Katalog

25 HAZİRAN 1995 PAZAR CUMHURİYET SAYFA 13 Tefc 0.212.512 05 05 Foks: 0.212.513 90 98 Kadayrfhı altı bir güzel kızanrken A nayasa'nın 24. maddesinin son paragrafının kaldınlarak, dini ve din duygulannı ya da dince kutsal sayılan şeyieri is- tismar etmek ve kötüye kullanmak is- teyen çevreler henüz hayallerini ger- çekleştiremediler... Gerçekleştiremediler ama sanki kal- dırılmış gıbi, dıncilerin bir grubu refe- randuma gidilirse kötü olur telaşına düştüler. Neymiş, ülke iki kampa bölünür- müş... Daha ne bölünecek! Bölüneceği kadarbölünmüşzaten... Adamlar cemaatter haJinde yaşıyor- lar... Bir işaretle, topluca hareket ediyor- lar... Kendi içlerinde alış-veriş yapıyoriar, kendi okullarında çocuklannı okutu- yoriar, kendi yayınlarını çıkartıyorlar, Deniz otobüsü eniz otobüsü ile Çınarcık'a gidecekti Yeşim Altuncu... Günlerden pazartesiydi, "alo bilgi"ye telefon edip Kabataş'tan hangi saatte sefer olduğunu öğrenmek istedi. Yeni tarife degişikliği nedeniyte bilgi veremeyeceklerini söyledi "alo bilgi" hattındaki görevli... Ancak bir arkadaşı 19.15te sefer olduğunu biliyordu... Altuncu da 19.00'da deniz otobüsü iskelesine grtti. Iskeledeki yetkililer, tarifede değişiklik yapıldığını, bundan böyle çarşamba, cuma ve cumartesi günleri sefer olduğunu bildirdiler. Pazartesileri sefer yoktu... Attuncu da saat 19.10'da iskeleden aynldı. Ama içine bir kurt düştü. Iskeleye tekrar telefon etti: -19.15 seferi yapıldı mı? -Evet... -Nasıl olur? Hani iptal edilmişti... -Efendim, Bostancı'dan kalkan deniz otobüsü Kabataş'a uğradı, bize de son anda telsizle bildirdiler... vergilerinı zekâta dönüştürüp kendi ör- gütlerine aktanyoriar... Devletin kurumlannda örgütleniyor- lar... Sanki sadece kendileri Müslü- manmış gibi, ahkâm kesip din polisli- ğine soyunuyorlar... DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, bunların ülkeyi Suudi Arabistan'a çe- virmeyi amaçladığını söyledi ve bu doğrultuda bir referandum için halkın önüne çıkmaya hazır olduğunu açıkla- dı... Meydanlarda maskelerini indire- ceğini kesin bir dille anlattı... Evet gerekirse, değiştirilmesinin tek- lif edilemeyeceği Anayasa'nın 2. mad- desindeki laiklik ilkesi de kaldınlmalı... Ve halkın görüşü sorulmalı... Tamam mı, devam mı? Hazır, Alyanaklı Hoca referandum için hodri meydan demişken, bu konu açıklığa kavuşturulmalı. Tamamsa, ülke layığını bulmuş de- mektir. Devamsa, Türkiye'ye çeki düzen vermenin zamanı gelmiştir. Bugüne dek verilen ödünlerle Türki- ye'nin geldiği nokta ortada... Bir gerçeği görmek gerek: Türkiye'yi yönetenler ya da yönettiğini sananlar ayrn kafada gitmeye devam ederierse, yann referanduma da gerek kalmaya- cak... Karanlık köşelerde yuvartanarak kö- şe başlannı tutnaya çalışanlar yann bir oldu bittiyle iktidan da ele geçirecek- ler... Bunun kanlı mı kansız mı olacağına henüz karar vermediter... Kadayıfın altının kızarmasını bekli- yorlar! Mustafa Kemal, Anadolu insanını yurttaş yapmak için kimsenin fikrinı sormamıştı. Asıl şimdi sorulmalı: Ta- mam mı, devam mı? D Memurlann hakkını verelim, ama... Coşkun Kırca soru kutusu t Hikmet Çetin, hoca'fendtnin elini HEIİ öptüu yanaklaraıı mı? (ARRt) Refahhlar parkın içine yaparken G aziosmanpaşa'nın Refahlı be- lediye başkanı Recep Koral, Küçükköy'deki Kuğulu 1 Park'ın içine yasadışı olarak tarikatçılara "tekke" inşa etmek için hafriyatı sürdürürken, şimdi de beledi- ye binasının karşısındaki parkın içine girdi... Refahlılar, yine yasadışı yollardan bu kez de müftülük binası inşaatına so- yundular. Anlaşılan, Gaziosmanpa- şa'daTürkiye Cumhuriyeti'nin yasala- n değil, Refahlılar'ın yasadışıhğı geçer- li... Adamlar imar planında degişikliğe gidip, parklan yeşil alan kapsamından çıkartarak inşaata açma olanağına sa- hipken, kafalanna göre iş yapıyorlar. Yasadışıhğı yasallaştınyoriar... Ne yazık kı, devlet adına kentten so- rumlu kurum ve kuruluşlar da bu tutu- ma seyirci kalarak, bir anlamda Refah- lılan onaylıyorlar... Refahlılar, parkların içine bakalım başka neler yapacaklar! Anadoluhisarf ndaki Deli Dunırul A Mert Ali Başanr'dan SÖZDEYİŞLER Olgunluk, ipi çok önceden gögüslemektir. nadoluhisarı'nda bir kıyı yolu vardır... Göksu Kasrı'nın önünden geçer... Üstten yol açılmadan önce trafik bu yol- dan işlerdi... Üsttekı yol açıldıktan son- ra da, kıyı yolu kullanılıyordu... Ne ki artık kullanılmıyor... Deli Dutn- rul yotu tutmuş! Gelen geçenden pa- ra alıyor... "Deli Dumrul" yolun iki başına par- maklık koymuş... Parayı vereni içeri alı- yor, vermeyeni yoldan geçirtmiyor... Neymiş, bu yol "otopark" alanı ilan edilmiş... Beykoz Belediyesi, yolun iki yanını park aJanı olarak kullanıyormuş... lyi de, park eden otomobillerden pa- ra alınsın! Yok, yoldan geçeceklerden de para toplanıyor... Vilayet de konudan haberdar... Ama haberdarolduğu konu, yolun park ala- nı olarak kullanıldığı şeklınde... Yoldan geçenlerden para alındığının farkında değiller... "Deli Dumrul" işini biliyori Ortaköy'deki bir bankadan, Ortaköy sırtianndaki bir eve B ır süre önce ad vermeden yaz- mıştık... Olay, Ziraat Banka- sı'nın Ortaköy Şubesi'nde ge- çiyor ve kendisıne "özel ilgi" gösterılmedıği gerekçesiyle, gazeteci Leyla Umar, emekli maaşını aldığı şu- benin müdür yardımcısını, Genel Mü- dür Cihan Paçacı'ya şikâyet ediyor- du. Ertesi gün de şube müdür yardımcı- sı Hasan Özkan. ıfadesi bile alınma- dan Ortaköy'den Çağlayan şubesine tayin ediliyordu... Başanlı bir bankacı olan ve müdür- lüğe terfisi söz konusu iken bir anlam- da sürgüne gönderilen Hasan Öz- kan'ın kızkardeşi Sevim Özkan aradı geçenlerde Vaziyet'i: "Ben yaşamımı aileme adadım... Hiç evlenmedim... Ortaköy'ün üst kısmında bir koope- ratif evinde annem ve kardeşimle bır- likte oturuyorum. Annem parkinson hastası, kardeşim felçli... Onlara bakı- yorum. Hasan, Ortaköy şubesinde çalışır- ken, öğle tatili sırasında eve gelirdi. Ya- nm saatliğine de olsa bana yardımcı olurdu. En azından, gözüm arkada kal- madan sokağa çıkabiliyordum. Belki de hayattaki tek lüksüm buydu. Şimdi Hasan Çağlayan'da ve artık öğle tati- linde bize gelemiyor... Sizdenricaet- sem, bir boş zamanında acaba Leyla Umar, ziyaretimize gelebilir mi?" Bizden duyurması... Hatta bu davet, Cihan Paçacı'yı.da kapsamalı. Isterlerse eğer Sevim Öz- kan'ın adresıni verebiliriz... îş güvencesi önce kime gprekiyor? eclis gündeminde üç yıldır bekleyen iş güvencesi yasa tasarısı, dördüncü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nı da gördü... Mehmet Moğultay, Nihat Matkap, Aydın Güven Gürkan'dan sonra şim- di de Ziya Halis Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na getirildi... Koalisyon Hükümeti'nde Çalışma Bakanlığı koltuğuna bakan dayanmı- yor... Son atama üzerine kulislerde yapılan espri, bekletilmekte olan iş güvencesi yasa tasansından umut kesildiğınin de işaretini veriyor: -Çalışma Bakanlan önce kendi iş gü- vencesıni sağlasın! Our air condition - the clean, fresh mountaın air PALACE HOTEL GSTAAD SWITZERLAND Ptease call: Phone+4130/83131 Telefax+4130/433 44 Romanlannız ve Ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel: 554 08 04 Volksvvagen Elektrik Sistemleri A.Ş, Otomotiv sektöründe faaliyet gösteren ve üretiminin tamammı Almanya'ya ihraç eden Tekirdağ/Çerkezköy'de kurulu şirketimizin ÜRETİM PLANLAMA MÜDÜRLÜĞÜ bünyesinde görevlendirilmek üzere, • lyi derecede Almanca bilen, • Dinamik bir ortamda çalışmaya istekli, • Yurtdışı seyahatlerine bir engeli bulunmayan, • 35 yaşını aşmamış, • Mühendislik eğitimi görmüş elemanlar aranmaktadır. ilgilenen adayların (erkek adaylarda askerlikle ilişkisi olmayan) en geç 07 Temmuz 1995 tarihine kadar 0- 282- 726 70 40 no'lu telefondan Hülya Hanım'ı arayarak randevu almaları rica olunur. ÇARŞAMBA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Sayı: 1994/7 Davacı TC Ziraat Bankası Çarşamba Şubesi tarafindan davalılar Kemal Zengin, Mehmet Yüksel, Raif Yıldmm ve Nurhan Bakkal aleyhine açılan satış aktinin feshı ve tapu iptalı davasının verilen ara karan gereğınce; davalılara tüm aramalara ragmen tebliğe yarar adreslerinin tespit edilemedığinden davalılar adına ilanen tebligat yapılmasına karar verildığinden, adı geçen davalılar Kemal Zengin, Mehmet Yüksel, Raıf Yıldınm ve Nurhan Bakkal'ın duruşma gûnü olan 18.7. 1995 günü saat 9.00'da mahkememizde hazır bulunmalan veya kendilenni bir vekil ıle temsil ettirmelerine aksi takdirde yargılamay yokluldannda devam edıleceği HUMK'nın 213. ve 217. mad- deleri gereğınce dava dılekçesı yerine geçerli olmak üzere ilanen teblığ olunur. 20.4.1995 Basın. 19516 KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK ÇİZGİLİK KÂMtLMASARACI HARBİ SEMİH POROY ÜERMAMİU k \JKMF/MM<Xi!j \ GADDAR DAVUT NURI KLRTCEBE OAOOAR Cr/L£M/Ş :GADOUt. Sİ2l£»£ ÖMİİRfnÜ YOitS*? BULUT BEBEK NLRAYÇIFTÇİ TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 25 Hazinut GAUDİ'NIN /LG/A/Ç YAPIL4RI.. mi'De8U6UN.ÛNLÜİSPANrOL MİMAKf ANTONK) 6AUOİO06- PU. ~~ &*-'Ri GÖZÛLEN,fc&A/ÇDOKUIARLA gEZENUİÇ ÇOK eSN/aJ YAPtLAe MEYPAU4 ££7ie£C£>tTİe. A&X KU88E VE T*WWlAg, SÜ71MIA&, K£- MEHLE/İ, ÇJHlL£e, VÂPILMlŞ MCZA YIKIEK, METM. İÇLB&, PBNCEHELER., MASAiSI 8ACAIAK, OHA Ğ2EÜ &ÇÎML££ OLAOUCnH. B/*C£LONA tC£VTİNt>e fNÇA EDECEgİ "V/CEAJS", "MILA*, *6OrUJ0'"(ENSOÜXİ)EVL£JZİ, 'GU€LL SA- BAYt* VE "SAGKAOA F***UA KJÜSESİ'YSOLDA) V.B. »WLW ONA MİMAH OLAOUC BÛYÛK ÛN ICA2AN&RACAKT ADANA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No- 1993/856 - Karar No: 1993/992 Davacı Ayşe Sankaya vekili Av. H. Küçükaydın tarafrndan Emıne Uyanık ve arkadaşlan aleyhine açılan nüfus kayıt tashihi davasının yapılan yargılamasında, Davalılar Emıne Uyanık ve Ayşe Uyanık'ın belirtılen adreslerıne çıkartılan davetiyeler bıla teblığ iade edilmiş emniyetçe de adresleri tespit edilememış olduğundan duruşma günü ve dava dılekçesi ilanen tebliğ edilmiş olmakla. bu kere mahkeme karan ile işbu karann temyızıne ıhşkin dılekçenın de ilanen teblıği tensip kılınmış olmakla, Mahkemenın 21.12.1993 tarih ve 1993/856 esas. 1993/992 sayılı ve Adana ılı Saımbeylı ılçesı Islam Mahallesı cılt 001'04, sayfa 25, kütük 15l'denüfusakayıtlı bulunandavalılar9.9.1946doğumlu Hakkı Karaman ıle20.10.1957doğumlu asıl ve20.10.1954 Tas.D.lu Ali Karaman'ın nüfustaki Ayşe olan anne adlarının iptalıne. davalılardan Hakkı Karaman'ın annesınin Saimbeylı ilçesı Kandilli Köyü cilt 20/02, sayfa 43, kütük 84'te kayıtlı iken evlenerek köyü 47 haneye giden Hacı ve Mümine lazı 1333 D.lu Fatma Karaman (Uyanık) olarak tespitine, davalı Hakkı Kara- man'ın anne adının bu şekılde düzeltilmesine, davalı Ali Karaman'ın doğum tarihi ile annesi olduğu belirtilen Fatma Uyanık'ın Mustafa Uyanık ıle olan 1.1 1948 tanhlı evlenme kaydı itiban ile kayden engel nedeniyle bu davalının anne adının Fatma Uyanık olarak düzeltılmesı talebinin reddıne mütedaır karar ile ışbu karann usul ve yasa hükümlerine aykın olduğundan bahısle davacı vekili Av. Halü Küçükaydın tarafindan ver- ilen 6.6.1995 tanhlı dılekçesi ile temyiz edildiğinden işbu karar ve temyiz dilekçesinın davalı Emine Uyanık ve Ayşe Uyanık'a tebliğ tarihin- den ıtibaren 15 gün ıçerisınde temyiz edilmemesı halınde kesinleşeceğı hususu. karar teblıği ve 6.6.1995 tanhlı temyiz dılekçesi tebliğı yenne kaım olmak üzere Emıne Uyanık ve Ayşe Uyanık'a ilanen teblığ olunur. Basın 28204