03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 TEMMUZ1995 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cami açılışında Arapça propaganda • Istanbul Haber Servisi - Halktan toplanan bağışlarla yaptınlan Imrahor Köyü - x Hz. Omer Çinili Camii, dün dûzenlenen bir törenle açıldı. Açıhş töreninde yapılan konuşmalarda, Islamiyetin banş, sevgi ve kardeşliğe dayalı bir din olduğu belirtilerek herkes "Arapça öğrenmeye ve aslına dönmeye" davet edildi. 10 milyar liraya mal olduğu belirtilen caminin arsasının ise Türkiye'nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Öza) ile RP lideri Necmettin Erbakan'ın üniversite yıllanndaki hocalanndan Prof. Dr. Halis Duman tarafindan bağışlandığı vurgulandı. PirSuttan Şenükleri • SIVAS (Cumhuriyet)- 6. , Pir Sultan Abdal Kültür Şenlikieri, dün Sıvas'ın Yıldızeli ilçesine bağlı .Banaz Köyü'nde başladı. "• Şenliğın açılışında konuşan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Murtaza Demir, 2 temmuz Sıvas ' olaylannın tek sorumlusu olarak Aziz Nesin'in .gösterilmeye çalışıldığına dikkat çekerek meydana gelen olaylarda asıl suçlunun polis, asker, hükümet ve devlet olduğunu söyledi. Iki gün ' sürecek şenlikler kapsarrunda bugün Tokat, ; Turhal, Trabzon ve Samsun Pir Sultan Abdal Derneği temsücilerinin katıldığı " gösteriler yapılacak. 10 kilo eroin elegeçti |ÎSTANBUL(AA)- Atatürk Havalimanı'nda, 'Pakistan uyrukJu iki kişinin üzerinde yapılan aramada, yaklaşık 10 kilogram eroin ele geçirildi. Gümrük Muhafaza Müdürlüğu'ne bağlı ekipler, Pakistan Havayollan 'na ait bir uçakJa bugün lstanbul'a gelen ve dunımJanndan şüphelendikleri 2 kişinin üzerinde arama yaptılar. ' Pakistan uyruklu Hasin Halit (25) ve Masık Tank (26) adlı kişilerin, bacaklanna ve vücutlanna bantlarla sararak gizlediklen eroin, aramada ele geçirildi. Rıdvan Budak'm ı • ROMA(AA)-DfSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, ttalya'ya yaptığı iki günlük ziyaretinde, ülkenin üç büyük sendika konfederasyonu yetkilileriyle bir araya geldi. Budak, yaptığı açıklamada, konfederasyon yatkilileriyle yaptıklan iİcili görüşmelerde, her iki ülkenin siyasi, ekonomik problemleri konusunun ele alındığını söyledi. ş dünyası topanca'da • SAPANCA(AA)- Türkiye Sanayicileri ve Işadamlan Dernekleri Yüksek Kurul Toplantısı Sapanca'da devam ediyor. Japonya Büyükelçisi Takehiro Togo, toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ekonomi ve tunzm alanında büyük gelişme gösterdiğini, Tûrk- Japon ilişkilerinin çok iyi düzeyde olduğunu belirtti. Uman-İş Otağan Genel Kurulu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel Başkan Yardımcısı Ethem Cankurtaran, Liman-Iş Sendikası'nın dün başlayan 13 Olağan Genel Kurulu'nda Türkiye'de seıdikacılıgın "bunalım" yasadığını söyledi. Seadikalaşmayı, kamuya özjü olmaktançıkarmak gesektiğini belirten Caakurtaran, "Bunu basaramazsak, Türk serdikacıhğı yaşadığı buıalımdan kurtulamaz" deü. Mesut Yılmaz, Cumhuriyet'e yaptığı değerlendirmede Çiller'e güveninin kalmadığını söyledi: Tansu ÇaHer yalancı'FATURAYI BİZE KESECEKLER' 'KAÇAN VARSA, ÇİLLER'DÎR' 'ÇİLLER ENGELLEDİ' Seçime gidebilmek için her yolu deneyeceklerini söyleyen ANAP Genel Başkanı, "GB'ye girilemeyeceğini anlayınca, anayasayı kilitleyip, faturayı bize kesmek istiyorlar" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-ANAP Genel Başkanı MesutYılmaz, başansızlık- la sonuçlanan anayasa değişikliği görüş- meleri sürecinde yaşananlan değerlendirir- ken. "Bu Başbakan'a zerre kadar güvenim kalmadı. Öyle sanıyorum ki. gümrük birli- ğiııe giriJemcyeceğini anladılar ve anayasa görüşmekrini kesip fatura>ı ANAP'a kes- meyi pianladüar" dedi. Seçime gidilmesi için Meclis'ten çekilmek dahil, her türlü yola başvuracaklannı vurgulayan Yılmaz; Başbakan Tansu Çfller'in. DYP, ANAP ve CHP arasında yapılan kapalı görüşmeler- de, ikili temaslarda yalan söylediğinin or- taya çıkmasına karşın "yüzünün kızarma- dgun" söyledi. ANAP Genel Başkanı Yılmaz, Cumhu- riyet'in, 1982 Anayasası'nı TBMM'de de- ğiştirme girişiminin başansızlıkla sonuç- lanması sürecinde gelişen olaylara ilişkin soruJanna, şu yanıtlan verdi: - Anavasa değişikliği defteri kapandı mı? - Hayır kapanmadı. Bana kalırsa Başba- kan'ın aceleyle. düşüncesizce hareketi so- nucunda şu anda cıddı bir tıkanıklıkla kar- şı karşıya. Hatta Başbakan'ın davranışın- dan hareketle, ben şüpheye kapıldım. Aca- ba Başbakan baştan beri anayasa değişik- liğini arzulamıyor muydu, bugüne kadarki davranışlan belli bir stratejinin sonucu muydu? Şüpheye kapıldım. Çünkü bu şe- kilde görüşmeleri kesmeyi gerektirecek herhangi bir gelişme olmadı. 21 maddelik paketin, ilk tur görüşmelerde 7 maddesi ge- rekli oyu sağladı. fkinci tur görüşmelere geçildikten sonra 3 madde görüşüldü. Bun- lardan 2 tanesi kabul edildi. Bir tanesi red- dedildi. Reddedilen madde, kamuoyunda da geniş ölçüde tartışma konusu olan bir maddeydi. Bu maddeyle ilgıli olarak, Ana- yasa Komisyonu'nda yapılan değışiklik so- nucu, bizim gruptaki arkadaslann büyük kısmı birinci turda da, ikınci turda da bu maddeye olumsuz oy kullandılar. Çünkü bizim ilk verdiğimiz, altına imza attığımız değışiklik önergesinde, çalışanlann sendi- kal haklan olmasını anayasadadüzenliyor- duk, ama bunun aynntılannı yasaya bırakı- yorduk. Ama Anayasa Komisyonu'nda o hale geldi ki, sonuçta, hem bizim anayasa anlayışımıza aykın fevkalade uzun bir me- tin çıktı, hem de bu metin, çalışanlara sen- dikal haklar bakımından mevcut anayasa hükümlerinden daha geri, daha yasaklayı- cı bir düzenleme getirdi. Ve bu sebeple de, kamu çahşanlannı genel olarak tatmin et- meyen. karşı çıktıklan bir metin oylama konusu oldu. Biz her ıkı oylamada da öner- ge verdik, eski metne dönülmesi için. Bu önergelerimiz itibar görmeyince, arkadaş,- lanmız da hakh olarak olumsuz oy kullan- dılar. 3 maddeden ikisinin kabul edilip, bir tanesinin genel kurulda reddedilmiş olma- sı, bizce bu görüşmelerden çekilmek için, bu görüşmelerı durdurmak için herhangi Anayasa değişikliklerinden kaçmadıklannı söyleyen Yılmaz, Başbakan Tansu Çiller'i suçladı. Yılmaz, "Kaçan varsa, Çiller'dir. Biz anayasa görüşmelerine devam etmek arzusundayız" dedi. Mesut Yılmaz, anayasa değişikliklerini engeDeme iddialannı reddediyor. bir hakh neden sayılamaz. Ama asıl işin komik tarafı, bu görüşmeleri bu şekilde en- gelleyen Başbakan'ın, bızi "kaçak" ilan et- mesidir. Eğer burada kaçan varsa, kendisi- dir. Biz anayasa görüşmelerine devam et- mek arzusundayız. Daha önce kamuoyuna yaptığımız taahhüt benim ikili görüşmeler- de hem Sayın Çetın'e, hem Sayın Çiller'e, hem Sayın Meclis Başkanı'na, arkadaşla- nm adına verdiğim teminat bizim altında imzamız bulunan önergedeki taahhütleri- mize bağlı kalma konusundadır. Yoksa ko- misyonda yapılacak değişikliklere destek vereceğimiz konusunda ben hiçbirtaahhüt- te bulunmadım. Bu şekilde fevri davran- makla Sayın Başbakan, üzerinde mutaba- kat sağlanan, Meclis'te yeterli çoğunluğu sağlamış olan anayasa değişikliklerinin gerçekleşmesini engellemiş bulunmakta- dır. - ANAP grubu, görüşmeterin başından beri endişeü hareket ettL. DYP, ANAP Trabzon Milletvekili Eyüp Aşık'ın istifasına karşı formül anyor Aşıkhn istifasınakabul, araseçimeret AYŞE SAYEV ANKARA - DYP, ara seçimi kaçınılmaz hale getirmek ve erken genel seçimi zorlamak için miJlervekilliğinden istifa eden ANAP Grup Başkanvekili Eyüp Aşık'ın istifasını eylül ya da ekım ayında TBMM Genel Kurulu'ndan geçirmeyi planlıyor. Aşık'ın milletvekilliğinin ekim ayında düşürülmesi durumunda, anayasanın "genel seçimJere bir jil kala ara seçim yapılamaz" hükmü nedeniyle ara seçim zorunluluğu da aşılmış olacak. 1996 bahan ya da yaz aylan için ahnacak bir erken seçim karan da TBMM'deki boş üyelik sayısuıın eylül veya ekim ayında 23'e yükselmesi halinde bile ara seçimi zorunlu kılamayacak. Anayasa değişikliği paketinin askıya alınmasından sonra erken seçim tartışmalan yeniden alevlendi. ANAP'ın, "mflktveküliğinden istifa" yöntemiyle ara seçimi kaçınılmaz hale getırerek, erken seçimi zorlama taktiğine karşı DYP, "Aşık'ın istifasını kabul ettirrae ve gerekirse genel seçimi, normal süresinden birkaç ay öne çekme" formülünü gündeme getirdi. DYP'liler, ANAP'uı, seçim isteğinde "samimi obnadığuu" savunurken, "ANAP, seçim istiyormuş gibi görünerek, kamuoyuna şo\ r yapıyor. Gerçekte, sürekli eriyen ANAP seçime gitmeyi göze alamaz. .<Vsık ise genel kurulda kabul edilmeyeceği hesabıvla istifasını verdi" görüşünü dile getirdiler. DYP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet KüçükeL Aşık'ın istifasını "veresiye kabada>Tİık'' diye niteledi. DYP'nin, ara seçimden de erken seçimden de kaçmadığını vurgulayan Küçükel, şöyle devam etti: "Si> ı aset birtakım atraksiyonlar kabul etmez. Bizde buna "veresiye kabadayılık' denir. Sayın Aşık'ın samimi olacağına inanmam. Şov yapıyor, istifa etsin, gündeme getirsinler, istifasıyla ara seçimin Yılmaz, "Bu şekilde fevri davranmakla Başbakan, üzerinde mutabakat sağlanan, Meclis'te yeterli çoğunluğu sağlamış olan anayasa değişikliklerinin gerçekleşmesini engellemiş bulunmaktadır" dedi. - Sayın Çiller'in kamuoyuna yaptığı ana- yasa değışikliğjne ilişkin beyanlara rağ- men, meseleleri çarpıtmaktaki maharetini de arkadaşlanmız gözardı edemiyorlardı. Mesela özelleştirme konusunda Sayın Çil- ler bize gelip tamamen teslim olmusfu. So- nunda bizim desteğimizle bu kanun hem komisyondan, hem genel kuruldan geçti. Ama Sayın Çiller, bunu dahi bize karşı kul- lanmaktan çekinmedi. "ÖzeDeştirme Ka- nunu'nda ANAP bizi yalnız bıraktı. ANAP engeUedLANAP kaçti" gibi beyanlarda bu- lundu. Arkadaşlanmızın, bunlan yaşadık- tan sonra Sayın Çiller'e karşı güvensizlik beslemeleri doğaldrr. Ben bunu kendisine desöyledim "Maalesefbazı arkadaşlannu- zin size karşı olan giivensizlikterini aşmada ikna edemiyorum'' dedim. Ve nihayet bir neden daha vardı. Arkadaşlanmız Türki- ye'de bu kadar önemli sorunJann yasandı- ğı bir dönemde, Türkiye'nin gündeminin bir anayasa değişikliğiyle tıkanmasuu iste- miyorlardı. Bu meselenin bir an önce gün- demden kalkmasını istiyorlardı. Yine üze- rinde mutabık kaldığımız başka birendişe- miz de, eğer bir halkoylaması zorunluluğu ortaya çıkarsa, bu meselenin daha uzun bir süre gündemi işgal edecek olmasıydı. Ve biz prensip olarak bunun referanduma ge- tirilmesini istemiyorduk. Çünkü bunu pra- tik de bulmuyorduk. Mesela şu anki metne göre, birreferanduma gidilmesi halinde, 11 tane ayn sandık kurulacaktı. Ve 34 milyon seçmen, bu 11 tane sandıkta, 11 tane oy kullanacaktı. Bupratikdeğildi. Sonrabizim geçmişten gelen bir tecrübemiz var. Bu tür halkoylamalan uygulamada seçim kam- panyasına dönüşüyor. Ama bütün bu güç- İüklere rağmen, Sayın Çetin'le ve Sayın Çiller'le yaptığımız son görüşmede, bütün hu güçlükleri olabildiğince birlikte aşmak konusunda mutabık kaldık. Bizim usule ilişkin bazı taleplerimiz vardı. Oylama usu- lüne ilişkin. oylamanın gizli yapılmasını sağlayacak bazı tedbirlerin ahnmasına iliş- kin taleplerimiz vardı. Bu taleplerimiz kar- şılandı. Ondan sonra biz görüşmelere işti- rak ettik. Burada önemli olan nokta, her iki sayın genel başkana da sordum, dedim ki, "Bu 21 maddenin hepsinin çıkacağma ben şahsen ihtimal vermiyorum. Çünkü ilk oy- lamadasadece7 maddegeçtt.lldnd oylama- da da biz elimizden geleni yapahm. Ama muhtemelen 10-15 tane madde ancak geçe- biHr. Bütün maddelerin gecmesi mümkün gözükmüyor. Sizin, hükümet olarak özel- Bkk çıkmasını istediğiniz herhangibir mad- de var mı? Yani öncelik verdiğiniz bir mad- devar mı?" Başbakan bana, "Hayu*,bizeü- mizden geleni yapahm. Ne kadar çıkarsa, o kadar çıksın" dedi. - Hikmet Çetin müdahale etmedi mi? - Hayır, etmedi. Bunun üzerine 3. mad- deye girdik. Arkadaşlanmız bizim önerge- mizin kabul edilmemiş olmasmdan, getiri- len metnın, mevcut anayasa hükmünden daha geri olma- sı, memurlan tatmin etme- yen bir metin olmasından dolayı, büyük ölçüderetoyu kullandılar. Bu nedenle ka- bul oylan 225'te kaldı. Tesa- düfen aynı maddenin birin- ci oylamasında da yine 225 kabul oyu çıkmıştı. tki ikti- dar partisinin toplam oylan 247. - Yani DYP'nin de firesi mivar? yapüması sözkonusu oJursa ona da oy verecegiz.'' DYP kulislerinde konuşulan seçim formülleri de şöyle: Anayasa gereği, bir milletvekilinin istifasının geçerli olabilmesi için TBMM Genel Kurulu'nda yapılacak oylamada, üye tamsayısının salt çoğunJuğunun (226) kabul oyu gerekiyor. Aşık'ın istifası eylül ya da ekim ayında TBMM gündemine getirilecek ve DYP kabul oyu kullanacak. Aşık'ın istifası ile TBMM'deki boş sandalye sayısı 23'e yükselmiş olacak ve anayasada belirtilen 3 ay içinde ara seçim zorunluluğu doğmuş olacak. CHP lideri anayasa degisikliginden umutlu Hikmet Çetin: Her şeyin bittiğine inanmıyorum YUSUFOZKAN KARAMAN-CHP Genel Baş- kanı ve Başbakan Yardımcısı Hik- met Çetin, askıya alınan anayasa değişildiği konusunda umutlu ol- duğunu belirterek "Ben her şejin bittiğine inanmıyorum. Gelin, bı- raktığunız >erden yeniden başlaya- hm. Tekrar uzlaşalun" dedi. ANAP Genel Başkanı Mesut Ydmaz'ın anayasa değişikliği için referandum tarihinin erken seçim tarihiyle birlikte belirlenmesi öne- risine de sıcak baktiklannı belirten Çetin, "Buna da vanz" diye ko- nuştu. Çetin, anayasa oylamasın- da açık oy kullanılması durumun- da 300'den fazla "evet" oyunun çı- kacağını da savundu. Çetin. Sanayi ve Ticaret Baka- nı Hasan Akyol ve CHP'li millet- vekileriyle birlikte organize sana- yi bölgesinin temel atma törenle- ri için geldiği Karaman'da yaptığı konuşmada, hükümet olarak de- mokratikleşme konusunda daha da ilerleme kaydetmek istedikleri- ni söyledi. CHP lideri, sözlerini şöyle sür- dürdü: "Bahanekr uvdurularak ana- yasa değişikliği gerçekleştirikme- di. Değişiklikle daha çağdaş, daha demokratik bir Türkiye istiyor- duk. Buna kim karşı çıkabilir? Bu- nu halka anlatmakçokzor olacak. Ben halkunızm seçünde, sandık başında gereken yanrtı vereceğine inanıyorum. Bunu teşhir etmetL" Çetin, dığer siyasi partilere uzlaş- ma çağnsını yineleyerek şöyle de- vam etti: "Ben her şeyin bittiğineinanmı- yorum. Gelin bıraktiğunız yerden yeniden başiayahm. Her şey bitmiş degiL Tekrar bir araya gelelim, uz- laşalun ve bu tıkanan yolu açalım. Parlamento tıkanıyor, siyaset tıka- nıyor. Onu açalım." DYP'de kongre süreci Tansu Çiller'den partî içi banş çağrısı ANKARA (AA) - DYP Genel Başkanı ve Başbakan Tansu Çiller, DYP'nin kongre süreci içinde geçmişte kalan kırgınhklann giderilmesi, belde, ilçe ve il teşkilatlannda bütünleştirici olunmasının hedeflendiğini bildirdi. DYP'nin kongre süreci ile ilgili olarak parti teşkilatlanna Başbakan Tansu Çiller tarafindan birer genelge gönderildi. Genelgede, "demokrasi ve hürriyet mücadelesini meşale yapan DYP'nin katduncı demokraside de önder oiduğunun şüphe götürmeyeceği" ifade edilerek Başbakan'ın şu sözlerine yer verildi: "5. olağan kongre sürecine girdiğimiz bugünlerde, yaklaşık 2:5 yıldır göre> r yapan. partimizin köy, mahaüe, belde, ilçe, il ve büyük kongre delegeleriyle rüm teşkilat mensupianmızm bugüne kadar göstermiş olduklan sadakat, feragat. inanç ve gayretlerine ayn ayn teşekkür ederim. Partimiz, tüzüğümüz gereği kongre tak>imini başlatmıştir. Üç yıl gibi uzun bir süre için partimizin yönetim kurullannı belniemek üzere başlanian bu süreçte temel hedef, geçmişte kalan kırgınhklann giderilmesi, belde, ilçe ve il teşkilatlannda birkstirici, bütünleştirici olunmasıdır. Bunu sağlayacak temel unsur, delege seçimleridir. Sağhklı ve düzenü delege seçimleri, bu faaliyetlerin en can alıcı ve hassas noktasKur." Delege seçimlerinin mutlak suretle mahallerinde ve en demokratik şekilde yapılmasının sağlanmasını isteyen Tansu Çiller, "Kongreler, büyük hedefimiz olan tek basuıa iktidar yolunda partimize güç ve canhlık verecektir" dedi. - DSP, MHP kabul oyu verdiklerini söylüyorlar bu maddeye. Bunlan da dikka- te alırsanız, bizden hiç kabul oyu olmasa bile, 50-60 tane fire söz konusu. Bu durum beni. "Acaba Sayuı Başba- kan, bana ifade ertiği gibi, anayasa degişikiiklerinin, mümkün olan en geniş bölü- miinün çıkması düşüncesin- de samimi değil de, baştan beri,bu değişiklikkr olmasa da, ben bunu Anavatan'ı eleştirmek için malzemeola- rak kuuansam düşüncesin- de mi" diye bir şeye sürük- lüyor. - Ancak, hükümetin, gümrük birliğinin onayı için bu değişildiklerin gerçekleş- mesinegereksinimi yok mu? - Gümrük birliğinin Av- rupa Parlamentosu tarafin- dan onaylanması için, bu anayasa değışikliklerinin bir bölümüyle asıl Terörle Mü- cadele Kanunu'nun 8. mad- desinin değiştirilmesi iste- niyor. Halbuki bunlar Avru- pa'nın talepleri falan değil. Bunlar bizim hiikumetımı- zin, kendi partisinin bile ge- rekli desieğini sağlamadan Bati'ya yapmış olduğu vaat- ler. Bunu gelen bütün Avru- palı heyetler bize ifade edi- yorlar. Yani, "Biz bunu siz- den talep etmedik. Sizin hü- kümetiniz bize geldi, bunla- n, bunlan yapacağız, şu ta- rihte yapacağız dedi. Şimdi o tarih geldi. Biz de sizden bunlann yapümasuıı bekH- yoruz" diyorlar. SÜRECEK POLÎTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Uzun Boylu Bir Kız... Alsancak Gan, kjmi di^Jeri kurarkendi yalnızlığıyia buluştuğu saatlerde... Bucalı Bekir, Selim; Şirinyerli Şermin, Nükhet tütün kokusuyta büyütür sevdalannı. Uzun boylu sıkılgan kız, 'kırmızı mektuplar' yazar bir pazar sabahı. Kendi iç evrenindeki fırtınalan, im- batla buluşturur Kordonboyu'nda. Derki: "Aşklar kırmızı renktedir. Aşkın beyazı olmaz..." Adam çarpılır birden; içinden birşeyler kopan o uzun boylu kıza âşık olmaktan korkar. Bir anda kızar kendine, öfkelenir... Anlar mı tütün işçileri, az ötede olup bitenleri!.. Az önce yağmur yağmıştır. Çocukluğu, Kahra- manlar'ın arka sokaklanndaki o sebze bahçelerine takılı kalmıştır. O uzun boylu kız, çerçevelı resimlerden kopup gelmiştir, alaca bir şafakta mavi çığlıklar gibi çoğalarak. Bir anda kenti uçtan uca kuşatan sıkıntı, belki de Attilâ llhan'ın Karşıyaka Çamlık Sokak'ta yaşadığı günleri dizelerinde yakalamıştır. Sahi tüm ırmaklar, bir kadının gözlerinde mi bir- leşir denizlere ulaşmadan? Bir akşamüstü Alsancak Gan'nda yorgun göz- leriyle llkin, "Eğerâşık olan bir insan, aşkıaçıkren- klerle resmediyorsa biliniz ki o aşk değil, sevgidir" dediğinde yüreğinde bir imbat serinliğini yaşıyor gibiydi. Attilâ llhan, tam o sırada konuşuyordu: "Alsancak garına devrildiler gece gann saati belâ çiçeği hiçbir şeyin farkında değildiler kalleş bir titreme aldı erkeğı elleri yırtılmıştı kelepçeliydiler çantasını kansı taşıyordu" Kafasında ilkin'in söyledıkleri, son fener bekçi- lerinin yorgunluğunu getiriyordu omuzlanna... Konuşmadan yürüyordu... Alsancak'ta meyhaneler sokağında eski ve soluk albümün fotoğraflanna bakıyordu... • • • Kaç yıl geçmişti aradan? Yirmi mi, otuz mu? Müjgan'ı ilk öptüğü akşam amcası Zeki Bey, kulağından yakalamış, "Bak" diye kükremişti: "Burası bilmem ne evi mi ulan?.." Hiç uyuyamamıştı o gece... Bir ara yıldızlan sayar gibi olmuştu... İlk rastladığında mı ne Necati Cumalı ona bir de şiir okumuştu: "Hıdrellez günü, Kızılçullu yolu Beni herkes severdi çocukluğumda Arabacı yanıma oturur Kırbacı bana verirdi Ben Fitnat Hanım'ın oğlu Zayıfbir k/zı severdim Gözlerinin içi gülerdi Hıdrellez güneşi Beraber tırmanmadık mı ağaçlara Siz kanatmadınız mı ellerimi Elma çıçekteh?" ••• " •- Alsancak Gan'nda ilk kez göz göze gelmişlerdi. Yüreğinde coşkun sular akıyordu. Düşünceler onu bir başka evrene götürüyordu. İlkin'in söyledikleri beyninde büyüyor, büyüyordu: "Aşk vahşettir, ateştir, kandır, tutkudur..." Gözlerinde hovarda bir bakış, dudaklannda an- lamsız bir kaçış vardı o anda. Zarnansjz saat ayarlamaları, o ilkyaz kaçamaklan kapladı kenti... Işıklar, Alsancak Gan'nın üzerindeydi. Bir şarkı yükseldi ansızın, çok eskilerden bir fotoğrafla birlikte. Ellerini pantolon cebine soktu ve yürüdü... Bir gün önce Mehmed Kemal'le konuşmuştu... Birden Erol'u, Tayyar'ı anımsadı... Ne diyordu Mehmed Abi? "Hani büyük korkular başlayınca insanda Sıkılıryüreği ölecek gibi olur, Ne dost sevgisi, ne yar sevgisi Ne varsa hepsini bırakıp gitmek ister Nereye, kime, niçin? demeden." Birden kara bulutlar kapladı gökyüzünü... Yağmur yağıyordu... Son tren, tütün işçilerini Buca'ya, Şirinyer'e taşıyordu... Birden yerinden fırladı. Sınlaklam olmuştu. Kalktı, yıkandı, tıraş oldu. İşe geç kalmıştı... Günlerden pazardı ve o çalışıyordu... O uzun boylu kız acaba neredeydi? Anayasa CHP ve DYP'den tek tur, açık oy önerisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet ortak- lan, anayasa değişikliği gi- rişiminin başansızlıkla so- nuçlanmasmdan sorumlu tuttuğu ANAP'ı, kamuoyu önünde mahkûm etmek için yeni bir manevra daha yaptı. DYP ve CHP, anaya- sa değişikliği görüşmeleri sırasında bunalıma yol açan gizli oy zorunluluğu- nu kaldıran anayasa deği- şikliği önerisini 241 imza ile TBMM Başkanlığı'na sundu. Öneri, anayasa de- ğişikliklerinin açık oy ve tek turla kabulünü öngö- rürken referandum zorun- luluğunu da ortadan kaldı- nyor. TBMM Başkanvekili Vefa Tanır, anayasa deği- şikliklerinin bir çıkmaza girdiği inancmda olmadı- ğını söyledi. Tanır, "Ümit cdiyorum, kısa sürede Mec- lisyeniden toplanacakvebu anayasa değişikUklerini gö- rüşerek sonuçlandıracak- tw"dedi. Gizli oy ilkesini 1987 yı- lında anayasaya koyan ANAP ise bu öneriye şid- detle karşı olduğunu bildir- di. DYP ve CHP'nin dün imzaya açtiğı anayasanın değiştirilmesine ilişkin usul ve esaslan düzenleyen 175. maddenin değiştiril- mesine ilişkin öneriye 170 DYP ve 53 CHP'linin yani sıra, MHP ile BBP'den de 18 milletvekili imza koy- du. Öneriyi dün CHP Grup Başkanvekili Mehmet Ke- rimoğluile birlikte TBMM Başkanvekili Vefa Tanır'a sunan DYP Grup Başkan- vekili Turhan Tayan, DSP'nin de ilke olarak bu değişiklikten yana olduğu- nu bildirdi. Tayan, DSP milletvekillerinin, bu öne- ri ile ilgili bazj değışiklik önergeleri verecekleri için imza koymadıklannı söy- ledi. Tayan, öneriyi ANAP ve RP grup başkanvekille- rine de götürdüklerini, an- cak onlann imza verme- diklerini söyledi. Mehmet Kerimoğlu da "ANAP ve RP, eğer samimi olarak anayasa değişikliğüıe des- tek verecekierse, destek vermek istiyoıiarsa, bunu halkın gözü önünde yap- malılar, bu teklife destek venneliler r dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle