Katalog

Cumhuriyet tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç # Genet Yayın K.oordinatoru Hikmet Çetinka\a • Yazıişlerı Mudürlerı fbrabim Yıldız, Dinç Ta\anç (Sorumlu) • Haber Merkezı Mudürii Hakan Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler ErgUD Balcı • tstıhbarat Yalçın Çakır • Ekonomı Bületıt Kızanlık 6 Kültür Handan Şenköken 9 Spor AbdülkadirYücdman •Makaleler Sami Karaoren • Çevın Seyfettin Turhan • Düzeltme Abdullah Yaacı* Bügi-Belge. EdiheBuğra • Fotoğraf Erdoğan Köseoğhı Yayın Kunılu. tlhan Selçuk (Başkanl Orhan Erinç, Oktay Kurtböke, Özgen Acar, Hikmet Çetinkaya. Şükran Soner. Ergtın Baku Dinç Tayanç, tbrahim Yüdız, Orhan Bursah, Mustafa Balbaj. Ankara Temsılcısı Mustafa Batbsv 9 Haber Mûdürû: Doğan AkınAtaîürkBulvanNo 125.Kat*4.Bakanhklar-AnkaraTel- 4195020 (7 hat), Faks. 4195027 • lzmır Temsılcısı Serdar Kınk.H.ZıyaBlv 1352S 2/3 Tei 4411220,Faks:4419117 • Adana Temsılcısr Çetin Yiğenoglu, Inönü Cd 119 S No-1 Kat: 1, Tel 3522550. Faks- 3522570 Mûessese Mûdûrü. Erol Erkut • MEDYA C: • Yönetım Kurulu Koordınaîör Ahmet Korufcan • Başkanı-Genel Müdûr Gülbin Er- Muhasebe Bülent Yener # ldare duran • Koordınalör Rctıa I}rt- Hüseyin Gfirer 9 tşletme Önder m»n • Genel Mûdür Yardımcısı Çetik • Bılgı-lşienr Nail tnai 9 Mine Akdağ • Haikla llışlaler BilgısayarSıstemMürtvetÇiler Mûdürii Narten Berksoy Yayımtaytn ve Basan: Yenı Gûn Haber Ajansı. Basın \e Yayıncılık A.Ş Türkocağı cad 39 4ı Cağalogtu 34334 Ist PK 246 Istanbul Td (0712) 512 05 05 (20hat) Faks (0,212)513 85 95 18TEMMUZ1995 Imsak: 3.47 Güneş: 5.40 Öğle: 13.17 tkindi: 17.13 Akşam20.41 Yatsı: 22.25 MEDYACT.;! si40753-5i39S80-5i384«wı,Faks 5H8466 Sultanahmefte yeni bir otel • Haber Merkezi-19 yüzyıl mimarisinin karakterini koruyarak gerçekleştirilen ve özellikle iç tasarun ve dekorasyon çahşmalannda sadece elişçiliğinin kullanıldığı Hotel Arcadıa, Sultanahmet'te hizmete açıldı. Çağdaş teknolojinin tüm olanaklanndan yararlanılarak yaptırdan otelde 7 suıt ve 48 oda bulunuyor. Otelde aynca canlı müzik eşliğinde Türk mutfağından örneklerin sunulduğu Arcadia Restoran da yer alıyor. Tatilde doğa seçeneği • Haber Merkezi- Doğayla baş başa ve etkinliklerle iç içe bir gûn geçirmek isteyenlere yeni bir seçenek sunuldu. ALARKO tarafından oluşturulan Tûrkiye'nin en büyük 'country club'ı lstanbul halkının beğenisine sunuldu. 'Alkent lstanbul 2000' projesinin ilk semtinde bulunan 'Hillside 2000', geçen pazar günü yaklaşık 3200 konuğu ağırlayarak gün boyu süren etkinliklerle hoşça vakit geçirmelerini sagladı. Kooperatifter okul yapacak • ANKARA (ANKA) - Milli Eğitim Bakanlığı, sınıf mevcutlannın azaltılabilmesi için gerekli olan derslik açığını, kooperatiflerle kapatmaya çalışacak. Milli Eğitim Bakanlığı 'nca hazırlanan ve lmar Kanunu'nda değişiklik yapılmasını öngören kanun tasansıyla, toplu konut yapan kooperatifler ile kuruluşlar ve kişilere okul yapma zorunluluğu getiriliyor. VallK keçi dağıttı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Valiligi ve AÜ Ziraat Fakûltesi'nin "Tiftik Keçisi Yetiştiriciliğini Geliştirme Projesi" uygulamaya kondu. Ankara Valisi Erdoğan Şahinoğlu tarafından dûn düzenlenen törenle 164 keçi ûreticiye teslim edildi. Ankara'nın Ayaş ilçesinde yapılan dağıtım töreninde konuşan Şahinoğlu, uzun yıllar tiftik üretiminde tek ûlke olma konumunu koruyan Tûrkiye'nin, dünya sıralamasında üçûncülüğe kadar düştügünü belirterek "Bu proje ile Ankara keçisi ekonomiye yeniden kazandınlacaktır" dedi. Bebeklere terapi • İSTANBUL (ANKA) - Yeterlı ılgi görmeyen bebeklerin psikolojik sorunlannın çözümü ıçin terapi gerektiği bildirildi. Çocuk ve aile uzmanı Prof. Cahit Ardalı, istedikleri yapılmayan, ebeveynleri tarafından sevilmediğini anlayan bebeklerin geceleri uyuyamadıklannı, kolik denilen şiddetli ağnlarla uyandıklannı, kendilerini öîüme mahkûm ettiklerini belirterek bu tûr bebeklerin bir terapiste götürülmeleri gerektiğini bildirdi. Başyurular bugün • ANKARA (UBA) - Milli Eğitim Bakanlığı'mn 25 bin yeni öğretmen alımı için başvurular bugûn başlıyor ve 27 temmuza kadar devam edecek. Atama yapılacak branşlarda en büyük açığın 9150 kontenjanla sınıf öğretmenliği dalında olduğu öğrenildi. Bu dalı izleyenler arasında 2000 kontenjanla Türkçe, 1500 kontenjanla tarih, 1750 kontenjanla Ingilizce, 1000 kontenjanla da coğrafya öğretmenliği yer alıyor. Ulusal göztemevi kuruldu • ANKARA (ANKA) - Gökyüzüne yönelik gözlemlerde bulunmak üzere TÜBÎTAK bünyesinde bir gözlemevi oluşturuldu. Antalya Beydağlan'nda kurulan TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi'nin (TUG) kuruluş yönetmeliği, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. TÜG, astronomi ve uzay bilimleri ile ilgili çalışmalan teşvik ederek yönlendirme ve bu alandakj ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak amacıyla kuruldu. Denizlerde kirliliğin önüne geçilmesi için alınan önlemlerin yetersiz olduğu belirtildi Marmara bitti, sıra Akdeniz'de• Sanayileşme, çarpık kentleşme, bilinçsiz tanm ilacı kullanımı, yeşil alanlann yok edilmesi ve hızlı nüfiıs artışı, denizlerde de kirliliği etkileyen en önemli faktörler arasında. SürekM bir tabakalaşma ile karşı karşıya bulunan Marmara Denizi, sayıh gûnkr yaşryor. ADANA (AA) - ODTÜ Erdemli Deniz Bilimlen Enstıtûsü'nden Prof. Dr. Özden Baştürk, Türkiye denizlerinde kirliliğm büyük sorun olmaya devam ettiğini belirterek, "Çok kritik, sayıh günler yaşayan Marmara eklen çıkb. Şimdi sıra Akdeniz'de" dedi. Prof. Baştürk, denızlerde kirliliğin önüne geçilmesi için alınan önlemlerin yetersiz kaldığını söyledi. Sanayileşme, çarpık kentleşme, bilinçsiz tanm ilacı kullanımı, yeşil alanlann yok edilmesi ve hızlı nüfus artışı gibi belli başlı nedenlerin, denizlerde de kirliliği etkileyen en önemli faktörler olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Baştürk, şöyle konuştu: En kirti bölgeler "Denizlerimiz her geçen gün biraz daha kirleniyor. Sürekli bir tabakalaşma ile karşı karşıya bulunan Marmara Denizi, sayıh günler yaşryor. Marmara Denizi'ne akan sularda oksijen miktan, çoğu zaman smr seviyesinde oluyor. Su hareketinin sınırlı hale geldiği Izmit, Gemlik, Bandınna körfezleri ve Doimabahçe önleri kirtitik açısından en tehlikeli \erler. Marmara Denizi için daha fazla bir şey yapılacağını saıuruyoruz. Uzülerek belirtmek gerekirse, Marmara Denizi elden çıkb, şimdi sıra Akdeniz'de." Doğu Akdeniz daha temiz Akdeniz'de de kirliliğin giderek arttığını vurgulayan Prof. Dr. Baştürk, sözlerinı şöyle sürdürdü: "Doğu Akdeniz, Ban Akdeniz'e oranla şimdilik daha temiz. Ancak İskenderun ve Mersüı körfezierini saran tehlike çemberi giderek darabyor. Yapbğunız araşürmalar, bu körfezlerin yakınındaki akaryakıt rafine ve dolum tesisleri, gübre fabrikalaru demir-çelik sanayi aoklannın, kirliliği her geçen gün biraz daha körükkdiğini ortaya koy uvor. Aynca, ko> lan saran dev tatil siteleh, anülmamış atıklanyia kiriiliğe önemli katkılar yapıyor. Akdeniz'de sorun daha da büyümeden, kısa vadede, ulusal ve uluslararası işbirliği sağlanarak projeler hazuianmah, kurtarma çahşmalanna daha da yoğunluk ka7anrimlmaMır." Ülke potansiyelinin yüzde 35'ine sahip kentte izinsiz orkide sökümü yapılamayacak Muğla'nın orkideleri koruma altındaOZCANOZGUR MUĞLA - Salep elde edilmek üzere her yıl ortalama 30 milyon dolayında yumrulu orkide katledihrken Muğla Valisi Dr. LÂleAytaman, ül- ke potansiyelinin yüzde 35'ine sahip Muğla'da orkideleri koruma altına aldı. Bu konuda dûzen- lenen seminerde, yabanı orkidelenn kûltür üre- timlerinin mümkün olmadığı. o nedenle salep üren'minin kontrol altına ahnması gerektiği bil- dirildi. Ormanlarda daha çok fundalık alanlarda, ça- lı diplerinde yetışen yabani orkideler, kontrol- süz sökümler sonucu giderek yok oluyor. Halk arasında "düdamak" diye anılan yabani orkide- lerin kökünden salep elde ediliyor ve Maraş dondurması yapılıyor. Eczacılıkta da kullanılan yabani orkidelenn kökleri, yurtdışına ihraç edi- liyor. Doğrudan kök yumrulanndan yararlanıl- ması nedeniyle bitkinin köküyle birlikte sökül- mesi, her geçen yıl yabani orkide alanını daral- tıyor. Giderek yok oldukiannın farkma vanlan or- kidelenn koruma altına alınırken Muğla Valilı- ği'nce konuyla ilgili bir seminer düzenlendı. Seminerde konuşan Gazi Oniversıtesi Eczacı- hk Fakültesi öğretım üyelerinden Prof. Ekrem Sezik, orkide tutkusunun "hastahk" derecesin- de güçlü olduğunu vurgulayarak salep ve don- durma yapımı için orkidelenn her yıl binlerce yumru halinde köklerinden yok edildiğini söy- ledi. Sezik, orktde düşmanlannı "insanlar,kent- leşme-betonlaşmaveendüstritesisleri" bıçımın- de sıraladı. Muğla'nın yabani orkide yönünden oldukça zengın olduğunu ve ülke potansiyelinin yüzde 35'ine sahip bulunduğunu belırten Prof. Dr. Ekrem Sezik, "Muğla'da da en güzel orkide çeşhicri Yatağan'da bulunuyordu. Ne var ki son on yıldırtermiksantral yüzünden Yatağan'da or- kkîeye rastlanmıyor" dedi. Dünyada 40'tan fazla orkide meraklılan der- neğinin bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Se- zik, orkide merakının başlı başına bir sektör ol- duğunu belirterek "Dünyada bu işin turizmi çok geBşti. Binlerce Avrupah, orkidegörebilmekiçin Afrika ya da Güney Amerika'ya gidiyor. Biz&n bu oianağı değeriendirmemiz gerekryor" diye konuştu. Muğla Valisi Dr Lale Aytaman da Tûrki- ye'nin endemik bitkı yönünden çok zengin ol- duğunu ve Muğla'nın Türkiye'den de zengin bir ğörünüm sergilediğıni belirterek "Orkideleri koruma altına alırken amacımız, tütüne alterna- tif \eni bir üretim ortaya çıkarmaktı. Ancak bu bitkinin kültür üretiminin mümkün olmadığıru öğrendik. Daha önce Adana'da denenmiş, ama sonuç ahnamamış. Kültür üretimi mümkün ol- masa da koruma karanmızm yerindcolduğunu da gördük. Çünkü bu gü/el çiçekler, köklenerek yok ediliyor. Bundan böyle Muğja'da izinsiz or- BAÇEP'ten Akkuyu eyleıııine katılma kararı MUĞLA(Cumhurivet)- Batı Akdeniz Çevre Plat- formu (BAÇEP) Muğla toplantısında, 1-6 ağustos tarihlerinde Akkuyu'da ya- pılacak olan 'Akkuyu Nük- leer Şenliği'ne katılınması- na karar venldi. Karar alı- nırken, " Dünya Dostian Derneği tarafindan yapılan bu etkinliğe verilen destek, Nükker Karşıtı Platform tarafindan yapılacak etkin- Bğe de verilmelklir'" denil- di. BAÇEP'in iki günlük Muğla toplantısı sona erdi. Antalya, Burdur ve Muğ- la'dan çevre oluşum ve der- neklerinin katıldığı toplan- tıda, Akkuyu'ya 'evet' de- nilirken HABITAT'a katı- lıp katılmama konusu tar- tışmalara neden oldu. Son Bosna olaylanna da dikkat çekilen toplantıda, sivil toplum örgütlerinin HABİ- TAT'a katılmama eğilimi göstermeye başladıklan ve bunun doğru olduğu dile getirilerek BAÇEP'in HA- BlTAT'a katılmaması ve protesto etmesi kararlaştı- nldı. BAÇEP'in Antalya • Toplantıda, Akkuyu'ya 'evet' denilirken HABITAT'a katılıp katılmama konusu tartışmalara neden oldu. toplantısında oluşturulan HABÎTAT çalışma grubu- nun da çalışmasını bağım- sız olarak sürdürmesi ka- rarlaştınldı. HABİTAT ça- lışma grubundan Kaya Tu- rizm Gehştirme Kooperati- fi üyesi Ahmet Kizan, HA- BlTAT'a 'Kayaköy Proje- si'ni götürme çalışması içinde olduklannı belirte- rek, "Kayaköy, 1922 müba- delesinde büyük bir göc ya- şadL Bugün Güneydoğu'da da büyük bir göç yaşanıyor. Bu anlamda Kavaköy'de yaşananları HABÎTAT için özgün bir olay olarak görü- yoruz. Bu projeyi, bu katıl- mama karanmn ardından projeyi onaylayanlann des- teği ile HABİTAT'a götüre- ceğjz" dedi. tki gün süren etkinlikle- rin ilk gününde, BAÇEP üyeleri Akkuyu şenliğini desteklemenin yanında, önümüzdekı günlerde be- lirlenecek tarihlerde, deniz trafığinin yarattığı erozyon nedeniyle Dalyan Kana- lı'nda başlayan sığlaşmaya dikkat çekmek için Dal- yan'da olacaklar. Bu arada daha sonra belirlenecek ta- rihte Gökova Termik Sant- ralı konusundaki ısran ne- deniyle Enerji Bakanı Vey- sd Atasoy'u protesto etmek üzere yeni ve büyük bir an- titermık kampanya başlatıl- masına da karar verildi. BAÇEP üyeleri toplanu- nın son günü Yerkesik'in Yenice Köyü'ne giderek burada son yağmurda ter- mik santrallardan çıkan ba- ca gazlannın asit yağmuru olarak düştüğü bostan tarla- lannda yaptığı tahribatı ye- rinde incelediler ve bostan tarlasına korkuluk gibi di- kilerek Enerji Bakanı'nı protesto ettiler. Gökova Sü- rekli Eylem Kurulu'ndan Saynur Gelendost, "Bostan korkuluğu imajı, sa>ın bakana herhalde bir şeyler anlaar" dedi. Başanlı işadamı Çörtük'ün HaberMerkezi-Yılın ulus- lararası işadamı ödülü Bayın- dır Holdıng Yönetim Kurulu Başkanı Kamuran Çörtük'e venldi. İşadamı Kamuran Çörtük Uluslararası Yönetimı Gelış- tirme Derneği (IMDA) ve Marmara Ünıversitesi'nin iş- birliğiyle dûzenlenen "Dör- düncü Dünya tşletmecilik Kongresi" çerçevesinde IM- DA Yönetim Kurulu tarafin- dan yılın uluslararası işadamı seçildi. Çörtük'e ödülünü IM- DA Başkanı J. Bernmrd Keys- verdi. Odülü vermeden önce bir konuşma yapan Keys, Çör- tük'ün 10 yıl gibi kısa bir sü- rede birçok işadamından daha başanlı olduğunu belirttı. Ba- şanlı birçok işadamı arasın- dan ödül sahibini belirleme- nin zor olduğunu söyleyen Keys, "Çörtük'ün Mddp oldu- ğu özeOÛder ve basanlan se- çim komhesinin işini kolaytaş- m*mıştır''dedi. Köydenkentegeknaüelenleenbü>^sıkmtıyıçocuklarçekiyor.(Fotoğrdr ZAFLR AK.NAR) Kentte büyüyorlar ama kentli olamıyorlar Göçün faturası çocuklara NECATtAYGIN tZMİR- Türkiye 'de hızlı kent- leşmenin faturasım çocuklar ödü- yor. Ege Üniversitesi Edebiyat Fa- kültesi Sosyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ercan Tatlıdil. göçle ilgili yeni kentsel ve kültü- rel politikalar üretilmesi gerekti- ğine dikkat çekerken tzmir Baro- su Başkanı Kasun Sönmez, göçle gelen çocuklann kentte büyüdük- lerini, ancak Kentli olamadıklan- nı söyledi. Hızlı kentleşmeden kaynakla- nan sorunlann büyük boyutlara vardığını belirten Prof. Dr. Ercan Tatlıdil, bu süreçte, özellikle ço- cuklann toplum hayatma sağlıklı bireyler olarak katılmalannı sağ- layan eğitim anlayışının kent or- tamına göre düzenlenmesi gerek- tiğini söyledi. Yoğun göçler sonucu kentlerin, sosyal, ekonomik ve doğal kay- nak kapasitesinin üzerinde bir nü- • Kırsal kesimden göç eden ailelere az çocuk yapmalan, özellikle çalışma yaşamında yer alabilmeleri için bilgi ve beceri kurslanna katılmalan öneriliyor. fusa hizmet sunma zorunda ka- lındığını vurgulayan Prof. Dr. Tat- lıdil, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gerek altyapı gerekse sosyal ve küttürel hizmet yetersizliği kentte >'aşayan ailelerin sonınlannı art- Ormaktadır. Kırsal kesimden ge- len ailelerin kentsel fonksiyonunu yerine getirebUmesi için yeni sos- yal ve kültürel politikalar üretile- rek yardnn edebflecek kurulusla- nn organize edilmesi gerekmekte- dir. Kırdan kente yönelik yoğun göçlerln bir sonucu olarak kültü- rel çatışma ortamında en fazla mağdur olan çocuk ve gençlerin gerek okul içinde gerekse sosyal ortamlarmda kent yaşamma ha- zniayicı çahşmalara ağırlık verfl- meüdir." Tatlıdil. "Kentlerin ekonomik yaşam koşullan içinde ailenin üye sayısnun refah düzeyi ile doğrusal ihşki içinde bulunması, çocuk sa- yısmı azaltma eğttunini ortaya çı- karmaktadır. Daha az çocuk sahi- bi ohnak isteyen ailelere kültürel ve psikoloj ik anlayışlar çerçevesin- de doğum kontrolü açısından yar- dımcı olunmahdır" dedi. tzmir Barosu Başkanı Kasım Sönmez de şunlan söyledi: "Köylerden kentleregöçün büyük bir sorun olduğu, bu sorunun sos- yal, ekonomik, çevresel ve kamu dfizeni açısından büyük boyutla- ra ulastığı, gerek kent insanîna ve gerekse varoslara yerleşen msan- lara tüm hizmetlerin ulasmasmı zorlaştinhğı bir gerçektir. Sonın- lan en ağır biçimde yaşayan, yanl faturayı ödeyenler, çocuklardır." Greenpeace: Fransa'yı uyaralım YAŞARÖZTÜRK SİLtFKE - Gemisi Rainbow 10 yıl önce Fransız ajanlar tarafından batınlınca Fransa'yla ciddi gerginlik yaşayan Greenpeace Fransa hükümeti nükleer denemelere yeniden başlayacağını açıklayınca dünya kamuoyunu harekete geçirme karan aldı. 1972 yılından başlayarak Fransa'nın nükleer denemelenne karşı savaşım veren Greenpeace, Fransız hükümetinin 1992'de nükleer denemelere son verdiğini açıkladığuıa dikkat çekiyor.Bu açıklamanın Greenpeace'nin zaferi olduğuna da ışaret eden örgüt, 1985 yılında Fransız gizli servisi tarafindan Rainbovv adlı geminin batınlması ve Portekizli fotoğrafçının ölümünün Fransa adına büyük bir yenilgı olduğunu bildirdi. Greenpeace Uluslararası Destekçi Bölümü sorumlulan Karen GaHagber ve Ludmfla Bears, destekçılere bir mektup göndererek örgütün 10 yıllık etkinlikleri konusunda bilgiler veriyor ve anket formu sunarak yanıtlanmasını istiyorlar. Greenpeace tarafindan gönderilen mektuplarda, "Fransa hükümetini uyarahm" çağnsı yapılıyor. RTÜK'ün cezaları beklemede HÜLYA KARABAĞLJ ANKARA - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Kanal 6, Kanal D ve Show TV için verdiği kapatma karanna ilişkin savunmasını İdare Mahkemesi'ne sundu. Mahkeme, perşembe gününe kadar bir karar alamadığı takdirde, üst kurulun bu sürelerde kapatma uygulamasmı öngören yaptınmı işlerlik kazanmayacak. RTÜK, üç televizyon kuruluşunun birer gün kapatılma cezası üzerine yargıdan aldıklan yürütmeyi durdurma karannın ardından, dün ceza gerekçelerine ilişkin savunmasını mahkemeye sundu. Üst kurul, Kanal D, Kanal 6 ve Show TV için ayn ayn hazırladığı savunmasım, Tûrkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere dayandırdı Savunmasında, dünyadaki "porno, müstehcen ve edebe aykm" yayınlara ilişkin uygulamalardan ömekler veren üst kurul, Avrupa Sınırötesi Televizyon Sözleşmesi'nin de bu tür yayınlar konusundaki ilgili maddelenne dikkat çekti. RTÜK, mahkemeye, savunmasının yanı sıra Kanal 6, Shovv TV ve Kanal D'ye birer günlük kapatma cezası verilmesine neden olan "Onbir Gün Onbir Gece", "Dokuzbuçuk Hafta", "Mutluhık Sahffi" ve "Gül Yüzlü Rosa" fılmlerinın bantlannı da sundu. RTÜK'ten alınan bilgiye göre mahkemenin karan açıklanıncaya kadar, üç televizyon kuruluşu hakkında yanndan itibaren perşembe gününe kadar uygulanması öngörülen kapatma yaptınmı askıya ahnacak. RTÜK yetkilileri, mahkemenin, üst kurul lehine bir karar çıkarması durumunda yönetimin, kapatma cezalan için yeni bir tarih belirleyeceğini bildirdiler. Yetkililer, üst kurul aleyhıne çıkacak bir karar sonrasmda üst mahkemede haklannı arayacaklarmı da kaydettiler. 'Kadınlar örgütlü olmalı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tansu Çiller. Bosnalı kadınlann birer onur ve şeref mücadelesi verdiklerini belirterek,"Bosnalılar korkulması gereken şeyin korku olduğunu öğrendiler" dedi. Avrasya ülkeleri kadmlanna bir çağnda bulunan Çiller, kadınlardan hem kendi bölgelerindeki siyasi ve ekonomik sorunlara el koymasını hem de farklı kültürlerle kendi kültürlerini birleştirmelerini istedi. Avrasya Ülkeleri Kadınlan İşbirliği Kongresi'nde konuşan Başbakan Çiller, önem verdigı bölgenin yeniden yapılandığına ışaret ederek, Avrasya bölgesi tarihinm yeniden yazıldığuıı söyledi. Bu tabloda kadmlara, insan haklan mücadelesinde, Bosna, Azerbaycan sorunlannda katkı görevi düştügünü kaydeden Çiller, şunlan söyledi: "Banşın yapıcısı, kadının olduğu ortamda daha kolay ortaya çıkar. Bosna'da, kadınlar elektrik olmayan hastanelerde erken doğum yapıyorlar. Bunun mücadelesini nbolgece, bölge kadınlannca verilmesi gerekir. Biz bölgenin kadınlan olarak hem ana, hem es hem de katılımcı olmak zorundayu. Dünya meselelerine kadınlar olarak el ko>maya hazır mısınız?" dedi. Tûrkiye'nin, Kadın Bakanlığı kurarak kurumsallaştığını savunan Çiller, kurumsallaşma olmadan sorunlann çözülemeyeceğini ifade ederek kadınlan örgütlü olmaya çagırdı.