Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyefİmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Ya\ ın Yönetmenı Orhan Erinç 0
Genel Yayın Koordındtoru Hikmet
Çetinka\a • Yazıışlerı Mudürlerı.
Ibrahim Yıldız, Dinç Tayanç (Sorumlu)
• Haber Merkezı Mudürü Hakan Kara
9 Gorsel Yönetmen: Fikret Eser
Dn, Haberler Ergun Balcı • tstıhbarat Yalçın Çakır • Ya>ın Kurulu flhan Selçuk
Ekonomı Bülent kı/anlık • Kultur Handao Şenköken • (Başkan). Orhan Erinç. Oktay
Spor Abdülkadir Yücelman tt Makaleler Sami Karaörcn Kurtböke. Özgen Acar. Hikmet
• Çe\m. Se>fettin I urhan • Düzeltme Abduliah Çetinkaja, Şükran Soner. Ergun
YazıcıA Bılgı-Belge Edibe Buğra • Fotograf Erdoğan " ' ' ~
Köscoğlu
Balcı. Dinç Tay anç. İbrahim Yıldız,
Orhan Bursalı. Mustafa Balba\.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbaj • Haber Mudürü Doğan
Akın Atatürk Bulvan No 125, Kat.4. Bakanlıklar-Ankara Tel
4195020 (7 hat>, Faks. 4195027 • îzmır Temsılcısr Serdar
Kızık. H. Zıya Blv. 1352 S. 2 3 Tel- 4411220, Faks 4419117
• AdanaTemsılcısı ÇetinYigenoğlu,InönûCd. 119 S.Noıl
Kat:l.Tel 3522550.Faks 35225^0
Müessese Müdürü: Erol Erkut • MEDYA C: • Yönetım Kurulu
Koordmator Ahmet Korulsan • Başkanı-Genel Vludur Gülbin Er-
Muhasebe Bülent Yener • tdare: duran • Koordınatöf Reha Işıt-
Hüseyin Gürer • Işletme Önder man • Genel Mudur Yardımcısı
Çelik • Bılgj-tşlem. Nail İnal • Mine Akdağ • Halkla tlışkıler
Bılgısayar SıSem Mürüvet Çiler Muduru Nurlen Berksoj
Ya>ımla\an >e Basan: Yenı Gûn Haber Ajansı. Basın ve Yayıncıltk A S
Turkocaiı cad 3« 41 Cağaloglu 34334 Ist PK 246 Istanbul Te! (0 212) 512 05 05 120 halI Faks (0 212) 513 85 95 2 8 T E M M U Z 1995 Imsak: 4.02 Güneş: 5.49 Öğle: 13.18 lkindi: 17.11 A k ş a m 20.33 Yatsı: 2 2 . 1 2 MEDYACTei 5140753-51395 so-sn846o-6i.Faks 5H8466
Evlilik duası
Çeviri Servisi - Yakında
dünyaevine girecek Güney
Koreli genç kız. Seul'de
bulunan bu garip heykelin
önünde dua ediyor. Kimi
Güney Koreliler kötû
ruhlan kovacağı inancıyla
yapilan bu heykellenn
kendilerine şans
getireceğine
inanıyorlar.(Fotoğraf:
REITERS)
Tarkan
Diyarbakın'cJa
konser verdi
• DİYARBAKIR
(Cumhuri>et) - Doritos
Panço konserlen
kapsamında 23 ilde
sahneye çıkacak Tarkan
Tevetoğlu, ilk konserini
Olağanüstü Hal Bölgesi
olan Diyarbakır'da verdi.
Atatürk Stadı'nı dolduran
yaklaşık 15 bin kişiye
seslenen Tarkan'ın yoğun
güvenlik önlemleri altında
yapılan konseri 1.5 saat
sürdü. Konserden sonra bir
basın toplantısı düzenleyen
Tarkan. "Kürt sorunu
konusunda özel fıkirleri"
olduğunu söyledi.
Şile bezi şenliği
• İstanbul Haber Servisi -
11. Şile Bezi Kültür ve
Sanat Şenliği, Atatürk
Anıtı'na çelenk
konulmasının ardından
yapılan açılış töreniyle
başladı. Şile Belediye
Başkanı Şecaettın Güney,
açılış töreninde bır
konuşma yaptı. Güney;
şenliğın önümüzdeki
yıllarda uluslararası nıtelık
kazanması için büyük çaba
harcayacaklannı kaydetti.
Kadınların
tekne gezisi
• Haber Merkezi - Otel
ve restoranlanyla Divan
otelini tercıh eden
kadınlan bir araya getiren
'Divan Ladies Clup'.
Boğaz'da bir tekne
gezıntisi düzenledi. Tekne
gezıntisine katılanlar bol
bol güneşlenip dınlenerek
işin stresınden uzak bir
gün geçirdiler. Kadınlann
iş yaşamını kolaylaştıracak
sosyal aktiviteler
düzenleyen 'Divan Ladies
Clup' dâha önce de 'yaz
için cilt bakımı ve makyaj'
konulu sohbet toplantısı
yapmıştı.
Medyada yeşilin
tonları
• İZMİR(AA)-
Türkıye'de yaptıgı
haberlerle kamuoyunun
çevresel bilinçlenmesinde
katkılan bulanan çevre
muhabirlen. Ingiltere'de
Bradford Ünıversitesi'nde
yapılan bir bilimsel
çalışmaya konu oldu.
Bradford Üniversitesi
Çevre Eğitimi
Uygulamalan ve
Araştırmalan Merkezi'nde
(ERTÇEE) doktora >apan
Ümıt Öztürk tarafından
yapılan "Medyada Yeşilin
Tonlan" başlıklı
araştırmada. Cumhuriyet
gazetesinden Ümıt Otan.
Anadolu Ajansı'ndan
Cemil Tunca ve Nokta
dergısinde bir süre " Yeşil
Şa> falar" bölümünü
hazırlayan Timur Danış'ın
isimlerine yer verildi.
Ahmet Kaya'ya
tazminat cezası
• ANKARA (AA)-
Yargıtay, şaır Ahmet
Erhan'ın "Bugün de
ölmedim anne" ısimli
şiirini izinsiz olarak
kullandığı gerekçesiyle.
Ahmet Kaya ve
kasetin yapımcısı Banş AŞ
hakkında yerel
mahkemenin \erdiği 700
milyon liralık tazminat
cezasını onayladı.
Şair Ahmet Erhan'ın
avukatı Ünsal Piroğlu,
kesinleşen tazminat
miktannın, telıf haklan
konusunda tek şiir için
verilen rekor tazminat
karan olduğunu bildirdi.
Avusturalya'da çalışan kadınlann yüzde 40.9'u yönetici düzeydeyken bu oran Türkiye'de sadece 5.4
Kaduı-erkek eşitliğîne 495 yıl kaldıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Birleşmış Milletler Kadın Komisyo-
nu"nca yapılan araştırmada, kadınlar-
la erkeklerin ekonomi dünyasında eşit
olabılmeleri için 495 yıl gerektiği ile-
ri sürüldü. Araştırmada, e\ işleri de
dahil edildiğinde.-dünyadaki işgücü-
nün yaklaşık yüzde 55'ıni kadınlann
oluşturduğu \urgulandı. Dünya kadın-
lannın yüzde 6.2'sınin siyasi yaşam-
da ve yüzde 3.6'sının da ekonomi ala-
nında görev yaptığı belirlendi. Türki-
ye'de işgücünün yüzde 31.4'ünü ka-
dınlann oluşturduğu kaydedilen araş-
tırmada, ancak yüzde 5 4 oranında yö-
netici kadının çalıştığı saptandı.
ABD'de 6.5 milyon işlefmenin ka-
dın lar tarafından yönetildiği belirtilen
araştırmada; Avusturalya'da kadınlann
yüzde 40.9'unun yönetici düzeyinde
çalıştığı yer alıyor.Dünyada kadınlann
işgücüne katılım oranının en yüksek
olduğu Afrika ülkesi Malavi'de, ka-
dınlann ancak yüzde 2.9'unun yöne-
ticilığı: Zaire. Angola. Togo \e Gana
gibi Afrika ülkelerinde de giyim sana-
yini büyük çapta ellerinde tuttuklan
belirlendi. Bangladeş'tekı kadınlarise
toplam işgücünün yüze 10.2'sini oluş-
tururarak. dünv a sıralamasında son sı-
• Birleşmiş Milletler Kadın Komisyonu'nca yapılan
araştırmada dünyadaki işgücünün yaklaşık yüzde
55'ini kadınlann oluşturduğu belirtildi.
rada yeralıyor. Bu ülkede yönetici ola-
rak çalışan kadınlann oranı da yüzde
1.4'tür. Ozel sektörde kadınlann yöne-
tici düzeyinde az temsil edilmesınin,
ışletmenin erkek kültürüne dayalı ol-
masından kaynaklandığı belirtilen
araştırmada. çalışma kurallan ve per-
formans ölçme sıstemlerinin de erkek
için düzenlendiği kaydedildi. Araştır-
mada, ekonomik işletmelerde kadın-
lann varolan potansıyellerinin göz ar-
dı edildiği, büyük işletmelere girseler
bile. alt düzeylerde kaldıklan ve kadın-
lara uygun büro ve organizasyonlarda
görev aldıklan belirtildi. Çalışma ko-
şullannın büyük ölçüde erkek çalışan-
lann ve işverenlerin çıkanna göre oluş-
tunılduğu belirtilen araştırmada. cin-
sel tacizin kadınlann kalkınma fırsat-
lanndan dışlanması ve kadınlann ye-
teneklerinin göz ardı edilmesi şeklin-
de ortaya çıktığı saptandı. BM Kadın
Komisyonu'nca yapılan araştırmada.
kadınlann hukuk. işletme, bilim ve
teknoloji eğitimi alanlanna daha çok
eğilim gösterdiği belirtildi.
Komisyonun Jcadınlara ekonomik
özgürlük sağlanması için getirdiği
öneriler şöyle:
- Hükümetler, kadınlara mülkiyet
edinme hakkı sağlamalı. Ekonomiden
sorumlu bakanlıklarve merkezbanka-
lan fînans sistemlerinde kurumsal ve
aynı zamanda yapısal değişikliklere
başvurulmalı. Kadınlar küçük ve orta
ölçekli işletme kurmaları için destek-
lenmeli.
-Kadınlara ekonomik alanlarda eği-
tim verecek danışmanlık programlan
kunılmalı. Kadınlara bu konularda ya-
sal haklanyla ilgili bilgiler verilmeli.
- Kadınlar; toplu ve bireysel olarak
ekonomik güçlerini işçi. rüketici, seç-
men, yönetici, işletmeci ve girişünci ola-
rak örgütleyebilmeliler. Kadınlar. oyla-
nnı resmi karar mekanizmalannı et-
kilevebilecek şekilde kuüanarak baskı
gruplan oluşturmahlar.
- Kadınlar. kendileri birey olarak
harekete geçmelıler.
Bosna'daki sığınma kamplannda, çocuklara sanat terapisi uygulanıyor
6
Bıırada, kalbimde küçük bir ev var...
• İki îngiliz sanat
terapisti Olivia Lloyd
ve Deborah
Kalmanovvitz,
Slovenya, Hırvatistan.
Saraybosna ve
Mostar'daki
kamplarda
yaşamlannı sürdüren
çocuklara yaratıcı
çalışmalar
yaptınyorlar.
Çeviri Servisi - Bosna'da
yaşanan dehşeti durdurma
yolunda kıllannı kıpırdat-
mayan Batılılar. "Bu dehşe-
ti. hem de bir kere değil de-
falarca yaşa>an çocuklann
acılannı hiç olmazsa dışa
vurmalanna yardımcı ola-
lım" diye düşünmüş olacak-
lar ki Bosna'daki sığınma
kamplannda bir süreden be-
ri çocuklara sanat terapisi
uygulamaya başlamışlar.
fki Îngiliz sanat terapisti.
Olivia Lloyd ve Deborah
Kalmanovvitz; Slovenya,
Hırvatistan. Saraybosna ve
Mostar'daki kamplarda ya-
şamlannı sürdüren çocuk-
lara yaratıcı çalışmalar yap-
tırmaya çalışmışlar.
Dûnyaya mesajlar
Ingiltere'ye kucak dolu-
su, ıçleri dünyaya mesajlar
dolu şiirler, fötoğrafiar ve
resimlerle dönen bu iki ka-
dın. tüm bu eserleri Lond-
ra'daki Ta\istock psikiyatri
kliniğinde sergilemeye baş-
lamışlar.
Le) la Zukic 8 vaşında. Doğdugu \c bundan 3 yıl öncesine kadar yaşamını sürdürdüğü ev, bombalarla yerle bir ol-
muş durumda. Ama o, a\nı \erde kendine >eni bir ev yaratmış.
Sığınma kamplarındaki
umutsuzluğun ve çaresizli-
ğin ortasında bu sanat faali-
yetleri. çocuklann yaşamla-
nnın acı gerçeğınden. geçi-
ci de olsa, yazarak, boyaya-
rak ve çizerek kaçabıldikle-
ri güven vericı bir cennet ha-
line dönüşmüş.
Leyla Zukic 8 vaşında.
Doğduğu %e bundan 3 yıl
öncesine kadar yaşamını
sürdürdüğü ev, bombalar-
dan yerle bir olmuş durum-
da. Âncak eski evi. şu anda
artık yeni evi haline geimiş
olan kampta yazdığı şiirle-
rinde hâlâ yaşıyor.
"Burada kalbimdeküçük
bir ev var.
Bu küçükev. benim eski e-
vim
Burada annem ve babam-
la beraber yaştyorum
Ve bu evde yaşamak be-
nim için dünyanın en güzel
şeyi."
"Elimizdekitemalariçin-
de çocuklann ka>ıp ev leriile
ilgili olanlar en sık rastlana-
nı" dıyor Lloyd ve ekliyor:
"Çalışmalanmızı açık hava-
da sürdürüyoruz. Çocuklar
ellerine geçen tahta parça-
lanndan kendilerine küçük
havali evler kuruyorlar.
Müslünıan küçük bir kız ço-
cuğu ne zarnan > arattığı kü-
çük havali evin içine adım
atacak olsa ayakkabılannı
dışarıda bırakıyor."
Destek görûyor
Bu sanat terapisi Lond-
ra'daki Bosna Destek Gru-
bu tarafından da destekle-
niyor. Grubun kooordinatö-
rü Claude Murray, "Evsiz-
seniz, bir sığınmacı olarak
yaşıyorsanız, bu, şimdive ka-
dar sahip olduğunuz her şe-
vi kaybettiğiniz anlamına ge-
lir. İşte bu çalışmalar. sığın-
macıların kaybettiklerine
göğüs germelerine yardım
ediyor. Sanatın bu insanlara
sunduğu, kendilerini dışa
vurabilmenin mutluluğu
oluyor."
Ancak bunun süregelen
bir mutluluk olmadığı da bir
gerçek. Lloyd bunu. ıçi so-
lucan dolu bir konser\
f
e ku-
tuyu açmaya benzetiyor.
u
Yaşlan 8 ile 11 arasında de-
ğişen çocuklarımız önceleri
zev kli \e hünerli resimler va-
ratıyorlardı. Zaman ilerle-
dikçe gerilediler ve karma-
şık resimler yapmaya başla-
dılar."
Bunun en somut örneği
de halen Ta\ istock kliniğin-
de yan yana asılı duran, ay-
nı çocuğa ait iki resim. Bi-
rinde bembeyaz puf puf bu-
lutlar ve arasından parlayan
güneş, bir ağaç. dev bir çi-
çek ve kırmızı çatılı bir ev
var. Birinciden tam 20 daki-
ka sonra yapılan ikinci re-
sim binncı ile çarpıcı bir te-
zat sergilıyor. Manzara ay-
nı. Ancak bu sefer bulutlar
siyah, gri ve mavi boyan-
mış. Güneş kıpkırmızı ve
resmin üzerine kızgın kah-
verengi lekeler serpiştiril-
miş.
Fazla heves kalmamış
Ancak bundan böyle Go-
razde'den. Srebnika ve Ze-
pa'dan gelen yeni sığınma-
cılar için sanat geçersiz bir
eylem olacak. Kalmano-
vvitz, insanlann aynı trav-
mayı sürekli olarak yeniden
yaşadıklan sürece kendile-
rinın yapabilecek fazla şey-
leri kalmayacağını söylüyor.
Anlaşılan o ki terapistlerin
büyük bir coşku ile başla-
dıklan bu ışi sürdürecek he-
vesleri de pek fazla kalma-
mış. Şimdi hanl hanl Gü-
ney Afrika'daki sorunlara
yardımcı olmaya hazırlanı-
yorlar.
Peki ya Bosnalı küçükle-
rin umut dünvası?
DüNYADAN
Milyarlık 15 tablomın izine rasdanamıyor
HÜLYA KARABAĞLI
ANKARA - Ankara Devlet Resim Hey-
kel Müzesı ve Milli Kütüphane koleksiyo-
nundan, uluslararası üne sahip bazı ressam-
lann milyarlarca lira değerindeki yapıtlan
ile Ziraat Bankası'nın paha biçilemeyen 15
tablosunun kaybolduğu ortaya çıktı. Kültür
Bakanı lsmail Cem e, tablolarla ilgili ola-
rak aynntıh bir bilgi sunularak Güzel Sa-
natlar Genel Müdürü MehmetÖzel, Resim
Heykel Müzesi Müdürü NecdetCan. resim
restoratörü Vural Yurdakul. eski Müze Mü-
dür Yardımcısı ve restoratör Hasan Mutlu
hakkında soruşturma isteminin iletildığı
öğrenildi.
Sorumluluk yetkisi Güzel Sanatlar Ge-
nel Müdürlüğü'nde olan, Resim Heykel
Müzesi ile Milli Kütüphane Başkanlıgı'nın
Kütüphane Sergı Salonu'ndan, aralıİdı za-
man dilımleri içinde bazı ünlü sanatçılann
paha biçılmez tablolannm yok olduğu an-
İaşıldı.
Nerede olduklan belirlenemeyen tablo-
lardan en büyük zaran ise Ziraat Bankası
gördü. Bankanın 1980 yılında açılış nede-
niyle Devlet Resim ve Heykel Müzesi'ne
• Ankara Devlet Resim Heykel Müzesi ve Milli Kütüphane
koleksiyonundan, uluslararası üne sahip bazı ressamlann milyarlarca
lira değerindeki yapıtlan ile Ziraat Bankası'nın paha biçilemeyen 15
tablosunun kaybolduğu ortaya çıktı.
teslim ettiği 19 yapıttan bugüne değin an-
cak 4 adedini geri aldığı saptandı. Yetkili-
ler, geri alınamayan yapıtlar konusunda en
son 2 yıl önce (23 Şubat 1993) Mehmet
Özel imzalı bir yazı gönderilerek, yapıtla-
nn onanmda olduğunun bildirildiğini an-
lattılar.
Orijinaline uygun değil
Ziraat Bankasf nın müzeye 60 X 80 san-
tımetre ebatlannda sergılenmek üzere tes-
lim ettiği ressam İhsan Cemal Karabur-
çak'a ait yapıtın müze duvannda "orijina-
Bne uygun olmavan" 68 X 49.4 santimetre
ebatlannda teşhir edildiği belirlendi. Zira-
at Bankası "nın teslim ettiği sanatçı Namık
Bayık'ın 25 X 99 ebadındaki "Kayık" tab-
losunun da, müze deposunda, yıne aslına
uygun olmayan biçimde 27 X 41 ebadında
"Kayık Sefasradıy la bulundurulduğu sap-
tandı.
Ziraat Bankası'nın tutunaklarla teslim
ettiği ve nerede olduklan belirlenemeyen
dığer yapıtlan da şunlar:
- HikmetOnat. Üskiidar'daSokak.41X50
ebat. Müze tablo demirbaş defterinde kay-
dı yok. Nerede olduğu bilinmivor.
- Melahat Üren. Natürmort. 40X55 ebat.
Dışişleri Bakanlığı'nda olduğu belirtilme-
sıne karşılık. müze tablo demirbaş defterin-
de kaydı yok. Teslim edildığine ilişkin bel-
ge bulunmuyor.
- EşrefÜren. Kurtuluş Parkı.60X43 ebat
Müze tablo defterinde kaydı yok. Teslim
edildiğine ilişkin belge yok. Güzel Sanatlar
Genel Müdürlüğü müze deposunda olduğu-
nu belirtivor, ancak eserin depo sayunında
olmadığı anlaşıldı.
Müzeden çıkış belgesi yok
- Ibrahim Safı. Narürmort. 50X65 ebat.
Kültür Bakanlığı Tefriş Kurulu Başkan Yar-
dımcısı Orhan Yüksel'in odasında gözükü-
yor. Müzeden çıkış belgesi yok.
-CevatErkuLHalkyîstanbul-57X71 ebat
Cumhurbaşkanlığı'nda olduğu belirtiliyor.
Müze tablo demirbaş defterinde kayıt ol-
madığı gibi köşke teslim edildiğine ilişkin
belge yok.
Bit pazannda
Ünlü ressam Ahmet UzeUi'nin Ölmeden
önce Milli Kütüphane Sergi Salonu için
verdıği 4 adet resminden yalnızca birinin
sergilendiği anlaşıldı. Sanatçının oğlu Er-
kut L'zelli, babasının Milli Kütüphane'de
bulunması gereken iki yapıtmı tstabul'da bit
pazannda satılırken gördüğünü bildirdi.
Ankara Resim Heykel Müzesi'nde birkaç
yıl öncesine kadar teşhir edilen Fikret Mu-
alla'nın demirbaş numarası olmasına rağ-
men "1955-Yürü>üş" iie '"1955-Orkestra"
adlı iki yapıtı da kayboldu.
Erzurum ve Antalya Devlet Güzel Sa-
natlar Galerileri koleksiyonlanndan müze-
ye gönderilen Ahmet Ziya Akbulufa ait
"DereKenarı" adlı tablosu ile İbrahim Çal-
h'nın "2. Selim Türbesi" yapıtlan da kayıp
listesinde bulunuyor.
Uykusuzluk çekenlere ilaç kullanmaktan daha basit yol:
Uyku saatîni değiştir, rahat uyu
Çeviri Servisi - Birçok insanın ha-
fıfyadaağırdepresyonlargeçirdiği gü-
nümüz dünyasında, bu ruhsal rahatsız-
lığın en belirgin özelliği olan uykusuz-
luk en büyük sorunu yaratıyor. Sabah-
lara kadar gözünü kırpmayan. ondan
sonra da kalkıp işine gitmek zorunda
olan insan, bir süre sonra işinde de ve-
rimsiz olmaya başlayınca problemleri
ikiye katlanıyor.
Uykusuzluk çeken birçok hasta bu-
güne kadar ilaç alarak ya da terapilere
katılarak bu sorundan kurrulmaya ça-
lışırken. Almanya'da bir klinik çok ba-
sit bır yöntemle. uyku saatlerini kay-
dırma yöntemiyle bir hafta kadar kısa
bir sürede bu soruna çare bulabiliyor.
Tedavi edilen hastalann bile inan-
madığı bu basit yöntem şu şekilde uy-
gulanıyor: Hastalar. klinikte toplandık-
lan ilk gece uykuları gelene kadar otu-
ruyorlar. Gece yansından çok sonra ya
da sabaha karşı uyuyan hastalar, saat
06.00"da mutlaka uyandınlıyorlar. İkin-
ci gece de aynı şekilde bir zorlamayla
karşı karşıya bırakılmadan diledıklen
saatte yatağa giden hastalara üçüncü
gece uyku uyumalan yasaklanıyor. Ya-
tak odalan kılitleniyor, iskemlelerüze-
• Hastalar, klinikte
toplandıklan ilk gece uykulan
gelene kadar oturuyorlar.
Gece yansından çok sonra ya
da sabaha karşı uyuyan
hastalar, saat 06.00'da mutlaka
uyandınlıyorlar. İkinci gece
de aynı şekilde bir zorlamayla
karşı karşıya bırakılmadan
diledikleri saatte yatağa giden
hastalara üçüncü gece uyku
uyumalan yasaklanıyor.
rinde oturuyor. oyunlar oynuyor. çay-
lar, kahveler içiyorlar. Bir saatten son-
ra gevşeyıp uykusu gelenler dışan bi-
le çıkabilıyor, ancak uyku uyumak ya-
sak. Ertesı gün işe giden hastalaro gün
saat 17.00 sulannda yataklanna gire-
biliyor ve gece tam saat 12.00'de uyan-
dınlıyorlar.
4'ten sonra yine sabaha kadar ayak-
ta tutulan hastalar için bir sonraki gün
yatma saati 18.00'e, kalkma saatı de
gece 01.00'e kaydınlıyor. Bu kayma
yatış 23.00, kalkış 06.00 ya da 07.00
olana dek sürdürülüyor. Ve 23.00'te
yatmaya başlayan hasta iki üç gün için-
de kolaylıkla bu yenı ve sağlıklı düze-
ne alışıyor
Iyileşme oranı yüzde 85
Yıllarca ılaçlarla tedavi edilip ilaç-
lan bıraktıktan sonra hiç uyku uyuya-
mayan binlerce hastadan sonra bu ba-
sit yöntemin hastalar üzerindekı ıyı-
leştirme oranı yüzâs 85 olarak ölçülü-
yor. Aynca yine aynı hastalann uyku
alışkanlığı düzeldikten sonra yüzde
60'ının depresyonunun da geçtiği be-
lirtiliyor.
Depresyon-uyku. uyku-depresyon
bağlantısı bilim çevreleri tarafından
uzunbirsürediraraştınlıyor. Uykunun
vücudun sinir sistemi ve diğer denge-
leri üzerindeki ağır etkisi. uyku düze-
ni bozulduğu anda kendini gösteriyor
ve ilk etkiler sinir sistemi üzerinde gö-
rülüyor. Bu nedenle aynı çevreler, ha-
fif depresyon tedavilerınde öncelikle
doğal bir uyku tedavi yönteminin uy-
gulanmasıvebuyapıldıktan sonra asıl
terapiye geçilmesi gereğini vur-
guluyorlar.
Spanyeller, gizlenen
göçmenleri yakalıyor
Çeviri Servisi - Spanyel
cinsi. uzun tüylü ve
sarkık kulaklı bir köpek
türünün temsilcisi. Fakat.
tek özelliği bu değil:
Ingiltere'nin Dover sınır
kentinde, kontrolsüz
girişleri önleyebilmek
amacıyla kullanılan bu
köpeklerin burnu bir hayli
hassas. Yasal olmayan
yollardan ülkeye giren
insanlann kokusunu alan
bu köpekler, kamyonlann
içinde olsun duvarlann
arkasında olsun. gizlenen
150 kışıyi yakalamış
bulunuyorlar. Îngiliz
Göçmen İşleri Bakanı
Nicholas Baker, Dover'a
yaptığı bir ziyaret
sırasında düşüncelerini
şöyle dile getirdi: "Bill,
Millar. Jake ve Bruno
adındaki spanveller
işlerinin ehli oldukİarmı
her defasında
kanıtlryorlar. Aynca da
oldukça canlı ve
sevimliler.
r
.
Eğitilmek üzere seçilen
köpekler çoğunlukla,
terk edilmiş hayvanlann
toplanarak koruma altına
ahndığı yurtlardan
ediniliyor. İnsan eti
kokusuna en yakın olan
domuz eti parçalan. bu
köpekleri eğitmek
amacıyla kullanılıyor.
Göçmen Bürosu
görevlilerinden Christine
Penny, spanyellerin bu ış
için bıçilmiş kaftan
olduklannı söylüyor:
"Güçlü koku alma
güdülerinden dolayı bu işe
çok uygun olan bu
köpekler. 7 saat gibi bir
sürenin sonunda hiç
kimseyi
yakalayamamışlarsa
bizlerden biri kendini
dolaba kiütliyor ve onlann
harekete geçmesini
bekliyor. Böylelikle.
onlann başarılı bir girişün
gerçekleştirmesine fırsat
tanımış oluyoruz; aksi
takdirde sıkılacak, belki
de tembelleşecekler diye
düşünüyonız."
îtalya'da nüfus :
azalmaya başladı
Çeviri Servisi - ttalya'da
iki yıl önce sıfira inen
nüfus artışı 1994'te
azalmaya dönüşünce
hükümet çevrelerinde
kaygılı bir hava esmeye
başladı. Bu konuda daha
önceden harekete geçen
Papa ise bır yandan
incelemeler yaptınrken
bir yandan da açıklamalar
ve aileleri çocuk yapmaya
özendirici bildinlerle
tabloyu değiştirmeye
çalışıyor. Italya İstatistık
Enstitüsü'nce verilen
bilgilere göre ülkede
nüfus artışı 1993'tesıfır
düzeyinde kaldı. Bu
sonucu biraz da ölüm
oranlannda gözlenen artış
yarattı. Ertesi yıl. yanı
1994'te ise 535.000
doğuma karşılık 556 bın
ölüm olayı saptandı. Bu
sayılann 1993'teki
karşılıklan 552 bin
doğum ve 555 bin
ölümdü. Bununla birlikte
1994 tablosunun aksini
göstermesıne karşın aynı
yıl ülke nüfusu 57
milyona yükselirken 266
bin kişilik bır artış
kaydedildi. Ancak bu,
göçmen trafiğindeki
hızlanmanın sonucuydu.
Katolik İtalya'nın
toplumsal yapısında
aılenin özel bir ağırlığı
olduğu öteden beri
dikkatı çekerken son
yıllarda evlıliklerin
azaldığı. doğum kontrolü
uygulamalannın aşın
derecede uygulandığı,
bunda da doğum
konrrolünün çocuk
bakımından çok daha
ucuz. kolay ve etkili
oluşunun rol oynadığı
gözlenmeye başladı.
Çocuklan için
ölüm izni istiyorlar
Çeviri Servisi -
Ingiltere'de 30'lannı yeni
aşmış ıkı çift, 2'şer
yaşındaki çocuklan için
resmi makamlardan
öldürme izni istiyor.
Bebeklerden Thomes
Creedon beyni doğum
öncesinde zedelenmiş bir
yavru. Sağır, dilsiz, hiçbir
iradi hareketi yok.
yutkunamıyor, meme
ememiyor, karnında
açılmış bir delikten tüple
besleniyor. adale ağnlan
nedeniyle kucağa bile
alınamıyor.
ikinci bebek olan Ian
Stevvard kalbi zedeli
olarak doğmuş. Daha dört
aylıkken yapılan bir
ameliyat sırasında beynin
ileri derecede
zedelenmesı üzerine
hemen tüm yeteneklerini
yitirmiş ve öbür
yaşıtından farksız duruma
geimiş. Birinci bebeğin
anne ve babası
çocuklanna öldürücü iğne
yapılmasını isterken,
ikinci ailehertürlü
yaşatma çabasmın
durdurularak ölümün
doğal hale getirilmesini
yeğliyor. Ancak her iki
aileye de ısteklen için
olur verilemiyor.