Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 HAZİRAN 1995 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
kadannı ummuyorduk.
Fikir ve sanat eseıieri yasa tasa-
rısının böylesine geniş kapsamlı
ele alınıp çiğköftenin anlam ve
öneminin de görüşmelere konu
edilmesi, bu Meclis'te keşfedilme-
yi bekleyen ne cevherfer olduğu-
nu da ortaya koyuyordu.
ANAP Afyon Milletvekili Mah-
mut Orhon'un, "Bizim dönemi-
mizde Meclis tavanına çiğköfte
atlmadı" demesi ortalığı kanştırdı.
Biz Meclis'te çiğköfte partisinin
TBMM'ye hakaret olduğunu sanı-
yorduk. Meğeryanılmışız. Çiğköf-
teye hakaretmiş. RP Şanlıurfa Mil-
letvekili Ibrahim Halil Çelik,
ANAP'lı Orhon'un sözlerinden
sonra aldı kalemi eline, yolladı Ka-
mer Genç'e pusulayı:
"Çiğköfte aleyhine konuşma ya-
pıldı. Bu, Urfa'ya hakarettir. Ce-
vap vermek istiyonım."
Genç'in önündeki yasa taslağın-
da çiğköftenin kültürel önemi ve
yoğurma yöntemlerine ilişkin pa-
tent hakkını içeren madde yoktu,
ama Çelik, tartışılan madde üzeri-
ne söz alıp çiğköftenin tarihsel
önemini ve gelişimini anlattı. Bu
gidişle Meclis çalışmalannı izleye-
rek genel kültürümüzü iyice arttı-
racağız.
RP Karaman Milletvekili Zeki Ü-
nal, kürsüdeki suyu Kamer
Genç'e doğru yöneltirken Sakar-
ya çevresinin ünlü "ıslama köfte-
s/ni" tarif edecek sandım. Meğer
Genç'e Meclis'i yönetmesini tarif
edecekmiş.
Bu duaım, TBMM'nin altyapı
eksikliğini de ortaya koydu. Ko-
nuşmacılar, başkana sadece su
atmak zorunda mı? Kürsünün ya-
nında, kezzap, ketçap, gülsuyu ve
çiğ yumurta da bulundurulmalı.
Meclis, çalışmalannı çok yönlü
olarak sürdüredursun, demokra-
simizin geleceği açısından asıl u-
mut veren gelişmeler, Tansu Ha-
nım'la Mesut Bey arasında yaşa-
nıyor.
Tansu Hanım, kulak zan patlatan
Sdu MecBs'te Taocular ve Uşütükter...
alkışlarla geldiği yüce Meclis'teki
grup kürsüsünden kükredi:
- Heeey Taocu korkak Mesut,
senin dediğin fasulye nohut. Artık
bana yetişemezsin haddini bil.
Sende ne yürek kalmış ne dil. Be-
nim mitingleri izle de biraz hitabet
öğren. Oyuncağını kaybetmiş sa-
nıryüzünü gören.
Tansu Hanım baktı ki alkışlaryo-
ğun, yüksek perdeden devam et-
ti:
- Göğsümü bağır ettim, seçimi
kazandım. Mesut beni toy sanıyor,
ama artık palazlandım. İkinci Sul-
tan Yavuz Kanuni Mahmut'tan be-
ri en büyük ıslahatı ben yaptım.
Afrika Bırleşik Devletleri'yle ara-
mızdaki uzaklık, mesafe farkını
ben kapattım.
Mesut Bey, Tansu Hanım'a erte-
si gün yine yüce Meclis'in çatısı
altından karşılık verdi:
- Halk dilinde senin gibilere üşü-
tük derier. Memleket yanıyor, her-
kesi güldürûyor artık kedeher. Hal-
kımı da yardıma çağırdım, seni ik-
tidardan düşüreceğiz. Çok değil,
bu sonbahara cenaze yemeğini
pişireceğiz.
Tansu Hanım sözün altında ka-
lırmı:
- Senin yardıma çağırdığın hal-
kı topla da birgörelim. Nazı bırak,
adamlannı al, bize gel, parası ney-
se vereiim. Gerçeği gör artık, ben
iktidardayım, sen iktidarsız. Mu~
halefette daha ne kadar dayana-
caksın beş kuruş kârsız.
Bu arada ermiş Özer'ın Tansu
Hanım'a ilişkin ilginç birsaptama-
sını da öğrendik:
- Tansu'nun çekim gûcüne kim-
sedayanamaz. Mesut Bey yetişe-
mez, kılsa da beş vakit namaz.
Ben daha önceki yaşamımda Rus
çanydım, iktidan bilirim. Aldığımız
paraya lafediyorfar, Amerika 'yı bi-
le satın alamaz bütün gelirim.
Mesut Bey çaresiz, Çiller ailesi-
ni Türk hekimlerine havale eder:
- Türkiye'yi psikolojik tedaviye
muhtaç biraile yönetiyor. Becerik-
sizlerbenim engin sabnmı bile tü-
ketiyor...
Çiller-Yıfmaz diyaloğunu, suya
sabuna dokunarak karikatürize et-
meye 'çalıştım. Üzerinde ayrıca
durmamız gereken bir konu var;
Taoculuk. Anlaşılan Cumhurbaş-
kanı Demirel'in Çin gezisi sırasın-
da Tansu Hanım biraz Uzakdoğu
felsefesi çalıştı. Ezber fena değil,
ama biraz kavrama eksikliği var
sanki.
Taoculukla ilgili düşüncelerimiz
yüzeyseldi. Iki gündür fırsat bul-
dukça "Tao" okuyoruz. Tansu Ha-
nım sayesinde kültürumüz geniş-
liyor. Bizim kamuoyunda konuya
ilişkin tanınan kitaplar daha çok
"seks"yönüyle ilgili. Taoculuk ay-
nı zamanda felsefe ve Budizmle
de kanşmış bir din. Dinsel Taocu-
luğu I.S. ikinci yüzyılda Zhang kur-
muş. Akımın o zamanki adı, Tians-
hi Dao'ymuş (Göksel Ustalann Yo-
lu). Bu akım, zamanla dinsel-siya-
sal bir örgüte dönüşmüş. Birkaç
yüzyıl sonra Taoculuğun içinden
Snangqing (Yüksek Saflık) ve Mao
Shan (Mao Dağlan) adlı iki mezhep
çıkmış.
Taoculuğun cinsel yanı ise bize
biraz yabancı. Boşalmadan uzun
süre sevişme temeline dayanıyor.
Sabırsız Türk erkekleri buna me-
rak sararsa, eşleri yandı. llerieyen
saatlerde bağıracaklar:
"Hadi gari beeey..."
Sanınm Mesut Yılmaz da şu ara
Taoculuğu aynntılanyla öğrenme-
ye çalışıyor. llk edindiği bilgiler ışı-
ğında, Tansu Hanım'ın benzetme-
sini "iltifat" mı yoksa "hakaret"
olarak mı algılayacağını kestire-
medi. Uyan ve uymayan yönleri
var. Ama Tansu Hanım, uysa da
uymasa da dedi. Mesut Bey, Tan-
su Hanım için "kafayı üşütmüş"
dedikten sonra, çözüm önerisini
de getirdi: "Psikolojik tedaviye ih-
tiyaç var." Ortağı CHP'ye ne
demeli?
Santnm orada da "ideolojik te-
daviye" ihtiyaç var...
Kııtlu ve Sargm'a
İsrail devrede
I Baştarafi 1. Sayfada
araştıran Ankara Emniyet
Müdürlüğü Dış Terör Masa-
sı'na, Israilli terör uzmanlan-
nın da yardımcı olduğu belir-
tildı. Ankara Devlet Güvenlik
Mahkemesi (DGM) Nöbetçi
Savcısı Kemal Ayhan tarafin-
dan tedavi gördüğü Hacettepe
Üniversitesi Tıp Fakültesi
Hastanesi'nde ifadesi alınan
Yûrüm, seriatçı örgütler tara-
findan sık sık yapılan tehditle-
rin 3-4 ay önce kesildiğini bil-
dirdi. Ankara DGM Başsavcı-
sı Nusret Demiral. saldında
kullanılan bombanın, aracin
tekerleğinin üstüne yerleştiril-
diğini, Musevi profesörün he-
def gösterilmesi dahil, olayı
tûm boyutlanyla araştırdıkla-
nnı bildirdi.
Cumhuriyet'in sorulannı
yanıtlayan Demiral, Yürüm'ü
tehdit eden örgütler ve hedef
gösteren kişilerin saptanmaya
çalışıldığını söyledi. Demiral.
bombanın Yürüm'ün arabası-
nın sağ ön tekerleğinin üstün-
de, kaportayla tekerlegin ara-
sına yapıştınldığmı bildirdi.
Bombanın yerli ya da yaban-
cı yapımı olup olmadığınm da
ekspertiz raporundan sonra
saptanacağını ifade eden De-
miral, olayı üstlenen Türkiye
Ütkücü Seriatçı Komandolar
Oniusu (TÜŞKO) adlı örgüt-
le ilgili de çalış.malar yapıldı-
ğını anlattı. TÛŞKO'nun ge-
niş bir faaliyet ortamında bu-
lunmadığmı anımsatan Demi-
ral, önjütün olayı gerçekten
üstlenip üstlenmediği konu-
sunda kesin bir bilgiye sahip
olunmadığını, polisin bu ko-
nuda da incelemeyi sürdürdû-
ğünü belirtti.
Ankara Emniyet Müdürlü-
ğü kriminal laboratuvannda
yapılan incelemede. ilk belir-
lemelere göre bombanın "C-
4" değil "TNT" olduğu belir-
lendi. Üst düzey emniyet yet-
kililerinden alınan bilgiye gö-
re soruşturmayı yürüten Dış
Terör Masası'na, tsrailli terör
uzmanlan da yardımcı oluyor.
Israilli 4 terör uzmanının dün
Ankara Emniyet Müdürlü-
ğü'ne giderek suikast girişimi
ve olası terör örgütleri konu-
sunda yetkililerle görüştüğü
belirtildi. tsrailli uzmanlann,
Yürüm'ü hastanede ziyaret
ederek ifadesine başvurdukJa-
n öğrenildi.
Yetkililer, patlayıcının yapı-
sı dikkate alındığında yerleş-
tirmenin uzmanlık gerektirdi-
ğini ve olayı TÜŞKO'nun üst-
lendiğine ilişkin savlann araş-
tırmayı saptırmaya yönelik
olabileceğini vurguladı. Em-
niyet yetkilisi, saldınnm dış
bağlantılı terör örgütleri tara-
fından gerçekleştirilme olası-
lığı üzerinde de durulduğunu
açıkJadı.
Patlamanın olduğu sokakta
ABD Büyükelçiliği'ne ait bir
konuttan. sokağın giriş ve çı-
kışının kamera kaydına alın-
dığı belirlendi. Yuda Yü-
rüm'ün aracının bulunduğu
sokak ve çevresinin. Rusya
Büyükelçiliği, yabancılann
oturduğu apartmanlar ve Kü-
ba Büyükelçiliği binalannın
da bulunması nedeniyle koru-
ma görevlilerinin yoğun ola-
rak görev yapttğı bir bölge ol-
duğuna dikkat çekildi. Uz-
man lar, bu kadar yoğun bir gü-
venlik trafiği yaşanan bölgede
bombanın yerleştirilebilmesi-
nin dikkat çekici olduğunu bil-
dirdiler.
Tepkfler sûrflyor
Prof. Dr. Yürüm'e yönelik
suikast girişimine tepİciler de
süriiyor. Oniversite Öğretım
Üyeleri Derneği ve Hacettepe
Üniversitesi Senatosu'nca ya-
pılan açıklamalarda. Prof. Dr.
Yuda Yürüm'e düzenlenen
saldın şiddetle kınandı. Üni-
versitesi Öğretim Üyeleri Der-
neği Başkanı Prof. Dr. Buıiıan
Şenatalar. saldınnm Prof. Dr.
Yuda Yürüm'ün şahsında de-
mofcratik, tefk cumhuriyeti ve
Türk bilim dünyasını hedef al-
dığını belirtti. Prof. Şenatalar,
şöylededi:
"CMayuı sorumlulanmn ya-
kalanması ve cczalandınlması
için başta hükümet olmak üze-
re tüm yetkili organ ve kişile-
rin azami gayreti göstermekri-
ni talep ediyoruz. Son olayın ve
ben/erierinin tekil girişimier
olmadığı, demokrasi ve laiklik
düşmanı belirli odaklardan
kav naklandığı gerçeğinden
hareketle. bu odaklann üzeri-
ne karartı biçimde gidilmesi
acil bir zonınJuluktur.
Olayın şiddet boyutu dışın-
da önemli bir boyutu daha var-
dır. Üniversitelerimizde görev
yapan bilim adamlan arasında
dinsel inançlara göre ayınm
yapan her yaklaşımı çağdışı
bulduğumuzu bir kez daha
•s'urguluyoruz. Böyle bir ayı-
nmcılığı sözlü veya yazılı ola-
rak savunan her yaklaşımı son
derece yanlış ve sakıncalı gö-
rüyoruz. Üniversite içindeki
ve dışındaki herkesi bu konu-
da çağdaş, insancıl bir yakla-
şıma ve titizliğe çağınyoruz."
Hacettepe Üniversitesi Se-
natosu'nca yayımlanan açık-
lamada ise "Irk ve din ayrmı-
cılığı ile terorizmi. ulusun bir-
Bğine ve ülkenin bütünlüğüne
düşman sayan Hacettepe Üni-
versitesi Senatosu, toplumu-
muzun diriik ve düzenini boz-
maya yönelik tüm ta\ırian ve
her tüıiü terörü şiddetle kuıa-
dığını yüce Türk uJusuna bir
kez daha saygryia duyurur."
• Baştarafi 1. Sayfada
gözaltına alındıklan ve
mahkeme sürelerinin
fazla uzadığı gerekçe-
siyle, Türkiye'nin Insan
Haklan Evrensel Be-
yannamesi'nin 5. ve 6.
maddelerini ihlal ettiği-
ni iddia etmişlerdi.
Komisyon, Kutlu ve
Sargın'ın yaptığı bu
başvuruyu yerinde bu-
larak, davanın Avrupa
Konseyi Insan Haklan
Mahkemesi'ne sevkini
kararlaştırmıştı. Sözko-
nusu dava ile ilgili du-
ruşmalarda, Türk hükü-
metinin avukatlan, Av-
rupa Konseyi tnsan
Haklan Mahkemesi'nin
yetkisinin 22 Ocak
1990'dan sonra tanmdı-
ğına dikkati çekmişler
ve basvurunun bu tarih-
ten önce yapıldığını be-
lirterek Türkiye'nin
mahkemede yargılana-
mayacağını vurgula-
mışlardı. Kutlu ve Sar-
gın, daha önce de gözal-
tında bulunduklan süre
içinde "kötü muamete-
ye maruz kaldıklan"
gerekçesiyle Türkiye
aleyhine Avrupa Konse-
yi Insan Haklan Komis-
yonu'nda başka bir da-
va açmışlardı.
Avrupa Konseyi In-
san Haklan Komisyonu,
bu davada da Türki-
ye'nin insan haklannı
ihlal ettiğine karar ver-
mişti. Söz konusu dava
sonucu Türkiye, Kutlu
ve Sargm'a, yaklaşık 3
milyar lira tazminat
ödemeye mahkûm edil-
mişti.
Bursa'da
cinayet
BURSA (Cumhuriyet) - Akli
dengesı yerinde olmayan birba-
ba, eşi ile iki çocuğunu av tüfe-
ğiyle öldürdükten sonra intihar
etti. Edınilen bilgiye göre Bursa
Eğitim Mahallesi'ndeki olay
şöyle gelişti:
3 yıl önce çalıştığı TOEAŞ'tan
akli dengesi bozulduğu için ma-
lulen emekli edilen MehmetAB
Ertaş isimli 3 çocuk babası, ken-
disınden boşanmak isteyen ve i-
ki ay önce de evi terk eden kan-
sı Fevzjye Ertaş ile tartışmaya
başladı. Bir anda kendisini kay-
beden M. Ali Ertaş, av tüfegine
sanlarak önce kansını kanlar
içinde yere serdi. Kendisine en-
gel olmaya çalışan 11 yasındaki
kızı Nurten Ertaş ile 8 yaşında-
ki Nurettin Ertaş ı acımasızca
öldüren Mehmet Ali Ertaş, tek-
rar doldurdugu tüfeğim, bu kez
kendi göğsune dayayıp ateşledi.
OLAYLARCV ARDEVDAKİ
GERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
devletin içine yuvalanmış
kontrgehlla, cinayet işleye-
rek amacına doğru yürü-
yor."
Cinayetlerin ve suikast-
lann failleri meçhul kaldık-
ça, seriatçı kesim bu görü-
şünde diretecektirya da fa-
iller bulunsa da gerçeği
onaylamaya dilleri varma-
yacaktır; oysa gerçekten
Müslüman olanlar arasın-
da sağduyusunu yitirme-
miş olanlar çoğunluktadır-
lar.
Ülkemizde Musevi top-
luluğunun ileri gelenlerin-
den Jak Kamhi'ye yapılan
başansız suikasttan sonra
Profesör Yuda Yürüm için
düzenlenen bombalı tuzak
nasıl yorumlanabilir?.. Laik
cumhuriyet düzenini tehdit
eden şeriatçılık yükseldik-
çe Türkiye her tüıiü tehlike-
ye açık duruma düşecektir.
Bu olaylann bir başka
anlamı yoktur.
Bir insana, inancı, inanç-
sızlığı, etnik kökeni yüzün-
den yaşam hakkı tanıma-
yan bağnazlığın kökü kuru-
madıkça ülkemizde huzura
kavuşmak olanaksızdır. Bu
amaca ulaşmak için de ön-
ce toplumda "nereden ge-
lirse gelsin, teröre karşı it-
tifak" bilincinin temellen-
dirilmesi gerekiyor.
•••
Kelebek'te
gordugunuzu
ahrsınız.
Kelebek mağazaUmndan
aldığınız her mobilya evinize
aynen gelir. Ölçüsü, rengi
değişmeden. Eksiksiz, hasarsız!
MUKEMMEL MOBİLYA
ÇEVRE DOSTLARIÎ
SİZ ÇEVREYİ
KORUYORSUNUZ, MKYL DE SİZİ
Israıl'le terör
işbirliği anlaşması
imzalanmıştı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tür-
kiye ve israil, Ortadoğu'daki yumusama sü-
recine koşut olarak uyuşturucu maddeler,
terör ve örgütlü suçlara karşı mücadele ko-
nusunda anlaşmaya varmıştı.
Ankara ve Tel Aviv arasında imzalanan
anlaşma, İsrail yurttaşlannın geldiği turis-
tik yörelerdeki güvenlik önJemleri, karşılık-
lı olarak diplomatik misyonlann korunma-
sı ve iki ülke emniyet görevlilerinin karşı-
lıklı olarak kurumlannda çalıştınlması da-
hil, birdizi konuda işbirliği yapılmasını ön-
görüyor. tki ülke emniyet güçleri arasında-
ki işbirliğini başlangıçta kâğıda dökmekten
çekinen israil, ABD'nin arabulucuğunda
Suriye ile bir yumusama sürecine doğru
adım atması üzerine işbirliğine girdi. İsrail
ile Türkiye arasındaki ortak bildiri, 7 Ekim
1994 tarihinde Ankara'da imzalanmjştı.
Kaynaklar, Ankara Musevi Cemaati Baş-
kanı Prof. Dr. Yuda Yürüm'e yöneltilen
bombalı suikast girişimine ilişkin soruştur-
mada, Israilli 4 terör uzmanının, "ild üJke
emniyet görevlflerinin karşılıklı olarak ku-
rumlarda çauşûnlması" çerçevesinde dev-
reye gırmiş olabileceklerini söylediler.
Hükümet sessiz,
siyasiler tepkisiz
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anka-
ra Musevi cemaati lideri ve Hacettepe Üni-
versitesi Kimya Bölümü Başkanı Prof. Dr.
Yuda Yürünfe yapılan bombalı saldınnm ar-
dından hükümetin hiçbirresmi açıklama yap-
maması dikkat çekerken, suikast girişimine
siyasi partiler de tepkisiz kaldılar.
Prof. Dr. Yürüm'e önceki gün yapılan
bombalı saldınyı ilk olarak Atatürkçü Dü-
şünce Derneği ile bazı üniversiteler kınadı.
Sabahın erken saatlerinde başkentin göbeğin-
de Musevi profesöre yapılan bombalı saldı-
nyla ilgili olarak önceki gün ve dün hükümet
kanadından hiçbir açıklama yapılmadı. Göz-
lemciler. hükümetin 'kayıtsıziığııun' dikkat
çekici olduğunu, Türk yurttaşı olan Yü-
rüm'ün Musevi asıllı oluşunun, olayı 'diplo-
matik nezaketsizlik' boyutuna taşıdığını vur-
guladı lar.
Başbakan Tansu Çillerve diğer siyasi par-
ti liderlerinin olayı kınadıklan veya Yü-
rüm'ün ailesine geçmiş olsun dileğinde bu-
lunduklanna ilişkin hiçbir bilgi düne kadar
gazete ve ajanslara geçilmedi. Bombalı sal-
dın olayma milletvekilleri ve bakanlar tara-
fından da basına yansıyan yazılı veya sözlü
bir tepki gösterilmedi.
* Başak Sigorta. çe\re dosilanna ikinci bir
hizmet olarak, auk anima tesisi bulunan
kuruluşlann yangın sigortalannda ve
:
kurşunsuz benzin kullanan araçların
kaza sigortalannda da%5 oranında
indirim uyguluyor.
Sanayinin çevreyle banşmasının da
birtakım riskleri var.,. Başak Sigorta
"Çevre Dostu Mall Mesullyet Sİgoıta8i"^R(uruluşunuzun atık antma tesislerinde bir
ile şimdi bu riskleri üstleniyor. ^ k a z a oldu... Çevreniz ve komşularınız bu
(azadan zarargördü..."Çevre Dostu Yfall
lesullyet Sİgortasr bu zararları güvence altına
dıyor. Sanayinin çevreyle barışık yaşamasma imkan
îğlıyor*
svre Dostu Mall Mesullyet SJgortası Çağdaş bir
Juyarlılık için çağdaş bir güvence.
EVRE DOSTU MALİ MESULİYET SİGORTASI
BAŞAK SİGORTA
7 C 2 . R A A T B A N K A S i O S I A K L I G i O l B