Katalog

SAYFA CUMHURİYET 28TEMMUZ1995CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Köyün eski öyküleri MELİH CEVDET ANDAY B ızım koy. antık Kera- mos'un kalınhlan uzenne laırulu "Ören" sozcuğu "yiran"dan bozmadır Rahmetlı dostum Tului Sönmez geçen yıl eşı ıle bır sure kalmışü burada, donuşunde Is- tanbul'dan >olladığı mektubun altını "Keramos'lu Tuluius" dıye ımzalamıştı Ben de >anit mektubumda "Tuluius ol- maz, doğrusu Tuluios olacak" dıye bır düzeltmede bulundum Bugunku Ören halkı yorükten azma koylu ıle adalardan (ozellıkle Gınt'ten) gelme goçmenlerden oluşur Tumü gü- leryuzlüvetatlıdıllıdırbuınsanlann On- lardan koyun eskı öykülennı dınlenm arada bır Sıze de anlatayım DALGACI Alaattin Akarca dıyor kı "Ben çocuktum, o zaman burda dok- tormoktornegezer1 Hastalanmıza bakan eden yok Yalnız bır adam vardı (ehyie santrahn bacasmı gösterdı), orada, dere ıçınde tek başına, bır kulübede otururdu. sarhoşun da bırıydı. hastalanmızı oku- yup ufler, muska yazardı Koylu ona Dal- gacı adını takmıştı Bır gün babamın bır arkadaşı. komşu- muzdu. nedensebunalımagırdı Sıkılıyor da sıkjlıyor, ağzını bıçaklar açmıyor Ba- bamDalgacı'yahabersaldı Dalgacı gel- dıburaya, Yalı'ya Hastayıaldı,denızkı- yısına goturdu Orda okuyup üflüyor Sonra bırden ne olduysa oldu. ne bıleyım, Dalgacı kı>ıdan kopup ha babam ıçen doğru koşmaya başladı Ama ne koşma1 Tutabılene aşk olsun' Bızım evın onun- den geçtı, dağlara v urdu Arkasından ko- şanlar da var Dalgacı'yı ormanın orda yakalıyorlar Soluk soluğa ımış Oturt- muşlar. 'Ne oMu?' dıye sormuşlar Meğer Dalgacı, hastanın ıçındekı cın- len kovarmış O gun de oyle yapmış, bı- zım bunalıma gıren komşumuzun ıçınde- kı cmlen çıkarmış Fakat cınler kaçıp gı- deceklenne bızım Dalgacı'nın başına üşuşmuşler Dalgacı hastayı bırakıp ken- dı derdıne düşmuş, cınlerden kurtulmak ıçın başlamış koşmaya Koş babam koş' Ne olmuş sonra7 Herhalde cınler, Dalgacı'nın ardından koylunun de koştuğunu gonınce korkup kaçmışlar Senın anlayacağın, bızım dok- tor, hastasından mıkrop kapmıştı bey " MUSKA Eşının uğraşı dolayısıyla koyumuzu eskıden tanıyan. bılen Sayın Nezihe Pan- car hanımefendı ıse, Dalgacı'nın mus- kacılığını şoyle anlattı "* Koyde bınnın başı ağnyormuş, adam derdınden olecek, ne yapsa kâr etmıyor Hadı gene Dalgacı'ya başvurmuşlar Dalgacı bır muska vazmış. "Bunu bo>- nuna as, hiç çıkarma ha!" dıye tembıhte bulunmuş Ajna bu kez ışlertersıne donuyor, Dal- gacı'nın muska vazdığı adlı makamlar- ca duyulmuş, sav cı adamı yakalatıp mah- kemeye vermış Tanık da kım9 Başı ağ- nyan adam Tuhafi şu kı. tanık boynun- da muskası ıle gelrruş yargıcın karşısına Yargıç sanığa sormuş, - Sen muska yazıyormuşsun, öyle mı° Dalgacı. - lşte efendım, muska dedıgınız onun boynunda, açın okuyun' Açmışlar muskayı, okumuşlar Şoyle yazmış Dalgacı Aktaş,goktaş Bu herifin başındaki ağnyı AJ da kaç. Yargıç aklamış Dalgacı'yı " KÖYCEĞİZ'DE ARSLAN VAR Bır gun de. gene çok eskıden bır soy- lentı çıkmış koyde, "Kövceğiz'de arslan var'" dıye Bu soy lentı bütun komşu köylere ya- yılmış Merak bu ya, arslanı gormege gıt- mek ıçın toplanmışlar Oren'de Buradan sandallara bınıp Akyaka'ya doğru yola çıkmışlar O zamanlar motor yok tekne- lerde, bır gün bırgecelık yolculuktan son- ra Akyaka">a varmışlar. karaya çıkmış- lar Otobus, mınıbus ne gezer o donem- de' Rastladıklan komür kamyonlanna at- layıp Koyceğız'ın yolunu tutmuşlar u Arslan nerde?" dıye sormuşlar Ko>ceğızlıler "DaKan'da" deyınce hadı Dalyan'a "Arslan nerde? Biz arsla- nı görmeğe geldik" derruşler Orada bır koylu. "Şu dagın ardında" demış onla- ra Hadı dağın ardına1 Arslan yok orta- da Bır koylu otekı dağı göstermış, "Şu- nun ardındar demış Oraya vardıklann- da ne gorsunler9 Koylu topraği kazarken alttan bır arslan yonutu çıkmış meğer Tumu ıle de değıl sadecebaşı veönpen- celen gorunüyormuş Bızımkıler arslanı gordükten sonra donuş voluna duşmuş- ler Aralannda "Neardandıha!" dıye ko- nuşuyorlarmış AHMET ZOGO Buranın köylülen bırbırlenne ad tak- makta çok becerıkhdırler Bahkçı Ah- met'e de, durup dururken "Zogo" deyı- vermışler Ben de dostum Ahmet'ı Zogo dıye çağınnm, ama bu adın neden takıl- dıgını bılmeden Ahmet de anlayamamış, dahası baş- langıçta "Bunda hakaret mi var, ala> mı?" dıve epey dertlenmış O zamanlar ko> de emeklı bır tahsıldar varmış, Ahmet Zogo, "Devlet adamıdır bilse büse o bilir" dıye duşunerek ona baş- vurmuş EmekJı devlet adamı - Uzülme oğlum, demış, sana Arna- vutluk kıralınm adını vermışler Böylece Ahmet Zogo rahatlamış ve be- nımsemış takma adını Ah Gogol olsaydı bu öykülen ne guzel yazardı1 Şımdı onun "MirgorodHikâye- leri" adlı kıtabını duşunuyorum Bulsam da gene okusam o kıtaptakı eşsız hı- kâyelen ARADA BIR Prof. Dr. SUMER GUREL Aziz Nesin ve Tului Sönmez Ne ılgınç raslantıdır kı (takdır-ı ılahı desem ruhları tedırgın olabılır') ıkı 'dört başı mamur' laık Turk ay- dını aynı gun (hatta aynı saatlerde) bu dunyadan go- çuverdıler Aziz Nesin usta dunyaca unlu, ozellıkle gulmece (mızah) yazını dunyasında, olmeden once değen (gerçek aydınlarca) bılınmış olduğundan ar- dından layık olduğu yazılar yazılmaktadır, yazılacak- tır Ancak Tului Sönmez ağabeyımız, bızım kuşağın, ozellıkle de (kendısı hukuk uzmanı olmasına karşın) mımar ve kent plancılannın sevdığı ve saydığı bır kı- şıydı Şu geçmış zaman ekı 'ıdı'yt kullanırken duy- du ğum uzuntuyu ve şımdıden başlayan ozlemı tum sevenlennın paylaştığına ınanıyorum Kımdı Tului Sönmez'' Okurlara onu bıraz olsun ta- nıtmak amacıyla bu yazıyı kaleme aldım ozellıkle onu tanıyamamış, ama gerçek bır aydında bulun- ması gereken nıtelıklere (demokrat- banşsever, hoş- gorulu, onyargısız, laık, ınsancıl vb) saygılı olanla- nn tanımaları kantmca onemlıdır Fakat bu bıçımsel tanıtıma geçmeden once Aziz Nesin ıle (olumu bırlıkte kucaklamalan gıbı) bır baş- ka benzerlığıne değınmek ısterım Tului Sonmez'ın mızah gucu Cumhurıyet'ın son kıtap ekınde (6 Temmuz 1995) Tului Sonmez'ın 'Nefesler' adlı yenı çıkan esenne ılış kın bır tanıtım yazısı yayımlandı Bakınız, soz konu- su yazıyı kaleme alan Sayın Mehmet Zaman Saç- lıoğlu, neler yazıyor Tului Sönmez ıçın "Dıkkatlı Cumhunyet okurlarının, Tului Sönmez adını, başta Istanbul'da toprak talanı ve çarpıkkent leşme konusunda olmak üzere yazdığı bırçokyazı- dan anımsayacağından emmım Hukuk bılgısını ay dın tavnyla, bılımsel duşünce yontemıyle bıheştır - mış, ulkesındekı çarpıkiıklan her fırsatta dıle getı- ren, bu çarpıklıklara karşı savaşımda hep onde olan bırgonul adamıdır Tului Sönmez Okur, duşunurya- zar, sever, ıçer, kızar, kufreder lyılenn hepsıne dost, kötülenn hepsıne duşman, bır masal adamı gıbı- dır " Tanıtım yazısının başlığını da 'Çağdaş Eşref ola- rak seçmış Sayın Saçlıoğlu? 'Nefesler'ı okuyunca pek uygun bır başlık olduğu hemen goruluvenyor doğrusu Belkı bu saygı duruşu burada da noktalanabılırdı Ama onu tanımayı surdurelım Asker çocuğu olan Tului Sönmez, 1925 yılında Sa- nkamış'ta doğdu Beş yaşında ıken aılesı Istanbul'a gelınce ılkokuldan başlayarak 1945'te Galatasaray üsesı'nı, 1949 yılında da Hukuk Fakultesı'nı bıtırdı Anımsamak ıstemedığı bır serbest avukatlık done- mı ve askerlık hızmetı sonrası 1960'ların ortalarında kendısını Imar ve Iskân Bakanlığı'nda goruyoruz 1970' lenn ortalannda 'Toprak ve Tanm Reformu' su- recınde musteşarlık, hukuk danışmanlığı yaptı, da- ha sonra da rahmetlı Vedat Dalokay'ın Ankara Be- ledıye Başkanlığı sırasında ozel hukuk muşavırı ol- du Sayın Bilsay Kuruç'un musteşarlığı donemınde başladığı DPT'dekı musteşar danışmantığı gorevın- den 1980'de emeklı olarak Istanbul a goçtu Anka- ra yıllannda ODTU Şehır ve Bolge Planlama Bolu- mu'nde, planlama hukuk ve mevzuatına ılışkın ko- nularda başlattığı hocalığını, 1990 sonrası Istan- bul'da Mımar Sınan Unı versıtesı Şehır ve Bolge Plan- lama Bölumu'nde surdurdu Bu satırlann yazan ken- dısını 1960'lann Imar ve Iskân Bakanlığı donemın- den yuzeysel de olsa tanımakla bırlıkte, asıl nıtelık- lennı şu son yıllarda aynı bolumde çalışırken keşfet- mış ve hayranlığı gıderek artmıştır Zanf eşı Bilgeç hemşıremızın Cumhunyet' te yayımlanan ılanında belırttığı gıbı dostları onu 8 temmuz cumartesı gunu öğle namazından sonra Erenkoy Galıp Paşa Camı- sı'nden uğurladılar Dost Cevat Çapan'a 'ölum ha- ben bana ıletıldığı akşam bırkaç dost ıle ruhuna say- gı duruşu olarak kadeh kaldırdığımızı, bunun da Tu- lui Ağabeyımızın ruhunu şâdettığıne ınandığımızı' soyledığımde Çapan'ın anılara uzandığını gozledı- ğım gozlerınde onaylayan bır gulumseme vardı lş- te ancak bu kadarı gelebılıyor elımızden Aziz Nesin ıle benzeriıklen olduğu gıbı yakın dost- lukları da olduğunu yıne cenaze torenı sırasında oğ renmış oldum Oyle kı ağabeyının olum haberını ılet mek ıçın Aziz Nesın'ı arayan kardeşı Yavuz Sönmez, sonunda Çeşme'de olduğunu, ancak bır yürek sıkın- tı sı ıle otele gıttığını oğrenınce vazgeçmış haberı ılet mekten lşte bu yazının başında 'raslantı' olarak nı- teledığım tum bunlardı Bu aydınlanma erlerının ışıklar ıçınde olacakları kuşkusuzdur Aziz Nesin mezarının bılınmesını ıste- memış; rınd ağabeyımız Tului Sönmez ıçın de ge- çerhdır bu bır bakıma Zaten bız onları gonullerımı- ze gommedık mı'? Tarihyazmak... İLAN Gumrugümüzce ERKA DIŞ TİC A Ş adına tescıllı 23115 - 21 05 1990, 21413 11 05 1990 ve 12263 / 16 03 1990 sayılı ve günlu gınş be> annamelennden ara- nılan toplam 191 470 000 - TL gelır eksıgı mukellefın adresınde bulunamaması nedenı ıle teblığ edılemedığın- den. Ek tahakkukun teblıgı yenne kaım olmak uzere ılanen teblıg olunur ERENKÖY GtRİŞ GÜMRÜK MÜDURÜ Basın 34224 Doç. Dr. CEM tLNEM A taturk - Ismet, sen olmasaydın ben bunlardan hıçbmnı vapamazdım Inonu - Sız olmasaydınız, ben bun- lann hıçbınnı dûşunemezdım (Or- manÇıfthğı, 1926) 'Tarıh yazmok, tanhyapmakkadarmuhımdır \azan, yapana sadık kalmazsa değışme\en ha- kıkat msanlığı şaşırtacak bır mahıvet alır " der Gazi Mustafa Kemal. Geçen 7 hazıran gecesı bır TV kanalında yayımlanan "Iktidar Oynnu" adlı program, son yıllarda benzerlenne çok sık rast- ladığımız Ulusal Kurtuluş Savaşımızın ya da Cumhunyetımızın ılk yıllanna ılışkın sıyasal olaylann aynntılanna takılarak, Turkıye Cum- hunyetı'nın çağdaş uygarlığa ulaştınlması ama- cının gozden kaçınlması ya da Ataturk Devnmı- nın kasıth olarak hırpalanması orneklennden bı- nydı Programın konuklanndan bır tanhçının ıddı- alanna kaynak olarak gösterdığı Kazım Karabe- kir'ın İstıklal Harbımız adlı kıtabında ver alan "tstila felaketinden kurtulmak için \alnız Bolşe- viklik değiL, Amerikan mandasını kabul fıkrınin de Mustafa Kemal Paşa ve muhiri tarafından ka- bul edildiği gorulecektir(l)" ve "Bu mandahikâ- yesi Sı\ as Kongresi'nden sonra da devam etmiş ve benim şiddetli bu- cevabım (Mustafa Kemal Pa- şa'va ve bunu kurcalavan tsmet Bev'e) bu bahsi tamamıvla kapatmıştü- (2)" ıddıalannın gerçek dışı oluşunu, Ataturk Soylev'ınde kesın bır dılle ve uzun uzun anlatır (3) Yalnız şu tumcelen al- makla yetınelım u Bu durum karşısında bir tek karar vardL O da ulusal egemenliğe dav alı bağılsız-koşulsuz tam bağunsız bir Turk devleti kurmak. tşte. daha Is- tanbul'dan çıkmadan once duşunduğumuz ve Samsun'da Ânadolu topraklanna avak basar bas- maz uvgulamava başladığımız karar, bu karar ol- muştur_ Temel ilke Turk ulusunun onurlu ve şe- refli bir ulus olarak vaşamasıdır. Bu, ancak tam bağunsız olmakla sağlanabilir... Vabancı bir dev- letin gudumune girmey i istemek, insanlık nitelik- lerinden yoksunluğu. gucsuzluğü, u\ uşukluğu be- nunsemekten başka bir şev değildir— Chsa. Türk'un onuru ve vetenekleri çok viıksek ve bii- yüktür. Boyle bir ulus. tutsak yaşamaktansa yok olsun, daha iyidir. Ovleyse va bağımsızlık. ya olünı"' (4) Yıne bu programda. Ismet Paşa'nın Kurtuluş Savaşı oncesınde Anadolu'vageçışı tartışmako- nusu yapılmak ıstendı Mustafa Kemal 1919'da. 15 mayısa kadar kaldığı Şışh'dekı evde Ismet tnö- nû, FevriÇakmak. FethiOk>ar, AB Fuat C ebesov, Cevat ÇobanİL, Kazım Karabekir Paşa, Rauf Or- bay ıle gelecek ıçın neler yapılabıleceğını karar- laştırmaktadır (5) Lord KJnross, bu e\de tsmet Bey 'ın "Ne yapacağunızı bana ne zaman söyleye- ceksiniz" dıye sordugu Mustafa Kemal'ın, "Sıra- sı geünce" dıye yanıt verdığını yazar (6) Mazhar Mufıt Kansu da anılannda, aynı yıl ıçınde Anka- ra'>a gelen Mıralay Ismet Bey ıçın. Mustafa Ke- mal'ın "Çokdirayedi; revinden, fıkrinden istifa- de edilir bir vatanperver ve ivi bir asker" şeklın- dekı duşuncelennı yazar ve paşa ıle başbaşa mu- zakerelerde bulunduklannı belırtır (7) Kımı kay- naklara gore de Mustafa Kemal, Anadolu'da yer- leşınceye kadar Istanbul'da kalmasını, buradan yardım etmesını, ışe başladığı zaman kendısını çağıracağını söyleî 19 Mart 1920'de Ankara 'dan beklenen çağn gelır. Ismet Bey er kıyafetı ve kım- lığı ıle 21 gunluk bır volculuktan sonra Ankara'ya vanr (8) Söylev'de Ataturk, Ismet Paşa'nın Yu- nan saldınsına karşı hazırlık yapmak uzere Istan- bul'da bulunması ve Genelkurmay Başkanhğı'na resmı olarak atanıp çalıştınlmasının çok yararlı olacagı duşuncesıyle Istanbul'a gıtmesını gerek- lı gordügunu belırtır (9) ve "tsmet Paşa'nın ge- rek Genelkurmay BaşkanlığTnda gerekse daha sonraki cephe komutanlığında gosterdiği v araru- lık ve üsrun başan. kcndisine gorev venşteki ya- nılmazlığımı ey lemli olarak ortaya koy muş bulun- dugu için, ulus karşısında, ordu karşısında ve ta- rih karşısında ıçim çok rahatnr" der "Butun dunya tarihınde. sizin Inönu Meydan Savaşlan'ndavuklendigıniz gorev kadar ağırbir görev y uklenmış komutanlar pek azdır. Ulusumu- zun bağımsızlığı ve vaıiığı, çok ustun yonetiminiz altında şerefle gorev lenni yapan komuta ve silah arkadaşlannızın duvarlüığına ve yurtseverliğine buyuk guv enle dayanıy ordu. Sizorada yalnız duş- manı değil, ulusun tersyazgısını da yendiniz— \At- ntn tarihin ovunç yazıtlan arasına geçıren ve bu- tiin ulusta size karşı sonsuz bir saygı ve bağhhk duygusu uyandıran biıyük savaşuıızı ve utkunu- zu kutlanm." Bu telgraf, Mustafa Kemal tarafından tnönu Meydan Savaşlan'ndakı başansı nedenıyle 1 4 1921 tanhınde tsmet Paşa'va gondenlmıştır "Her dar zamanımda Hızırgibi yetişirsin. Dört beş gündur çektiğim azabı bir duşun. Buyıik işler yapmış ve > aptırmış adamsın. Sana bağlıİığını bir kat daha artmışör. Gozlennden operim. Pek sev- gilı kardeşim. sayın onderim." Bu telgraf da Ismet Paşa"dan, Gazı Mustafa Kemal Paşa'ya 20 Temmuz 1923'te çekılmış Dort gun sonra, Mustafa Kemal de şu kutlama telgrafını gondenr Lozan'da bulunan Ismet Pa- şa'nın Banş Antlaşmasını ımzalaması uzenne "Ulusun ve hiıkdmetin yüksek kişiliğinize ver- miş olduğu yeni gorev i başan üe sonuçlandırdımz. Yurda yararlı sıra sıra işleıie orulu olan omrünii- ziı bu kez de tarihsel bir başanyla yuceHtiniz.-" Kemal Tufekçioğlu nun Cumhurbaşkanhgı Koşkünun "Başkomutanhk-AtarürkArşivi"nde bulduğu şu ıkı yazışma, Ataturk \e Inönu'nun, ılen surûldüğunün aksıne, bırbırlenne ne kadar bağlı olduklarını göstermektedır Ataturk'un lnonu'ye yazdığı 6 8 1933 tanhlı mektup şovle "Başvekil tsmet Paşa Hazretlerine. Ismet; büyuk adamsın: hassas olduğun ka- dar his veren adamsın. Sen. benim sozlerimi okurken gozlerin yaşarmış ya ben seni okur- ken hıçkırıklarla ağladığımı söylersem inanır mısın! Bu duygularımı sofrada değil, kimsenin ya- nında değil, yatak odama çekildikten sonra mahremimde yazıy orum. Sen beni muhakkak çok seviyorsun. Ya ben seni. Buna cevap istemez. Gozlerinden öperim. Gazi M..." Ismet Inönu'nun Ataturke yazdığı 5 10 1938 tanhlı mektup ıse şoyle "Sevgüi Ataturk, Sevgili velinimetim. Muhterem Celal Bayarbana sizin setamınızı ge- tirdL Çok sevindim. Bir soğuk algınlığından ya- takta ısürap çekerken sizden lutufkâr ve şefkatli bir haber bana ihya edici bir ilaç gibi geML Yure- ğimin ta ıçinde butun muhabbet hislerim sızladL Burun omrumun en aziz haüralannı teşkil eden hadiseler hafizamda canlandı. \ziz varlığınız dü- şüncelerimin alicenap rimsalidir. Sizin bır an ev- vel afiyet bulmanız yegâne ve en samımı dıleğim- dir. Sizi, kudret ve sıhhatle ve şan ve şerefle ara- mızda görmek fimidi her zamanldnden saglam- dır. tki miıbarek elinizden, sevgili ve can verici yuzûnuzden, doymadan binlerce öperim, sev- gili Ataturk, bıiyiık Ataturk, velinimetim Ata- turk. Tazim ile... tsmet tnönü.." Ulusal Kurtuluş Savaşı komutanlan arasında zaman zaman anlaşmazhklar çıkmıştır Çelışkı- ler Turk Devnmı'nın ılk yıllannda da devam et- mıştır Ancak tum bunlann, ulusal kurruluşun de- gışık yontemlennı savunan ve bu > ontemlenn kı- şısel ve duvgusal nedenlerle karşı karşıya getır- dığı yurtsever komutanlar arasında geçtığı unu- tulmamalıdır Anadolu Ihtılalı, Turkıye'de yenı bır donemaç- mış, bır çağ degıştırmıştır Boylesıne bır olayda ıhtılalcılenn yollannın aynlması da dogaldır Uğıır Mumcu'nun belırttığı gıbı, başta Ataturk olmak üzere Kurtuluş Savaşımızın butun komu- tanlan 'tam bağımsız' bır devlet ve 'laik cumhu- riyet' kurulması aşamalannda bırbırlenyle za- man zaman çatışsalar da, tanh ıçınde bırbırlennı tamamlamış onderlerdır Soylev 'ınde "Ulusal Savaşa birükte başlayan yolculardan kimilerl gklerek ulusal yaşamın bu- günku cumhunyet yasalaruıa dek uzayan gelişme- lerinde, kendi duşun ve ruh yeteneklerinin kavra- ma sının bittikçe. bana direnmeye ve karşıt olma- ya başlamışlardır... Ben, ulusun duyuncunda ve geleceginde sezdiğim buyuk gelişme yeteneğuıi, bir ulusal giz gibi kendi duyuncumda taşıyarak va- vaş yavaş bütün toplumumuza uygulatmak zo- rundayım" derken ne kadar da haklı ıdı Mustafa Kemal Tanhsel gerçeklen arama maskesının ardına sığınan "kavrama sının bittikçe \tatürk'e karşıt obnaya başlayan kimi yok.-ular"ın her karalama gınşımıne gereken yanıtı vermek, bugunkü var- lığını bu yurtsever devlet adamlanna borçlu olan her aydının görevı olmalıdır 1-2- Kazım Karabekır tstıklâl Harbımız sf 94 vesf 151 3-HıfzıVeldetVehdedeoğlu Soylev Cılt 1-11 sf 85-99 Çağdaş Yayınlan 1992 4- H VVelıdedeoğlu Soylev Cılt 1-11 sf 44 5- A Afet Inan Turkıye Cumhunyetı ve Turk Devnmı sf 24 Turk Tanh Kurumu Basımevı 1991 6- Lord Kınross Ataturk sf 184 Altın Kıtaplar 1990 7- Mazhar Müfıt Kansu Erzurum'dan Ölumune Kadar Ataturk'le Beraber 11 Cılt, sf 530 Türk Ta- nh Kurumu Basımev ı 1988 8- Buyuk Larousse Cılt 11 sf 5709 Mıllıyet 1992 9- H VVelıdedeoğlu Soylev Cılt-11 sf 216 PENCERE TARTIŞMA ... Zorbalıkla, eşkıyalıkla değil! I nsanlann katledılmesı vahşettır. ozellıkle genç ınsanlann katledılmesı çok daha uzucu Katlıamın ozru >a da kabul edılır yanı olmaz Ama Necdet Menzir gıbı yönetıcılenn söyledıklennı, kulaklan da duysa ıvı olur kanısındayım Hıç. ama hıç kimsenin "dinsiz, sosyalist komünist vb." kav ramlan, suçlarcasına hakaret ya da lcufür etmek ıçın kullanmava haklan yoktur' Ne herkes ınanmak, ınançlı olmak zorundadır ne de sıstemı benımsemek. duzenı onaylamak zorunda Ama gerçek şu kı tekduzelığe, daha doğrusu somurü ve onun getın ya da goturulenne karşı çıkanlar. kımılennın tekenne çomak soktuklan ıçın boluculukle. teronsthkle ya da bır şekılde suçlanır ve fırsat bulunursa 'içeri' atılır Anayasa'nın 24 maddesının dın ve vıcdan ozgurluğune daır bolumunde yer alan "Kimse dinini açıklamaya mecbur degildir" cumlesıne karşılık. kımlik kartlannda "dini?" dıye bır bolum bulunması ne anlama gelmektedır9 Ustelık bu 'dini' bolumune herhangı bır dmın yazılması da zorunlu tutulmaktadır Neyse kı eskı nufus cuzdanlan kaldınldı Çunkuonlarda bır de 'mezhebi?' bolumu vardı Bana göre ınsanlann kendi ıçınde kalması gereken ınanç bıçımlennın nufusa kaydedılmesı de bır çeşıt boluculuktur Ote yandan ınsan, Turkıye'de mı yoksa gennın gensı Asya-Afnka ulkelennden bırınde mı yaşadığını şaşın>or Bır yandan sureklı onunuze çıkan karaçarşaflılar ve yeşıl cuppelı sanklılar Ote yandan "Arapça" ezanı. ellennden geldığınce uzatarak usulune ve makamına uymavan okumalan Ezanın neden Turkçe okunmamasmda ısrar edıldığını anlayamıyorum Arapçaya meraklı olanlar gıtsın Arabıstan'da ya da Iran'da yaşasın 1 Gelelım sosyalızm konusuna Nedense, "sosyalizm" >ada "komunizm" sozcuklen. bırtakım ınsanlan, uykulannı kaçırtacak kadar korkutur Bu kavxamlann, en basıt anlatımıyla sozluktekı sozcuk karşıtlan Halkçılık, toplumculuk Bıraz açtığımızda, ınsanlann eşıt fırsatlarla, eşıt şartlar altında yaşaması, uretımın boluşumu, kamu mulkıyetı \ s Gerçekten oğrenmek ısteyenler. bu konularda araştırmalannı zaten vapıyorlar Burada bılgıçlık taslamak da benim haddıme değıl Belırtmek ıstedığım konu. bır azlık grubun avantalarla, hırsızlıkla vd kolay yollarla emekçı kesımı somurerek servetler edındıgı ulkemızde, kımılen de kendılennı, halkı "komünizmn den korumaya adamışlardır Ve 1980 oncesınden bugune katıller elını kolunu sallayarak dolaşırken, Turkıye'de ınsan haklannın çığnendığını soylemek suçtur Devletın temel ışlev lennı dahı (can güvenlığını, sosyal güvenlık, eğıtım) yenne getıremedığı bır ulkede ınsanlar uçuruma suruklenıyor Yazık kı halkımız her sövlenene ınanmaya devam edıyor Ara sıra ağızlanna çalınan bır parmak bala kanıyorlar Aşın bıreyselleşme \e kışısel çıkarlar ıçın (başkasının ekmeğıyle, hatta canıyla oynamak pahasına) her şeyı göze almak gıbı "güzel" hu> lar gelıştırdık Inancın boylesıne sanınm 21 yuzyıl modelı desek de Insan sevgınızı yenıden hatırlayın, bır yerlerde unuttuk, ama yenıden bulup canlandırmak hıç zor değıl' Guzel gunler sevgıyle yeşerecektır, zorbalıkla, eşkıyalıkla değıl Kufürle, hakaretle hıç değıl 1 Ve haksızlıklara asla boyun egmeden1 BetülTaylan Ankara - Van melez üç aylık beyaz kedi yavrulannı sevenlerine vermek istiyorum. Tel: 261 88 39 4113080 HAYDARPAŞA GİRİŞ GÜMRÜK MÜDÜRLL ĞÜ Gumruğumuzce Merkez Tıcaret Kosta Antonıadıs adına tescıllı 6 10 1992 tanhlı, 44270 sayılı gınş beyannamesı muhtevıyatı eşyadan kaynaklanan (yırmımılyondok- sanbın) 20 090 000 - TL tutanndakı gelır eksığı sozkonusu fırmanın bılınen adresle- nnde bulunamaması nedenıvle teblığ edılemedığınden ödeme emn yenne kaım olma- k üzere 7201 sayılı Teblıgat Kanunu'nun 28 ve 29 maddelen gereğınce ılanen teblığ olunur Basın 34212 Siviller ve Askerler... "82 Anayasası sıvılleştı" dıye son gunlerde düğun bayram edıyoruz "Sıvılleşme"ye pek meraklıyız Ancak okumaya merakımız yok Yıne de zahmet ederek anayasamızın "geçıcı 15'ıncı maddesı"n\ bırlıkte okuyalırrr Madde15 "12Eylul 1980 tanhınden, ılkgenel seçımlersonw- cu toplanacak TBMM'nın Başkanlık Dıvanı oluşun- caya kadargeçecek sure ıçınde, yasama veyurutme yetkılerını Turk Mılletı adına kullanan 2356 sayılı Ka- nun'la kurulu Mıllı Güvenlık Konseyı'nın, bu Kon~ seyın yonetımı donemınde kurulmuş hükumetlenn, 2485 sayılı Kurucu Meclıs Hakkında Kanunla görev ıfa eden Danışma Meclısı 'nın her turlu karar ve tasar- ruflarından dolayı haklannda cezaı, malı veya huku- kı sorumluluk ıddıası ılen surulemez ve bu maksat- la herhangı bıryargı mercııne başvurulamaz " Bıtmedı, 15'ıncı madde suruyor "Bu karar ve tasarrufların ıdarece veya yetkılı kılınmış organ, mercı ve gorevlılerce uygulanmaktan dolayı, karar alanlar, tasarrufta bulunanlar ve uygu- layanlar hakkında da yukardakı fıkra hukumlen uygu- lanır" Devam edıyor "Bu donem ıçınde çıkanlan kanunlar, kanun huk- munde kararnameler ıle 2324 sayılı Anayasa Duzenı Hakkında Kanun uyannca alınan karar ve tasarru- flann Anayasaya aykınlığı ıddıa edılemez." Eğer 82 Anayasasfnın çetrefıl dılıyle başa ç ı k i mayıp bu yazıyı okumaktan vazgeçtınızse, bfr dıyeceğım yok, okumayı surduruyorsanız, sağolunL • 15'ıncı madde apaçık dıyor kr 12 Eylul faşızmının tum yaptıklannı sıneye çeke- ceksın1 Bu konuda hak hukuk ışlemez, asken yone- tımın "ıcraatın/"benımseyeceksın Askerın sıvıllere verdığı emır bu!.. Sayalım 1) Mıllı Güvenlık Konseyı'nın 2) Bu Asken Konsey'ın kurduğu hükümetlenn (kı bu hükumetlenn ıçınde Başbakan Yardımcısı olarak bızım sıvıl toplumcuların gozdesı Turgırt Özal da var) 3) Askertenn kurduğu Danışma Meclısı'nın 4) Asken Konsey zamanında bunlann emırlen altın- da çalışmış gorevlılenn ve organların. Ozetle - i 12 Eylul asken faşızmının tum kadroları hakkında, yaptıkları ışlerden ve ışledıklen suçlardan dolayj mahkemeye başvurulamaz, hak aranamaz, bu konu- da Turkıye Cumhurıyetı hukuku ve yasalan geçer- sızdır ı Bıttı mı?.. • Bıtmedı.. 82 Anayasası'nın 15'ıncı maddesının son fıkrasj dıyor kı A 12 Eylul faşızmı sırasında çıkanlan a) Butun yasalar b) Kanun hukmunde karamameler c) 12 Eylul faşızmı suresınce alınan butun karar, lann veyurutulen uygulamalann Anayasaya aykınlığı ılen surulemez j lyı mı? n • 82 Anayasası'nın yukarıda ıçerığı ortaya dokulen 15'ıncı maddesını, parlamentodakı mılletvekıllen çoğunluğu son anayasa değışıklığınde savundu Ve korudu : Ne demek bu? 1991 genel seçımlenyle kurulan Meclıs çoğun- luğunun 12 Eylul asken faşızmıne sahıp çıkması de- mek... ^ • Ama bızım medya, "sıvılleştık" sevıncıyle şıkır şıktr oynuyor, "Demokrası destanı yazdık" dıye manşetler atıyor, çunku amaç demokratıkleşme değıl, halkı al- datmak Halkımız da aldanıyor mu? . Bal gıbı aldanıyor Ne var kı bızım gorevımız doğruyu soylemek ve gerçeğı dıle getırmektır. VEFAT Baromuzun 4014 sıctl sayısında ka> ıtlı AVUKAT , MEHMET HİKMET MANKUT vefat etmıştır Aziz meslekta^ımızm cenazesı cuma gunu (bugun) Atakoy 5 Kısım Camıı nde kıhnacak oğle namazmı muteakıp ebedı ıstuahatgahına defnedılecektır Merfauma Tann dan rahmet kederh aılesıne ve meslektaşlanmıza başsağlıgı dılenz ISTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI ACI KAYBIMIZ Cemıyetımız uyesı, değerlı meslektaşımız, Basm Şeref Kartı sahıbı MUZAFFER AŞKIN 25 Temmuz 1995 tanhınde vefat etmıştır Vefatı camıamızda buyuk ûzuntü > aratan Muzaffer Aşkın'ın cenazesı 28 Temmuz 1995 Cuma gunu saat 11 30 da Cağaloğlu nda Turkıve Gazetecıler Cemı>etı onunde yapılacak törenden sonra cuma namazını muteakıp Edırnekapı Mıhnmah Sultan Camıı nden alınarak Ba>Tampaşa Mezariığında topraga \enlecektır Aşkın'a Tann'dan mağfiret kederlı aılesıne \e uvelenmıze başsağlığı dılenz TÜRKİYE GAZETECtLER CEMÎYETt İLAN GEBZE GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ Gumruğumuzde Nova Dış Tıcaret ve Pazarlama Ltd Ştı adına ışlem goren aşagıdakı sa>ı ve tanhlen ıle mıktarlan belırtılen Gumruk Gınş Beyannamelen muhtevıyatı eşyalarla ılgılı tahsıl edılmesı gereken mıktarlar ıçın adı geçen fırmanın mudurlugumuzde mevcut adreslenne teblıgatlar teblığ edılemedığınden amme alacağı tahsıl edılememıştır Teblıgata esas olacak başka bır adres de tespıt edı- lemedığınden 7201 sayılı Teblıgat Kanunu'nun 28 ve 31'ıncı maddelen uyannca ılanen teblığıne karar venldı Bu nedenle aşağıda mıktarlan göstenlen borcunu- zu teblıg tarıhınden ıtıbaren 7 (yedı) gun ıçensınde ıdaremız veya tahsıle selahıyetlı ıdarelere odemenızı aksı takdırde aşagıda belırtılen meblağın 6183 sayılı kanun hukmunde tahsılı yoluna gıdıleceğının bılın- mesı ılanen teblığ olunur Giriş bevannamelennın sayı ve tarihi: Toplam TL. 8161-29 09 1992 355 769 000-TL 8804-16 10 1992 400 458 000.- TL. Toplam 756 227 000-TL Basın 34216