Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 OCAK 1996 CUMARTES
HABERLER
Basm Konseyi
kararı
• Istanbul Haber Servisi
- Basın Konseyi,
Adana'da 15 günde bir
yayımlanan 'Doruk' adlı
gazete ile imtiyaz sahibi
Fatma Tekbaş'ı, Basın
Meslek İlkeleri'ni ihlal
ettiği gerekçesiyle
üyelikten çıkardı. Basın
Konseyi'nden yapılan
açıklamada şöyle denildi:
"Genel sekreterlikçe
yapılan inceleme ve
araştırma sonunda, Fatma
Tekbaşjn Basın Meslek
llkeleri'nden "Gazetecı
görevini, taşıdığı sıfatın
saygınlığına gölge
düsürebilecek yöntem ve
tutumlarla yapmaktan
sakınır'şeklindeki 12.
ilkeyi ihlale devam ettiği
sonucuna vararak Basın
Konseyi Sözleşmesi'nin
13/e fıkrası uyannca
Doruk gazetesinin ve
Fatma Tekbaş'ın Basın
Konseyi üyelığınden
çıkanlmasına karar
vermiştir."
Karayalçm'a
dokunulmazlık
zıphı
• A1NKARA
(Cumhuriyet Biirosu) -
CHPSamsunMillervekilı
Murat Karayalçın'ın
avukatı Şahin Mengü,
Ankara 10. Aslıye Ceza
Mahkemesine
başvurarak Karayalçın
aleyhinde açılan davalann
mılletvelulinin yasama
dokunulmazlığı nedeniyle
durdurulmasını istedi.
Murat Karayalçın. Ankara
Büyükşehir Belediye
Başkanlığı dönemınde
görevini kötüye
kullandığı gerekçesiyle,
ANAP Istanbul
Millervekili Bülent
Akarcalı'nın şikâyetf
üzerine toplanan Ankara
II Idare Kurulu'nun
oybırlığiyle mahkemeye
sevkedilmişti.
Almanya'ya 25
bin Türk mülteci
• AıNKARA
(Cumhuriyet Bürosu) - 25
bin Türk vatandaşının,
geçen yıl Almanya'dan
siyasi sığınma isteminde
bulunduğu bildirildi.
Almanya
Büyükelçiliği'nden dün
yapılan açıklamada, 1995
yılında bu üikeden siyasi
sığınma isteminde
bulunanlann sayısının
128bınoldugu
kaydedildi. Önceki yıl
yapılan başvurularla
bırlikte bu rakamın 200
bine ulaştığı kaydedilen
açıklamada. sığınma
isteminde bulunanlann
çoğunluğunu eski
Yugoslavya ve
Türkiye'den gidenlerin
oluşturulduğu belirtıldi.
Seçimzede
valiler göreve
döndü
• ANKARA (ANKA)-
Seçimde, millervekili
adayı olup seçilemeyen
eskı valiler, merkez
valiliklerine atandı.
Resmi Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe
giren Bakanlar Kurulu
karanna göre eski merkez
valileri Kemal Esensoy,
MuzafFer Ecemiş. Fikret
Güven. Kemal Bozboy.
Alpaslan Karacan.
Süleyman Oğuz. Memduh
Oğuz, Fevzi Yılmaz ile
eski Denizli Valisi Kağan
Köksal, eski Samsun
Valisi Şinasi Kuş ve
Adana Valisi Naci
Parmaksız merkez valisi
olarak atandılar.
Başsavcıyı
pehin alan polis
tutuklandı
• GİRESÜN
(Cumhuriyet) -
Giresun'un Eynesıl
ilçesindeki Sabancı
Öğretmenevi'nde yemek
yiyen polıs memuru Zafer
Akan, aynı lokale eşi ve
bir hâkim arkadaşıyla
birlikte yemek yemeye
gelen ilçe Cumhuriyet
Başsavcısı Yaşar Özen'in
kafasına beylik
tabancasınıdayayarak
rehin aldı. Önceki gün
akşam saatlerinde
meydana
gelen olay, iokaide
yemek yiyen çok sayıda
insanı şaşkjna çevirdi.
Olaydan 90 dakika sonra
güçlükle ikna edilen polis
memuru Zafer Akan daha
sonra gözaltına alındı.
Nedeni saptanamayan
olayla ilgili soruşturma
sürdürülürken, polis
memuru tutuklanarak
cezaevine konuldu.
Metin Göktepe olayının aydmlatılmasını isteyen gazeteciler Demirel'le görüştü
6
Oldürerek görev yapdmaz'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anka-
ra'da çeşitli basın organîannda çalışan yak-
laşık 500 gazeteci, gözaltına alındıktan son-
ra öldürülen Evrensel gazetesı muhabiri Me-
tin Göktepe'nin faıllerinın ortaya çıkanlma-
sı için devletı görev e çağırdı. Göktepe cina-
yetinın aydmlatılmasını isteyen dilekçeyi
gazetecılerdcn alan Cumhurbaşkanı Süİey-
man Detnirel, Göktepe'nin faillerinin bu-
lunmasınm "namus meselesi" yapıldığını
belirterek cinayetı kimin işlediğinin ortaya
çıkanlmasımn devletm ışı olduğunu söyle-
di.
DSP Genel Başkanı BüJentEceMt, "demok-
rasininayıbı" olarak nıteledıği cinayetin ay-
dınlatılması içın TBMM Başkanlığı'na araş-
tırmaönergesi verdi. Çalışma ve Sosyal Gü-
venlık Bakanı Mustafa Kıil da, Göktepe ola-
yıyla ilgili olarak *Dahafazlagizleınenin,sak-
bûnanın anJamıyok. Bir yanlış yapdnuşsa dü-
zdtmenin çaresine bakmalryız" değerlendır-
mesını yapiı.
Demirel, Metın Göktepe olayının aydın-
latılmaMiıı isteyen bir grup gazetecıyi dün
Çankaya Köşkü'nde kabul ettı. Demirel'le
görüşen gazeteciler, Cumhurbaşkanı 'na,
500'e yakın gazetecınin imzasının yer aldı-
gı bir dilekçe verdıler. Dilekçede, Gökte-
pe'nin. kamugüvenliginı sağlamakla görev-
lı güvenlık güçlen tarafından gözaltına alın-
dıktan sonra. acımasızca dö-
vülerek öldürülmüş şekil-
de bulunduğu belırtilerek
-Vetkilüerin, arkadaşımı-
nn 'du\ardan düşüp öldü-
ğü' şeklindeki açıklamala-
nnı gay ri ciddi buluyoruz.
Bu açıklamalar, hem de\le-
tin Adli lip Kunımu \e bir
bakanı hem de görgü tanık-
ian tarafından çürülüldü"
dcnıldı.
Dilekçede, cinayetin so-
rumlularının yargıya teslim
edilmesi gerektigi vurguia-
narak şu görüşlere yer ve-
rildi. "Demokrasimizin bir
ayıbı olarak kalmasını iste-
mediğinıiz bu cinayetin, sa-
dece Fçişleri Bakanlığı mii-
fettişlerince araşünlmasını
yeterince güven verici bul-
muyoruz. Faillerin ortava
çıkânlması için İçişleri Ba-
kanltğı'nın idari soruşfur-
masııun yanı sıra Barolar
Birligi ve gazeteci örgütieri-
nin temsilcilerinin de içinde
yer aldığı bir bağımsız ko-
misyonun görevlendirilme-
sini talep ediyoruz."
Gazetecılenn. konuyla il-
gili duyarlılığına teşekkür
ederek sözlenne başlayan
Cumhurbaşkan Demirel,
Türkiye Cumhuriyeti'nin
• Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e 500'e yakın gazetecinin
imzasının bulunduğu ve Metin Göktepe'nin katillerinin
açıklanmasını isteyen bir dilekçe sunuldu. Demirel, polis teşkilatını
yargılamanın yanlış olacağını söyleyerek "Cinayeti, üstünde polis
üniforması olan A veya B şahsı işlemişse yakasına yapışınz.
Görevini, öldürerek yapanlara müsamaha etmem" dedi.
bir hukuk devleti olduğunu ve ben^cn esef
verici olaylannyaşanabıldiğıni kaydederek,
"Metin Göktepe'nin de bu şekilde öldürül-
müş olmasından duyduğum üzüntü sonsuz-
dur. Ailesine ve sizfcre başsağhğı diliyonım.
Bir insanın «cncecik yaşta bu şekilde hayati-
nı noktalamış olmasını fevkalade üzfıntü ile
karşılryorum*'diye konuştu. Cumhurbaşka-
nı. her şeyın açıkta. alenı yapılrnasını ıste-
dıklerini kaydederek "Hukuk devtetininen
önemli vasfi şefTaflıktır. Bir ülkede can ve
mal güvenliği >oksa hukuk de\ letinden bah-
sermek gülünçtür" dedı
"Bu cinayeti polis işlemiştir" göriişünden
hareket etmenın yanlış olacağını da vurgu-
layan Demirel, şunlan söyledi:
U
O zaman tahkikata gerek yoktur. 'Polis
işlemiştir' lafını beğenmiyorum. Polis. bir
kuruluşun adıdır. Türkiye Cumhuriyeti po-
lisi, çok önemli bir kuruluşfur. Can siperane
kanun hâkimiyetini tesise çalışan kuruluşun.
cinayetsebefoi gibigösteritmesi yanlıştır. Eger
emniyet teşkilatına mensup birisi cina>eti iş-
lemişse cinayeti kimse himaye edemez. ört-
bas edemez. Cinayeti devlet görev lisi işlemiş-
sesuçlu onun olduğu kumluşdeğildir. Vlün-
ferit hadisekTden netice çıkanrken devteti yar-
«ılama>alım. Nargılanacak olan, suçu kim
işlemişse odur. Polis teşkilatını varçılamamız
yanlıştır. Ama üstünde polis üniforması olan
A veya B şahsı işlemişse yakasına yapışın/.
Görevini, öldürerek yapanlara müsamaha
etmem."
Ecevit, cinayetin aydınlatılması içın
TBMM'ye arastırma önergesı verdi.
Ecevit. dün Evrensel gazetesinin Ankara
bürosuna yaptığı ziyarette, "demokrasiııin
ayıbı" olarak niteledtkleri bu cinayetin pe-
şinı bırakmayacaklarını söyledi. Evrensel
Gazetesı Ankara Temsılcısı ZaferGedikde,
.soruşturmanın cıddıyeti konusunda kuşku-
ları bulunduğunu \e tanıklara gösterilen po-
lislerin, olay günü görev almayan güvenlik
güçlen olduğu yolunda duyumlar aldıklan-
nı bildirdi.
Calışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mus-
tafa Kul da, Göktepe'nin öldürülmesi konu-
sunda basına yaptığı değerlendırmede, ola-
yı parti ve hükümet olarak "ciddi bir şekil-
de'" takıp ettiklerinı belirterek "Daha fazla
gizlemenin, saklamaıun anlamı yok. Biryan-
lış vapılmışsa düzeltmenin çaresine bakma-
hyiı" dedı.
Kul. bu olayın güvenlik güçlerini ve dev-
leti zan altında bıraktığmı da ifade ederek "ft>-
lisi ve de\leti zan altında bırakan insanlar-
dan. bunun hesabı sorulmalıdır. Polis. her
şey değildir" dıye konuştu. Kul, "Nasıl olsa
yapanlann yanma kâr kalır denir. Bunlardan
hesap sorulmalıdır. Bir üniformayı gi>en in-
san. her şey değildir. Biz, milletvekillerinin do-
kunulma/Jık nrhının kaldınlmasını istiyo-
ru/. Polis teşkilaü da, üniforma giydi diye, va-
tandaşlara her türiü kötülüğü yapma hak-
kına sahip değildir'" dedı.
CHP'den ziyaret
CHP Istanbul ll Baskanı Mehmet AliÖz-
polat ile CHP ll Genel Meclısi üyeleri ve il-
çe başkanları topluca Evrensel gazetesine
gıderek bassağlığı ziyaretinde bulundular.
Türkiye Yazarlar Sendıkası (TYS) Genel
Başkanı Ataol Behramoğlu da
Metın Göktepe'nin ölümüne
neden olan emniyet görev lile-
ri hakkında suç duyurusunda
bulundu.
Evrensel Gazetezı Genel
Yayın Yönetmenı Ihsan Ça-
rafauı'la görüşen CHP İstanbul
ll Başkanı Ozpolat, Metin
Göktepe'nin öldürülmesıyle
ilgili son_ gelişmeleri değer-
lendirdi. Özpolat, Göktepe'nin
faillerinin bir an önce bulun-
ması ve yargı önüne çıkanlma-
sı için kamuoyu duyarlılığı-
nın devam etmesi gerektiğini
söyledi ve bu konuda Istan-
bul il örgütü olarak kcndileri-
ne düşen görevi yerine getire-
ceklerini vurguladı.
Behramoğlu, Eyüp Cum-
huriyet Başsavcılığı 'na sudu-
ğu suç duyurusu dilekçesinde
Metin Göktepe'nin gözaltına
alındıktan sonra öldüğünü ve
gözaltına alan kişilenn eylem-
leri sonucunda hayatını kaybet-
tiğini belırtti. Behramoğlu,
Göktepe'nin ölümüne neden
olan amir ve memurtann ya-
kalanarak cezalandınlmalan
için gereklı işlemlenn yapıl-
masını istedi.
Metin Göktepe'nin ailesi
bugün saat 13.00'te Evrensel
gazetesini ziyaret edecek.
ederek sözlenne başlayan l l a m U S H i e s e l e S İ ^a««rcııennauyanııW™ M e t H 1 Göktepenin ,
Cumhurbaşkan Demirel gazetesı muhabiri Metın Göktepe nın faıllennın bulunmasının "namus meselesr bugün saat 13.00'te Evr
Türkiye Cumhuriyeti "niri vapı'djğını belirterek cinayeti kimin işlediğinin ortaya çıkanlmasımn devletin işa olduğunu söyledi. gazetesini ziyaret edece
Sosyalistleri bir araya getiren Özgürlük ve Dayanışma Partisi kuruluyor, vagonlar yola çıktı
Yeter! Söz arhk emekçilerinBULENTSARIOĞLU
ANKARA-Geleceği Bir-
likte Kuralım Parti Girişimi
(GBK-PG), siyasete parti dü-
zeyinde ginş için aylardan
beri sürdürdüğü kampanya-
yı. yann düzenleyeceği şölen-
le noktalayacak. "Özgürlük
\e Dayanışma Partisi -ODP"
adı altında kurulacak partı-
nın genel başkanı ve parti
meclisi üyeleri Merkez Yü-
rütme Kurulu'nda bugün be-
lirlenecek.
Ankara'daki şölen için Tür-
kiye'nin bırçok kentinden
"özgüriükvagonlan" adıyla
tren kiralayan partinin temel
amaçlan sıralanırken, "Em-
peryalizm, sömürü. ırkçıhk,
dincflik, cinsiyet aynmalığı ve
şiddet düzenine karşı sınıf-
sız bir toplum özkmiy le, eşh-
lik temelinde yeşeren özgür
bir hayat için biraraya geliyo-
ruz" denıldı. Oluşumunu.
Birleşik Sosyalist Parti
(BSP), GBK-PG ve aydmla-
nn sağladığı Özgürlük ve
Dayanışma Partisi'nın res-
men kurulması, 22 ocak pa-
zartesi günü İçişleri Bakan-
lığı'na yapılacak başvuruy-
la tamamlanacak. ÖDP Mer-
kez Yürütme Kurulu, bugün
toplanarak genel başkan ve
Parti Meclisi üyeierini belir-
leyecek. MYK'deki seçim-
de, Istanbul Üniversitesi Ik-
tisat Fakültesi öğretim üye-
sı Doç. Dr. L'fiık Uras'ın ge-
nel başkanlığa getirilmesi
eğiliminin ağırlık kazandığı
öğrenildi.
ÖDP'nin kuruluş şöleni,
Türkıye'nin hemen hemen
tüm kentlerinden gelen yurt-
taşlann katılımıyla yann sa-
at 11.00'de Yükseliş Spor
Salonu'nda gerçekleştirile-
cek. "Yan yana geliyoruz.
Bûieşip geliyoruz. Biraraya
geuyoruz. Her yerden geliyo-
ruz. Tariada izi olanın. ha-
satta gözü olur" sloganlany-
la temel amaçlannı özetleyen
ÖDP, kampanya çalışmala-
nnda, 1946 yılında kurulan
Demokrat Parti'nin "Yeter
söz milletindir" sloganını,
"Yeter söz etnekçinin" şek-
linde uyarladı. 12 binden faz-
la yurttaşın katılması bekle-
nen ÖDP'nin kuruluş şöle-
ni nedeniyle, Konya, Kara-
man, Sıvas. Eskişehir, Rize,
Burdur, Antalya, Adana,
Mersin, Izmir, Bursa. Koca-
eli, Sakarya, Yozgat. Çorum,
Zonguldak başta olmak üze-
re pek çok kentten otobüs
seferleri düzenlenirken, Izmir
ve Istanbul'dan gelecek yol-
culann tarifeli trenlerde yer
bulamamalan üzerine, "öz-
gürlük vagonu" adıyla ek
servisler kıralandı. Kuruluş
şölenıne sanatçılar Banu,Toi-
gaÇandar.AzmiToğuzataıle
Bulutsuzluk Özlemi grubu-
nun da katılacağı belirtildi.
ÖDP Basın Sözcüsü Hay-
dar tlker, partinin, "işyeri,
mahalle, köy, ilçe ve il mec-
lisleri" şeklınde, "aşağıdan
yukanya doğnı" örgütlene-
ceğini söyledi. Parti örgü-
tünde, tabanın söz sahibi ola-
cağını ve "emekçiler adına
değil, emekçikrle birlikte ha-
reketediieccğinr belırten İl-
ker, örgütlenmede Anado-
lu'ya büyük ağırlık verile-
ceğini ve sonınlara birlikte
çözüm üretileceğini söyle-
di.
Diğer siyasi oluşumlarda-
ki gibi parti kurulduktan son-
ra değil, kurulmadan önce
örgüt altyapısınm hazırlandı-
ğını vurgulayan Ilker,
BSP'nin de bu oluşuma ka-
tılımı nedeniyle il ve ilçe ör-
gütlenmesinde önemli bir
aşamanın geçildiğini, 5-6 ay
içinde seçime katılmak için
gerekli olan örgütlenme dü-
zeyine ulaşılabileceğini söy-
ledi. Partinin 500 kurucusu
bulunduğunu ve bu adlardan
tümünün genel baskanlık için
gerekli özellikleri taşıdıkla-
nnı belirten Ilker, "Kongre-
tnizi de yaptıktan sonra ikti-
dara talip olacağı/" dedı.
Çok sayıda aydın ve de-
mokratik kitle örgütü yöne-
tıcisinın de kuruculan ara-
sında bulunduğu ÖDP'den
yapılan açıklamada, partinin
amaçlan şöyle sıralandı:
"Emeğin ve özgürlüğün
kürsüsünü oluşturmak için,
isçilere ve emekçilere karşı
sürdürülen iktisadi ve siyasi
saMınlara karşı durmak için.
Kürt sorununun banşçı çö-
zümü için. demokratik hak
ve özgüriüklerimiz için, ırk-
q milliyetçiliğin vükselişinin
durdurulması için. nrmanan
siyasi İslam'a karşı halkın
haklı tepkisi.vie bütünleşmek
için,kadınlann cinsiyetlerin-
den ötürüezflmeterine,emek-
lerine, bedenlerine. kimlik-
lerine el konulmasına karşı
verdiklcri mücadeleyi des-
teklemek için. insan-doğa iliş-
kilerinin doğay ı tahrip eden
kâra dayalı sanayileşme kıs-
kacından kurtulması için,
dümada kapitali/mc karşı
mulialefet eden emek güçle-
riyle, muhalefet hareketle-
riyle birleşmek için, çok kül-
türtü,çokdiBL çok inançJı.çok
kûrüildi bir Türkiye için bi-
raraya geliyoraz, Kapitaliz-
min baskı. sömürü. şiddet
düzenine karşı sınıfsız bir
toplum özlemiyle eşidik te-
melinde yeşeren özgür bir
hayatiçin biraraya gctiyonız."
OTLARI AYDIN ENGİN
Bir 'büyük arayış'm partisi kurulurken...aşlık sizi yanıltmasın.
kurulmakta olan parti-
ninadı:OzgüıiükwDa-
yamşma Partisi. Kuru-
luşun eli kulağında. Ku-
rucularyann Ankara'ya gidıyor. Pa-
zargünü Ankara'da kuruluş şenliği
var. Pazartesi de zorunlu bürokra-
tik adım atılacak ve... Ve ne? Ve...
Şimdi lütfen şu art arda gelen terim-
ler, sözcükleryığınından ürkmeden
ve hiç birini atlamadan tek tek oku-
vun. lçinizi ısıtanlann altını çizin.
Içinizi çok ısıtanlann altını ılti kez
çizin. Içinizde bir sevinç çığlığı ko-
partanlann altını dilediğiniz kadar
çok çizin.
Başlıyoruz, buyrun:
Emeğin,özgürlüğün, banşın, kar-
deşliğin,adaletin, dürüstlüğün.içten-
Hğin, katılımcılığın,sa»aşkarşıdığ>-
nın, doğruhığun,dayanışmanın, ina-
dın, eşitliğin. kadınlann, hoşgörü-
nün, paylaşmanın,çeşitiiüğin, fark-
lılığin, üretkenüğin, sözünde dur-
manın, aklın. çoksesliliğin, bera-
berliğin. düşünenlerin,direnmenin.
dostluğun, mücadelenin, sivil itaat-
sızliğin.yaratıcılığın, aşkın ve dev-
nmin, tartışmanın. yeşilin, kendini
ivi hissermenin, çok kültürlülüğün,
bireyleşmenin, beraberolmanın.ha-
yal gücünün, umudun, özgüvenin,
şefraflığın, çözüm üretmenin, fe-
rahlığın, vefanın. alçakgönüllülü-
ğün, ezilen halklann, söz ve karar
hakkının, eylemliliğin. dıyaloğun,
renkfcrin. şiirin. bağimsızlığın, la-
ikliğin. cinsiyetçi olma\anlann,ar-
kadaşına dokundurtmay-anlann. ço-
cuklann,işveekmeğin, fabrikalann,
demokrasinin. yarının, vicdan öz-
gürtüğünün. evrensellığın. basın öz-
güriüğünün. yaşama hakkının, vic-
dani ret talcbinin. örgütlenmenin,
mor kurdele takanlann, sosyalist-
lenn, insanlann, hayvan dostlan-
nın, antişovenizmin, bilımin, sevin-
cin, sözü kesilmiş olanlanrusok^n,
dışlanmışlann,cesaretin. gençlerin,
muhalif olmanın. bilgının. pes et-
memenin, şiddet karşıtlannın, ya-
kınlan kaybedilenlerin, unutulma-
yanlann, sanann, tembellik hakkı-
nın, mizahın. mazlumlann.parasız-
lann ve çoğukuluğun partisi...
Ne güzel degil mi ? Ben de sizin
gibi bir kez daha okudum. Kiminin
altını bir kez, kiminin çok kez çiz-
dim. Hele hele "pes etmeyenlerin"
sözcüğü gelince içimde sevinç çığ-
lıklan yükseldi. Marksizmin cena-
ze namazını alelacele kılıp "tarihin
sonunun geldiğini" ilan edcnlerin
vahşı ulumalannın karşısında pes
etmeyen biri olduğumu ve daha
önemlisi yalmzolmadığımı gördüm
ve sevinç çığlığı attım.
Siz ne yaptınız? Hangilerinin al-
tını çizdinız? Sız de sevinç çığlığı
(çığlıkları) attınız mı?
Yaşınız uygunsa anılannızı, daha
gençseniz bilgilerinizi tazeleyin.
Türkiye'de sosyalist hareketin nice
parti deneyıminde, girişiminde bu
kadar geniş bir yelpaze çizilebildi-
ğini anımsıyormusunuz? İnsanı in-
san kılan bunca yalm ve derin ama-
cı aynı potadaeritmeye kalkışan bir
bilinç, hoşgörü ve yürek zenginliği
anımsıyor musunuz? Ideolojiyi, te-
oriyi, siyasal etkinliği insan ekseni-
ne böylesine açık seçik oturtma ça-
basına rastladınız mı daha önce?
Harikuladebirarayışbu. Herhan-
gi birini seçin. Alın örnejğin şiddet
karşıtlığinı. Alın örneğin üretim
araçlaruıın kolektif mülkiyeti soru-
nunu. Alın örneğm bireyciİeşmeden
bireyleşme sorununu. Âlın örneğin
handiyse insanla yaşıt eşitlik ülkü-
sünü...
Bu sorulann (sorunlann) yanıtla-
nnı kapitalizm veremedi. Vermeyi
denedi. 1789da eşitlik, özgüriük,
kardeştik sloganlanyla alanlafa çık-
tı. Taçlan, damarlanada mavi kan ak-
tığını ıddia eden zalimleri devirdi.
1848'e gelindiğinde en azından Av-
rupa'da tüm siyasal iktidararnk elin-
deydi. Aradan 200 yıl geçfi. Eşitlik,
özgürlük, kardeşlik ülküleri hâlâ ın-
sanoğlu için birdüş. bir umut. Ka-
pitalizm beceremedi. Tersine sava-
şı, ölümü. fuhşu, çürümeyi besledi,
kabarttı. Halk kitlelerini yurttaşlık-
tan tüketiciliğe indirgeyen süreçle-
re ebeiik etti. Bugün serbest piyasa
ekonomisi filan gibi takma adlar al-
tında hâlâ kendine yaşam hakkı ta-
lep ediyor.
Sosyalistlerse 1871 ParisKomü-
nü'nde çocuksu ve cesur bir dene-
meye giriştiler. Komünün ömrü bir-
kaç hafta bile sürmedi. Sonra 1917
Ekimi'nde.biröncekiyleoranlana-
mayacak kadar büyük, kitlesel bir
başka denemeye girişildi. Çok da-
ha uzun ömürlüydü. 1989'dayenil-
diğinde geride başanya ulaşama-
mış, ama bir sonraki. daba sonraki
denemelerin yenilgisini önleyecek
zengin bir bilgı ve deneyim biriki-
mi bıraktı.
Dünyada, yedi iklim dört bucak-
ta insanlar, pes etmeyen insanlar,
inat edebilen insanlar yeni birdene-
yimin temellerini atmaya çabalıyor-
lar. Harikulade, öğünülesi, torunla-
ra miras bırakılası bir çaba bu. Bir
büyük arayış.
(Bir parantez: "Parti mi kurulu-
yor,tarnşma kuhlbü mü? Siyaset mi
yapılacak, arayış mı" diye soranla-
ra yanıt: Aptalca bir soru bu. Yürür-
ken türkü söylenemez mi? Üstelik
hem yürüyüş keyifli bir uğrasa dö-
nüşür hem türkü içerik kazanmaz
mı?).
Eli kulağında. Özgürlük ve Daya-
nışma Partisi, bugün yann kurulu-
yor. Yanı "Bin çiçek açacak, bin av-
kınfikiryanşacak"\ Kazanan Tür-
kiye, kazanan ınsanlık olacak...
İnönü düzenledigi kokteylle "AnıJar ve Düşünceter**
adh kita.bını tanrtn. (FotÖğraf: TARIK TINAZAY)
Erdal Iııöııii
kitabını tanıtbANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Eskı Dışişleri Ba-
kanı ve feshedilen SHP'nin
onursal Genel Başkanı Er-
dal İnönü. dün akşam ver-
dıği bırkokteylde "4nılarve
Duşüncefer" adlı kitabını ta-
nıttı. İnönü, daha önce de
kitap yazdığını. ancak bu
kadar ılgı görmedığıru belir-
terek "Bu da pofitikamn fay-
dalan berhalde" dedı.
İnönü. kitabınm tanıtımı
amacıyla dün akşam verdi-
ği kokteylde yaptığı konuş-
maya, "Babaevime boş geİ-
dinjz" diye başladı. İnönü,
şöyle konuştu:
"KJtainn en çok ilgi top-
layan bölümü siyaset günk-
rim, ama onianda ikinci ki-
taba bıraktım. Onunla baş-
lasam bundan sonraki ki-
taplanm okunınazdı ve bu
kadar ilgi çekmezdi. Kitabı
yazarken çok zevk aldım.
L'manm okuvanlar da alır.
CUMARTESI
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Zılgıt
Bayan Çiller, Seçim Yasası'nın değişmesini ve
yeniden seçim yapılmasını istiyor. Yürürlükteki Se-
çim Yasası'nın ulusal istenci yansıtmadığı, yansıta-
mayacağı herkesçe bilinen bir şey. Fakat, Bayan
Çiller'in değişiklik ve yeni bir seçim istemesinin ne-
deni bu değil. Bayan Çiller, her şeye kendi arzulan
doğrultusunda yön vermek istiyor. Bayan Çiller için
halk, ulus. soyut kavramlar. Onun kafasında bir plan
var. Bu planı sonuna kadar uygulamak karannda. Bu-
nun dışında kalan her şey, aynntıdan ibaret. Olağa-
nüstü bir seçımin hemen arkasından yine seçime gi-
dilmesinin halkın demokratik sisteme zaten güçsüz
olan inancını büsbütün sarsacağı Bayan Çiller'in
umrunda değil. Zaten bütünüyfe demokratik siste-
mi umursadığı da kuşkulu. Şimdi de baskanlık sis-
temi fikrini ortaya atıyor. Türkiye için en uygun yö-
netim modeli, baskanlık sistemi imiş. Siyaset sah-
nesinin bu henüz çiçeği burnunda sayılması gere-
ken yeni oyuncusu, birkaç yıl önce girdiği (daha
doğrusu getirıldiği) siyaset yaşamında akıl almaz bir
hızla yükselen ve başbakanlık koltuğuna oturan bu
ekonomi profesörü, ülkenin yazgısını, yönetim biçi-
mini ilgilendiren temel konularda böylesine radikal
görüslere sahip. Bayan Çiller'in pervasızlığının, atıl-
ganlığının, inadının sım nedir? Gücü nereden geli-
yor? Bu güç, genel seçimlerde yüzde yirmiye bile
ulaşamayan bir halk desteği olamayacağına göre,
acaba nerelerden kaynaklanıyor? Üzennde düşün-
meye değer...
Bayan Çiller seçımlerin hemen öncesinde yeni bir
"görünüş" edindi. Gittiği her yere, milletvekili adayı
güvenlik görevlileriyle gidiyordu. Şimdi de çevresi,
polıs şefleriyle ve milletvekili olan eski polis şefleriy-
le kuşatılı. Bu görünüşüyle, demokratik yolla yöne-
time gelmiş bir başbakandan çok, tek partili bir sis-
temin ulusal şefinı andırıyor... Belki gerçekten de
özlemi budur... Eğer böyleyse, olağanüstü seçim-
lerin hemen arkasından yeni bir seçime gidilmesi ko-
nusundakı dayatmasını ya da baskanlık sistemine
sempatisini anlamak kolaylaşır... Bayan Çiller, ger-
çekten demokrat mı? Parlamenter sisteme inanan
biri mi? Bu sorulara olumlu yanıt vermek grttikçe güç-
leşiyor...
•••
Geçen hafta sonunda istanbul'a gelen Bayan Çil-
ler, cezaevlerindekı olaylar, Göktepe ve Sabancı ci-
nayetleriyle ilgili olarak, yeni ve şimdi milletvekili
olan eski güvenlik görevlileriyle bir toplantıya katıl-
dı. Toplantı sonrasında medyaya yaptığı açıklama-
da cezaevlerindeki cinayetleri kınayan tek söz etme-
di. Cezaevlerindeki insanlık dışı uygulamaların dü-
zeltilmesine ilişkin olarak "yeni önlemler" gerektiği-
ne dair her yöne çekilebilecek yuvarlak sözlerden
öte bir şey söylemedi. Göktepe cinayetine ilişkin
soruları yanıtlamadı. Güvenlik güçlerinin, toplumun
tüm kesimlerinde büyük tepkilere yol açan davra-
nışlan (ve Göktepe olayındaki gibi, "cüıiım "leri) ko-
nusunda herhangı bir kınama sözü söylemekten
özenle kaçındı... Ozetle, bu toplantıdan sonra yap-
tığı açıklamada Bayan Çiller, çok partili demokratik
sistemin seçimle yönetime gelmiş bir başbakanı gi-
bi değil, tek partili sistemin ulusal şefi gibi konuş-
tu...
• ••
Ertesi gün, yine eski ve yeni polis şefleriyle, Sa-
bancıların evi ziyaret edildi. Daha sonra Harbiye'de-
ki Safari Restoran'da aynı kadroyla yemek yenildi.
Gece (ya da bir önceki gece) Yeşilköy'deki "Yelken"
Balık Restoranı'na gidıldi... Bay Çiller, eşi için orkest-
radan romantik parçalar istedi. Bay ve Bayan Çiller
arasında bu göz yaşartıcı duygusallık yaşanmaktay-
ken, Ümraniye E Tipı Cezaevi'nde kafataslan par-
çalanarak öldürülenlerin, Eyüp Kapalı Spor Salo-
nu'nda, cop ve kazma sapı vuruşlanyla yaşamına
son verilen gazeteci Metın Göktepe'nin evlenndeağrt
sesleri herhalde yükselmeye devam ediyor ve bu ara-
da, Istanbul'un güvenliğinden en üst düzeyde so-
rumlu kişi her nedense, arada bir restoranın kapı-
sında görünüyordu...
(Bunu Show TV ekranında izledik...)
• • •
Bay ve Bayan Çiller'lerin bu unutulmaz Istanbul
günlerinde yaşanan ilginç olaylardan biri de, Yeşil-
köy'deki Latin Kilisesi'ni ziyaretinde Bayan Çiller'in
Süryani cemaatinden hanımlann "z//grf"ıyla karşılan-
ması oldu... "Zılgıt", çeşit-
li yörelerde çeşitli ve kar-
şıt anlamlan olan bir söz-
cük... Kimi yörelerdeki kar-
şılığı, coşturma, yücettme,
bir işe, bir şeye yöneltmek
için bağırarak kışkırtma...
Güneydoğu Anadolu'nun
bazı yörelerinde "zılgıtla-
mak", topluca sevinç ses-
leri çıkarmak anlamına ge-
liyor... Orta Anadolu'nun
kimi yörelerinde anlamı,
döverek ya da azartayarak
gözdağı vermek... "Zılgıt
çekmek" ve daha da çok
"zılgıt vermek" biçimlerin-
de kullanıldığında ise sa-
dece bu olumsuz anlamı
içeriyor... Süryani cema-
atinden hanımlann Bayan
Çilter'e gözdağı vermek gi-
bi bir amaçlan olmadığı
kuşkusuz...
Fakat, görünürdeki gü-
cünün çok ötesinde dav-
ranışlar sergileyen, top-
lumsal eğilimleri hiçe sayan
Sayın Başbakan'ın bu tcp-
lumdan bir büyük "zılgıt
yemesi"n\ gerektiren ne-
denlerin çoğalmakta oldu-
ğu da açıkça görülüyor...
Eğer almaztarsa sö\ lesinkr
de boşuna zahmetedipikin-
ciyi yazmayayım."
Kokteyle gelışınde tnö-
nü ile sohbet eden Baykalın.
kitabı okuduğunu ve çok be-
ğendiğıni söylemesı üzeri-
ne İnönü, "Ozaman ikinci-
yideyazabilirim" dıye esp-
ri yaptı. Hükümetı kurma
görevinın verilmesi nede-
niyle Çiller'i kutlayan İnö-
nü, Çiller'in "Kitabmızıoku-
yamadım, ama sizi kuüuyo-
rum" sözleri üzerine de
"Okuyunca beğenirsiniz
umanm" dedı.
Kokteyle katılan Cum-
hurbaşkanı Süleyman De-
mirel, tnönü'yû kitabından
dolayı kutlayarak, "Fevka-
lade zarif bir üslup kullan-
nuşsınız. Olay lan tarih sıra-
sıyla değil, ama birbiriyle
bâglanblı olarak çok güzel
aıüatmtşsını/. tkincisnj bek-
liwruz" dedı.
Başka Türkiye
Yok.
Haydi Fidan
Dikelim.
ORMAN
BAKANLIĞI
AĞAÇLANDIRMA
VE EROZYON
KONTROLÜ
GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ