Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SCYFA CUMHURİYET 30 AĞUSTOS 1995 ÇARŞAMBA
HABERLER
fönsoy
tfkalamh
• ANKARA (AA) - Yeraltı
dnyasının ünlü isimlerinden
Aıattin Çakıcı'nın adamı
obn ve eski Emlak Bankası
Gtıel Müdürü Engın
Cvan'ın vurulması olayına
knşan Tevfık Nurullah
Aşansoy, Almanya'nın
Nsuhaus smır kapısında
yatalandı. Şışlı 2. Sulh Ceza
Vkhkemesı, "tasarlayarak
aam öldürmeye tam
teıebbüs" suçundan
Aşansoy hakkında gıyabi
tuuklama karan vermişti.
Acalet ve Dışişleri
bacanlıklannın, Ağansoy'un
iaaesi için Alman
lîiikamlanna başvuruda
buunduğu bildirildi.
Eninönü su
i
İstanbui Haber Servisi -
Eninönü'nde su şebekesini
yeıileme çalışmalanna dün
dfeenlenen bir törenle
bailandı. Törene istanbui
Biyükşehir Belediyesı
Bajkanvekilı Ali tbış,
Erainönü Belediye Başkanı
Ahmet Çetınsaya, ISKİ
Genel Müdürü Veysel
Eroğlu katıldı. ISKİ Genel
Müdürü Veysel Eroğlu, uzun
yıllar el atılmamış olan
şebekenın, önemli su
kaçaklanna ve kirliliğe yol
açnğını söyledi. Eminönü
Belediye Başkanı Ahmet
Çetinsaya, ilçelerinde su
şebekesinın yanı sıra elektrik
şebekesinin de yenilenmesi
geıektıSine dikkat çekti.
1995 fıyatlanyla 187 milyar
liraya mal olacak olan su
şebekesini yenileme işinı.
Kimaş înşaat yüriitecek.
Öğretmene af
istemi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu)-CHP Genel
Sekreter Yardımcısı Kenan
Coşar, öğretmenlere yönelik,
antıdemokratik ve hukuk
dışı uygulamalara son
verilmesı gerektiğinı
belirterek "Binlerce
ögretmen hakkında, haksız
olarak verildiğine kesin
biçimde inandığımız bütün
idari cezalar geri
alınmalıdır" dedi. Geçmişte
ilerici öğretmenlere yönelik
baskılann. günümüzde
Eğitim-Sen çatısı altında
toplanan öğretmenlere karşı
sürdürüldüğünü ifade eden
Coşar, "Kamu görevlilerine,
özel olarak da öğretmenlere
yönelik bu antidemokratik.
hukuk dışı uygulamalara
öncelikle ve ivedilikle son
verilmelidir" diye konuştu.
Çiller,
Gürcistan'a
gidiyor
• ANKARA (Cumburiyet
Bürosu) - Başbakan Tansu
Çiller'tn yann Gürcistan'a
yapacağı bir günlük
ziyarette. ikili anlaşmalar
üzerinde durulacak.
Başbakanlık Başdanışmanı
Büyükelçi Yalım Eralp dün
düzenlediği basın
toplantısında, Başbakan
Çiller'in Gürcistan ziyareti
hakkında bilgi verdi. Eralp.
Çiller ile Gürcistan
Cumhurbaşkanı Eduard
Şevardnadze 'nin
görüşeceğini belirtti.
7 PKK'li
ÖMÜrüldÜ
• DİYARBAKIR(AA)-
Şımak, Dıyarbakır, Tunceli
ve Siirt'in kırsal kesiminde
sürdürülen operasyonlarda 7
PKK'li öldürüldü.
Olağanüstü Hal Bölge
Valiliğı'nden yapılan
açıklamaya göre güvenlik
kuvvetlerince bölgede
sürdürülen operasyonlar
sırasında çıkan çatışmalarda.
Şırnak'ın Yeşiltepe
bölgesinde 3. Dıyarbakır'ın
Bismıl, Tunceli'nın O\acık.
Siirt'in Pervari ilçeleri kırsal
alanlannda birer PKK'li
öldürüldü. Bu arada DYP
Pervari llçe Başkanı ve
Adıyanaşireti ileri
gelenlerinden Durmaz
Bilen'e ait Harekol Dagı
eteğindekı Gürzova
mezrasındaki düğüne baskın
düzenleyen bir grup PKK'li
ile köy koruculan arasında
çıkan çatışmada bir PKK'li
öldü.
Anayasa
toplantısı
ertelendi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-TBMM Başkanı
Hiisammetin Cindoruk,
anayasa değişiklikleri
nedeniyle yasalarda
yapılması gereken
düzenlemelen tartışmak
üzere 4 eylülde
parlamentoda grubu bulunan
sıyasi partilerle yapacağı
toplantıyı erteledi. Cindoruk,
dün parti başkanlanna
gönderdiğı yazida.
toplantının. CHP partisinin
kongresi nedeniyle 4 ekıme
ertelendiğini bildirdi.
'DYP muharip gaziler derneği değil' sataşmasma Cindoruk'tan yanıt:
Gazilik, yüce mertebedirANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk,
kendisine. DYP Genel Başkan
Yardımcısı İbrahim Yaşar Dedelek
aracılığıyla "muharip gazi** sıfatını
yakıştıran Başbakan Tansu Çiller'ı,
"dolaylı ve alaycı" bir üslupla
yanıtlamayı tercih ettı.
Cindoruk, Çiller ve genel merkez
yönetiminı, 30 Ağustos
Zafer Bayrarru dolayısıyla
yayımladığı ve *muharip gazfleri"
kutladığı mesajı ile yanıtlayarak
"Gazilik, gıpta edilecek en yüce
mertebedir" görüşünü dıle getirdi.
Cumhurbaşkanı Süleyman DemireTe
vekâlet etmesi nedeniyle. Dedelek' in
sozlerine doğrudan yanıt vermeyen
• Cindoruk, DYP Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Yaşar
Dedelek'in, kendisini "muharip gazi" olarak niteleyen
açıklamasına, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla
yayımladığı mesajla yanıt verdi. Cindoruk, "Gazilik, bütün
benzetmelerin üzerinde bir ayncahktır. Şehitlerine ve gazilerine
saygı duymayan topluluklar, ayakta duramazlar" dedi.
Cindoruk, bulunduğu makamı da dikkate
alarak politik tartışmaya girmeden,
Çiller'i yanıtlayacak bir yöntem
geliştirdı. Cindoruk, 30 Ağustos Zafer
Bayramı nedeniyle iki ayn mesaj
yayımladı. Mesajlann birinde, Zafer
Bayramı ve Sılahh Kuvvetler Günü
dolayısıyla Genelkurmay Başkanı
Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'yı
kutlayan Cindoruk. ikinci mesajda, aynı
gerekçeyle bu kez "bütün muharip
gazflerT kutladı. Mesajında, "iğneleyki"
bir üslup kullanmasıyla dikkat çeken
Cindoruk, "şehitierine ve
gazilerine saygı duymayan tophıluklann
ayakta duramayacağuu" belirterek
şu görüşlere yer verdi:
"Büyük zaferin 73. yikfönümünde şanlı
muharip gazilerimize minnetler sunuyor.
sehitlerimizi rahmet \e sajgı Ue anıyoruz.
Cazilik gıpta edilecek en yüce mertebedir.
Bütün kalıcı başanlann gerisinde şehitler
ve gaziler \ardir.
Şehitlerine ve gazilerine saygı duymayan
topluluklar ayakta duramazlar. Gazilik,
bütün benzetmelerin üzerinde bir
ayncalıktır. İstiklal Savaşı'nda,
Kore'de, Kıbns'ta, anarşi ve
teröre karşı mücadelede, gazilik
onurunu kazananlann aramızda
bulunuşu milli bilincimizin kıvılcımıdır,
övüncümüzdür. Bu mutlu günümüzde,
bütün ga/ilerimi/.in, eski muharip gazi
derneklcrimi/in bayramlannı kutluyor.
çahşmalannda başaniar \e sağlıklar ^
diHvorum."
Pehlivanoğlu'nun
saldınsına
uğrayan hostes
Serpil
Yücedağ.
düzenlediği
basın
toplantısryla.
kendilerinin
hiçbir
şekilde
siyasete
kanştınlmamalan
gerektiğini
söyledi.
(Fotoeraf: UĞUR
"GÜNYÜZ)
Pehlivanoğlu'nun tokatladığı hostes, basın toplantısı düzenledi:
Siyasikomplo savlan yalanİSTANBUL/tZMİR
(Cumhuriyet)- ANAP Ordu
Milletvekifi Şadi PehUvanoğlu
tarafından tokatlanan TH Y
hostesi Serpil Yücedağ. siyasi
komplo yaptığı savlannı. "Bizi
siyasete kanştırmasınlar, böyle
bir ilgimiz kesinlikle olamaz"
sözleriyle yanıtladı. Hostes ve
Kabin Memurlan Derneği
Başkanı Nese Kocaoğlu da olayia
ilgili olarak "TBMM üyelerinin
kendi imzaiadıklan talimata
karşı hareket edip, ardından
hosteslere böyle davranmalan
çok çirkindir'" dedi. Çağdaş
Kadın Derneği'nden yapılan
açıklamada ise tokatlama olayı
"Erkek Meclisimizin kadına
bakış açısını gösteriyor" şeklindc
değerlendirildi. Hostes Serpil
Yücedağ dün Hostes ve Kabin
Memurlan Derneği'nde bir basın
toplantısı düzenledi. Toplantıda
dayak olayına tepki gösteren
dernek Başkanı Neşe Kocaoğlu,
"TBMM üyelerinin kendi
imzaiadıklan talimata karşı
hareket edip ardından hosteslere
böyle davranmalan çok
çirkindir" dedi. THY'de böyle
bir olayın ilk kez yaşandığını
belirten Kocaoğlu, "Bu olay
THY'nin de prestijini kötü
etkikyecektir. Dış basında Tiırk
uçaklannda silah taşınıyor,
milletvekilı de buna ızin
vermeyen hostesi dövüyor'
diyorlar. Düşünebiliyor musunuz
hem de bu çağda, Avnıpa
Topluluğu'na girmeyi hedefleyen
Türkiye için ne kadar utanç
verici" şeklinde konuştu.
Kocaoğlu, bu konunun bağlı
bulunduklan Uluslararası Kabin
Memurian Kuruluşu'nun da
öğrendiğini bu nedenle
kuruluşun yapacağı ilk toplantıda
konunun gündeme geleceğıni
söyledi. Bazı milletvekillerinin
uçakta bu olaydan önce de sılah
taşıdıklan ve bu konuda
hosteslerin hiçbir şey
yapmadıkJannı söylemelennin
anımsatılması üzerine Kocaoğlu,
"Çünkü görmemişlerdir.
Çantada silah var mı diye
aramak da hosteslerin görevi
degffl" yanıtını verdi. Dayak
yediği belirtilen ve bu nedenle
rapor da alan hostes Serpil
Yücedağ ise basında çıkan
haberleri eleştirerek "Önemli
olan eylemin yapılması, tokatın
atılmasıdır. Kac günlük rapor
aldıgım önemli değil. Burada bir
görc\1iye saklın var" dedi. Aynı
gerekçe ile tekrar tokat
yiyeceğinı bilse dahi aynı
davranışı tekrar yapacağını,
çünkü temel görevinin
yolculann güvenliğını
sağlamak olduğunu belirten
Yücedağ, olayın siyasi bir
komplo olduğu ıddıalannı ise
yalanladı
Özür dilesîn'
Gazilerden
Dedelek'e
tepki
ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Muharip Gaziler
Demeğı, DYP Genel Başkan
Yardımcısı İbrahim Yaşar De-
delek'ın, "'D\P,eski muharip
gaziler derneği değiklir'" şek-
lindekı sözlenne tepki göster-
dı. Türkiye Muharip Gaziler
Derneği Yönerim Kurulu tara-
fından yapılan açıklamada.
demeğin, anayasanm 61.
maddesi hükmü uyannca sos-
yal hakları güvence altına
alınmış ve 2847 sayılı Asken
Demekler Kanunu ile kurul-
dugu ve kamu yaranna çalışan
bir kurum olduğu belırtıldı.
Açıklamaya. daha sonra şöy-
ledevam edıldı:
"30 Ağustos Zafer Ba> ra-
mı'nın 73. yıldönünıünü kut-
ladıgımı/ bugünk-rde, Dede-
lek'in siyasiçekişmeler arasın-
da rakiplerini eskimiş. muha-
rip gaziİer demegi olarak mi-
sal göstermest Türkiye gene-
linde tüm gazilerimizin tepki-
sioe neden olmustur. Yüzler-
cedernekarasından neden bi-
ziın derneğimizi sectiği. anla-
şıhrgibideğBdir. Bunun izahı-
nı kendisinden bekliyor, basın
veteievizyon aracılığı ile 50 bin
gazidenözürdilemesini istiyo-
ruz. Gerektiği zaman \atânı
için gözünü kırpmadan cam-
nı seve seve \ercn, yabancı ül-
kcdc anıtını diktiren, Üstün
Krlik Nişanı taktıran ve Tür-
kiye Cumhuriveti'ni yüceHen
bu güzide topluluğu aşagılayı-
cı demeç veren kinı olursa ol-
sun. onu yüce Türk mitleti
öoünde protesto ediyor ve ga-
zfliğuı ne olduğunu bilmeden
bu taühsfc. benzetmeyi yapan
Sayın Milletvekili Dtdelek'i,
Türkiye genelindekitüm gazi-
ler adına kınıyor. bu taiihsiz
da\Tan«şınu bu onuıiu insanla-
ra karşı düzeltmesini is-
tiyoruz."
Sadhk Ahmet Parkı
hizmete açıldı
İstanbui Haber Servisi -
Bakırköy Belediyesi'nce.
eski Gümülcine
Milletvekili Dr. Sadık
Ahmet anısına
Osmaniye'de yaptınlan
park. oğlu Levent Ahmet
tarafından hizmete açıldı
Sadık Ahmet'in eşı Işık
Ahmet'ın de katıldığı
açılış törenınde konuşan
Bakırköy Belediye
Başkanı Ali Talip
Özdemir, Sadık Ahmet'in
vatanını seven gerçek bir
kahraman olduğunu
söyledi. Bosna'da yaşanan
vahşete de değinen
Özdemir. Bosna'ya
uygulanan ambargonun
kaldınlması \e oradaki
insanlara her türlü
yardımın bir an önce
yapılması gerektiğini
belirtti. Özdemir, Sadık
Ahmet'in eşi Işık, oğlu
Levent ve kızı
Funda'nın Ataköy'de
devletin verdiği bir
dairede kalacaklannı
belirterek "Onlar
artık bizim hemşehrimiz
oldu, bundan sonra her
türlü ihtiyaçlarmı
karşılamay a hazınz'1
dedi. Batı Trakya
Türkleri Dayanışma
Derneğı Başkanı Taner
Mustafaoğlu da Sadık
Ahmet'in kaybıyla,
oradaki mücadelenin
bitmediğini söyledi.
1900metrekarelikbir
alan üzerine yaptınlan ve
4 milyar liraya mal olan
parkta, 2 gül bahçesi, 2
havuz ile özürlü
çocuklar için de bir
oyun grubu
bulunuyor. Osmaniye'deki Dr. Sadık Ahmet Parkı'nın açıhşını Işık Ahmet ve oğlu yapö. (Fotoğraf: KUBİLAY TÜNTÜL)
NOTLAR/ORAL ÇALIŞLAR
İstanbul'da birkaç
gûndür bombalar
patlıyor. En büyük
şehrimiz, her zaman-
kinden daha çok terör tehdidi altında.
Bu tür olaylardan gelişmelerin nasıl bir
seyirjzleyeceğini neredeyse ezbere biliyo-
ruz. Önce polis yetkilileri açıklama yapa-
caklar ve tetöristleri kısa zamanda yakala-
yacaklanni söyleyecekler. Terörün belinin
kınlmasına az bir zaman kaldığını belırtip
yurttaşlan rahatlatmaya çalışacaklar.
Polisin açıklamasını, gazetelenn köşe ya-
zılan izleyecek. En ateşli yazarlar.
PKK'nin. İBDA-C'nin alçaklığını sergile-
yen makaleler yazacaklar. Daha sonra han-
gi terör örgütünün bu eylemleri yaptığına
ilişkin yorumlar ve haberler gazete sayfa-
lannda yer alacak. Bu arada eylemi yaptık-
lan söylenen bazı ınsanlar yakalanacaklar
ve polis tarafından halka tanıtılacaklar.
Bunlann bir kısmının olayia ılgisi olmadı-
ğı bir süre sonraya ortaya çıkacak. Diğer-
leri cezaevlerine gönderilecekler.
Sonra ne mi olacak'' Yenı bombalar, bel-
kı de daha şıddetlı ve daha tahrip edıci ola-
rak büyük şehirlerimızde patlamaya devam
edecek. "Nereden biUyorsun" diye sorabi-
lirsiniz.
Patlayan bombalar neyin faturası?
Cevabı çok basit. Bu ülkenin Güneydo-
ğusu'nda her gün 20'den fazla insan çatış-
malarda veya faili meçhul cinayetlerde ya-
şamını yitiriyor. Bu sayı zaman zaman 40-
50'leri buluyor. Her gün 20'den fazla insa-
nın çatışmalarda yaşamını yitirmesi ne de-
mek? Bu ölümlerin yalnızca o bölgey i yak-
makla sınırlı kalacağını düşünebilir mıyiz?
Izleri yalnızca orada mı kalacak?
Güneydoğu'da bir ay içinde yüzlerce in-
sanın ölmesi. büyük şehirlerdeki gündelik
yaşam içindeki insanlara uzak bir olay gi-
bi gelebilir. Ateş kendi yüregimizi yakma-
dığı için "Boş ver" deyip geçebiliriz.
Fakat Güneydoğu sanıldığı kadar uzak
değil. Orada yürekleri yakan alevlerin bu-
raya sıçramaması mümkün mü? Orada o
kadar çok vahşet ve acımasızlık kol gezi-
yorsa, bu vahşetın ve gözü karalığın bir şe-
kilde büyük şehirlere sıçrayacağını ve bu-
ralan da yakacağını bilmeİc için kâhin ol-
mak gerekmiyor.
Güneydoğu yanıyor, Tunceli yanıyor.
köyler boşaltılıyor, köyler yakılıyor. Her
gün bu bölgelerden inanılmaz ölüm haber-
leri geliyor. Çaresiz insanlar, oradan oraya
kaçarak yaşamaya çalışıyor. Bu insanlann
bir kısmı da gücü yeterse kapağı büyük şe-
hirlere atıyor.
Son yıllarda şehirlere en büyük göç. köy-
leri boşaltılan ve yakılan yörelerden geli-
yor. Şehirlere can havliyle sığınan ve hiç-
bir gelecek umudu olmayan insanlar topla-
nıyor. Bunlann gencecik çocuklan ölümü
ve çaresizliği yaşıyorlar. Urnutsuzluk ve öf-
ke yüreklerine yer ediyor. tstanbul'un ge-
cekondulanna gözlerinizi çevınn bu öfke-
yi göreceksiniz.
Bu öfke, bu bölgelerde devletin \e polı-
sın uygulamalanyla daha da bilcniyor. Or-
taya çaresiz, hiçbir gelecek umudu olmayan
patlamaya hazır bir bomba çıkıyor.
Güneydoğu'da her gün 20-25 ınsanın öl-
mesi belki bizi günlük yaşamımız içinde
pek etkilemeyebilir. Ama işte bu son bom-
balar orada akan kanın buraya sıçramasıdır.
Bu bombaların daha kalıcı ve daha korku-
tucu hale gelmememesi için de hiçbir ne-
den yok. Yann daha büyük patlamalarla
sarsılabiliriz. Ölüm, tıpkı Güneydoğu'da ol-
duğu gibi burada da
gündelik yaşamımı-
zın sıradanbirunsu-
ru haline gelebilir.
Bu kayitstzlığa son vermek hepimizin
yaranna. Güneydoğu'daki kanı durdurucak
yollar aramak ve bulmak zorundayız. Sila-
hın ve şiddetin ötesindeki çözümleri hızla
gündeme getirmek zorundayız. Kim olur-
sa olsun yaşamını yitiren gencecik insan-
lara da köyü yakılan yurttaşa da yazık, ba-
nş ve huzur arayan bu ülkeye de yazık.
Kafamızı kumdan çıkaralım. Uzaklan-
mızda öldüğünü düşündüğümüz yüzlerce
ınsan bu ülkede ölüyor ve bazı siyaset mad-
rabazlarının, savaş tüccarlannın kirli he-
saplan yüzünden bu kan durdurulamıyor.
'kökünü kazKÜk, brtirdik" türünden söz-
lenn hiçbvr inandıncılığımn olmadığı yaşa-
nan bunca gerçelaen sonra hâlâ anlaşılma-
dı mı? Kımse kımseyi kandırmasın.
Güneydoğu"daki savaş ve ölüm artık ola-
ğan bir haber gibi gazetelenn küçük haber-
leri içinde yer alıyor. HeT gün 25-30 kişi-
nin öldüğü bir savaş kanıksanamaz ve kü-
çültülemez. Bunun faturası bir gün toptan
ve daha acı şekilde çıkar. Zaten çıkıyor da.
İstanbul'da patlayan bombalar da bu sa-
vaşın yeni bir faturası, o kadar.
G L O B A L POLİTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Dünya Kadın KonferansıEzıci çoğunluğu erkeklerden oluşan bir politikacı-
lar. gazeteciler ve demagoglar sürüsü, dikkatleri Dün-
ya Kadın Konferansı 'nın gündemini oluşturan "yok-
sulluk ve kadınlara yönelik şiddet" konusundan ve
genel olarak kadın hakları konusundan uzaklaştınp
ABD ve Çin arasında bir diplomatik pazarlığın üzeri-
ne çekmek için ellerinden geleni yaptılar.
Son yıllarda Amerika'da kadın haklarına yönelik en
şiddetli saldınlan düzenleyen yasaları hazırlayan
Cumhuriyetçi Parti, büyük bir utanmazlıkla Çin, ka-
dın haklanna ve insan haklanna saygı göstermediği
için, Hilary Clinton'ın toplantıya katılmasına karşı
çıktı. Hilary gitsin mi gitmesin mi? Kadın Konferansı
hükümet dışı örgütler forumunu, kendi halkından
saklamak için Pekin'den, ismi "Barbarlara iyi davra-
nınız" anlamına gelen, eski garnizon şehri Huairou'ya
süren Çin hükümetinın tutumu da bir başka sorun.
Çin'in çoğunluğu bunak erkeklerden oluşan lideriiği,
kadınlan, yatak, toplantı yeri ve haberteşme olanak-
lan son derecede ılkel olan bu şehire sürerek akılla-
n sıra etkinliği sabote etmek istiyortar. Şimdi, tüm dik-
katler Hilary Clinton'ın gelmesini bir diplomatik zafer
olarak gören ve ısrarla isteyen bu hükümetin konfe-
ransa yönelik tutumu üzerinde yoğunlaştı. Tüm bu
gariplikler, dünyanın her tarafından gelen delegele-
rin katılacağı konferansın etkın olma şansını ('Bu şans
hıç oldu mu' sorusu saklı kalmak koşuluyla) büyük
ölçüde azalttı. Halbuki son 25 yılda, gtobal ekono-
mik ve sosyal krızlerın en büyük yükünü çeken ka-
dınlann ne kadar ufak olursaolsun, önemsiz gibi gö-
rünürse görünsün, tüm mücadete ve direnme olanak-
lanna gereksınımleri var.
•••
Resmı ıstatıstıkler, dünyanın her yerinde esas ola-
rak kadmlann konumlannı açıklığa kavuşturmaktan
ziyade gizlemekten başka bir işe yaramaz. Resmi ol-
mayan istatistıkler ise olanaksızlıktan dolayı, çok sı-
nırlı kalır. Bu koşutlarda bile ortaya çıkan rakamlara
bakınca felaketm boyutları biraz olsun görünebiliyor.
Veriler 1970'ten bu yana dünyanın zengin ülkelerin-
de kadmlann sosyal konumlannda dikkate değer bir
iyileşme olmadığını, yoksul bölgelerde ise kadmlann
konumlannın belirgin bir şekilde bozulduğunu gös-
teriyor (Newsweek 28.8.95). Bir Birieşmiş Milleler ra-
poruna (Human Development Report) göre kadınlar
gelişmiş ülkelerde aynı işi yaptıklan erkeklerden yüz-
de 30-40 daha az ücret alıyoriar ve dünya yoksulla-
rının ise yüzde 70'ini oluşturuyorlar. Halbuki kadınlar
dünya üretiminin en az yansını yaratıyorlar (Financi-
al Tımes 28.08). Bu durumun sosyal boyutlan ise in-
sanlık için artık bir yüz karası haline ğeldi. Yoksullu-
ğun ve erkek egemenlığının en güçlü olduğu bölge-
lerde kadıniarın yaşam koşullan hızla kötüleşıyor. Bir-
çok yerde kadmlann bedenleri üzerinde hemen hiç
kontrolleri yok. Bazı yeıierde dini sebeplerie doğum
kontrolü ve kürtaj hakkı engellenirken bir başka ta-
rafta kadınlar hükümet politikalannın ve ataerkilliğin
baskısı ile doğum kontrolüne, kürtaja hatta kısırlaş-
tırmaya zorianıyorlar. Asya'nın birçok bölgelerinde
kız çocuklan istatistiklere bile konu olamadan, çocu-
ğun cinsiyetini doğum öncesinde öğrenmeye oianak
veren modem teknolojinin de yardımıyla doğar doğ-
maz ya da doğmadan öldürülüyoriar. Artık bir katli-
am, hatta soykırım düzeyıne ulaşmış bu olgunun ça-
pını, bugün Asya'da ortaya çıkan 100 milyonluk ka-
dın nüfusu açığından görebıhyoruz. Yoksa katledilen
bebeklerin hesabını kimse tutmuyor.
Kadın-erkek nüfusu oranı bu şekilde bozulunca,
erkek egemen toplumlarda, doğumda ölmemiş olan
bebeklerin geleceği de özellikle yoksulluğun etkisi al-
tında hızla karanyor. Çin'de kız çocuklara Pandi (Er-
kek Bekliyorduk); Yanan (Erkeğe Göre İkinci Sınıf);
Zhaoti (Bir Erkek Kardeş Getir) gibi ısimler verilme-
sinin yaşam boyunca açacağı yaralar bir yana, dün-
yanın birçok yerinde kız çocuklar ve genç kızlar bir
metagibialınıpsatılma, kaçınlmagibi kölecilik etkin-
lıklerine konu oluyorlar. Batı'dan zengin ülkelerde ço-
cuk sahibi olamayan çiftler de tüm iyi niyetlerine rağ-
men bebek satın almaya gelerek bu köle ticaretine
bilerek veya bilmeyerek katkıda bulunuyoriar.
Bunlan göz önüne alarak tüm olası olumsuzlukla-
ra rağmen, 40 bin kadının bir araya gelerek gerçek-
leştireceği uluslararası toplantıya hep birlikte başa-
rılar dileyip Çin'de gerçekleştirecekleri protesto ey-
lemlerine de (umanz) desteklerimızi önceden ve ka-
yıtsız şartsız verelim.
MESUT Y1LMAZ YALOVA DA
'Başbakan ülkeyi
komşuları ve
kocasiylayönetiyor'
HÜLYATOPCU
YALOVA -ANAP Genel
Başkanı MesutYılmaz, va-
tandaşlardan. ANAP'ın 8
yılhk iktidanyla DYP-SHP
koalisyonunun 4 yılhk dö-
nemini iyi karşılaştırmala-
nnı isteyerek "2 yılııuzba-
barun, 2 yılınız kı/ının ma-
saOanylâ gecti, 2 yıhnızı da
hocanm masallam la gerir-
meyin'* dedi.
Yılmaz, dün helikopter-
le geldiği Yalova'nın Ar-
mutlu ilçesinde ANAP tlçe
Başkanlığı'nı hizmete açtı
ve Belediye Başkanı Os-
man Elbaştan, ilçenin so-
runlan hakkında bilgi aldı.
Daha sonra Çmarcık ilçesi-
ne geçen Yılmaz. burada
düzenlenen mitıngde va-
tandaşlara, "3 hafta önce
yapılanseçimdeANAP'ı bi-
rincipartiyapbklan için te-
şekkür etîneye geldiğini"
söyledi.
Siyaset kirietildi
Saraybosna'dakı katli-
ama değinen Yılmaz, Av-
rupa'nm ortasındaki Bos-
na-Hersek'te Sırp vahşeti-
nin bütün hıziyla devam et-
tiğıni belirterek bunun
üzüntü vericı olduğunu
kaydetti Türkiye'de sıya-
sctin kırletildiği görüşünü
de savunan Yılmaz, şöyle
konuştu: "Siyasete yalanı ve
haramı kanştırdıîar. Bu-
gün Türkiye'yi Medis ve
hükümet idare etmiyor.
Başbakan, Türkiye'yi ko-
cası ve komşulanyta yöne-
tiyor. Türkiye'yi bir menfa-
at çetesi yönetiyor."
Sıyasilerin her şeyi "na-
uncı keseri gibi" kendileri-
ne yonttuklannı anlatan
Yılmaz, şöyle devam etti:
"Siz kendi y-aşadıklannH
za bakın... 8 sene biz idare
ettik. Bunlann 4ytbylakar-
şılaştınn. Karar siziru. Biz
ANAP olarak Halka hiz-
met. hakka hizmettir' şian-
na sahip bir partiyiz. İld yı-
luuz babanın masallarryla
geçti, 2 yıl da kızının.. 2 yıb-
luzı da hocanm masallany-
la geçirmeyin. Sizin için ça-
hşanlara destek olun. San-
dığı önünüze getirmek için
etimizden geleni>apryoruz,
Hem bize 'kaçtı' diyorlar,
hem de kendileri milletin
önünden kaçıyoriar. Gel-
sinler. istedikleri tele>izyon
kanahnda tartışalım. Bu
Medis, parmak hesabıyla
seçimden kaçıyorsa bize
düşen görev, sizin aramza
kabhnakbr. Sandık önüne
geldiği zaman millet, 4 yd-
dır oynanan bu yalan rüz-
gânnı durdurur."
Yılmaz, vatandaştan,
haksızlıklar karşısında ses-
lerini yükseltmelerini de is-
teyerek "Ben gittiğim her
yerde bunlan anlatıyonım.
Ama bugünkü iktidann
devlet imkânlanyla, halkm
parasıyla beslediği birta-
kım basın ağalan, benim
sesimi si/t ulaşarmıyoriar"
dedi. Daha sonra gittiği
Şenköy'de, köy kahveha-
nesınde bir süre dinlenen
Yılmaz, vatandaşlarla soh-
bet etti. Daha sonra da Ko-
ru beldesine geçerek
belediye hizmet binasını
açtı.