Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
f
SAYFA CUMHURİYET 27AĞUSTOS1995 PAZAR
12 DIZI YAZI
- . " • ' . • • • ! .
f .V
••«f>.
KJİ1\1S Avrupa Insan Haklan Sözleşmesi
(A/HS), tkinci Dünya Savaşı sonrasmda, ilkin
Mayıs I948'de ve Avrupa Konseyi"nin
kurulması girişimivle birlikte gündeme getinlen
bir arayışm ürünüdür.
Sürecin arkasmda yatan, büyük savaş sonrasında
izlenen uluslararası düzlemde bloklaşma ve
soğuk savaş koşulları olup, atılan ilk adım 5
Mayıs 1949 da kurulan Avrupa Konseyi (AK)
oluşumudur. Ikiyıh aşan ve oldukça hızlı
sayılabilecek hazırlıklardan sonra AİHS, 4 Kasım
1950 tanhmde Roma da imzalanmıştır.
Türkiye, A/HS 'nin hazırlık sürecinde yer aldığı
gibi, bu belgeyi ilk imzalayan on iki devletin de
arasındadır. türkiye adına bu belgeyi, Fuat
Köprülü imzalamışlır.
A/HS. fmd 66/2) uyannca, on onay belgesinin
AK Genel Sekreteri 'ne depo edilmesinin
ardmdan. 3 Eylül 195 3'te yürürlüğe girmiştir.
AtHS've, sadece AK üyesi devletler taraf
olabilirier.
Türkiye, A/HS'ye imza koyma işleminden kısa
süre sonra, bu belgeye taraf olma işleminin bir
diğer asamasım. 10 Mart 1954 tarih ve 6366
sayılı "İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri
Koruma Sözleşmesi ve Buna Ek Protokolün
Tasdiki Hakkında Kanun " ile (RG. 19/3/1954, s:
8662) çıkartarak tamamlamıştır. Hemen
ardından Türkiye. A/HS'yi onaylama belgesini,
18 Mayıs 1954 tarihinde AK Genel Sekreteri ne
depo etmiştir. Böylelikle AtHS 18 Mayıs 1954 'ten
başlayarak, Türkiye bakımından hüküm doguran
bir belge haline gelmiştir.
AİHS, toplam 66 maddeden oluşan bir insan
haklan belgesidir. A/HS (md. 2-14) arasında
düzenlenen toplam on üç temel hak ve özgürlük,
belgede yer ahrti&Sadır. Sözleşmeden çok kısa bir
süre sonra hazırlman 20 Mart 1952 tarihli A/HS
1 No 'lu Protokolde (md. 1-3) de (ki, Türkiye.
6366 sayılı yasa ile 1 no 'luprotokolü de A/HS ile
birlikte onaylamıştı) üç hak dafıa düzenlenmiştir.
AlHS ve tam dökümü ilerideki bahislerde
venlecek olan, 1995 tarihi itibariyle toplam
sayısı on biri bulan AİHS protokollerinde (ki, bu
protokollerden 1. 4. 6ve 7 no 'lu olanlarda haklar
ve özgürlükler, diğerlerinde ise "usul hukuku "
kategorisine giren hükümler bulunmaktadır)
düzenlenen haklar ve özgürlüklerin, "klasik"ya
da "birinci kuşak " hak ve özgürlükler denilen
kategoriye dahil olduğu görülmektedir.
Bu açıdan bakıldığında, AİHS ve protokolleri,
yalnızca temel hak ve özgürlüklerde odaklasan,
dar çerçeveli bir metinler manzumesidir. Nitekim.
ekonomik, sosyal ve kültürel haklar alanında
gözlenen boşluk ve bu alanın da bir uluslararası
belgede düzenlenmesi gereginin ortaya çıkması
üzerine, yine AK çerçevesinde, 18 Ekim 1961
tarihli olup 26 Şubal 1965 'te yürürlüğe giren
"Avrupa Sosyal Şartı "adlı ayrı bir belge
S
düzenlenmiştir.
A/HS'ninyapdaştırdığı organlar, Avrupa İnsan
Haklan Komisyonu 'dur (AİH Komisyonu ya da
tasaca Komisyon), Avrupa İnsan Haklan
Mahkemesi (A/H Mahkemesı ya da kısaca
Mahkeme). Bir de Bakanlar Komitesi vardır ki,
bu organ A/HS ile kurulmuş değildir. AK nin
siyasal organlanndan birisidir.
A/H Komisyonu. AİHS ile kurulan "denetim
sistemi"nin çalıştınlmasında ilk basvuru yeridir.
Bir başvuru hakkında komisyonun, başvuruyu ön
incelemeye tabi tutarak incelemesi. kabul etmesi
ve ardından basvurunun esası hakkında bir rapor
düzenlemesinden sonra mesele ancak diğer
sözleşme organları önüne gelebilmektedir.
Komisyon, devletler hakkında bağlayıcı karar
veremez. Bu yetki, Bakanlar Komitesi ne ve eğer
komisyon raporu mahkemeye gönderilmişse. A/H
Mahkemesi 'ne aittir. Komisyon, AİHS tarafı
devletlerin sayısı kadar üyeden oluşmaktadır.
Komisyon üyeleri, Bakanlar Komitesi 'nce
seçilirler.
AlH Mahkemesi, AlHS sisteminin yargılama
orgamdır. Şikâyet başvuruları, doğrudan
mahkeme önüne gb'türiilemez. Bir uyuşmazlık,
ancak bir basvurunun esası hakkında
komisvonca bir rapor hazırianıp Bakanlar
Komitesi 'ne gönderildikten sonra va komisyon ya
da ilgili sözleşmeci devletin istemi üzerine
mahkeme önüne götürülebilir. Mahkemenin
verdiği kararlar kesin olup, ilgili devletçe
uyulması zorunludur.
A/H Mahkemesi, vereceği bir hükümle hem o
olayda AlHS 'nin ihlal edilip edilmediğini
belirler, hem de gerekli koşulları oluşmuşsa ilgili
devleti tazminat ödemeye mahkûm eder.
Bakanlar Komitesi, AK statüsü ile kurulmnştur. „ .
A/HS ile ilgili görevleri. komisyon üyelerini *•
seçmek; ikıncisi. mahkemeye götürülmemiş olan
komisyon raporlarını (ki komisyon raporu. ilgili
devletya da komisvonca, karardan itibaren üç av
içinde mahkemeye götürülebilir) karara
bağlamak ve üçüncüsü mahkeme
kararlarının yerine getirilmesini izlemek ve temin
etmektır.
A/HS organlan, bir taraf devlette insan haklan
durumunu res en (kendiliğinden) harekete
geçerek ele alamazlar. Bunun için ya
"devletlerarası şikâyet başvurusu" ya da
"bireysel şikâyet başvurusu "yapümış olması
zorunludur. AİHS sistemi pratikleri
incelendiğinde görüleceğı üzere, komisyonun
seçildiği 18 Mayıs 1954 tarihinden günümüze dek
yapılan "devletlerarası başvuru " sayısı yirminin
altındadır. Buna karşılık, aynt evrede yapılan
"bireysel başvuru " sayısı (kavda geçirilenler
olarak), 1995 başı itibariyle 26058 dir. Bu veriler
de göstermektedir ki AİHS sistemini karakterize
eden unsur. bireysel baş\-uru usulünü
kurumsallaştırmış olmasıdır.
Insan haklan ihlalleri ve devletDSistemin unsurları
AlHS'nin ayırtedıci özellıği, "bireysel
şikiyefusulünü düzenlemesıdir. Bu usu-
liin ışleyebılmesı ıçın AlHS'ye taraf olan
bir devletin AlHS (md. 25) uyannca. Av-
rupa İnsan Haklan Komısyonu'nun birey-
sel şikâyet başvurulannı inceleme yetkı-
sinı tanıdığına ılışkın bir özel "tanıma
beyanı" yapması zorunludur
AİHS'nin (md. 25) yürürlüğe gırme ta-
rihi ise 5 Temmuz 1955'tir. 1 Ocak 1995
tarihi itıbanyla, komisyonun yetkisini ta-
nıma beyanını yapan devlet sayısı 30*dur.
Türkiye, anılan tanıma beyanını ilk kez, üç
yıl süre ile 28 Ocak 1987 tarihinde yap-
mıştır. Üç yıllik sürenin bitimınden sonra
iki kez üçer yıllık sürelerle, Türkiye bu be-
yanlannı yenilemıştır. Halen (Ağustos
1995) Türİcıye bakımından. bireysel baş-
vuru mekanizması işlemeye devam et-
mektedir (1). Bırevsel şikâyet başvurusu
yapmakdemek, AİHS'de ve ikıli devletin
tarafı bulunduğu AlHS'nin protokollerin-
de düzenlenen ınsan haklannın. o devle-
tin yetkilı makamlannca ihlal edıldiğıni
ileri sürmek demektır. - •
Şikâyet adresi ve konusu
Şikâyetın ilk ve zorunlu adresi, AlH
Komisyonu'dur. Şikâyet etmeye yetkili
olanlar. gerçekkişiler(bireyler), hükümet
dışı kuruluşlar ve birey gruplandır. Şıkâ-
yetçilerin, şikâyet ettikleri devletin vatan-
daşı olması koşulu aranmaz. Yanı, vatan-
daş olanların yanı sıra yabancılar. vatan-
sızlar, mülteciler gibı hukuksal statüsü ne
olursa olsun herkes şikâyet edebılir.
Şikâyetın konusu, AİHS ve protokol-
lerdeki hak ve özgürlüklerin. o devletçe
ihlal edilmesinden ötürü "mağdur** olun-
duğu ıddiasıdır.
Şikâyet, o dev letin kendi "yargı yetki
alanında" gerçekleştirdiğî tasarruflarla
sınırlıdır. "Yargı \etki alanı" sözünden
anlaşılmak gereken ise, sadece o dev letin
ülkesi sınırlan ıçınde değıl, ama yanı sı-
ra, ister hukuka uygun isterse de hukuka
• Bireysel şikâyet
başvurusu, Avrupa
Insan Hakları
Sözleşmesi 'nde ve
ikili devletin
tarafı bulunduğu
protokollerde
düzenlenen insan
haklarının, o
devletin yetkili
makamlarınca ihlal
edildiğini ileri sürmek
demektir.
aykın olsun, o devletin fiili/eylemli ege-
menliğinın geçerlıliği olduğu her yerdir.
(Komisyon ve mahkemenin buna ilişkin
yerleşık içtıhadının çok yakın tarihli ve
Türkiye ile de bağıntılı bir örneği için
bkz., Loızidou v. Türkiye Vak'ası, mahke-
menin "ilk itirazlar" üzenne verdiği hü-
küm, Vak'a No: (40<l993'435/514), hü-
küm tarihi: 23 Mart 1995).
Şikâyetçinin, şikâyetini yaptığı zaman
dihminde. mutlaka ileri sürülen ihlali ger-
çekleştıren o dev letin ülkesmde bulunuyor
olması koşulu da aranmaz. Önemli olan.
şikâyetçinin o devletin yargı yetki alanın-
da bulunduğu sırada gerçekleşen bir tasar-
rufla mağdur olmasıdır; şıkâyetçi daha
sonra. o ülke dışına çıkmış ve şikâyetini,
bulunduğu başka yerde iken yapıyor ola-
bılır. Bir ya da daha çok hak ihlalinden
sonra, komısyona, hemen de başvuru ya-
pılamaz. Şikâyetçinin önce, insan hakkı-
nı ihlal ettiğını iİen sürdüğü o devletin
ulusal hukuk düzenı içinde, hakkını ara-
ma. ıhlalı önleme. mağduriyetı gıderme
yoluna gıtmesi gerekir. Buna, sözleşme
sıstemı ıçınde. "iç-hukuk yollarının tü-
ketilmesi"denilmektedır. İç-hukuk yolla-
nnı tüketmek demek. şikâyetçinin. o dev-
letin hukuk sıstemı ıçınde düzenlenmış
bulunan hem "idari" hem de "yargısal"
başvuru olanaklannı kullanması demek-
İnsan Haklan.
ve
iı
Başvurusu
v.
Doc.Dr. M.Semih Gemalmaz
tir. Demek ki. iç-hukuk yollannı tüketme
gereginin önkoşulu, böyle bir hukuk yo-
lunun mevcut olmasıdır. Bu hukuk yolu
yoksa. ihlalın ardından komisyona doğ-
rudan başvurulabilecektır.
İç-hukuk yollannı tüketme koşulunun
sözİeşme organlan içtıhatlanyla belırle-
nen ölçütlere göre istisnası, yani bu koşu-
lun olası şikâyetçi bakımından aranma-
sından vazgeçilebilmesi, mevcut olduğu
düşünülen iç-hukuk yolunun "elverişli",
"etkin işleyen"'. "somut sonuç veren",
"makul say ılamayacak derecede gecik-
melereyol açmavan" niteliktebulunma-
ması halidir. Başka deyışle, iç-hukuk yo-
lu, sadece kâğıt üzennde bulunuyor, ama
işlemiyorsa ya da ışlıyor fakat zamanında
ve etkili sonuç vermiyorsa, artık bu koşul
aranmayacaktır.
İdari pratik
tkınci önemli istisna ise insan haklan
ihlallennın o devlette sıstemli.yoğun, sü-
rekli bir nıtelik göstermesi halidir, ki bu,
sözleşme hukukunda "idari pratik" kav -
ramı altındatoplanmaktadır. Digersöyle-
yişle, o devlette ınsan haklan ihlalleri bir
"idari pratik" halini almışsa. artık şikâ-
yetçi. ıç-hukuk yollannı tüketme külfe-
tınden de kurtulacak, doğrudan komısyo-
• Şikâyetin ilk ve
zorunlu adresi, Avrupa
Insan Hakları
Komisyonu'dur.
Şikâyet etmeye yetkili
olanlar, gerçek kişiler
(bireyler), hükümet dışı
kuruluşlar ve birey
gruplarıdır.
Şikâyetçilerin, şikâyet
ettikleri devletin
vatandaşı olması
koşulu aranmaz.
na başvurabılecektır.
Hatırlatmak gerekir ki. olası şikâyetçı-
ler bakımından, iç-hukuk yollannı tüket-
me koşulunun ıstisnasının söz konusu
olup olmayacağına karar verme hususun-
da bincik yetkili makam, bizzat AtH Ko-
misyonu'dur.
Aftı aylık süre sınırlaması
Komisyona şikâyet başvurusu için ara-
nan bir başka önkoşul ise şikâyetçinin, yu-
karıda anılan istisnalar hariç, ıç-hukuk
yollanm tüketmesine karşın, elde ettığı
sonuçtan tatmin olmuyor. mağduriyetinin
hâlâ gıderilmediğinı düşünüyor ise. iç-hu-
kuk yolunu kullanarak elde etmiş bulun-
duğu "nihai/son ve kesin karardan"
sonra, "altı ay içerisinde". şikâyetini ko-
misyona iletmiş olmasıdır Altı aylık bu
zaman sınırlaması kaydı, olası şikâyetçi-
lerin kesinlikle atlamaması ve gereken
önemli birkoşuldur. Çünkü bu, bir "hak
düşürücü" süredir: yani süre kaçınlırsa.
artık o husus komisyona bir daha şikâyet
edilemez.
Altı aylık sürenin işlemeye başlaması
ıçin, iç-hukuk yolunu ızleyerek elde edi-
lecek nıhaı ve kesin karann (ki bu, Türki-
ye bakımından yargısal ıç başvuru olarak
düşünüldüğünde. "Temyiz Mahkeme-
sinden" (Yargıtay. Danıştay gıbi) elde edi-
lecek hüküm anlamına gelir ve kural ola-
rak, temyiz hükmü yeterlı olup, "karar
düzeltme". "yargılamanın iadesi" gıbı
olası daha ötedeki usullerin işletilmesini
beklemeye ve buradan hüküm almaya ge-
rek yoktur) "öğrenilmesi" (hükmün söz-
lü bıldirimi: bu, başvuru için yetersızse,
yazılı hükmün ilgiliye ulaşması/tebliğ) ta-
rihı esas alınır.
Hasım, ilgili devlet
Bütün bu koşullar gerçekleştıkten son-
ra. olası şikâyetçi, komisyona gönderece-
ği şikâyet dilekçesınde hasım olarak sade-
ce ilgili devleti gösterecektir. Hakkı ihlal
edenler. büyük çoğunlukla kamusal yetki
kullanan "idari ajanlar"/kamu görevlı-
leri olmasına karşın, husumet onlann şah-
sına değıl o "devlete"yöneltilir.
Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'na
iletilecek bireysel şikâyet, yazılı bir baş-
vuru şeklınde yapılır. Buna ilişkin olarak,
komisyonca hazırlanmış bir matbu baş-
vuru formu vardır. O formdakı sıralama
içinde ve gerekli belgelerin örnekleri ek-
lenerek, iddialar ve bilgiler dilekçede ıfa-
de edilir. Türkiye hasım gösterilerek ya-
pılacak başvurularda Türkçe kullanılabı-
leceği gibi, komisyonun resmi dıllen ile
de dilekçe yazılabilir. Şikâyet başvurusu-
nu. kişiler, hükümet dışı örgütleryada bi-
rey gruplan. bizzat yapabilecekleri gibi,
bunu, atayacaklan bir temsilcıleri aracılı-
ğı ile de gerçekleştirebilirler.
(1jAynntılar ve AlHS. vd. belgelerin
Türkçe metinleri için bkz., M. S. Gemal-
maz. Temel Belgelerde İnsan Hakları.
İHD Yay. Nisan 1994, Temel Belgeler-
de İnsan Haklan Usul Hukuku: 1. İHD
Yav. Nisan 1995 , Temel Belgelerde lr.-
san Haklan Usul Hukuku 2, İHD Yav.
Mayıs 1995)
Yarın: Yasal temsilci
belirlemek
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇt
Artık Yeter BeL
"Denktaş Peron Olmamalı..." başlıklı "Ankara Not-
lan"n\n yankılan sürüyor. Bu konuda gelen ikınci mek-
tup, Kuzey Kıbrıslı bir okurdan. Okurun adı, açık ad-
resi var; ancak Denktaş ın zulmüne uğramasın diye
yazmıyorum. Okur mektubunda şöyle diyor özetle:
"Sevgili Ekmekçi.
Sana mertıaba demeyeceğim. Dilimizdeki Arapça
sözcükleri sevmiyorum. Ellerinı sıkar, gözlerinden
öperim. ;
Benim gazete, çanak-çömlek, çamaşır tozu vermi-
yor. Bize Aybar'/n, Nesin/n ekleri yeter. 21, 25 tarih-
li yazjlannız için 'işte gerçekler!' dedim, Manisalıya,
Mümtaz Hoca'ya, öbürlerine ders olurbelki.
Sevgili Ekmekçi, 1974yılında, Melbourne KTC (Kıb-
ns Türk Cemiyeti) Yönetim Kurulu adına 15 temmuz
günü, Ecevit'e şu telgrafı çekmiştim:
'Faşist Yunan cuntası ve onun Kıbrıs'taki kuklası Ni-
kos Samson'a gereken dersi vermenizi...'
Evet, aradan 21 yıl geçti. Oya Baydar haklı çıkti.
Ecevit, Denktaş, Nikos Samson yok bunlann birbirie-
rinden farkı. Şovendirler, diktatördürier. Hatta, bizim-
kindeyobazlık da var fŞeyh Nazım'ın dostu). Başımıi-
dakinin en büyük zevkı savaştır, kandır, barvttur. Onun
istediği haberier: 'Kıbrıs'ta, Ege'de kahraman Merj-
metçikle, Yunan piçleri arasında çıkan çarpışmalarda
şu kadar Mehmetçik şehit, şu kadar Yunan piçi ge-
bertildi...' '.
Ekmekçi kardeş, 1974 sonrasında neler başardığl-
mızı kısaca yazayım: İlk günlerde bocaladık, arkasın.-
dan ganimet furyası. Önce evler, arabalar, buzdolatn,
TV, gazocağı, koltuk takımlan vb. Arkasından tarla,
bahçe... 'Eşdeğer' dediler, 'tahsis' dediler, 'tasat-
rui'dediler, 'rüşvet' dediler; işgal mafyası kurdular,
Rum 'un malını bir güzel paylaştılar. O kadar yediler ki
Güney göçmeninin malını yutmakta zohanmadılar.
1974 yılında The Age gazetesinde şöyle bir haber
vardı: 'Kıbns'ta Rumlara üzüm taneleri kaldı (Baf'fr
üzümleri). Sanayi, turizm, narenciye, tanm Tûrklerip
eline geçti!'
Gelelim 1995'e: Sanayi yok, başımızdakiler 'Cah
çekişiyor' diyorlar. Turizm iflasta. Güney Kıbns 3 mil-
yon turist ağırlarken biz sinek avlanz. Bağ - bahçele-
rin dibine dan ektik. Üretim yok, tüketim çok. Biraz or-
manlanmız vardı (Yeşil ada yaptık Kıbns'ı). Onları her
yıl az az yakıyorduk. Bu yıl çok başanlı olduk. Binler-
ce dönûmü, milyonlarca ağacı üç günde yaktık. Lap-
ta'dan Alev Kayası'na kadar, bu güzelim tepelerartık
kel. Durum inan ki yürekler acısı. Evet, hepimiz suçlu-
yuz. En büyük suçlu Rauf Bey'dir! 1960'tan beriege-
mendirKıbns'ta. Türkiye'dekişahınler, buradakikomu-
tanlaıia el ele. Kıbns'ta makam çok, koltuk çok, tank
tüfek çok; ama itfaiye yok sayılır. Itfaiyemizin elindeki
araçlar 74 ganimeti. Yanı, Rumlardan kalanlar. En ye-
ni aracımız 7 yaşında. O da beğenmediğimiz BM he-
diyesidir. 27 haziranda bu güzelim tepeler, ormanlar
cayır cayıryanarken itfaiyemız yetersiz, organize sıfır.
Benimle oğlumun elindeki çapa kürek, kızımın, hanı-
mın elindeki dal parçası ılkel. Dumanlaria, alevlerte
boğuşurken şöyle düşündüm: 'Bu ağaçlar hepimizin,
Klerides ne olur yardım et bıze!' Ertesi günü öğreni-
yorum, Rum itfaiyesi alarmda. En modern araçlar Ye-
şil Hat'ta! Yardıma hazır. Denktaştan izin yok, yanıt
yok! Şunu sormak istiyorum Mustafa Bey:
- Denktaş ağacı, yeşili, insanı, Kıbns'ı sever mi?
Yok. Hep düşünüyorum, Rum itfaiyesine izin verse-
lerdi, bu kadar çok ağaç yanmayacaktı! '•
Ekmekçi, oldukça üzdüm seni. Yüreğine biraz su
şerpeyim; '86yılından beri heryıl 30 tane fide^dikiyö-
rum. Nadir Nadi, Muammer Aksoy (Ölüm gûnü İ Ey-
lül!), Hıfzı VeldetfBa/ıayeş/7/, ağacı, ormanı sevdirdh)
Uğur Mumcu anısına diktiğim ağaçlar var. Görsen
sevineceksin. Ne güzel büyüyoriar, toprağa kök saldi-
lar Evet, yangın bana geldi; ama yaktırmadım çocuk,-
lanmı. Bu yıl 60 tane dikeceğim 30'u Aziz NesinVn,
30 'u daAybar'ın anısına. (Kıbns'a gelirsen bana da uğ-
ra, seni konuk etmekten gurur duyacağım.) Ekmekçi,
sen 4 ayaklı domuzlarla uğraşırsın, Mumcumuz 2 ayak-
lı domuztarla uğraşırdı. Domuzu bana sevdirdin. Sev-
gilerimi, saygılanmı iletir, gözlerinden öperim.
Yaşasın Anavatan! Yaşasın Yavruvatan! Şükranlar
sunanz.
Artık yeter be!..
Ekmekçi, Aziz Nesin'ın teşhisi Kıbns'ta da geçerH.
Evet, en az yüzde 60'ımız öyle. Ama, bu yüzde 60'tn
büyük çoğunluğu Türkiye 'den gelen göçmenler ve iş-
sizlerdir. Geriye kalanlar, Kıbrıslı ganimetçi ve lat-
dır. Bugün, Kıbnslı TürkAvustralya, Ingiltere kapılann-
da. Umurunda mı Denktaş'ın!"
Kıbrıslı okurun mektubu, hem duygulandırdı hem
heyecanlandırdı. Çanak-çömlekçi basınımız adına da
üzüldüm. Koca koca yazarlann hiçbiri, mektupta be-
lirtilen gerçeklerin binde birını yazabildi mi? Varsa şd.-
venlik, yoksa şovenlik!
Bu nafta, Ankara'da bir çeşit "Kıbns haftası" yaşarv
dı. Çanak-çömlek basınının umurunda bile olmayah
görüşmeler oldu, KKTC Başbakan Yardımcışı Özker
Ozgür ile kimi Türk yetkililer arasında. Özker Özgür'e,
Lefkoşa Milletvekili Ahmet Derya, Magosa Milletve-
kıli Hüseyin Celal, CTP Partı Meclisi üyesi Kutiay Erk
eşlik ediyorlardı.
CTP'li Başbakan Yardımcışı Özker Özgür ile arka-
daşlan, "Kıbns'ta önce çözüm"dediler. Hikmet Çe-
tin, Erdal Inönii, Irfan Gürpınar, Mehmet Keçeci-
ler, Cem Boyner, Şinasi Altınel ile öbür görüşülen ki-
şiler, "Sizin gibi düşünüyoruz" dediler. Tansu Hanım'la,
Bülent Bey'le, Hacı Başbuğ'la görüşemeden Türki-
ye'den ayrıldılar. Göruşemedikleri Denktaşçı şahinler
miydi ne bileyim?
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDAN SAĞA:
1/ Güzel kokulu
bir tür helva. 2/
Çıkar yol, çare...
Türlü bitkılenn
yaprak ve kabuk- 3
lanyla kokulandı-
nlmış acımtırak
bir içki. 3/ Cevi-
zin yeşil kabuğu
veyaprağı...Tele- 6
fon sözü. 4/ Atın
başına geçırilen
dizgin ve süsler...
Kalın bükülmüş
sicim. 5/ Hücre...
Ucu yanık odun. 6/ Hububat
tozu... Issız. boş. 7/ Iran'da
tarihi bir kent... Yurdumuzun
batısında bir körfez. 8/ Algı-
lanan nesnelerin temel nite-
liği... Islam dinıne göre ha-
ram sayılan faiz. 9/ Metabo-
lizma ürünlerinden elde edi-
len antibiyotik.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Bir meyvr
e... Güneşın bat-
ması. II Halk dilınde babanın
kız kardeşine venlen ad... Av-
cının av beklemek için taş yığınlanndan yaptığı pusu. 3/ Sır-
tında büyük dikenlen olan birbalık... Taraf. 4/Odünç... Bir
soru ekı. 5/ Eskı Mısır'da güneş tannsı... Bilinç. 6/ Anado-
lu halklannın en eskı ana tannçası... Gündüzlü. yatısız. 7/
Üstü kapalı olarak anlatma... Slav alfabe ve yazısı. 8/ Halk
edebiyatında aruz ölçüsüyle yazılan şiir türlerinden biri...
Kımononun üzerine sanlan, daha çok ipekten yapılmış uzun
Japon kemeri. 9/ Halatta kayma> 1 önleyen bir düğüm bıçj-
mi... Unvan. 3