Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30AĞUST0S 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
BaykaTa destek
• Haber Merkezi -
Hacıbektaş ilçesi Belediye
Saştanı Mustafa Özcivan,
CH?'nin genel başkan
adaylanndan Deniz
Baykal'ın İstanbul ll
Ba^tanlığı'na "Tûrk ve
Sümi" birkişının
seçLmesini •'devrim"
oiaıak nitelemesınden
sonra ortaya çıkan
tartışmalarda Baykal'a
destek verdı.
Mustafa Özcivan, yapüğı
yazılı açıklamada, CHP
ICurultayı öncesinde Alevi-
Belcaşi toplumunu kendi
siyasi gelecekleri için
, kunancı bir etken olarak
gören ve bu toplumu bu
nedenle araç olarak
kullanmak isteyen bir
gnıbun, söylenen bazı
sözleri çarpıttığını belirtti.
Türkiye'de yaşayan 20
milyon Alevi-Bektaşinin
temsilcisiymiş gibi verilen
demeçlerin son derece
"yanlış ve çirkin'" bir
davranış olduğunu belirten
Özcıvan, "'Hiç kımse ve
rhiçbır kuruluş, kendilerini
20 milyon Alevi-Bektaşinin
temsilcisi olarak
gösteremez, onlar adına
konuşamaz" dedi.
ANAP'tan TÜSİAD
modeh'
propaganda
• ANKARA (A.NKA) -
L Medyada yeterince yer
almamaktan ve halka sesini
duyuramamaktan şikâyetçi
olan ANAP, yeni
propaganda yöntemleri
araştınrken, ulusal düzeyde
yayın yapan gazetelere
ilanlar vererek hükümeti
halka şikâyet etmeyi
planlıyor. DYP içindeki
muhalif isimlerin Başbakan
Tansu Çiller hakkındaki
iddialan ve açıklamalan da
ANAP tarafından
propaganda malzemesi
olarak kullanılacak. Bu
arada, demokratik kitle
örgütleriyle ilişkilerini
gûçlendirmek üzere de
harekete geçen ANAP, yeni
öğretim döneminde
üniversitelere de ağırlık
verecek. Özellikle
gençlerin partiye yönelik
ilgisini arttırabilmek
amacıyla sık sık
üniversitelerde paneller,
söyleşiler düzenlenecek.
'155 Murar
vapuru döndürdü
• İstanbul Haber Servisi
- "Polis tmdat" telefonuna
yaptiği asılsız ihbarlar
nedeniyle "155 Murat"
olarak tanınan Murat
Mercan adlı kişi, bu kez de
yolcu vapunına bomba
konulduğu yolunda asılsız
ıhbarda bulundu. Bazı
basın kuruluşlannı
telefonla arayan ve PKK
adına konuştugunu
söyleyen bir kişi, Karaköy-
Kadıköy seferini yapan
"Şehit Caner Gönyeli"
yolcu vapunına bomba
konulduğunu ve 16 dakika
sonra patlayacağını bildirdi.
Ihbar üzerine, vapur geri
döndürül.erek yolcular
boşaltıldı. Güvenlik
kuvvetlerinin yaptıklan
aramalarda herhangi bir
patlayıcı maddeye
rastlanmadı.
ŞSK Silivpi Sağlık
İstasyonu
• İstanbul Haber Servisi
- Silivri Belediye Başkanı
Selami Değirmenci ile SSK
Genel Müdürû adına
istanbul Inşaat ve Emlak
Sigorta Müdürü H. Hulisi
Özbey arasında imzalanan
protokolle SSK Silivri
Sağlık İstasyonu açıldı. Pek
çok ihtiyacının belediyece
İcarşılandığı ve beş yıl süre
ile tahsis işleminin
yapıldığı binanın tapusu
SSK yetkililerine teslim
edildi.
Çanakkale'de
orman yangını
• Haber Merkezi -
Çanakkale'nin Yenice
•ilçesine bağlı Sofular Köyû
ile Karadoru Köyü arasında
• kalan ormanlık alanda
yangın çıktı. Yangının
rûzgânn da etkisiyle
büyümesi üzerine Karadoru
Köyü'ndeki yurttaşlar,
tahliye edildi. Çanakkale
Valisi Hüsnü Tuğlu. olay
yerinde yaptığı açıklamada.
Sofular Köyü civannda saat
14.00 sıralannda çıktığı
belirlenen yangın sonucu
13evile2OOhektar
ormanlık alanın yandığını
bildirdi. Vali Tuğlu,
yangının Sofular Köyü
Çukurçanak mevkiindeki
bir kireç ocağından,
dinamit patlatılması
sonucu çıktığının
belirlendiğini ve ocak
sahıpleri Ahmet ve Enver
Odabaşfnın jandarma
tarafından gözaltına
alındığını bildirdi.
CHP'nin lider değil, kimlik sorunu yaşadığını söyleyenler baskı yapıyor
SoysaPa 6
aday oF baskısıSERDAR KJZ1K
İZMİR- Pazar geceyansından sonra
Mümtaz Soysal'ın Bodrum Aktur'daki
yazlığmın kapısı çalınıyor.
Hoca heyecanh. Kapınuı önünde
bekleyen CHP lzmir II Meclisi Başkanı
Osman Özgüven, Bornova llçe Meclisi
Başkanı Mustafa Tosunlar, Balçova
llçe Meclisi Başkanı Mustafa Moroğlu
ve Dr. Şevket Altınbulak da öyle.
Içeri giriliyor. Ziyaretin gerekçesi
önceden telefonda da belirtildiği gibi,
belli. Özgüven kestirmeden konuya
giriyor: "Hocam, durumu
biliyorsunuz. Artık aday olduğunuzu
açıklayın.." Özgüven'in bu ziyareti
görev kabul etmesinin altında yatan
gerekçe belli. Il kongresi öncesi
duyurduğu gibi Izmir'in kurultayda öncü
görev yapacağı ve bu anlamda
sorumlulugu olduğu gerçeğinden hareket
ediliyor. Soysal önce durum
değerlendirmesi yapıyor. ll kongrelerinin
ardmdan ortaya çıkan tabloyu anlatıyor
Etnik tartısma
Baykal'ı
yanıltan
geçmiş
ANKARA (ANKA) -
CHP'de 12Eylül'den
sonra görev yapan 14 ıl
başkanından 11 'inin
etnik ve mezhepsel
kimlikleriyle öne
çıkmadıklan ve "Kürt
ve Alevi" olmadıklan
belirlendı. CHP Genel
Başkanı Hikmet Çetin,
bakanlar Algan
Hacaloğlu ve Ercan
Karakaş ile parti
yöneticisi Hasan Fehmi
Güneş ve Korel
Göymen çeşitli
tarihlerde il başkanlıklan
yaparken, daha önce
Baykal'ın desteğiyle
SHP istanbul ll Başkanı
olan Kamer Gök'ün
"Kürt ve Alevi"oluşu
dikkat çekti. İstanbul il
başkanhğını 1983
yılında ilk olarak
SODEPten Algan
Hacaloğlu'nun yaptığı
belirlendı. SODEP ıl
başkanlığına 27 martta
Korel Göymen
seçilirken SODEP'in son
il başkanhğını ise Sünni
olan Sadullah Usumi
yaptı. SHP'nin ilk
İstanbul il başkanlığına
Hasan Fehmi Güneş
getirilırken, Güneş'ten
sonra görevi Hikmet
Çetin devraldı. Çetin'den
sonraki il başkanı Turk
ve Kürt olmayan
(Arnavut) Doğan
Oztunç olurken, bundan
sonra Ercan Karakaş 3
kez il başkanlığına
seçilerek bu görevi uzun
süre yürüttü.
Karakaş'tan sonra SHP
İstanbul il başkanhğını
etnik ve mezhepsel
kökenleri öne çıkmayan
Mustafa Özvürek,
Bozkurt Nuhoğlu,
Yüksel Çengel ve Ali
Özcan 18 şubattaki
SHP-CHP birleşmesine
kadar yürüttüler. Bu
dönem içınde Baykal'ın
da desteğiyle il başkanı
seçilen Kamer Gök'ün
"Kürt ve Alevi" olması
dikkat çekti. SHP
döneminde Niyazi
Yurtseven de il
başkanhğı görevini
yaptı.
Deniz Baykal'ın CHP'yı
yeniden açtığı 9 Eylül
1992tarihindeniki
partınin birleşmesine
kadar Haluk Ülman
partinin istanbul il
başkanhğı görevini
yürüttü.
Buna göre Baykal'ın belirli bir ağırlığa
ulaştığını söylüyor.
Heyet kararlı. Baykal'ın seçilse bile
partiyi büyütemeyeceğini söylüyor
Özgüven. Tek çıkışın CHP'nin sol
kımlikle buluşması olduğunu
vurguluyor. Soysal'ı da bu anlamda bir
kişi, bir isim olarak değil, ideolojik bir
tercih olarak gördüklerini belirtiyor.
Sonra Hoca'nın gözlerinin içine bakıp,
şunlan anlatıyor: "Partinin sorunu
lider bulmak değil. Parti kimlik
bunabmı geçiriyor. Kaybedilen sol
değerlere yeniden kavuşmak istiyor.
Soruna ideolojik temelde bakıyoruz.
Bu anlamda Baykal'ın ve kadrosunun
CHP'yi bu konuma çekeceğini
sanmıyoruz. Kaldı ki kendisi
hükümette kalmaktan sözediyor. Bu
koalisyon ortaklığının partimize,
halkımıza ve ülkemize neye mal
olduğu ortada. Bu nedenle kurultayda
sol kanat olarak aday çıkartmakta
karariıyı/, siz hayır deseniz bile. Bunu
hem kendimiz hem de sizin için görev
olarak değerlendiriyoruz." Tosunlar ve
Moroğlu da benzer konulara değiniyor.
Soysal yeniden soruyor: '"Ya Karayalçın
ve Çetin'in adaylık durumları...?"
Özgüven başa dönüyor. Koalisyon
ortaklığının bir yaran olmadığına
getiriyor konuyu. Her iki lider
döneminde de partinin DYP'ye kolruk
değneği olduğunu anlatıyor. Tartısma ve
hava giderek ısınıyor. Soysal'ın.
Baykal'ın gücü konusundaki kaygılan
aşılıyor. Adaylığa niyetli ama
"arkasında güç bekleyen" Soysal
sonunda "Delegasyon bir görev verirse
genel başkan adavlığından
kaçamayacağım" diyor. Heyet daha
rahathyor. Kurultay sürecinin kısalığı
vurgulanarak Soysal'dan adaylığını
ivedilikle açıklaması ıstenıyor. Soysal
bunu erken buluyor. Baykal'ın istanbul tl
Başkanhğı konusunda yaptığı
değerlendirmenin yanlışlığı ve bunun
partıdeki yankılannı anlatıyor Ona göre
biraz daha beklemek ve örgürü gözlemek
gerekıyor.Soysal"a adayhğını Izmir'de
açıklaması yolunda bir öneri getiriliyor.
Düzenlenecek bir konferansın ardından
sol adına Ege kıyılanndan ülkeye mesaj
verilecek. Özgüven. İzmir'in
konumunun zaten belli olduğuna
değinerek Samsun'u öneriyor. Kurtuluş
Savaşı öncesinde olduğu gibi yeniden
"bir güneş gibi doğmak..." Zonguldak
da diğer bir öneri. Ozelleştirme
politikalanna karşı çıkış için uygun bir
zemin. Bu konunun karara bağlanması
da yakın bir zamana erteleniyor. Il
başkanlannın görüşü alındıktan sonra
durum netleşecek. Özgüven ve
beraberindekilerin ardından Grup
Başkanvekili Mehmet Kerimoğlu
geliyor Soysal'ın evıne. Sabaha kadar
görüşmeler sürüyor. Kerimoğlu da
umutlu aynhyor Soysal'ın evinden.
Ankara'da Kerimoğlu. Ateş. Oktay;
Izmir'de Özgüven. tempoyu bıraz daha
arttınyorlar. lzmir il meclisi dünkü
toplantısında 2 üye dışında Soysal'ın
desteklenmesi için karar alıyor. Soysal
adaylığa soyunuyor...
Kurultay
Livaneli:
Uygun
görülürsem
adayım
ERGÜN AKSOY
Ketenci: Disiplin saglanacak
tstanbul Haber Servisi- CHP
istanbul II Başkanı Ahmet Güryüz
Ketenci, bundan sonra parti içı
disiplini sağlayacaklannı ve
herkesin rastgele konuşmasını
engelleyeceklerini söyledi. Ketenci,
Gürbüz Çapan'ın "Türkiye'de
CHP gibi bir partiye gerek
kalmadı" sözlerini kastederek
"Parti disiplini içinde kalarak her
türlü açıklamayı yapmanız
mümkün. Çapan'ın sözleri parti
içi disiplini aştı. Bundan sonra
eleştiriler parti içinde yapılacak.
İnsanlar rastgele konuşamaz"
dedi. CHP İstanbul Mılletvekili ve
SODEV Yönetim Kurulu Başkanı
Ercan Karakaş, dün CHP ll
Merkezi'nde tl Başkanı Ahmet
Güryüz Ketenci'yi ziyaret etti.
Karakaş. parti içindeki kopmalann
yanlış olduğunu belırterek
"Ketenci'yle her zaman birlik
olacağız" dedi. Parti içindeki
sorunlann aşılamaz olmadığını ıfade
eden Karakaş, parti içi demokrasiyi
Ketenci'nin sağlayacağını belirtti.
Karakaş, 9 eylülde yapılacak
kurultayın örgütsel birbirleşmenin
sonunda yapıldığı için ileriye dönük
bir adım olabileceğıni vurguladı.
Karakaş, "Ayrıca kurultay için çok
sayıda adav adavının olması da
zaaf olarak görülemez.
Demokratik bir mekanizmada bu
doğaldır" dedi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP'nin 9 eylül-
de yapılacak kurultayınd'a. h-
derlik yanşına katılacaklar
arasında adı geçen Zülfü Li-
vaneli, "L'ygun görülürsem
adayım" dedi. Kırgızıstan'da
Dışışjeri Bakanı Erdal Inö-
nü'yle görüşen Lıvaneli'nin
Ankara'da da Hikmet Çetin,
Murat Karayalçın ve dığer
yetkılılerle temaslarda bulu-
nacağı bıldırildı.
Cumhurbaşkanı Süley-
man Demireİ'm Kırgızistan
gezisıne LNESCO Büyükel-
çisi sıfatıylakatılan Livaneli,
dün akşam yurda dönüşünde
Esenboğa Havaahmanı'nda
adaylığıyla ilgih sorulan ya-
nıtladı. Aday olması ıçın
CHP'nin örgüt tabanından
yoğun baskılargeldiğini söy-
leyen Livaneli, "Bir yarışa
varım diyor musunuz" diye
sorulması üzenne. "Niye ol-
masın? Ama ben 'Adayım'
demediğim için tamamen
temaslara bağlı bir şey. Bu
hissedilir. eğer ben iyi ya-
pabileceksem arkadaşlar
beni layık görürse. ben ya-
parım. Eğer uygun görü-
lürsem talip olurum" de-
di.CHP'dcki ıç çekişmelenn
partiyı son derece yıprattığı-
nı kaydeden Livaneli, "Ben
bunun içine girmem. Ama
bana derlerse ki 'Senin is-
minle bütünleşıriz' o zaman
arkadaşlarla oturur, konu-
şuruz" dedi. Livaneli. aday-
lığının Deniz Baykal'a karşı
bır hareket olmadığını da di-
legetırdi.
Bişkek'te Inönü'yle görü-
şen Lıvaneli'nin adaylık ko-
nusunda Ankara'da CHP h-
deri Çetin, Karayalçın ve dı-
ğer yetkililerle temaslarda
bulunacağı bildirıldı.
Karayalçın. dün SHP kö-
kenli CHP'li Parti Meclisi
üyelen ve bır grup mılletve-
kıliyle görüşerek destek tur-
îannı sürdürdü. Toplantıda,
adaylık konusunda ısrarlı ol-
duğunu anımsatan Karayal-
çın, önceki gün yenılikçiler-
le yapılan görüşmede kendi-
sıne, "Özveride bulunun,
tarihe geçin" önensinde bu-
lunulduğunu açıklayarak
"Benim tarihe geçmeye ni-
yetim yok. Ben çok özveri
de bulundum. başkalan öz-
veride bulunsun" görüşünü
dıle getirdiğini söyledi. Ka-
rayalçın'ın. yenilıkcılere "ta-
vırlarını netleştirmeleri
için cuma gününe kadar sü-
re verdiği" öğrenıldi.
GİK tarafından Müşterek Disiplin Kurulu'na sevk edilen Köksalan, karara itiraz edecek
DYP'de fırtına dinmiyor• Disiplin
Kurulu'na sevk
edilen Kocaeli
Milletvekili Ismail
Amasyah,
Ulaştırma, Milli
Eğitim ve Sağlık
Bakanlığı'ndaki
yolsuzluk iddialannı
yeniden gündeme
getirirken genel
merkez yönetimi,
Amasyah'yı,
"Resmi evrakta
sahtecilik ve sahte
senet düzenleme"
suçlanndan,
dokunulmazlığını
kaldırmakla tehdit
ediyor.
AYŞE SAYIN
ANKARA - DYP'de, TBMM
Başkanı Hüsamertin Cindoruk'a
yakınlığıyla bilinen iki
mılletvekihnın Genel Idare
Kurulu'nca (GİK), Müşterek
Disiplin Kurulu'na sevk edilmesi
ile başlayan parti içi saflaşma
keskinleşiyor. Başbakan Tansu
Çillerin, DYP Genel Başkan
Yardımcısı tbrahim Yaşar
Dedelek aracılığıyla, TBMM
Başkanı Cindoruku ağır bir dılle
eleştirerek yanıtlaması,
Cindorukçu kanadı sinirlendirdi.
Çiller'in isteği üzerine GİK
tarafında TBMM Disiplin Kurulu
ve Yüksek Haysiyet Divanı'ndan
oluşan Müşterek Disiplin
Kurulu'na sevk edilen Ankara
Milletvekili trfan Köksalan,
"Arkadaşlar kendilerini, Özer
Çiller'e kullandırtmasınlar"
uyansında bulundu.
Çiller yanlısı genel merkez
yönetimi ile Cindoruk yanlısı
muhalif milletvekilleri arasındaki
tartısma sürerken taraflar,
birbirlennin "kirli
çamaşırlarım" da ortaya
dökmeye hazırlanıyor. DYP Genel
Başkan Yardımcısı Yaşar
Dedelek'in, "Hüsamettin
Cindoruk'a sinkaflı küfürler
ederdi" dediği Irfan Köksalan,
Cumhuriyet'ın konuya ilişkin
sorulannı yanıtlarken genel
merkezdekı yönetıcilere.
"Kendinizi Çillerler'e
kullandırtmayın" çağnsında
bulundu. Dedelek'in Cindoruk'a
yanıt verecek konumda bır kişi
olmadığını savunan Köksalan,
"Bazı arkadaşlar, kendilerini
kullandırmasalar iyi olur.
Çünkü bir grup arkadaş,
kendilerini Özer Çiller'e
kullandırttılar, ben bundan
sonra dikkatli olmalarını
öneriyorum" dedi. Partiden istifa
ermeyeceSi görüşünü yineleyen
Köksalan. GIK'in, kendisini
Müşterek Disiplin Kurulu'na sevk
etme karanna da itiraz edeceğini
bildirdi. GlK'in karannın henüz
eline geçmedığini belirten
Köksalan. "Kendileri de yanlış
yaptıklarının farkında, çünkü
bir milletvekilini ancak Grup
Yönetim Kurulu Disiplin
Kurulu'na sevk edebilir" diye
konuşru.
Kirli çamaşır kavgası...
DYP tüzüğünün, "Disiplin
kurullarına sevk etme yetkisi"ni
düzenleyen 57. maddesinde
milletvekillerinin TBMM grup
yönetimince disipline sevk
edilebıleceği öngörülüyor.
DYP'deki, muhalif-genel merkez
kavgası. karşıhklı yolsuzluk
suçlamasına dönüştü. GlK'in
disiplin kuruluna sevk ettiği
Kocaeli Milletvekili Ismail
Amasyairnın, Milli Eğitim
Bakanhğı, Ulaştırma Bakanlığı ve
Sağlık Bakanhğı'ndakı yolsuzluk
iddialannı yeniden gündeme
getirmesinin ardından. genel
merkez yönetiminin de
Amasyah'yı. "dokunulmazlığını
kaldırmakla" tehdit ettiği
öğrenildı. Teşkilat Başkanı Rıfat
Serdaroğlu'nun. daha önce
"resmi evrakta sahtecilik ve
sahte senet düzenlemek"
suçlanndan dokunulmazlığının
kaldınlması istenen, ancak
dokunulmazlık dosyasının
görüşülmesi dönem sonuna
ertelenen Amasyah
hakkındaki sav lan yeniden
gündeme getirmeye
hazırlandığı bildirildi.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Işık Doğudan Yükselir../
Şeyh Muhammed Mahmud Es-Savvaf, 3 Eylül
1990'da 'Cumhuriyet' muhabirleri Gülçin llçi ve Fa-
ruk Kırtay'a aynen şöyle diyor:
"Şeriata göre Suudi Arabistan 'da iki el koptu. Hır-
sızlığın, ahlaksızlığın olmadığı düzen kuruldu. Türki-
ye'de de iki el kopar, iki kafa kesilırse her şey dûze-
lir. Türkiye'ye şeriatın gelmesini tüm kalbimle iste-
rim..."
Yukarıdaki sözlerin sahibi kimdir?
Bir Arapşeyhi. Kimilerınegörede 'u/ema'takımın-
dan...
1984 yılında, Suudi Arabistan'dan Yalova'nın
Gökçedere Köyü'ne gelip bir villa yaptırıyor. Üç-dört
ayını Türkiye'de geçiriyor...
O yıllar, her gece, villasının bahçesinde, 15-20 ki-
şi toplanıyor Arap Şeyhi'nin. O, konuklanna 'şeriatı'
anlatıyor. Konuklannın çoğunluğu Türkiye'nin dört
bir yanından gelen takkelı, sarıklı, sakallı, cüppeli ki-
şiler.
Arap Şeyhi Es-Savvaf, Yalova çevresindeki Ku-
ran kurslarına, camilere, imam-hatip lıselerine, bu-
ralarda okuyan başarıh öğrencilere, 'şenat yolunda
yûrüyen' öğretmenlere 40-50 bin dolar para yardı-
mında bulunuyor.
Es-Sawaf'ın 'rabıta'y\a da ilişkisi bulunuyor.
Diyor ki:
"Rabıta benim. Ben, 'rabıta'n/n meclis üyesiyim.
Merkezi SuudiArabistan 'da. Müslüman ülkelereyar-
dım yapar. Türkiye temsilcisi Salih Özcan 'dır. Be-
nim de arkadaşım olur..."
• • •
Suudi Şeyhı Muhammed Mahmud Es-Savvaf,
Cumhuriyet muhabirleriyle yaptığı konuşmada Fay-
sal ve Abdülhamit için 'Müslüman mücahiti' söz-
lerini kullanıyor. Kenan Evren ıle Turgut Özal'a öv-
güler yağdırıyor.
Şeyh Es-Savvaf anlatıyor:
"Türkiye'de, önemli dini gelişmeler, 1980 yılında
Kenan Evren'le başladı, Turgut özal'la devam etti.
Ben özal'la Cumhurbaşkanı olmadan önce konuş-
tum. Yani Başbakanlığı döneminde. Kendisiyle 'Is-
lamiyet ve Kuran kurslarının yaygınlaştınlmasını' gö-
rüştük. Benim amacım Türkiye'de Müslümanlığın
daha sağlam temellere oturtulmasına katkı sağla-
maktır. Insanlara ,'islam devleti' kurulması yolunda
yardım etmek görevimdir."
Suudi Şeyhi, bu yardımı nasıl yapıyordu acaba?
Şöyte:
"Hırsızlığı, rüşveti, ahlaksızlığı önlemek için şeriat
gelmelidir. İki kol, iki kafa koparınca işler düzelir..."
Ev-Savvaf 1990 yılında Yalova çevresinde şeriatın
gelmesi ve Türkiye'de bir Islam devletinin oluşma-
sı için yeşil dolarları savururken, Yalova Kaymakam-
lığı'ndan 200 bin dolara arsa satın alıp buraya cami
yaptırıyordu...
• • •
Şeyh'i yöre halkı sevip sayıyor. bir dediğini iki et-
miyordu...
Arkadaşlanmız, Şeyh Es-Savvaf a "Daha nelerya-
pıyorsunuz" diye sorunca o da anlatıyordu:
"Kuran kurslanna, camilere, imam-hatip okullan-
na yardım ediyorum. Kuran kursunu bitıren öğren-
cilere 50'şerbin lira veriyorum. İmam-hatip okulla-
nnı ziyaret ediyorum. Onlar da beni ziyaret ediyor-
lar. Her seferinde bir araba, 50-55 öğrenci geliyor.
öğretmenlerin 50'şer talebelerine de 10'ar bin lira
veriyorum. Medreselehne 1-2 milyon lira yardımda
bulunuyorum. Başta İstanbul olmak üzere Ankara,
Bursa ve Yalova da tüm imam okullannı ve Kuran
kurslannı geziyorum. Gökçedere ve çevresine bu yıl
200 bin Suudi Riyali yardım ettim."
Soru:
"Bu paralan nereden buluyorsunuz, çok mu zen-
ginsiniz?.."
Yanıt:
'Çokzengin değilim. Para sağdan soldan geliyor."
Şeyh Es-Savvaf, 1990 yılında ışte bunları söylü-
yor...
Yıl 1995 ve 'Rabıtabağlantılı' Arap şeyhleri, 'ule-
ma'adıyla Istanbul'un varoşlarındadolaşıyor, cami-
lerde tebliğ okuyup "Şeriat bir gün Türkiye'ye gele-
cek" diyorlar...
Tüm bu olup bitenleri ise devlet seyrediyor...
Murat Karayalçın'ın 'Hikmet Abisi' ise Deniz
Baykal'a karşı 'kolektif yönetimi' benimsiyor...
Sahi Hikmet Çetin'i Fethullah niçin çok seviyor,
'Hikmetabi', Izmir'de 'Şifa Hastanesi'n\n açılışında,
Fethullah'ın mesajını niçin avuçlan kızarıncaya dek
alkışlıyor?..
Emekli Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Sami Bey'in
kızı 'Işık Doğudan Yükselir'\e niçin bu denli övgü alı-
yor?
Arap şeyhleri, rabıta, A\ Rajhı Bankin, Kuran kurs-
ları, yükselen değerler, dershaneler, Orta Asya'da-
ki Türk cumhuriyetlerinde açılan okullar neyin haber-
cisidir söyler misiniz?
Necmettin Hoca, 'siyasetpenceresinden' bakıp
gülümsüyor:
"Geliyorum, hem de haykıra haykıra... Hocalara,
şeyhlere, şıhlara, okullara, dershanelere rağmen ge-
liyorum işte... Onlar benim yanımda çünkü, onlar
hep iktidarlann yanında olmuşlardır... Dün Süley-
man Bey'/n, Turgut Bey'in yanındaydılar, bugünse
Tansu Hanım'/a Hikmet Bey'in... Ama yarın yine be-
nimle olacaklardır unutmayın!.."
DSP Genel Sekreteri zeki Sezer:
Ülke gündemi
işgal ediliyor
ANKARA (AA) - DSP
Genel Sekreteri Zeki Se-
zer, "Ülke gündemi, kro-
nik CHP kurultayları. hi-
zipçilik, çıkarcılık kavga-
ları, baba-kız-abi savaşla-
rı ile işgal ediliyor" dedi.
Sezer, DSP Genel Mer-
kezi'nde düzenledıği basın
toplantısında, hiçbır dö-
nemde, hükümetlerin ülke
sorunlanndan bu kadar
uzak olmadığını savundu.
Ekonominın tıkandığını,
ışsizlik ve enflasyonun da-
yanılmaz boyutlara ulaştı-
ğını. çalışma hayatında
olumsuzluklann devam et-
tiğini, köylünün perişan ol-
duğunu öne süren Sezer.
dış politikada olumsuzluk-
Iaryaşandığını, Çekiç Güç
sorunun da devam ettiğini
belirtti.
Bu gündemin bilinçli ya-
pıldığının da söylenebile-
ceğini ifade eden Sezer,
Türk-İş'in demokratik ey-
lemlerinin de CHP'nin
kongre dedikodularının
gölgesinde kaldığını sa-
vundu.
DYP'li bir milletvekili-
nın, son derece ciddi yol-
suzluk ve kayırma iddiala-
nnda bulunduğunu hatırla-
tan Sezer. "CHP'den çıt
çıkmıyor. Çünkü onlar,
kendi kurultay hesaplan
ile meşguller. Birbirleri-
nin açığını aramaktan,
devlette olup bitenleri gö-
recek, devlete zaman ayı-
racak durumda değiller"
diye konuşru.
Sezer, Deniz Baykal'ın,
CHP'nin İstanbul Iİ Başka-
nı ile ılgih değerlendirme-
siyle de "CHP'de etnik
•köken ve mezhebe dayalı
politika yapıldığını itiraf
ettiğini" ıleri sürdü.