Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 AĞUSTOS1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER 11
Paris metposuna
saUırı
• STOCKHOLM (AA) -
Paris Metrosu'nun Saint
Micbel istasyonuna
düzenlenen bombalı
saldınyla ilgili olarak
Cezayirli bir şüphelinin,
İsveç'inbaşkenti
Stockholm'de tutuklandıği
bildirildi.
Kapadâç
yatantadi
• SARAYBOSNA (AA>
Bosnalı Sırplann lıderi Ra-
dovan Karadzıç, Pale tele-
vizyonunda bir konuşma ya-
parak hakkında çıkanlan
darbe söylentilerini yalanla-
dı. Karadziç, söylentileri
yayanlann, Bosnalı Sırpla-
nn siyasi ve askeri yönerim-
leri arasında bir mücadele
başlatmak ve Sırp güçleri-
nin komutanı Ratko Mla-
diç'i kullanmak istediklerini
önesûrdü
Damatbelgeleri
çiffiğinde saktadı
• AMMAN (AA) - Irak
Devlet Başkanı Saddam
Hüseyin'in Ürdün'e sığınan
damadı Hüseyin KamiT
Hasan el-Mecit'in, Irak'ın
nükleer ve biyolojik silah
programlan konusundaki
Dİlgileri çiftliğinde
sakladığı öne sürüldü.
Petrol Bakanı oları Raşid,
RolfEkeus'u çiftliğe
fötûrdûklerini ve dosyalan
endisine teslim ettiklerini
bildirdı.
Aralartan İran'a
suçlama
I GAZZE (AA) - Filistin
Devlet Başkanı Yaser
Arafat, tran'ı Israil-FKÖ
banş görüşmelerinı bozmak
amacıyla aşın dınci
örgütlere maddi yardım
saglamakla suçladı.
Israil'de bir yolcu
otobûsüne Hamas örgütû
tarafından intihar saldınsı
düzenlenmesinin ardmdan
dün bir açıklama yapan
Arafat, bu tip saldınlan
Iran'ın desteklediğini öne
sürdü.
BM, güvenli bölgede görev yapan askerlerini ekim ayı içerisinde geri çekmeyi planlıyor
Bilıaç tmı çekilme lıazırlIM4
• Bihaç'ta görevli 1249 Bangladeşli banş gücü
askeri geri çekilecekleri günü beklerken Sırplar
kenti havan topu ve ağır silahlarla bombaladılar.
ması üzenne "Evetsöz konusu. Şu an Hersek'e geldiler.
için durumu değerlendirmeye çahşı-
yoruz" dedi.
Bihaç ateş altmda
Dış Haberler Servisi- Bosna-Her-
sek'in doğusundaki son güvenli böl-
ge olan Gorazde'den çekilme karan-
nı geçen hafla cuma günü açıklayan
Birleşmiş Milletler (BM), ülkenin
kuzeybatısındaki Bihaç'tan daçekil-
meye hazırlanıyor.
Saraybosna'da yayımlanan Oslo-
bodenje dünkü sayısında Bihaç'ta gö-
rev yapan 1249 Bangladeşli Banş
Gücü askerinin ekim ayı içerisinde
bölgeden çekileceğini öne sürdü.
Aydınlar Crubu
Zenica'dan
AFP muhabirlirinin konu hakkında
görüşlerine başyurduklan Birleşmiş
Milletler yetkilileri de haberi doğru-
layarak böyle bir planm varlığını ka-
bul ettikr.
Durum değertendirmesi
Yetkililer bununla birlikte çekilme
karannın henüz kesinleşmediğini bil-
dirdiler. Üst düzey bir BM yetkilisi
AFP muhabirinin Bihaç'tan çekilme-
nin söz konusu olup olmadığını sor-
BM'nin geri çekilme planlan yap-
tığı Bihaç dünü Sırp bombardımanı
altında geçirdi. Sırplar, Bosna Her-
sek'in kuzeydoğusundaki Bihaç ve
Cazin yerleşim birimlerine yönelik
havan ve keskin nişancı atışlannm ya-
nı sıra, ağır silahlarla da saldınlannı
sürdürdüler. Bosna Hersek radyosu-
nun haberine göre JCrayına Sırplan-
nın ordu komutanı Milan Martiç'e
bağlı askerler, Bosna'daki Sırp kıiv-
vetlerini desteklemek üzere Bosna
Saraybosna'ya saldm
Bu arada, Mısırlı BM askerlerinin
bulunduğu bir karakolun dün iki ke-
re saldınya uğradığı ve saldınlarda 6
Mısırlı askerin yaralandığı bildirildi.
Saraybosna'ya yönelik Sırp saldın-
lan da son üç gün içinde arttı.
Saraybosna'nın kuzeyinde Sırp
kontrolündeki Vogosça bölgesine
dün Boşnak ordusunun top ve roket
saldınsı düzenlemesi sonucu bir ço-
cuğun öldüğü ve iki kişinin de yara-
landığı bildirildi.
Boşnak saldınsına karşılık veren
Sırplar da dün. Saraybosna'nın do-
ğusundaki bölgeye ve Sedrenik böl-
gesine 30 roket attıklan açıklandı
Bosna Sağlık Bakanlığı'ndan yapı-
lan açıklamaya göre saldında 6 sivil
öldü 32 kişi de yaralandı.
Sivillere ve BM askerlerine karşı
düzenlenen saldınlanna karşı
BM'nin sessiz kalması Bosna- Her-
sek'in BM Temsilcisi Hasan Mura-
toviç tarafindan şıddetle kınandı.
Muratoviç Bosna-Hersek televiz-
yonunda yaptığı konuşmada
"BM'nin NATO'dan hava saldın-
sı isteği yapması için yeterl-
i nedeni vardı. Ancak BM'nin bu
saldınlan NATO hava saldınsı
için ycterli bulmadı'* dedı
çagn
ATAOL BEHRAMOĞLl)
TRÖVNİK- Saraybosna'ya gitmek
için bekleyen 58 Türk aydınından oluşan
Bosna İçin Insanlık Girişımi Heyeti lk-
tidardaki SDA'ya (Demokratik Eylem
Partisi) bağlı Zenica Belediye Başkanıy-
la görüştüîer. Belediye Başkanı Spayıç
Besın Sırp-Karadağ faşist çetelerince ca-
miler ve katolık kiliselerinin tahrip edil-
diğini söyledi. Belediye Başkanı Be-
sın*Bosna-Hersek'in bugün dünyanm en
acıh ülkesi oktuğunu" belırterek Türki-
ye'den yardım çağnsında bulundu. Bos-
na-Hersek'te temaslannı sürdüren 58 ay-
dın Zenica'da belediye meclis salonun-
da düzenlenen bir toplantıya katıldılar.
Zenica Belediye Başkanı Spayıç Besın
çağdaş dünyaya ağır eleştiriler yöneltti-
ği konuşmasında 500 yıl süresince bu
kent ve çevTesinde hiç bir tapınagın (is-
lam, ortodoks ya da katolik) zarar gör-
mediğini anlattı.Belediye Başkanı'nrn
verdiği bilgiye göre; savaş süresince bin
kent ve köy tahrip edildi, 250 bin kişi öl-
dürüldü. 50 binin üzerinde kadına teca-
vüz edildi. Görüşmelerden sonra Türk
heyeti Bosna-Hersek'tekı Osmanlılann
ilk başkenti olan Trovnik'e geldi. Saray-
bosna'ya geçmek isteyen heyet burada
bekliyor.
ABD'NİN KIBRIS HEDEFt
Ddbölgeli
iki toplımılu
federasyon
REŞATAKAR
Fikret Abdiç'e bağh birüklerin Venika Kladusa'dan geri çekilmesi, Abdiç'i destekkyen 30 bin kişiyi mülteci durumuna duşurdu.
LEFKOŞA - ABD Başkanı Bill
Clinton'ın 34 yaşındaki özel danışmanı
Yunan asıllı George Stefanopulos,
Ankara'dan sonra Lefkoşa'da
temaslarda bulundu. Ankara'da
Başbakan Tansu Çiller ve askeri
yetkililerle yaptığı görüşmelerden
memnun olduğunu söyleyen
Stefanopulos, Kıbns'ta iki lideri ve
taraflan dinlemeye geldiğini,
daha sonra Başkan Bill Clinton'a rapor
sunacağını açıkladı.
K.KTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş
ile dün yaptığı görüşme öncesinde ve
sonrasında ne bir plan, ne de davetiye
getirmedığin söyleyen Stefanopulos,
ancak adadaki
iki lideri biraraya getirebilmek için
Clinton'dan davetiye gelebileceğini ima
etti.
Türkiye'nin ABD'nin bir müttefiki
olarak bölgesindeki önemini vurgulayan
Stefanopulos, Amerika'nm her iki
NATO üyesi Türkiye ve Yunanistan ile
ilişkilerini olumlu yönde tutmak
istediğini ve bu iki arasındaki sorunlann
ortadan kalkması gerektiğine inandığmı
söyledi.
Kıbns'ta çözümün başkalannın değil de
iki toplum bulacağına işaret eden
Stefanopulos, empoze bir çözümün
olmayacağını bu nedenle iki toplumun
iki bölgeli,iki toplumlu federal bir
çözümde anlaşmalannın Amerika
tarafindan görülen tek hedef olduğunu
söyledi.
ÇiDerkararh
Ankra'da Başbakan Tansu Çiller ile
yaptığı görüşmede, dörtlü bir zirve ve
adadan bir miktar Türk askeri çekilmesi
konulannın ele alındığını belirten
Stefanopulos, "ayrıntılara girmedik"
dedi. Stefanopulas "Ancak Başbakan
Tansu Çiller, çözüm konusunda gayet
olumlu ve kararlı" dedi.
Rum TV kanallannın naklen yayınladığı
basın toplantısında ABD'nin Kıbnsla
ilgili girişimlerinin devam edeceğine
dikkat çeken Stefanopulos, adadaki
şimdiki statükonun kabul
edilemeyeceğini söyledi.
I
K O N U K YAZAR / Prof. HASAN ÜNAL (BılkentÜniversıtesi Uluslararası llişkiler Bölûmû) (2)
Soykınmlara bilimsel kılıf: Müslüman-Hıristiyan çatışmasıNormal şartlarda böyle bir konunun uzman tarih-
çilerce tartışılmasında hiçbir gariplik olamaz. Ancak,
soykınma varan bir savaşın yaşandığı günümüzde
ve meseleyi yeterince biîmeyen insanlar arasında
böyte spekülatif nitelikli çok yoğun bir tartışmanın
yapılması Bosna savaşına uluslararası dünyanın
bakış açısını şiddetle etkilemiştir. Batı dünyasında
fay kınğı tezinin benimsenmesi, giderek bu bölge-
nin tarihin her döneminde şimdiki türden kargaşa
ve anlamsız etnik-dini çatışmalara sahne olmuş ol-
duğu, dolayısıyla şu anda devam eden savaşın
bunlann bir devamı şeklınde ele aiınması gerekti-
ğini ifade eden bir düşünce tarzını da beraberinde
getirdi. Yani milletlerarası dünya böyle bir anlamsız
etnik-dini şiddet karşısında uluslararası prensiple-
ri ön plana çıkararak harekete geçmemeliydi, çün-
kü burada olup-bitenlerin bu teamüllerle alakası
yoktu. Zaten, bilhassa mevcut Ingiliz hükümetinin
yaptığı gibi, bu türden efsaneler bizzat karar alma
mekanizmalannın başında bulunan kişiler ve grup-
lar tarafindan uydurulmuş, sonra da bu masallara
sık sık atıfta bulunularak dünya kamuoyunun yan-
lış bilgılendirilmesine katkıda bulunulmuştur.
Bu tez Türkiye'deki siyasi ve entelektüel çevre-
ler arasında kolaylıkla yer etti. Özellikle konuya ilgi
gösteren Islamcı gruplar arasında, Bosna'da olup-
bitenlerin aslında vuzlerce senedir devam etmek-
te olan Müşlüman-Hıristiyan çatışmasının devamı
olduğu iddia edildi. 'Bab'nın çifte standardı' dü-
şünceleriyle de birleştirildiği zaman, bu tez Türki-
ye'deki merkezci, orta-sağ ve orta-sol bütün grup-
lar ve siyasiler tarafindan da benimsendi ve sankı
yeknesak bir bütün olarak varmış gibi farzedilen bir
'BatT'nın eleştirisinde ısrar edildi. Bunun sonucu
olarak, meselatelevizyonlarda, iktidarpartilerinden
milletvekillennin Bosna ile ilgili yapılan açıkoturum-
larda Batı'nın 'ahlaksız, ikiyüzlü' hatta Türk ve Is-
lam düşmanı' olduğu yolunda ıfadelerde bulun-
duklanna ve çoğu zaman aynı kişilerin ve aynı par-
tilere mensup başka milletvekillerinin bir diğer prog-
ramda Türkiye'nin mutlaka bu 'ahlaksız, ikiyüzlü,
Türk ve Islam düşmanı' Batı ile bütünleşmesi ve
gümrük birliği'ne girmesi gerektiğini belirten açık-
lamalar yaptıklanna sık sık şahit olmaktayız.
Işin ilginç yanı özellikle Sırp Türkologlan ve Islam
'uzmanlan'nın Bosna'da olup-bitenlerin bir Müs-
lüman-Hınstiyan çatışması şeklinde anlaşılması için
büyük bir çaba harcamış ve harcamakta olduklan-
dır. Aralannda şu anda Yugoslavya (Yeni küçük Yu-
goslavya)'nın Ankara'daki maslahatgüzân Darko
Tanaskoviç'in de (Darko Tanaskovic) bulunduğu
bir grup Türkolog 1980 yılının başlanndan itibaren
planlan hazırlanan soykınmlara bilimsel altyapı ha-
zırlamak için hummalı bir faaliyet içerisindeydiler.
Bazı Yunanistan devlet adamlan da Bosna savaşı-
nı bir Müslüman-Hıristiyan savaşı şeklinde göster-
mek için çaba sarfetmektedırler ve bu tür bir izahın
köktendıncilik konusunda hassas olan Avrupa ka-
muoyunu kendi açılanndan 'olumlu' etkıleyeceği-
ni düşünmektedırler. Dolayısıyla gerek Balkanlar'da
gerekse Batı'da üretilen bu tür masallar Türkiye'de
süzgeçten geçinlerek eleştirilmesi gerekirken, tam
tersine, daha etkili efsaneler haline getirilmekte ve
sonuçta bütün bunlar, Bosna'daki savaşı yüzyıllar-
dır devam eden anlamsız bir kargaşanın devamı
olarak görüp hiçbir şey yapılmaması tezinde ısrar
eden Avrupalı hükümetlerin (bilhassa Ingiltere) ek-
meğine yağ sürmektedir. Çünkü Bosna'da olup-bi-
tenleri dünya çapında sürekli, mevcut bulunduğu
ıddia edilen bir Müslüman-Hıristiyan çatışmasının
küçük, fakat belırgin bir ömeği olarak düşündüğü-
müz ve yeknesak bir bütün biçirnınde varolduğu-
nu farzettiğimiz bir Batı'nın bütün dünyada Müslü-
manlan yok etmeye çalıştığını tartışmasız doğru
kabul ettiğimiz takdırde, aynı partilerin genel baş-
kanlan olan başbakan ve diğer hükümet üyelerinin
Bosna'da bir şeyler yapılması için aynı Batı'nın li-
derteriyle telefon diplomasisi yapmasını, onlardan
yardım istemesini anlamak mümkün olmamakta-
dır. Bütün bunlar da Türkiye'nin Bosna mesetesi-
nin nasıl teşhis edilmesi ve ne tür çözüm önerileri
üretilmesi konusunda pek çok doğrulan ve yanlış-
lan aynı anda kullandığını, yani efsanelerden yete-
rince nasibıni almış bulunduğunu ortaya koyrnak-
tadır.
Oysa konuyla ilgili olarak yapılan bilimsel araştır-
malar, bu efsanelerin oturtulduğu temelleri kökten
yıkmaktadır. Mesela, Bosnalılar hiçbir zaman Bo-
gomil olmamışlardır. Vaktıyle Bogomıllık uzerine ça-
lışmalanylatanınan Polonyalı tarihçı Andrej Solov-
yev'in yeterince kaynak kullanmadan yaptığı çalış-
malar sonucu ortaya çıkan bu Bogomilizm efsane-
si, Sırp ve Hırvat milliyetçileri tarafindan onlarca se-
neboyunca Bosnalı Müslümanlann aslında Bogo-
milleşmiş Sırplar veya Hırvatlar okjuklan, Osmanlı
dönemındeki 'baskılar' sonucu din değiştirdikleri,
dolayısıyla tekrar Ortodoksluğu tercih ederek Sırp
veya Katolikliği benimseyerek Hırvat 'özlerine'
dönmeleri gerektiği yolunda yaptıklan propaganda-
larda sıklıkla kullanılmıştı.
Tarihı bütün verileri kullanarak yapılan modem
çalışmalar ise, Bosna'da Osmanlı öncesi mevcut
olan kilisenin hiçbir zaman Bogomil olmadığını, Ar-
navutluk'ta olduğu gibi bir tür halk Hıristiyanlığının
yaşandığını, böyle yumuşak tarzda yaşanan ve Hı-
ristiyanlık öncesi Pagan geleneklerini büyük ölçü-
de içinde banndıran dinı hayattan dolayı Papalığın
bu kiliseye 'heteredoks' (kurallara tam uymayan)
gözüyle baktığını, Papalığın Balkanlar'daki diğer
bazı kilıselere de aynı mantıkla yaklaştığını, bunun
Bogomilizm manasına gelmediğini, zaten Bosna'da
Osmanlı öncesi varolan kilisenin Bosna halkının bü-
yük bir çoğunluğu üzerinde hiçbir zaman köklü bir
denetim kuramadığını ve mensuplannın sayısının
Osmanlı fethinden hemen önce birkaç bine kadar
inmiş olduğunu, bu mensuplann da Osmanlı fethin-
den sonrakı senelerde Muslümanlaşmamakta di-
rendiğini, Bosnalılann kurabildikleri tek bağımsız
devlet olan Bosna Krallığının (Osmanlı fetihlerin-
den yaklaşık 100 sene kadar evvel) 'Kral Tvrtko'
döneminde Kosova savaşında Hıristiyan olmalan
sebebiyle Sırplarla birlikte Osmanlı'ya karşı savaş-
tıklannı, Bosna'nın fethinin kısa bırsürede olmadı-
ğını, bu fethin ancak Macaristan'ın Osmanlı dene-
timine girdikten sonra perçinleştığinı, Muslümanlaş-
ma olgusunun topluca değıl, tam tersine ve uzun
yıllar alan bir sürecin içinde meydana geldiğini, bu
Müslümanlaşma hareketinin genellikle söylenildiği
tarzda Bosna'da mevcut bile olmayan Bogomiller-
le sınırlı kalmadığını, bölgedeki hemen her kesimi
bünyesine aldığını ortaya koymaktadır.
Bogomil efsanesi doğru olmadığı gibi fay kın-
ğı' veya Müslüman-Hıristiyan çatışması veya kül-
türierin çatışması yolundaki tezler de doğru değil-
dir. Bosna'nın belirli dönemlerde önce Katolik ve
Ortodoks dünyasının, sonra daOsmanlı-Habsburg
imparatorluklannın sının konumundaolması, bura-
nın bir tarihi-kültürel çatışma sahnesi ve dolayısry-
la bir fay kınğı olduğunu gerektirmez. Balkanlann
ve hatta Avnjpa'nın hemen hemen her bölgesi ta-
rihin belli dönemlerinde sınır bölgeleri olmuşlar ve
buralarda belirli zaman dilimlerinde diğer yeriere
oranla daha fazla veya daha az çatışma olmuştur,
ama, sonuçta hiçbir bölgenin diğerlerine bu açıdan
fazlalığı yoktur. Aynca bugünkü Bosna'da var olan
etnik, dini, ırkı ve kürtürel renklilik sadece Bosna'ya
has olmayıp, tamamen veya kısmen homojen ol-
duğu iddiasında bulunan diğer Balkan ülkelerinde
de rastlanan türdendır.
Müslüman-Hıristiyan çatışması yönündeki iddi-
alar ise çok daha az inandıncıdır. Zaten geçtiğimiz
son birkaç gün içinde yaşanan Hırvat-Sırp savaşı-
nın bir kez daha ortaya koyduğu gibi, eski Y..qcs-
lavya'daki ilksilahlı mücadele 'Hıristiyanlar'a asın-
da yani önce Sırplarla Slovenler, sonra da Sırplar-
la-Hırvatlar arasında başlamış ve halen de Sırplar-
la Hırvatlar arasında olmak üzere devam etmekte-
dir. Balkanlann diğer bölgelerindeki krizler ve ger-
ginlikler de bu tezi doğrulayıcı nitelikte değildir. Me-
sela, hem Ortodoks hem de Slav olan Makedonlar
ile bir yandan Ortodoks Yunanlılann ve öte yandan
da Ortodoks ve Slav Sırplann uğraşmalannı bu tez
ile açıklamak mümkün olamaz.
SÜRECEK
SERİK ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN İLAN
1992/424
Davacı Şerik Gökçay Köyü'nden Nuri Yıldız'ın davalılar Gökçay Köyü'nden Ahmet
Aydın, dahili davalı Rıza Aydın, Zekiye Saygı, Iraz Küçük, Sıdıka Özer aleyhine açmış
olduğu geçit hattı davasının mahkememizde yapılan açık duruşması sırasında verilen ara
karan gereğince;
Dahili davalı Antalya Bahçelievler Mahallesi 138 Sokak No: 7'de otunır Rıza Aydın
adına çıkartılan tebligatlar iade edilmiş ve adresi tespit edılememiş olduğundan ilanen
tebligat yapılmasına karar verilmiş olmakla dahili davalı Rıza Aydın'ın duruşmasının atılı
bulunduğu 22.9.1995 saat 11.35'te mahmememiz duruşma salonunda bizzat hazır bu-
lunması veya kendisini temsilen vekil göndermesi, aksi takdirde yargılamanın yokluğunda
yapılmasına karar verileceği ve hüküm kurulacağı dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi yer-
ine geçeriı olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 31.7.1995 Basın: 37296
KUŞADASI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Sayı: Esas No: 1994/688 Hâkırn: Selçuk Kurt 25183
Kâtip: Durmuş Gürsoy 526
Davacı SSK. Aydın Bölge Müdürlüğü vekili tarafindan davalılar Şükrü Kocaman, Uğur
Aksu ve Tuğrul İamtürk aleyhlenne açılan tazminat davasının mahkememizde yapılan
sagılaması sırasında davalı Uğur Aksu ve 1799 Sok. No. lı A Bostanlı - lzmir adresine
yıpılan tebligatlar bilatebliğ iade edilmiş, zabıtaca yapılan adres araştırması sonunda en
son adresinden 2 yıl önce aynldığı ve başkaca ikamet adresinin bulunmadığı bildiril-
dğinden hâkimliğimizden 10.10.1995 tarih ve 09.45'te yapılacak duruşmada hazır bu-
lunması veya kendisini vekille temsil ettirmesı gerekmekte olup aksi takdirde duruşma
gînü ve saatinde hazır bulunmadığı, kendisini bir vekille temsil de ettirmediği takdirde
yjkluğunda yargılamaya devam olunacağı ve karar verileceği, duruşma günü ve tebli-
gıtı yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 31.7.1995 Basın: 37901
MUT SULH HUKUK MAHKEMESİ
SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN
1995/1 Satıs.
Davacı Ramazan Tuna vekili Av. Bayram Çerekçi
tarafindan davalılar Rüştü Saçkan ve Remzı Saçkan aley-
hine açılan izalei şüyu davasının mahkemede yapılan
yargılaması sonunda, ortaklığın satış yolu ile gidenlme-
sine karar verildıği ve satış isteyen (davacı) vekilinin
talebi gereğince 12.04.1995 günü mahallinde kıymet
takdiri yapıldığı ve kıymet takdiri neticesinde satılmasına
karar verilen Karşıyaka Mahallesi 225 ada 6 parsel sayılı
taşınmazın 1.015.500.000- TL değennde olduğu, yine
satılmasına karar verilen aynı mahalle, 222 ada 32 parsel
sayıh taşınmazın 396.000.000.- TL değennde olduğu
tespit edildiğınden ve satışta bu değerler nazara ahnacak
olup, davalılara kıymet takdır zaptı yenne kaim olmak
üzere ilanma karar verildiğinden, ilan tarihinden itibaren
15 gün içerisinde yapılan kıymet takdirine itiraz edilme-
diği takdirde, kıymet takdirinin kesinleşeceği ilan olunur.
Basın: 24591
DUYURU T.C.
EZİNE ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 1994/305 - 1995-155
Davacı Şenay Canyanar vekili Av. Eren Ekmen tarafindan davalı Aziz Tutar aleyhine
ıçıian velayetin düzenlenmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda davacının
iavasının mahkemenin 27.6.1995 tarih 1994/304 esas 1995-155 karar sayılı karan ilekab-
ılüne ve Çanakkale ılı Ezine ilçesi Körûktaşı Köyü 039 cilt, 81 sayfa, 64 kütük sıra numarada
ıûfiısa kayıtlr Aziz ve Şenay'dan olma 1988 doğumlu Mücahide Tutar'ın velayetinin, babası
\ziz Tutar'dan alınarak annesı Şenay Canyanar'a venlmesıne karar verilmiş, ancak davalı
îzine Körüktaşı Köyü'nden Aziz Tutar'a tebligat yapılamadığı \ e adresine zabıtaca da rast-
anamadıgından ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş olup ışbu karar özetı ilanen tebli-
at yerine geçerli olmak üzere ilanen duyurulur. Basın:36390
KAYSERİ 4. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ
1993'851
İLAN
Davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafindan Rafıa
Aşatır aleyhine açılan men'i müdahale ve kal, ecri mis-
il davasının ara karan uyannca:
Davacı vekilinin 16.11.1993 tarihli dilekçesinde be-
lirtilen Kayseri Melikgazi ilçesi Eskişehir mevkiinde
kain pafta 134, ada 594, parsel 79'da kayıtlı olduğu
bildirilen niza konusu taşınmazla ilgili olarak taşınmaza
yapılan müdahalenin men'i. üzerindeki yapılann kal'i ve
ecri misıl davası olarak açılan davada. Aşağıda açık kim-
lik ve eski adresi yazılı davalının yaptınlan tüm araştırma
ve tahkikat neticesinde tebliğe yarar açık adresi buluna-
madığından, davalının mahkemede 10.10.1995 günü saat
09.00'da hazır bulunması, aksi takdirde vekille de ken-
dinizi temsil ettirmediğinden davanın yokluğunda
görülüp karar verileceği, dilekçe münderecatının ilanen
tebliği olunur. 29.6.1995
DAVALI: Rafıa Aşatır Baruthane ören Sok. 10. Kay-
seri. Basın: 37763
BODRUM SULH HUKUK MAHKEMESİ
1993/272 Esas1995/363 karar
Davacı Aytekinler Koll. Şti. vekili avukat Cengiz
Ûzsönmez tarafindan davalılar Ismet Osanmaz ve arka-
daşlan aleyhine Bodrum Gökçebel Köyü Kızılburun
mevkiinde kain 588 parselde kayıtlı taşınmazın or-
taklığının giderilmesi davasının yapılan açık duruşması
sonunda;
Mahkememizin 4.7.1995 tarih ve yukanda numarası
yazılı karanyla ortaklığın satış suretiyle giderilmesine
karar verilmiş, hüküm davalılardan Erhan Kelecioğlu
(Kalecinoğlu), Ismet Osanmaz, Mustafa Kavaklı'nın
adresleri meçhul olduğundan ilanen tebliğine karar ver-
ılmiştır.
Işbu ilanın gazetede yayımlandığı tarihten itibaren 8
gün içinde temyiz edilmediği takdirde karann
kesinleşeceği ilan olunur.
3.8.1995
Basın: 37339
Alev alev sevdiğime...
Kara bulutlarla yûklüyûm;
Aynhğımıza ağlamaya hazır
Gitmekal...
Maviliklerkaplasın;
Kara bulutlar dağılsın
Gönlümde
Yaşansın mutluluklar.
ALİŞ
T.C.
KAYSERİ
4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
1993/895
İLAN
Aşağıda açık kimlik ve adresi yazılı, ancak yaptınlan
tüm araşürmalara rağmen tebhğe yarar açık yeni adresi
bulunamayan davalı Fahrettın Tokgöz'e,
Davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekilinin 3.12.1995
tarihli men'i müdahale, kal ve ecn mısil davasının
dilekçesinde belirtilen Kaysen Malıkgazi ilçesi Eskişehir
mevkiinde kain pafta 134. parsel 8, ada 834'te kayıtlı
taşınmazla ilgili dava dilekçesi tebhğ edilemediğinden,
davalının yukanda dilekçe özetı belirtilen davanın
10.10.1995 günü saat 09.00 'daki duruşmasında ya biz-
zat duruşmada hazır bulunması veya kendisini bir vekille
temsil ettirmesı, aksi takdirde davanın yokluğunda
görülüp karar verileceği hususu ilanen tebliğ olunur.
29.6.1995
DAVALI: Fahrettin Tokgöz
Karacaoğlu Mah. Aşkale Sokak 85. Kayseri
Basın: 37765
GENÇ AVUKATLAR ARANIYOR
Kadıköy'deki Hukuk Bürosu'nda çalışacak
genç avukatlar aranıyor.
TEL: (0216) 349 06 48
(0216)337 14 49
MERSİN1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
1994/764
Davacı Sevgi İçin tarafindan davalı Hasan Içın aley-
hine mahkememıze açı lan davalının kusurlu davranışlan
sebebiyle şiddetli geçimsizlikten boşanma davasında:
Hasan tçin'in son adresi olan Mersın Karaduvar Ma-
hallesı Sakarya Caddesi 1031 Sokak no: 13 Mersin
adresinden aynldığından, teblıgata elverişlı adresi de
tespit edilemediğinden ilanen tebligat yapılmasına karar
verilmiş olup işbu ilantn gazetede yayımlanmasını takip
eden 7 gün sonra muhataba tebligat yapılmış sayılacağı,
muhatabın bu süreyi takip eden en geç 10 gün içerisinde
cevap dilekçesini ve delillerini mahkememıze sunması,
duruşmanm bırakıldığı 21.9.1995 günü saat 09.00'da
bizzat mahkememizde hazır bulunması veya kendisini
bir vekille temsil ettirmesı, aksi takdirde yokluğunda
yargılamaya devam edıleceğı ilan olunur. Basın: 25531