02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET OLAYLAR VE GÖRÜŞLEÎÎ 23 AĞUSTOS 1995 ÇARŞAMBA Şeriatın Kestiği Baş... Başlan kumda olanlar şenatm kestığı başı düşunemez, göremez. Toplumumuz bu kara dönemı de aşacak, uygarlığın paslanmaz kapılarını açacaktır. ÖZGÜN TÜZECANHukukçu B ır özdeyiş gıbı yıneler du- ruruz "Şeriaün kestiği parmak acflnazL" Duru- mu kurtannak, aykmlığı uygun gostermek, tepkıle- n önlemek ya da ışlemı ge- çerlı saydırmak ıçın Uygulama ya da yapnnmın dayanağı bulunduğunu kanıtla- mak, ınandıncı olmasa da bır kurala bağ- hlığını ve geçerlılığını savunmak ıçın Osnıanlı dönemınden kalma, dınsel ba- gımlılığımızla ılgılı dıl alışkanlıkJanmız- dan bındır bu soz Dınsel hukukuıi -ger- çekte dmle hukuk bağdaşmaz- yakınma- lan önleme, dırenmelen durdurma, gın- şımlen engelleme sloganıdır Şımdılerde de "Buna bir şe> denmez, katianacaksın, ses çıkarmajacaksuı, raa olacaksın, sine- ye çekeceksın" anlamında bır tur uyuştu- rucuolarak kullanılıyor Hukukabağlıîık- tan, adalete saygıdan ötede varsayımlara bağımlıhğın. eğılmışlığın ve ezılmışlığın, gıderekçaresızlıgınsoylemı Ahlaksalde- ğıl, dınsel bır özur Bu sözden esınlenerek şenatın kestığı başlara değinerek şenat tehlıkesını vurgulayacağız Yıllardıryazı- Iıp söylenenlere aldırmayıp ancak başlar kesıhnce uyananlara adıyoruz bu yazımı- zı Şeriatdedikleri ~ Osmanlı dönemınde baş kaldıran. soka- ğa dökulen, Saray'a saldınp padışahlan "alaşağT eden, tahta çıkaranlar da "Şeri- at isterük!" dıye Istanbul'u ayaklandın- yor, Anadolu'yu dalgalandınyordu Ata- türk'ün oldunılmesını öngoren fetva da "şeriata karşı gektiğT gerekçesıne daya- nıyor, Kurtuluş Savaşı'nı durdurmak ıste- yen ısyanlar da "şeriat adına" başlatılıp sûrdürüluyordu Yenılıklenn. bılımm ve özgurluğün karşisına dıkılen ya da karşı guçlenn ışlenne geldığı ıçın oyle gösten- len şenat, bır dın. daha doğrusu bır Islam kaynağı ve gerçeğı olmaktan çok, yorum kapılan çıvılenen ınanç evrenınde, bağ- nazlann elınde bır "İslam öcüsü" gıbı ta- nıtılıp sunuluvordu Kımse karşı çıkamı- yor, İamse bır şey söyleyemıyordu Artık hukuksuzluklar zorbalıklar, kötulukler hep şenat adına yapılıyordü Bukaradö- nem, cumhunyetle sona ermıştı Huku- kun ve genelde bflimin üstfinlük ve ege- menliğL dın adınaişlenen kötütülderi dur- dunnuş; dıni, vicdan tahündald özgün ye- rinde saygınlığryla baş başa bırakmıstı. Gerçekte Kuran-ı K.enm den kaynaklanan dınsel kurumlann tümunun adı olan şen- at, demokrasılere karşın saltanatlannı sür- dürmek ısteyen yönetımlenn zoruyla yay- gınlaşmış ve olumsuz etkılenyle yaşamı karartmayabaşlamıştır Sonyı1larda Türk- tslam sentezıyle guç kazanan dıncı anla- yış (köktendıncılık) egemenlık kurma ça- balannı hızlandırdıkça karşıtlıklan onle- mek ıçın dınsel kaynaldı her şeye şenat denmeye başlanmıştır Gunümüzde "Din dev leü, dıncı de\ let, dın kurallany la >öne- tflen de\let; usu, bilimi, hukuku \adsryan, laikliği dışlayan jönenın türu \e bıçimi" anlammın karşısına "Allah, Kuran, din, Fevgamber" dıye çıkanlan şenat, dının katı, acımasız, ozundekı bırleştıncılık ve sevecenlığe aykın, her bıçım ve yöntem- le uygulanıp gerçekleştınlebılecek dınsel yonetımı anlatmaktadır Dın lıdennın buyruklandır Allah adına davrandığı sa- vıyla yururluğe koyduklandir Güçlenn en buyuğu. en karşı konulmazıdır Gozda- ğı, yakma. öldurme (nasıl olursa olsun) gereklı ve geçerlıdır Şenat adına yapılan her şey kutsal göstenlmekte, eleştın ve tepkıler dınsızlıkle suçlanmaktadır Uğur Mumcu'nun cenaze törenınde (Süleyman Demirel o günlerde Umre'deydı) dınsel te- röru kınarken şenattan soz edenler, gen- cı medya, sozde dındar kımı şenat tellal- lan ve yaygaracılannca karalanmışlardı Ov sa kımsenın Allah'a, dın ve pe> gambe- re bır dedığı yoktu Sahte dındarlara, dın adına cmayet ışleyenlere, ışletenlere ve olaylara seyırcı kalanlara ıdı tepkıler Bun- lardı şenatçı olanlar Şenat bugun ancak 8O-85'ı yaşamla ılgılı olan dın kurallanm degıt, değışmezlığı nedenıyle çağdışı kal- mış anlayışı sımgelemekte, aydınlanma- nın başlıca engelı sayılan sınırlama ve kı- sıtlamalar olarak algılanmaktadır Kımı dın sömuruculen, oldurmek ıçın hedef gosteren özürlü ve bozuklar, Atatürk'e, cumhunyete, hukuk devletıne, laıklığe saldıran bağnazlar, eylemlennın dayana- ğı olarak şenatı öylesıne dıllenne pele- senk ettıler kı, şenat artık katılığın gen kalmışlığın, us ve hukuk dışılığın, vahşe- tın kaynağıdır Yoksa kımse dınsel değer- ler ve yücelıkler olarak algılamamakta, bunlan kötulemek ıçın de kullanmamak- tadır Islam hukuku kapsamında aynntılany- la değınmek olanağı bulunmasına karşın (kımı mıras davalan dışında) hıçbır yara- n kalmadığı ıçın uzennde durmadığımız bölümlennı geçıyoruz îslam hukukunun öylesıne rutkunlan, dûşkunlen, hastalan aramızda kı bılgılendırmek anlamsız kal- maktadır Öyle Osmanlı sevdalılan var kj doğruyu benımsetmemız duşünulemez Şımdılerde rektorluk yapan bır anayasa profesöru Anayasa Hukuku kıtabında "tnsan hayır ve şer için yaraülnuşür, dün- ya bir sınav yeridir'" demektedır Böyle kımselere ne anlatsanız, ne yazsanız boş- tur Kımi avdınlanmız Suudı ktlıcıyla uyanmış görunmekte, kimileri de " şenata saygı' ıstemek olçüsüzlugunde bocala- maktadıriar. Bır parti genel başkan yar- duncıa, "tepkılenn tslam dınıne yönelık oldugunu" söyleyecek kadar şeriata yan çıkmaktadır, şenaün \e şenat adına yapı- buılann biiuunesine karşın! Tanhın acı or- neklen belleklerdedır Kokenı tartışmalı "şeriat" sözcuğunun, tartışmalı ıçenğının uzennde duracak değılız Onemlı olan, gûnümuzde nasıl algılanıp uygulandığı- dır Şenat ısteyenlenn neyı amaçladıkla- n. neyın ayırdında olup olmadıklandır Genelde çıkar ağır basmakta. kımı aydın- lar yararlan ıçın şenatçılarla bıle bıle ış- bırlığınegırebılmektedır Hac davetlen ve akçalı destekler bırçok şeyı unutturmak- tadır tşteşeriat Yıllardır ınsan haklannı, hukuku, dev - letı, cumhunyeti demokrasıyı laıklığı, Turkıye'yı Türkıye yapan ılkelen. avakta tutan kurumlan savunanlann (baştaCum- hunyet gazetesı yazarlan ve kımı aydın- lar) haklılıgının anlaşılması ıçın bır yılda başı kesılen 142 kışı ıçınde 4 Türk yurtta- şının bulunması mı koşuldu' Çol zından- lannda sıra bekleyen 40'a yakın Tûrk'ün gelecegıyle ılgılenmek ıçın acıyı mı tat- mak gerekırdı' Atarurk ve laıklık karşıtı bır ogretım üyesının aracı olarak gorevlen- dınlmesının anlamı nedır9 Oldu olacak Naim Hoca, Kıbnslı Hoca, FethulUh Ho- caefendi ıle Necmettın Hocabırlıkte gıtse- ler daha çok başan(')saglanırdı Olanak- lan ve çevresıyle yaptıklan bılınen, kravat takmayan. kadın elı sıkmayan eskı bırkurs hocasını Cumhurbaşkanlığı 'nda \e Başba- kanlık'ta"kabuletmek"en azındahonun doğrulanması anlamına gelmez mı' Önce- kı yıl, Suudı zındanlannda çunımeye bı- rakılmış vakınlanna ılgı ıstemek ıçın ge- lenlenn gunlerce Çankaya sırtlannda bır otobus ıçınde bekletılmelen unutuldu mu9 Şımdı, çok kımse, olayın ınsanlık \e hu- kuk boyutunu da tartışıp savunmasız yar- gı, ölçusuz yaptınm, çağdışı yöntem uze- nnde durmuyor, sonucun duygusal yönûy- le uğraşıyor Ağırlık venlen, şenatın ken- dısıdeğıl sonucudur Şenat ıştebudur Ül- ke neresı olursa olsun ınsanlık hangı du- zeye gelırse gelsm yönetım nasıl yapıla- nırsa yapılansın binlerce yıl öncesinin or- tamı ve koşuHan değişnıemişçesine o gü- nun kurallan. ustelık kendı dınsel anlayış- lanna gore, uygulanacaktır Baş kesme bu da Sıvas'ta sanat. duşun ve yazın adamla- nnı yakmak, Samsun'da uzun etek gıyme- yen anne-kızı, Gumüşhane'de Danıştav Anayasa Mahkemesı ve Barolar Bırlığı kararlanna göre gorevını yapan Baro Baş- kanrnıöldürmek.kızlanmızıgereksızbı- çımde ortunmeye (çarşaf. başortusü, pe- çe), erkeklenmızı sank gıymeye zorlamak nedır9 Kubiby olayı ne ıdı7 Nurculuk, Su- levmancılık, tankatlar nedır9 Şımdılerde tehlıkelı oyunlan sahneyekoymanın ama- cı nedır' Şenat, baş kestıren değıl, baş ke- sendır Basımevını engelleyen, Kurtuluş Savaşı'na karşı çıkan odur Kımı gun ka- ra giysı, kımı gün beyındekı sank, kımı gün sılah, kımı gün kılıçtır Kımı gun bom- badır Şenat yalnız uyuşturucu nedenıvle baş ıstemıyor "Baş" gundeme gelınce "parmak"unutuldu Şenat, kol kesme, taşlanarak oldurme yanında, ınsan onu- ruyla bağdaşmayan nıce ağır cezalar da öngörüyor Bunlaryenı konulmadı Once- den de vardı, bu gıdışle var olacak, ülke- mızde de uygulanması gündeme gelebıle- cektır Yalnız başa gelınce. karşılaşınca değıl, her zaman karşı çıkılması gereken bır durumdur Kımı sıyasetçıler, tanhsel bılgılerden yoksun olduklannı kanıtlarcasına, "faıOdi- ğindeğerinıbUnıek''tensozedıyorlar Gu- naydın1 Bunu soylemek ıçın Suudı kılıç- lannın çekılmesı, cellatla röportajlann ya- yımlanması mı gerekırdı7 Bakanlıklarda kadrolaşmalar surdurûlurken kımı valıler ve yuksek yargıçlar hacca göturülürken Oğretım Bırlığı Yasası sav saklanırken unıversıtelerde tankatçılarorgutlenırken Sayıştay'da başkanlık tartışmalan çırkın- leşırken yönetımde, yargıda, emnıyette laıklık ve Ataturk karşıtlannın arttığı ko- nuşulurken "kanlı geçjş"ten soz edılır- ken sankı sıkıntı \ armış gıbı, dınını en öz- güryaşavanlann ulkesınde Başbakan, "Ne nnrthı Müslünumm, berkes Müsluman ol- duğunn çekinmeden söyteyebilmeli- dir"derken (Malatya ve Gıresun konuş- malan) fîgüran ve seyırcı durumuna du- şenlenn bır şey söylemeye hakkı olamaz Sekız yıllık öğretıme geçmeyı gecıktıren baskı. ımam-hatıp okullannın durumu, kı- mı camılenn bır partı kolu gıbı çalışması ortada ıken ızleyıcı yennde kalanlar ne ya- pabılır7 Şenat artık kol gezıyor Şenat yö- netımındekı ülkelen bılen halkımız, zo- runlu gereksınımlen \e kurumlan bırakıp "İmanvhatip lisesi isteriz!" pankartlan açabılıvor(Pamukova'da) Buyolla herye- re gırmek olanaklan yaratıldı da onun ıçın Şenat, Turkıye'nın karşısındadır Şenat, Arap mıllıyetçılığının kalkanıdır Suudıle- nn, topraklannı ABD kadın askerlen bek- lerken dın dıktatörluğunü sürdurme araç- landır Şenat kımı yerde kımı gun seçım- dır, karardır, kadrodur Kımı gün dendır (kurban densı), paradır, bankadır Kımı günbırpartılı. bırpartıdır Yardım parala- nnı araklamaktir Iktıdara gelmek ıçın bo- lucuyle, yıkıcıyla mandacıyla, Kürtçüyle ve 'numaraa cumhuriyetçi'yle cılveleş- mek. anlaşmak ve oynamaktır Kımı gun Alevı-Sünnı çatışmasıdır Akıl ve bılım dışılıktır Tekkedır, zavıyedır, dergâhtır (Aczmendıler) Tankattır, sıyasette tıca- rettır Abdülhamit Derviş Vahdeti. Vab- • Arkası 6. Sayfada ARADABIR HALtT ÇELENK Yanlış Olan Ne? Suudı Arabıstan'da uyuşturucu kaçakçılığı suçun- dan dort Turk yurttaşına şenat yasalanna gore olum cezası venlmesı ve ınfazlann kılıçla yap4İması ulkemız- de ve yurtdışında buyuk tepkılere neden oldu. Ulus- lararası Af Orgutu, yargılama yontemı uzennde du- rarak ve sadece ıkrar anlatımına dayanılarak sanık- lara olum cezası venlmesını ve cellatlara kelle başı- na prım odenmesını eleştırdı Kımı çevreler/nfaz/ann yöntemıne karşı çıkarak kılıçla ınsan oldurulmesının ılkellığını ve vahşılığını on plana çıkardı Yine yayım- lanan kımı yazılarda, uygulanan şenat yasalannın çağdaşlığı ve demokratık ılkelerle bağdaşmadığı dı- le getırıldı Kımı sıyasal partıler de konuyu bır polıtı- ka malzemesı olarak kuilanma yoluna gıttıler Suudı Arabıstan ınfazlannın bır polrtıka aracı ola- rak kullanılması dışında yapılan eleştınlerden kımıle- nnın haklı ve yennde olduğu kuşkusuzdur Gerçek- ten Ceza yargılamasında sadece sanığın ıkraryollu anlatımlanna dayanılarak hukum oluştunılması ka- buledılebılecekbıryontem değıldır Çunku sanık, çe- şrtlı baskı ve tehdıtler altında ıkrarda bulunabıleceğı gıbı başkasını kurtarmak amacıyla da bu yola baş- vurmuş olabılir Şenat yasalannın çağdışı duzenlemelerden oluştu- ğu, bu duzenlemelerın demokratık ılkelerle, çağdaş ceza hukuku sıstemıyle uzaktan yakından ılgısı bu- lunmadığı bır gerçektır Çağımızda, Turkıye dışında, Avrupa Konseyı'ne bağlı devletler, yasalanndan olum cezasını kaldırmışlardır Amerıka Bırieşık Devletle- n'nın 51 eyaletınden 39'u da bu cezayı yasalanndan çıkarmışlardır Bu ölumler, yapılan bılımsel araştırma- lar sonunda bu cezanın çekındıncı bır yonu olmadı- ğını saptamışlar ve onu ınsanın temel hakkı olan ya- şama hakkına aykın bulmuşlardır Bu açıdan çağdaş dunyada şenat kurallannın kabul gormesı olanaksız- dır Yontem konusuna gelınce, olum cezası tanhte ıp- le asılarak, kurşuna dızılerek, gıyotın kullanılarak, elektnk sandalyesıne oturtularak, recmedılerek de- ğışık bıçımlerde uygulanagelmıştır Bır pıyano yapım- cısı olan Dr. Guillotine, kendı adı venlen gıyotını bul- duğu zaman bu aletın olumu en kısa zamanda ger- çekleştırdığı ılerı surulerek bu yontemın ne kadar ın- sancıl olduğunun propagandası yapılmıştı Bu bırza- ferdı(!) Gerçekte, ınfaz şeklının yanı ınsan oldurmenın ın- sancıllığını duşunmek ve bunu tartışmaya açmak ın- sancıllığa temelden aykın ve ınsan haklannın yaşa- ma hakkının yadsınmasından başka bır şey değıldır Yapılacak şey, Batı'da olduğu gıbı soruna temel bır çozum getıımek ve caydıncılığı olmayan olüm ceza- sını kaldırmaktır Şenat kurallarının çağdışılığı açıktır, tartışmasızdır Suudı Arabıstan'dakı vahşıyane ınfazlara karşı çıkıl- malı, bunlaronlenmeyeçalışılmalıdır Amahedefi şa- şırmamak, sorunun çozumunun, olum cezasının kal- dınlmasında yattığını unutmamak gerekır NOT: Cumhurıyet'ın 117 1995 gûnlü sayısında 4 sayfada "Anayasa Ihlal Ediliyor" başlıklı yazım- da 4 sutunun 1 paragrafında RP ve sağ partı- ler" sözcuklennden onceyazıdabulunan "24/son. maddeye gelınce" ara başlığı hernasılsa çıkmış ve RP ve sağ partılerın anayasanın 2. maddesı son fıkrasının kaldınlmasını ıstedıklen şeklınde yanlış bır anlatım ortaya çıkmıştır Dûzeltır, ozur dılenm Global değişim ve yeni ülkeler düzeni MUZAFFEROZSOY £/»«*/! Tumgeneml Akdenız geçmışm, Atlantıkgunumuzun, Pası- fik ıse gelecegın okvanusıtdur John Hay D unyamız hızlı bır değışım ıçınde yenı bır çağa gırmek uzere Onümüzde, uygarlık tanhının en onemlı on yılının etkıleme süre- cı başlıyor Akıllara durgunluk veren yenılıkler, görulmemış ekonomık olanaklar, şaşırtıcı sıyasal reformlar ve kultürel yenıden doğuş, bu donemde bırbınnı ızleyen trendler halınde bızı 2000'den ayınyor tktısatçı ve sosyal bır düşunur olan Kennettı Bouküng; ınsanlık tanhının, onemlı bır donemı ıçınde olduğunu söyluyor Bouldıng, "İnsaney- lemlem leflgiliistatistik dizilerine balolırsa insan- hk tarihini yaşad^unız sfirece ikiye böferiz" (1) dıyor Bu çarpıcı savdan hareket edıldığı zaman, ın- sanlık tanhı, ıkı büyük uygarlık yaşanösı ıçınde görulebılır Bunlardan bın tanm uygariığı, obu- ru sanayı uygarlığıdır Tanm uygariığı, on bm yıl önce (MÖ 800) baş- lamış ve bın yıl (1650-1750) yeryüzünde ege- menhğını surdurmüştur Bu tanhten sonra, tanm uygariığı hızını yntırmeye başlamış ve yennı sa- nayı uygarlığina bırakmıştır Ikıncı büyük savaş- tan on, on beş yıl sonra da bu uygarlık, ulaşabı- leceğı en yuksek noktaya vannıştır Boylece, sa- nayıleşmede 300 yıl kadar dunyaya egemen ol- muş, sonra o da genlemeye başlamıştır Kısacası, yenı güçler, yenı şoklar; sanayı uy- gariığı yenılgıye uğrayarak dünya egemenlığını yenı doğan ve yukselen güçlere teshm ederken bı- zı bekleyen, gıderek de yoğunlaşan güç mücade- lelen olmuşrur Bugün, değişim şafağı sökmektedır Dünyayı bır butün halınde tutmuş olan tüm guç yapısının, şımdı çozulmekte olduğu gorulmektedır Yapı- sında radıkal farklılıklar bulunan bır başka guç şekıllenmekte ve bu, ınsan toplumunun her du- zeyınde yer almaktadır (Uçuncu dalga uygariığı) Yenı gucun bu şekıllenme bıçımı, dunya ülke- lennı ıçınde bulunduklan tıcan, ekonomık ve kul- turel ılışkılerden dolayı yenı bır düzen eksenın- de toplama olanaklan vermektedır Yeni ülkeler düzeni Sanayıleşme ve modemleşme ılerleyışlen dık- kate alındığmda, 21 yuzyıldakı ülkeler düzenını şu beş grupta toplamak doğru olacaktır Bunlar - Endüstn otesı ülkeler (ABD Japonya, AT, Kanada ve BDT'nın Avrupa bölümu) - Endustnyel ülkeler (Çın, Hındıstan, Pasıfık devletlennın bır bölümu, Turkıye ve BDT'nın Asya cumhunyetlen) - Geçış dönemınde endustnyel ülkeler (Arjan- tın, Brezılya, Şılı ve öbürlen) - Endüstn öncesı ülkeler (Asya, Afhka ve La- tın Amenka) Genelde bu gruplaşma, geçış dönemınde (en- dustnyel ve endustnyel öncesı) ülkeler olarak, dünyanın ıkı kutupluluktan ekonomık çok kutup- luluğa doğru yönelış trendlennı gösterecek bı- çımde olacaktır Geleceğe kısa bir bakış Geleceğe bakışı, gerçekçı bır bıçımde şekıl- lendırmek çok guçtür Burada esas sorun, dunya- dakı guç devnmının yaratacağı genış alanın han- gı ekonomık anlaşmalar, ittıfaklar ve ortaklıklar- la doğruya yakın bır bıçımde doldunılmasmın saptanmasıdır Anlaşmalar. bu yönde bazı ku- ramsal (teonk) kavramlara bına edılebılır Bu amaçla varsayımlarda (hıpotezlerde) ele alınacak esaslann ıçınde bulunan yaşamın temel gelışım- lennı ve değışımlennı kavraması gereğı bulun- maktadır Futunstler kehanetle uğraşmaz Taylor-1992'de, 2010'da dünyanın yenı bır ul- keler duzenıne geçeceğını söylemektedır Bu, dunya çevresının 2010'da nasıl olabileceği yo- lundakıbırtahmındır Butahrrun, 20 yuzyıltrend ve olaylannın sonuçlan ıle oluşum halındekı trendlenn, yazar tarafından yapılan yansımasına dayanmaktadır Taylor'a göre, 21 yüzyılın ılk on yıllanna aıt çevrelen, 2005 ve 2020 ötesındekı yıllarda ola- bıleceğı şeklı ıle evnlen bır ülkeler hıyeTarşısı üs- tuneınşaedılecektır Gerçekten20 yüzyılda, kla- sık sınıflandırmada kullanılan, daha gehşkın, ge- lışmekte olan, az gelışmış gıbı tanımlamalar, 21 yuzyıl dunyasındakı bır ülkeler sıralanmasını ta- nımlamakta artık yetersız olacaktır Bu neden- le, bütun ulkeler kendı modemleşme ve sanayı- leşme tenmlenne göre sıralanacaklardır Bu du- rumda, dünya toplumunda ya da ulkeler aılesın- de her ulkenın brr statüsü meydana gelecektır Statü sahıbı olmak. her ülkenın değennı yuksel- tecek ve her bınnın ulusal hedeflere kaymasını sağlayacaktır Ekonomidekı bu zarun kayişlar ve kümelen- meler. 2000 ötesınde yenı güç merkezlen mey- dana getırecek, gelecegın bu büyuk guçlennı Pa- sıfık kuşağına yerleşOrecektır Bunlardan Japonya, kuşağm en gelışmış ülke- lennden bındır Çın ve 4 Kaplan, buyuk bır kul- türun mıras sahtbı olarak Doğu Asya ve Gune>- doğu Asya da dünyanın en hızlı gelışen ülkelen- dır Pasıfık kuşağında Sovyetler Bırlığı'nın de hıs- sedılır bu ağırlığı bulunuyor, ulkenın Sıbırya kj- yısı, Pasıfık boyunca Alaska'dan Japonya'ya ka- dar 2 200 mıl uzunluga sahıptır Bolgede, yenı guçlenn durumu ve Rusya"nın buyuk asken ımkânlannın statıkleştınlmesı, ABD'nın polıtık. ekonomık ve asken durumunun tum ycteneklenyle muhafaza edılmesını gerektı- nyor Bu nedenle, Bırleşık Devletler, çeşıtlı yön- lerdekı araştırma çalışmalannı, genış venlenn ışığı altında bırtakım varsayım analızlenne yonel- terek, kendı güvenhk boyutlannı, sıyasal ve stra- tejık bır konsey ıçınde saptamaya çalışmaktadır lşte bunlardan Rusya ıçın yapılan üçlu bır kom- bınezon Nüfus ve yüzölçumu bakımından en buyuk en- düstn ulkesı olarak sınıflandınlabılecek ılk ulke, birfederasyon bıçımınde. Moskovaetrafindatop- lanan, Egemen Devletler Bırlığı EDB/USR ola- bılir Bu yenı demokratık konfederasyonda, eskı cumhunyetlerden bır kısmırun bır araya gelme- sını sağlayan olgu, başlıca hercumhunyetın ken- dı egemenlığmın buyük bır parçasını muhafaza etmesıdır Bu bıranlamda, Bırleşık Devletler'ın federal hukümete karşı ıçınde bulunduklan ılış- kıye benzemektedır Ikıncı ulke, yıne bır konfederasyon olan yüzöl- çumu ve nufusu EDB'nm yan buyükluğune sa- hıp, marjınal olarak da endustn-otesı olan Ukray- na'dır Kıev'de odaklanan bu ulkeye, Sosyal De- mokratık Cumunyetler Bırlığı SDCB adı venle- bılir Genelde. SDCB bazı eskı sosyalıst/komu- nıst refah programlannı demokratık bır hükumet- te sürdurebıleceğıne ınanan ülkelerden oluşacak- tır Üçuncu ulke de bır konfederasyonda eskı Sov - yetler Bırlığı'nın Kafkasya'dakı cumhunyetle- nnden teşekkul edecektır Bu yenı ulkeye, Bağım- sız Devletler Bırlığı adı venlecektır Endüstn on- cesı bır yapıya sahıptır, konfederasyonun merke- zı ıse, Baku ve Tıflıs arasında değışecektır Burada ılerı sürulen düşuncelenn dayandığı varsayımlar da genelde, gelecek yüzyılın ılk ıkı on yılına taşan görelı bır banş donemıne ızın ve- recek nıtelıkte kabul edılmıştır Uluslann yenı tasrufmde, dunya de\ letlen, ye- nı bır uluslararası polıtık ve sosyal ılışkıler kalı- bı ıçınde de bırbırlenyle ılışkılennı kaybetmeye- rek, ıkı kutuplu polıtık ıdeolojıye dayanan super guç etkınlığının yokluğunda gelecek yüzyılda da bır güç naklı surecını yaşama olanaklannı bula- caklardır Yanı bu çerçevede, daha çok kutuplu bır dunya ve daha çok vurgulanan bır ekonomık ıde- olojı söz konusudur Kuresel gucun naklı, 20 yy super guç çehresi- nı gıttıkçe değıştınp yenı bır dev letler manzume- sının kurulmasını sağlayarak 2010-2020'ye ka- dar uluslararası ekonomık yapısını buyuk bır ola- sılıkla VVashıngton, Berlın Pans, Sıngapur, Tok- yo, Pekın ve Moskova arasında dönuşumlu ola- rak gerçekleştırecektır Bu evrede, dünyanın bu- tun devletlen, devlet olarak kalacak, hıçbın her- hangı bır bölgesel veya ulke ötesı organızasyon ıçın ulusal egemenlıklennden vazgeçmeyecek- tır PENCERE TARTIŞMA Selam, Türkiye'nin aydınlık geleceğine... OCZALA KAHKKILICI TRANS " * " «•» KAÇKAK BEKÂB 301 d ( 0 212) 293 91 95 16/4 BBTOĞLü " ( 0 212) 252 30 39 Ogzala 1 6Agustoi akşamı Nıhayet gazetelen okuyacak zamanı bulmuşum Gazetenın bınncı sayfasmı çev ırdığımde. karşıma neredeyse tam sayfa bır reklam çıkıverdı, yanm sayfası buyuk puntoyla yazılmış "Sdam, Türkiye'nin aydınhk geleceğıner Bırden ırkılıyorum Bır gunde neler değıştı acaba Turkıye'de' Yoksa u sosyalizmin bavTagını Medh'e mi diktik" de ış guç arasında habenm olmadı Hemen metnın altına bakıyorum TC Başbakanlık Ozelleştırme ldaresı Başkanlığı Metmde de KlT sıstemının "100 trilyon lirayı bulan zararlan" karşıhğı yapılabılecekler sıralanıyor Sonuç "ÖzeHeştirme, Türkiye'nin mdınhk geleceğine gecış demektir.: Reklam metnı yazarlannın "esin kaynaldan'nın genışlığıne bır kez daha hayran oluyorum Yaklaşık yırmı yıl genye, 22Kasım 1976'ya gıdıyorum YerAnkara (Dılşad Düğun Salonu), Türkıye lşçı Partısı'nın ıl temsılcıler toplantısı yapılıyor Açılış konuşmasını bıtınyor Genel Başkan Behice Boran: "Selam Türtaye'nin aydınlık geteceğine.'' (Inanmayanlar ıçın not Konuşma metnı ıçın bkz TİP, Selam Turkıye'nın Aydınlık Geleceğine, Turkıye lşçı Partısı Yayınlan, No 8 lstanbul, Ocak 1976 ) lşte sıze enıne boyuna-tartışılması ve yanıtlanması gereken yığınla soru Türkiye'nin sosyalızm tanhınde onemlı bır yen olan Turkıye lşçı Partısı'nın genel başkanının, yaklaşık yırmı yıl once kullandığı - ve partmın de sahıplendığı- bır sloganın, ancak yırmı yıl sonra, 1995 Turkıyesı'nde kıtle ıletışım araçlannda (medyada) boy göstermesıne üzulmeh mı, sevınmelı mıy Turkıye'yı aydınlık geleceğine göturecek araç olarak "özeBestinne''nın bulunabılmesme ne demelı 7 Turkıye'dekı sosyalızm mucadelesıne omrunu vermış Boran'ın sozlennm, yaşasaydı on saflarda karşı çıkacağına kuşku olmayan "özeUeştirme"nın sloganı olarak kullanılmasını nasıl yorumlamalı7 "Özeüeştirme' > 'nın sınınnm sadece kamu ıktısadı teşebbuslennın değıl, ınsanlann göruşlenmn, duşuncelennın de ustunden geçeceğınm a>Timına varmak ıçın sadece sozcuklenn, sloganlann değıl, kışılenn de "özel çıkar n ıçın kullanılmasını mı beklemelı 7 Bır sıyasal partının, Turkıye'nın sıyasal yazınında yennı almış olan sloganını reklam kampanyasının sloganı olarak kullanmaya kalkışmanın, Turkıye'dekı ^•aratıa dûşünce"nın gıde gıde bır arpa boyu yol gıtmış olmasının faturasını kım(Ier)ın odemesı gerekıyor7 TUNÇTAYANÇ DinlenceL. Uç yılda bır gun bıle tatıl yapmadığımı bılen dost- lar sıkıştınyorlardı - Sen bıraz dınleni. Insan kuşkulanıyor, ıçın ıçın soruyor Neden tatıl ya- pacakmışım? Çok mu kotu gorunuyorum? - Neden dınlenecekmışım? - Uygar ınsan tatıl yapar Gâvuhann aklı yok mu?.. Dınlence guç ıstıfı, eneqı bınkımı demektir Al başı- nı gıt bıryere, başını dmle! Soytemesı kolay: Al başını gıt!. Oysa eskı zaman bılgesı tatılde dınlenemeyen dos- tuna ne demış "Gıttığın yere kafanı da gotünjrsen tatıl yapamazsın1 " Ustelık şu günlerde 'baş' deyın- ce 'kafa' kafa deyınce 'kelle' çağnşımından kurtul- makolanaksız . Çaresız, dınlenceye başını da gotureceksın!. • Kımı zaman ınsanın değıl devenın bıle başı govde- sıne, dert olabılir, Tevfik Fikret'ın unlu masalındakı gıbı Vaktıyle bır devenın, bır başı varmış Insanlar şaştıklan ve ınanmadıklan olaylar karşısın- da "devenın başj" demıyorlar mı'' Ama ne de olsa devenın başıyla ınsanın kafası arasında bır aynm yapmalıyız, kışıye ne oğut venlıyor 1) Al başını gıt1 ; 2) Kafanı dınle1 < 3) Hıçbır şey duşunme1 ' Bence bu uç oğut bırbırıyle çelışiyor; başını alıpta- ttle gıden kışı, kafasını dınledığı zaman duşunuyor demektir ', Hem ne demek "duşunme! " * Sankı tatıl dışında çok duşunen insanlarmışız gıbi kafayı dınlendırmekten soz açıyoaız Oysa kafa tem- bellığı bızım toplumda yaygın ve salgın bır hastalık sayılır , • Bernard Shaw demış kı "Sen gunde uç saat duşunduğum ıçın dâhı ol- dum> " Vietnam Kurtuluş Savaşı'nın efsaneleşmış kahra- manı General Giap, emeklı olduktan sonra muzığe merak sannış Bu konuda bır gazetecının sorusuna verdığı yanıt ılgınç "Benım yaşamım gunun 24 saatınde 'duşmanı yurdumuzdan nasıl kovanz'' 'dıye duşûnmekle geç- tı Bu arada neler yıtırmışım? Müzığe bu yûzden geç başladım " Duşunmek ve muzık Eskıden yazı yazarken pıkaba bır plak koyardım, fon muzığı gıbı gelırdı bana... NadirNadi: "lşte ben bunu yapamam "demıştı, "muzık çalar- kençalışamam ." Nadır Bey melomandt, muzık çalarken muzığı du- şunuyordu • Geldık yazının sonuna Bu kadar laftan sonra anlamışsınızdır, tatıle çıkıyo- rum, bır haftalık dınlenceye Dınlenebılecek mıyım'' Başımı, kafamı ve kellemı de bıriıkte gotunjyorum, ama bu konuda derdım yok, yapttğı ışle ınatlaşan ve dınlenceyı sorun yapanlardan değılım \ssos HOTEL NAZLIHAN Cuma-Pızar (2 Gece): Standart odada 2.150.000 TL. Balkonsuz ön odada2J50.000 TL. Bılkonlu ön odada 2.750.000 TL. P.tesi-Cuma (4 Gece): Standart odada 5.600.000 TL İki kişilik odayı paylaşan 1 kişi yarım pansiyon Otel Disco'suna giriş ve birinci yerli içki ücretsiz İSTANBUL tRTtBAT BÜROSl TeL» 212 250 94 45 -25071W OTELTH. 0 286 7217064 IHOFl AM» riWF CO ATATÜRK VE BARIŞ KONSERİ - 2 HARBIYE AÇIKHAVA TIYAT«OSU SAAT 20 00 BAfT TEMIN YERLERI • ADD İSLHNUlMBKEZMEa 1EI |O212) 272 62 U • A D D »OICOY..&MOKOY ŞUMSI • VtUKORAM* GIŞaaD (1MC5IM SLMCIYE . (TIA5 SltsCM» GtŞES» h v y v 200OOOTL d>r MBBHOTHM(ÇM(OCA Orman, Denız, Sessızlık, Havuz, Plaj. Cuma-Pazar 2 gece 3 gun Oda+Kahvaltı 2 kışi: 3 500 000,- TL Pazar-Perşembe 5 gun Oda+Kahvaltı 2 kışı 7 875 000,- TL Rez; 0374 611 44 36 36 78
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle