Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 AĞUSTOS 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
SEK'in satış
sözieşmesi
• AJVKARA(AA)-SEK.
Süt Endüstrisi AŞ'ye ait
İstanbul Süt ve Mamulleri
Işletmesi ile SEK ısım
hakkımn Süt Endüstrisi
Kuruluşlan Sanayi ve
Ticaret AŞ'ye satışına iiişkin
sözleşme imzalandı.
Başbakanlık Özelleştirme
Idaresı Başkanlığı'ndan
(ÖlB.) yapılan yazılı
açıklamada, yapılan
sözleşme uyannca alicı
firma, SEK İstanbul
Işletmesi'nin satış bedeli
olan 1 trilyon 420 mılyar lira
ıle SEK isim hakkımn satış
bedeli olan 380 milyar lirayı
peşin olarak ödedi. SEK
istanbul Işletmesi için
Özelleştirme Idaresi Başkanı
ıle Süt Endüstrisi
Kuruluşlan Sanayi ve
Ticaret AŞ adına 7 şirket
temsilcisi tarafindan
imzalanan satış sözieşmesi,
işletmede 1475 sayıli
kanuna tabı olan personelin
fıili teslim itibanyla geçerli
süre ve ücret üzerinden
kıdem ve ihbar tazminatlan
ile diğer haklara ilışkin
yükümlülüklerin, SEK Süt
Endüstrisi AŞ'ye ait
olmasını öngörüyor.
Tanıtıma kaynak
• ANKARA (ANKA) -
Devletin yatınmlan ve döviz
kazandıncı hizmetleri teşvik
için yapacağı tanıtım ve
promosyon giderlerinin
finansmanı için Yatınmlan
ve Dövız Kazandıncı
Hizmetleri Teşvik
Fonu'ndan kaynak tahsis
edilecek. Buna göre
Yatınmlan ve Dövız
Kazandıncı Hizmetleri
Teşvik Fonu'nun birönceki
yıl ödeneğinin yüzde biri
ülke kaynaklan, yatınm
olanaklan, yatınmlar,
ıhracat ve döviz kazandıncı
hızmetlerin öngörülen
hedeflere uygun biçimde
gerçekleşmesı için yapılacak
"tanıtım ve promosyon"
giderlerinin fınansmanında
kullanılacak.
Tiirk Malı logo
yamşması
• Ekonomi Servisi - Türk
ihraç mallan üzerindekı
"Türk Malı" logosunun
değiştırilmesi için açılan
yanşmaya grafik sanatçılan
büyük ılgi gösterdi. Türkiye
thracatçılar Meclisi (TİM)
Genel Sekreterliği'nden
yapılan açıklamada. bugüne
kadar başvuran grafik
sanatçısı sayısının 200'e
ulaştığı bildirildi.
G-7'ler hız kesti
• WASHENGTON (AA) -
Uluslararası Para Fonu
(IMF), önde gelen yedi
sanayileşmış ülkenin
(Yedıler Grubu G-7) 1995 ve
1996 yılı ekonomik büyüme
hızı tahminlerini düşürdü.
ABD. Japonya ve Avrupa
ülkelerinde büyümenin çok
yavaşlaması. hatta bazı
ülkelerde durgunlaşmasını
dikkate alan IMF, G-7
ülkelerinın 1995 yılı
ekonomik büyüme hızı
tahminini ortalama yüzde
2.4'e. 1996yılınınkınide
yüzde 2.2'ye indirdi.
ŞİRKETLER
• KOÇ-l N1SYS Roland
Corporation Ortadoğu
Toplantısı'nın evsahipliğini
I BM Türk, PC
kullanıcılanna yönelık olarak
yaz aylannda başlatmış
olduğu seminerleri ilginın
yüksek olması nedenıyle eylül
ve ekım aylannda da
tekrarlamaya karar verdi.
• BAYRAKLI BOYA
Dewılux Polyester Dolgu
Vernıği'nden sonra aynı
seriden Dewılux Polyester
Astar'ı da pazara sundu.
• ECZACIBAŞI Yapı Grubu
kuruluşlanndan Intema. ürün
yelpazesıne eklediğı Bulthaup
Mutfaklan ıle müştenlerine
yeni fırsatlar sunuyor.
• EMIRATES GRUBL
1994-95 mali yılmı toplam
39.70 mılyon dolar kârla
kapatti.
• ALARKO 29 Ağustos-3
Eylül 1995 tarihleri arasında
AGROGAB'95 Urfa Fuan'na
katılıyor.
• V1SA INTERNATIONAL
Card Tech Ltd ile işbırliğine
gıderek hazırlattığı, üyelennın
kart programlannın
gereksınimlerine yardımcı
olacak "Start" adındaki yenı
yazılun paketınin tarutımmı
yaptı.
• LOGO YAZILIM'ın
Logo 10 Parmak, Logo Dr.
Ekonomı \ e Logo Alınteri
ürünlen Türkiye çapında
bütün büyük kitapev lerinde
satışa sunuluyor.
• AVTAÇ tüketicinın
fikirlennı öğrenmek ve
sorulanna yanıt vermek
amacıyla "Aytaç Ücretsız
Tüketicı Danışma Hattı"ru
hizmete sundu.
• PlMAPEN Rusya'da
standartlara uygunluk
belgesıni aldı.
• JUMBO konusunda
dünyanın en ıvı flıan sayılan
Herbstmesse Fuan'na
katılıyor.
Tanm Bakanı Şahin, serbest piyasa gereği TMO'nun alımlardan çekilmesini savundu
Buğday tüccara emanetAHMETÇELtK
Tanm Bakanı Refaiddin Şahin.
bu yıl buğdayda meydana gelen ve
ekmek zammına neden olan spe-
külasyonu savunarak buğday alı-
mının tümüyle tüccara bırakılması-
nın serbest piyasanın gereğı oldu-
ğunu ileri sürdü. Şahin, buğdayla
ilgili haberler konusunda Cumhu-
riyet'e yaptığı yazılı açıklamada,
Toprak Mahsulleri Ofısi'nin gele-
cek yıllarda piyasadan çekilmesı-
nin esas olduğunu kaydetti.
Ekmek fiyatlarmdakı karmaşa-
nın doruğa ulaştığı, buğdayın tüc-
cann deposunda beklediği. tanm-
daki politikasızhğın katlanarak tü-
keticinin sirtına yüklendiği Türki-
ye'de, Tanm Bakanlığı ve Toprak
Mahsulleri Ofisi (TMO), Avrupa
Birliği (AB) ile ilişkiler ve serbest
piyasa ekonomisinin ardına sığm-
mayı seçti. "Türldye, AB üyeliğine
adây bir ülkedir. Ğümriik birliği
anlaşması imzalanmıştır. AB've
uyum çahşmalan yapılmaktadir.
Dolayısryla tanmda paralellik kur-
mak söz konusudur. Türkiye'de pi-
yasa ekonomisi şartlannda hubu-
babn AB ülkelerinde oiduğu gibi
borsa işlemlerine tabi olması gerek-
mektedir" diyen Şahin, buğdayın
alımlannın devlet eliyle değıl, bor-
salar, üreticı birlikleri re tüccar ta-
Bakan Şahin tüccan savundu
Hangisi dogru?.
• Rekolte Tanm Bakanlığı na
göre 18 milyon, TMO'ya göre
15.8milyon ton.
• Türkiye'nin buğday ihtiyacı
TMO'ya göre 10.8 milyon ton,
uzmanlara göre 19-20 milyon ton.
• Fiyatlar, bakanlığa göre dûnya
fiyatlannın yükselmesi nedeniyle,
uzmanlara göre ise TMO'nun
altm yapmaması ve tüccann
stoklaması nedeniyle arttı.
• Tüccar spekülasyon yapıyor,
ancak bakanlık alımlann serbest
piyasada tüccar tarafindan
yapılması gerektiğini savunuyor.
• 13.5 trilyon liralık nakiti
olduğunu açıklayan TMO, 250
milyon dolar dış kredi kullandı ve
buğday alımı konusunda henüz
kılını kıpırdatmadı.
• TMO, Türkiye'nin tüm
buğdayını alabileceğini ileri
sürerken elındeki parayla piyasa
fiyatı kılo başına 14 bin liradan
ancak 950 bin ton alım
yapabiliyor.
rafından yapılmasının işin mantı-
ğına uygun düşeceğini savunuyor.
Uzmanlar ise buğdayın kimin tara-
findan alındığının değil, bunun tü-
kericiye yansımasının önemli oldu-
ğuna dikkat çekiyorlar.
Buğdaydakı fiyat artışını, dünya
fiyatlannın hazıran ve temmuz ay-
lannda anormal deTecede artması-
na bağlayan Şahın'in. "Fiyatlar T-
MO'nun fhatlannın üzerine çık-
nııştır. TMO'nun 200 bin ton buğ-
dayı vardır. Bakanlığunıza ait 300
bin ton buğday tohumluk dışı, 100
bin tonu da ambarianmızda bekle-
mektedir. Aynca TMO, ABD'den
krediti 100 bin buğday ithal etme
karan alnuştır*7
şeklindeki açıkla-
masına rağrnen, uzmanlar kiloda
14-15 bin liraya, çuvalda ise 1 mil-
yon liraya varan buğdaydaki Fıyat
artışını, TMO'nun alım yapmama-
sına ve tüm buğdayın tüccar tara-
findan toplanmasına bağlıyor. Çün-
kü uzmanlara göre buğdayı alarak
stoklayan tüccar. fiyat kendı istedi-
ği seviyeye ulaştığında buğdayı
elinden çıkanyor.
Türkiye'nin yılda 500-600 bin
ton un ihraç ettığini belirten Şahin,
"thraç edilen bu un, 750 bin ton
buğday demckrir. Makarna ve ir-
mik ihracaü da söz konusu ohıp bu
da 150 bin ton buğday demekrir.
Buğday ihracaü ile biriiktebu 1 mil-
yon ton buğday demekrir. Demekki
ithalat da söz konusu olacaktir"
derken. bu görüş uzmanlar tarafin-
dan bahane olarak kabul ediliyor.
Ihracatın ihtiyaca göre sınırlandın-
labileceğini belirten uzmanlar, ih-
raç edilen buğdayın ihtiyaç başgös-
terdikten sonra çok daha yüksek fi-
yattan geri alındığını belirtiyorlar.
Hükümet ya da bakanlık tarafin-
dan resmen açıklanmasa da T-
MO'nun bu yıl buğday alamaması
parasızlığa bağlanırken, sağlanan
250 milyon dolarlık kredi de buna
kanıt olarak gösteriliyor. TMO'nun
sahip olduğunu açıkladığı 13.5 tril-
yon nakitle 2 milyon ton buğday
alabileceğini açıklamasına rağmen,
henüz alımlara başlamaması da ile-
ri sürülen "Aü alan Üsküdar'ı geç-
ti. Ilikmet Çerin buğday taban fiyat
kararnamesini imzalayıp TMO pa-
rayı bulana kadar tüccar tüm buğ-
dayı topladı. Ortada alım yapılacak
buğday kalmadı^açıklamalannı
doğnıluyor. Her şeyden önemlisi
de TMO'nun elinde olduğu 13.5
trilyon lirayla kılo fiyatı 13-14 bin
liraya ulaşmış olan buğdaydan an-
cak 950 bin ton alabılecek olması.
Çünkü uzmanlar, çıftçinin satacak
buğdayı kalmadığını belirterek T-
MO'nun ancak tüccardan, o da pi-
yasa fiyatıyla buğday alabileceği-
ni belirtiyor. Ya da TMO'ya ithalat
yolu görünüyor ki dünya buğday
fıyatlan zaten yüksek. Bu arada T-
MO tarafindan sağlanan 250 mil-
yon dolarlık kredinin.ya tüccann
cebine ya da geldiği gibi ithalatla
dışanya gideceği vurgulanıyor.
Tüm gelişmelerin tüketicıye
yansıyan boyutu ekmeğe yansıyan
zam şeklinde olurken, üreticı boyu-
tu ise çiftçinin bugday ekiminden
uzaklaşması oldu. Ureticınin düşük
taban fiyat nedeniyle buğday eki-
minden uzaklaştığını belirten uz-
manlar. daha yüksek fiyatlı bakli-
yata yönelindiğini belirtiyorlar.
Sanayi Bakanlığı'ndan 8 eylülde yürürlüğe girecek Tüketici Yasası öncesi önemli adım
Perakende sabsta
6
etiket' zonınlu
ANKARA (ANKA) - Sa-
tışa perakende olarak sunu-
lan mallann veya ambalaj-
lannın üzerine fıyat etiketi
konulması zorunlu hale ge-
tirildi.
Sanayi ve Ticaret Bakan-
lığı'nın Resmi Gazete'de
yayımlanan "Etiket, Tarife
ve Fiyat Listeleri Yönetme-
liği'*yle tüketici haklannın
korunması için bir adım da-
ha atıldı. 8 eylüldeTüketicı-
yi Koruma Yasası'yla bir-
likte yürürlüğe girecek yö-
netmeliğe göre perakende
satışlarda mallann ya da
ambalajlannın üzerine eti-
ket konulacak. etiketin ko-
nulamayacağı durumlarda
ise aynı bilgileri kapsayan
listeler kolaylıkla görülebi-
lecek ve okunabilecek yer-
lere asılacak.
Etikette ve listelerde ma-
lın üretim yeri, cinsi, fiyatı,
ıthal edilmışse ithal edildı-
ği ve üretildiği ülkenin adı
yer alacak.
Üreticı veya satıcılar tara-
• 8 eylülden itibaren yürürlüğe girecek
yönetmeliğe göre, perakende satışlarda
malın etiketi üzerinde üretim yeri, cinsi ve
satış fiyatının bulunması zorunlu olacak.
findan yapılarak cam, nay-
lon. karton. kâğıt veya bun-
lara benzer ambalajlar için-
de satılan her türlü gıda, yi-
yecek, ıçecek ve temizlik
maddelerinin etiketlerinde
net ağırhklan da belirtile-
cek.
Üzerinde ve ambalajında
etikette aranan bilgileri taşı-
yan kitap, dergi ve gazete
gibi yayınlar için etiket ve
liste koyma zorunluluğu
aranmayacak. Etiket ve lis-
telerde satış fiyatlan "Türk
Lirası" olarak gösterilecek.
Fiyat indirimine giren
mal ve hizmetlerin etiket,
tarife ve fiyat listelerinde
söz konusu bilgilerin dışın-
da malın alış fiyatı, kendi
imalatı ise ımalat fiyatı ve
indirimli satış fiyatı da bu-
lunacak.
Bu yönetmelik maddele-
rinin uygulanması ve ızlen-
mesine ilışkin işler beledi-
yeler tarafindan yürütüle-
cek. Sanayi ve Ticaret Ba-
kanlığı müfettişleri ve kont-
rolörler ile bakanlıkça ve
belediyelerce görevlendın-
lecek personel, perakende
mal satılan ve hizmet sunu-
lan her yerde denetleme ya-
pabilecek.
Tüketiciyi koruyacak hakem aranıyorADANA (Cumhuriyet Gfiney iDe-
ri Bürosu) - Tüketici Yasası gün sa-
yıyor. Her türlü bozuk, kalitesiz, da-
yanıksız mal ve fahiş fiyatla satışa
karşı tüketıcılen korumayı amaçla-
yan 4077 sayılı "Tüketidnin Korun-
ması Hakkında Kanun"un uygulan-
masına yönelık hazırlıklar son aşa-
maya geldi. Üreticılerin "cezai yapti-
nma" uğratılmalan dışındakı konu-
lan "göriişmeler yoluyla" bir başka
ifadeyle
u
anlaşma-uzlaşınayöntemi
n
ile çözmeyi amaçlayan Tüketici So-
runlan Hakem Heyetleri, bütün il ve
ilçelerde oluşturulmak zorunda. Yö-
netmeliğe göre heyetin görevi uyuş-
mazlıklan çözümlemek ve tüketici
mahkemelerinde delil olarak ileri sü-
rülebilecek kararlan almak. Hakem
heyetlerinde şu kişiler bulunacak:
"Sanay i ve Ticaret il müdürii veyagö-
revlendireceği bir memur. beİediye
başkanının görcvlendireceği bir uz-
man. bir avukat, tüketici örgütierinin
sececekJeri bir iiye, saücılan temsilen
bir üye." Sanayi ve Ticaret Bakanlı-
ğı tarafindan sanayi ve ticaret il mü-
dürlüklenne gönderilen bir yazıda. ıl
ve ilçelerdeki tüketici derneğı tüke-
tici vakfı, yoksa tüketim kooperatıf-
lennin adlan ve üye sayılan istendi.
Hakem heyetınde yer alacak tüketici
örgütütemsilcısinmöncelıklebirder-
nekten, yoksa bir vakıftan oluşuna
özen gösterilmesı gerekıyor.
Eğer ıl veya ılçe merkezmde aynı
türden bırden fazla tüketici örgütü
varsa kayıtlı üyesı veya ortak sayısı
en fazla olan dernek, heyete temsilei
verebilecek.
BENCE
İZZETTtN ONDER
Goruntunun
Gizlediği Gerçek - II
Geçen haftaki yazımda emekçi kesimin sıkıntısının
geçici olmadığı sonucuna ulaşırken, bu sıkıntının eko-
nomik kalkınmaya katkı yapıp yapmadığı sorusunu
gündeme getirmiştim. Bu sormadaki amacım, eğer
emeğin sıkıntısı ekonomik kalkınmaya katkı yapıyor-
sa. sorunun sadece kalkınma yükünün dağılımında-
ki adaletsizlik olduğunun, buna karşın, eğer böyle bir
katkı da söz konusu değilse çekilen sıkıntının tümü
ile anlamsız olduğunun saptanmasıdır. Tüm ekono-
mik sorunların olduğu gibi, bu konuda da tek neden-
tek sonuç aramak doğru olmamakla beraber, bazı
ipuçları ve anahtarlan saptamak da fazla yanlış sa-
yılmaz.
Türkiye. henüz sanayileşme aşamasını tamamla-
yamadan, finans-sermayesi aşamasındaki ve küre-
selleşme eğilimi ağırlık kazanmış olan güçlü merke-
zin yörüngesine oturtulmuş bir ekonomiye sahiptir.
Bu ilişkinin iç dinamikleri etkilemesi ve kendi yönün-
de biçimlendirmesi kaçınılmazdır. Diğer bir deyışle,
iç piyasalar söz konusu dış dinamiklerin ciddi etkisi
altına girmiştir. Kamu kesiminin küçültülmesi, özel-
leştirme, finansal liberalizasyon vb. gibi öneri ve araç-
lar hep aynı etkinin sonuç ve uzantılarıdır. Işleyış sü-
reçlerini ihmal ederek sadece sonuçlara yöneldiği-
mizde, dış âlemdeki gelişmelere paralel olarak, fi-
nansal-sermayenin üretici sermaye aleyhine büyüdü-
ğü, yükselen faiz ve artan dış ve iç açıklar ve bu ya-
pı üzerine oturtulan tüketim-ağırlıklı bir harcama eği-
liminin oluştuğu ileri sürülebilır. Böyle bir ekonomide,
tüketim ve finansal işlemler birikim ve üretim aleyhi-
ne ağırlık kazanır. Çok genel görüntüsü ile bunun an-
lamı, ekonomik açıktır. Bu açık, iç boyutu ile kamu
kesimi açığını, dış boyutu ile de dış açığı oluşturmak-
tadır. Birbiri ile ilintili olan iç ve dış açıklar, kaynakla-
n, ekonomi dışına doğru mobilize etmektedir. Dışa
kaynak kanaması yaşanırken, ıçte de beliıii kesımle-
re yoğun kaynak aktarımı yapılmaktadir. Bunun yü-
kü, yüksek faiz biçiminde üretim ünitelerine ve top-
luma yansımaktadır. Yastık altında ya da dışarıdan
döviz toplamak için faızin yükseltilmesi bir görüntü-
den ıbarettir. İşin aslı, görece daralan kaynaklara ku-
manda gücünü elinde tutanların, yükselen açıkları
karşılamak üzere, giderek daha fazla bedel talep et-
meleridir. Bu süreç içinde. toplumsal kaynaklar gö-
rece daralırken, yüksek fınansal gelir sağlayanlann tü-
ketimi de (hem ıç hem de dış tüketımi) artarak tüm
kaynaklar üzerindeki yük daha da ağırlaşmaktadır.
Işte, emekçiler ve toplumun eriyen kesimi bu do-
kuları omuzlannda taşımaktadır. Bu çaba beyhude-
dir. Sistemin aktarma mekanizması etkin çalışmadı-
ğı için, motorun gücü tekerleklere iletilmemektedir. Bu
aktarım mekanizmasının etkinliğini finans parazitleri
bozmaktadır. Bu bozukluk, uretici kesimde de hem
yatınmlann hacmini hem de teknoloji düzeyini fren-
lemektedir. Bu yük piyasa sürecı içinde en güçsüz do-
kuya yansıtılmaktadır. Onlar da emekçiler ve siyasal
gücü zayıf olan kesimlerdir.
Bu sürecin durdurulup düzeltilmesi. yoğun birikim
ve yatınm ile olasıdır. Birikim için kaynaklara hâkim
güçlere başvurmak gerekiyor. Oysa onlar, finansal
süreçlerle, sısteme kaynak vermek bir yana, durma-
dan sistemden kaynak çekmekteler. Üretici kesime
gelınce, onlar da bir yandan ağır finans yükünü kar-
şılamak, diğer yandan da üretici sermaye getirisinı fi-
nansal sermaye getirisıne yaklaştırabilmek için en
zayıf dokuyu bastırmaktadır. Bu gidişle fazla bir çö-
züm olasılığı görülmediği gibi, böyle bir gidiş de faz-
la anlamlı değıldir.
Tebliğlerle sıkça değiştirilen tam tasdik uygulaması, bir türlü netleşmedi Uygulama yılbaşından sonra başlıyor
Serbest rnuhasebeci ve mali
müşavir ile yeminli mali
rnüşavirler, bu yılın şubat ayında
yürürlüğe giren, ancak 30
temmuzda yeni bir tebliğle
ihtiyari hale getirilen tam tasdik
uygulamasından sonra,
beyanname zorunluluğu
bulunanlann da beklentiye
girmesinin vergi kaybına neden
olduğunu savunuyorlar.
Zorunlu muhasebeci kargaşası bitmiyor Tofaş, siparişe
göre otomobfl
üretecek
Ekonomj Servisi - Muha-
sebeci ve mali müşavirler,
1995 yılının şubat ayında
yürürlüğe giren tam tasdik
uygulaması konusunda en-
dişeli. Söz konusu tebliğde
yeralan. gelir ve kurumlar
vergisi beyannamelerinde
yıllık 60 milyar lira net sa-
tış cirosunu aşanlan kapsa-
yan tam tasdik zorunluluğu.
30 temmuzda yayımlanan
yeni bir tebliğ ile ihtiyari ha-
le getirildi. Konu ile ilgili
olarak bir açıklama yapan
tstanbul Serbest Muhasebe-
ci Mali Müşavirler Odası
(İSMMMO) Başkanı Yahya
Ankan, bu kez tam tasdik
sınınnın altında kalan mü-
kelleflerin "Beyannameleri
imzalama zorunluluğu da
ihtiyari olur mu" diye bek-
lediklerini ifade etti. Muha-
sebe camiasında cok ciddi
endişeler bulunduğunu kay-
deden Ankan, bunlan şöy-
Zorunlu beyanname kapsamı
9 60 milyar net satış hasılatının altında kalan birinci
sınıftacirler.
0 Alım satım veya imalat faaliyetinde bulunan ve
satışlan 500 milyon- 60 milyar arasında kalan ikincı
sınıftacirler.
•Yukanda yazılı olanlar dışındakı ışlerle uğraşan
1994 yılı satışlan 250 milyon ıla 60 milyar arasında
kalan ıkıncı sınıftacirler,
•Zıraı kazancı ışletme esasına göre tespit edilen
1994 yılı hasılatı 500 milyon ile 60 milyar arasında
kalan serbest meslek erbabı.
le dile getiriyor: " Muhase-
be camiası olarak, ihtiyari
bırakılan tam tasdik limitle-
rinin düşürülmesindcn en-
dise duyuyoruz. Aynca tam
tasdik yaptıranların. beyan-
namelerini aynca Serbest
Muhasebeci veya Serbest
Muhasebeci Mali Müşavir-
lerce imzalatmalanna gerek
yoktur denerek, muhasebe-
nin nıhsatsız kişilerce tutul-
ması yönünde endişelerimiz
var." Bu nedenle Yeminli
Mali Müşavirler Odala-
n'nın tam tasdik konusunda
ruhsatlı muhasebecilerle ça-
lışacaklannı kamuoyuna
deklare etmeleri gerektiğini
de vurgulayan İSMMMO
Başkanı Yahya Ankan, tam
tasdike tabi olan kesimin
büyük çoğunluğunun sana-
yi ve ticaret odalan üyeleri
ile TOBB üyelerinden oluş-
tuğunu kaydetti. Ankan
açıklamasında, bu kesimin
tıpkı Net Aktif Vergisi ve
ekonomik denge vergilerin-
de olduğu gibi sıkıntılannı
medyaya pek yansıtmadan
el altından çözmeye çalış-
tıklannı belirterek. 5 Nisan
kararlannda, TOBB'nin
herkesin fedakarlık yapma-
sı gerektiğini dile getirerek,
alınan kararlara destek ver-
diğini hatırlattı.
Ancak yıne ajiıı kesimin.
söz konusu vergilerin iptalı
için davalar açtığını da \ur-
gulayan Ankan. beyanna-
melerin imzalanma zorun-
luluğuna, barolar ve
TESK'nin de büyük tepkı
gösterdiklerini ifade etti.
Yahya Ankan, açıklaması-
nı şöyle sürdürdü:
"Bütün bu kesimler her
scferinde gündemi başka
konulara çektiler. Hangi ke-
simden geBrse gelsin, gerek
beyannamelerin imzalanma
zorunluluğunda, gerekse
tam tasdik işlerinde meslek
mensuplanmıza rant ka-
zandınlacağı iddialan sami-
mi bir yakiaşım degUdirf
Maliye Bakanlığı Gelır-
ler Gn. Md. Daire Başkanı
Nurettin Canikli ise. tam
tasdik uygulamasında her-
hangi bir sorun bulunmadı-
ğını belirttı. Canikli, şu an-
da tek sorunun Danıştay ta-
rafindan yürütmeyı durdur-
ma karan alınan "beyanna-
mderi imzalama zorunlulu-
ğu'' nda yaşandığını belirte-
rek, bunun da en kısa za-
manda çözüme kavuşturu-
lacağını söyledi. Canikli,
serbest muhasebeci ve mali
müşavirlerle yapılacak söz-
leşme süresinin ise 31 ağus-
tosta sona ereceğini hatırla-
tarak, yeni sözleşmelerin en
kısa zamanda odalara gön-
derileceğini belirtti.
Denizcilik İşletmeleri'ne bağlı Şehirhatlannda özelleştirme, rekabeti getirmeyecek
Istanbul^da özel sektörü deniz tutuyor
Ekonomi Servisi- Üç tarafı de-
nizlerle çevrili Türkiye'de, özel
sektör deniz yolcu taşımacılığına
sıcak bakmıyor. Bu yüzden Deniz-
cilik Işletmeleri'nce yürütülen
özelleştirme çalışmalannın, reka-
betsiz ve bir anlamda özel sektör-
süz bir ortamda gerçekleşmesı ka-
çınılmaz gözüküyor. Denızciler
tarafindan çizilen tablo, Istanbul'da
deniz yolcu taşımacılığımn. motor-
cular tarafindan oluşturulan "özel
sektör tekeli"ne kalacağını ortaya
koyuyor.
Özelleştirme kapsamına alınan
gemi ve iskelelere şu ana kadar sa-
dece motorculann teklif vermesi
ve büyük denizcilik şirketlennın
özelleştirmeye talip olmaması bu
gerçeğı doğruluyor. Sözkonusu ge-
mılenn kâr getirir hale gelebılme-
si için büyük yatınmlara gereksı-
nim duyulacağını söyleyen arma-
törler, yapılacak yatınmın ancak fi-
yat arttınmıyla karşılanabıleceğini
bunun da vatandaşın ışine gelme-
yeceğini söylüyorlar.
Şehiriçi deniz taşımacılığımn
1986 yılına kadar devlet tekelinde
Rakamlarla deniz tasımacılığı
Türkiye Denizcilik Işletmeleri toplam
yetmiş taşıtla yılda ortalama 125 bin yolcu
taşıyor.
# fkinci ağırlık turist tekneleri de dahil
olmak üzere toplam 200 araçla yılda 50 bin
yolcu taşıyan motorcularda.Kapasiteleri
yüzde 40.
# Motorculan belediye tarafindan
çalıştınlan ve toplam 12 araçla 25 bin yolcu
taşıyan deniz otobüsleri izliyor. Bunlar yüzde
35 dolulukla çalışıyor.
# Şehirhatlan kapasitesinin yüzde 25'ini
kullanırken deniz otobüslerinde bu oran
yüzde 35 dolayında.
tZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)-TofaşGenel Müdü-
rü Uğurman Velkencioğlu,
yılbaşından sonra siparişe gö-
re otomobil üreteceklerini
söyledi. Yelkencioğlu, tüke-
timde rekabetin yogunlaşma-
sıyla bırlikte, müştennin ıs-
teklennin öne çıktığını belir-
terek bu yüzden böyle bır ka-
rar aldıklannı açıkladı. Yel-
kencioğlu, gümrük birliğin-
den sonra otomobil fiyatlan-
nın ucuzlayacağı yolundaki
haberlerin gerçegi yansıtma-
dığını da belirterek "Şu an
otomobil alan, daha kârlı çı-
kar" diye konuştu.
64. Uluslararası tzmır Fu-
an'na katılan Tofaş'ın Genel
Müdürü Yelkencioğlu. Türki-
ye'de son yaşanan ekonomik
knzın ardından ıhracata da
ağırlık verdiklerini söyledi.
1995 yılının ılk 7 ayında 13
bin 600 otomobil ihraç ettik-
lennı, yıl sonuna kadar sayı-
yı 45 bine çıkarmayı hedefle-
dıklerinı söyledi.
Türkiye'nin yaşadığı eko-
nomik krizin ardından ekono-
mide bir canlanma yaşandığı-
nı, buna karşın otomotıv sek-
törünün beklenen canlanma-
ya gıremedığini dile getiren
Selkencıoğlu, "Tofaş. başka-
lan gibi 300 mihon dolar ya-
tınm yapıp yılda 100 bin adet
araç üretmekyerine. 1988'den
başlayıp 1995'e kadarlık bir
sürecte 550 mihon dolarük
vatınm yapan bir kuruluş.
Bunu 800 mihon dolara ta-
mamlayacağız. Henüz kriz
öncesi rakamlara ulaşama-
dık. Ama son 3 aylık bölümde
piyasada bir canlanma bekli-
yoruz" dedi.
Kendılennin sık sık
1970'lenn teknolojisiylearaç
ürettiklen yolundaeleştirildi-
ğini belirten Yelkencioğlu,
bunun dogru olmadığını, en
son teknolojıyle üretim ger-
çekleştırdiklenni söyledi.
Tofaş'ın taksicilere yöne-
lik olarak "taksi kart'" uygu-
laması başlattığını ve bu kart
sahibı olanlara araçlannda ıs-
tedikleri değışimi ücretsız ya
da indınmlı yaptıklannı be-
lirten Yelkencioğlu, Avru-
pa'da yıllardır uygulanan si-
parişe göre otomobil üretımi-
nin yılbaşından itibaren To-,
faş'ça da uygulanmaya baş-'
la\acağını söyledi. Yelkenci-
oğlu, "Türkrye'de rahatlık,
döiK'mi bitti, dağıtıcılık döne-
mi bitiyor. Eskiden otomobil
aiınca müşteri teşekkür edor-
dL Şimdi ise sadcı. Müşteri ve-;
linimetimiy ola>ı da bitti. Ar-
tık kalite ve müşteri memnu-
niyeti önemli. Bunun tek nede-.
ni de rekabet"' diye konuştu. '
Yurttaşlann. "Ğümriik bir-)
liğinden sonraaraba fiyatlan,
ucuzlayacak" yolunda bir;
beklentiye gırdığını belırten-
Yelkencioğlu. bunu olanakhı
gönmüyor. Yelkencioğlu, bu,'
konuda şunlan dedı: ;
"Gümrük birliği, AVTU-!
pa'nın iştahını kabarttı. Çün-',
kü Türkiye onlar için çok bü-(
yük bir pazar. Tofaş olarak
1
biz, gümrük bitiiginc hazınz.i
Tofaş zaten gerçekleştirdiğJ!
ihracatla gümrük biriiğine;
çoktan girmiştir. Gümrük bir-i
Uğine geçmeden şimdi araç-!
lannı ahriarsa daha kârb)
çıkarlar.'"
olması nedeniyle özel sektörün is-
kele ve diğer aîtyapıdan yoksun ol-
ması. devralınacak gemıler için re-
vızyon zorunluluğu büyük şirket-
leri şehir içi yolcu taşımacılığından
uzaklaştınlıyor.
Cerrahgıl Denizcilik A.Ş Genel
Müdürü Eşref Cerrahoğlu özel-
leştırmeyle satın alınacak gemile-
nn çok bakımsız ve ekonomik an-
lamda verim vermekten uzak ol-
dukjannı belirtti.
Özel sektörün böyle bir işe el at-
masının çok büyük yatınmlar ge-
rektirdiğıni,buyatınmlannfinans-
manımnsa fiyatlann artınlarak
halktan sağlanacağını söyleyen
Cerrahoğlu, halka daha kalitelı
ulaşım hizmeti vermenın bedelinin
pahalı olacağını belirterek kısava-
dede hiç bir denizcilik şirketının
böyle bır ginşımde bulunmayaca-
ğını ifade etti.
Dünya Denizcilik Işletme Mü-
dürü tlhan Kurtuluş da şehır ıçı
yolcu taşımacılığında özel sektö-
rün arka planda kalmasının temel
sebebini çok yakın bir gecmişe ka-
dar bu alanda devlet tekelinin bu-
lunmasına bağlayarak "ne de olsa
devlet yapıyor" mantığıyla hareket
edildığinden özel sektörde düşün-
mediğıni belirtti.
tstanbul Deniz Otobüsleri
A.Ş'nın Müdürü Binali Yıldınm
da, özel sektörün şehir ıçı ulaşım-
la ılgilenmemesinın başlıca nede-
nınin gecmişteki tekel ve büyük şir-
ketlerin yeterlı altyapı donanımın-
dan yoksun olmasına bağladı.
Arkadaşımız
Hüh/a Genç yıDık
iznini
kullandığmdan bu
haftaki yaasını
yayımlayaımyonız