Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
fmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç #
Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet
Çetinkaya 0 Yaznşlerı Müdurlen
fbrahim Yıldız (Sorumlu), Dinç Tayanç
0 Haber Merkezı Müdurü Hakan kara
0 Görsel Yönetmen Fikret Eser
Oış Haberler Ergun Balcı • tstihbarat Yaiçın Çakır • Yayın Kurulu. tlhan Selçuk
Ekonomı Bülent KiMnlık• Radyo-TV Uygır Eremektar (Başkan), Orhan Erinç, Okta>
• KultürHandanŞenkBkeıı»Spor Abdülk«iirYücelm»n Kurtböke, Özgen Acar. Hikmet
• Yurt Haberlen Mehmet Saraç • Makaleler' Sami
Kamören • Çevın. Seyfettin Turhuı • Düzeltmc
Abdullah Yazıcı • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu
Çetinkaya, Şükran Soner. Ergun
Balcı, Dinç Tayanç, İbrahim YUdız,
Orhan Bursah, Mustafa Batt>ay.
Ankara Temsılcısı Mustafa BaD>a\0 Haber Müdürü: Doğan
AkınAtatürkBulvanNo- 125,Kat4,Bakanlüdar-AnkaraTel:
4195020 (7 ha:), Faks. 4195027 0 lzmır Temsılcısı Serdar
Kmk, H. ZıyaBlv. 1352 S 2/3 Tel- 4411220, Faks: 4419117
0 Adatıa Temsılcısı: Çetin Yiğenoğhi, bönû Cd 119 S. No: 1
Katl.Tel 3522550. Faks: 3522570
Mûessese Müdürii Erol Erkot 0 MEDYA C: • Yönetım Kunılu
Koordmatör Ahmet Korubaa 0 Başkanı-Genel Mûdûr Gülbin Er-
Muhasebe Bülent \ ener • tdare duran • Koordmatör Reha l^ıt-
Hüsevin Gürer 0 tşletme Önder man • Geoel Mûdür Yardımcısı
Çetik 0 Bılgı-İslem Nail tnal • Mine Akdağ • Halkla llışkıler
Bılgısayar Sıstem. Mürövet Çiler Müduıû Nnrten Berksoy
Yayımtaysn ve Basan: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın ve Yaymcılık A.Ş
Tüıkocağı Cad 39/41 Cagaloğlıı 34334 Ist PK 246 Istanbul Td (0/212) 512 05 05 (20 hal) Faks (0/212)513 85 95
9HAZİRAN1995 Imsak: 3.26 Güneş: 5.25 Öğle: 13.10 tkındi: 17.08 Akşam:20.42 Yatsı:22.31 MEDYACTd -5i39580-5i38460-6i,Faks 5U8466
Svvatch üpünleri
satışa sunuldu
• Haber ıMerkezi -
Swatch'ın ilkbahar-yaz
koleksiyon ürünleri 100'ü
aşkın modeliyle bayilerde
satışa sunuldu. "lki kola,
iki Svvatch" sloganı ile
dünya piyasasına seslenen
Svvatch'ın koleksiyonunda
birbırinden ilginç modeller
yer alıyor.
(ştanbul
Üniversitesrnde
panel
• Haber Merkezi - lstanbul
Üniversitesi Tıp Fakültesi
ve Deneysel Tıp Araştırma
Enstitûsü tarafindan
"Kemik lliği
Transplantasyonu" konulu
panel 1993 Universite
Reform Amfısi-Çocuk
Hastalıklan Anabilim Dalı
binasında bugün saat
12.00'de yapılacak. Paneli,
Dr. Yücel Tangün
yönetirken, Dr. Tanju
Atamer, DT. Tevfik Akoğlu,
Dr. Tayfun Özçelik de
konuşmacı olarak katılıyor.
TesRme Nesrin
evlenmemiş
• Haber Merkezi -
Bangladeşli yazar Teslime
Nesnn, Almanya'da
yaşayan memleketlisi ozan
Davud Haydar ile evlendiği
habenni yalanladı. Nesrin,
Berlin'de yaptığı
k l d ^
Aj ansı nın yayS^
1
naber
dûpedüz asparagastır" dedi.
ADDGebze
Şubesi açılıyor
• Haber Merkezi-
Atatürkçü Düşünce
Derneği Gebze Şubesi,
yann dûzenlenecek
etkinliklerle açılacak. Saat
11.00'de Cumhuriyet
Meydam'ndaki Atatürk
Anıtı'na çelenk
konulmasıyla başlayacak
etkinlikler çerçevesinde
mimar Cengiz Bektaş'ın
söyleşisi ve karma resim
sergisi izlenebilecek. Daha
çok öğrenci gençliğe
yönelik çahşmalar
planlayan derneğin Gebze
Şubesi, anadolu liseleri,
üniversiteye hazırlık ve
bilgisayar kurslan
düzenlemeyi ve çeşitli sanat
etkinlikleri
gerçekleştirmeyi hedefiiyor.
Siyanürlü attm
haçlı sefeni'
• ANTALYA(AA)-
Viyana Teknik Oniversitesi
öğretim üyesi Prof. Dr.
îbrahim Adnan Saraçoğlu,
Bergama ve yöresinde
sodyum siyanûrle altın
arama çalışmalannın tüm
protestolara rağmen
sürdürüldüğünü belirterek
"Siyanûrle altın arama,
Avrupalımn yönlendirdiği
yeni bir Haçlı Seferi'dir"
dedi. Bergama'nın Ovacık
mevkiinde ve Türkiye'nin
çeşitli yerlerinde altın
madeni işletmeciliği
yapmak amacıyla kurulan
Eurogold Madencilik
AŞ'nin genel merkezi
Avusturalya'dan Fransa'ya
taşındj.
Çevreyle ilgili
cezalar yetersiz
• StLtFKE (Cumhuriyet)
- Çevre Bakanlığı Özel
Çevre Konıma Bölge
Müdürlüğü'nce dûzenlenen
"Özel Çevre Koruma Alan
Bölgeleri ve Sorunlan"
konulu panel Silifke'de
yapıldı. SıHfke ilçesine
bağlı Atakent beldesinin
Belediye Başkanı Fevzi
Doğan. kendısinin yasalar
çerçevesinde görev
yapamadığını belirterek
"Kıyı şeridini tatilciler
kirletiyor. Çevreyi kirletene
ceza kesemiyorum.
Kesebildiğim en büyük
ceza 24 bin lira" dedi.
Büyükşehir belediyesi, halk sağlığını tehdit ettiği gerekçesiyle bütün plajlan kapattı
İstanJnd\la deniz bitti• lstanbul Büyükşehir
Belediyesi Sağlık Daire
Başkanlığı'nca yapılan
açıklamada lstanbul Boğazı
ve Marmara Denizi
kıyılannda da 'çok yoğun
bakteriyolojik kirlenme'
saptandığı ve İstanbul'da
Adalar dışında, Sağlık
Bakanlığı'nın belirlediği
kirlilik oranının altında
olan, yüzülebilir plajın
olmadığı belirtildi.
lstanbul Haber Servisi - lstan-
bul Büyükşehir Belediyesi, 'halk
mgfagım tehdit edjci unsurlar ta-
şıdıklan' gerekçesiyle tüm plajla-
n kapatma karan aldı. Yapılan
araşrjrmalarda lstanbul Boğazı ve
Marmara Denizi kıyılannda da
'çok yoğun bakteriyolojik Iririen-
me'olduğu saptandı. Büyükşehir
Belediyesi Sağlık Daire Başkanı
Bülent Zülfikar, lstanbul 'da Ada-
lar dışında, Sağlık Bakanlığı'nın
belirlediği kirlilik oranının altın-
da olan, yüzülebilir plajın olma-
dığını söyledi.
lstanbul Büyükşehir Belediye-
si Sağlık Daire Başkanı Doç. Dr.
Bülent Zülfikar, deniz suyu kirli-
lik oranlan ile ilgili dün bir basın
toplantısı düzenledi. RP'li beledi-
ye yönetiminin plajlar konusun-
lstanbul Su Kongresi 20-22 haziran tarihlerinde yapılacak
Su sorunu masaya yatınlacakİstanbul Haber Servisi -Istanbul'un yıllardır
çözülemeyen su sorunu amelıyat masasına yatın-
lıyor. 20-22 haziran günleri arasında The Marma-
ra Oteh'nde dûzenlenecek "lstanbul Su Kongresi
95" konulu kongreye toplam 16 meslek odası ka-
tılıyor. Jeoloji Mühendislen Odası lstanbul Şube
Başkanı Doç. Dr Turgut Oztaş, kongTenin Istan-
bul'un su probleminin çözümüne olumlu katkı
sağlayacagı görüşünde.
Jeoloji, Jeofızik, Fizik, Orman, Hanta ve Ka-
dastro, Inşaat, Makine, Petrol, Çevre Mühendis-
leri, Mimar, Veteriner, Tabip. Eczacı, Şehir Plan-
cılan, Serbest Mühendis ve Mali MüşavırlerOda-
lan ile lstanbul Barosu'nun katılımıyla dûzenle-
necek "lstanbul Su Kongresi 95", yaz aylannda
gündemden düşmeyen su sorununa çözüm öneri-
leri getırmeyi hedefliyor. Konuya ilişkin olarak
görüşlerini aldığımız uzmanlar, kongrede lstan-
bul'a su sağlayan yeraltı ve yerüstü su kaynakla-
nnın ele alınacağını; bunlann teknik, sağlık, ida-
ri, ekonomık ve yasal çerçevede tartışılacağını
söyleyerek "Bu konuda somut çözüm önerileri ile
uy guîanabilir yaklaşımlar üretilecek" dıye konuş-
tular.
Katılımcılar, aynca su ekonomisi ve kültürü ko-
nusunda bir tartışma ortamı yaratılması ve toplu-
mun bu konuda eğitilmesine yönelik sonuçlann çı-
kanlacağını, kongrede "tstanbul'un Su Kaynak-
lan ve Su Potansiyeli''. "lstanbul Sulanndan Ya-
rarlanma Şeküleri, Tekniği ve Yöntemi", "lstan-
bul Sulan ve Su Ortamlannın Sorunlan ve Çözüm
Önerileri", "lstanbul Sulan ve Su Ortamlannın
GeleceğT, "Türkiye'de ve Dünyada Su Politikala-
n" konulannda da bıldiri sunulacağını behrttıler.
da nasıl bir karar alacağının me-
rak edilmesi nedeniyle oldukça
fazla basın temsilcisinin izlediği
toplantıda Bülent Zülfikar, lstan-
bul Boğazı ve Marmara Denizi
kıyılannda çok yoğun bakteriyo-
lojik kirlenme olduğunu bildirdi.
Adalar temiz
Yapılan ölçümlerde Adalar
bölgesinin temiz, Kilyos ve Şıle
sahillerinin bazı bölgelerinin de
yüzülebilir temizlikte olduğunu
açıklayan Zülfikar, sözlerini şöy-
le sûrdürdü: "Yoğun IdriHik kav-
ramına bir açıklıkgetirmek tstiyo-
rum. Bu kavram. Sağlık Bakanh-
ğı'nın, y üzülebilir deniz su> u için
sınır olarak ko>duğu bakteriyo-
lojik kirlilik oranı ile eşanlamb-
dır. Bu oran, 1 litre deniz suyun-
da maksünum 10 bin koliform
bakteridir. Dünya Sağlık Örgütü
de (WHO) bu oranı sınır kabul et-
mektedir."
Adalar dışında, tstanbul'daki
sahillerin hiçbir noktasında ne
yazık ki bakanlığın belirlediği
kirlilik oranının altında, yüzüle-
bilir temiz plaj veya kıyının olma-
dığını öne süren Zülfikar. "Sağ-
lık Bakanlığı'nca konan sınınn
üzerinde kirlilik gösteren ve halk
saghgım tehdit edici unsurlar ta-
şryan tüm plajlan kapatacağız''
dedi.
Son 20 yıl içinde Marmara De-
nızi'nın içine girilemeyecekdere-
cede kirletıldiğini vurgulayan
Zülfikar, kirlenmenin sadece
mikrobiyolojik olmadığını, kim-
yasal abklarla da bir an lamda de-
nizin katledildiğini söyledi.
Toplantıya katılan Çevre IÇo-
ruma Daire Başkanı Mustafa Öz-
türk ise Marmara Denizi'ninkir-
leten kaynaklann sadece Istan-
bul'un atıklanyla sınırlı olmadı-
ğıru, Karadeniz kıyısuıdaki ülke-
lerin, Tuna Nehri ile bağlantısı
olan Orta Avrupa ülkelerinin de
bu kirlenmede katkısı olduğunu
vurguladı. Öztürk, çözûmûn ilgi-
li devletlerin ortak çahşmasından
geçriğini söyledi.
Plajcılar etkflenecek
Plajlann kapatılması karanrun
en çok, denize girmek isteyenle-
ri değil, bazı plajlara büyüİc yatı-
nm yapanlan etkileyeceği değer-
lendirmesi yapıldı.
Yapılan ölçûmlerin açıklandığı
yazılı metinde, sahillerin büyûk
çoğunluğu için kolıform bakten
oranı 'sayılamayacak kadar çok'
şeklinde göstenldı. Bir Iıtredekı
bakteri sayısının gösterildiğı en
yüksek değer, 18 bin ile Kartal
Rahmanlar sahili. Burgazada
Kalpazankaya ile Sedefadası pla-
jı orta kısmındaki kirlilik oranı
sıfır olarak gösterildi.
Uygarlığın simgesi saygı bekliyor
•Anadolu'da uygarlık, evren çemberi ve güneşle
yükselmişti. Güneş dedemiz, yine tq)emizde.
Evren ana, gizleri ile yeni uygarhklara gebe.
Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih
Gökçek, başkentin "Hitit Güneşi" olan
amblemini değiştiriyormuş. Ne haber?..
IŞPCKANSU
ANKARA-lnsanlık, bu yüz-
yılın başında, atomun parçala-
namayacağına inanıyordu.
Aom parçalandı.
Öntarih döneminde, yani gü-
nümüzden 4 bin 500 yıl önce
Anadolu'nun beyleri Hattıler,
bazı kaynaklara göre, genellik-
le yazı kullanmıyorlardı. Hat-
tiler, bir göbekten kardeş ço-
cuklan sayılan Hititler aracılı-
ğı ile masallannı bugûne aktar-
dılar. Çevrelerini ve evreni
"korku"ile kanşık tanımaya
başjamışlardı: "Kaşku (ay tan-
nsı) gökten düştü. Şinıdi o Ki-
lammar (tapınak) üstüne düş-
tü. Ancak, onu kLÎnse görmedL
Şimdi tann (gök tannsı), onun
arkasından yağmur saldı ve ar-
kasuıdan yağmur sağanaklan
gönderdi. Onu korku akk Onu
korkuakü."
Korkuyu yenmek, kuşkuyu
doğurdu. Adı "Uygarnk" olan
çocuk, emeklemekten sıkıldı,
ayağa kalktı, ilk adımını attı.
1900'lerin sonuna değin,
atomun elementleri "elektron,
nötron, proton" diye bilinirdi.
tnsanoğlu, ilk önceleri gök-
ten düşen meteorlara ve daha
başka fetişlere, daha sonra da
güçlü ya da kutsal saydıklan
hayvanlara taptılar. Anado-
lu'nun ortasında AJacahö-
yük'te bulunan güneş kurslan
ya da Hitit güneşleri, hayvan
biçimli tannlan ve onlarla bir-
likte evreni taşıdılar.
tnsanoğlu, 2000 yılma yak-
laşırken, atomun derinliğine
indi. "Kuarklar" çdcö ortaya.
Anadolu'da, ikinci bin bo-
yunca kendilerini "Ben güneş"
diye adlandıran Hitit krallan-
nın güneş anlamına gelen hi-
yerogliflerinde, etrafında bir
ışm sırası ile süslü bir çember
yer aldı. Çelenk biçimli âlem-
ler, gökyüzünün çember biçi-
mındeki görûnümünü canlan-
dırdı. Evren kuşağınm ortasm-
dakı boğalar gök tannsını, ge-
yikler de tann anayı.
Bilım; "kuark"lann, evren-
deki "big bang", yani büyük
patlamadan arta kaldığını bul-
du. Hitit güneşlerinin ûstûnde,
yıldızlan simgeleyen sallantı-
îar vardı.
Anadolu Medeniyetleri Mü-
zesi'nde, Alt Yontmataş Çağı
kalıntılanmn önûndeyiz. Ana-
dolu, buzullann doğrudan et-
kisiyle karşı karşıya değil. tk-
lim, bu topraklann binlerce yıl-
lıkinsantürküsügibi "ıhman".
Orta Yontmataş Çağı. Anado-
lu ınsanı ateşi kuilamyor. üret-
meyi bilıyor.
Uygarhk adımlan
Üst ve Geç Üst Yontmataş
Çağı. Mağara adamı "homo
neanderthal"ler, yerini uygar
insanın atası "homo sapi-
ens"lere bırakıyor. Bugünkü
Konya. Milattan önce 6 bin.
Çatalhöyük. Anadolu insanı,
taş duvara boğa avı freski çizi-
yor. Milattan önce 3 bin. Eski
Tunç Çağı. Anadolu'da tunçtan
güneş kursu yapılıyor.
Milattan sonra 1995. llkokul
çocuklan, müzede gûneş kur-
sunu, gözlerini büyüte büyüte
izliyorlar.Müzenin bahçesini
çıkıyoruz. Güneş, çan çiçekle-
rine vurmuş. Koskoca küpler
serpiştirilmiş etrafa. Bilir misi-
niz, "Küp", Hititçeden gelir.
Çocuğun adını "Uygarhk"
koymuşlardı. Emeklemiş, ilk
adımını atmış, yürümüştü.
"Uygarük", şimdi düne göre
koşuyor. Güneş dedemiz, yine
tepemizde. Evren ana, gizlen
ile yeni uygarhklara gebe.
Ankara Anakent Belediye
Başkanı Melih Gökçek, Baş-
kentin "Hitit Güneşi" olan
amblemini değiştiriyormuş. Ne
haber? Ankara'nm amblemi olan "Hitit Güneşi" aynı zamanü^ A..__Ü1U uygarüğnım >üksefişini simgeliyor.
Çevre yağtnasıııa yeni bir kapıİZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Çev-
re Bakanlığı'nın hazırladığı ve ÇED Yönet-
meligi'nde değişiklikleryapan taslak, Mec-
lis'te sessiz sedasız görüşülüyor.
Ünıversitelerden görûş alınmadan hazır-
lanan taslakta, hukuki yönden büyük aksak-
lıklann bulunduğu, çevreye önemli zararîa-
n olabilecek yatınmlan ÇED kapsamı dı-
şında bıraktığı ve yeni düzenlemelerle Çev-
re Bakanlığı'nın onay verdiği yatınmlara
karşı yaı^ı volunun kapatıldığı bildirildi.
'Hukuki aksakhklar var'
Çevre'95 Sempozyumu'nda gündeme
getirilen ÇED Yönetmeliği'nde değişiklik-
len içeren taslaktan, sempozyuma katılan
universite çevrelerinın haberlerinin olma-
dığı gözlendı. lzmir Çevre Harekeri avukat-
lanndan UğurKafcfioğlu, "15Mayıs 1995to-
rihindc taslağm elkrine ulaşüğını ve beUd
de Idmsenin haberi ohnadan Mecüs'te görü-
şülerekyasalastığuu" vurgulayarak yeni tas-
lakta hukuki olarak büyük aksaklıklann bu-
lunduğuna dikkat çekti.
Kalelioğlu, yürürlükte olan ÇED Yönet-
meliği'ne göre, ÇED raporunu inceleyen
Çevre Bakanlığı'nın yatınm hakkında
olumluya da olumsuz belgesi verdiğini, bu-
nun da "idari karar" kabul edilerek dava ko-
nusu edilebildiğinı anımsattı.
Yeni taslağın belli başlı gönüllü çevre ku-
ruluşlanna gönderilmesine karşın hiçbiri-
nin bu konuda bakanlığa görüş bildirme-
mesini de eleştiren Kalelioğlu, yeni yönet-
melik taslağındaki diğer olumsuzluklan da
şöyle sıraladı: "Taslakta ÇED'e tabi yatı-
nmlar Hstesinden denizden petrol çıkanl-
ması. nükleer yakıtlarla ilgili yannmlar gi-
bi şu andaki yönetmeUkte var olan bazı
önemli >-abrunlar çıkanhnış. Hassas bölge-
ler kavraını yeni taslakta bulunmuyor. Nla-
den işletmeciliği, istisna yatırunlar arasına
sokulmuş. Yabrun öncesinde teminat alın-
ması tümden çıkanlnuş. ÇED süreci tama-
men kısaltılmış."
ÇED Yönetmeliği'nde en çok eleştirdik-
leri, "ÇED hangi tarihten itibaren gecerli-
dir" konusuna da değınen Kalelioğlu, yö-
netmeliğin yayımlandığı 7 Şubat 1993 tari-
hinden öncekı yatınmlann ÇED kapsamı
dışında bırakıldığını anımsattı.
Kalelioğlu, aynca yeni taslakta otoyol ve
metro gibi yatınmlann 1.1.1996 tarihinden
önce güzergâh seçimi yapılıp onaylanması
durumunda ÇED kapsamı dışında bırakıl-
dığını da vurguladı.
Caulerpa hızla yayılıyor
Akdeniz'de tehlikeli yosunlar
Çeviri Servisi - Akdeniz kıyılannda
dalgıçlar ve deniz altı araştırmacılan tam
bir kriz yaşıyor. Zehirli Caulerpa yosu-
nu, Italyan kıyılan ve Fransız Rivierasf n-
da korkunç bir hızla üremeye devam edi-
yor. Fransız magazın dergileri tarafindan
'katfl yosun
1
adıyla anılan bu yosunun ze-
hirli olduğu ve yaşadığı alanda başka hıç-
bir canlıya yaşam hakkı tanımadığı 1984
yılında ortaya kondu. Aslında bir Akde-
niz bitkisi olmadığı bilinen yosunun ge-
mi ve yat çıpalanyla Afrika kıyılanndan
taşındığı sanılıyor. Ancak yosunun tro-
pik denizlerde bu hızla yayılmadığı, Ak-
deniz'e taşındıktan sonra üreme tarzının
değiştiği de yapılan bilimsel tespitler ara-
sında.
Mart ayı sonlannda Sırbistan kıyılann-
da da birkaç yüz metre karenin üzerinde
bir alanda görülen yosun ne kadar çabuk
ya>ılabildiğini bir kez daha ortaya koyu-
yor. Caulerpa'nın yayıldığı alanlarda baş-
ka hiçbir canlı yaşamıyor. Uzmanlara gö-
re 10 yıl içinde bir metrekarelik bir yo-
sun alanı 1500 hektara çıkabiliyor. Deniz-
den yosunun anndınlma çalışmalan ise
neredeyse olanak dışı. Denizin temizlen-
mesi için her kökün tek tek ayıklanması
gerekiyor ve kalan yapraklar kum zemin-
de tekrar kök saldığı için bu çalışmalann
da yüzde yüz etkisı olamıyor. Taşman
yapraklar başka bir alanda kök salıp ye-
ni bir koloni oluşturuyor, sonra bu kolo-
niler birleşerek deniz dibi yüzeyini kap-
lıyor. Bu çalışmalann bedeli ise metreka-
re başma 800 mark civannda hesap edi-
liyor. Yosun, Akdenizin ekolojik sistemi-
ni de tehlike altına sokmuş durumda.
PROF. GAZİ YA^ARGİL;
Otanazrye
kesinlikle
karşiyım„ lstanbul Haber Şervisi-
Beyın cerranısınde uluslara-
rası üne sahıp, mıkrocerrahı-
de yeni birteknigin yaratıcı-
sı Prof. Dr. Gazi Yaşargü,
Türkiye 'ye kesin dönüş yap-
mak için gün sayıyor. Unlü
cerrah istediği teknik ola-
naklann yerine getirilmesi
halınde, eylül aymda Türki-
ye'ye kesin dönüş yaparak
ameliyatlannı Alman Has-
tanesi'nde sürdüreceğini
açıkladı. Dünyanm dinamik
otonom topluluklar oluştur-
maya yöneldiğini belirten
Gazi Yaşargil," Beynin için-
deki gelişmeler milyaıiarca
parametre içeriyor. Bu yüz-
dendir ki muazzam bir mu-
amma olarak niteleyebilece-
ğim bc>in, henüz tanı keşfe-
dilemedi" dıyor.
Yaklaşık 50
yıldır çalışmala-
nnı ülke dışında
sürdüren Gazi
Yaşargil, "Kendi
mektebimi oluş-
turacagım" dedi-
ği Alman Hasta-
nesi'nde felsefı
görüşlerindenbe-
yin hastahklanna
kadar çok yönlü
sorulanmızı ya-
ni tl adı.
Hakkında çı-
kanlan "Yaşhaid-
dinden emekh* ol-
duğu için ameU-
yata girmesi ya-
saklandı" şeklin-
dekı haberleri ya-
lanlayan Yaşar-
gil, "Avrupa ül-
kelerindeemekli-
ye aynlanlann
universite hasta-
nelerinde çalış-
masını yasakla-
yan yasalar var.
Ancak bu yasak-
lama sadece uni-
versite hastaneleri için gecer-
li. Ancak bırakın 70'L, yaşı
80'e geuniş birçok ünlü cer-
rah, bu ülkelerde özel hasta-
nelerde amehy'aüaruu başa-
nyla sürdürüyor" dedi.
Halen ABD'de Lıttle
Rock şehrinde Beyın Cem-
hısı Universite Klinıği'nde
çahşmalannı sürdüren Gazi
Yaşargil.beyin ameliyatla-
nndaki yeni gelişmeleri,
şöyle özetlıyor:
"Beynin muazzam kabifi-
yetleri var. Tam anlamrybı
çözülebilmesi için halen 3 bu-
ğutlu olarak gördüğümüz
dünyanm 6-7 buğut haline
geçmesi lazım. Arbk beyin
ameuyaüarmı mikroskop al-
tmda gerçekleştiriyoruz. Bu
bir anlamda beyin cerrarü-
sindeyeni bir çağın başlama-
sı demek. Yeni sistem saye-
sinde beürii beyin ameliyat-
lanndariskoranı yüzde 1'le-
re düştü diyebiliriz. Bunda
anestezinin iyileşmesi, anti-
biyotiklerin gcliştirilmesinin
yani sıra beynin elçisi duru-
mundaki ehn marifetkri
var."
Kendisinin mistik bir ya-
pıda olduğunu söyleyen Ya-
şargil, geliştırdiği ameliyat
tekniği ile ilgili sorumuzu
ise şöyle yanıtlıyor: "Her
ameUyaün kendisine özgü
bir kompozisyonu mevcut-
tur. 100'ü aşkm beyin hasta-
hğı var. Bunlardan bir kısmı-
na cerrahi olarak miidahale,
edilebiliyor. Bazılannm ise
henüz nelerden kaynaklan-
dığı bile bir su- niteltğinde.
Ömeğin bugün tüm dünya-
da her 10 bin kişide bir kişi
beyin kanaması geciriyor. İlk
kanamada fark
edilen her 100
IdşktenSO'siöle-
bihyor. Şimdi'
Manyetik Rezo-
nans Anjiogra-
fı" denilen gö-
rüntülemesiste-
mi ile bu ölen 50
kişüıin sayısı da
dahaaşagıyaçe-
kilebüiyor."
Ameliyatha-
neyi bir ibadet
yeri olarak nite-
leyen Prof. Gazi
Yaşargil, felsefe
ileçokyaJanbir
ugraş içinde ol-
duğunu belirte-
rek şöyle devam
ediyor: "DNA
konusu çok
önemli. Örne-
ğin her insanm
23 çomağı var.
Ve bu çomakla-
nn üzerinde 150
mirvon hareket-
lilik olduğunu
söyieyebfliriz. Bu da her in-
sanda 3 milyar hareketüük
anlamına getir. tnsanbeynin-
de gördüğüm muhteşem ya-
pıdan çok etkilenirim. Her
ameliyatımdayüzlerce mekk
ve şeytanla karşdaşınm. Bu
nedenle ibadet yerinde her
insan yahıızdır. Kararmı ken-
disi verir. Ben ameliyatlann
bir orkestra düzeni içinde
gerçekleşmesüıi severim."
Otanaziye karşı
Yaşargil, ötanazi konu-
sundaki düşûncelerini ise
şöyle açıklıyor: "Kesinlikle
raa değilim. Çünkü ben eti-
ğin estetiksiz, estetiğin de
etiksiz olabilecegine inanmı-
yorum. Bu nedenle acı çe-
kenlere gerekli dindiricileri
veririm. Ancak en önemnsi
hastamn yalnız bırakılma-
mastdır."
•Her
ameliyatımda
yüzlerce melek ve
şeytanla
karşılaşınm. Bu
nedenle ibadet
yerinde her insan
yalnızdır. Karannı
kendisi verir. Ben
ameliyatlann bir
orkestra düzeni
içinde
gerçekleşmesini
severim.
Duzenlemeler yapıldı
Ulaşım araçlannda
sigara içmeye son
• TBMM Adalet Komisyonu, sağlık ve eğitim
kurumlan, spor salonlan ve toplu taşıma
araçlannda sigara içilmesini yasaklayan vetolu
yasayı değiştirerek kabul etti.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Sağlık, eğitim, öğ-
retım, kültür hızmetı veren
yerler, spor salonlan ve toplu
taşımacıhk yapılan her türlü
nakil vasıtalan ile bunlann
bekleme salonlannda tütün ve
tütün mamullen içılemeye-
cek. Söz konusu yerlerde tü-
tün ve tütün mamullerimn ıçı-
lebileceği ayn birbölüm olus-
turulacak.
TBMM Adalet Komisyo-
nu, "Tütün MamuDerininZa-
rarlannın Önlenmesine Dair
Kanun"u, Cumhurbaşka-
nı'nın veto gerekçesınde yer
alan görüşler doğrultusunda
değiştirerek kabul etti. Yasa-
da yapılan düzenlemeyle, tü-
tün ve tütün mamullerinin
reklam ve tanıtımma daha ön-
ce getirilen yasak da yumuşa-
tıldı. Buna göre tütün ve tütün
mamullennin ısim veya mar-
kalan kullanılarak reklamı ve
tanıtımı yapılamayacak. Siga-
ra ıçılmesuu teşvık ve özendı-
nci kampanyalar da düzenle-
nemeyecek. Ancak reklam ve
tanıtım faaliyetlenyle ilgili
söz konusu hükümler, on se-
kiz yaşından büyüklere yöne-
lik gazete, dergi ve diğer ya-
yınlar ile sinemalann saat
18.00'den sonra başlayan se-
anslannda göstenlen fihnler
ve sigara içen yetişkinlere yö-
nelik tanıtım faaliyetlerine
uygulanmayacak.
Aynca yasaya uygun ola-
rak yapılacak reklam ve tanı-
tım faaliyetlerinde, 25 yaşın-
dan küçük veya küçük göste-
ren kişı veya karakterler gö-
rüntülenemeyecek..
Tütün ve tütün mamullen-
nin içilmesinin yasaklandığı
yerlerde buna ilışkın uyanlar
herkes tarafindan görülebile-
cek yerlere asılacak.
TRT, ayda 60 dakika tütün
ve tütün mamullen alışkanlı-
ğının zararlan konusunda
uyancı ve eğitıci nıtelikte ya-
yınlar yapacak.
Tütün ve tütün mamulleri-
mn içilmesinin yasaklandığı
ve yasağa ilişkin uyanlann
bulunduğu yerlerde tütün ve
tütün mamulleri içenler, ilgi-
li yerin yetkilisı tarafindan
uyanlacak. Yasağa uyma-
makta dırenenler, genel zabı-
ta tarafindan o yerden uzak-
lastınlacak. Sigara ıçılmeye-
cek yerlere gerekli uyan yan-
sını asmayanlar ile uyanda
bulunmayan yöneticilere 5
milyon lira para cezası verile-
cek. Söz konusu yenn yetki-
lisi memur hakkında ise ilgi-
li mevzuat hükümleri uygula-
nacak.