22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyefİmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Ya\ ın Yönetmenı Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordındtoru Hikmet Çetinka\a • Yazıışlerı Mudürlerı. Ibrahim Yıldız, Dinç Tayanç (Sorumlu) • Haber Merkezı Mudürü Hakan Kara 9 Gorsel Yönetmen: Fikret Eser Dn, Haberler Ergun Balcı • tstıhbarat Yalçın Çakır • Ya>ın Kurulu flhan Selçuk Ekonomı Bülent kı/anlık • Kultur Handao Şenköken • (Başkan). Orhan Erinç. Oktay Spor Abdülkadir Yücelman tt Makaleler Sami Karaörcn Kurtböke. Özgen Acar. Hikmet • Çe\m. Se>fettin I urhan • Düzeltme Abduliah Çetinkaja, Şükran Soner. Ergun YazıcıA Bılgı-Belge Edibe Buğra • Fotograf Erdoğan " ' ' ~ Köscoğlu Balcı. Dinç Tay anç. İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balba\. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbaj • Haber Mudürü Doğan Akın Atatürk Bulvan No 125, Kat.4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat>, Faks. 4195027 • îzmır Temsılcısr Serdar Kızık. H. Zıya Blv. 1352 S. 2 3 Tel- 4411220, Faks 4419117 • AdanaTemsılcısı ÇetinYigenoğlu,InönûCd. 119 S.Noıl Kat:l.Tel 3522550.Faks 35225^0 Müessese Müdürü: Erol Erkut • MEDYA C: • Yönetım Kurulu Koordmator Ahmet Korulsan • Başkanı-Genel Vludur Gülbin Er- Muhasebe Bülent Yener • tdare: duran • Koordınatöf Reha Işıt- Hüseyin Gürer • Işletme Önder man • Genel Mudur Yardımcısı Çelik • Bılgj-tşlem. Nail İnal • Mine Akdağ • Halkla tlışkıler Bılgısayar SıSem Mürüvet Çiler Muduru Nurlen Berksoj Ya>ımla\an >e Basan: Yenı Gûn Haber Ajansı. Basın ve Yayıncıltk A S Turkocaiı cad 3« 41 Cağaloglu 34334 Ist PK 246 Istanbul Te! (0 212) 512 05 05 120 halI Faks (0 212) 513 85 95 2 8 T E M M U Z 1995 Imsak: 4.02 Güneş: 5.49 Öğle: 13.18 lkindi: 17.11 A k ş a m 20.33 Yatsı: 2 2 . 1 2 MEDYACTei 5140753-51395 so-sn846o-6i.Faks 5H8466 Evlilik duası Çeviri Servisi - Yakında dünyaevine girecek Güney Koreli genç kız. Seul'de bulunan bu garip heykelin önünde dua ediyor. Kimi Güney Koreliler kötû ruhlan kovacağı inancıyla yapilan bu heykellenn kendilerine şans getireceğine inanıyorlar.(Fotoğraf: REITERS) Tarkan Diyarbakın'cJa konser verdi • DİYARBAKIR (Cumhuri>et) - Doritos Panço konserlen kapsamında 23 ilde sahneye çıkacak Tarkan Tevetoğlu, ilk konserini Olağanüstü Hal Bölgesi olan Diyarbakır'da verdi. Atatürk Stadı'nı dolduran yaklaşık 15 bin kişiye seslenen Tarkan'ın yoğun güvenlik önlemleri altında yapılan konseri 1.5 saat sürdü. Konserden sonra bir basın toplantısı düzenleyen Tarkan. "Kürt sorunu konusunda özel fıkirleri" olduğunu söyledi. Şile bezi şenliği • İstanbul Haber Servisi - 11. Şile Bezi Kültür ve Sanat Şenliği, Atatürk Anıtı'na çelenk konulmasının ardından yapılan açılış töreniyle başladı. Şile Belediye Başkanı Şecaettın Güney, açılış töreninde bır konuşma yaptı. Güney; şenliğın önümüzdeki yıllarda uluslararası nıtelık kazanması için büyük çaba harcayacaklannı kaydetti. Kadınların tekne gezisi • Haber Merkezi - Otel ve restoranlanyla Divan otelini tercıh eden kadınlan bir araya getiren 'Divan Ladies Clup'. Boğaz'da bir tekne gezıntisi düzenledi. Tekne gezıntisine katılanlar bol bol güneşlenip dınlenerek işin stresınden uzak bir gün geçirdiler. Kadınlann iş yaşamını kolaylaştıracak sosyal aktiviteler düzenleyen 'Divan Ladies Clup' dâha önce de 'yaz için cilt bakımı ve makyaj' konulu sohbet toplantısı yapmıştı. Medyada yeşilin tonları • İZMİR(AA)- Türkıye'de yaptıgı haberlerle kamuoyunun çevresel bilinçlenmesinde katkılan bulanan çevre muhabirlen. Ingiltere'de Bradford Ünıversitesi'nde yapılan bir bilimsel çalışmaya konu oldu. Bradford Üniversitesi Çevre Eğitimi Uygulamalan ve Araştırmalan Merkezi'nde (ERTÇEE) doktora >apan Ümıt Öztürk tarafından yapılan "Medyada Yeşilin Tonlan" başlıklı araştırmada. Cumhuriyet gazetesinden Ümıt Otan. Anadolu Ajansı'ndan Cemil Tunca ve Nokta dergısinde bir süre " Yeşil Şa> falar" bölümünü hazırlayan Timur Danış'ın isimlerine yer verildi. Ahmet Kaya'ya tazminat cezası • ANKARA (AA)- Yargıtay, şaır Ahmet Erhan'ın "Bugün de ölmedim anne" ısimli şiirini izinsiz olarak kullandığı gerekçesiyle. Ahmet Kaya ve kasetin yapımcısı Banş AŞ hakkında yerel mahkemenin \erdiği 700 milyon liralık tazminat cezasını onayladı. Şair Ahmet Erhan'ın avukatı Ünsal Piroğlu, kesinleşen tazminat miktannın, telıf haklan konusunda tek şiir için verilen rekor tazminat karan olduğunu bildirdi. Avusturalya'da çalışan kadınlann yüzde 40.9'u yönetici düzeydeyken bu oran Türkiye'de sadece 5.4 Kaduı-erkek eşitliğîne 495 yıl kaldıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Birleşmış Milletler Kadın Komisyo- nu"nca yapılan araştırmada, kadınlar- la erkeklerin ekonomi dünyasında eşit olabılmeleri için 495 yıl gerektiği ile- ri sürüldü. Araştırmada, e\ işleri de dahil edildiğinde.-dünyadaki işgücü- nün yaklaşık yüzde 55'ıni kadınlann oluşturduğu \urgulandı. Dünya kadın- lannın yüzde 6.2'sınin siyasi yaşam- da ve yüzde 3.6'sının da ekonomi ala- nında görev yaptığı belirlendi. Türki- ye'de işgücünün yüzde 31.4'ünü ka- dınlann oluşturduğu kaydedilen araş- tırmada, ancak yüzde 5 4 oranında yö- netici kadının çalıştığı saptandı. ABD'de 6.5 milyon işlefmenin ka- dın lar tarafından yönetildiği belirtilen araştırmada; Avusturalya'da kadınlann yüzde 40.9'unun yönetici düzeyinde çalıştığı yer alıyor.Dünyada kadınlann işgücüne katılım oranının en yüksek olduğu Afrika ülkesi Malavi'de, ka- dınlann ancak yüzde 2.9'unun yöne- ticilığı: Zaire. Angola. Togo \e Gana gibi Afrika ülkelerinde de giyim sana- yini büyük çapta ellerinde tuttuklan belirlendi. Bangladeş'tekı kadınlarise toplam işgücünün yüze 10.2'sini oluş- tururarak. dünv a sıralamasında son sı- • Birleşmiş Milletler Kadın Komisyonu'nca yapılan araştırmada dünyadaki işgücünün yaklaşık yüzde 55'ini kadınlann oluşturduğu belirtildi. rada yeralıyor. Bu ülkede yönetici ola- rak çalışan kadınlann oranı da yüzde 1.4'tür. Ozel sektörde kadınlann yöne- tici düzeyinde az temsil edilmesınin, ışletmenin erkek kültürüne dayalı ol- masından kaynaklandığı belirtilen araştırmada. çalışma kurallan ve per- formans ölçme sıstemlerinin de erkek için düzenlendiği kaydedildi. Araştır- mada, ekonomik işletmelerde kadın- lann varolan potansıyellerinin göz ar- dı edildiği, büyük işletmelere girseler bile. alt düzeylerde kaldıklan ve kadın- lara uygun büro ve organizasyonlarda görev aldıklan belirtildi. Çalışma ko- şullannın büyük ölçüde erkek çalışan- lann ve işverenlerin çıkanna göre oluş- tunılduğu belirtilen araştırmada. cin- sel tacizin kadınlann kalkınma fırsat- lanndan dışlanması ve kadınlann ye- teneklerinin göz ardı edilmesi şeklin- de ortaya çıktığı saptandı. BM Kadın Komisyonu'nca yapılan araştırmada. kadınlann hukuk. işletme, bilim ve teknoloji eğitimi alanlanna daha çok eğilim gösterdiği belirtildi. Komisyonun Jcadınlara ekonomik özgürlük sağlanması için getirdiği öneriler şöyle: - Hükümetler, kadınlara mülkiyet edinme hakkı sağlamalı. Ekonomiden sorumlu bakanlıklarve merkezbanka- lan fînans sistemlerinde kurumsal ve aynı zamanda yapısal değişikliklere başvurulmalı. Kadınlar küçük ve orta ölçekli işletme kurmaları için destek- lenmeli. -Kadınlara ekonomik alanlarda eği- tim verecek danışmanlık programlan kunılmalı. Kadınlara bu konularda ya- sal haklanyla ilgili bilgiler verilmeli. - Kadınlar; toplu ve bireysel olarak ekonomik güçlerini işçi. rüketici, seç- men, yönetici, işletmeci ve girişünci ola- rak örgütleyebilmeliler. Kadınlar. oyla- nnı resmi karar mekanizmalannı et- kilevebilecek şekilde kuüanarak baskı gruplan oluşturmahlar. - Kadınlar. kendileri birey olarak harekete geçmelıler. Bosna'daki sığınma kamplannda, çocuklara sanat terapisi uygulanıyor 6 Bıırada, kalbimde küçük bir ev var... • İki îngiliz sanat terapisti Olivia Lloyd ve Deborah Kalmanovvitz, Slovenya, Hırvatistan. Saraybosna ve Mostar'daki kamplarda yaşamlannı sürdüren çocuklara yaratıcı çalışmalar yaptınyorlar. Çeviri Servisi - Bosna'da yaşanan dehşeti durdurma yolunda kıllannı kıpırdat- mayan Batılılar. "Bu dehşe- ti. hem de bir kere değil de- falarca yaşa>an çocuklann acılannı hiç olmazsa dışa vurmalanna yardımcı ola- lım" diye düşünmüş olacak- lar ki Bosna'daki sığınma kamplannda bir süreden be- ri çocuklara sanat terapisi uygulamaya başlamışlar. fki Îngiliz sanat terapisti. Olivia Lloyd ve Deborah Kalmanovvitz; Slovenya, Hırvatistan. Saraybosna ve Mostar'daki kamplarda ya- şamlannı sürdüren çocuk- lara yaratıcı çalışmalar yap- tırmaya çalışmışlar. Dûnyaya mesajlar Ingiltere'ye kucak dolu- su, ıçleri dünyaya mesajlar dolu şiirler, fötoğrafiar ve resimlerle dönen bu iki ka- dın. tüm bu eserleri Lond- ra'daki Ta\istock psikiyatri kliniğinde sergilemeye baş- lamışlar. Le) la Zukic 8 vaşında. Doğdugu \c bundan 3 yıl öncesine kadar yaşamını sürdürdüğü ev, bombalarla yerle bir ol- muş durumda. Ama o, a\nı \erde kendine >eni bir ev yaratmış. Sığınma kamplarındaki umutsuzluğun ve çaresizli- ğin ortasında bu sanat faali- yetleri. çocuklann yaşamla- nnın acı gerçeğınden. geçi- ci de olsa, yazarak, boyaya- rak ve çizerek kaçabıldikle- ri güven vericı bir cennet ha- line dönüşmüş. Leyla Zukic 8 vaşında. Doğduğu %e bundan 3 yıl öncesine kadar yaşamını sürdürdüğü ev, bombalar- dan yerle bir olmuş durum- da. Âncak eski evi. şu anda artık yeni evi haline geimiş olan kampta yazdığı şiirle- rinde hâlâ yaşıyor. "Burada kalbimdeküçük bir ev var. Bu küçükev. benim eski e- vim Burada annem ve babam- la beraber yaştyorum Ve bu evde yaşamak be- nim için dünyanın en güzel şeyi." "Elimizdekitemalariçin- de çocuklann ka>ıp ev leriile ilgili olanlar en sık rastlana- nı" dıyor Lloyd ve ekliyor: "Çalışmalanmızı açık hava- da sürdürüyoruz. Çocuklar ellerine geçen tahta parça- lanndan kendilerine küçük havali evler kuruyorlar. Müslünıan küçük bir kız ço- cuğu ne zarnan > arattığı kü- çük havali evin içine adım atacak olsa ayakkabılannı dışarıda bırakıyor." Destek görûyor Bu sanat terapisi Lond- ra'daki Bosna Destek Gru- bu tarafından da destekle- niyor. Grubun kooordinatö- rü Claude Murray, "Evsiz- seniz, bir sığınmacı olarak yaşıyorsanız, bu, şimdive ka- dar sahip olduğunuz her şe- vi kaybettiğiniz anlamına ge- lir. İşte bu çalışmalar. sığın- macıların kaybettiklerine göğüs germelerine yardım ediyor. Sanatın bu insanlara sunduğu, kendilerini dışa vurabilmenin mutluluğu oluyor." Ancak bunun süregelen bir mutluluk olmadığı da bir gerçek. Lloyd bunu. ıçi so- lucan dolu bir konser\ f e ku- tuyu açmaya benzetiyor. u Yaşlan 8 ile 11 arasında de- ğişen çocuklarımız önceleri zev kli \e hünerli resimler va- ratıyorlardı. Zaman ilerle- dikçe gerilediler ve karma- şık resimler yapmaya başla- dılar." Bunun en somut örneği de halen Ta\ istock kliniğin- de yan yana asılı duran, ay- nı çocuğa ait iki resim. Bi- rinde bembeyaz puf puf bu- lutlar ve arasından parlayan güneş, bir ağaç. dev bir çi- çek ve kırmızı çatılı bir ev var. Birinciden tam 20 daki- ka sonra yapılan ikinci re- sim binncı ile çarpıcı bir te- zat sergilıyor. Manzara ay- nı. Ancak bu sefer bulutlar siyah, gri ve mavi boyan- mış. Güneş kıpkırmızı ve resmin üzerine kızgın kah- verengi lekeler serpiştiril- miş. Fazla heves kalmamış Ancak bundan böyle Go- razde'den. Srebnika ve Ze- pa'dan gelen yeni sığınma- cılar için sanat geçersiz bir eylem olacak. Kalmano- vvitz, insanlann aynı trav- mayı sürekli olarak yeniden yaşadıklan sürece kendile- rinın yapabilecek fazla şey- leri kalmayacağını söylüyor. Anlaşılan o ki terapistlerin büyük bir coşku ile başla- dıklan bu ışi sürdürecek he- vesleri de pek fazla kalma- mış. Şimdi hanl hanl Gü- ney Afrika'daki sorunlara yardımcı olmaya hazırlanı- yorlar. Peki ya Bosnalı küçükle- rin umut dünvası? DüNYADAN Milyarlık 15 tablomın izine rasdanamıyor HÜLYA KARABAĞLI ANKARA - Ankara Devlet Resim Hey- kel Müzesı ve Milli Kütüphane koleksiyo- nundan, uluslararası üne sahip bazı ressam- lann milyarlarca lira değerindeki yapıtlan ile Ziraat Bankası'nın paha biçilemeyen 15 tablosunun kaybolduğu ortaya çıktı. Kültür Bakanı lsmail Cem e, tablolarla ilgili ola- rak aynntıh bir bilgi sunularak Güzel Sa- natlar Genel Müdürü MehmetÖzel, Resim Heykel Müzesi Müdürü NecdetCan. resim restoratörü Vural Yurdakul. eski Müze Mü- dür Yardımcısı ve restoratör Hasan Mutlu hakkında soruşturma isteminin iletildığı öğrenildi. Sorumluluk yetkisi Güzel Sanatlar Ge- nel Müdürlüğü'nde olan, Resim Heykel Müzesi ile Milli Kütüphane Başkanlıgı'nın Kütüphane Sergı Salonu'ndan, aralıİdı za- man dilımleri içinde bazı ünlü sanatçılann paha biçılmez tablolannm yok olduğu an- İaşıldı. Nerede olduklan belirlenemeyen tablo- lardan en büyük zaran ise Ziraat Bankası gördü. Bankanın 1980 yılında açılış nede- niyle Devlet Resim ve Heykel Müzesi'ne • Ankara Devlet Resim Heykel Müzesi ve Milli Kütüphane koleksiyonundan, uluslararası üne sahip bazı ressamlann milyarlarca lira değerindeki yapıtlan ile Ziraat Bankası'nın paha biçilemeyen 15 tablosunun kaybolduğu ortaya çıktı. teslim ettiği 19 yapıttan bugüne değin an- cak 4 adedini geri aldığı saptandı. Yetkili- ler, geri alınamayan yapıtlar konusunda en son 2 yıl önce (23 Şubat 1993) Mehmet Özel imzalı bir yazı gönderilerek, yapıtla- nn onanmda olduğunun bildirildiğini an- lattılar. Orijinaline uygun değil Ziraat Bankasf nın müzeye 60 X 80 san- tımetre ebatlannda sergılenmek üzere tes- lim ettiği ressam İhsan Cemal Karabur- çak'a ait yapıtın müze duvannda "orijina- Bne uygun olmavan" 68 X 49.4 santimetre ebatlannda teşhir edildiği belirlendi. Zira- at Bankası "nın teslim ettiği sanatçı Namık Bayık'ın 25 X 99 ebadındaki "Kayık" tab- losunun da, müze deposunda, yıne aslına uygun olmayan biçimde 27 X 41 ebadında "Kayık Sefasradıy la bulundurulduğu sap- tandı. Ziraat Bankası'nın tutunaklarla teslim ettiği ve nerede olduklan belirlenemeyen dığer yapıtlan da şunlar: - HikmetOnat. Üskiidar'daSokak.41X50 ebat. Müze tablo demirbaş defterinde kay- dı yok. Nerede olduğu bilinmivor. - Melahat Üren. Natürmort. 40X55 ebat. Dışişleri Bakanlığı'nda olduğu belirtilme- sıne karşılık. müze tablo demirbaş defterin- de kaydı yok. Teslim edildığine ilişkin bel- ge bulunmuyor. - EşrefÜren. Kurtuluş Parkı.60X43 ebat Müze tablo defterinde kaydı yok. Teslim edildiğine ilişkin belge yok. Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü müze deposunda olduğu- nu belirtivor, ancak eserin depo sayunında olmadığı anlaşıldı. Müzeden çıkış belgesi yok - Ibrahim Safı. Narürmort. 50X65 ebat. Kültür Bakanlığı Tefriş Kurulu Başkan Yar- dımcısı Orhan Yüksel'in odasında gözükü- yor. Müzeden çıkış belgesi yok. -CevatErkuLHalkyîstanbul-57X71 ebat Cumhurbaşkanlığı'nda olduğu belirtiliyor. Müze tablo demirbaş defterinde kayıt ol- madığı gibi köşke teslim edildiğine ilişkin belge yok. Bit pazannda Ünlü ressam Ahmet UzeUi'nin Ölmeden önce Milli Kütüphane Sergi Salonu için verdıği 4 adet resminden yalnızca birinin sergilendiği anlaşıldı. Sanatçının oğlu Er- kut L'zelli, babasının Milli Kütüphane'de bulunması gereken iki yapıtmı tstabul'da bit pazannda satılırken gördüğünü bildirdi. Ankara Resim Heykel Müzesi'nde birkaç yıl öncesine kadar teşhir edilen Fikret Mu- alla'nın demirbaş numarası olmasına rağ- men "1955-Yürü>üş" iie '"1955-Orkestra" adlı iki yapıtı da kayboldu. Erzurum ve Antalya Devlet Güzel Sa- natlar Galerileri koleksiyonlanndan müze- ye gönderilen Ahmet Ziya Akbulufa ait "DereKenarı" adlı tablosu ile İbrahim Çal- h'nın "2. Selim Türbesi" yapıtlan da kayıp listesinde bulunuyor. Uykusuzluk çekenlere ilaç kullanmaktan daha basit yol: Uyku saatîni değiştir, rahat uyu Çeviri Servisi - Birçok insanın ha- fıfyadaağırdepresyonlargeçirdiği gü- nümüz dünyasında, bu ruhsal rahatsız- lığın en belirgin özelliği olan uykusuz- luk en büyük sorunu yaratıyor. Sabah- lara kadar gözünü kırpmayan. ondan sonra da kalkıp işine gitmek zorunda olan insan, bir süre sonra işinde de ve- rimsiz olmaya başlayınca problemleri ikiye katlanıyor. Uykusuzluk çeken birçok hasta bu- güne kadar ilaç alarak ya da terapilere katılarak bu sorundan kurrulmaya ça- lışırken. Almanya'da bir klinik çok ba- sit bır yöntemle. uyku saatlerini kay- dırma yöntemiyle bir hafta kadar kısa bir sürede bu soruna çare bulabiliyor. Tedavi edilen hastalann bile inan- madığı bu basit yöntem şu şekilde uy- gulanıyor: Hastalar. klinikte toplandık- lan ilk gece uykuları gelene kadar otu- ruyorlar. Gece yansından çok sonra ya da sabaha karşı uyuyan hastalar, saat 06.00"da mutlaka uyandınlıyorlar. İkin- ci gece de aynı şekilde bir zorlamayla karşı karşıya bırakılmadan diledıklen saatte yatağa giden hastalara üçüncü gece uyku uyumalan yasaklanıyor. Ya- tak odalan kılitleniyor, iskemlelerüze- • Hastalar, klinikte toplandıklan ilk gece uykulan gelene kadar oturuyorlar. Gece yansından çok sonra ya da sabaha karşı uyuyan hastalar, saat 06.00'da mutlaka uyandınlıyorlar. İkinci gece de aynı şekilde bir zorlamayla karşı karşıya bırakılmadan diledikleri saatte yatağa giden hastalara üçüncü gece uyku uyumalan yasaklanıyor. rinde oturuyor. oyunlar oynuyor. çay- lar, kahveler içiyorlar. Bir saatten son- ra gevşeyıp uykusu gelenler dışan bi- le çıkabilıyor, ancak uyku uyumak ya- sak. Ertesı gün işe giden hastalaro gün saat 17.00 sulannda yataklanna gire- biliyor ve gece tam saat 12.00'de uyan- dınlıyorlar. 4'ten sonra yine sabaha kadar ayak- ta tutulan hastalar için bir sonraki gün yatma saati 18.00'e, kalkma saatı de gece 01.00'e kaydınlıyor. Bu kayma yatış 23.00, kalkış 06.00 ya da 07.00 olana dek sürdürülüyor. Ve 23.00'te yatmaya başlayan hasta iki üç gün için- de kolaylıkla bu yenı ve sağlıklı düze- ne alışıyor Iyileşme oranı yüzde 85 Yıllarca ılaçlarla tedavi edilip ilaç- lan bıraktıktan sonra hiç uyku uyuya- mayan binlerce hastadan sonra bu ba- sit yöntemin hastalar üzerindekı ıyı- leştirme oranı yüzâs 85 olarak ölçülü- yor. Aynca yine aynı hastalann uyku alışkanlığı düzeldikten sonra yüzde 60'ının depresyonunun da geçtiği be- lirtiliyor. Depresyon-uyku. uyku-depresyon bağlantısı bilim çevreleri tarafından uzunbirsürediraraştınlıyor. Uykunun vücudun sinir sistemi ve diğer denge- leri üzerindeki ağır etkisi. uyku düze- ni bozulduğu anda kendini gösteriyor ve ilk etkiler sinir sistemi üzerinde gö- rülüyor. Bu nedenle aynı çevreler, ha- fif depresyon tedavilerınde öncelikle doğal bir uyku tedavi yönteminin uy- gulanmasıvebuyapıldıktan sonra asıl terapiye geçilmesi gereğini vur- guluyorlar. Spanyeller, gizlenen göçmenleri yakalıyor Çeviri Servisi - Spanyel cinsi. uzun tüylü ve sarkık kulaklı bir köpek türünün temsilcisi. Fakat. tek özelliği bu değil: Ingiltere'nin Dover sınır kentinde, kontrolsüz girişleri önleyebilmek amacıyla kullanılan bu köpeklerin burnu bir hayli hassas. Yasal olmayan yollardan ülkeye giren insanlann kokusunu alan bu köpekler, kamyonlann içinde olsun duvarlann arkasında olsun. gizlenen 150 kışıyi yakalamış bulunuyorlar. Îngiliz Göçmen İşleri Bakanı Nicholas Baker, Dover'a yaptığı bir ziyaret sırasında düşüncelerini şöyle dile getirdi: "Bill, Millar. Jake ve Bruno adındaki spanveller işlerinin ehli oldukİarmı her defasında kanıtlryorlar. Aynca da oldukça canlı ve sevimliler. r . Eğitilmek üzere seçilen köpekler çoğunlukla, terk edilmiş hayvanlann toplanarak koruma altına ahndığı yurtlardan ediniliyor. İnsan eti kokusuna en yakın olan domuz eti parçalan. bu köpekleri eğitmek amacıyla kullanılıyor. Göçmen Bürosu görevlilerinden Christine Penny, spanyellerin bu ış için bıçilmiş kaftan olduklannı söylüyor: "Güçlü koku alma güdülerinden dolayı bu işe çok uygun olan bu köpekler. 7 saat gibi bir sürenin sonunda hiç kimseyi yakalayamamışlarsa bizlerden biri kendini dolaba kiütliyor ve onlann harekete geçmesini bekliyor. Böylelikle. onlann başarılı bir girişün gerçekleştirmesine fırsat tanımış oluyoruz; aksi takdirde sıkılacak, belki de tembelleşecekler diye düşünüyonız." îtalya'da nüfus : azalmaya başladı Çeviri Servisi - ttalya'da iki yıl önce sıfira inen nüfus artışı 1994'te azalmaya dönüşünce hükümet çevrelerinde kaygılı bir hava esmeye başladı. Bu konuda daha önceden harekete geçen Papa ise bır yandan incelemeler yaptınrken bir yandan da açıklamalar ve aileleri çocuk yapmaya özendirici bildinlerle tabloyu değiştirmeye çalışıyor. Italya İstatistık Enstitüsü'nce verilen bilgilere göre ülkede nüfus artışı 1993'tesıfır düzeyinde kaldı. Bu sonucu biraz da ölüm oranlannda gözlenen artış yarattı. Ertesi yıl. yanı 1994'te ise 535.000 doğuma karşılık 556 bın ölüm olayı saptandı. Bu sayılann 1993'teki karşılıklan 552 bin doğum ve 555 bin ölümdü. Bununla birlikte 1994 tablosunun aksini göstermesıne karşın aynı yıl ülke nüfusu 57 milyona yükselirken 266 bin kişilik bır artış kaydedildi. Ancak bu, göçmen trafiğindeki hızlanmanın sonucuydu. Katolik İtalya'nın toplumsal yapısında aılenin özel bir ağırlığı olduğu öteden beri dikkatı çekerken son yıllarda evlıliklerin azaldığı. doğum kontrolü uygulamalannın aşın derecede uygulandığı, bunda da doğum konrrolünün çocuk bakımından çok daha ucuz. kolay ve etkili oluşunun rol oynadığı gözlenmeye başladı. Çocuklan için ölüm izni istiyorlar Çeviri Servisi - Ingiltere'de 30'lannı yeni aşmış ıkı çift, 2'şer yaşındaki çocuklan için resmi makamlardan öldürme izni istiyor. Bebeklerden Thomes Creedon beyni doğum öncesinde zedelenmiş bir yavru. Sağır, dilsiz, hiçbir iradi hareketi yok. yutkunamıyor, meme ememiyor, karnında açılmış bir delikten tüple besleniyor. adale ağnlan nedeniyle kucağa bile alınamıyor. ikinci bebek olan Ian Stevvard kalbi zedeli olarak doğmuş. Daha dört aylıkken yapılan bir ameliyat sırasında beynin ileri derecede zedelenmesı üzerine hemen tüm yeteneklerini yitirmiş ve öbür yaşıtından farksız duruma geimiş. Birinci bebeğin anne ve babası çocuklanna öldürücü iğne yapılmasını isterken, ikinci ailehertürlü yaşatma çabasmın durdurularak ölümün doğal hale getirilmesini yeğliyor. Ancak her iki aileye de ısteklen için olur verilemiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle