bölgeye sevk edıldı Krizmasası Avrasya fenboruyla ılgılı oluşturulan "kriz masas", Is- tanbul Emniyet Müdürü Or- han Taşanlar'ın makammda toplandi. Istanbul Valılığı, 11 Jandarma Alay Komutanlığı, Sahıl Güvenlık Komutanlıği. MİT Müsteşarlığı, Türkıye Denızcıhk Işletmelen ıle Is- tanbul Emniyet Müdürlüğü temsılcılennden oluşan 20 kı- şılık knz masası heyetı, saat 03.45'te toplantısını bıtırdı. Toplantıdan sonra herhangı bır açıklama yapılmadı. An- cak basın mensuplan da dahıl olmak üzere çeşıtlı gruplann fenbota yaklaştınlmamasına karar venldı. Eylemcılenn dün sabah Anadolufenen'ndekı Çakal- dere Koyu'nda olacakJannı açıklamalanndan sonra yavaş yavaş Boğaz önlenne gelen fenbot, Soğan Adası çevresın- dedurdu Fenbotu 6 Sahil Gü- venlık botu, üç ftrkateyn ve bır hücumbot çernber altına aldı, çevredekı dığer tekneler polıs teknelennın de yardımıyla uzaklaştınldı. Rumelıfene- ri'nden kalkan Denızcılık fş- letmelen'ne aıt bır cankurta- ran da bölgeye gıttı. lstanbul Boğazfnın Kara- denız'e açılan uç noktalann- dan bınni oluşturan Rumelı- fenen'nde Avrasya fenbotu- nun gelışı merakla beklendı. Eylemcılenn lıden Muham- met Tokcan, kentın güvenlığı açısından lstanbul Boğazı"na gırmek ıstemedıklennı belırt- ü. Tokcan. "Gereken derken neyikastediyorsumız" sorusu- nu. "Bir bağımsı/Jık savaşçısı- na uvgun düşen, halkımızın is- tedigi, dünvanın istediği, kar- deşlerimizin istediği ve Cahar Dudaye\ 'in istediği şeyleri ye- rine getireceğjz" dıye yanıtla- dı Fenbohın lstanbul'a gelışı, Rumelıfenen'nde çok sayıda yerlı ve yabancı basın mensu- bunun yanı sıra televızyonla- nn naklen yaym araçlanyla beklendı. Takvıye asken bırlı- ğın de geldığı Rumelıfene- n'ne gınşte kımlık kontrolü yapıldı. Avrasya fenbotunun Anadolufenen'ne yaklaşması üzenne saat 12.00 sıralannda Özel Harekât Tımı'ne mensup çelık yelekJı ve uzun namJuJu sılahlarla donatılmış bır grup güvenlık görevlısı olay yenne gıttı. Rumelıfenen köyüne gıden ve araçlannı Çeçen bayrakJa- nyla süsleyen bazı gruplar, fe- nbotun gelışmin gecikmesı üzenne dün sabah erken saat- lerden ıtıbaren buradan ayrıl- maya başladı. Nızam-ı Âlem OcakJan Sanyer Şubesı önün- de ıse sabah saatlennden ıtıba- ren gruplar toplanmaya başla- dı. Bölgede gınş ve çıkışlar süreklı kontrol edıldı. Fenbotun da Soğan Adası çevresınde durduğu görüldü. AvTasya fenbotunda bulu- nan 177 yolcudan ılk etapta 8 hasta ve yaralı rehıne serbest bırakılarak Soğan Adası'na getinldı. Kaflcas-Abhazya Da- yanışma Komıtesı üyelenn- den oluşan bır grubun, etra- finda sahıl güvenlık botlan ve askeri gemilerın güvenlik ön- lemi aldığı Avrasya fenbotu- na çıkmasından sonra, saat 14.30 sıraiannda fenbottakı 3'ü Rus toplam 8 hasta ve ya- ralı rehıne bota bındınldı. Re- hıneler, daha sonra Haydarpa- şa Numune Hastanesi'ne gö- türülerek tedavı altına alındı Terönstler, bır süre sonra 5 re- hineyi daha serbest bırakırken, teslim olmadan kısa bır süre önce de bota bmdırdıklen 5 rehineyı daha serbest bıraktı- lar. Riva'da toplanan yaklaşık 200 kışılık grup ıçersınde sol görüşlülenn ıse "Yaşastn halk- bnn kardeşfiği''. "Çeçenistan, bpzmemezarobcak'" slogan- lan attıkian duyuldu. Bu ara- da tslamcılann süreklı tekbır getirmelen üzenne grupta bu- lunan bazı kışıler, "Bu işlere Allah'ı fazla kanştu-mayın" uyansında bulundu. Avrasya fenbotunda rehın tutuian yolculardan serbest bı- rakılan 5 Türk'ün adlan belır- lendı. Edınılen bılgıye göre, rahatsızlıklan nedenıyle ser- best bırakılan 5 Türk yolcu- nun adlan şöyle: Orhan Günver,Orhan Bağ- sız, Rahmi Tuncav. Havva Vfe- mişoğlu, Ebnı Memişoğhı. Eylemcıler tarafindan ser- best bırakılan, aralarında 3 Rus yolcunun da bulunduğu dığer rehmelenn kımlılden ıse henüz belırlenemedı. Terönstlenn teslim olması ıçın yapılan görüşmeler sıra sında Rıva'ya gelen I&tanbu Vali Vekılı Rıdvan Yenışen, ls- tanbul Boğazı'ndan patlayıcı madde taşıyan bır gemının geçmesının yasak olduğunu, bu durumun fenbottakı ey- lemcilere anlatıldığını bıldır- dı Eylemcılenn, Boğaz'dan geçmek ıstemelenne rağmen yapılan ıkazlara uyduklarını belırten Yenışen, "Heranope- rasyon yapılabilecek, gemive hâkim olabilecek durumdayiz. Ama bu operasyonla bazı iste- mediğimiz sonuçlar mevdana geiebOir. Biz bunu arzuetmiyo- ruz. Sajın Başbakaıumız ko- nuyla çok yakından ilgileni- yor" dıye konuştu Fenbottakı terönstlenn ıse görüşmeler sırasında "Rume- Ûfeneri'ne kadar giderek ken- dikrini bekleyen grubu seUm- tamak" ıstediklen öğrenıldı Bu strada, gemıdeki dıre- nışçılenn bır değerlendırme toplantısı yaptıklan belirtıldı. Saat 18.15'te ise topîamryı ta- mamlayandireruşçiler, ey lem- lenne son verdıklennı ve tes- lim olacaklannı açıkladılar. Terönstlenn teslim olmadan önce sılahlannı denıze attık- ian öğrenıldı. Fenbot bu sabaha karşı Ereğlı'ye doğru yola cıktı. Zonguldak Emniyet Müdürü İdris Pala, fenbotun Ereğli 'ye gelmesı durumuna karşı tüm tedbırleri aldıklannı belırttı- ler. Terönstlenn teslim olma- sından sonra basına bır açıkla- ma yapan avukatlan Ethem Ba> kaL "Kendüerini en az200 id^' sa\unacakür" dedı. I6o- cak salı günü Trabzon lıma- nından kaçınlan fenbotta, ıkj- sı çocuk 115 Rus, 10 Ukray- nalı, 48 Türk, 3 Gürcü \e 1 Ür- dün uyrukJu toplam 177 yol- cu ve 65 de mürettebat bulu- nuyordu. Dev let Bakanı Mehmet Se- »igen, yolculann ıfadelennın alınmasından sonra anza ol- maması durumunda Avrasya fenbotuyla ya da başka bır ge- mıyle Soçı'ye göndenleceğı- nı bıldırdı. Silahh sempatizanlar! Dün gece atv televızyonu- nun konuyla ılgılı yaptığı programa katılan Istanbul Va- lı Vekılı Rıdvan Venişea tes- lim olan terönstlenn sayisının 4 olduğunu açıkladı. Yenışen daha önce tespıt edılen 8 kışı- den 4'ünün sempatızan olabı- leceğını belırterek "Güvenlik güçleri 4 kişivi tespit etti. On- larda kabuietti ve teslim oJdu- lar" dedı. Ikı gün boyunca fe- nbotta bulunan Kanal E mu- habırı Hakan Kumuk, aynı programda yaptığı açıklama- da fenbotta sılahlı 6 kışıyı ke- sınlıkle gördüğünü bıldırdı. Yenrşen ıse şöyle konuştu: "Kamuoyu. özeüikle basın bu kişflerin savısının 8 oiduğu konusunda görüş biriiğine varnustı. Biz de kendilerivie görüşürken kaç kişi oldulda- nnı sormadık. Hatta teslim oiacakiannı açıkladıklan za- man Başbakanlık Özel Kale- mi'ni aradım v« 8 kişinin tes- Bm olacağını söv ledim. Teslim olan kişiler diğerlerinin sem- patizan olduklaruu sövlediler. Güvenlik güçleri de 4 kişi tes- pit etti. Bi-rim tespitimiz sanığı sınırlamaz. Gerisi savcılığın iji" Ayru programda konuk olan DSP Mılletvekıh Ahmet Tan da "Denizin ortasında 4 kiş>- nin nasıl kaybolduğunu anla- mak mümkün değü" dıyerek Yenışen'ın açıklamalannı eleştırdı. Mehmet Sevigen de terö- nstlenn eylemlenne fstan- bul'da son verdıklennı, bu nedenle konunun lstanbul DGM Başsavcılığı'nca m- celenmesı gerektığını savun- du. G Ü N D E M MLSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada da kahramanlık yapmaya çalışan gaze- tecilerin başına bir şey gelmemesi se- vındıncı oldu. Bu yoğunluğun arasında bu hafta so- nu Ankara'da bir şenlik var. Parti kurma şenliği. Kuruluş çahşmasını yürütenler, partı- yi şöyle tanımlıyorlar: - Yönünü sosyalizme çevirmiş, kitle- sel sol parti. 12 Mart'ın şamannı yemış 68 kuşağı ile 12 Eylül'ün dozeri aîtında ezılmiş 78 kuşağının da içinde yer aldığı kurucular kurulu, bugün bir araya gelecek. Partı- nin genel başkanını ve genel yönetım kurulunu seçecek. Yann da "kuruluş", Yükseliş Spor Sa- lonu'nda saat 11.OO'de başlayacak bır şölenle kutlanacak. Ginş serbest. Turkuvaz çerçeveli kırmızı zemın ûze- rine basılı davetıyede partının yelpaze- si şöyle sıralanıyor: "Emeğin, özgürlüğün, barışın, kar- deşliğin, adaletin, dütvstlüğün, içtenlı- ğin, savaş karşrttığının, doğruluğun, da- yanışmanın, inadın, eşitliğin, kadınla- nn, hoşgörünün, paylaşımın, çeşitlili- ğin, farklılığın, üretkenliğin, sözünde durmanın, aklın, çoksesliliğın, beraber- liğin, düşûnenlerin, direnmenin, dost- luğun, mücadelenin, sJvil itaatsızlığın, yaratıcılığın, aşkın ve devrimın, tartış- manın, yeşilin, kendlni tyi hissetmenin, çok kültürtülüğün, bıreyleşmenin, bera- ber olmanın, hayal gücünün, umudun, özgüvenın, şeffaflığın, çözum üretme- nin, ferahlığın, vefanın, alçakgönüllûlü- ğün, ezılen halklann, söz ve karar hak- kının, eylemliliğin, diyaloğun, renklerin, Özgürlük ve Dayanışma Partisi... şiinn, bağımsızlığın, laikliğin, cinsiyetçi olmayanlann, arkadaşına dokundurt- mayanlann, çocuklann, ış ve ekmeğin, fabrikalann, demokrasinin, yannın, vic- dan özgürlüğünün, evrenselliğin, basın özgürlüğünün, yaşama hakkının, vic- dani ret talebının, örgütlenmenin, mor kurdele takanlann, sosyalıstlerin, insan- lann, hayvan dostlarının, antjşoveniz- mın, bilımın, sevıncın, sözü kesilmiş olanlann, sokağın, dışlanmışlann, cesa- retin, gençlerin, muhalif olmanın, bilgi- nin, pes etmemenin, şiddet karşıtlan- nın, yakınları kaybedilenlerin, unutul- mayanlann, sanatın, tembellik hakkının, mizahın, mazlumlann, parasızlann, ço- ğulculuğun partisinı bihıkte kuruyo- ruz..." Geriye bır şey kalmamış... Yelpaze bu kadar geniş tutulduğuna göre, bu partıden çok grup çıkacağını şımdiden söyleyebilınz. Partiyi kurma girışımınde kışılere ön- celik yok. Adı geçenlerin her biri geç- mışte farklı gruplarda yer aldığı için, o gruplardan bırinin damgasını taşıması ıstenmiyor. Eşıtliğe o kadar önem veri- yorlar kı, neredeyse burnu bıraz uzun olana, "Az gende dur" dıyecekler. Parti örgütlerınde bır de "çocuk ba- kımı" için oda ayrılması düşünülüyor. Artık silah bakımından çocuk bakımı- na... Üç ana renk; kırmızı, san ve maviden onlarca renk üretılıyor. Ana renklerden birinin diğerine zararı yok. Aksıne fay- dası var. Kanşımlardan çok daha güzel renkler üretilebiliyor. Sosyalıst düşünce de sol düşüncenin renklerinden biri. Görünen o ki, çok renkli Özgürlük ve Dayanışma Parti- si'nin (ÖDP) omurgasını sosyalist dü- şünce oluşturacak. Merkez sol partiler bu yapıdan zarar görmezler, tersine fay- dalanıriar. Diğer ülkelerde de böyle, merkez so- lun solundaki partilerde deyim yerin- deyse "fermente" olan politikacılardan bazılan, diğer partilerin kadrolarını oluş- turuyor. Ülkemizde merkez solun yeni kadro- lar kuramamasının bır nedeni de kapı- lannı kendi soluna kapatması ve bu ke- simin belını doğrultamaması. Sovyetler Birliği'nde ve Doğu Avrupa ülkelerinde sosyalist deneyimin yenil- mesinin ardından dünya, "tek merkez- li", liberaJizmin dışındaki seçeneklerin tümüyle dışlandığı yeni bir "düzene" oturtulmak ıstendı. YDD seçeneksiz değil Bu süreçten doğal olarak Türkiye de etkilendi. Ancak kısa bir süre sonra anlaşıldı ki, yeni dünya düzeni (YDD) yeryüzüne ba- nş ve mutluluk getırmeyecek. Insanlığın bu yöndekı arayışlannın bitmesi de dü- şünülemezdi. Yeryüzünde sömürü olduğu sürece buna karşı çıkanlar da olacaktır. Bu yüz- yılın başında, savaşsız ve sömürüsüz bir düzen için verilen uğraşlarda kulla- nılan araçlann "amaca ulaşmayı" sağ- lamadığı görüldü. Şimdi hedef yine aynı. Ancak, araç- lan değiştirmek gerekiyor. Gelişmelerin bu yönü, birköşeyazısı boyutlannın çok ötesinde. Dünyada bu yönde de arayış- lar başladı. Türkiye'ye de yansıması el- bette olacak. ÖDP'nin vartık gösterıp göstereme- yeceğini zaman gösterecek. Dileğimiz, soldaki arayışlara yanıt verecek bır ya- pının kurulması. Ancak, bu girişimin şimdiden bazı kesimlen ürküttüğü an- laşılıyor. Uzanlar'ın özel kanalı Interstar'ın yo- rumcusu Engin Ardıç, argo deyimler sözlüğünden alıp rasgele sıraladığı tüm- celerle bu harekete hakaretleryağdırdı. Anlaşılan o ki, Sayın Ardıç, Uzanlar'ın Çiller ailesiyle atışkesinin ardından ko- nu sıkıntısı da çekıyor. Ardıç, ilginç bir agaçtır. Meyvesi biraz yabanidir, ardıç likörü yapılır. Ama hak- kını yememek gerekır, ardıç kerestesin- den iyi dolap ve çit kazığı olur. Insanlığın beynıne yaşanası bır dü- zen hayalinin tohumlan düştü mü artık onu kolay kolay yok edemezsıniz. Bir düşüncenin yenilmesı, yanlış ol- duğu anlamına gelmez. Bugün sosyalistler için yaygın olarak kullanılan sözcük "dinozor." Bu, çok ye- rinde bir sözcük. Zıra, dinozoru yok et- mek zordur. Kökünü kazıdığınızı sanırsınız, ama bakarsınız ki, yumurtası sapasağlam- dır. Solun yeni renginin hemen solmama- sını, bütün renklerin uyumundan "anla- şılabilir" bır ses yükselmesını, "ızlene- bilir" bir tablo oluşmasını, "güvenilebi- lir" bir omurga yaratılmasını diliyoruz... CIK MUTFAĞIMDAN Bu alcsam 1 9 : 5 0 t Metin Arolat ve Kadir Tapucu iddialı! Birkan Özdemir'in sunduğu elcranın en aykırı eğlence programında, yıldızlar bîrbirine meydan okuyor... Sfres puanları ise Orhan Çağlayan'dan! Büyü bozuluyor! Hayatleri yıkılan Sabriye'nin aklından yine neler geçiyor?! OLAYLAREV ARDENDAKI GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada "tam bağımsızlığı" kabul etmedi. 1991 'de başlayan ve zaman zaman şiddetli çatışmalara dönüşen bu mücadele devam ediyor. Islamıyeti 17. ve 18. yüz- yılda benımseyen Çeçen- lerin bır bölümü Osmanlı Imparatorluğu döneminde, bir bolümü de bu yüzyılın başında Anadolu'ya göçtü. Kafkaslar'da yaşanan diğer göçlerı de dikkate alırsak Türkiye'de altı mılyona ya- kın Kafkas kökenli yurttaş var. Onlann konuya ilişkin hassasiyetlerini anlıyoruz. Ancak yurtdışında ger- çekleştınlecek teror eylem- leriyle bu mücadefenın dunyaya daha iyi duyurula- cağını düşunmek en lyim- ser tanımla saflık olur. Hangı ulus teror yöntem- lerı uygulayarak uluslarara- sı alanda haklılığını kanıtla- dı? Tam tersine, terörü bır yöntem olarak seçen krtle desteklı örgutler bile ancak bu yöntemı bıraktıktan son- ra kendılerini kabul erbre- bıldıler. Kaldı ki, fenbot kaçırma eylemini Çeçen lider Duda- yev'in desteklemediğı yö- nünde haberler alınıyor. Fenbottakı terönstler, Or- tadoğu'dakı şenatçı örgüt- lerın el işaretlennı kullanı- yor. Kımlikleri çok net değil. Böyle bir ortamda başta Başbakan Tansu Çiller ıle ışışlen Bakanı Deniz ;al olmak üzere huku- ete ve medyaya düşen gorev, Çeçenlerin dırenışiy- le Karadenız'dekı teror ey- lemını bırbınne kanştırma- mak olmalıdır. * * • 6 Refah fle koalisyon yapmam' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP Genel Baskanı Necmettin Erbakan'm. hükü- metı kurma gınşımınde başa- nsız olması üzenne Cumhur- başkanı SüJevman Demirei ta- rafindan görev lendınlen DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, dığerpartılere, "geçmişi unu- talım" çağnsında bulundu. Bütün partılen "kucaklayan" bır yaklaşım göstereceklen- nı, ancak RP'ye koalısyon önensı götürmeyeceğını be- lırten Çiller, "Birtakun hak- lann büincindeviz. kimsenin. diğerini tanımaması gibi kişi- sel saplantısı olamaz" dıye- rek. başbakanlık konusunda ödün vermeyeceğını ıma etti Yaptığı görüşmelerden so- nuç alamayan Erbakan, dün Baat 17.00'de Çankaya Köş- yü'ne çıkarak görevı ıade et- 11. Erbakan, Köşk'e çıkmadan önce RP Başkanlık Dıvam'nı toplayarak durum değerlen- cıirmesı yaptı. Yaklaşık 2 sa- at süren toplantıda Erba- kan'ın, oybırlığı ıle görevı K öşk'e ıade etmesı kararlaş- tınldı Köşk'ten aynlırken bır açıklama yapan Erbakan, kendısıne görev verdığı ıçın Demırel'e teşekkür ettığını belırterek Cumhurbaşkaru'na 10 gündür yürüttüğü ça 11şma- lar konusunda bılgı \erdiğını açıkladı Erbakan, "Demok- ratik kurallar işievecek ve en kısa zamanda halkın bekledi- ği hükümet kurulacaktır. Çö- züm. RP'nin kaûldığı bir hü- kümetin kurulmasıdır" dedı. 'Her şcyi unutalım' Çiller, Erbakan"ın Çankaya Köşkü'ne çıktığı saatte paıiı- smuı başkanlık dıvanını top- layarak, durum değerlendır- mesı yaptı. Toplantının ardın- dan yaptığı açıklamada, hü- kümet kurma sürecınde "ld- şiselleştirmeye gidilmemesi gerektiğini'' belırten Çiller, *Sen varsan, ben yokum j'ak- laşımınr millete anlatmak mümkün değildir. Kimse, şu bizi buna zorladı denıe hakkı- na sahip değildir. Kim ne ya- parsaonun mesuliyetini taşır" dedı. Çankaya Köşkü'nden saat 18.00'de çıkan Erbakan'ın ar- dından saat 18.35'te Demı- rel'legörüşen Çiller. "Zaman zaman zorlanmalarolacaktır. Ancak, ANAP'la uzlaşma umudumuz var" görüşiınü dıle getırdı Çiller. "Demok- ratik teamüller vardır. Btrta- kım haklar vardır. Bunlann bilincindeviz. Kimsenin.diğe- rini tanımaması gibi kişisel saplanüsı olamaz" sözlenyle, bu konuda ödün vermeyece- ğı ızlenımı verdı. Demırel, Anayol Partısı Genel Başkanı Gürcan Başer ıle Demokrat Parti Genel Başkanı Murat t'zman ıle a>- n ayrı yaptığı göriişmede, ANAYOL mesajı verdı. Tür- kıye'dekı sıyası bölünmüşlü- ğün bır sorun olduğunu vur- gulayan Demırel. TBMM'nın bır hükümet çıkarmaya çalış- tığına, bunda görülen zorluk- ların bölünmüşlüğün sonucu olduğuna dıkkat çekerek bu durumun ortadan kaldınlma- sı gerektığını söyledı.