Katalog

£8 TEMMUZ 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Görev paylaşımı • ANKARA (Cumhurryet 'Bürosu) -21-23 temmuz tanhlen arasında Ankara'da loplanan Eğitım-Sen Genel Kurulu'nda yapılan seçimkrde merkez yönetim kuruluna seçilen ü>eler, göre\ dağılımı y aptılar. Buna göre, genel başkanlığını Kemal Bal'ın yapacağı yönetim kurulundâ, genel sekreterlığe Nurettın Aldemir, tnalı sekreterhğe Haydar Kaya. örgütlenme sekreterliğine Taytun Işçı, basın-yayın sekreterliğine JSaşyürek Altın. eğitim sekreterliğine Cemal Ünlü, >iırtiç! ılişkıler sekreterliğine Necatı Akpınar, uluslararası ilışkıler sekreterliğine thsan 'Kandemir. genel özlük ve toplu iş sözleşmesi sekreterliğine de Mehmet Kartal seçildı Keyti uygulama • ANKARA (Cumhumet Biirosu) - Kamu Çalışanlan Sendikalan JConfederasyonlaşma ,Kurulu (KÇSKK) Yürütme Kurulu adına bır açıklama yapan Kâzım Yıldınm. Tüm Haber-Sen"ın Jcapatılma karannın ^Yargıtay'da kesınleşmeden. -sendıkanın kapatılmasının "lceyfi bır uygulama •olduğunu söyledi. lçışleri Bakanı'nın kamu çalışanlanna yönelık hukuk dışı bır tavır ıçinde bulunduğunu öne süren Yıldınm. yetkılilerı -Tiygulanan karann -düzeltılmesı konusunda uyardı. Teksif'te grev kanarı • ANKARA (Cumhumet Jîürosu)- Teksif Sendikası. loplusözleşme rgörüşmelerinın tıkanması üzerine. Sümer Holdıng A.Ş Genel Müdürlüğü'ne "bağlı 28 işyerinde çalışan "16 bın 889 işçi adına grev c karan aldı Kamu-lş Sendikası ile sürdürülen ' sözleşme görüşmelennde r anlaşma sağlanamaması üzenne. dün alınan grev karan işyerlerine asıldı. Tutuklu yakmları tutuklandı • fZMİR(Cumhuriyet Biirosu) - Buca Cezaev ı "önünde korsan gösteri •^aptıklan savıyla gözaltına • alınan 6 tutuklu yakınından 3'ü DGM'de tutuklandı. Buca Cezaev i'ndekı koşullann kötû olduğunu, ziyaretlerin engellendığini öne süren bır grup tutuklu yakını, salı günü cezaev i :önünde slogan atarak protesto eylemı ,yapmışlardı Emnıyet ,sorgulan tamamlanan göstericiler lzmir DGM'ye sevkedildı. Soruşturmayı yürüten DGM Savcısı. sanıklar hakkında tutuklama istemıyle dava açtı DGM'de yapılan *>'argılamada sanıklardan. <jürcan Yıldız. Ahmet -Subaşı, Serhat Karaduman -tutuklandı. Diğer üç sanık -ise tutuksuz yargılanmak -koşuluyla serbest bırakjldı. Çetin, temel attı • KARS (Cumhuriyet) - Kars'ın Selım ılçesme bağlı .Bayburt Köyü lyakınlanndakı Bayburt IBarajı'nın temeli, Başbakan ;Yardımcısı ve Devlet • Bakanı Hıkmet Çetın •tarafındanatıldı. '• Bayındırlık ve Iskân Bakanı !Halıl Çulhaoğlu ile birlıkte ' özel bır uçakla dün Kars'a ! gelen Çetın, temel atma ; törenınde bır konuşma ıyaptı Çetin. güvenlik Igüçlennin Türkiye'nın îbirlığı ve bütünlüğü için '.yıüardır mücadele |ettiklenni belirterek Kars < halkından devletle işbirliği ' içinde olmalannı ve Igüvenlik güçlerine destek j vermelerini istedı. İAtay toprağa verildi ';• HaberMerkezi-25 j temmuz akşamı v aşamını lyitiren Eskışehir Anadolu lîJniversitesı Hukuk ! Fakültesı öğretım Jüyelennden Agâh Sabri lAtay öncekı gün jüniversıtede duzenlenen ıtören sonrasmda toprağa Ivenldı Anayasa Hukuku ! Anabılim Dalı'nda çalışan l 1952 doğumlu Atay'ın son pzamanlarda ülkede olup 1 bitenlere çok üzülduğü \e j sağlık durumunun bu ı yüzden gderek ağırlaştığı ! öğrenildi. Önceki gün ] Eskışehir Alaaddın J Keykubat Camıı'nde [kılınan öğle namazı sonrasında toprağa verildi. ANAP lideri Yılmaz, Cumhuriyet'in yönetici ve yazarlanyla bir araya geldi: Refah bölücüliik yapıyorİstanbul Haber Servisi- ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. Türkı- ye'nın bır mezhep bölün- mesi tehlıkesı ile karşı karşıya getınldiği bir dö- nemde. RP'nin 'suni ay- nmlaria bölücülüğü teş- vik eden bir parti' oldu- ğunu vurguladî. Yılmaz, 'askerlerden, işadamla- rından ve medyadan' DYP ile bırleşme konu- sunda 'telkinfcr' geldığı- nı, ancak partısının buna sıcakbakmadığını açıkla- dı. "Basın haftası' etkinlık- len çerçevesınde gazete yönetici ve yazarlanyla görüşen ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. öncekı akşam da Cumhu- riyet gazetesi yönetici ve yazarlanyla bir araya gel- di. Yılmaz. yemekte Gümrük Bırliği'nden RP'ye. terörle mücadele- den sağda bırleşmeye ka- ANAP bderiYılmaz, olası bir RP iktidannda Türkiye'nın dünyanın kenar mahallesi konumuna düşeceğini söyledi dar bircok konudaki gorüşlerini dıle getırdı. RP'nın büyük kentlenn varoş- lanndan kırsal kesıme doğru kay- maya başladığına dıkkat çeken Mesut Yılmaz. bu partının 27 Mart yerel seçımlenndekı başan- sının altında 'yalnızca dinsel oyla- nn degiL sisteme tepki oylannın' da yattığını ifade etti RP'nın bu- gün bır yıl öncesıne göre büyük bir atak yapamadığını, hatta gen- ledığini savunan Yılmaz, gorüşle- rini şöyleözetledı. "RP oyları doyum noktasına geldiyse bu önemli. Oysa RP'nin geçen yerel seçimlerde atak yap- İHD'den çağn: Bakaıı, kayıpları açıklasın İstanbul Haber Servi- si - IHD İstanbul Şubesı. insan haklanndan sorum- lu Devlet Bakanı Algan Hacaloglunu. kayıp dos- yalannı açıklamaya çağır- dı. Kayıplara Karşı Ko- misyon tarafmdan açıkla- nan raporda. 1993 ve 1994 yılında Güneydo- ğu'da yüzlerce kişinin gö- zaltına ahndıktan sonra kaybedildığı vurgulana- rak, yakınlanmn da aynı akıbete uğramaktan kork- tuklan için sessiz kaldık- lan belirtildı. Hacaloğlu'nun Adlı Tıp verilerine dayanarak "Son 15 ay içerisinde 295 kimsesiz cesedin Adli Tıp'a intikal ettiğL, bu ce- setlerinyüzde65'inin nor- mal olmayan ölümlerden me> dana geldiği, bununla Ugiİi olarak bazı araştır- malarda bulunduklarT sözlennın anımsatıldığı IHD raporunda.bakanın araştırma sonuçlannı açıklaması istendi. masını sağlay an nedenler artarak sürmekte. Üstelik şimdi RP'nin maddi ka> naklanna belediy e kay- naklan da eklendi. Türk toplumu RP'ye karşı sağhkb direnme gös- teriyor. Bu, bizim açımızdan olum- lu. Bundan sonra RP ileriye dö- nük projeler üretmezse, çözüm önerileri getirmezse oyunu artOr- ması zor. Türkiye'de din istisman yoluyla sağlanacak oylann sınıriı olduğuna inanıyorum" RP'nin. Turkıye'nin mezhep bölunmesı tehdıdı altında olduğu bır dönemde 'birtakım suni ay- nmlarla bölücülüğü teşvik eden bir parti' olduğunu vurgulayan Mesut Yılmaz. 'RPtehlikesini' ıse şöyle ifade ettı "Anayasa değişikliği çalışmala- n sırasında da göruldu ki RP. uz- laşmaya uzak bir parti. RP'nin sunduğu adıl ekonomık düzen'in uygulanabüirtiğinin tartışümasın- dan yanayu. Bu tartışıldığı ratnan göriilecek ki içi boş, Türkiye'ye hiçbir şey getirmeyen bir sistem. RPsadecetepkilerdenyararlanan. halkı sömüren bir parti. Adil Dü- zen'in içinin boş olduğu anlaşıldı- gı zaman RP'nin gerçekte aşırı merkczci, aşın devletçi bir parti olduğu da ortaya çıkacak. O za- man oytan artmaz,toplumda rağ- bet görmez. Eğer iktidar olursa Türkiye için felaket olur. Türki- ye'nüi 5 senesini ipotek altına alır. İçinde bulunduğumuz 5 senenin üzerine bir beş, sene daha eklenir- se Türkiye. dünyanın kenar ma- hallesi konumuna düşer." ''Medya engeü' ANAP'ın sıkıntısının 'kendisi- ni anlatamamaktan' kaynaklan- dığını ifade eden Mesut Yılmaz, bunun temel nedeninın. önlenn- dekı 'medya engeli' olduğunu sa- \undu. "Basında büyükbir suçlu- luk kompleksi var" diyen Mesut Yılmaz. basına yönelttıği eleştıri- ÇIZMEDEN YUKARI MUSA KART lere en olumlu tepkiyi yine o medyanın çahşanlanndan aldığını açıkladı. Eleştırileri- ne, partililerı 'urkütmesine' rağmen devam edeceğını bıldıren Yılmaz. "Basına karşı korkacak bir şeyim ol- madığını belli edecegim. Risklcri hesap ettik, ama başka çaremiz >ok. 20 trilyon fon dağıtacak halimiz vok" dedı .ANAP'ın 1983'tekiçizgi- sinden önemli bir sapmanın söz konusu olmadığını söy- leyen Yılmaz, parti teşkilat- lannda 8 yıllık 'iktidar reha- veti' yaşandığını belırttı. Yıl- maz. "TeşkilatlanmızRPgi- bi canu, diri degü. RP gibi bü- yük kaynaklara da sahip de- ğUiz" d'edi DYP'nın,ANAP'ın"M»- let devlet için degil, devlet millet için vardır" ilkesiyle hareket ederek ortaya attığı serbest piyasa. özelleştirme ve dışa açılma gıbi fikirlen- nı 'daha iyi uygulayacağı' te- zıyle ortaya çıktığını anımsatan Yılmaz, "Ama iyi mesafe alama- dılar. Üstelik destek de azaldı. Ye- niden de\letçi eğilimler filiz ver- meye başladı. Bu da dünyadaki oluşuma ters düşen, Türkîye'nin önünü kapatan bir durum" diye devam ettı. ANAP'ın iktıdardaki son 4 yıhnı kötü kullandığı öze- leştırisıni yapan Yılmaz, sözleri- nı şöyle sürdürdu "4 seneyi boşa harcadık. Yeni- den iktidar olursak bu 4 yılı kapa- tacak. önümüzdeki 5 > ılı da iyi de- ğeriendirecek süratli bir atılım gerçekleştirmek zorundayız. Yok- sa 2 bin vilında dünv ada hiç önem- senmeyen bir ülke oluruz." Toplumdakı 'tepkisizlik- ten' de yakınan Yılmaz. bu- na karşın ANAP'a yöneltı- len 'aktifmuhalefet vapama- mak' eleştirisınin çelışkı ve haksızlık olduğunu kaydettı. Yılmaz. şunlan söyledi: "Toplum, enflasyonla uğ- raşmıyor. Tansu Hanım'ın eşarbıyla uğraşıyor. Daha sert \e aktif muhalefet yapa- madığımız söyleniyor. Sanki biz daha aktif olsak, toplum tepkisini daha fazla ortaya koyarmış gibi. Bu biraz hak- sc bir eleştiri. Toplumda bü- yük bir kayıtsızlık var. Bir bakan hakkında üç gün sü- ren bir yazı vazılıyor. fakat toplumdan hiçbir tepki gel- miyor. Bu kadar tepkisiz bir toplum. Gelişmiş toplumlar. münferit ola\ laratepki \erir. Türkiye'de sistem olmadığı için o tepkiler birikime dön ü- şüyor, bu birikim patladığı zaman da önündeki her şeyi götüriiy^r." Hükümete yönelik eleştı- nlennı de sürdüren Yılmaz, "Hükümet, iktidarda kal- mak için her şevegözünü ka- patmaya hazır" dedı. ANAP'ın kırsal kesimde önemli ölçüde zaafı olması- na rağmen 15 büyük ılde bi- rinci parti olduğunu ıddıa e- den Yılmaz, DYP'nin ise 5 parti olduğunu söyledi. SÜRECEK CIA Başkanı'nm ziyareti Ecevit: Yabancı istihbarat vanıltabilir (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Baş- kanı Bülent Ecevit Başba- kan Tansu Çiller'ın. ABD Merkezi Haberalma Orgü- tü Başkanı John Deutch ile görüşmesim değerlendinr- ken. "CU ile başbakan dü- zeyinde bir görüşme ük kez oluyor. Bu düzeyde bir te- masa neden gerek duyuldu anlamıvorum. Yabancı is- tihbaratörgütleri bazen >a- ndncı ve vönlendirici bilgi \ l erebüir'' uyansmda bulun- du. DSP liden Ecevit, Cıım- huriyet'e yaptığı açıklama- da. Başbakan Çiller'ın. Mılli Güvenlik Kurulu Ge- nel Sekreten Orgeneral Do- ğan Bavaat ın ABD'ye giz- lıce giderek CIA yeticihlen ile yaptığı görüşme sonrası Ankara'ya gelen CIA Baş- kanı John Deutch ile görüş- mesim eleştırdı. Ecevit, CIA ile başbakan düzeyın- de bir görüşmenın ılk kez gerçekleştirildiğıni anımsa- tarak şunlan söyledi "Ba- zı dostvey a müttefikülkele- rin istihbarat örgütleriyle MİT'in zaman zaman iîiş- kisi, karşılıklı haberleşmesi olurdu. Fakat bu düzeyde bir temasın neden gerekÛ ol- duğunu bilemiyorum. Içe- riğini de bilemiyorum. Ei- bette yabancı istihbarat ku- ruluşlanndan da bilgiler ab- nabilir, ancak bazenverilen bilgiler vönlendirici nitelik- te de olabUir. O konuda da yetkililerin dikkatli davra- nacaklannı umuyomm." Ecevit, "MGK Genel Sekreteri Orgeneral Baya- zıt'ın gizlice AB've giderek CIA yetidHleri ile görüşme- sini nasıl değerienduiyorsu- nuz" yolundakı bır soruya da. "Bu düzeye neden çıka- rudı onu anlayamadım. El- bette teknik vardım alına- bilir. ama bazen yanıltıcı ve- ya vönlendirici bilgiler de verilebiür. MİT'in onlan ayıklamakta deneyim sahi- bi olduğunu umuyonım" yanıtını verdı. Orgeneral Bayazıt'ın gızlıce ABD'ye giderek CIA yetkılilen ile görüşme- si olayından askeri otonte- lerin sonradan bılgi sahıbi olduğu bıldinldı Kaynak- lar. Bayazıt'ın .ABD'de yap- tığı temaslara ılışkın bilgı- lerden Başbakan Tansu Çil- ler'ın dışında devletin üst düzey yöneticılerınin ha- berdar olmadığı öne sürül- dü. Başbakan Çiller'in yazı- lı ızinle ^BD'ye gönderdı- ğı Mıllı Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreten Or- general Doğan Bayazıt'm temaslannın ardından CIA Başkanı Ankara'ya gelmiş- ti. Çiller'ın, Orgeneral Ba- yazıt aracılığıyla Türki- ye'ye davet ettigı CIA Baş- kanı ile gızlıce görüşme yaptığı ortaya çıkmıştı. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Duvar... ANAP lideri Mesut Yılmaz, tencere, tabak, bıçak ve çatalla satışını yükselten basınımızı nasıl görii- yor?.. Söyleyelim: "Birinci sayfalan Tansu Hanım tarafmdan zapte- dilmiş dunımda..." Mesut Yılmaz kendi deyişiyle 'bır bölûm basın ile kimi köşe yazarlan 'ndan oldukça rahatsız. ANAP lideri "Kımi gazeteler Başbakan Tansu Çil- ler tarafmdan satın alındı" demıyor, ama iş dönüp do- laşıp 9-10 trilyonluk kredilere dayanıyor, yine çıkar hesaplanyla 'köşe başlarmı tutan' kimı yazarlara ge- liyor. Bu konuda Mesut Yılmaz haklı mı? Bıze kalırsa bu sorunun yanıtı evet!.. Güncel deyışle 'medya' bugün siyasal iktidann gü- dümündedir. Biryandan kamu kuruluşlarının 'reklam hortumu'yla, öte yandan 9-10 trilyonu aşan uzun süreli faizi düşük kredılerle tencere, tabak, çatal, bı- çak yanşına girmişlerdir. Başbakan Çiller, bir dönemin 'tonfon amcas/'Tur- gut Ozal'ın izlediği yolu seçmiş durumda. Gece ya- rısı üç büyük gazetemizin, üç önemli yazannı anyor ve Metin Toker'ın deyişiyle 'Tansu Hanım bestesi le- ıt-motif'\ veriyor. Önceki akşam üç saat boyunca Mesut Yılmaz'ı dinledik. Basınlaolan ilişkilennden, Refah Partisi'nin 'dinsel öğelerı halka nasıl ışlediğini' konuştuk. Te- rörle Mücadele Yasası'nın 8 maddesini tartıştık... Basınla kötü gıden ılişkileri düzeltmek için hareke- te geçen Mesut Yılmaz, bu iş için istanbul Milletve- kilılmren Aykırt'u görevlendirmiş... Bakalım 'çok satışlı gazetelehmiz' bundan sonra Mesut Bey'le nasıl geçınecekler? • • • ANAP lideri Mesut Yılmaz'a sorduk: "RP'nin dunımunu nasıl görüyorsunuz?" Yanıtı şu oldu: "RP'nin oylan doyum noktasına geldi. Bundan sonra yükseleceğini sanmıyorum..." Mesut Bey bu arada kendi partisini de eleştirdi... Dedi ki: "Bızim örgutümüz sekız yıllık ıktidara alıştığı için, şimdilerde kapı kapı dolaşıp ANAP'ın bundan son- ra yapacaklannı anlatmıyor..." Saptama satt ANAP için değil, DYP ve CHP için degeçerli... Mesut Yılmaz DYP-ANAP birleşmesıne nasıl ba- kıyor? Aslında ANAP liderinin sıkıntısı burada başlıyor. Birleşme konusunda medya, ışadamı hatta asker baskısı olduğu soyleniyor. İstanbul Boğazı'nı gören yalılarda ANAYOL formülü yaklaşık iki yıldır tartışılı- yor. Mesut Bey'in 'teslimıyetçı bırtavnnı' görmedik. O- nun önünde -kendi deyişiyle- bir duvar bulunuyor. Bu duvar da halkın tepkisızliğı ya da duyarsızlığı. Bu duvar nasıl aşılacak?.. Elbet 'medya'yla!.. Işte sorun burada düğümleniyor... Duvarı aşmak için 'medya'yla ılişkileri arttırmak.. ANAP lideri bu konuda umutsuz. Diyor ki: "Benim trilyonlarım yok ki onlara akıtayım..." Bizce bu yanıt, basınımızın fotoğrafını yansıtıyor... Işin ilginç yanı 'Tonton'un bır dönem söyledikleri aklımıza takılıyor: "İkiparti, ıkibuçuk gazete..." • • • Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazariarının ANAP lideri Mesut Yılmaz'la göaışmelerinı haber sayfala- rındabulacaksınız... Biz köşemizde görüşmenın bir bölümünü özetle- meye çalıştık... Mesut Bey'den edindiğimız izlenim şuydu: 1 - Tansu Çiller, ara seçime gıtmeyecek, 1996 Ma- yısı'nda erken seçimi yeğleyecek... 2 - Güneydoğu sorunu ve PKK terörü aynen böy- le sürecek... 3 - Olası bir erken seçimde -şu andaki hava- hiç- bir parti tek basına iktidar olamayacak. DYP de ANAP, DSP, RP ve hatta CHP'nin arkasmdan gele- cek... Buniarın hepsi birer varsayım... Çünkü karan sandık başında 'necip Türk milleti' verecek... Başbakan ÇUler, giydiği şık kıyafetle bürün dikkatleri üzerinde topladı. (Fotoğraf UGUR GL7>JYÜZ) Derin yırtmaçlı başbakan İstanbul Haber Servisi- Harp Akademileri'nden mezun olanlara dıplomalannın venlrnesı amacıyla duzenlenen tören nedeniyle hükümet Istanbul'a ta- şındı. Maslak'taki Harp Akademılen Komutanlı- ğı'nda öncekı akşam duzenlenen dıploma törenıne. Cumhurbaşkanı Süleyman Demırel, Başbakan Tan- su Çiller, TBMM Başkanı Hüsamettın Cindoruk, Başbakan Yardımcısı Hıkmet Çetin, Mılli Savunma Bakanı Mehmet Gölhan. tçışleri Bakanı Nahıt Men- teşe, Dışişlen Bakanı Erdal Inönü. Devlet Bakanı Abdülbakı Ataç. Genelkurmay Başkanı Orgeneral lsmaıl Hakkı Karadayı, Anayasa Mahkemesı Başka- nı Yekta Güngör Özden, İstanbul Valısı Hayn Kozak- çıoğlu. Büyükşehir Beledıye Başkanı Recep Tayyıp Erdoğan ile kuvvet komutanlan katıldı. Harp Aka- demıîen Komutanı Orgeneral Atılla Ateş'in konuş- masıyla başlayan törende: Kara. Denız ve Hava aka- demılennden mezun olan 123 subay. Sılahlı Kuvvet- ler Akademısi'nden 74 kurmay subay. Mıllı Güven- lik Akademısı'nden 3 general. 8 kurmay subay ve 35 sıvıl üst devlet yoneticısiyle 12 ülkeden 20 yabancı subay dıploma aldı. Törende dönem bırincılen Kur- may Albay Osman Akagündüz, Kurmay Yüzbaşı Er- doğan Akyol ile Kurmay Yüzbaşı Aydın Karaşa- hın'mdıplomalannı Cumhurbaşkanı Süleyman De- mırel venrken. dönem ıkincılenne TBMM Başkanı Cindoruk. dönem üçüncülerine de Çiller verdı. Çiller törene eşı Özer Çiller ile birlıkte katıldı. KKTC Milli Eğitim Bakanı Talat Imam-hatipler Türkiye'nin kamburudur EMtNE KAPLAN ANKARA -KKTC'de ı- mam-hatip lisesi açılması- na karşı koyan Mıllı Eğitim ve Kultür Bakanı Mehmet AK Talat. bu okullann kök- tendincı akımlann etkisin- de kalarak Turkıye'nin kamburu durumuna geldı- ğini savundu. Türkiye'de köktendinci akımlann ya- yılmasından Kıbnslı Türk- lerin büyük endışe duydu- ğunu kaydeden Talat. "Biz- ler.güvencemizolan Türki- ye'de köktendinciler ege- men olursa nereye gideriz diye düşünüyoruz. Ama Türklerin sağduyusuna gü- veniyoruz" diye konuştu. Talat. ımam-hatıp lısele- rı v e eğıtımın dınselleşme- sine ilışkın Cumhuriyefe yaptığı değerlendırmede, Türkiye'nin bir an önce ı- mam-hatıp lıselen gıbi bır kamburdan kurtulması ge- rektiğını söyledi. Talat, KKTC'de ımam-hatip lıse- sı açılması konusunun sık sık gündeme getirildiğini anımsatarak Kıbnslı Türk- lerin bu okullara gereksı- nım duymadığını kaydettı. Bu okullann temel amacı- mn imam ve hatip yetiştir- mek olduğunu anımsatan Talat, şunlan söyledi: - Bu okullara kız öğrenci- lerin aunmasıve mezunlan- nın ilahiyat fakülteleri dı- şındaki her tür yükseköğre- tim kurumuna girmelerini doğru bulmuyonım. Ülke- mizde bu okullann açılma- sına sıcakbakamam. Zaten Kıbnsh, başı bağlı insanla- nn gittiği okullan kabulle- nemez. Tabü ki imam ihö- yacımız var. Ama her yıl bellisayıdaöğrenciyiTürki- ye'deld imanı-hatip liseleri- ne gönderiyonım. Bunlar da imam olarak yetişiyor- lar. Bu da yeterü sanıyo- nım." imam-hatıp lıselerınin amacından saptığını ve za- manla koktendıncı akımla- nn etkisinde kaldığını vur- gulayan Talat, Turkıye'nin bu kamburdan kurtulması gerektığıni söyledi. Talat, Türkıye'dekı eğitimin gide- rek dinselleştiğini savuna- rak KKTC 'de Atatürk dev- rımlerine baglılığın çok güçlü olduğunu kaydetti. Talat, Atatürk ılkelenne ay- kın hareket eden bir öğret- menın davranışının tepkıy- le karşılandığını belirterek Türkiye'den gelen öğret- menler arasında zaman za- man bu tür hareketlere rast- landığını, bunlann da gen göndenldığıni anlattı.