16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 TEMMUZ1995 C U M A * * * * CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Moğııltay: Laikliğe saldırı • Türban provokasyonlannın yaygınlaşmasından korkuluyor. Adalet Bakanı Moğultay, Gümüşhane Barosu Başkanı'nm öldürülmesini, "Laik hukuk devletine saldın provalan arttı" diye yorumladı. Devlet Bakanı Aysel Baykal ise konuyu Bakanlar Kurulu'na getireceklerini söyledi. OLAYLARIN 1ıırbanı ısüsmar eden sağ basın hedeı gostemyor ARDEVDAKÎ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye gündemi- ne türban tartışmalan yeni- den girerken, provokasyon- lann da yaygınlaşması tep- kilere yol açtı. Adalet Baka- nı Mehmet Moğultay. •'La- ik hukuk devletini ortadan kaldırmak için provalar ya- pılryor" dedi. Dev let Bakanı Aysel Bay- kal da son olaylann. inanç özgürlüğünden öteye, cum- huriyetin temel nıtelikleri ve laik düzene karşı başkaldın- yı örgütleme amacına dönük siyasi provokasyon olduğu- nu vurgulayarak konu>r u Ba- kanlar Kurulu'na getirecek- lerini söyledi. Gümüşhane Barosu Baş- kanı Aü Günday'ın. türban- lı avukatlan barodan attığı savıyla öldürülmesi. Sıvas ve Çukurova üniversitelerin- de meydana gelen olaylar, türban provokasyonu tartış- malannı yeniden alevlendir- di. Adalet Bakanı Mehmet Moğultay, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlarken, Gü- müşhane'deki olayla ilgili bir soruşturma açılıp açıl- madığı sorusuna. "Bu konu bize getaıez. Türkiye Baro- lar Birliği'nin yetkisi dahi- linde. Baronun yetkisinde olan bir konu. Son hazıria- nan düzenlemede yetidyi ba- kanhğa almıştık. Ancak şu anda yetki tamamen barola- ra aittir" karşılığını verdi. Moğultay, son olaylarla ilgi- li olarak da şu değerlendir- meyi yaptı: "Son derece müessifolay- lar. Hukuk devletine, huku- kun üstünlüğüne. laikliğe saldırıdır. Bunlann provala- rı bir siireden beri yapılıyor zaten. Son günlerde çokça, sıkça prova yapıldı. Meydan- larda, sokaklarda provalar yapıiıvor. Biz, kimsenin küı- ğuta kıvafetine karışmıyo- ruz. Ama bunlar, simge fıa- line getirilmek isteniyor. La- ik devtete, hukuk devletine saldın provalan yapryorlar." CHP, kabineye getirecek CHP'li Devlet Bakanı Ay- sel Baykal da başörtüsü ko- nusunda artan provokasyon- ların Bakanlar Kurulu'nda tartışılacağını belirtti. Bay- kal, türban olaylannın, i- nanç özgürlüğünden öteye gerçek bir siyasi provokas- yon nıtelıği taşıdığını vur- gulayarak "Bu olaylar, hu- kuk devletindegeçerti kunü- lan uygulamama yönünde bir başkaldm niteüği taşı- yor" dedi. Baykal. şu görüş- leri dilegetirdi: "Her mesleğuı ve her ku- rumun kendine göre kural- lan vardır. Bu kuraOar. mes- legin ve kurumun doğasın- dan kaynaklanan kurallar- dır. İnsanlar. bunlara uymak zorundadır. Ashnda örgütlü bir biçimde siyasi gösteri ni- teltğini taşıyan bu tür davra- nışlann tasvip edilmesi miimkün değildir ve top- lumdaki banşı tehdit etmek- tedirler. Uzun yıllardan beri cum- huriyetin temel niteliklerine karşı başkaldın ve sivasi pro- vokasyon var. Türkiye'de hiç kimsenin yaşamına. inancı- na hiç kimse kanşmamak- tadır. hiçbir zanıan da kanş- mamıştır. Ama meslek ku- rallan ve laik devlet kuraila- nnı zorlavıcı davranışlar, la- ik düzene karşı başkaldırryı örgütiemek vetoplumsal ba- nşı bozmak amacındadır. Gümüşhane Baro Başka- nı'nın öldürülmesi de bu tür tahriklerin, toplumu süriik- ledigi noktayı göstermekte- dir. Bu provokasyonlann el- bette belirli çevrelerce tahrik edildiği kesin." ANAP Grup Başkanve- kıli E>üp Aşık, türban pro- vokasyonu tartışmalarıyla ılgilı olarak "Biz Türki- ye'nin tuzaklardan henüz kurtuiamadığına inanıvo- ruz" dedi. Başta Güneydo- ğu olmak üzere. laik-antila- ik, Alevi-Sünni kavgası ve her fırsatta gündeme getiri- len türban tartışmalannın Türkiye'nin gündemınden kalkmadığını belirten Aşık, İstanbul'da, yalnızca bu yıl içinde, son 15 yılda gerçek- Ieşen kadar olay meydana geldiğini söyledi. Aşık, sokaklann her za- mankinden daha fazla "ısın- dığını", işçinin. memurun sokaklara döküldüğünü. si- nırlerin gerginleştiğini vur- gulayarak bir an önce seçim- lerin yenilenmesi ve yeni bir hükümetin ışbaşınagelmesi gerektığıni savundu. GÜMÜŞHANE BAROSU: Ali Günday'ın yolundan gideceğiz Haber Merkezi - Gümüş- hane Barosu, türbanlı iki avukatı barodan attığı için öldürülen Baro Başkanı Ali Günday'ın çizdiği yoldan gidileceğını ve laiklik ilke- sinden ödün verilmeyeceği- ni açıkladı. Gümüşhane Barosu Yö- netim Kurulu'nca dün yapı- lan açıklamada. dini siyase- te alet eden politikacılann, Günday için görkemli bir cenaze töreni düzenlenme- sini engelledikleri vurgu- landı. Gümüşhane Barosu Yö- netim Kurulu'nun bu ko- nuyia ilgili açıklaması şöy- le:' "Şeriat terörü yeni bir vahşet tablosu sergileyerek laik, demokratik cumhuri- yetin yiğit bir avdınını daha aramızdan kopardı. Sev güi başkanımız Ali Günday ka- ranlık şer güçlerince, kiralık katilleri aracılığnla büro- sunda uğradığı vahşi bir sal- dın sonucu şehit edikli Dini siyasete alet eden sözde ve çirkin politikacılar ve yöne- ticiler Gümüşhane Barosu Başkanı .Ali Günday için ai- lesinin, yakınlanmn. dostla- rının, meslektaşlan ile bü- tün demokratik ve laik güç- lerûı görkemli bir tören dü- zenleme haklannı ellerin- den aldılar. Biz onu sessiz se- dasız, törensiz, ama büyük acıiar içinde toprağa verdik. Demokrasi düşmanı te- okratik düzen özlemcileri büyük yol aldılar. Ülkemi- zi kan ve ateş denizine çe- virmek isteyen bu karayo- baz çeteleri. hukukun üs- tünlüğü ilkesinin kesinkes egemen oldugu, demokra- tik ve laik toplum düzeni- ni yıkamayacaklardır. De- mokratik ve laik Türki- ye'nin muhafızları, onları bilim. irfan ve inanç deni- zinde boğacaklardır. Baro Başkanı Ali Günday'ın ki- şiliğinde tüm Türkiye ba- rolarına, hukuk düzenine, devlet anayasal temel ya- pısına yönelik bu hain sal- dırıyı şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Aziz şehidimi- zin önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz. Onun bıraktığı laik, demokra- tik. hukuk devleti müca- delesinin bayrağı elimizde daha yücelerde dalgalan- maya devam edecektir. Çağdaş Türkiye Cumhu- riyeti, tüm Türkiye baro- larının. avdınların ve Ata- türkçülerin elleri üstünde sonsuza dek yaşayacak- tır." Tarikat 1>aslasıyla intihar etti • Baştarafı 1. Sayfada oldugu söylenen Derepaza- n Müftüsü hakkında idan soruşturma başlatıldığını açıkladı. Vah Uğurlu. Fatma Çe- lik'in kursta misafir olarak bulunduğunu belirtti. Oysa ailesi. kızlannın 6 aydır ya- tılı olarak Kuran kursunda okuduğunu belirtti. Bu arada Kuran kursunun faaliyetlerine Derepazan Müftülüğü tarafından son venldi. Intiharla sonuçlanan ge- hşmeleri değerlendıren si- yasi parti yetkilileri de cid- di biçimde bir tarikatçı ge- lişme olduğunu, bu kesim- lerin özellikle çocuk ve gençleri kendilenne hedef seçtiklerini öne sürdüler. Derepazan CHP Ilçe Baş- kanı Ismail Karahan, kursu cezaevine benzettı. tstanbul Haber Servisi- Gümüşhane Ba- rosu Başkanı Ali Gündayın. türbanlı avu- katlara karşı çıktığı için öldürülmesi, göz- leri şeriatçı gazetelere çevırdi. Şeriatçı ga- zetelerin, özellikle "türban'" konusunu is- tismar ederek birçok yerde öğretım üyele- rini, avukatlan, hâkimlen. savcılan, hatta imamlan hedef göstermeleri dikkat çeki- yor. Geçen aylar içinde Kırklareli'nin Inece köyü imamı Muharrem Dürümlü'yü laik imam oldugu için hedef alan Akit (Vakıt) gazetesi, yine aynı yöntemı kullanmış ve Dürümlü'nün ev telefonunu yayımlamıştı. Bu yayınlar üzerine Inece imamı Dürümlü, yüzlerce tehdit telefonualmıştı. Şeriatçı ga- zetelerin hedef gösterdiği kişiler sadece öğ- retim üyeleri avxıkatlardeğildi. Zaman zaman Başbakan Tansu Çiller'e de küfürleryağdıran şeriatçılann sürekJi he- def gösterdiklen kişiler arasında Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden ve işadamı Rahmi Koç da yer aldı. Özden'i ödünsüz laik kimliğiyle hedef tahtasına koyan şeriatçılar, Rahmi Koç'u ise din değişrirmekle suçladılar. Okuyuculan- nı ekmek yerine silah almaya davet eden şe- riatçı gazetelenn yaz aylannda hedef gös- terdikleri bazı kişilerin görevlennden alın- dığı. saldınya uğradığı dikkat çekti. Şenat- çı Akit gazetesinin hedef gösteren başlıkla- n şöyle: 1 Temmuz- "Koç'un vaprığı din istisma- n" (Rahmi Koç'un Rum patriğinin elini öp- mesi üzerine.) 2 Temmuz - "Gümüşhane Derya Hanım için ayakta" (Gümüşhane Barosu Başkanı hedef gös- teriliyor.) 3 Temmuz - "Srvas Çığırtkanhğı*' (Hikmet Çerin ve Alevi dernekleri baş- kanlan hedef gösteriliyor.) 4 Temmuz - CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı GürbüzÇapan'ın Erivan'daki soy- kınm anıtı önündekı saygı duruşu. "Erme- nistan'a CHP desteğT 5 Temmuz - "SağJar'ın Densizliği" (Bır TV kanahnda Kuran kurslan ve İmam Ha- tip Okulları hakkında konuşması.) - "Köktendinsiz Aziz Sustu" 9 Temmuz - "R»sta"dan iğrenç tezgah" (Posta gazetesinin Çeçen lıder Dudayev'in PKK'ye silah sartığını yazması üzerine.) 12 Temmuz - "Başörtü düşmanı rektör >argılanıjor"(Eski Ist. Üniv. Rektörü Cem'i Demiroğlu hedefte.) 14 Temmuz - "CHP Genel Başkanı .Ali Topuz Akit Gazetesi muhabirine saldırdı." 17 Temmuz - "Laik Teröristler" (Sıvas Cum. Üniv. Saglık Hızmetleri Yüksek Oku- lu Müdürü ServetÖzgür. Rektör Yard. Tur- gut Tanyolaç. Müdür Yard. Kadrive Buldu- koğJu hedefte. Görevden alındılar.) - "Tüküriin bu alçağa, Katil Gali Yann Geliyor" 18 Temmuz - "Terörist Müdür Sıvas'tan kaçtL, saldırgan Serpil alemci çıktı" SerpilGüneş,(Başörtülü>e saldıran!) "Müdür ve Müdür yard. kaçtı" "Millet Galivi kork'uttu" 19 Temmuz - "tkiyüzlü Patrik" (Fener Ortodoks Rum Patriği Bartholomeus'un Sırplarla arasının ivi oldugu. BM askerleri- nin tutsaklığı karşısında hareketegeçtiği hal- de Bosnalılar için bir şey vapmadığı öne sü- rüldü.) 20 Temmuz - "Kuran kurslarına Ayaz çelmesi" Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz'ın ortaöğretim kurumlannın dışandan bitirilmesinı engelleyen karan üzerine. Ku- ran kursuna devam ederken imam-hatip li- selerini dışandan bitirmeyi amaçlayanlann önü kesildi. - "Terörist hemşire tatikk" (Sıvas olayı. Serpil Güneş'in Antalya'ya gitmesi ve Mü- dür Servet Özgür"ün Alanya'ya gitmesi.) "Cuma günü eylem olabilir" 21 Temmuz - "Behiye'den suç duyuru- su" (Sıvas, başörtülü hemşire Behiye Kara- deniz'in Cum. Savcılığına suç duyurusun- da bulunması üzerine.) - "İzznir Barosu. Özden'den de taham- mübüz*' (tzmır Barosu Başkanı Kasım Sön- mezin, Yekta Güngör Özden'in katıldığı bır törende Fethullah Gülen için söylenen- lere tepki göstermemesine kızması üzeri- ne.) 22 Temmuz - Behiye Karadenız. Müdür Yardımcısı Kadrive Buldukoğlu tarafından Sırp zulmüne uğradığını anlatıyor. 23 Temmuz - "Laik Tezgâh Üssü Sıvas" (Ameliyat için Sivas Tıp Fakültesi'ne gitti- ğini ve orada laik doktorlar tarafından ame- liyat sırasında işkence gördüğünü iddia e- den Keziban Şenbaş adlı türbanh.. Işkence- cı doktorlar ıVİehmetTovaksi v e Ozkan Ley- lak'ın Akit muhabirine saldırdığı iddiası.) 24 Temmuz - 'Adalet Bakanı Mehmet Moğultay'ın korııması altında oldugu için' Polatlı Hâkimi HasanDemirtaş'ın. başörtü- lü oldugu için duruşmadan attığı Münire Sarıkaya tarafından dava edildiği halde, 'Adalet Bakanlıgı'nın baskısıyla" soruştur- ma ııın sonuçsuz kalması. 27 Temmuz - "Laik Tahrik Azdr, "Bir Sıvas olayı da Adana'da yaşandı" "Hedef gösterüdik", "Başörtülülere karşı sürdürii- len olumsuz tavır ve baskılar devam edip gerginlik tırmandınlırken, hedef saptıran bazı medya kuruluşlan bu zulmü gündeme getiren basın organlanna ifrirava başladı". "Ali Kıraç'ın ailesi sakin. Katilin ailesi ola- vı normal karşıladıklannı sövlüyor.'* "Başörtüsü zulmünde mevcut gerginlik- lere Çukurova Üniversitesi'ndeki laik zorba- lık da eklendi." IMİLLİ GAZETE 2 Temmuz - Başörtülü avukattan savun- ma. Gümüşhane Barosu'na savunma ver- mesı üzerine. 7 Temmuz - Sıvas Belediye Başkanı Ka- ramollaoğlu. Pir Sultan Abdal Dernekleri Başkanı Murtaza Demirin "Sıvas insanla- n yakanlann şehridir. Sivaslılann bu suça ortak ounadıklannı açıklamalannı bekliyo- ruz" sözlerinı kışkırtıcı bulduğunu söylü- yor. Karamollaoğlu. "Bu suskunluk utanç suskunluğu değildir" divor. Hikmet Çe- tın'in. "Sıvas olaylannın laikliği yıkmaya. şeriat düzeninı kurmaya yönelik bir hare- ket" oldugu sözlerini kabul etmiyor. 12 Temmuz - Gebze İmam Hatip Lise- sfnde 7 bayan öğretmen başörtülü derse girdikleri için süraün edildi. 17 Temmuz - "KatilGali Gelmesin" "Ga- li'yi çağıranlar en az onun kadar cinayetle- re ortak" - "Zenginler ne > apmak istiyor" (Patrik"in elıni öpen Rahmi Koç üzerine.) 23 Temmuz - Hüly^ Öztaş. Zöhre Kınık. Behiye Karadeniz. saldırgan hemşire Serpi! Güneş'in başını çektiği bazı öğrenciler ta- rafından ölümle tehdit edildiklenni. Kanal 7'deki Ocak programında iddia ediyorlar. - "Başörtülü avukatların sesini duyun" Refah Partisi Ankara II Teşkilatı Hanımlar Komisyonu Başkanı Halise Çiftçi. başörtü- lü avukatlarla birlikte basın toplantısı dü- zenledı. - "Milli egitimin en son gafi" (Okul dışı sınavlan ve Kuran kurslan.) - Sıvas Sağlık Hizmetlen başörtülülenne destek için Nevşehir'de imza kampanyası. - Zonguldak Bölge Jdare Mahkemesi "Başörtüsü ile görevi ihmalin alakası yok" (Devrek Devlet Hastanesı Başhekımi A\te- kin Sur' un. Şengül Saraç ve Şehri Kara ad- lı başörtülü hemşenJen mahkemeye verme- si üzerine mahkenıe karan.) - "GaHMutokaGitmelidirVTüınlslanı Alemi bir Sırp'tan farklı olmayan Gali'den kurtulmak istiyor" - 27 Temmuz - ".Akit: Görevimizi vaptık" (Gümüşhane Baro Başkanı Ali Günday"ın öldürülmesinin. Akit gazetesinde çıkan ha- bere isnat edilmesıne. yazıişleri müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu bır anlam veremedı- ğıni söylüvor: Biz yazılanmızda baro baş- kanını hedef söstermedik ) Şeriatçı teröre tepki • Baştarafı 1. Sayfada insanlık dışı bir yobaz tarafından, türbanla avukatlık yapılamayaca- ğı yolundaki biryazı nedeniyie öl- dürüldüğünü belirterek. "Avukat- lık Yasası"nın ilgili maddesi tür- banla duruşmalara girilmesini ya- saklıyor. Ali Günday, yasalan uy- guladıgı için öldürüldü" dedi. Yaycıoğlu yaptığı açıklamada. "Meslektaşlarımıza sıkılan kur- şun. demokratik cumhuriyete, çağdaş hukuk ilkelerine ve mesle- ğimize sıkılmışür" diyerek bu tür olaylara geçit verenleri kınadı. Türkiye Barolar Birliği Başka- nı Önder Sav dün yaptığı yazılı açıklamada, saldırganın. baro baş- kanını. meslek kurallanna ve ana- yasal, yasal ilkelere bağlı kalarak bayan avukatlann mahkemelerde türbanlı görev yapmalannı engel- lemesı nedeniyie vurulduğunun anlaşıldığını söyledi. Sav. açıkla- mada şunlan kaydetti: "Türktop- lumunu. çağdaşuktan kopanp or- taçağ karanhğına çekme karann- da olanlar. bilinıin. özgür düşünee- nin, aklın denizlerinde boğulacak- lardır. L lusumıız insanlanmız, te- okratik devlet özlemcilerine, şeri- at heveslilerine prim vermeyecek- tir. Gerkiliği kışkırtan bir avuç zor- ba. yuzünü çağdaşlığa, avdınlığa döndürmüş kurumlan. kişileri tes- lim alamayacaktır. A3i Günday gi- bi dava adamlannı öldürerek, ge- ride kalan binlerce Günday'lan sindiremeveceklerdir. Katillerin ki- şileri öldürmeye güçleri yetmiştir, ama düşünceyi öldürebilen katiller daha doğmamıştır" Istanbul Barosu yöneticılen ve üyelerinden oluşan yaklaşık 100 avukat da kınama eylemi için dün saat 11.00'de tstanbul Barosu önünde toplandılar. En önde 'İs- tanbul Barosu" yazan çelenk oldu- gu halde cüppeleriyle fstiklal Cad- desi'nden yürüyen avukatlar, "Suskun toplum istemiyonız", "Susma, sustukça sıra sana gele- cek", "Deviet,şeriatterörüne son" sloganlanm attılar. Alkışlarlapro- testolannı gösteren avukatlara, za- man zaman yürüyüşü izleyen va- tandaşlar da alkışlarla destek ver- di. Polisin sıkı güvenlik önlemle- ri altında Taksim Atatürk Anıtı önüne gelen avukatlar. bürada Atatürk ve Devrim Şehitleri için bir dakikalık saygı duruşunda bu- lundular. Baro Başkanı Turgut Kazan'ın Istanbul dışında oldugu için katılamadığı protesto yürüyü- şünde Baro Genel Sekreteri Uğur fzmir Barosu'na bagiı 200 avukat Atatürk heykeline çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu. (Fotoğraf: NECATİ AYGIN) Yetimoğlu. Gümüşhane Barosu Başkanı Ali Günday"ın öldürül- mesiyle demokrasi. özgürlük ve insan haklan düşmanlannın bır kez daha karanlık emellenne kur- banaldıklannı söyledi. Yetimoğlu. "Bu namlunun arkasındakiler b\\- melidir ki kafalanndaki karanlığı şiddetle, kanla ülkeve egemen kıl- ma çabalan boşa gidecektir" dedi Yetimoğlu. Baro Başkanı Ali Günday'ın öldürülmesinin türban tartışmasına dayandınldığını, oy- sa barolann ve avukatlann türban davasında tarafolmadıklannı kay- detti. Yetimoğlu. eski Adalet Ba- kanı Oltan Sungurlunun türban konusunda Türkiye Barolar Birli- ği'ni suçlayan sözlerini de eleşti- rerek "Sayın Sunguriu'nun açıkla- ması saldırgana ve arkasındaki güçlere cesaret verir. Sıvas olayla- nnda .Aziz Nesin'i tahrikçi sav an anlavış. şimdi Gümüşhane'de Ba- rolar Birliği'ni suçlamaktadır" di- ye konuştu. Izmir Barosu'na kayıtlı 200'ün üzerinde avukat ise dün Cumhuri- yet Alanı'nda Atatürk heykeline çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu. Daha sonra Izmir. Balıkesir. De- nızli. Manisa. Antalya. Bursa. Is- parta, Muğla, Aydın, Çanakkale ve Kütahya barolan başkanlan ta- rafından imzalanan ortak basın açıklaması Izmir Barosu Başkanı Kasım Sönnıez tarafından okun- du. Baro başkanlannm ortak basın açıklamasında. uzun süreden beri laik cumhuriyeti hedef alarak, ye- rine şeriata dayalı din devleti ku- rulmasını amaçlayan gizlı-açık si- yasal örgütlerin, tarıkatlann. ce- maatlerin, bir kısım belediye baş- kanlannın, dinci bezirganlann sür- dürdükleri her türlü gayreti gör- meyenlere, görmek istemeyenle- re. bu odakîara karşı duyarlılık göstermeyen devletin en yetkili kurum ve kışilerine bu olayın ders olması gerektiği belirtildi. Avukat- lar. basın açıklamasından sonra Konak'taki Izmir Baro binasına vürüyüşlen sırasında "Türkiyela- iktir, laik kalacak. Susma. sustukça sıra sana gelecek" sloganlan atarak tepkilerini dıle getırdıler. Gazıantep Barosu dün yaptığı açıklamayla saldınyı kınadı. Baro Başkanı Haşim Mısır. vaptıgı açıklamada. "Günday'a yapılan alçakça saldın gösternıişrir ki, tüm toplumun ve parlamentonun ortak pavdada birleşip.çifitestandarttan vazgeçerek, nereden *e hangi kay- naktan gelirse gelsin teröriin her türiüsüne ortak tavır koyması zo- runludur" dedi Tepkiler dinmiyor Türkiye Sosyalıst Işçı Partisi (TSİP) yaptığı açıklamada gericı güçlerin işlediği cinayetlere birye- nisinin daha eklendığı belirterek "Bu cinayetin arkasında açık- tan açığa tehditlerini sürdüren Refah Partisi, Akit gazetesi, Mil- li Gazete ve şeriatçı güçler var. Bu katil sürüleri boşuna uğraşı- yor. Ali Günday *ın yerini doldu- racak daha pek çok Günday'lar var" dedi. Türk Kadınlar Birliği Istanbul ll Merkezi ve 7 şubesi adına bir açıklama yapan 2 Başkanı Şük- ran Bozdoğan. Ali Günday "a sı- kılan kurşunlann demokratik. la- ik, hukuk devletini hedef aldığını söyledi. Bozdoğan. yetkilileri bu tehlikelı gidişe dur demeye davet etti. Sevdilli ve Çevre Köyleri Yar- dımlaşma ve Kültür Derneği (SEV-DER) Başkanı Avukat Hü- seyin Ozdemir de "Dün Sıvas'ta insanlan yakan ile bugün Gümüş- hane Baro Başkam'nı öldüren zih- nivet aynıdır. Bu zihniyet şeriatın açıkçaayaksesleridir" diye konuş- tu. Günday "a vapılan saldınyı 'nefretle kınayan" Atatürkçü Dü- şünce Derneği Balıkesir Şube- si "nin Başkan İlhan Öner imzalı açıklamasında ise şöyle denildi: "Bu evlemlerle özgüriükçü de- mokrasi, hukuk devleti. insan hak- lan, çağdaş yaşam vok edilmek is- tenmektedir. Dernek olarak bütün bu olumsuz çabalara karşın top- lumsal sorumluluk bilincine sahip herkesin laik cumhuriyete ve hu- kuk devletine sahip çıkacağına ina- nıyoruz." CHP rahatsız ~ CHPOsmaniye ilçe meclisi, son günlerde gerek ulusal televizyon kanallarında gerekse gazetelerde yayımlanan Osmaniye ile ilgili ha- berlerin ilçe kamuoyunu demokra- si adına utanca boğduğunu bildir- di. Meclıs adına bır açıklama ya- pan Hüseyin Kök. "Günday'ın la- ik cumhuriyete karşı olan bir Os- maniveli tarafından öldürülmesi bizleri son derece üzmüştür*' dedi. GERÇEK • Baştarafı 1. Sayfada başvurmalan da bu kap- sam içinde değerlendiril- melidir. Bu kesimde terö- re prim vermeyen ve san- dıktan çıkıncaya kadar devletin içinde, öğretim kurumlarında, toplum kat- manlarında, ekonomik ya- pıda güçlenmeyi yeğleyen kesimler şimdilik ağır bas- maktadır. "Devletin şeriat- çıya çalıştığı bir rejimde, neden acele ve erken çı- kışlarla kamuoyu tedirgin edilsin ve korkuya düşürü- lerek uyandırılsın?.." diye düşünenler vardır. Yine de şeriatçı kesim- de Islamcı teröristlere sa- hip çıkıldığı görülüyor; üs- tü kapalı ya da açık olarak "benim teröristim daha lyidir" düşüncesini işleyen yazılar, son kanlı olayda da öne çıktı. Şeriatçılık nasıl durdu- rulabilir?.. Devlet içinde şeriatçının yuvalanması engellene- rek, imam okulları temel öğretim kurumu olmaktan çıkarılıp meslek okuluna dönüştürülerek ilk adımlar atılabilir. Bundan sonrası, demokratik ortamda orta- çağ siyasetiyle savaşımı cesaretle sürdürmeye bağlıdır. Anadolu Müslümanı şe- riatı devlet düzeni olarak yeğleyecek bir kafaya sa- hip değildir, ama devletin içinde kurulan saat şeriat- çıya çalışmaktadır. lleride Türkiye'yi Cezayir'deki gi- bi kanlı iç çatışmalara sü- rükleyecek yatırımlar hızla sürdürülüyor. •*•••*• Türbanlı avukatlara • Baştarafı 1. Sayfada karşıyız. Bu konuda idan? mahkemeleri ve Danıştay'ın vermiş oldugu kararlar bu- lunmaktadır." Ankara Barosu'na kayıtlı 6 türbanlı avukat hakkında açılan soruşturmanın sürdü- ğünü belirten Yaycıoğlu. şunlan dedi: "Henüz soruş- turma aşamasında oldugu için bu konuda bilgi vermek doğru olmaz. Yönetim, rapo- ru inceleyecek ve ona göre karar verecek. Ankara Ba- rosu olarak avukatlann kot, mini etek, hatta zaman za- man giydikleri avakkabıya kadar kanşıyoruz. Bu direkt türbana y önelik bir tavır de- ğJL, sanki öldürülen başkan dine düşmanmış gibi yansıül- dı." Yaycıoğlu, Türkiye Baro- lar Birlıği"nce hazırlanan avukatlık meslek kurallanna ilişkin genelgenin 1 Şubat 1995 tarihinde Türkiye'deki Cumhuriyet Başsavcılığı, Dev let Güvenlik Mahkeme- si Başsavcılığı ve Bölge Ida- re Mahkemesi Başsavcılı- ğı "na gönderildiğinı söyledi. Ayrıca. bu kararlann Türki- ye"deki tüm barolara bildinl- diğını kaydeden Yaycıoğlu. "Mahkemelerde hâkimlen barolarda da yönetim, avu- katın kimligine vakışmayan her türlü kıyafeti >asakhvor" dedi. Türkiye Barolar Bırli- ği'nden alınan bilgiye göre, 1994 yılında kabul edilen avukatlar ve avukat stajyer- lerinin mahkemelerdeki du- rum ve kıyafetlerı ile ilgili 20. madde şöyle: "Avukat- lar ve avukatstajyerleri mes- leğe yaraşır bir lûlık ve kıya- fede başlan açık olarak mah- kemelerde görev vaparlar. Duruşmalara, Türkiye Baro- lar Biriiği"ncc şekli saptan- mış cüppe ile ve temiz bir la- yafetie çıkariar. Erkek avu- katlar, iklim ve mevsim ko- şullannın elverdiği ölçüde kravat takarlar." • Baştarafı 1. Sayfada tırmak için yeni provokasyonlar yarat- mak ıstediklerini belirtti. Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Sağlam ise üniversitelerin görevinin insanlann kılık kıyafetinin ötesinde kafalannı aydınlatmak oldu- ğunu belirterek. iki üniversitede yaşa- nan olayın "münferit" olduğunu öne sürdü. Yönetim kurulu adına dün bir açıklama yapan ÇÜÖED Başkanı Prof. Dr. Erdal Şekeroğlu. köktendincilerin laik demokratik cumhuriyeti yıkabil- mek için yeni taktiklere başvurmaya başladıklannı ifade ederek şunlan söy- ledi: "Şeriat özlemi içindeki köktendin- ciler. bugüne kadar izledikleri vöntem- lerle laik demokratik cumhuriy etimizin temellerini bozamavacaklannı anlayın- ca veni taktiklere başvurmaya başlamış- lardır. Çağdışu gerici basın, laik demok- ratik düşünce savunuculannı hedefgös- terip din adına cinayetlere neden olur- ken Gümüşhane Baro Başkanı Avukat Ali Günday şeriat adına katlediliyor. tz- mir'de. Sıvas Cumhurivet Üniversite- si'nde ve türban bahanesiyle üniversite- mizde başlattıklan olaylan yaygınlaştır- Üniversitede şeriatçı tehdidi mak amacıyla herolayda dışandan des- tekli yeni provokasyonlar varatmak is- temektedirler. Tüm bu olav ları nefretle kmarkenbugünü kurtarma uğnına ge- leceğin ipotek altın alınmasına karşı çık- mayanları sağduyuva davet ediyoruz." Dekana tehdit Dokuz Eylül Üniverşıtesi Tıp Fakül- tesi Dekanı Prof. Dr. İhsan Erdamar, binnci olan türbanlı öğrenci NurgülTe- Idni. "Atatürk'ün kurduğu cumhuri- yette. hele viizde 99'u Atatürkçü bir top- lumda öğrencileri temsil edemeveceği" gerekçesiyle mezuniyet törenınde ko- nuşturmayıp. onun yerine öğrenci lenn kendi aralanndan seçtiklen biröğrenci- ye konuşma hakkı vermesi dolayısıyla ölüm tehditleriyle karşı karşıya kaldı. Ölüm tehditlerinin daha çok telefonlar- la geldiğini belirten Erdamar. koruma istemi için Emniyet Müdürlüğü"ne baş- vurmadığını söyledi Erdamar'a gönde- rilen ağır hakaret ve tehditler içeren mektuplardan binnde. "Ateşleovnama. o ateş bir gün ocağma düşerse kül eder. Elbettebu haksızlık karşıhksız kalmava- cak" derken. bir dığerinde "Bunun fa- turasını çok acı bir şekilde ödeyeceksin" yazıyor. Erdamar'a yönelik ölüm tehdıtlenni tepkiyle karşılayan tzmir Oniversıtele- n Öğretim Elemanlan Derneği Başka- nı Prof Dr- Mustafa Kaymakçı. deka- nın laikliğe ve Atatürkçülüğe duyarlı. çağdaşlık ve demokrasi yanlısı tavnnı desteklediklerini ve sahip çıktıklannı açıkladı. Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Alpaslan Işıkh da türban soru- nunun şenatçılar tarafından yaratıldığı- nı vurgulayarak "Müthişbirbağnazlık- la karşı karşryajız" dedi. Halen ünıversitelerde de geçerli olan Kamu Kurum \e Kuruluşlarında Ç'alı- şan Personelin Kılık ve Kıvafetine Da- ir Yönetmehk'ın 1. maddesinde şöyle deniyor: "Bu vönetmelik. kamu perso- nelinin Atatürk devrim ve ilkelerine uy- gun, uygar, aşınhğa kaçmavacak şekil- de sade bir kılık ve kıyafette olmalanru, kilık ve kıyafette birlik ve bütünlük için- de bulunmalannı sağlamayı amaçla- maktadır." Yönetmelığın 5. maddesinde ise kı- hk-kıyafette uyulacak hususlar arasın- da kadınlar için "görev mahallinde baş daima açık" ifadesi ver alıyor. Üniversite öğrencilerinı de kapsayan bu yönetmelik. 1982 yılından bu yana yürürlükte olmasına karşın. öğrencile- rin türbanla derse giımeleri. üniversite- lenn ilgili kurumlarınca alınan karar- larla yasaklandı. son olarak da tümüy- le serbest bırakıldı. YÖK yetkilileri. kı- lık kıyafet yönetmeliğının 6. maddesi- ne göre türbanla ilgili uygulamalann. üniversitelenn yetkili kurumlannca alı- nacak kararlarla belirleneceğıni belırt- tiler Yönetmelikte geçen çağdaşlık ölçü- sünün ise kişiye göre değıştığini. uygu- lamada farklı yorumlara yol açabıldiği- nı vurgulayan yetkililer, "Yasada büyük boşluklar van bu kurumlarda net sınır- lar konmamış" diyerek sorunun. ünı- v ersitelerdeki kıyafeti daha net kuralla- rabağlayacakbiryasanın Meclis'ten çı- kanlmasıyla çözülebileceğini söyledi- ler. Sağlam ise göreve ilk başladığı za- man çalışma arkadaşlanna "Atatürk il- ke ve inkılaplanna bağlı. laik cumhuri- yete adam yetiştirme görevini" anlattı- ğını kaydederek. bunun dışında herhan- gi bir yorum yapamr yacağıru ve bunun dışındaki hareketleri de onaylayamaya- cağını kaydetti. Sağlam. şu görüşleri di- le getirdi. "Üniversitelerin görevi insanlann kı- lık kıyafetinin ötesinde kafalannı aydın- latmaktır. Binlerce insan mezun oİuyor ve tören oluvor. Demokratik bir ülkede yaşıyoruz.Dünyarun en demokratik top- İumlannda bile uzlaşma yüzde 100 ol- maz. Demokratik toplum olarak uzlaş- mayla gideceksekyüzde 5'i kaşımayalım diyorum. Olay. münferit olmaktan çı- kar ve çok büyük çoğunluğun sonınu haline dönüşürse sorun olur. Yalnızca i- ki üniversitenin töreninde böyle bir olay oluşuyor."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle