Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 HAZİRAN 1995 CUMA
HABERLER
DYP,8.
maddeyi
oyalıyor
• DYP'deki -şahinler'in
baskısı üzerine 8. madde
düzenlemesi grubun
inisiyarifıne bırakıldı.
TMY'nin 8. maddesine
ilişkin dûzenleme, önce
DYP grubunda
tartışılacak. DYP
grubunun 'onay vermesi'
durumunda, Bakanlar
Kurulu'nda tartışmaya
açılacak.
AYŞESAYTN
ANKARA - Başbakan
Tansu Çiller ıle CHP Genel
Başkanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Hikmet Çetin'in.
"Mutlaka kakknlacak" de-
diği Terörle Mücadele Ya-
sası'nm (TMY) dûşünce
açıklamayı suç sayan 8.
maddesiyle ilgili tartışma-
dan, DYP'li 'şahinler' galip
çıktı. Grubunun dırencini
aşamayan Başbakan Çil-
ler'in talımatıyİa, DYP ken-
di içinde 6 kişilik bir 'ince-
leme komisyonu' oluşturdu.
DYP-CHP koalisyonu-
nun kurulmasından bu yana
hûkümet üyelerinin üzerin-
de tartışmalan, bu konuda
komisyonlar kurulması ve
"8. maddenin kaidınlması
içfaı uzbşmava vanMr açık-
lamalanna karşın bugüne
kadar ciddi bir ilerleme sağ-
lanamamıştı. DYP içinde
komisyon oluşturma talima-
tını veren Başbakan Çiller,
bu karanyla da geri adım
atarak, 8. madde ile ilgili dü-
zenleme yapmak üzere daha
önce oluşturulan DYP ve
CHP ortak komisyonunun
aldıği 'uziaşma' karannı
görmezden gelmeyi tercih
etti.
Sttreçuzuyor
DYP'nin, 8. madde ile il-
gili tartışmayı gruba çekme-
sinden rahatsız olan CHP,
ortağına baski yapamıyor.
DYP'de çok sayıda millet-
vekili, 8. maddenin kaldınl-
masına ilişkin değişikliğin
gruptan geçmesinin zor ol-
duğuna dikkat çekerken,
'komisyon kunıbnası, grup-
tan ian alınması' gınşımle-
ri de 'oyalamataktiğT olarak
değerlendiriliyor.
DYP'de kurulan komis-
yon, çalışmalannı tamamla-
dıktan sonra, hazırlanan
öneri grupta tartışmaya açı-
lacak. Çiller, grubun ona-
yından geçen metni CHP'ye
önerecek.
CHP'nin bu öneriyi ka-
bul etmesi durumunda, ko-
nu Bakanlar Kurulu'nda tar-
tışılacak. Bu konuda hazır-
lanacak tasan, TBMM'ye
sevkedilerek, komisyonlar-
da görüşüldûkten sonra TB-
MM Genel Kurulu'na gele-
cek.
Mrancu tatnğı akLandıANKARA (Cumhurryet Büro-
su) - Gazetemiz yazan Uğur
Mumcu'nun 29 ay önce yaşamı-
nı yitirdiği suikastle ilgili soruş-
turmada, "İslami Hareket örgütü
üyelerini Mumcu'nun aracına
bomba koyarken gördüğünü" ile-
ri sürdüğü için "yalancı tanık-
hk"la suçlanan Ayhan Aydın ak-
landı. 19 ay önce açılan ve 5 yar-
gıcın değiştiği Aydın hakkındaki
ceza davası. dün "yeterli, inandı-
no, vicdaıu rahatlaücı ve hukuki
• Mumcu suikastı tanığı Ayhan Aydın, İslami Hareket örgütü sanıklanna iftira
attığı gerekçesiyle yargılandığı davada, "yeterli, inandıncı, vicdanı rahatlatıcı ve
hukuki delil elde edilemediğinden" beraat etti. Tanık Ayhan Aydın'ın sanık
olarak yargılandığı ve 5 yargıcın değiştiği dava, 19 ay sonra dün kanıt
yetersizliğinden beraatla sonuçlandı.
delü eWe edilemediğinden" bera- ri sûrûlen Ayhan Usta ile Mehmet dün 8. Asliye Ceza Mahkeme-
AH Şeker'i. Mumcu'nun aracına
bomba yerleştirirken gördüğünü
belirten Ayhan Aydın hakkında,
ifadesini vermesinden "9 ay son-
açılan davanın 6. duruşması,
atla sonuçlandı.
Mumcu suikastının ardından
"sûrpriz tanık" olarak ortaya çı-
kan ve İslami Hareket örgütûnün
ûst düzey sorumlulan olduğu ile- nT
si'nde yapıldı. Dunışma, "sanık*
konumunda olan Aydın ile "mağ-
dur-şikâyetçi" taraf konumunda-
ki, İslami Hareket örgütü davasın-
da yargılandıklan için halen Bay-
îşkence fuanna katılan polislerle ilgili video bandı Hacaloğlu'na verdi
Perinçek'in iddiasıanıstınkıcak
• îngiltere'deki
işkence aletleri
fuanna katıldıklan
ileri sürülen
polislerle ilgili video
kasetleri insan
haklanndan sorumlu
Devlet Bakanı
Algan Hacaloğlu'na
veren IP lideri
Perinçek'in bu
iddasının
araştınlacağı
belirtildi.
ANKARA (Cumhurryet
Bürosu) - tşçi Partisi (IP)
Genel Başkanı Doğu
Perinçek. Ingiltere'de
işkence aletleri fuanna
katıldıklan öne sürülen
Türk güvenlik güçleri ile
ilgili \ ideo görüntülerini
insan haklanndan
sorumlu Devlet Bakanı
Algan Hacaloğlu'na
vererek olayın
araştınlmasını istedi.
Batı'dan Türkiye'ye
işkence ve baskı geldiğini
savunan Pennçek. "Ne
zaman Batı'ya yaklaşöysak
özgürlüğümüz yitirdik" dedi.
Devlet Bakanı Hacaloğlu da
işkecenin bir insanlık suçu
olduğunu. Perinçek'in
iddiasını araştıracağını
söyledi.
İP Genel Başkanı Doğu
Perinçek, dün insan haklanndan
sorumlu Devlet Bakanı Algan
Hacaloğlu'nu makamında
zıyaret ederek tngiltere'deki
"fşkence Aletleri Fuan Copekı
94"e katılan Türk polis
yetkilileri ile ilgili görültülerin
yeraldığı video kasetini verdi.
Perinçek, Ingiliz Televizyonu
ChanneU'te. 11 Ocak 1995
günü yayımlanan "tşkence
Duruşmasr adlı programda
olayın ortaya çiktığını belirterek
şunlan söyledi:
"Yayımda, IngUiz devletine bağü
kurumlartn 1994 yüında gizli
olarak işkence aletleri fuan
tP Genel Başkanı Doğu Perinçek, Algan Hacaloğlu ile birlikte işkence fuan kasetini idedi. (Fotoğraf: AA)
dûzenledikleri ortaya
çıkanlnuştır. Kısaltılmış adı
Copekx 94 otan 'Örtülü
Operasyon Malzemeleri
Fuan'na Türkiye'den de polis
görevlilerinin katıldığı, gizli
kamerayta çekilen görüntülerle
saptannuş ve yayımlannustırT
İşkence aleti sergileyen bir fuara
resmı makamlann polis yetkilisi
göndermesini hukuka aykın
olarak niteleyen ve bunun
yasalara göre suç olduğunu
belirten Perinçek,
şu sorulan yöneltti:
"tşkence fuanna poiis
görevlilerini hangi makam
göndermiştir? Herhangi bir
kamu kurumu. Ingütere'den
işkencede kullanılan ek'ktrikli
cop veya özel kelepce salın almış
mıdır? Eğer işkence aleti satın
aiınmışsa. bu aletleri n cinsi. sayısı
ve yapılan ödemenin miktan
nedir?"
Perinçek, konuşması sırasında
şunlan söyledi:
"Ne zaman Baü'va yaklaştıysak
özgürlüğümüzü yitirdik.
Batı'dan gelen işkence ve baskı
oluyor. Öncmli olan fuara hangi
polis görev lilerinin katıldığı degil,
bu görevlüeri hangi makamın
gönderdiğidir. İngiltere'nin
işkence aletleri sergilemesi ve
satması, Batı'dan ülkemize
özgürlük ve insan hakkı değiL,
baskı ve işkence ithal edileceğini
simgelemesi açısından da dikkate
değer bir durumdur.
Kanrtlanyta sergilediğirniz bu
durum. Batı'dan ezilen dünyaya
işkence ihraç edildiğini bir kez
daha ortaya ko\ muştur.
Emper>aİizmin değişim
programını savunan yeni
mandacılar, Batı ile
bütünleşmenin Türkiye'ye
özgürlük getireceğini öne
sürüyorlar. Onlara göre Batı
devletleri, Türkiye'ye demokrasi
ve insan haklan için baskıda
bulunuyor. Oysa açıkladığınuz
olgu, Batı'dan özgürlük değil,
işkence ve demokrasi
düşmanlığı ithal edildiğini
belgelhor. Batı devletleri
gericiliğin. işkencenin ve baskının
ekseni haline gelmişlerdir. Vakın
tarihimİA Bafı'nın Türkiye'ye
özgürlük getirmediğinin
kanıödır."
Perinçek'in verdiği video
kasetini basın mensuplanyla
birlikte izleyen Hacaloğlu ise
konuyla yakından
ilgileneceğini söyledi.
işkencenin bir insanlık suçu
olduğunu belirten Hacaloğlu.
Başbakan Tansu Çiller'in
işkencenin önlenmesi yönünde
bir genelgesi bulunduğunu
anımsattı. Hacaloğlu. "Türkiye
işkence aletlerini abcı bir ülke
olamaz ve ounamalıdır" dedi.
rampaşa Cezaevi'nde bulunan
Usta ve Şeker'in "evadreslerinde
bulunamadıklan" gerekçesiyle
taraflar olmadan yapıldı.
Mahkemede, 4 ay önceki du-
ruşmada alınan karar uyannca,
cumhuriyet savcılığının yaptığı
incelemede, Usta ve Şeker'in "ev
adreslerinin saptanamadığı" be-
lirtildi. 8. Asliye Ceza Mahkeme-
si Hâkimi Kubüay Taşdemir. bu-
nun üzerine, mağdurlann "tanık"
olarak ifadelerinin alınmasından
vazgeçilerek önceki ifadele-
ri ile yetinilmesi ve esas hak-
kında karar verilmesi gerek-
tiğini bildirdı. Bunun üzeri-
ne savcı Selahattin Kenuüoğ-
lu, Ayhan Aydın'ın Mumcu
suikastı soruşturması süre-
cinde verdiği ıfadesinde Us-
ta ve Şeker hakkında "yalan
ve iftira olduğu" yolunda
"yeterli, inandıncı, vicdanı
rahatlatıcı ve hukuki delil el-
de edilemediğini** ve suçun
"sabh olmadığını'" belirtti.
Kemaloğlu. "Bu nedenle sa-
nığın (Ayhan Aydın) suç tari-
hinde gazeteci-yazar Lğur
Mumcu'nun suikast sonucu
öMürüImesiyle ilgili şahrtiiği
hakkında. aksi bir kanıt elde
edilemediği ve sanığın iftira
suçunu işlediğine dair kanıt
elde edilemediğinden. sanık
Ayhan Aydın'ın beraatina
karar verilmesini kamu adı-
na talep ediyorum" dedi.
Savcının bu görüşü üzenne.
hâkim Taşdemir, Aydın'ın
beraatina karar verdi.
Dava nasıl açıldı?
Mumcu suikastı sonrasın-
da, cinayet soruşturmasını
yürüten Ankara Devlet Gü-
venlik Mahkemesi Savcısı
Ulkü Coşkun. "beyanına rö-
bar etmediği için ifadesini al-
maya gerek duymadtgT Ay-
han Aydın'ın "yalancı tanık-
hk" yaptığını ileri sürmüştü.
Coşkun, Aydın'ın 5 Ekim
1993 tarihinde Türk Ceza
Yasasf nın (TCY) 285. mad-
desi uyannca 3 aydan 3 yıla
kadar hapis cezası öngörü-
len "suç uydurma fıiline mu-
halefet" suçunu işlediğı sa-
vıyla hakkında suç duyuru-
sunda bulunmuştu. Bunun
üzerine 31 Ocak 1993 tari-
hinde emniyette ifade vere-
rek, Şeker ve Usta'nın eşgâl-
lerini bildirmesinden 9 ay
sonra Aydın hakkında Cum-
huriyet Savcısı Süreyya Gü-
zeftepe tarafindan dava açıl-
mıştı. Emniyetteki ifadesin-
de sanıklardan Ayhan Us-
ta'nın yüzündeki yara izini
tarif eden ve Mumcu suikas-
tını gerçekleştirenlerin önce
eşkâhni verip, sonra teşhis e-
den Aydın'ın ifadesı. Şeker
ve Usta'nın lstanbul Emni-
yet Müdürlüğü'nce düzenle-
nen yakalama ve ev arama
tutanaklanndaki çelişki ve
tarih tahrifatlannın ortaya
çikmasına yol açmıştı.
Malvarlığı Komisyonu
Şevket Demirerin mal
bilcliriııı zarfi açıldı
• Komisyon toplantısında, Çiller'in
malvarhğını araştırmak üzere ABD'ye giden
alt komisyon üyelerinin raporu okundu.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM Malvarlık-
lannı Araştuma Komisyonu,
yaklaşık 1.5 ay sonra yaptığı
ilk toplantıda, Cumhurbaşka-
nı Süleyman Demirel'in kar-
deşi Şevket Demirel'in mal-
varlığı zarfinı açtı. Komisyon-
da, Başbakan Tansu Çiller'ın
servetini araştırmak üzere
ABD'ye giden alt komisyon
üyelerinin raporu da okundu.
TBMM Malvarlığı Komis-
yonu'nun dünkü toplantısın-
da, mal bildinm zarfı açılan
Şevket Demirel'in, gayrimen-
kul, hisse senedı ve dövize ya-
tınmı yaptığı ortaya çıktı. 109
milyar lirası gaynmenkul ol-
mak üzere toplam 863 milyar
353 milyon liralık malvarlığı
bulunan Demirel'in komisyo-
na gönderdıği bildirime göre
31 Aralık 1994 tarihi itıbany-
la malvarlığının dökümü şöy-
le:
Gayrimenkuller: Ankara:
Mediha Eldem Sokak'ta, 5
milj^r lira değerinde 5 daire:
Güniz Sokak'ta, Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demirel'in
yıllarca kullandığı evde top-
lam 6 milyar liralık üçte bir
hisse; Fevzi Çakmak'ta, 2 mil-
yar liralık müstakil bina.
tstanbul: Merter'de 9 mil-
yar 600 mih/on lira, Beşik-
taş'ta 8 ınilyar ve 5 milyar li-
ra değerinde tam hısselı bina;
Ulus'ta 21 milyar lira değerin-
de 7 daire.
Isparta: Fatih Mahalle-
si'nde 5 milyar, Kutlubey'de 9
milyar 600 milyon lira değe-
rinde bina; lstiklal Mahalle-
si'nde eşine ait 150 milyon li-
ra değerinde daire; lstiklal
Mahallesi'nde 350 milyon, ls-
parta'nın muhtelif yerlennde
27 milyar 316, Barla'da 6 mil-
yar 134 milyon lira değennde
arsa, tarla; Şanhurfa. Har-
ran'da 4.5 milyar lira değerin-
de arazi.
Hisse senedı, döviz. mü-
cevher: Orma AŞ'den 1 milyar
223 milyon lira, Demsan'dan
7.5 milyar. Göltaş'tan 70 mil-
yar, Onkav'dan 460 milyon,
Aksu Enerji'den 705 milyon,
ŞD Holding'den 35 milyar
346 milyon, Binıteks'ten 499
milyon 400 bin; Kustur, Hay-
mak, Garanti Bankası'ndan
250 milyon lira değerinde his-
se senetleri. 31 aralık tarihi iti-
banyla 9 milyon mark karşılı-
ğı 224 milyar 316 milyon ve 5
milyon 300 bın dolarkarşılıği
205 milyar lira değennde dö-
viz; eşine ait 3 milyar 142 mil-
yon lira tutannda 5.1 kg mü-
cevher, 250 milyon lira değe-
rinde Renault 12 binek otosu.
Alacaklar: Orma AŞ'den
142 milyar 712 milyon, ŞD
Holding'den 62 milyar 639
milyon, Göltaş'tan 537 milyar
297 milyon liralık alacak.
Başbakan Çıller'in malvar-
hğını araştırmak üzere
ABD'ye giden alt komisyo-
nun raporu da komısyonda
okundu. Raporda; yapılan in-
celemelere göre Çiller aılesı-
ne ait olan Salem'deki bir otel,
Derry'dekı büyük bır bina ve
Hooksett'teki iş merkezinin,
GCD Inc. adlı şirkete kayıtlı
olduğu; Özer Çiller'ın ıse bu
şirketin sadece yönetim kuru-
lu başkanı olduğu görüşüne y-
er verildi. Raporda, Çiller'in
GCD Inc.'in sahibi ya da or-
taklanndan olduğuna ılışkın
bilgiye rastlanmadığı öne sü-
rüldü. Komisyon raporunda,
New Hampshıre'da bulunan
ve Mert Çiller'm mezun oldu-
ğu Hesser Koleji Müdürü Lin-
wood Galecia ile de görûşül-
düğü belirtidi.
İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTLSÜ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
(2547 Sa>ılı Kanuna Tabi Oğretim Elemanı Alınacakür.)
Açıklama
Daımı statü. Niceliksel teknikler ve matematiksel modeller
alanlannda araştırmalan ve yayınlan olmak.
Mıman tasanm alanında doktora yapmış olmak.
Ulaşım planlaması veya tasanm teorilen ile ilgili alanlarda
doktora yapmış olmak.
Endüstn ürünlen tasanm alanında doktora yapmış veya sanatta
yeterlik almış olmak.
Mimari restorasyon alanında doktora yapmış olmak.
Yapı sistemlen alanında araştırma ve yayınlan olmak.
Dalga yayımı alanında araştırmalan ve yayınlan olmak.
Bılgisayar donanımı alanında doktora yapmış olmak.
Bilgisayar yazılımı alanında doktora yapmış olmak.
Göruntü ışleme alanında doktora yapmış olmak.
Biyoreaktörler alanında araştırma ve yayınlan olmak.
Uygulamalı matematik alanında araştırma ve yayınlan olmak.
Moleküler spektroskopi alanında araştırma ve yayınlan olmak.
Biyokimya alanında araştırma ve yayınlan olmak.
Ingiliz veya Amerikan dili ve edebiyatı programlanndan mezun,
tercihan yüksek lisans yapmış olmak.
Yüksek mimar, şantiye organizasyonu deneyimi olmak.
1. Basvuracak adaylann;
a) Profesör kadrosu için doktora ve doçentlik diplomalan, özgeçmiş, yayın listesi, bilimsel çalışmalan ve yaymlanndan oluşan 6 takım dosyamn,
b)Yardımcı doçent kadrosu için doktora diploması veya sanatta yeterlik belgesi. özgeçmiş, yayın listesi, bilimsel çalışmalan ve yaymlanndan oluşan
4 takım dosyamn,
c) Okutman kadrosu için lisans ve varsa yüksek lisans diplomalan ile özgeçmişlerini,
Dilekçe ile iş talep formuna ekleyerek bizzat rektörlüğe müracaat etmeleri gerekmektedir.
2. Adaylar, Yükseköğretim Kurulu'nun yabancı dilde eğitim-öğretim yapan yükseköğretim kurumlannda ders verebilecek öğretim üyeleri için
öngördügü koşullardan birini yerine getirmelidir. Bu koşullar rektörlükten sağlanabilir.
3. Yardımcı doçent ve okutman adaylannın Ingilizce dil sınav tarihleri aynca bildirilecektir.
4. Adaylann 657 sayılı kanunun 48. maddesindeki şartlan taşıması gerekmektedir.
5. Başvurulann değerlendirilmesınde dikkate alınacak özel koşullar rektörlükten sağlanabilir.
6. Son müracaat tarihi 14 Temmuz 1995 günü mesai saati sonuna kadardır.
7. Süresinde yapılmayan başvurular işleme konulmayacaktır. • '
İlgililere duyurulur. , . . .
Basın: 24942 - -,1
Birimi
Mimarlık Fakültesi
Mühendislik Fakültesi
Fen Fakültesi
Rektörlük
(Yab. Dil. Böl.)
Rektörlük
Ana Bilim Dalı
Şehırcilik
Yapı ve mimari tasanmı
Şehircilik
Endüstn ürünleri tasanmı
Restorasyon
Yapı
Yapı
Telekomünikasyon
Elektronik
Elektrik tesısleri
Bılgisayar mühendisliği
Bılgisayar mühendisliği
Bilgisayar mühendisliği
Proses ve Reaktör tasanmı
Konstrüksıyon ve imalat
Matematığin temelleri ve
matematik lojik
Uygulamalı matematik
Yüksek enerji ve
plazma fiziği
Anorganik kimya
Organik Kimya
Organik Kimya
Genel Biyoloji
-
Kadro Unvanı
Profesör
Yardımcı Doçent
Yardımcı Doçent
Yardımcı Doçent
Yardımcı Doçent
Yardımcı Doçent
Yardımcı Doçent
Yardımcı Doçent
Yardımcı Doçent
Yardımcı Doçent
Yardımcı Doçent
Yardımcı Doçent
Yardımcı Doçent
Yardımcı Doçent
Yardımcı Doçent
Yardımcı Doçent
Yardımcı Doçent
Yardımcı Doçent
Yardımcı Doçent
Yardımcı Doçent
Yardımcı Doçent
Yardımcı Doçent
Okutman
Uzman
Adet
1
1
1
1
1
1
1
3
2
1
1
2
1
1
1
1
1
3
1
T.C. İZMİR 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN
Davacılar. Veli Şen ve 21 arkadaşı vekilleri Av. Adnan Şahan tarafindan davalılar Naım Cumalı ve Ercan Adalı aleyhlerine açılan alacak davası sebe-
bıyle: lzmir, Hatay, Bahçelıevler, Kısmet Apartmanı No: 175'5 adresinde mukim davalı Naım Cumalı adına çıkarılan davetıye bila tebliğ iade edilmiş
olup, zabıtaca yapılan araştırmada adresi tespit edilemediğinden dava dilekçesinin ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar venlmiştir.
Davalı Naim Cumah'nın lzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde duruşmasının yapılacağı 13.7.1995 günü saat 09.40'da hazır bulunması veya kendi-
sinı bir vekılle temsil ettirmesi, aksı takdırde tahkikata ve yargılamaya yokluğunda devam edileceği ve hüküm verileceği davetiye yerine kaim olmak
üzere ilan olunur. 2.6.1995 Basın: 25194
BIRBAKIMA
SERVER TANİLLİ
Platon'u Sever misiniz?
Soruma verdiğıniz yanrtı duyar gibiyim.
O ünlü sözün arkasından gidip, "Sevmesjne seve-
rim Platon'u, arna gerçeği daha çokseverim"diyor-
sunuz.
Haklısınız, size de yakışan budur asJında!
Gerçeklikler, yaşamın akıştna uyup sürekli değişir-
ken, gerçekler de değişecek; o süteç içinde, başta akıl
yoluyla, çok boyutlu ve derinliğine bir eleştiri uğraşı-
nın insanlan olan filozoflann getirdikleri yanrtlarda L J
çürüyüp dökülenler olacak.
Ama felsefe, bu köklü uğraş sünecek.
Çünkü akıl, hep arayacak, soracak, eleştirecek...
Ve siz "münt" değil, akıl sahibi insansınız; öyle ol-
duğu için de, Platon'u ne kadar severseniz seviniz,
gerçeği ondan üstün tutuyorsunuz.
Platon'u sevmekte de pek haklısınız. O ne görkem-
li düşünce yapısıdır o diktiği! O ne anlatıştır o! En azın-
dan Sokrates'in Savunması 'nı, Şölen 1 ve Devlet1 oku-
muşsunuzdur. Bu kitaplann türkçedeki çevirileri de
pek hünerlidir doğrusu.
Filozofumuz aynı zamanda bir şair, bir sanat ada-
mıdır da.
Platon'u seviyorsunuz, hep seveceksiniz...
Ama o da ne? Insanlar, bir duvann önünde zinctr-
lenmişlerdir. Işığı görmüyorlar çünkü, sırtlannı çevir-
mişlerdır ona. Gerçekler, insanlann sırtlanyla ışığın
arasından geçmektedir; insanlann gördükten bütün
şeyler, gerçeklerin kendiieri değil, duvarda beliren göl-
geleridir.
Böyle bakar gerçekliğe filozofumuz!
Bitmedı: ilk büyük maddeci Demokritos ise, ilk bü-
yük ruhçu da Platon'dur Ona göre ruh, maddeden ay-
ndır ve maddeyle ortak olan hiçbir yanı yoktur. Mad-
de ölümlüdür, ama ruh ölümsüzdür. Ruh, sürekliliğin-
den dolayı, maddeden çok daha gerçektir. Maddeden
önce vardır ruh, maddeden sonra da var olacaktır.
Ve ilk ütopyacılardan biri olarak, bir örnek toplum
düşler Devlet "te. Ama o da ne? Toplumcu diyebitece-
ğimız birtakım önenlerin arkasından, tutar, dinsizliği en
büyük suç sayıp ölüm cezasıyla cezalandınr.
Hayır, bütün bu sorunlara böyle bakmıyoruz artık.
Platon'da çağımıza ters düşen yanlar var.
Öyle de olsa, büyük filozof duşündurüyor.
Bakın neler söyletıyor Sokrates'e Devlet 'te:
"Bana kahrsa Adeimantos, mutluluk toplum içindir.
Biz, devletimızi bütün topluma mutluluk sağlasın di-
ye kunjyoruz; yoksa, bir sınıf ötekilerden daha mutlu
olsun diye değil. Çünkü kurduğumuz deylette doğ-
ruluğu, kötü yönetilen devletlerdeyse eğriliği bulmâk-
tayız. Yurt, baştan başa mutlu olacak. Birheykeli bo-
yarken biri çıkar da, vücudun en güzel yerterine en
güzel renkleri koymadığımızı, örneğin yüzün en gü-
zel yeri olan gözleri niçin erguvana değil de karaya bo
yadığımızı sorarsa, ona diyebiliriz ki, ne tuhafadam-
sın, sence güzel boyamak için gözü göz olmaktan çı-
karmak mı gerek? Sen heykelin bütünüyle güzel ol-
masına bak, bütünün güzelliği için gözlerin kara ol-
masıgerekiyordu. Koruyuculariçinde, böylece, on-
lan koruyucu olmaktan çıkartacak bir mutluluk gerek-
mez. Çiftçilere de bayramlıklar giydirip, altınlar taktp,
toprağı ister işleyin ister işlemeyin; çömlekçilere de,
ocak başında yan gelıp kadeh tokuşturun, arada bir
de tezgâha geçıp dilediğiniz kadar çömlek yapın mı
diyeceksın? Bütün yurdun mutlu olması için korvyu-
cunun koruyuculuğunu, çömlekçinin de çömlekçili-
ğini gereği gibi yapması gerekir. Biz, toplum için ger-
çek koruyucular, ona hiç kötülük etmeyecek koruyu-
cular istiyoruz. Toplum için konıyucular ararken gö-
zettiğimiz nedir? Bu konjyuculara en büyük mutlulu-
ğu sağlamak mı, yoksa bütün yurdu göz önünde tu-
tup herkesin mutluluğunu sağlamak mı? Evet, koru-
yucularia yardımcılan kurduğumuz düzene bakıyor-
larmı; hem kendilerini, hem başkalannı göreylerinde
usta olmaya zorluyorlar mı? Böylece de, bütün yurt
gelişip en iyiyönetime kavuşunca, her sınıf, doğanın
verdiği mutluluk payını alabiliyor mu?
Işte asıl buna bakmalı Adeimantos..."
llginç bir konuşma.
Vann düşünün üzerinde sevgili okurianm!..
Not: Tanilli'nin geçen cuma günkü yazısında 33. sa-
tırdaki "ilgılendirmiyor", "ilgilendiriyor"; sondan 11.
satırdaki "Rumelide" de, "Rumelili" olacaktı. Düzel-
tir, özür dileriz.
Cenelkurmay yetkilileri:
Çekiç Güç'ün
kalması gerekiyor
• Dışişleri eski Bakanı Mümtaz Sosyal, TBMM
Dışişleri Komisyonu Başkanhğı'na geldikten
sonra komisyonu etkin hale getirmek ve
Meclis'in özellikle dış konularda ağırlığını
arttırmak amacıyla bir dizi çalışma başlattı.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- TBMM Dışişleri
Komisyonu, Dışişleri Bakan-
lığı ve Genelkurmay Başkan-
lığı yetkihlennden Çekiç
Güc konusunda brifing aldı.
Dışişleri ve Genelkurmay
yetkilileri, Çekiç Güç'ün ko-
nuşlandınlmasını gerektiren
koşullann sürdüğünü bildir-
dıler.
Dışişleri eski Bakanı
Mümtaz Sosyal, TBMM Dı-
şişleri Komisyonu Başkanh-
ğı'na geldikten sonra komis-
yonu etkin hale getirmek ve
Meclis'in özellikle dış konu-
larda ağırlığını arttırmak
amacıyla bir dizi çalışma
başlattı.
Geçen hafta, Türkiye'ye
davet ettiği Irak Milli Meclis
Dışişleri Komisyonu Başka-
nı Safa Al-Omar ile görüşen
Dışişleri Komisyonu Başkan
ve üyeleri, dün de Dışişleri
Bakanlığı ve Genelkurmay
yetkililerinden Çekiç Güç
konusunda bilgi aldı. Toplan-
tıya. Dışişleri Bakanlığı adı-
na Müsteşar Onur Oymen ile
Genelkurmay'dan bir tümge-
neral ve 2 albay katıldı. Çe-
kiç Güç konusunda brifing
veren yetkililer, komisyon
üyelerinin sorulannı yanıtlar-
ken, Çekiç Güç'ün Türki-
ye'de konuşlandınlmasına
neden olan koşullann sürdü-
ğünü bildirdiler.
Kuzey Irak'taki otorite
boşluğuna değinen yetkililer.
Çekiç Güç'ün kaidınlması
hahnde Kuzey Irak'taki Kürt-
lerin Irak yönetimıne karşı
korunmasının güçleşeceğinı
belirttiler. Yetkililer, bir baş-
ka soru üzerine de, Çekiç
Güç'ün kesinlikle Türki-
ye'nin kontrolü altında oldu-
ğunu, kontrolsüz herhangi bir
hareketinin söz konusu ola-
mayacağını bildirdiler.
Öte yandan, Milli Güven-
lik Kurulu (MGK) bugün
toplanarak, Çekiç Güç'ün sü-
resinin 6 ay, Olağanüstü Hal
uygulamasının da 4 ay sürey-
le uzatılmasını görüşecek.
Toplantıya, lsviçre'de bulu-
nan CHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Hik-
met Çetin'e vekâleten Dev-
let Bakanı Algan Hacaloğlu
katılacak. Bugüne kadar Çe-
kiç Güç ve Olağanüstü
Hal'in uzatılmasına ret oyu
kullandığı bilinen Algan Ha-
caloğlu, "Biz muhalefettey-
ken kendi pofitikamız dogrul-
tusunda tavir ko> duk. Ancak
şu anda iktidardayız, çözüm
noktasındayız. Gerekçeleri
görmemiz lazım. tki İB Olağa-
nüstü Hal kapsamından çıka-
ralım, 4 ay uzatma karan ala-
hm. Ama sonra ne vapüacak?
Boşamlan köylerİe ilgili ne
olacak, köyleıie ilgili ne ola-
cak?" dedi.
Başbakan Yardımcısı Çe-
tin de. atv'nin dün sabahki
canlı yaymında, Olağanüstü
Hal ve Çekiç Güç'ün görev
süresinin uzatılmasına ilişkin
görüşlerinin sorulması üzeri-
ne "MGK ve Bakanlar Ku-
rulu'ndaki değerlendinneso-
nucunda ne çıkarsa CHP' nin
tavn da o yönde belirlenir.
CHP iktidar partisidir. Hü-
kümetin vereceği karara
CHP Grubu uyar. DoğaloUnı
da budur" diye konuştu.