25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3D AĞUSTOS 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 ALLEGRO EVİN tLYASOĞLU CRR'de çok-türlü programlarCemal Reşıd Rey Konser Salonu, ül- kemızm en kusursuz akustık donanıma sahıp,dünyanın dığer sanat merkezlenn- dekı orneklennden farksız bır konser bı- nasıdır 860 kışılık dınleyıcı kapasıtesı sosyal etbnlıkler ıçın duşünulmuş genış fuayesı ıle IstanbuJ raerkezınde hızmet vermekıedır Istanbul Beledıvesı'nebağ- lı bu salon zaman zaman da konferans mekânı olarak kullanıltnaktadır Umanz Lûtfü Kırdar Konferans Salonu'nun açıl- masıyla Cemal Reşıd Rey Konser Salo- mı kuruluş amacındakı özellıklenne ye- nıden kavuşur ve Tûrkıye'nın en ıyı do- nanımlı konser salonu olarak yenru ko rur Zıra ülkemızde bu tür yapılara sahıp olmak \e onlan ışlevlen doğrultusunda çalıştırabılmek oldukça zor bır mesele Bu yıl yenı bır onanmdan geçtığı ıçın, yıpranması göz önûnde bulundurularak neyse la artık okul törerdenne kapatıl- mış Cemal Reşıd Rey Konser Salonu açıl- dığından bugüne dek Istanbul müzıkse- verlenne kocaman bır mevsıme yayılmış ıkıncı bır festıval coşkusu yaşattı Klasık mûzık ağırlıklı programlara alıştığımız ve ılk günunden ben sahnesınde son de- rece nıtehklı, dünya çapında sanatçılan ızleme fırsatını bulduğumuz salonun yö- netıcılen buyılkı programlan daha çeşıt- lı turlere açmışlar KJasık mûzık dınleyıcısının, hele bü- yuk orkestra değıl, resıtal dınleyıcısının sınırlı sayıda olması ılen sürülerek daha genış dınleyıcı kıtlesı ıçın kalabalık kad- rolan göstenlere ağırlık venlmış Sunulan ön programa göre Pekinel- ler'denFahirAtakoğiu'na SedatÖztop- rak'tan Çınuçen Tannkorur'a Arif Sağ'dan Burhan Öcal'a Bülent Ortaç- gfl'den Sülevman Erguner'e TimurSeİ- çuk'tan tdjl Biret'e, Okay Temiz'den Mehmet Özbek'e, Necdet Yaşar'dan Güfein Onay'a genış bır Türk ıcracı yel- pazesı çızılmış Aynca mehterbandosun- dan özgün çalgılı barok topluluğa, pop operasından Azen mûzıkale, Flamenko balesınden Fado gostensıne, Györ bale- smdenÇıganbalesıne.AhınetÖzlıaıı Ko- rosu'ndan thsan Ozgcn topluluğuna. Devlet Klasık Türk Mûzığı Korosu'ndan Kukla Tıyatrosu'na dek genış kadrolu göstenlere yer venlmış Azenlere, Tûrkı cumhımyetlere bır haylı rağbet var program seçımlennde "Türk Dünyasından Vlûzik"başlığı al- tında Türkı cumhunyetlenn sanatçılan her ay düzenlı olarak konser verecek Sa- lonun kendı prodûksıyonu dolarak orta- ya çıkacak olan Üzeyir Hacıbekov'un "Arşın MaJ Alan"operetmı şef Fahrettin Kerünov yönetecek Rejısörluğunu ıse salonun Genel Sanat Yönetmenı Arda Aydoğanüstlenmış Anma konserlennde Mflnir Nurettin, Nida Tüfekçi Sadi Yavcr gıbı Turk halk ve sanat muzığı ustalannı göruyoruz An- cak Devlet Senfonı orkestralannda da ge- çenyazımızdahatırlattığımızgıbı, 1995- 96 mevsımı çoksesh muzığmıızın öncu- lennden bırçok sanatçırnızı anmak ıçın firsatlar veren bır dönem Yınelemekte yarar var sanınm Örne- ğın, yakın mûzık tanhımıze şöylece bır göz atınca Hasan Ferit Amar'm (1906- 1978) 11 martta 90 yaşı, Ahmet Adnan Saygun'un (1907-1991) 6 ocaktaölümü- C emal Reşıd Rey Konser Salonu'nda bu mevsım sunulması tasarlanan programa gore Pekıneller'den Fahır Atakoğlu'na, Anf Sağ'dan Burhan Öcal'a, Bülent Ortaçgıl'den Süleyman Erguner'e; Tımur Selçuk'tan ldıl Biret'e, Necdet Yaşar'dan Gülsın Onay'a; genış bır Türk ıcracı yelpazesı çızılmış. Aynca mehter bandosundan özgün çalgılı barok topluluğa; pop operasından Azen mûzıkale, Flamenko balesınden Fado gostensıne, Györ balesinden Çıgan balesıne, Ahmet Özhan Korosu'ndan Ihsan Özgen topluluğuna, Devlet KJasik Türk Muzığı Korosu'ndan Kukla Tıyatrosu'na dek genış kadrolu göstenlere yer venlmış nün beşıncı yılı Bülent AreTın (1918- 1990) 24 kasımda olumunün beşıncı yı- h, Kemal Ifcrid'nın (1910-1986) ölümu- nün onuncu yılı, Uhi Cemal Erkin'ın (1906-1972) 14marttakı90 doğumgu- nu, tlhan Mimaroğlu'nun (1926) ıse yet- mışıncı doğum yılı anılabılırdı bgmç etidnlikler Yabancı topluluklarla teker teker ırtı- bat kurup yazışmalan ve anlaşmalan ger- çekleştıren yonetmen yardımcısı Murat Gürol, dış basından bellı başlı tum mü- zık dergılennı tarayarak son dönemde parlayan sanatçılararasında bır seçım ya- pıldığını belırtıyor Doğal kı katılacak- lar arasında daha önce salonda çalrruş ve beğenı kazanmış olanlar da var Avnca son zamanlarda Moskova Radyo Senfoni ya da Vryaaa Senfooi gıbı büyuk orkest- ralar kendı solıstlennı kendı aılelen ıçın- den seçıp getınyorlar Bu nedenle bu or- kestralann dınletılennde şımdılık ısımsız amasurpnzsolıstlerçıkabılıyorkarşımı- za. Cemal Reşıd Rey Salonu'nun ulusla- rarası duzeyde bır yen olması gözetıldı- ğınden. katılması planlanan uluslararası ün yapmış sanatçı ve topluluklann ılgınç programlanna değınelım Uluslararası Piyano Festivali Bu yılın en ılgınç etkınhğı Uluslarara- sı Piyano Festıvalı tdil Biret'ın, Beetho- venve Chopin'ın ıkıncı piyano konçerto- lannı Biikent Orkestrası eşhğınde çala- cagı konserle başlayacak 2-10 aralık arasında dünyanın dort bır yanıdan gelen hünerlı pıyanıstler bırbınnı ızleyecek Başta Korelı Kun VVoo Paik ve Mısırlı Ramzi Yassa olmak üzere, Japon, Ame- nkalı Kanadalı, Fransız, Ingılız ve Bre- zılyalı pıyanıstlen dınleyeceğız Bu dızı- ye ıkı genç Turk yeteneğının katılması da düşünülüyor Sponsor bekleyen tum büyük senfonı orkestralan ve dans gruplannın dınletı- len mutlaka çok etkın olacak Modem Caz Quartet'ın jubıle turnelennde son kez bıriıkte çalacaklan konser; yaşmı ba- şını almış olsalar da deneyımlı teknıkle- nyle ız bırakan pıyanıst Paula Badura- Skoda ve soprano Tereza Berganze resı- tallen, Florigelium Barok Orkestra ve Korosu'nun sunacağı Bach'ın Kahve Kantaü, Vîvaldf nın Glonas'sı ve Bach'ın Magnıfıcat'ından oluşan programlan, Borodin Yayh Çalgılar Kııvartetf nın dın- letısı, Bngitte Engerer ve Rudotf Buch- binder gıbı pıyanıstlcrle Isahelle van Ke- ulen. Olivier Charber ve Dimitri Sitko- vetokygıbı kemancılarkaçınlmaması ge- reken etkınlıkler Cemal Reşıd Rey Salonu etkmlıklen ıçın bu mevsım Istanbul Beledıyesı 650 bın dolar ayırmış (tstanbul Devlet Sen- fonı Orkestrasrmn 50 bın dolar ıçınde dönendığı düşünülürse buyûk rakam ) Öteden ben büyük etkınlıkler geçen yıla kadar buyûk kuruluşlann sponsorlukla- nyla desteklenıyordu Bu ozel kuruluşlar destekledıklen kon- sen bır sosyal etkinlık çerçevesınde müş- ten veya dostlanna sunmayı gelenek ha- lıne getırmışlerdı Ancak, Istanbul Bele- dıyesı kendıne aıt salonlarda davet sahı- bmın ıkram şeklme müdahale ettığınden, geçen yıl Cemal Reşıd Rey Salonu'nda- kı bu tür etkrnlıkler gıderek azalmaya başladı Böylece şırketlenn halka ılışkıler uz- manlan da eskı mekânlarda yenı konser ortamlan düzenlemeye koyuldular (Or- neğm Hılton'un Conventıon Center'mda tavanlara asılan büyük kurdele perdeler ve sahneye yerleştınlen mıkrofonlarla akustık duzen sağlanmaya çalışıldı Şış- lı Etfal Hastanesı nın doktorlan konfe- rans salonlannı konser salonu olarak da halka açtılar Şışlı Teraklu Vakft. ınşaatı- nı yenı bıtırdığı Levent'tekı salonu dü- zenlı konserlerle halka açıyor) Salonun genel sanat yönetmenı Aydın Gün'ûn ıstıfasmdan sonra goreve atanan Arda Aydoğan'ın verdığı bılgıye gore, bu yıl sponsoriar kentın değışık yerien- ne asılacak ışıklı "bflboard"larla halka tanıtılacak Halen on beş büyuk etkinlık sponsor beklemekte Özellıkle 4-5 ekırn tanhle- nnde açılışı yapması beklenen Güher- Suher Pekinel'ın solıstlığındekı tngiliz Kralryet Filannooi Orkestrası, 220 bın dolarlık sponsor bulunamadığı takdırde gelemeyecek Aynca programda ılan edı- len VTyana Senfonı, Moskova Radyo Sen- foni, Moskova VirtuozJan, Fransız LJszt Oda Orkestrası; Vlyana J. Strauss Oda Orkestrasrmn yenı yılı konsen Came- rata Kadınlar Orkestrası, Kodah Dört- lusu, Flonlegium Barok Orkestra ve Ko- rosu; Otantık çalgilardan oluşan İl Giar- dino Armonko topluluğu, Jose Antonio Flamenko Balesi, Fransız Caz Balesı, hep sponsorlara gereksınımı olan etkınlıkler Konser salonunun ılk program taslak- lannda her ay müzığuı dığer türlen ıle klasık mûzık programlan arasında bır denge gözetılmışken, sponsorsuzluk ne- denıyle bırden klasık konserler yok olup bol bol geleneksel müzıklerle ve Turkı topluluklarla baş başa kalma tehlıkesı doğmayacak mı 9 Bır de yıllık takvımde her ay bırkaç kez beledıye tarafından tahsis'adıaltındagünlerayırtılmış Bun- lann da ıçenklen şımdılık bellı değıl Henüz ağustosun sonu Belkı açılış konsen ıçın artık çok geç Ne de olsa Kralıyet Fılarmonı gıbı buyuk orkestra topluluklan söz verdıklen tanhlen uzun zaman bekletemezler Ama sanatsever kuruluşlann, büyük şırketlenn dığer bü- yük etkınlılden desteklemek ıçın hâlâ za- manlan var Cemal Reşıd Rey Konser Salonu'nun kuruluş amaçlannı koruması ve ozlenen şekılde uluslararası bır sanat merkezı ha- lme donüşmesı ıçın onun programlanna her şeyden önce Istanbul dınleyıcısının sahıp çıkması gerekıyor anneler, babalar, eğitimciler ÇOCUKLAR İÇİN ÇOCUKLARLA BİRLİKTE İLK KEZ... Pavarotti'nin operayı bırakmaya niyeti yok Okülöncesi çağını yaşayan •' onbir milyon minik yürek bizimle atacak r Çocuklarımız için söyleşeceğiz 1-7 EYLUL OKÜLÖNCESİ EĞİTİM HAFTASI Bu toplantı YA-PA, TRT işbiriiği ile yurutulen 1-7 Eylul Okülöncesi Haftası nedeni ile YA-PA tarafındon düzenlenmiştir. ANKARA / ISTANBUL / IZAAIR 2 EYLÜL CUMARTESİ / SAAT: 13.00 / 3 EYLÜt PAZAR / SAAT: 13.00 / 3 EYLÜL PAZAR / SAAT: 13.00 KUĞÜLU PARK / TAKSİM MEYDANI / CUMHURİYET MEYDANI KûltürServısi-Yaklaşık60yaşında Bırçokope- ra yıldızı onun yaşında ya ölüyör ya da emeklıye aynhyor Ama o hâlâ en ıyısı ve bırakmaya nıyetı yok Pavarorti, şu sıralar Londra Covent Gar- den'da verdığı konserdekınden daha ıyı bır görün- tü sergılıyor Covent Garden'da Verdi'nm "Maske- ü Bak)"sunda 3.Gustavrolünü canlandınrken sol- gun görünüyor ve ılaçlarla ayakta duruyordu Hat- ta sennın ortasındakı konserlerden bınnı ıptal et- mek zorunda kalmış ve bırçok Radyo 3 dınleyıcı- sını ve patronlanm üzmüştü Hasta halıne rağmen Verdı'nın operasmda canlandırdığı bahtsız Kral Gustav(Verdı'nın tenor rollen arasında en şık ve muhteşemı) rolünde çok başanlıydı 60'ına yaklaşan bır tenor olan Pavarottı'nın vo- kal kanzması ve stılı ıle karşılaştınlacak, ondan 10, 20 hatta 30 yaş genç bır tenor yok Sesını bunca zaman nasıl koruyabıldığı sorulannı şöyle yanıtlı- yor " Babam kasım'da 83 olacak, hâlâ şarkı söy- leyebOiyor, sanınm sesimin uzun süre böyle kalabfl- mesi genenk~" Sesı ıçın Tann vergısı dıyebdırdı, ama aynı zamanda ıyı eğıtılmış bır sesı var Yete- rınce müzık egıtımı almamış olmak, hatta nota oku- yamamakla suçlamvor Bunlan ınkar eden sanatçı, yenı rollen ögrenmek ıçın her zaman bır özel yetıştıncıye ıhtıyacı oldu- ğunu da reddetmıvor Müzıkalıtesı ıçgüdüsel olarak gelışen sanatçı, repertuvar seçrmınde oldukça dıkkatlı Tıpkı bok- sörler gıbı tenorlar da her şekılde ve ölçü de olabı- lıyorlar ve tarzlan da komık, lınk, dramatık ve epık olarak aynlabılıyor Pavarottı aslında lınk ve bununla ılgılı "Dik- katettiv senız hriktenorlann kariyerleri daha uzun suruyor Bergonzı Kraui Taglıavını GıglıwSchı- pa'ya bakın seslen daha vıımuşak kullanıyoıiar,bu yüzden dıaframlan zorlanmıyor" dıyor Pucci- ni'nın "Turandof'undakı PrensCalafve Verdrnırı "D Trovatore'"sının baş karakten gıbı, sert ve ba- nton bır ses gerektıren dramatık tenor(tenor dı for- ca) rollen pek sık seslendırmıyor 1960'larda Pavarottı genç bır tenor ıken daha sert bır rekabet vardı O ve Domıngo, Cario Ber- gonzi, Mario Del Monaco ve Franco Corelli gıbı şöhretlennı sağlamlaştıraıış yıldızlarla mücadele etmek zorunda ıdıler Genç yıldızlara"Hayır de- mek çok önemh"" dıyor Şöhretı çabuk yakalaya- mayan sanatçı karıyennın, Avustralyalı ünlu şef HerbertVon Karajan, kendısını Pncani'nın "Ma- dam ButterfK" ve "La Bohem"ınde baş tenor se- çene kadar geçen ılk 15 yılını bekleyerek ve dıger tenorlann golgesınde kalarak geçırdı Acaba günümuzdekı genç solıstler ıçın, her şey daha mı kolay9 Sidlyah Franco v e Roberto Alag- na gıbı genç vetenekler hakkında ne düşunüyor 9 "Evetkariyer yapmak daha kola>,ama dunya ça- pında başanh olmak daha zor. Sağlam bır karak- terinız ounalı, nskJeri göze alabilmelisiniz. \lagna hanka bır şarkKi. Philadelphia'da yapbğım vanş- mayı kazandı. Yanşmaya ağır rolİerîe geidi ona 'L'ehsırd'amore','La Travıata'w\-a'Rıgoletto'gi- bi Brik bohımlerk gelroesmi sö\ ledim. Traviata'yı söyledivckazandL'" Pavarottı 1997deLaScala'da "Dİ Trovatore"\ ı söv lemev ı planlayan Alagna ıçın, "O bır çılgın. Ama daha deb olan btri var. O da Mu- ti (Rıcardo Mutı, La Scala'mn Muzık Dırekto- rü) Solistlere hiç dikkat etmiyor. Onlar urau- nında bile def il" dıyor Bırdenbıre parlamak, her zaman meslektaşlan- na destek veren Pavarottı'ye uymuyor Belkı de sabn ve azmı, 3 yıl önce Verdfnın epık draması "Don Cartos"'u seslendınrken Scala seyırcısı ta- rafından acımasızca yuhalanmasımn sonucunda ortaya çıktı Mutı tarafından toplanan vasat bır oyuncu kad- rosuyla, "saldırgan rutumlu " dıye nıtelendırdığı bır seyırcı kıtlesının önünde daha önce canlandır- madığı bır karakten seslendıren Pavarottı, bır sa- natçınm yaşamında başına gelebılecek en utanç vencı deneyımı yaşamıştı Bu göstennm "canh" kaydını dınleyenler, seyırcının neden bu kadar öf- kelı olduğunu anlayamıyorlar Nıtekım programı radyodan dınleyen JoseCarrerasda "Ludano'nun tara fantastikti" dıyor 1992 de uluslararası basın, Pavarottı'nın sesını kaybetmekte olduğu, kanyenne son vereceğı öy- külenyle çalkalanıyordu Ama o en az 3 yıl daha devam edeceğtnı garantı edıyor Sanatçının gele- cek ıçın oldukça ılgınç planlan var tlk defa 1966'da Joan Sutheıiand ıle seslendırdığı Donizetti'nın "DaughterofrheReginıent''operasını Covent Gar- den'da tekrar soyleyecek Bılındığı gıbı klasık ba- lede Nureyev ve Fonteyn ne ıse, Italyan romanük operasında da, Pavarottı- Sutherland tenor-sopra- no ıkılısı o demek Sanatçı bundan bır ay sonra da Nevv York Cent- ral Park ta dogum gününu kutlamayı planlıyor Ay- nca Puccını'nın "Spaghettı VVestern" operası "Al- nn Bab'nuı Kızj^nda Dick Johnson'ı seslendırme- yı ıstıyor Son ıkı dünya kupası finallennde gerçek- leşrınlen Pavarorti, Carreras ve Domıngoüçlusü konserlennden sonra, aralannda her zaman sert bır rekabet olduğu sezılen Pavarottı ve Domıngo ka- muoyuna ıkı samımı dost görüntüsü sergıledıler Bır çoklan Pavarottı 'nın kendısını bır pop yıldı- zına dönüştürerek tüm yeteneklennı harcadığını, ote yandan Domıngo'nun sanatsal açıdan operaya çok sev kazandırdığını savunuyorlar Pavarottı ıse "Çok çauşmak, koca vucudumu kostumlerin ıçıne sığdırabılmek ve stres anlanuna gelse bile operayı seyiyonım" sozlenyle aslında fum bu eleştınlen yanıtlıyor DÜŞÜNCEYE SAYGI MEMET FUAT Şiirin İşlevi Şıır salt bır oyun mu, yoksa bır ışlevı var Şıırın hıçbır ışe yaramadığı, bır ış gorme yetısı ol- madığı saptansa, şaırler şıır yazmayı bırakırlar mı? Ölçulu uyaklı konuşan adamlar vardır Her sozu- nuze koşukla karşılık venrler Genellıkle de pek denk duşuremezler, tatsız tuzsuz şeyler olur soyledıklen Gulumsersınız konuşma lyıce sıkıcılaşır, ama onlar vazgeçmez surdururler Tat alırlar çunku yaptıklan ış- ten Belkı bu ozellıklenyle ılgı toplayacaklannı, beğe- nıleceklerını de duşunurler, ama yaptıklan ış aslında bır oyundur Oyun oynamaktan oncelıkle kendımız hoşlanınz Sonra başkalan bızım oynadığımız oyunu ıziemek- ten hoşlanırlar Sonra da oynayanlann ızlemekten, beğenılmekten hoşlanmalan gelır Şıır yazmak da boyle bır oyun mu9 1 Şıır yazmaktan hoşlanıyoruz. 2 Başkalan bızım yazdığımız şıırlen okumaktan hoşlanıyorlar 3 Başkalannın yazdığımız şıırlen okuyup beğen- melennden hoşlanıyoruz Her şey bu kadarsa, ortada bır "ışlev" yok dıyebı- lır mıyız? Ne demek "ışlev?" "Bır nesnenın gordüğü ış, ış görme yetısı " Şıır yazanların, şıır okuyanlann hoşlandıklan bır et- kinlık "ış" sayılmaz mı' Bana sorarsanız, yeryuzunde ınsanlan mutlu et- mekten daha onemlı bır "/?"olamaz Ama"/ş"de- yınce, gorev, uğraş, hızmet, yarar çıkar emek gıbı şeyler geltyor akla Insanlan mutlu etmek gıbı bır so- nucu da olsa amaçsız bır "oyun'a "ış" dıyemeyız Öteyandan şıınn ınsanlan mutlu etmek gıbı bır so- nucu, yanı dolaylı olarak boyle bır amacı varsa, "oyun" olduğu da soylenemez Demek kı şıır en amaçsız gorunen şaınn elınde bı- le, ınsanlara guzelduyusal bır tat veren, ınsanlan bu yoldan mutlu etme ışlevını yuklenen bır ıştır Ama kullandığı gerecın dıl olması ona başka ışlev- ler yuklenme olanağını da venyor, hatta bunu kaçı- nılmaz kılıyor Çunku sozcuklen taşıdıkları anlamlar- dan soyutlayarak kullanmak çok guçtur Bunu yapa- yım derken şıırı guzelduyusal tat vererek ınsanlan mutlu etme ışlevınden de uzaklaştırma tehlıkesı var- dır Şıır, gerect dıl olduğu ıçın, onceden bılınen ya da sozcuklerle oynarken ortaya çıkan bır anlamı (bırdu- şunceyı, bır duyguyu belkı de bır oykuyu) aktarmak durumundadır Bu noktada açıklık, kapalılık sorunu ortaya çıkar Şıırın anlamı açık, kolayca anlaşılan bır şey de ola- bılır, kapalı guç anlaşılan bır şey de Açıklığı gundelık konuşmaya duz anlatıma yakın- lık sağlayabıleceğı gıbı, daha once yazılmış şıırlere benzerlık, geçmışten gelen şıır deneyının ıçınde yer almak da sağlayabılır Kapalılığı ıse gundelık konuşmadan, duz anlatım- dan uzaklaşma, geçmışten gelen şıır deneyının dışı- na çıkmaozlemı yaratacağı gıbı, anlatılmak ıstenen- lennyenılığı değışıklığı çetınlığı geçmışten gelen şı- ır deneyının kullandığı anlatım araçlannın yetersızlı- ğı de yaratabılır Kanımca kapalılığın şııre ılk gelışı değışıklık ozle- mınden değıl, anlatım araçlannın yetersızlığınden kaynaklanmıştır Şaırler duzyazıyla da anlatılabılecek oykulen olçu- lu uyaklı anlatmakia yetınmeyıp duzyazıyla anlatıla- mayan duşuncelerı, duyguları anlatmanın yollannı araştınnca, olçu, uyak, sesler gıbı dış bıçım oğelen arkaya ıtılıp ımge, eğretıleme, sımge gıbı ıç bıçım oğelen one çıkmıştır Bunlann şııre getırdığı anlam- sızlık aranışı değıl, tam tersıne duzyazıyla açık açık anlatılamayan şeylen, sezgı yoluyla anlatma, anlamı çoğaltma aranışıdır Ne var kı, bu ıç bıçım oğelerının one çıkmalan, şı- ınn gucune guç katarak yaygınlaşmalan, duzyazıyla anlatılamayacak duşuncelen, duygulan bulunmayan, dahası, kapalı ya da açık soyleyecek hıçbır sozu ol- mayan kımselere başka bır soyleyışle, şııre tersten gırenlere, tadına doyulmaz bır oyun olanağı yaratmış- tır Anlatımla ılgılı hıçbır gorev yuklenmeyen ımgeler, eğretılemeler, sımgelerle oynanan bır oyun Kapalılık ıçtekı boşluğu ne kadar örtebılır? HTIMLAK LZEKINDE DANS HAYAL Kahvesi ÇmtmkUUmam -Bu Gece ULUTSUZLUK ÖZLEMİ ^M U S I C ISTANBUL MEVHANESİ Rczcrvasyon [0216| 413 68 80 - 81 - Her Pazar Açık Büfe BRUNCH lltrlYanm Saallc hlinyt hkılt uıııjı ıı İcrchiz Malor .Sırıı'jı. çagrı... u YC«0yürfaıi #*» tmhai Çmjrolt yabnlinnda bu- yrçrla ve {efak- MAKNMBESt Onrohk ahnda ve dere btyunca yflrflmeniıı ktyfi_ SCLCKL&BOL VETATULAU Dqğa harikaa bır gokfcn ysyhlara yürilyü». A . A KomkbmAİı CEZİUK 75OOOOTL lOEyUra 750 000 TL y 75OOO0TL 2-IOEyU TirihtodennSkJa-meyotcuhık- BOgiıbıi HSSOS 2-3EyU Dta^je se&sil bır beUede dara «tanh k^«. TPİ75O 000 TL OÛHETEOE 9-l7Cy«i KjrKkniıyaylalannda hir baftaik prognm. BUgl «ha. KTSSndSğîe Arnika Mb tok. 6/5 B^oğhj T*l/Fdkr 0-212-24S1993-24S2976
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle