29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 AĞUSTOS 1995 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ingiliz Guyanası'nın nehri Omai'ye siyanür atığı kanştı, 100 millik alan felaket bölgesi ilan edildi SiyamirKi altnıfelaketiİZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Gûney Amerikacla İngıliz Guyanası'nda işletilen Omai altın madeninin siyanür barajından kaynaklanan sızıntı, büyük bır çevre felaketine yol açtı. Konuyla il- gıh haberin 24 Ağustos 1995 tarihli Fi- nancial Times gazetesınde yayımlanma- sı üzerine bir açıklama yapan Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın,"Guya- na'da çatlayan siyanürlü atık barajı, Ber- gama'da yapümak istenen atık barajının aynıdır. Bu kaza, altın madenlcrinin çev- re ve insanlar için ne denli tehlikeli oidu- ğunu göstermektedir" dedi. Financial Tımes'da yer alan habere gö- re. Guyana'nın en büyük nehri olan O- mai'ye, altın madeninin atık barajından başlangıçta saatte 60 bin metreküp olan siyanür atığı akışı, saatte 5 bin metrekü- pe düştü. Atık barajındaki çatlak ise cu- martesi günü fark edildi. Madeni işleten Kanadalı Cambior ve Golden Star Reso- urces adlı şirketler ile hükümet yetkili- lerinin önerisiyle 100 mil çapında bir alan "felaket bölgesi" ilan edildi. Guya- na hükümeti, Amerikan Sağlık Örgü- tü'nden yardım isterken, Omaı nehriyle bağlantıh olan Esseouibo Nehri çevre- sindeki yerleşımlerde yaşayan halkı, ne- hir sulannı kullanmamalan, balık ve ka- rides avlamamalan konusunda uyardı. Guyana Cumhurbaşkanı Cheddi Ja- gan, salı günü yaptığı radyo konuşma- sında, siyanür sızıntısından etkilenen bölgeyi ^çevresel felaket bölgesi" ilan edereİc "Ülkeınizdeyatının yapanlar,ya- salanmıza, çevremize ve insanJanmıza saygı göstermelidirler" dedi Jagan. ko- nuşmasında aynca Omai Altın Madeni şirketinin, çalışanlann, bölgede vaşayan- lann ve çevrenın korunmasına yönelik güvenlik önlemlerini almakla sorumlu oldugunu vurgulayarak, hükümetin de bu önlemlenn yerine getirilip getırilme- diğini denetlemekle yükümlü oldugunu bıldirdi. Ulkenin en büyfik yatınmı Guyana'nın başkenti Georgetown'un 100 mil güneyınde bulunan Omai Altın Madeni, 800 bin nüfuslu ülkenin en bü- yük yatınmını oluşturuyordu. Merkezı Londra'da bulunan çevTe örgütü Mıne- watch yetkililen. siyanür atık barajından sızıntı olasılığı konusunda mart ayında uyanda bulunduklannı ancak hiçbır ön- lem ahnmadığıni belirterek, atık barajı- nın yetersız olduğuna dıkkat çektiler Konuyla ilgıli bır açıklama yapan Ber- gama Belediye Başkanı Sefa Taşkın, Bergama \e Türkiye'de işletilmek iste- nen siyanüriü altın madenlerinin yol aça- bileceğı tehlikelerhakkındakamuoyunu uyarmaya çalıştıklannı anımsatarak "Guyana'da yaşanan çevre felaketi, ne kadârhaklı olduğumuzu gösterhor" de- di. Guyana"da çatlayan siyanüriü atık ba- rajının Bergama'da yapılmak ıstenenle aynı oldugunu vurgulayan Taşkın, söz- lerini şöyle sürdürdü: "Madeni işletnıek isteyen Eurogokfun ortaklan arasında aynı Guyana'da oldu- ğu gibi Kanadahlar vardır. Vladende kul- lanılan shanürü imal eden Alman De- gussa, Bergama'daki madene de siyanür satmayı planlayan şirkettir. Guyana'da yaşanan kaza, siyanürlü altın madenleri- nin çevre ve insanlar için ne kadar tehli- kelioldugunu, Türkiye'nin en önemli tu- ri/m merke/Jerinden biri olan Berga- ma'nın ne büyük bir tehdit altında bu- lunduğunu gösteri>or. İlgilileri uyanyo- rum, Gu>ana'da olanlar Bergama'da da olabilir. Bergama halkını veçev resini risk içindeyaşatmayakimseninrıakkıyoktur. Bergama'daki siyanüriü altın madeniy ie ilgili çalışmalar derhal durdurulmalı, maden yasaklanmalıdır. Guyana'da yaşananlar Türkiye'ye ibret olmalıdır."" Ogrenci servisi yönergesi Servisler okulabağış yapacak • Yönergede, geçici madde ile 1995-1996 öğretim yıhnda her araç için ilgili kurumlara yapılacaîc bağış miktan da belirtiliyor. Buna göre Okul Koruma Derneği veya Okul Vakfı'na sekiz milyon lira, Milli Eğitim Vakfı'na 2.5 milyon lira, tstanbul Trafik Vakfı'na da 2.5 milyon lira bağış yapılacak. FİGEN ATALAY Öğrenci taşımacılığı ya- pan her araç sahibi, çalıştı- ğı okula sekız milyon lira bağış yapacak. Okul vakıf- lan. araç sahıplerinden bu- nun dışında hiçbir bağış ve yardım ısteyemeyecek. lstanbul Millı Eğitim Müdürlüğü'nce, öğrenci ta- şımacılığı konusundaki de- dıkodu ve tartışmalara son verrnek amacıyla "tstanbul ffi Okullan ÖğrenciTaşıma- ahp Yönergesi" hazırlandı ve lstanbul Valisı HayriKo- zakçıoğlu tarafından onay- landı. Yönergeye göre okullar- da bır müdür yardımcısı, i- ki okul aile birliğı üyesi, bir okul koruma derneği üyesi ve varsa bir okul vakfı üye- sinden oluşan bır komisyon kurulacak. Bu komisyon, bu konudakı ihale şartlannı be- lirleyerek ilan edecek ve bu ihaleye bu işle ugraşan ger- çek veya tüzel kişiler, tek tek veya toplu olarak katıla- bilecekler. thalede kazanan gerçek veya tüzel kişiler, belırtilecek tarihte komis- yona verecekleri Esnaf ve Sanatkârlar Odalar Birli- ği'nce tespit edilecek taşı- ma fiyatlanndan hangi oranlarda mdirim yapacak- lannı bildiren teklif mek- tuplannın katıhmcılar huzu- runda açılması sonucu be- lırlenecek. Bağışsız adım aülmıyor Yönergenın "Yapılacak Bağışlar" maddesinde, "Öğrencitaşımacıuğı yapan her araç, her yıl bir defaya mahsus olmak üzere Okul Koruma Derneği, İstanbul Eğitirn Vakfı ve İstanbul Trafik Vakfi'na her >ıl be- Urienecek bir miktarda ba- ğışta bulunabilirier. Bu bağışlar sözleşmetari- hindea sonra 15 gün içinde ilgili besaplara yaonlır" de- niliyo-. Yönergede. geçici madde ile 1995-1996 öğretim yı- hnda ıer araç için ilgili ku- rumla-a yapılacak bağış miktan da belirtiliyor. Buıa göre Okul Koruma Demtğı veya Okul Vakfı'na sekiz milyon lira, Millı Eği- tim Vakfı'na 2.5 milyon lı- ra, lstanbul Trafik Vakfı'na da 2.5 milyon lira bağış ya- pılacak. lstanbul Valisi Hayri Ko- zakçıoğlu, ilçe kaymakam- lıklanna gönderdiği yazı- da,"Yönergede belirtilen miktarlann dışında taşıma- cıhk yapan araçlardan hiç- bir bağış ve yardım talep edilmeyecektir''dıyor. Bu öğretim yıhnda uygu- lanacak öğrenci taşıma üc- retleri, önümüzdeki günler- de açıklanacak. Katkı payı 100 bin lstanbul Valilığfnce onaylanarak yürürlüğe gi- ren "lstanbul tli Okullan Öğrencilerinin Eğitim Gi- derierine Katkı Yönerge- sj w ne göre, bu öğretim yılı için toplanacak eğitime kat- kı payı taban miktan 100 bin lira olacak. Katkı payı. bu miktar taban alınarak öğ- retmenler kurullannca be- lirlenecek. Belırlenecek miktar, hiçbir zaman taban fiyatm üç katını geçmeye- cek. Muhtaç oldugunu belge- lendiren öğrenci velilerin- den, devlet parasız yatılı okul ögrencilerinden, Sos- yal Hizmetler ll Müdürlü- ğü'ne bağlı kurum ve kuru- luşlann bünyesindeki öğ- rencilerden ve şehit çocuk- lardan eğitime katkı payı alınmayacak. Birden çok çocuk okutan velilere her çocuk için yüzde 50 oranın- da mdirim yapılacak. Katkı payından muaf tutulacak öğrencilerin miktan, okul mevcudunun yüzde 20'sini geçmeyecek. Bu öğrenciler, bu konuda okullarda oluş- turulacak komisyonlarca belırlenecek. Eylül-haziran aylan dahil olmak üzere 10 ay süreyle toplanacak eğitime katkı paylan, bir müdür yardım- cısı, öğretmenler kurulunca seçilecek iki öğretmen ve i- ki öğrenci, okul koruma derneğı-okul aile birliği ve varsa okul eğitim vakfırun birer yönetim kurulu üye- sinden oluşan komisyon ta- raftndan toplanacak ve har- canacak. Yazsıcağında kışçizgüerilstanbul Haber Servisi- Safir Exclusive Line'm 1995-1996 Sonbahar-Kış kreasyonunu tanıttığı defile, Conrad Otel'de yapildı. Koreografisini Sait Sökmen'm yaptığı defiteyi Arzum Onan, Özlem Kaymaz. Demet Şener'in de bulunduğu 16 manken sundu. Örme, Dokuma ve Triko olarak üç bölüm halinde hazırlanan, 18-40 yaş grubu kadının gece ve gündüz giyim zevkine hitap eden koleksiyon, davetlıler tarafından da ilgiyle izlendı. Defilede aynca, Sokak Çocuklan Derneği ile ortaklaşa yürütülen kampanya kapsamında kendi ürettiği tişörtleri satışa sunan Safir Tekstil, elde edilecek gelirle lstanbul Kısıkh'da oluşrurulacak Sokak Çocuklan Istasyonu yapımına da katkıda bulunacak. (Fotoğraflar: KEREM ILGAZ) HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Daha Çok Kahrolacaklar... Şenlik büyüyor. Suudi Arabistan'da kesilen kelleler, Kemalizm kar- şıtı cephede tam bir kargaşa yarattı. Dinci kesim bir- birine düştü Numaracı Cumhuriyetçiler ise kahrolu- yorlar; Atatürk ün büyüklüğü, bir kez daha ortaya çık- tı diye. Ve kargaşa -seyredenler için- giderek tam bir şen- liğe dönüştü. Şenliğin son "orta oyuncusu" da. SHP'nin ilk kül- tür bakanının başdanışmanı oldu; "Kemalizmi ingil- tere ile kıyaslayın, Suudi Arabistan 'la değil" diye yal- vanyor. ••• Olaya Mustafa Ekmekçi de, birkaç satırla deği- nip geçti. Çok ciddiye almamakta haklıydı. Özal'ları öldü, Boyner'e yönelik umutları söndü, SHP içinde- ki dostlan "deşifre" oldu. Ve "onlar" da, toplum için- de "kendi kendilerine konuşur" hale geldiler. Ama "promosyon basın/'nda köşeleri, bazı özel TV'lerde kollan var. Bu nedenle de, düşünce yapıla- nnın temelsizliğini zaman zaman sergilemek bir gö- rev oluyor. Bakın neler diyor, bu "eski başdanışman": 1) "Bu Cumhuhyetin kuruluş harcında Ali Şükrü Bey'/n cesedini, düzmece suikast mahkemelerıni, 'asmayalım da besleyelim mi'diyen darbeci bir Ke- malist devlet başkanını ve binlerce yargısız infazı gö- rüyorsunuz." 2) "Dünyada Türkiye'nin başına bela olan Gece- yansı Ekspresi filmi... Türk dıplomasisi, yıllar yılı bu lekeyi temizlemek için uğraştı durdu." 3) "Suudi Arabistan'da devletin ideolojisi 'Islam', bizde ise 'Altıok'... İki ülkede de devletin resmi ide- olojisi bulunuyor." "Zat-ı muhterem", bir tarihte TV'de, Istiklal Mah- kemeleri'nin 30 bin kişıyi astığını ve bu konuda araş- tırma bile yapılamadığını söylemişti. Oysa Istiklal Mahkemeleri'nin bütün tutanakları ortadaydı. Prof. Ergün Aybars'ın bu konudaki iki geniş araştırması da ortadaydı. Ve "savaş dönemi"nde venlen ölüm ce- zası 1350, "devhm dönemı"nde verilen ölüm cezası 350 dolayındaydı. Atatürk'e "Izmir suikast) "nin düzmece olmadığı ise tüm belge ve tanıklarıyla gün ışığında duruyor... Bilmemek "cehalet"tendir. Ama bilgisizlıği gideril- dikten sonra da, aynı yalanları yinelemek acaba ne- dendir? "Gaflet"ten mi, "ihanet"ten mi? "Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan "lar, Ingilız ya da Fransız demokrasılerinin altında kaç onbınlerce ölünün yattığını biliyoriar mı? Sadece "oy hakkı" için, Fransız işçisınin -devrimden sonra- tam 59 yıl, kanlı bir savaşım vermek zorunda kaldığını anımsıyorlar mı? Marmaris'teki emekli adamın "Kemalist" oldugu- nu söylemek içinse, insanın yüzsüz olması gerekir... Atatürk'ün partisini kapatan; kurumlannı devletleşti- ren; miras hakkını bıle çığneyen; dünyadaki tek ör- nek olarak, anayasaya "zoruntu din dersi"n\ koyan; "Türi<-lslam sentezi"n\ resmi ideolojı yapan bir adam "Kemalist" öyle mi? "Geceyansı Ekspresi"ri\n suçu da mı Kemalistlere art? ••• Kemalizm "resmi /deo/o/'/"olmaktan çıkalı, nere- deyse yanm yüzyıl oluyor. Kemalizmi kıyaslamamız ıstenilen, "Ingilız demok- rasisi" düzeyindeki 1961 Anayasası da, Kemalistle- rin çabalannın ürünü idı. Ama.Kemalizm karşıtlannın Menderes-Demirel-Evren-Özal çızgisi, o anayasa- nın yaşama geçirilmesıne ızın vemiedi. Kemalizmi "Ingiliz demokrasisı'' ile kryaslamalıy- mış. Hay hay! Açsınlar tarih kitaplarını, iki demokrasinin oluşum koşullannı kıyaslasınlar... Atatürk'ün 1923-38 arasın- daki 15 yilını, Ingiliz demokrasisınin 700 yıllık oluşum süreci ile kıyaslasınlar... Tüm ihanetlere karşın Türkiye'nin bugün ulaştığı nokta ile, diğer Islam ülkelerınin durumunu kıyasla- sınlar... Hiç değilse isimlerinin başındaki "Prof." sanına saygı göstenp; ancak koşullan benzeyenlerin kıyas- lanabıleceğıni anımsasınlar... Yakın tarihin, Atatürk'ü, sadece Islam ülkelerine karşı değil; komünist dünyaya karşı da haklı çıkardı- ğını unutmasınlar... Ve eğer kara yüzleri hâlâ kızarabiliyorsa; bırazcık olsun utansınlar ve sussunlar! Zamanla alıştığımızı sandığımız gürültü, organizmamızı da, sinir sistemimizi de yıpratıyor Gürültü ldrBEği hasta ediyorFİGEN ATALAY Gürültü hepimizı hasta ediyor. Çoğumuz bunun farkında bile değilız. z^amanla alıştığımızı sandı- ğımız, hatta duymamaya başladığımız sesler, orga- nizrnamızı da sinir sıstemizi de yıpratıyor. Özellikle son yıllarda, "gûrüİtü IdrKliği'* nede- niyle soluk alamaz hale geldik Gürültü, her an ve her yerde üzerimize saldınyor. Hıç yorulmuyor. Gece yansı bile bir aracın alarm sıreni, saygısız bir komşunun sonuna kadar açtığı televizyon sesı. atı- lan bir gole sevinen fanatığin elını hıç çekmeden çaldığı klakson, hatta tabanca sesı olarak bedeni- mize ve ruhumuza saldınyor. Gürültüden kurtul- mak hemen hemen olanaksız. En iyi çözüm, bü- yük kentten ıssız bir yere göçetmek belki ama ya- şam buna izin vermiyor. O zaman ne yapmalı? En iyisi öncelikle gürültünün bizi nasıl hasta ettiğini uzmanlardan öğrenmek. Belkı o zaman daha ses- siz yaşamaya çalışır ve gürültü kaynaklanyla mü- cadele etmeyi deneyebiliriz. Gürültü ruh ve beden sağlığımızı nasıl etkiliyor? Psikolog Doçent Dr. Acar Baltaş, gürültünün ruh ve beden sağlığımıza verdiği zararlan şöyle anla- tıyor: "İnsan sese,sinir sisteminin kendi kendineça- hşan bölümü ile cevap verir. Gürültü bir tehdittir. Organizma gürültüye, hıdanarak cevap verir. Kan basıncı artar, kalp vuruş sav ısı \ ükselir. v ü/cy sıcak- lığı düşer. kanda pıhtılaşma faktörü artar. Organi/- ma, bir tehlikeyİe karşı karşıya olduğu varsayımıy - la reaksiyon gösterir. Kişiler, 'bu gürültüdeyaşama- ya alıştım" derkr. Ama organizma gene bu tepkiyi vermeye devam eden Ortaya iki sakınca çıkar. Bi- rincisi, organizmanın gürültüye karşı tepki göste- rerek hızlanması, motoru alçak devir gereken du- nımlarda yüksek dcvirde çahştırmak denıektir ve bu dunımda motora ne olursa organizmaya da o olur. Vani erken yıpranır. Ikinci sakınca da gürül- tünün gece devam etmesiyle Ugilklir. Örneğin. çevre yoilan yakınlannda yaşayan in- sanlar, 'ilk zamanlar uyuyamıyordum ama şimdi duy nıuyorum. farketmiyorum bile' gibi sözler söy- lerîer. Gerçekte, uyuma süreleri kısalmasa bile uy- ku miktan azalmıştır. Daha yüzeyse! uyuyorlardır ama farkında değillerdir. Otonom tepkiler, uyku- nun derinleşmesini önler." Yazar psikolog Suna Tanaltay, "Toplumun Idşi- si olarak tanımadığımu kimselere gösterebileceği- miz ilk saygı belirtisu sesimizle. gürültümuzk onla- n rahatsız etmcmektir" dıyor. Tanaltay, Daha sesstz bir dünya için herkese şu çağnda bulunuyor: "Geün önce kendimtzden baş- layalun. Variığımızı kanıtlamak için bağırmaya hiç gerek yok. Alçak sesle ya da normal bir seslenişle çok daha olumlu diyaloglar kurulur. Radyo ya da televizyon dinlerken de tüm mahalleye seslenmek zorunda değiliz. Ruh sağlığunız açısuıdan kafamı- zu gönlümüzü, y üreğimizi dinlendirecek ve çevreyi kirletmcyecek sükunete hepimizin ihtiyacı var. Bu- gün başlayalım mı?" TARIŞBAKTK İSTANBUL MENKUL DEĞERLER YARIN HİZMETE GİRİYOR İSTANBUL MENKUL DEĞERLER Büyükdere Caddesi Meydan Sk. Giz Plaza Zemin No:10-13 Maslak/İSTANBUL Tel:(212) 276 36 14 - 276 36 15 - 276 36 16 Faks: (212) 276 36 17 M İ L L İ A Y D I N B A N K A S I T A . Ş 13 TARİŞBANK SAĞLAM VE GÜÇLÜ BANKA GENEL MÜDÜRLÜK Şair Eşref Bulvarı 3/1 İZMİR Tel: (232) 441 50 90 - 441 43 04 - 441 57 04 - Faks: (232) 425 73 90
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle