26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 OCAK 1996 CUMARTES HABERLER Basm Konseyi kararı • Istanbul Haber Servisi - Basın Konseyi, Adana'da 15 günde bir yayımlanan 'Doruk' adlı gazete ile imtiyaz sahibi Fatma Tekbaş'ı, Basın Meslek İlkeleri'ni ihlal ettiği gerekçesiyle üyelikten çıkardı. Basın Konseyi'nden yapılan açıklamada şöyle denildi: "Genel sekreterlikçe yapılan inceleme ve araştırma sonunda, Fatma Tekbaşjn Basın Meslek llkeleri'nden "Gazetecı görevini, taşıdığı sıfatın saygınlığına gölge düsürebilecek yöntem ve tutumlarla yapmaktan sakınır'şeklindeki 12. ilkeyi ihlale devam ettiği sonucuna vararak Basın Konseyi Sözleşmesi'nin 13/e fıkrası uyannca Doruk gazetesinin ve Fatma Tekbaş'ın Basın Konseyi üyelığınden çıkanlmasına karar vermiştir." Karayalçm'a dokunulmazlık zıphı • A1NKARA (Cumhuriyet Biirosu) - CHPSamsunMillervekilı Murat Karayalçın'ın avukatı Şahin Mengü, Ankara 10. Aslıye Ceza Mahkemesine başvurarak Karayalçın aleyhinde açılan davalann mılletvelulinin yasama dokunulmazlığı nedeniyle durdurulmasını istedi. Murat Karayalçın. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemınde görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle, ANAP Istanbul Millervekili Bülent Akarcalı'nın şikâyetf üzerine toplanan Ankara II Idare Kurulu'nun oybırlığiyle mahkemeye sevkedilmişti. Almanya'ya 25 bin Türk mülteci • AıNKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 25 bin Türk vatandaşının, geçen yıl Almanya'dan siyasi sığınma isteminde bulunduğu bildirildi. Almanya Büyükelçiliği'nden dün yapılan açıklamada, 1995 yılında bu üikeden siyasi sığınma isteminde bulunanlann sayısının 128bınoldugu kaydedildi. Önceki yıl yapılan başvurularla bırlikte bu rakamın 200 bine ulaştığı kaydedilen açıklamada. sığınma isteminde bulunanlann çoğunluğunu eski Yugoslavya ve Türkiye'den gidenlerin oluşturulduğu belirtıldi. Seçimzede valiler göreve döndü • ANKARA (ANKA)- Seçimde, millervekili adayı olup seçilemeyen eskı valiler, merkez valiliklerine atandı. Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu karanna göre eski merkez valileri Kemal Esensoy, MuzafFer Ecemiş. Fikret Güven. Kemal Bozboy. Alpaslan Karacan. Süleyman Oğuz. Memduh Oğuz, Fevzi Yılmaz ile eski Denizli Valisi Kağan Köksal, eski Samsun Valisi Şinasi Kuş ve Adana Valisi Naci Parmaksız merkez valisi olarak atandılar. Başsavcıyı pehin alan polis tutuklandı • GİRESÜN (Cumhuriyet) - Giresun'un Eynesıl ilçesindeki Sabancı Öğretmenevi'nde yemek yiyen polıs memuru Zafer Akan, aynı lokale eşi ve bir hâkim arkadaşıyla birlikte yemek yemeye gelen ilçe Cumhuriyet Başsavcısı Yaşar Özen'in kafasına beylik tabancasınıdayayarak rehin aldı. Önceki gün akşam saatlerinde meydana gelen olay, iokaide yemek yiyen çok sayıda insanı şaşkjna çevirdi. Olaydan 90 dakika sonra güçlükle ikna edilen polis memuru Zafer Akan daha sonra gözaltına alındı. Nedeni saptanamayan olayla ilgili soruşturma sürdürülürken, polis memuru tutuklanarak cezaevine konuldu. Metin Göktepe olayının aydmlatılmasını isteyen gazeteciler Demirel'le görüştü 6 Oldürerek görev yapdmaz'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anka- ra'da çeşitli basın organîannda çalışan yak- laşık 500 gazeteci, gözaltına alındıktan son- ra öldürülen Evrensel gazetesı muhabiri Me- tin Göktepe'nin faıllerinın ortaya çıkanlma- sı için devletı görev e çağırdı. Göktepe cina- yetinın aydmlatılmasını isteyen dilekçeyi gazetecılerdcn alan Cumhurbaşkanı Süİey- man Detnirel, Göktepe'nin faillerinin bu- lunmasınm "namus meselesi" yapıldığını belirterek cinayetı kimin işlediğinin ortaya çıkanlmasımn devletm ışı olduğunu söyle- di. DSP Genel Başkanı BüJentEceMt, "demok- rasininayıbı" olarak nıteledıği cinayetin ay- dınlatılması içın TBMM Başkanlığı'na araş- tırmaönergesi verdi. Çalışma ve Sosyal Gü- venlık Bakanı Mustafa Kıil da, Göktepe ola- yıyla ilgili olarak *Dahafazlagizleınenin,sak- bûnanın anJamıyok. Bir yanlış yapdnuşsa dü- zdtmenin çaresine bakmalryız" değerlendır- mesını yapiı. Demirel, Metın Göktepe olayının aydın- latılmaMiıı isteyen bir grup gazetecıyi dün Çankaya Köşkü'nde kabul ettı. Demirel'le görüşen gazeteciler, Cumhurbaşkanı 'na, 500'e yakın gazetecınin imzasının yer aldı- gı bir dilekçe verdıler. Dilekçede, Gökte- pe'nin. kamugüvenliginı sağlamakla görev- lı güvenlık güçlen tarafından gözaltına alın- dıktan sonra. acımasızca dö- vülerek öldürülmüş şekil- de bulunduğu belırtilerek -Vetkilüerin, arkadaşımı- nn 'du\ardan düşüp öldü- ğü' şeklindeki açıklamala- nnı gay ri ciddi buluyoruz. Bu açıklamalar, hem de\le- tin Adli lip Kunımu \e bir bakanı hem de görgü tanık- ian tarafından çürülüldü" dcnıldı. Dilekçede, cinayetin so- rumlularının yargıya teslim edilmesi gerektigi vurguia- narak şu görüşlere yer ve- rildi. "Demokrasimizin bir ayıbı olarak kalmasını iste- mediğinıiz bu cinayetin, sa- dece Fçişleri Bakanlığı mii- fettişlerince araşünlmasını yeterince güven verici bul- muyoruz. Faillerin ortava çıkânlması için İçişleri Ba- kanltğı'nın idari soruşfur- masııun yanı sıra Barolar Birligi ve gazeteci örgütieri- nin temsilcilerinin de içinde yer aldığı bir bağımsız ko- misyonun görevlendirilme- sini talep ediyoruz." Gazetecılenn. konuyla il- gili duyarlılığına teşekkür ederek sözlenne başlayan Cumhurbaşkan Demirel, Türkiye Cumhuriyeti'nin • Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e 500'e yakın gazetecinin imzasının bulunduğu ve Metin Göktepe'nin katillerinin açıklanmasını isteyen bir dilekçe sunuldu. Demirel, polis teşkilatını yargılamanın yanlış olacağını söyleyerek "Cinayeti, üstünde polis üniforması olan A veya B şahsı işlemişse yakasına yapışınz. Görevini, öldürerek yapanlara müsamaha etmem" dedi. bir hukuk devleti olduğunu ve ben^cn esef verici olaylannyaşanabıldiğıni kaydederek, "Metin Göktepe'nin de bu şekilde öldürül- müş olmasından duyduğum üzüntü sonsuz- dur. Ailesine ve sizfcre başsağhğı diliyonım. Bir insanın «cncecik yaşta bu şekilde hayati- nı noktalamış olmasını fevkalade üzfıntü ile karşılryorum*'diye konuştu. Cumhurbaşka- nı. her şeyın açıkta. alenı yapılrnasını ıste- dıklerini kaydederek "Hukuk devtetininen önemli vasfi şefTaflıktır. Bir ülkede can ve mal güvenliği >oksa hukuk de\ letinden bah- sermek gülünçtür" dedı "Bu cinayeti polis işlemiştir" göriişünden hareket etmenın yanlış olacağını da vurgu- layan Demirel, şunlan söyledi: U O zaman tahkikata gerek yoktur. 'Polis işlemiştir' lafını beğenmiyorum. Polis. bir kuruluşun adıdır. Türkiye Cumhuriyeti po- lisi, çok önemli bir kuruluşfur. Can siperane kanun hâkimiyetini tesise çalışan kuruluşun. cinayetsebefoi gibigösteritmesi yanlıştır. Eger emniyet teşkilatına mensup birisi cina>eti iş- lemişse cinayeti kimse himaye edemez. ört- bas edemez. Cinayeti devlet görev lisi işlemiş- sesuçlu onun olduğu kumluşdeğildir. Vlün- ferit hadisekTden netice çıkanrken devteti yar- «ılama>alım. Nargılanacak olan, suçu kim işlemişse odur. Polis teşkilatını varçılamamız yanlıştır. Ama üstünde polis üniforması olan A veya B şahsı işlemişse yakasına yapışın/. Görevini, öldürerek yapanlara müsamaha etmem." Ecevit, cinayetin aydınlatılması içın TBMM'ye arastırma önergesı verdi. Ecevit. dün Evrensel gazetesinin Ankara bürosuna yaptığı ziyarette, "demokrasiııin ayıbı" olarak niteledtkleri bu cinayetin pe- şinı bırakmayacaklarını söyledi. Evrensel Gazetesı Ankara Temsılcısı ZaferGedikde, .soruşturmanın cıddıyeti konusunda kuşku- ları bulunduğunu \e tanıklara gösterilen po- lislerin, olay günü görev almayan güvenlik güçlen olduğu yolunda duyumlar aldıklan- nı bildirdi. Calışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mus- tafa Kul da, Göktepe'nin öldürülmesi konu- sunda basına yaptığı değerlendırmede, ola- yı parti ve hükümet olarak "ciddi bir şekil- de'" takıp ettiklerinı belirterek "Daha fazla gizlemenin, saklamaıun anlamı yok. Biryan- lış vapılmışsa düzeltmenin çaresine bakma- hyiı" dedı. Kul. bu olayın güvenlik güçlerini ve dev- leti zan altında bıraktığmı da ifade ederek "ft>- lisi ve de\leti zan altında bırakan insanlar- dan. bunun hesabı sorulmalıdır. Polis. her şey değildir" dıye konuştu. Kul, "Nasıl olsa yapanlann yanma kâr kalır denir. Bunlardan hesap sorulmalıdır. Bir üniformayı gi>en in- san. her şey değildir. Biz, milletvekillerinin do- kunulma/Jık nrhının kaldınlmasını istiyo- ru/. Polis teşkilaü da, üniforma giydi diye, va- tandaşlara her türiü kötülüğü yapma hak- kına sahip değildir'" dedı. CHP'den ziyaret CHP Istanbul ll Baskanı Mehmet AliÖz- polat ile CHP ll Genel Meclısi üyeleri ve il- çe başkanları topluca Evrensel gazetesine gıderek bassağlığı ziyaretinde bulundular. Türkiye Yazarlar Sendıkası (TYS) Genel Başkanı Ataol Behramoğlu da Metın Göktepe'nin ölümüne neden olan emniyet görev lile- ri hakkında suç duyurusunda bulundu. Evrensel Gazetezı Genel Yayın Yönetmenı Ihsan Ça- rafauı'la görüşen CHP İstanbul ll Başkanı Ozpolat, Metin Göktepe'nin öldürülmesıyle ilgili son_ gelişmeleri değer- lendirdi. Özpolat, Göktepe'nin faillerinin bir an önce bulun- ması ve yargı önüne çıkanlma- sı için kamuoyu duyarlılığı- nın devam etmesi gerektiğini söyledi ve bu konuda Istan- bul il örgütü olarak kcndileri- ne düşen görevi yerine getire- ceklerini vurguladı. Behramoğlu, Eyüp Cum- huriyet Başsavcılığı 'na sudu- ğu suç duyurusu dilekçesinde Metin Göktepe'nin gözaltına alındıktan sonra öldüğünü ve gözaltına alan kişilenn eylem- leri sonucunda hayatını kaybet- tiğini belırtti. Behramoğlu, Göktepe'nin ölümüne neden olan amir ve memurtann ya- kalanarak cezalandınlmalan için gereklı işlemlenn yapıl- masını istedi. Metin Göktepe'nin ailesi bugün saat 13.00'te Evrensel gazetesini ziyaret edecek. ederek sözlenne başlayan l l a m U S H i e s e l e S İ ^a««rcııennauyanııW™ M e t H 1 Göktepenin , Cumhurbaşkan Demirel gazetesı muhabiri Metın Göktepe nın faıllennın bulunmasının "namus meselesr bugün saat 13.00'te Evr Türkiye Cumhuriyeti "niri vapı'djğını belirterek cinayeti kimin işlediğinin ortaya çıkanlmasımn devletin işa olduğunu söyledi. gazetesini ziyaret edece Sosyalistleri bir araya getiren Özgürlük ve Dayanışma Partisi kuruluyor, vagonlar yola çıktı Yeter! Söz arhk emekçilerinBULENTSARIOĞLU ANKARA-Geleceği Bir- likte Kuralım Parti Girişimi (GBK-PG), siyasete parti dü- zeyinde ginş için aylardan beri sürdürdüğü kampanya- yı. yann düzenleyeceği şölen- le noktalayacak. "Özgürlük \e Dayanışma Partisi -ODP" adı altında kurulacak partı- nın genel başkanı ve parti meclisi üyeleri Merkez Yü- rütme Kurulu'nda bugün be- lirlenecek. Ankara'daki şölen için Tür- kiye'nin bırçok kentinden "özgüriükvagonlan" adıyla tren kiralayan partinin temel amaçlan sıralanırken, "Em- peryalizm, sömürü. ırkçıhk, dincflik, cinsiyet aynmalığı ve şiddet düzenine karşı sınıf- sız bir toplum özkmiy le, eşh- lik temelinde yeşeren özgür bir hayat için biraraya geliyo- ruz" denıldı. Oluşumunu. Birleşik Sosyalist Parti (BSP), GBK-PG ve aydmla- nn sağladığı Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nın res- men kurulması, 22 ocak pa- zartesi günü İçişleri Bakan- lığı'na yapılacak başvuruy- la tamamlanacak. ÖDP Mer- kez Yürütme Kurulu, bugün toplanarak genel başkan ve Parti Meclisi üyeierini belir- leyecek. MYK'deki seçim- de, Istanbul Üniversitesi Ik- tisat Fakültesi öğretim üye- sı Doç. Dr. L'fiık Uras'ın ge- nel başkanlığa getirilmesi eğiliminin ağırlık kazandığı öğrenildi. ÖDP'nin kuruluş şöleni, Türkıye'nin hemen hemen tüm kentlerinden gelen yurt- taşlann katılımıyla yann sa- at 11.00'de Yükseliş Spor Salonu'nda gerçekleştirile- cek. "Yan yana geliyoruz. Bûieşip geliyoruz. Biraraya geuyoruz. Her yerden geliyo- ruz. Tariada izi olanın. ha- satta gözü olur" sloganlany- la temel amaçlannı özetleyen ÖDP, kampanya çalışmala- nnda, 1946 yılında kurulan Demokrat Parti'nin "Yeter söz milletindir" sloganını, "Yeter söz etnekçinin" şek- linde uyarladı. 12 binden faz- la yurttaşın katılması bekle- nen ÖDP'nin kuruluş şöle- ni nedeniyle, Konya, Kara- man, Sıvas. Eskişehir, Rize, Burdur, Antalya, Adana, Mersin, Izmir, Bursa. Koca- eli, Sakarya, Yozgat. Çorum, Zonguldak başta olmak üze- re pek çok kentten otobüs seferleri düzenlenirken, Izmir ve Istanbul'dan gelecek yol- culann tarifeli trenlerde yer bulamamalan üzerine, "öz- gürlük vagonu" adıyla ek servisler kıralandı. Kuruluş şölenıne sanatçılar Banu,Toi- gaÇandar.AzmiToğuzataıle Bulutsuzluk Özlemi grubu- nun da katılacağı belirtildi. ÖDP Basın Sözcüsü Hay- dar tlker, partinin, "işyeri, mahalle, köy, ilçe ve il mec- lisleri" şeklınde, "aşağıdan yukanya doğnı" örgütlene- ceğini söyledi. Parti örgü- tünde, tabanın söz sahibi ola- cağını ve "emekçiler adına değil, emekçikrle birlikte ha- reketediieccğinr belırten İl- ker, örgütlenmede Anado- lu'ya büyük ağırlık verile- ceğini ve sonınlara birlikte çözüm üretileceğini söyle- di. Diğer siyasi oluşumlarda- ki gibi parti kurulduktan son- ra değil, kurulmadan önce örgüt altyapısınm hazırlandı- ğını vurgulayan Ilker, BSP'nin de bu oluşuma ka- tılımı nedeniyle il ve ilçe ör- gütlenmesinde önemli bir aşamanın geçildiğini, 5-6 ay içinde seçime katılmak için gerekli olan örgütlenme dü- zeyine ulaşılabileceğini söy- ledi. Partinin 500 kurucusu bulunduğunu ve bu adlardan tümünün genel baskanlık için gerekli özellikleri taşıdıkla- nnı belirten Ilker, "Kongre- tnizi de yaptıktan sonra ikti- dara talip olacağı/" dedı. Çok sayıda aydın ve de- mokratik kitle örgütü yöne- tıcisinın de kuruculan ara- sında bulunduğu ÖDP'den yapılan açıklamada, partinin amaçlan şöyle sıralandı: "Emeğin ve özgürlüğün kürsüsünü oluşturmak için, isçilere ve emekçilere karşı sürdürülen iktisadi ve siyasi saMınlara karşı durmak için. Kürt sorununun banşçı çö- zümü için. demokratik hak ve özgüriüklerimiz için, ırk- q milliyetçiliğin vükselişinin durdurulması için. nrmanan siyasi İslam'a karşı halkın haklı tepkisi.vie bütünleşmek için,kadınlann cinsiyetlerin- den ötürüezflmeterine,emek- lerine, bedenlerine. kimlik- lerine el konulmasına karşı verdiklcri mücadeleyi des- teklemek için. insan-doğa iliş- kilerinin doğay ı tahrip eden kâra dayalı sanayileşme kıs- kacından kurtulması için, dümada kapitali/mc karşı mulialefet eden emek güçle- riyle, muhalefet hareketle- riyle birleşmek için, çok kül- türtü,çokdiBL çok inançJı.çok kûrüildi bir Türkiye için bi- raraya geliyoraz, Kapitaliz- min baskı. sömürü. şiddet düzenine karşı sınıfsız bir toplum özlemiyle eşidik te- melinde yeşeren özgür bir hayatiçin biraraya gctiyonız." OTLARI AYDIN ENGİN Bir 'büyük arayış'm partisi kurulurken...aşlık sizi yanıltmasın. kurulmakta olan parti- ninadı:OzgüıiükwDa- yamşma Partisi. Kuru- luşun eli kulağında. Ku- rucularyann Ankara'ya gidıyor. Pa- zargünü Ankara'da kuruluş şenliği var. Pazartesi de zorunlu bürokra- tik adım atılacak ve... Ve ne? Ve... Şimdi lütfen şu art arda gelen terim- ler, sözcükleryığınından ürkmeden ve hiç birini atlamadan tek tek oku- vun. lçinizi ısıtanlann altını çizin. Içinizi çok ısıtanlann altını ılti kez çizin. Içinizde bir sevinç çığlığı ko- partanlann altını dilediğiniz kadar çok çizin. Başlıyoruz, buyrun: Emeğin,özgürlüğün, banşın, kar- deşliğin,adaletin, dürüstlüğün.içten- Hğin, katılımcılığın,sa»aşkarşıdığ>- nın, doğruhığun,dayanışmanın, ina- dın, eşitliğin. kadınlann, hoşgörü- nün, paylaşmanın,çeşitiiüğin, fark- lılığin, üretkenüğin, sözünde dur- manın, aklın. çoksesliliğin, bera- berliğin. düşünenlerin,direnmenin. dostluğun, mücadelenin, sivil itaat- sızliğin.yaratıcılığın, aşkın ve dev- nmin, tartışmanın. yeşilin, kendini ivi hissermenin, çok kültürlülüğün, bireyleşmenin, beraberolmanın.ha- yal gücünün, umudun, özgüvenin, şefraflığın, çözüm üretmenin, fe- rahlığın, vefanın. alçakgönüllülü- ğün, ezilen halklann, söz ve karar hakkının, eylemliliğin. dıyaloğun, renkfcrin. şiirin. bağimsızlığın, la- ikliğin. cinsiyetçi olma\anlann,ar- kadaşına dokundurtmay-anlann. ço- cuklann,işveekmeğin, fabrikalann, demokrasinin. yarının, vicdan öz- gürtüğünün. evrensellığın. basın öz- güriüğünün. yaşama hakkının, vic- dani ret talcbinin. örgütlenmenin, mor kurdele takanlann, sosyalist- lenn, insanlann, hayvan dostlan- nın, antişovenizmin, bilımin, sevin- cin, sözü kesilmiş olanlanrusok^n, dışlanmışlann,cesaretin. gençlerin, muhalif olmanın. bilgının. pes et- memenin, şiddet karşıtlannın, ya- kınlan kaybedilenlerin, unutulma- yanlann, sanann, tembellik hakkı- nın, mizahın. mazlumlann.parasız- lann ve çoğukuluğun partisi... Ne güzel degil mi ? Ben de sizin gibi bir kez daha okudum. Kiminin altını bir kez, kiminin çok kez çiz- dim. Hele hele "pes etmeyenlerin" sözcüğü gelince içimde sevinç çığ- lıklan yükseldi. Marksizmin cena- ze namazını alelacele kılıp "tarihin sonunun geldiğini" ilan edcnlerin vahşı ulumalannın karşısında pes etmeyen biri olduğumu ve daha önemlisi yalmzolmadığımı gördüm ve sevinç çığlığı attım. Siz ne yaptınız? Hangilerinin al- tını çizdinız? Sız de sevinç çığlığı (çığlıkları) attınız mı? Yaşınız uygunsa anılannızı, daha gençseniz bilgilerinizi tazeleyin. Türkiye'de sosyalist hareketin nice parti deneyıminde, girişiminde bu kadar geniş bir yelpaze çizilebildi- ğini anımsıyormusunuz? İnsanı in- san kılan bunca yalm ve derin ama- cı aynı potadaeritmeye kalkışan bir bilinç, hoşgörü ve yürek zenginliği anımsıyor musunuz? Ideolojiyi, te- oriyi, siyasal etkinliği insan ekseni- ne böylesine açık seçik oturtma ça- basına rastladınız mı daha önce? Harikuladebirarayışbu. Herhan- gi birini seçin. Alın örnejğin şiddet karşıtlığinı. Alın örneğin üretim araçlaruıın kolektif mülkiyeti soru- nunu. Alın örneğm bireyciİeşmeden bireyleşme sorununu. Âlın örneğin handiyse insanla yaşıt eşitlik ülkü- sünü... Bu sorulann (sorunlann) yanıtla- nnı kapitalizm veremedi. Vermeyi denedi. 1789da eşitlik, özgüriük, kardeştik sloganlanyla alanlafa çık- tı. Taçlan, damarlanada mavi kan ak- tığını ıddia eden zalimleri devirdi. 1848'e gelindiğinde en azından Av- rupa'da tüm siyasal iktidararnk elin- deydi. Aradan 200 yıl geçfi. Eşitlik, özgürlük, kardeşlik ülküleri hâlâ ın- sanoğlu için birdüş. bir umut. Ka- pitalizm beceremedi. Tersine sava- şı, ölümü. fuhşu, çürümeyi besledi, kabarttı. Halk kitlelerini yurttaşlık- tan tüketiciliğe indirgeyen süreçle- re ebeiik etti. Bugün serbest piyasa ekonomisi filan gibi takma adlar al- tında hâlâ kendine yaşam hakkı ta- lep ediyor. Sosyalistlerse 1871 ParisKomü- nü'nde çocuksu ve cesur bir dene- meye giriştiler. Komünün ömrü bir- kaç hafta bile sürmedi. Sonra 1917 Ekimi'nde.biröncekiyleoranlana- mayacak kadar büyük, kitlesel bir başka denemeye girişildi. Çok da- ha uzun ömürlüydü. 1989'dayenil- diğinde geride başanya ulaşama- mış, ama bir sonraki. daba sonraki denemelerin yenilgisini önleyecek zengin bir bilgı ve deneyim biriki- mi bıraktı. Dünyada, yedi iklim dört bucak- ta insanlar, pes etmeyen insanlar, inat edebilen insanlar yeni birdene- yimin temellerini atmaya çabalıyor- lar. Harikulade, öğünülesi, torunla- ra miras bırakılası bir çaba bu. Bir büyük arayış. (Bir parantez: "Parti mi kurulu- yor,tarnşma kuhlbü mü? Siyaset mi yapılacak, arayış mı" diye soranla- ra yanıt: Aptalca bir soru bu. Yürür- ken türkü söylenemez mi? Üstelik hem yürüyüş keyifli bir uğrasa dö- nüşür hem türkü içerik kazanmaz mı?). Eli kulağında. Özgürlük ve Daya- nışma Partisi, bugün yann kurulu- yor. Yanı "Bin çiçek açacak, bin av- kınfikiryanşacak"\ Kazanan Tür- kiye, kazanan ınsanlık olacak... İnönü düzenledigi kokteylle "AnıJar ve Düşünceter** adh kita.bını tanrtn. (FotÖğraf: TARIK TINAZAY) Erdal Iııöııii kitabını tanıtbANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Eskı Dışişleri Ba- kanı ve feshedilen SHP'nin onursal Genel Başkanı Er- dal İnönü. dün akşam ver- dıği bırkokteylde "4nılarve Duşüncefer" adlı kitabını ta- nıttı. İnönü, daha önce de kitap yazdığını. ancak bu kadar ılgı görmedığıru belir- terek "Bu da pofitikamn fay- dalan berhalde" dedı. İnönü. kitabınm tanıtımı amacıyla dün akşam verdi- ği kokteylde yaptığı konuş- maya, "Babaevime boş geİ- dinjz" diye başladı. İnönü, şöyle konuştu: "KJtainn en çok ilgi top- layan bölümü siyaset günk- rim, ama onianda ikinci ki- taba bıraktım. Onunla baş- lasam bundan sonraki ki- taplanm okunınazdı ve bu kadar ilgi çekmezdi. Kitabı yazarken çok zevk aldım. L'manm okuvanlar da alır. CUMARTESI YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Zılgıt Bayan Çiller, Seçim Yasası'nın değişmesini ve yeniden seçim yapılmasını istiyor. Yürürlükteki Se- çim Yasası'nın ulusal istenci yansıtmadığı, yansıta- mayacağı herkesçe bilinen bir şey. Fakat, Bayan Çiller'in değişiklik ve yeni bir seçim istemesinin ne- deni bu değil. Bayan Çiller, her şeye kendi arzulan doğrultusunda yön vermek istiyor. Bayan Çiller için halk, ulus. soyut kavramlar. Onun kafasında bir plan var. Bu planı sonuna kadar uygulamak karannda. Bu- nun dışında kalan her şey, aynntıdan ibaret. Olağa- nüstü bir seçımin hemen arkasından yine seçime gi- dilmesinin halkın demokratik sisteme zaten güçsüz olan inancını büsbütün sarsacağı Bayan Çiller'in umrunda değil. Zaten bütünüyfe demokratik siste- mi umursadığı da kuşkulu. Şimdi de baskanlık sis- temi fikrini ortaya atıyor. Türkiye için en uygun yö- netim modeli, baskanlık sistemi imiş. Siyaset sah- nesinin bu henüz çiçeği burnunda sayılması gere- ken yeni oyuncusu, birkaç yıl önce girdiği (daha doğrusu getirıldiği) siyaset yaşamında akıl almaz bir hızla yükselen ve başbakanlık koltuğuna oturan bu ekonomi profesörü, ülkenin yazgısını, yönetim biçi- mini ilgilendiren temel konularda böylesine radikal görüslere sahip. Bayan Çiller'in pervasızlığının, atıl- ganlığının, inadının sım nedir? Gücü nereden geli- yor? Bu güç, genel seçimlerde yüzde yirmiye bile ulaşamayan bir halk desteği olamayacağına göre, acaba nerelerden kaynaklanıyor? Üzennde düşün- meye değer... Bayan Çiller seçımlerin hemen öncesinde yeni bir "görünüş" edindi. Gittiği her yere, milletvekili adayı güvenlik görevlileriyle gidiyordu. Şimdi de çevresi, polıs şefleriyle ve milletvekili olan eski polis şefleriy- le kuşatılı. Bu görünüşüyle, demokratik yolla yöne- time gelmiş bir başbakandan çok, tek partili bir sis- temin ulusal şefinı andırıyor... Belki gerçekten de özlemi budur... Eğer böyleyse, olağanüstü seçim- lerin hemen arkasından yeni bir seçime gidilmesi ko- nusundakı dayatmasını ya da baskanlık sistemine sempatisini anlamak kolaylaşır... Bayan Çiller, ger- çekten demokrat mı? Parlamenter sisteme inanan biri mi? Bu sorulara olumlu yanıt vermek grttikçe güç- leşiyor... ••• Geçen hafta sonunda istanbul'a gelen Bayan Çil- ler, cezaevlerindekı olaylar, Göktepe ve Sabancı ci- nayetleriyle ilgili olarak, yeni ve şimdi milletvekili olan eski güvenlik görevlileriyle bir toplantıya katıl- dı. Toplantı sonrasında medyaya yaptığı açıklama- da cezaevlerindeki cinayetleri kınayan tek söz etme- di. Cezaevlerindeki insanlık dışı uygulamaların dü- zeltilmesine ilişkin olarak "yeni önlemler" gerektiği- ne dair her yöne çekilebilecek yuvarlak sözlerden öte bir şey söylemedi. Göktepe cinayetine ilişkin soruları yanıtlamadı. Güvenlik güçlerinin, toplumun tüm kesimlerinde büyük tepkilere yol açan davra- nışlan (ve Göktepe olayındaki gibi, "cüıiım "leri) ko- nusunda herhangı bir kınama sözü söylemekten özenle kaçındı... Ozetle, bu toplantıdan sonra yap- tığı açıklamada Bayan Çiller, çok partili demokratik sistemin seçimle yönetime gelmiş bir başbakanı gi- bi değil, tek partili sistemin ulusal şefi gibi konuş- tu... • •• Ertesi gün, yine eski ve yeni polis şefleriyle, Sa- bancıların evi ziyaret edildi. Daha sonra Harbiye'de- ki Safari Restoran'da aynı kadroyla yemek yenildi. Gece (ya da bir önceki gece) Yeşilköy'deki "Yelken" Balık Restoranı'na gidıldi... Bay Çiller, eşi için orkest- radan romantik parçalar istedi. Bay ve Bayan Çiller arasında bu göz yaşartıcı duygusallık yaşanmaktay- ken, Ümraniye E Tipı Cezaevi'nde kafataslan par- çalanarak öldürülenlerin, Eyüp Kapalı Spor Salo- nu'nda, cop ve kazma sapı vuruşlanyla yaşamına son verilen gazeteci Metın Göktepe'nin evlenndeağrt sesleri herhalde yükselmeye devam ediyor ve bu ara- da, Istanbul'un güvenliğinden en üst düzeyde so- rumlu kişi her nedense, arada bir restoranın kapı- sında görünüyordu... (Bunu Show TV ekranında izledik...) • • • Bay ve Bayan Çiller'lerin bu unutulmaz Istanbul günlerinde yaşanan ilginç olaylardan biri de, Yeşil- köy'deki Latin Kilisesi'ni ziyaretinde Bayan Çiller'in Süryani cemaatinden hanımlann "z//grf"ıyla karşılan- ması oldu... "Zılgıt", çeşit- li yörelerde çeşitli ve kar- şıt anlamlan olan bir söz- cük... Kimi yörelerdeki kar- şılığı, coşturma, yücettme, bir işe, bir şeye yöneltmek için bağırarak kışkırtma... Güneydoğu Anadolu'nun bazı yörelerinde "zılgıtla- mak", topluca sevinç ses- leri çıkarmak anlamına ge- liyor... Orta Anadolu'nun kimi yörelerinde anlamı, döverek ya da azartayarak gözdağı vermek... "Zılgıt çekmek" ve daha da çok "zılgıt vermek" biçimlerin- de kullanıldığında ise sa- dece bu olumsuz anlamı içeriyor... Süryani cema- atinden hanımlann Bayan Çilter'e gözdağı vermek gi- bi bir amaçlan olmadığı kuşkusuz... Fakat, görünürdeki gü- cünün çok ötesinde dav- ranışlar sergileyen, top- lumsal eğilimleri hiçe sayan Sayın Başbakan'ın bu tcp- lumdan bir büyük "zılgıt yemesi"n\ gerektiren ne- denlerin çoğalmakta oldu- ğu da açıkça görülüyor... Eğer almaztarsa sö\ lesinkr de boşuna zahmetedipikin- ciyi yazmayayım." Kokteyle gelışınde tnö- nü ile sohbet eden Baykalın. kitabı okuduğunu ve çok be- ğendiğıni söylemesı üzeri- ne İnönü, "Ozaman ikinci- yideyazabilirim" dıye esp- ri yaptı. Hükümetı kurma görevinın verilmesi nede- niyle Çiller'i kutlayan İnö- nü, Çiller'in "Kitabmızıoku- yamadım, ama sizi kuüuyo- rum" sözleri üzerine de "Okuyunca beğenirsiniz umanm" dedı. Kokteyle katılan Cum- hurbaşkanı Süleyman De- mirel, tnönü'yû kitabından dolayı kutlayarak, "Fevka- lade zarif bir üslup kullan- nuşsınız. Olay lan tarih sıra- sıyla değil, ama birbiriyle bâglanblı olarak çok güzel aıüatmtşsını/. tkincisnj bek- liwruz" dedı. Başka Türkiye Yok. Haydi Fidan Dikelim. ORMAN BAKANLIĞI AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle