Katalog

25HAZİRAN 1995 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER IstaııbııTcla su .* •Her yıl hastalık ve kurakhk tehlikesi yaşanan İstanbul'un çeşitli yerlerinde yapılan ölçümler sonucu, içme ve kullanma sulannın, uluslararası ölçütlerin çok üzerinde zehirli kimyasal maddeler içerdiği belirlendi. •Kente yeni barajlar kazandınlması, şebeke hatlannın iyileştirilmesi, su havzalanndaki kaçak yapılaşma sonucu su kaynaMannm kirlenmesinin ve yeraltı sulannın yok olmasımn önlenmesi, yine sözde kaldı. Kullanım suyu standart değ. 0.5 ŞEBEKE VE KAYNAK SULARI ANALİZ SONUÇLARI örnek alınma tarihleri 7-8 Haziran 199S Kimyasal Analiz AktifKlor (mg-l) Kaynak suyu standart değerieri 0 \ıtnt (mg.1) Amonyum N (mg.1) Mikroblyolojik Analiz Toplam Kolıform (lOOml'del EColı (lOOml'de) 1 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 Sefaköy Şebeke Suyu 0.356 1800 Merter Şebeke Suyu 0.064 0.035 370 10 Karaköy Şebeke Suyu 0.054 0.055 300 27 Kasımpaşa Şebeke Suyu 0.76 0.021 Taksim Şebeke Suyu 0.042 1600 Levent Şebeke Suyu 0.09 0.169 165 Çeliktepe Şebeke Suyu 0.13 0.242 90 Kağıthane Şebeke Suyu 0.06 0.020 0.463 250 Alibeyköy Şebeke Suyu 0.05 0.303 130 istinye Şebeke Suyu 0.40 0.053 0.149 Pendik Şebeke Suyu 0.724 0.356 1900 13 Maltepe Şebeke Suyu 1.28 0.129 Küçükyalı Şebeke Suyu 0.16 1.330 Küçükçamlıca Şeb. Suyu 0.06 0.376 2100 14 Altunizade Şebeke Suyu 2.58 0.055 Elmalı Şebeke Şuyu 0.014 2500 20 Dudullu Şebeke Suyu 0.14 0.120 0.330 Ömerlı Şebeke Suyu 0.029 0.417 225 Beykoz Şebeke Suyu 0.023 1.019 650 Şişli Şebeke Şuyu 0.07 0.060 0.162 K.paşa Uludağ Oba Memba 0.009 0.316 1700 Kurtköy Izmıt Çene Suyu 0.149 K.paşa Uludağ Elmas 0.023 0.088 K.paşa Uludağ Koru Suyu 0.162 25 Beykoz AkdamlaÇub.Memba- 0.009 0.142 145 26 Küçükyalı Akb.Beykoz Memba- 0.303 2200 KAYNAK: TMMOB Makine Mühendisleri Odası Istanbul Şubesi İstanbul Haber Servisi - İstanbul'un içme suyu. "alarm" veriyor. Her yaz "hastalık ve kurakhk" teh- lıkesiyle karşı karşıya ka- lan kentte. bu yıl da içme suyunun "içüemeyecek ka- dar kirfi" olduğu raporlarla ortaya çıktı. Kentin en merkezı yerlennde bile su- daki amonyum. nkrit ve dı- ğer kimyasal madde oran- lan, uluslararası ölçütlerin çok üstünde çıktı. Memba sulan için de "Jçilemez" ra- poru verildi. Artan sıcak- larla birlikte sudan kaynak- lanabilecek tifo, lifüs, di- zanteri gibi hastalıklar ko- nusunda halkı uyaran uz- manlar. gıda maddelerini sirkeli sudan geçirmeden kullanmamalarını, suyu kaynatmadan içmemelerini önerdiler. Olimpiyatlara aday olan. nüfusu ve yüzölçümüyle dünyanın sayılı kentleri arasında yer alan İstan- bul'da göç, nüfus artışı ve düzensiz yapılaşma, doğal kaynakları yok ediyor. Kentin su kaynaklan, deni- zi, bitki örtüsü her geçen gün kirleniyor. Geçen yıl yaşanan kuraklığın ardın- dan Başbakan Tansu Çiller, ılgilı bakanlıklar, valilik ve belediyeler, su konusuna el atmış, mega projelerin yanı sıra acil çözüm önerileri hazırlanmıştı. Kente yeni barajlar kazandınlması, mevcut barajlarla şebeke hatlannın iyileştirilmesi. su toplama havzalanndaki ka- çak yapılaşma sonucu su kaynaklarının kirlenmesi- nin, derelerle yeraltı sulan- nın hızla yok olmasımn önlenmesi konusunda ya- pılan çalışmalar, her za- manki gibi sözde kaldı. Geçen yıllarda başlatılan birkaç projenin tamamlan- ması dışında ciddi hiçbir adım atılamadı. İstanbul Büyükşehir Belediyesı yet- kilileri. kentin su sorununu kökten çözecek yatınmla- TEt: 560 78.ÖÎ Kaynak suyu taşıyan tankerler çöplükten dolum yapıyor. nn kendilerini aştığını be- lirterek, Ankara'nın devre- ye girerek yardımcı olma- sını istedıler. İstanbul Vali- liği, Sağlık Müdürlüğü ve belediyenın Hıfzıssıhha Müdürlüğü ile Sağlık Da- ire Başkanlığı gibi birimler ise, mevcut sorunlan çöze- bilecek yasal yetkilere ve bütçeye sahip olmadıkları ıçin ancak "denetleme" görevlerini yerine getire- bildiler. İçilebüecek su yok Geçengünlerde düzenle- nen İstanbul Su Kongre- si'nde sunulan bilımsel bil- diriler ve raporlar. konu- nun önemini bir kez daha ortaya çıkardı. TMMOB Makina Mühendisleri Oda- sı İstanbul Şubesi'nin yap- tırdığı bilimsel ölçümlerde. kentin hiçbir yerinde ıçile- bilecek kalitede temiz su bulunmadığı anlaşıldı. Le- vent, Beşıktaş. Taksim. Şişlı. İstinye gibi semtlerle gecekonduların yoğun ol- duğu bölgelerin de yer al- dığı 21 noktada yapılan öl- çümler sonucu. "Gıda Maddeleri Tüzüğü'nün 425/b ve c maddelerine gö- re, içme ve kullanma stan- dartlanna uygun değildir" raporu verildi. Kimyasal analiz sonucu Pendik, Merter, Karaköy. Şişlı gibi semtlerde sudaki nirrit oranı. Kağıthane, Se- faköy. Karaköy, Levent, Çelıktepe, Alibeyköy, Pen- dik. Küçükçamlıca, Kü- çükyalı gibi semtlerde amonyum normların çok üstünde bulundu. Mikrobi- yolojik analızde ise koli- form oranı, ölçüm yapılan yerlerde yüksek çıktı. Ana- lizler sonucunda toplam 22 ölçüm noktasında suların içmek ve kullanmak için uygun olmadığı bildirildı. Aynı ölçümlerde "mem- ba sulan" konusunda da içilebilirlik raporu verilme- di. Küçükmustafapaşa Uludağ Oba Memba, Kurt- köy lzmit Çene suyu. Kü- çükmustafapaşa Uludağ Elmas, Koru Suyu, Beykoz Akdamla, Çubuklu, Kü- çükyalı Akbaba ve Beykoz memba sulan da Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne ay- kırı bulundu.İstanbul'un içme ve kullanma suyu kaynaklan konusunda ya- pılan binden fazla araştır- mada iki ya da üç kademe- li çalışmalara hızla başlan- ması, öncelikle yeraltı şe- bekelerinin iyileştirilmesi, su havzalannın kirlilik ya- ratacak ortamlardan temiz- lenmesi istendi. Zafer Er- gin Kürümve Füsun Kii- rüm'ün. DSİ 14. Bölge Müdürlüğü'nce hazırlanan tstanbul İçme Suyu kay- naklannda yürütülen su ka- litesinı izleme çalışmaları hakkındakı genel bilgileri içeren bildirilerinin sonuç bölümünde. şu görüşlere yer verildi: "1995 yıh itibariyle Istan- bul'a su sağlayan rezervu- aıiarın tümü, belirli ölçü- lerde kirienmiş olup, kirlilik diizeyi hızla artmaktadır. Kirlenmevi belirlevecek parametreler sayı ve tür olarak yetersizdir. En- düstriyel alanlardan gele- bilecek ağır metalleri ve tarım alanlarında kulla- nılan tarım ilaçlarından kaynaklanan kirlenmevi saptavacak parametrele- rin, laboratuvar olanak- ları çerçevesinde incelen- mesi gerekmektedir" Su istasyonlan, tehdit ediyor MEHMET DEMİRKAYA Istanbul'daki su ıstasyonlannda sa- tılan sulann. zehir içerdiği belirlendi. Uludağ, Adapazan ve Düzce'den geti- rildiği öne sürülen sulann büyük bölü- münün, özellikle Kemerburgaz ve ye- ni yapılan Göktürk çöplükleri arasın- daki bölgede bulunan kuyulardan çıka- nldığı ortaya çıktı.Kentin şebeke su- yunda son 5-6 yılda meydana gelen kirlenmenin sonucu olarak ortaya çı- kan içilebilir su talebi nedeniyle orta- ya çıkan "su istasyonlan"nın birçoğu, halk sağlığını tehdit ediyor. Kemerburgaz ve yapırru sürerken çöp dökümüne başlanan Göktürk, Odayeri mevkiindeki yeni çöp alanın- da açılan artezyen kuyulanndan doldu- nılan sular, su istasyonlannda satılı- yor.Bazı şirketler. tarla içindeki kuyu- lardan çekilen sulan, doğrudan tanker- lere doldururken, bazılan derme çatma tesislerde dolum yapıyordu. Bu arada Bursa, Uludağ, Adapazan, Bolu ve Düzce'den getinldiği öne sürülen su- lann önemli bölümünün de bu bölge- den sağlandığı saptandı. Kemerburgaz ve Göktürk'teki yo- ğun araç trafiğini. çöp kamyonlanyla su tankerlen oluşturuyor. Küçük şişe sulanyla damacanalann doldurulduğu bölgede, yeni kuyular açılıyor. Kara- yollan'nın istimlak alanı içinde bıle kuyu açılmasına engel olunamıyor. Aynca çöplüktekı heyelan da ciddi bir tehJike oluşturuyor. Göktürk Çöplü- ğü'nde geçen aylarda meydana gelen heyelan, bölgedeki yeraltı sulannın kirlenme olasılıgını artınyor. Bazı su istasyonu sahipleri, Kemer- burgaz ve Sultançiftliği'nden su taşın- dığını doğrulayarak, şöyle konuştu- lar:"Yalan çevrede açılan kuyulardan su taşındığı doğrudur. Kemerbur- gaz'dan gerirenler de var. Ancak İstan- bul Büyiikşehir Belediyesi'nin Hamidi- ye Sulan da aynı bölgeden geliyor. Ha- midiye Sulan'na ait tesisler, Kemer- burgaz çöplüğünün yanı başında bulu- nuvor veriskidaha büvük. - 1 i. .1HÜSNÜ ÇORLU NEŞE GÜLERSOY MEHMET KUŞKUCU ( 1979) (1950-1979) ( 1979) Unutmamanın; hatırlamanın yeniden yaşamak, yaşatmak „ olduğunu artık biliyoruz 27 Haziran'da huzururmza geliyoruz... Saat: 18.30'da Mezarlan başında anma toplantısı 19.30'da Neşe Gülersoy Parkı'nda fidan dikimi Cumhuriyet Cad. No: 55/D SEDAT SANAT VE Tel: 0.232 - 231 93 45 MANÎSA KÜLTÜR MERKEZt Şişli'ye Atatürk ve Milli Mücadele Anıtı tstanbul Haber Servisi - Şışli Beledıye Başkanlıgı ile Uluslararası Lıons Türkiye 118-T YönetimÇevresi'nin birlikte yaptırdıklan "Atatürk ve Milli Mücadele Anıü^dün Şişli "de açıldı. Törende konuşan İstanbul Valısı Ha>Tİ Kozakçıoğlu. hâlâ Atatürk'ü hazmedeme- yenler bulunduğunu belirterek "Atatürkçüleri örgüdemeti ya da mevcut örgütlere katılım sağlamalıvız. Atatürk hakkında ileri geri konuşanlar. onun getirdiği demokrasi sayesinde bu kadar raharlar. Hem demokrasi iste henı onu sağlayanı körüle, iştecahillik bu" dedi. Şiş- li Belediye Başkanı Gülav Atığ ise rüm gençleri. kadınlan \e politikacılan, ka\ gasız bir Türkiye için düşünmeye daveterti. (Fotoğraf: CUMHURİYET) HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Para, Sayı ve Siyaset... Okmeydanı olayları incelemede Bir yanda anayasa değişikliği, öte yanda Mercü- mek davası. Ikisinin eşzamanlı olarak gündeme gelmesi ne gü- zel! Bir çarpıklığı ve Türkiye'deki çıkmazın nedenle- rini gözler önüne sermek için bundan daha iyi bir dü- zenleme olamazdı. Eskilerin deyımi ile sanki 'takdir-i ilahi'.. Çoğulcu demokrasilerin temelinde işçi-işveren dengesi vardır. Para, gücü ile sayı gücü birbirıni dengelemiştir. Haklann ve özgürlüklerin de sistemin iyı ışlemesinin de önkoşulu bu dengedır. Gücün, gücü dengelemediğı yerde demokrasi ol- maz! Tek bir gücün egemenliği olur. Aldatmaca olur.. Ve toplum, o tek gücün olanakları ile sınırlanır. Tıkanır ka- hr... • • • Para tarih boyunca siyaseti hep etkilemiştir. Ama derebeyleri, parayı öne çıkarmaktan hoşlan- mazlardı. Silahı, iyi dövüşmeyi, silahlı güçlere sahip olmayı, siyasal güç kazanma açısından daha önem- li sayarlardı. Oysa yeterti parası bulunmayanlann, kaleleri, şö- valyeleri, dolayısıyla siyasal etkileri de olamazdı... Bugün Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki dere- beylerin, paraya ek olarak bir güçleri daha var. Ku- şaklar boyu süren servetin kendilerine sağladığı say- gınlık. Gücün sürekliliği, o güce saygıyı alışkanlık haline getirir. Ve o servetin topraktan ya da fabrikadan ge- liyor olması fark etmez.. Para geleneksel toplumda köylüyü satın alır. Çağ- daş toplumda ise kafaları ve 'oy'ları. Servet sahipleri, görüntülü veyazılı basına, yalnız- ca 'ürün 'lerini satmak için reklam vermezler. Gün olur, kendi düşüncelerıni satmak için de reklam verirler. Daha da olmazsa, reklam venmek yerine, o yayın or- ganını satın da alabiliner. Marksistler, para kimde ise siyasal iktidann da on- da olacağını düşünürler. Karşıt kuramcılar ise para- nın siyasal etkisini doğal ve hatta sağlıklı sayarlar. Onlara göre: çalışkan ve yetenekli olan herkes pa- ra kazanabilir ve siyasal yaşamda da etkili olabilir. En akıllı, en çalışkan. en yeteneklilerin bu yoldan etkisi- nin arrması ise toplumun yararınadır. Yani paranız yoksa ya aklınız ya yeteneğiniz ya da çalışma güç ve isteğıniz yok demektiri.. Bu durum- da da ülkeyi sizin yönetmeniz ıçin hiçbir neden yok- tur! • • • 12 Eylül, kafa ve kol emekçilerini -anayasa ile- si- yasetin dışına iteledi. Meydanı para ve din simsarla- rına bıraktı. Sistem kaçınılmaz olarak çıkmaza girince de, 'pa- rac/iar ile 'd/nc/'ler birbirlerıne düştüler. Dinciler giderek ağır basıyor, çünkü onların üstelik 'para'lan da var. Hem de hiç kimsede olmadığı ka- dar!.. Marmaris'teki adamın, "Artık anayasaya kefil değilim!" diye feryat etmesi de bundan. RP'nin 'has' adamı Mercümek. tam 16 trilyon 548 milyar 502 milyon liralık para ve hisse senedine sa- hip. Almanya'nın çeşitli kentlerindeki camilerden Bosna'ya yardım olarak toplanan paralar ona akmış. RP'nin 'emanet' ettiği paralar onda. Ama 'dolandmcılik'tan yargılandığı davaya, bes- meleçekipduaokuyarak başlamak istiyor. RP'nin ve Meclis'teki yandaşlarının anayasadan çıkarmak için yırtındıkları ünlü 24. maddede ise şu hüküm var: "Kimse.. siyasi veya kişısel çıkaryahut nüfuz sağ- lama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygulannı yahut dince kutsal sayılan şeyleri is- tismar edemez ve kötüye kullanamaz." • • • DYP ve ANAP gibi iki sermaye partisinin tüm pa- rasal gücünü üst üste koysanız da 16 trilyonun kıyı- sına bile yaklaşamazsınız. Para ile din ticareti kol ko- la girince, ikiyüzlü sermayenin yenilmesinden daha doğal ne olabilir? Kapı kapı dolaşıp armağan dağıtan, başörtülü '/- nanç ordusu'nun masraflan nereden karşılanıyor? Yüzbinlerce yoksul ailenin oyları nasıl satın alınıyor? ANAP ve DYP içindeki 'hidayete eren' milletvekili sa- yısı niçin her geçen gün artıyor? Ve kamu görevlisine 'grev' hakkı verilmezken.. 'düşünce suçlulan'run milletvekilliklerinin 'kendili- ğinden' düşmesi hükme bağlanırken... Acaba niçin.. devletten ihale alan, iş takipçiliği yapan, devletin trilyonlannı yiyen ya da seçildikten sonra Meclis'e adımını bile atmayanların, milletve- killiklerinin 'kendiliğinden' düşmesi kabul edilmi- yor? Yanıt pek Sayın Erbakan Hoca'dan.. leziz ve de nefis: "Biz din düşmanlığına son vermek için çalışıyo- ruzl..." Hoca'nın sözlerinin bir geçerliliği ve anlamı olma- sa da yaptıklannın 'amacı'na uygun olduğuna kuş- ku yok! Ama çıkarları ve dünya görüşleri 'demokra- si düşmanlığına son vermekten' geçenler, için aynı şeyi söylemek çok zor!.. 'Solsuz demokrasi'yi alsınlar, ıster tepe tepe kul- lansınlar ısterlerse de bir yerlere tıkaç yapsınlar!... Emekli işçiye adil düzen dayağı İstanbul Haber Servisi- Okmeydanı ve çevresinde 17. 19. 21 haziran günlennde çıkan ve yüzlerce gözaltı. yaralama ve maddi hasarla sonuçlanan olaylar, İstan- bul Emniyet Müdürlüğü tarafından incele- meye alındı. Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açık- lamaya göre. gözaltına alınan 269 kişinin yüzde 60'ının 25 yaşın altındaki kişiler olduğu belirlendi. 17 haziran saat 19.30. 19 haziran saat 20.15'te Okmeydanı Mahmut Şevket Paşa Mahallesı. Fatma Girik Parkı çevresinde, 21 haziran saat 14.00"te Beledıye Temiz- lik ve Fen lşleri Müdürlüğü önünde topla- nan gruplarla polıs arasında çıkan çatış- malar sonunda 269 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlann çoğunlukla gençler- den oluştuğu öne sürüldü. Emniyet açıkla- masında gençlerin kandırılmalannı ve bu tür olaylara kanşmalannı önlemek için ai- lelere büyük görevler düştüğüne dikkat çekildı. Hazırlanan "toplumsal olaylar grafi- ği" şöyle: Gözaltına alınan : 269 kışi 12-18 yaş : 48 kişi 18-24 yaş: 67 kişi 24-30 yaş : 56 kişi 30-37 yaş: 51 kişi 40 ve yukan : 47 kişi Bilindiği gibi Şişli Belediyesı'nden ilk aşamada 362 işçi çıkanlmış. ANAP'lı Be- lediye Başkanı Gülay Atığ tarafından kendilerine başka iş verileceği vaat edil- mişti. Daha sonra direniş yaptıklan gerekçe- siyle Şişlı Belediyesi'nden 300 işçi daha tazminatsız olarak işten çıkanlmıştı. Belediye-lş Sendikası'ndan yapılan açtklamada. 4.3.1992 tarihli Şişli Beledı- yesi İmar Raporu'na göre Atığ'ın işten çı- kanlan işçilere vaat ettiği işyerlerinin bir okula ve sokağa aynldığı görülmüştü. 21 haziran günü Belediye Temizlik ve Fen lş- leri Müdürlüğü önünde toplanan işçılerle polis arasında çıkan çatışmada ise 17 işçi 11 polis yaraianmış, olaylarla ilgisi oldu- ğu gerekçesiyle de 269 kişi gözaltına alın- mıştı. DtYARBAKJR (Cum- huriyet) - Diyarbakır'ın Merkez Bağlar Belediye- si'nden üç ay önce emekli olan M. Nuri Taş. tazmi- natını almak için gittiği beledıyede, RP'li Başkan Ahmet Yağmor'un yakın- ları ve zabıtalar tarafın- dan dövüldüğünü öne sür- dü. Babasıyla birlikte da- yak yediği belirtilen Hak- kı Taş. 7 gün iş göremez raporu aldı. "Adil düzen" sloganıy- la ışbaşına gelen RP'li be- lediye yönetimleri. Dıyar- bakır'da ilginç yöntemler izliyorlar. Emekiı olduk- tan sonra tazminatını al- mak için belediyeye gelen 55 yaşındaki M. Nuri Taş. yaşadıklarını şöyle anlat- tı: "Hasta olduğum için artık çalışamıyorum. Emekli olduktan sonra sosval haklanmla birlikte 500 milvon liravı bulan bi- rikmiş alacağımın 6 tak- sitte verileceği konusunda anlaştık. Taksitimi almaya gitti- ğimde, para olmadığını benrttiler. Oğlumla birlikte yeni- den gittiğimde belediye başkanı bizi pencereden gördü. Kapıda başkanın yakın- lan ve zabıtalar bize saldı- rarak dövmeve başladılar. Oğlumu camdan atmak istediler. Koluna beş dikiş atıldı ve bir hafta iş göremez ra- poru verildi. Bunlann adil düzeni dayak." Bağlar Belediye Başka- nı Ahmet Yağmur ise. ya- sal hakların temmuzdan itıbaren taksitler halinde ödeneceğini söyledi.