Katalog

9 HAZİRAN 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA VJÜNÜN TELEMZYON 17 İLMLERÎ AşkMabudesi 08.30 Kanal D Melodram ®Bir roman yazan, fındık fıstık satarak yaşamını kazanan bir genç kızı, yeni 'eseri' için kendisine âşık eder. Yön: Nejat Saydam. Oyn: Türkan Şoray, Cüneyt Arkın, Feri Cansel, Suzan Avci (1969). Çingene 10.30 Show TV Dram /^Çiçek satarak ve şarkı söyieyerek geçımlerini sağlayan yoksul ın- ^Ö'sanlann yaşam mûcadelesi. Zafer Par'ın yönetmenliğini yaptığı filmde Ceylan, Erol Durak ve Fulya Kumcu başrollerde (1989). ÖlümSaati 11.05 GAPTV? f^\ Kaynaklarda bu isimle bir filme rastlayamadık. TRT bülteninde Er- ^•—'tem Göreç'in yönettiği, Ayhan Işık ile Sevda Ferdağ'ın başrolleri paylaştığı belirtilmiş. Boyalı Çöl 11.30 HBB VVestern ©(The PaintedDesert)- Vahşi Batı'da,hasımikiaileninkızı veoğ- lu arasıdaki çatışma ve aşk. Kötü adam rolündeki Gable'ın ilk ko- nuşmalı filmi. Yön: H. Higgin. W. Boyd, H. Twelvetrees var (1931). Menekşeler Mavidir 11.30 Kanal D Duygusal /Jî\ Bir milletvekili kızının yaşamı, bulunduklan tatil kasabasına gelen vS' bir başka kadının kendi kocasına âşık olmasıyla açmaza girer. Yön: Erdoğan Tokatlı. Kadir Inanır, Çiğdem Işbilir ve Cem Özer var (1987). 12.6b I Show I Ben Meıihheyd'ım Aynntı yanda Prensesin Aşkı 12.10 Interstar Duygusal (Princess and the Cabbie)- Zengın bir ailenin güzel kızı, 'öğren- ö ' me özürlüdür'. Bir gün karşısına zeki bir taksi şoförü çıkar. Yönet- men: Glenn Jordan. Valerie Bertinelli, Robert Desidero var. Şahadet 12.10 TRT INT Macera @lstanbul mafyasıyla mücadele eden iki karatecinin öyküsü. Yunus Yılmaz'ın yönetmenliğinde Bilûn Nazhhan, Mustafa Güler, Mus- tafa Öztan ve Hakkı Kjvanç başlıca rollerde (1985). Isürap Şarkısı 13.45 Show TV Melodram /Çi\ Melodramlann moda olduğu dönemde çevrilmiş bir Yeşilçam ya- *c5/ pımı. Bir piyanistin aşk öyküsü diye özetlenebilecek filmin yönet- meni Orhan Dirmen. Muhterem Nur, Sadri Alışık var (1955). Kızlar Sımfi Tatflde 13.50 Interstar Güldürü £> Kızlar sınıfi tatıldeykenjımnastik öğretmenleri ile bir sinema oyun- v5/ cusu birbirlerine âşık olur. Sarru Güçlü'nün yönetmenliğinde Mü- nir Özkul ve Özlem Onursal var (1986) Nefret 14.10 Kanal D Dram ®Hapisten çıkıp köyüne döndükten sonra annesı ve kızkardeşınin öl- düğünü öğrenen bir adamın intikam öyküsü. Süreyya Duru'nun yö- netmenliğinde Yalçın Gülhan, Perihan Savaş, Kâzım Kartal var (1978). Vahşiler 14.45 Kanal 6 Melodram /^\ Aılesi, köyüne götüıdüğü şehirli kızı beğenmeyen birgencin sorun- ^İV lu aşk öyküsü. Yücel Uçanoğlu'nun yönetmenliğini yaptıgi filmde Mahmut Tuncer ve Ayşen Gruda başrollerde (1987). Nazey 15.10 atv Melodram @Güneydoğu'da birbirlerini 'deliler' gibı seven ikı gencin kötü ka- derlı aşk öyküsü. Osman Seden yönetmenliğinde tzzet Altınmeşe, Oya Aydoğan ve Ahmet Mekin oynuyor (1979). Yaban Gülü 15.15 ShovvTV Dram GüzideSabri'denbeyazperdeyeuyarlanançalışma, 1961 ve 1970'te Vr^ iki kez filme alınrruştı. Show TV'nin bir değişiklikle yayın akışına aldığı 'Yaban Gülü'nün hangi yapım olduğu belirtilmemiş. Etaıa Elmaya Benzer 15.30 TGRT ? (^~V?)- TGRT bültenine göre yaşlı bir köylünün elma üretimi sırasında —'başından geçen olaylann konu edildiği bir film. Bültene göre Arif Babayev yönetmiş, H. Sadıkov ve F. Salayev oynamış. Affet Aflahım 16.00 Kanal D Dram /ÇŞK Çocukluk arkadaşı soygunculardan biri, hapisten çıkınca ortak pa- ^O'ranın harcanmış, sevgilisinin uyuşturucuya alıştınlmış olduğunu görür. Ferdi Tayfiır'un yönetip oynadığı filmde Necla Nazır da var. Yalan 16.50 atv Melodram ®Yoksul delikanlıyla zengin kızın okulda başlayan aşklan yıllarca onlara mutsuzluk kaynağı olur. Ibrahim Tatlıses'in yönettiği ve başrolünde oynadığı filmde Penhan Savaş ve Parla Şenol da var (1982). Duyun Beni 18.20 Show TV Melodram Birbirlerine düşman iki ailenin çocuklan, gelenek olduğu üzere bir- birlerine âşık olur. Orhan Elmas'ın yönetmenliğinde Neşe Karabö- cek ve Izzet Günay başlıca rolleri paylaşıyor (1975). Çapkın Kızlar 20.15 Kanal 6 Güldürü (TZ\ Bir cinayete tanık olan iki erkek arkadaş ile bir şarkıcı kızın başın- vS' dan geçenler. Temel Gürsu'nun yönetmenliğinde Ali Poyrazoğlu ve Bülent Kayabaş başrolleri paylaşıyor (1975). Son Cephe 20.20 HBB Savaş (Last Stand at Zang Mei)- Vietnam Savaşı'nın sonlanna doğru, bir cephenın dört günü ve savaş suçlan... Cirio H. Santiago'nun yö- netmenliğinde Steve Kanally, Ken Wright oynuyor. 20.35/ShowTV/Rocky 4 Aynntı yanda Dövüşçii 21.30KanalDKarate /77\ (Kickboxer)- Jean Claude Van Damme'ın göstenle gösterile eski- v£/ tılmiş rilmi yeniden ekranda. Sadece ve sadece merakhsı için. Yön: Mark DiSalle. Dennis Alexio ve Dennis Chan da var. Amazon'da Terör 22.50 Kanal 6 Macera /Ov (Hotel Colonial)- Amazon ormanlannda, terör ve şiddetin ortasın- '<£/ da karieşıni arayan bir adamın başından geçenler. Yön: Cinzia Tor- rini. John Savage, Rachel Ward, Robert Duvall başrollerde (1987) 23.201 TGRT I Bisiklet Hırsızı Aynntı yanda Plaj Tavşanlan 24.00 Show TV Erotik rZ\ (Beacı Bonnies)- Küçük yaşta geçirdiği bir olay sonucu oğluna yer- vC/ leşen kadın korkusu'nu 'plaj tavşanlan' ile gıdermeye çalışan bir baoa... Mark Pirro yönetmiş, Jim Hanks, Rikki Brenda oynamış (1991). Bovven'den Broadway'e 00.05 TRT 2 Müzikal fT\ (Bowry to Broadtvay)- New York'ta birbirine rakip iki müzikho- v 7 lün saıibi, başanyı işbirliğinde bulur. Charles Lammon'un yönet- rnenliğind: Maria Montez ve Suzanne Poster başlıca rollerde (1944). Kızılderili Savaşçı 00.15 HBB? ©lümSarkısı 00.30 Kanal D Gerilim (Murler Blues)- Psikopat bir katil ile peşine düşen bir dedektifin, C^ kedi iıre oyununa benzeyen kovalamacası sırasında insanlar öldü- ırüür. Yör Anders Palm. Francesco Quinn, Brad Dourif başrolde. Kâbus 00.40 Kanal 6 Korku (Dea< and Buried)- Küçük bir kasabada garip cınayetler sonrasın- •zJ da daıa garip olaylar gelişir. Gary A. Sherman'ın merakhsı için iz- •.aebilirftmınde James Farentino, Melody Anderson var (1981). <§> Izkyin 0Yerli Orta Halli \_) Yabancı ShowTV 72.OQ| 'Uyanık' iki Amerikalıya karşı Polonyalı köylü kızının zaferi Dani Levy ve Maria Schrader, gerçek yaşamlarında da birlikteler. 1992 l luslararası Istanbul Film Festivali'nde de gösterilen yapım, Polonya'dan Amerika'ya giden bir kadının başından geçenleri konu alıyor. 'Doğu da kazanabüir9 Ben Merih'teydim I Was On Mars / Yönetmen: Dani Levy ' Senaryo: Dani Levy, Maria Schrader / Görüntü: Carl-Friedric Koshnick / Müzik: Niki Reiser / Oyuncular: Maria Schrader, Dani Levy, Mario Giacalone. Antonia Rey, Penny Arcade / 1991 Almanya yapımı, 80 dakika. SEVİN OKYAY Dani Levy'nın çok sevımlı fılmı, daha önce de oynamıştı TV'de Levy, Uluslara- rası İstanbul Film Festivali sayesinde ta- nıdığımız bir yönetmen. 1992 yılındakı fes- tivalde. Düny a Sinemasının Genç Yıldız- ları bölümünde üç filmini izlemiştık: "Bu- gün Bana, Yarın Sana", "Robby Kalle Paul" ve "Ben Merih'teyken". Bu ara- da, "Bugün Bana, Yarın Sana"nın Türk- çe adının da bendenize ait olduğunu ıftihar- labelirtebilirim. Biröncekı yılıneylül ayın- da, San Sebastian Festivali'nde Levy ile tanıştığımızda. "Du mich Auch"a başka dillerde, özellikle Ingılızce ile Fransızcada uygun karşılık bulamadığmdan yakınmış- tı. Ben de Türkçede olduğunu söylemiş- tim. Film Istanbul'a gelince, Vecdi Sayar bir kadirşinaslık ömeği gösterip bu adı kul- lanmış. tnsan birtuhaf oluyor. "Ben Merih'teydim" de, bir tuhafolan biri üzenne zaten. Kahramanımız, Polon- yalı gariban bir kızcağız: Silva. Polon- ya'nın bir köyünde yaşıyor, tek kelime In- gilızce bilmiyor. Doğru dürüst parası da yok. Ama o da bütün Polonyalılann kurdu- ğu düşü paylaşmakta Batı'ya, özellikle Amerika'ya gitmek. Polonya'nın yansı bundan söz edip hiçbir şey yapmıyor ama Silva, düşünü gerçekleştiriyor. O, Batı'nın ışıklı ve lüks yaşamıyla zehırlenmeye razı. Onu, elınde koca bavulu, New York kenti- nin tam ortasında dunırken görüyoruz. "Ben Merih'teydim". bin sahtekâr. bi- ri romantik. ıkisı de kendini akıllı sanan ıkı New Yorklu erkeğe karşı, cahil, köylü, çir- kin Silva'nın zaferinin hikâyesi. Insanın bütünlüğe sahip olmasmın, neye inandığı- nı bilmesının, kendini haklı hissedip bütün dikkatini tek bir konuda yoğunlaştırması- nın sonucu olan bir zafer. Bu arada. aynı zamanda Dani'nin sevgi- lısi ve senaryoyu bırlikte yazdıklan Maria Schrader"ın asla Silva'ya benzemedığıni de belırteyım Cç yıl önce festivale geldi- ğinde görenler hatırlar: Maria sanşın, ha- reketli, frapan. zeki ve esprili bir kadın. Ve çok iyi bir aktns. Aksi takdırde Silva'yı böylesine hayata geçiremezdi (Oysa Levy bu rol için onu seçtığı zaman, kimse sonuç- tan umutlu değilmiş. Herkes, "Sevgilisi iş- te, onun için oynatıyor" diye düşünmüş. Bu durum da Maria'yı çok üzmüş). Levy,filmiiçin şöyle diyor, "Duvar yı- kıldı, Doğu iflas etti, Batı zafere ulaştı. Bu beni sıkıvor. İ Ikeler ölüyor. parayla satın alınıyor; bununla da kalınmıyor, bugüne değin o ülkelerde düşünülen ve denenen ne \ arsa, hepsinin aptalca oldu- ğu ilan ediliyor. Bunlar kilitleniyor, de- po> a kaldırılıyor. Bu da çıldırtıyor beni. Sanki başka hiçbir şey olmamış gibi, herkes aç gözlerini Batı'daki lükse diki- yor. "Ben Menh'teydim", Silva gibi in- sanlar adına, sadelik ve doğruS3luk, me- lankoli ve dürüstlük adına bir sevgi bil- dirgesidir... Filmlerimin hepsi daima bir sevgi özlemini anlatır. "Ben Merih'tey- dım'de de aynı özlem var. Hatta belki çok daha umutsuz ve açık biçimde." 'Sinemanın 100. Yılında Türk Sineması' TV Servisi- "Ve Sinema"'nın bu ak- şamki bölümü, lletışım Haftası kapsamın- da gerçekleştınlen "Sinemanın 100. Yı- lında Türk Sineması" panelınden görün- tülerle başlıyor. Ardından. çekımleri Is- tanbul'da gerçekleştirilecek, Türk Fransız ortak yapımı "Aurenos'un Müşterileri" filminin tanıtım kokteylinden görüntüler ekrana gelıyor. 1995 Cannes Film Festi- vali'nde Altın Palmiye'yı alan Emir Kus- tarica'nın tanıtıldığı bölüm var. "tzi Ka- lır"ın konuğu ıse Tanju Gürsu. "The Wild River" filminin set görün- tülerinın ardından,filmınbaşrol oyuncu- su Meryl Streep tanıtılıyor. Aynca Ed Wood, Delta Of Venus, Rob Roy (fotoğ- raf). The Mangler, Strictly Ballroom filmlerinın tanıtımı ekrana geliyor. Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı istifa etti Best FM'de Çağlar krizi TV Servisi- Fatih Altaylı, "ai- levi" bir anlaşmazlık nedeniyle Best FM'den istifa etti. Altaylı, Ca- vit Çağlar"la ilgili bir yazısı nede- niyle ailede bir gerginlik olduğunu, bunun üzenne özel radyo kanalının Genel Yayın Yönetmenliği'nden is- tifa ettiğini açıkladı. Fatih Altaylı 2 yıldan bu yana Best FM'de aynıgörevi yüriitüyor. aynca "Babı-Âli YokuşıT'adlı programı yayıma hazırlıyor ve su- nuyordu. Altaylı ile Best FM'in sahibi Hattat Ailesi arasındakı gerginlik, verilen bılgiye göre yayın yönetme- nınin aynı zamanda Hürriyet'te yaz- dığı köşesinde Cavit Çağlar ile ılgı- li yazısından kavnaklandı. 27 mayıs cumartesi günü yayımlanan yazı- sında Altaylı "Birkaç giindür Hürriyet'te Cavit Çağlar ile ilgi- li haberler okuyorsunuz. Sabah Gazetesi'nde ise okuyamıyorsu- nuz" şeklinde başlayan yazısında "Bir bakan. l)anışta> kararı ile vergi kaçakçm ilan edilince, ya- lanlayacak halleri elbette kalmı- yor" sözlenne yer vermışti. Fatih Altaylı. bugün Best FM'de son programının yayımlanacağını belirttı. Altaylı aynca, televizyona hazirladığı "TekeTek" programı- nı da Show TV'de sürdürüyor. ShovvTV 20.35 'Dişi Şeytan' yerine 'Rocky 4' 'Rocky 177'y^ doğru TV Servisi - Rocky, bir Rus boks şampıyonu ile boy ölçüşüyor. Ko- mik, hatta çok komik, bir gayretle belki allegorik dahi olabilirmiş. Stallone, koltuğunun altında ilk Rocky'nin senaryosu ile dolaşır- ken, kahramanının kaderi ile kendi kaderinin böyle bır paralellık ızle- yebileceğini düşünüyordubelki de. Gerçekten, hem Siy, hem Rocky bır anda sefaletten kurtuldular. Şan- şöhrete ve servete eriştiler. Ancak Rocky, her yeni filmde, her yeni rakibiyle birlikte yeniden daralıyor. Koşuyor, zıplıyor, kum torbalanna yumruk atıyor, sıkı ant- renman yapıyor, vs. Hayli zorlanı- yor, yoruluyor, hatta üzülüyor ya- ni. Oysa, bizim bıldığimız, Rocky'nin omuzlannda, Hollywo- od'un en güçlü adamlanndan biri olmak üzere yola çıktı çıkalı. Sly görkemli meslek hayatında ve daha az görkemli şahsi hayatında Brigit- te Nielsen'den başka bır belaya çat- madı (ki, kendısi, nispeten tabii ha- Yönetmen: Sylvester Stallone / Senaryo: Sylvester Stallone / Görüntü: Bill Butler ' Müzik: Vince DiCola / Oyuncular: Sylvester Stallone, Dolph Lundgren, Carl Weathers, Talia Shire, Burt Young, Brigitte Nielsen / 1985 ABD yapımı, 91 dakika. liyle filmde oynuyor. Yani son es- tetikameliyatlanndanönce). Nedi- yelım, belki de ZAZ'ın "Airpla- ne!"ınde, havaalanında gördüğü- müz o afiş bir kehanetten ibarettir. Hanı yüzü buruş buruş, omuzlan düşmüş, eli bastonlu bır Sly'Rocky vardı.üstündede "Rocky 117"mı ne yazıyordu! Henüz 5"te olduğu- muza göre, belki kahramanımızın yetiştırdığı yeni boksörler furyası devam eder ve 100'ü bulup dalya denz MERCEKLE BAKINCA MAHMUT T. ONGOREN DeıUkodu Aziz Nesin, yine bir şeyler söylemiş. Ne demiş Azız Bey? Tüm ülkelerde dedikodu yapıldığını, an- cak Türk insanının daha çok dedikodu yaptığını söylemiş Aziz Bey. Aziz Bey'in bu açMamMsına da karşı çıkmaya hiç gerek yok. Neden mi? Ozel TV kanâllanna baktı- nız mı hemen anlarsınız. Özel TV kanallannın hep- sinde en az bir dedikodu izlencesi var. Mıllet ba- yılıyor bu izlencelere. Ben o "ra(/ng"lere filan hiç inanmam. Her kanal kendini ve kendi yayınlarını "en çok izlenen" diye göstermek için, izleyici anketlerine başvuruyor. Sonuçta herkes "birinci" oluyor. Tüm "birincile- rin" içinde de "en birinci", bu dedikodu izlence- leri geliyor. Sizin anlayacağınız, tüm kanallar "bi- rinci", ama dedikodu izlenceleri daha "birinci". "Rating"\ere göre mi? "Rating"\enp sözü mü olur? Her kanalda neden en az bir dedikodu izlen- cesi var? Neden birtakım insanlar bu dedikodu iz- lencelerine çıkmak için can atıyorlar? Neden kimi- len bu dedikodu izlencelerinin görüntülerinde ağız- lan kulaklarına varmış biçimde konuşuyorlar? Ne- den kimileri de sözde kaçar gibi yapıp dedikodu kameralarma yakalanıyorlar? Dedikodu izlenceleri bugün özel televizyonlann en gelişmış ve geliştırilmiş yapımlan arasındadır. Kameralar dedikodu yakalamak için yeni teknik- leri kullanıyoriar. Dedikodu sunucuları bileteleviz- yonlarımızda en yüksek düzeye oturtuldu. Dünya- da onlardan daha iyi dedikodu sunucusu bulmak olanaksız gibi görünüyor. Ama işin asıl ilginç ya- nı, dedikodu sunucularr hakkında da epeyce de- dikodu yapılıyor olması. Bu da elbette konuyu da- ha da renklendirıyor. Azız Bey, insanlann kendilerini geliştirmek yeri- ne, başkatan hakkında yalan şeyler üreterek rahat- lama yolunu seçtiklerini de söylemiş. Aziz Bey'e bu noktada pek katılmıyorum. insanlar rahatlasa- lar belki dedikodu yapmaktan da vazgeçerlerdi. Ama Aziz Bey'in bir başka sözü var ki, yüzde yüz katılmadan yapamazsınız. Dedikodu yapanlann, kimileri hakkında yanlış şeyler söyleyerek "Biz iyi insanlanz" gibi kendilerini tatmin edici bir yol seç- tiklerini de vurguluyor sevgili Aziz Nesin. Ne den- li doğru. Içi rahat olmayan, kendine yakışmaz bir- takım işler peşinde koşan insanlar da amaçlarına erişebilmek için diğer insanlar aleyhınde çeşitli de- dikodular üretıyorlar. İşin en acı, en düşündürücü yanı ise bu gibi dedikodulan üretenlere, bu dedi- koduları dinleyenlerin inanması. Belki aleyhinde dedikodu yapılanlan hiç görmemişler, onlaria hiç görüşmemişler ve tanışmamışlar... Ama dedikodu- lara inanıp o insanlar hakkında olumsuz yargılara varabiliyorlar. Konunun bir de bu yanı var. istanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Psiki- yatrı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özcan Kök- nel de insanlann kendi kötü yanlannı örtbas etmek amacıyla dedikodu yoluna başvurduklannı söyle- yerek Aziz Bey'in sözlerini doğruluyor. Köknel, in- sanların konuşma yolunu seçmediklerinı, kendi iş- lerinde yapamadıları şeyleri başkalannın yapma- sının da dedikoduyu arttırdığını, bu durumun o ki- şiye kın bşsjenmesine ve hakkında yanlış şeyler söylenmesıne neden olduğunu da açıklamış. Bu sözlerin doğru olup olmadığını değerlendir- mek için çevrenize bir bakın. Politikamız bu çizgi- de ilerliyor. Medyamız, iş yaşamımız, özel uğraşı- larımız, hemen yakın çevremiz de aynı koşullara sahip değil mi? Konuya bu açıdan eğiidiğimizde, özel televiz- yonlanmızdaki dedikodu izlencelerinin oldukça ha- fif kaldığını bile düşünmemiz olanaklıdır. Ben en çok, beni tanımayan, benimle tanışma- mış kişilerin beni tanımasına karşın aleyhimde de- dikodu yaparak içinde sakladığı yalan yanlış şey- leri gerçekleştiremediğı için çamur atanlara inan- masından korkarım. Bana bır zarar gelecek diye değil, bir ekiple beraber oluşturduğum ışlere en- gel olduklan için... Ya siz dedikodudan korkar mı- sınız? ^ ^ ^ ^ ^ ^ Önemli bir sinemacıyla ilgili bir kitap: Derleyen VVolfram Schûtte, "Luchino Vıscon- ti", (Çeviri: Füsun Ant), AFA Yayınlan, 1988. TGRT 23.20\ Vittorio de Sica'nın filmi, bu kez TGRT ekranında 6 Yeni gerçekçilik'in iyi ömeği TV Servisi- Evet, Vittorio de Si- ca'nın filmi gene ekranda. Bu kez Flash TV yenne. TGRT'de. Filmin kadrosunda çok şükür bir değışiklik yok. Yanı "hırsızlar", sayısal bir azalma göstermiyor GerçiTGRT'ci- ler, filmin adını tngilizcesinden çe- vırmeyı uygun bulup 'hırsız'ı çoğul- dan tekile indirmişler ama, bu sade- ce "başlık" cilvesi. Aynca bır değı- şiklik olacağını pek sanmıyoruz. Ta- bıi, program akışına (sonradan) uy- durmak için, ömeğin daha önce "Duruşma"da şahane bir ömeğinı gördüğümüz gibi (filmin neredeyse üçte biri gıtmişti). bır ayarlama me- kanizması ışletmezlerse. Aynca, de Sica'nın filminin, TGRT yayın politikasına hangi nok- tadan \ e hangi nedenle sızdığını an- lamıyorsak da, yayınlanmasını mem- nunıyetle karşılıyoruz. Umanz, bu uygulamayı sürdürürler. Bir vakitler, Ladri di Biciclette / Yönetmen:Vittorio de Sica / Senaryo: Cesare Zavattini / Görüntü: Carlo Montuori / Müzik: Alessandro Cicognini / Oyuncular: Lamberto Maggiorani, Lianella Carell, Enzo Staiola, Elena Altieri, Vittorio Antonucci, Gino Saltamerenda. 1948 ltalya yapımı, 90 dakika / Siyah-Beyaz. hayli kırpsalar da, zaman zaman iyi filmlergösterirlerdi çünkü. Sinemay- la ilgili herkesin Gelmiş Geçmış En İyi On Film listelerinde yer alan "Bi- siklet Hırsızlan" aldatıcı bir sade- lığe sahip bir film. Yeni gerçekçilik akımının en iyi ürünlerinden biri. Bı- rincı sınıf bir trajedi mertebesine yükseltilmış küçük bir beşeri dram. Kahramanı, uzun süredir işsiz kalmış Italyan işçi Antonio (Maggiorani). Sonunda kendisine bir afiş yapışhr- ma işi buluyor. 1948 ltalyası'nda bü- yük bir mutluluk. Ama rehinciden geri aldığı bisikleti çahnınca, bu mut- luluğu umutsuzluğa dönüşüyor. Çün- kü bu yeni ışe başlayabilmek için bi- siklete ihtiyacı var. Hafta sonunu, kü- çük oğlu Bruno (Staiola) ile bırlikte, hırsızı bulmak umuduyla Roma'yı tarayarak geçiriyor. Sonunda kendi- si bir bisiklet hırsızı olarak yakalanı- yor. Hem de, neredeyse çaresizlikle bu işe teşebbüs ettiği anda. Kanal D 23. ıo\ 'Laf Lafı Açıyor'da îskender Paydaş da yer alacak Mirkelam ve 6 Her Gece'nin çekîmleri TV Servisi- "Laf Lafı Açıyor"un bu haftaki konuklan, şarkıcı Mirkelam ve aranjör besteci Îskender Paydaş. Cem Özer, Iskender Paydaş'la, hayranlan ve ona gelen mektuplan hakkında sohbet ede- cek. Paydaş bu sırada müziğe küçük yaş- larda başladığından, hatta 5 yaşında plak bile çıkardığmdan bahsedecek. Programın ikinci konuğu, 'jet hızıyla' şöhreti yakala- yan ve son günlerde kamuoyunda adından en çok bahsedilen kişi durumuna gelen şar- kıcı Mirkelam. Aynca sanatçı, saç ektirip ektirmediği konusuna da açıklık getiriyor. Mirkelam'a ün getiren "Her Gece" adlı klıbin kamera arkası görüntülen de ilk de- fa "Laf Lafı Açıyor"da ekrana gelecek. Aynca, Paydaş ve Mirkelam, bundan sonra yapacakları müzik çahşmalannda nasıl bir yol ızleyeceklerini anlatıyorlar. Konuklann 'şovu' arasında ise Paydaş'ın davul solosu da var.